31 Ağustos 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

31 Ağustos 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nihac Reşad Belger a- lasdı; distan, Lambaşka bir âlem, iyda garb ve şark me, hş, Sördükten, “aralarındaki Uçusumlarını anladık » nbila dönmüştüm "Öğle bir şehirdi ki bir yal inkâr eder 30 muha. Yarkın eubunu, bir yanında İş Sarbın kültürünü ve psiko. | İç almak mümkündü! Biribi. i tyan bu İki âlemin te- | mde giderilmez bir İnti. hi, 9. Borubaydaki görgül, 2 €l hayatımın ana hat- müsssir olmuştur Bü da tolduğu gihi, Bom- Gi cemiyet vardı. Hep is. e istikbali hazırlıyan Si bir milet, İngilizlerle “ig temsil eden bir K iy csmiyetin karakterin a inalle anlatayım, Kışın , bir günde 800 Hinti liz mezarlığını yeni dikildiği görülmüş değil, in döndükten sonra Nihad Reşud ölmaktan pie yeni ir zihniyetle takip etmeğe başlamış- Y tahmin edeciğiniz 4 nb dn, benim bu ye, / are Hindis- “ önee benimle dost Sn dan döndükten him kesilmişlerdi. Mu. edemediğin için, niye ihtisas etriy'kit Mağum halde, bütün bas. yapıları bana karşı kapa” lerim temamen gayesiz olarak © boşubosunr irei emüru sahiye,, ye Eni almağa giğiyordum birkaç ay zeçti nihayet Siresime gönderilen resmi 8 daireye müracaat e! NE Gittim, Bana i6 hekim tayin o. ha, tebliğ etmesinler mi? lann, Saşaladığım © “üşünün hastanesine hekim ol z Yani bir tayin değil, bir ne. * Yet © kadar barizdi ki İe gün kalmama bile | derhal Beruta git - Da bulunuyorlardı. hazreti şehriyari.. mü- arayın “tabibi — hususi, Pagayla ve hocam Na Rörile im. . Onla. da W bir manah- tazraln ett'kserini medet ileri geldiği Nİ söylediler ve: EVO karsı gelinemez! He bit #cre bildi e, bk pi ©den © teşebbüslerde Baz aki suizannı İzale AE İstenbuin aldırirız' öne” Sözlere içimde le B-ruta gidevim bi Mmw'ümdü; Ölme e Mika, z | im. açıkcası defyir isa muhiti. kur Paran. mesel vet ma Ni ir kihi oldu: Yal | bi Şürnal verim! rare in mazarr? muş! “Efkâr abrs ün veba İmikrobla korkan Abdi'kamld 1 i. Beruta “izan” m irad N vin Ünü yine zavalb an er de teşyi cin iy bindim. Fakat Oi) iŞ Kidişim © mrazme? Eset vardı, Ümid ye birakmıstı. — Evvelce. satn ufena sean ta, lan: Dr. N.HAT REŞAT BELGER gin, e Mim, şimdi kapkara bir menkübi . yetle zintirlenmişti! Artık, prenses Zehranm siyah ve partlı gözleri yerine, Fransız okaptanmır oçata) sakajıyla karşı karşıyaydım! Günler, yeknasek, ve sıkıntılı bir hava içinde geçiyordu. Fakat çatal Sakallı Fransız kaptanı hiç de fena bir adam değilmiş. Benim mahzun valime dikkat eden bu iyi yürek'i deniz kurdu ile, bir akşam, birkaç kadeh Bordo garebi yuvarladıktar sonra dost olduk ve ona bütür. ma- ceram; anlattım. Kaptan baba “Ah sultan ruj!” diye birkaç kere başımı nalladıktan ve en sunturlu . Isrmdan olmak üzere bir sürü de küfrettikten sonra, bana: — Genç dostum. hiç kerkma, dedi, İstersen senr Fransaya götü- reyim, Anlattiğin vaziyete naza . ran, siyasi mültec! olmak için bi, çümiş bir kaftanem! Sultan Rujun Paristeki sefiri kıyametleri köper- sa, Fransız kanınları seni Türki - yeye ine etmez! Böylece, paçayı kurtardıktan sonra, Pariste kendi - ne bir iş bulur, yan gelir oturur. sun!,, Kaptan baba, hakikaten babaca sözler söylüyordu, Fakat onun tav. siyesini yerine getirmek: Bu yapa- Miyacağım bir şeydi! Kaçmak iz. zetlnefsime ağır geliyordu! Ani zamanda, hefyim hakkında, benüz ortağa müspet bir delil, bir emarr yoktu, Belki, Beruta tayin edil - mekliğim, sadece gözden uzaklaştı. rümam için alınmış bir tedbirdi, Za VELİ bire ümityalmeklar beraber, 1s. met, İbrahim ve Nafiz paşaların saldleri de istikhalimin karanlığı "inde, &liz bir ışık gibi, beliriyordu, Kendi kendime, bu kadar vehme xapılmakta ne fayda, nede mana var, diyordum. Abdülbamid TI, be. ni nefyedecek olduktan sonra, bu- nü, Heye açıkça yapmasın? Padi . ahım, bir doktor yüzbaşısı kargı . sında korrkça: hareketine sebeb ne olabilir? o Binaenaleyh o Beruta 4 A BER — Akşam Postam Yazan: SABİH ALAÇAM — sdülhamit, Seni Berut astahanesine tayin etmişti çıkmalı ve hâdiselerin inkişafını 80- Zukkanlılıkla beklemeli, diye düşü, nüyordum. Fakat, kaptan baba hiç de benim Cikrimde değildi. Ona göre, Beru - ta tayinim düpedüz,bir tuzaktı. Pi. posundan dumanlar, savurarak: — Ah doktor, diyordu, bu, me olsa tecrübeli (o sultan iruj, Avrupaya: kaçmaman için, kur. isazen hareket ediycr. Karaya syak İbasar banmaz, sözlerimin doğrulu - ğunu anlıyacaksın ama, ne fayda! Çünkü, kapanal girmiş bulunacak - sın bir kere!,, Biz, münakaşa'ede duralım, Va- purumuz, Akdenizde ilerliyo ilerli. ye Berat limanına! gelmişti, Kamarama eşyalarımı toplamak maksadile indim. Tekrar güvertö. ye çıktığım zaman, gemi açıkta de- mirlediği için, birçok #andal'ların etrafımızı sardıklarmı ve Berut yolcularını karaya çıkardığını gör. düm. Vedalaşmak üzere kaplan bü banın kömaratına çıktım. İhtiyar deüiz kurdu, beni görür görmez, 6. iindeki dürbünü uzattı: — Rihtıma bok doktor. dedi, bütün sandalları araştıran şu 74 , oitle meferler, babsederim “ seni sı'yorlar?;, Kaptana, üzülmemesini, © zabit- le neferlerin mutad muayeneyi yaçmaları melhuz bulunduğunu söy ledim ve veda ettim, Küçücük va, Wizimi alarak sandallardan o birine atladım. Fakat içimi de şüphe BE? “u kemirmeğe başlamıştı ama, ar ii geri dönmek imkünsizdr! Birkaç dakika sonra karaya yak basmış bulunuyordum. İn <5 o zaman evdeki hesabm çarşıya uy - Gençlik | Ondokuzlar Klübü... (Dünkü sayıdan devam ve son) Kendisinin mahküm Kenedi olduğunu, Smith adını alıp giz. lendiğini itiraf etti, Paraca p:k sıkıntıdaydı.. Ev sahibine , borç- İanmıştı. Tekrar haps» girmek - ten dehşetli korkuyordu. Onu polise ihbar etmek niyetinde ol- madığımızı temin ettim. Haziran toplantımıza gelmeğe güçlükle razı oldu.. — O zamana kadar ölmezsem, diyordu, Kalbim o kadar berbat ki, nefes alamıyorum. Hem (de böyle bir toplantıya gelecek kı. yaletim yok. Konferans ücretinin bir kısmı. nı, elbise alması ve kira borcunu ödemesi için peşin verdim. Haziranın birinci günü toplan- dık, Mahkümu habırsızlıkla bek” liyorduk. Kenedi tam söz verdiği saatte gelâi, yemeğe oturduk . İlk gördüğümden daha zayıl ve kasta yüzlüydü, Bizim parâmız- la aldığı yeni elbiseyi giymişti, Yemek yenip $: garsonlar or. tadan çekilince, reisimiz, burada söyliyeceği (o sözlerin aramızda kalacağını, ihbar edilmekten aslâ çekinmiyerek macerasını baştan anlatmasını rica etti, Kenedi kalktı.. Söze başladı:” — On seneye mahküm olmama sebep, Brükselde yaptığım bir birsizlık vak'asıdır. Kimse sesini çıkarmamakla be. raber, Belçikada işlenen bir cür- mün cezârını Felemenk hapisha- mesinde çekmesine hayret ettik. Dahat sonra yaptığı gaflar o ka- gar çoğaldı ki, Smith'in mahküm “İknedi olmadığını, “bir sürü yalan. la bizi aldattığını anladık. Biraz sıkıştırınca, kendisi de İtiraf etti, Mahküm Kenedi, o de. madığnı da aniamakta gecikme. gili... dim. Yanıma gelen zabit ve nefer- ler, beni selimlalıktan sonra, yüz . başı, doktor Nihad Reşad olup ol. | madığımı sordular, (Devamı var) YLANŞ 65 Bir yemiş ağacının Uğçianmm.. — O Kalde siz kimsiniz? Diye hep bir ağızdan haykır. — Son toplantınızda size kartı” nı gönderen gareteri Hart'ı ha- m. s'un arbra frgitieri İi Sora # L'arros yina a Fruit - Treo; A: Das Spritzen sines Obstbaumsı 1. ARKA TULUMBASI | 3. BORUNUN « havayı tazyik etmeğe İ (hava tazyikine) yara- yan salumbanın kolu f 1. F:la pompedder a İn poynde'de » Sempe Jonge İLAVESİ 3, F: ie buhe Çtuynu) de rak 3. Kk the extension piece 8, A: daş Verlângerungerohr seryant â zompmer Vair (air m, somyrimd) İ 4. FISKİYE O (vapörlzatör, İ pülverizatör) 5 İ iv elemeye ee 4. Fi le pulvörisatcur (le A the pump handle for o | YADUFNAPMNE) pressing in air (eom- İ 4. İz the sprayer proper (the prossed air) | mozele) 4. A: der Zerstğuber A: die Rückenspritzo a der Pumpergriff zum | Einpremen von Laft 1 5. FIŞKIRAN MAYİ (dani- (Drvekluft) | ee | 3. Pi le ligulde pulverisi (va- 2. KORU porisâ) 2. Fi le tuyau d'arrosage gü iğeigp 2. A: das Spritzrohr 5. 1: the aprayed liguld 5. A: dle zereiâybte o Sprliz. fiüssigkelt raying *we | | gidip, hepimizi, ismimiz, mes Çeviren: Meğer, ben gazetenin sekrete, rine mahkümdau bahsederken ora daymış, İçimize kadı: sokulmak için bu plânı kurmuş. Şimdi doğ” leğimisle gazetesine yazacaktı. — Bu hilenizde de muvaflak v- lamıyacaksınız. Çünkü, bu maka. leyi yazmanıza mâni olinak için elimizden geleni yapacağız, Ode. dim. Muhbir fena balde korktu: — Fakat ben hastayım, doktor hor türlü heyecanı menediyor, ba- na şiddet gösterirseniz, pişman ©“ lursunuz, Gazeteciyi, bir arkadaşımızla beraber, salonun yanındaki küçük odaya gönderdik. Meseleye bir ça- re bulmak için düşünmeğe baş. tadı, Beş dakika geçmemişti ki, arka. daşımız telâşla işeri girdi; — Gazetec; fenalaşıycı, galiba, bayddı dedi Hep birden küçük odaya koş tuk. Azalardan biri dektordu ... Yerde yüzü koyun yatan gazeteci yi kaldırdı. Muayene etti ve sön- ra bize dördü. — İş fena, çocuklar, adam öl. müş, ağır bir yemeğin üstüne bu bevecan kalbini durdurmuş. Mütcessir olmakla beraber deh. şetli okızmıştık.. Geçen toplantı da bizi üzdüğü yetmiyormuş gibi müz'iç gazeteci aramızda ansızm ülüvererek başımıza derd açmış- tı. Bir müddet başbaşa verip dü- şündük. Artık çaresiz hâdise, ga- getelere aksedecekti. "Doktor elini masaya vurdu? — Ne aceleci adammış. Evin. de ölseydi, mesele yoktu.. Hepimize ayrı ayrı obakarak gözünü kırptı.. Bazan bir göz işa. reti, uzun bir nutuktan daha mâ- oalıdır. Derhal faaliyete geçtik . Talihsiz gazeteciyi kaldırdık .. kasmı * burnuna Okadar ge » ILHAN TANAR pisarak, içimizde birinin o husus s*omebilini kapıya getirdiler, Dört beş kişi de garsonla. # oyalarken, ölüyü ortamıza alıp lokantadan çıkardık, Pansiyona gittiğimiz zaman bü. tün ışıklar sönmüştü. Ölünün ce. binde bulduğumuz ânahtarla ka» payı aştık. Derken, merdiven bar şında bir ışık göründü ve bir ka- dın; — Siz misiniz, Mr. Hart? diye seslendi. Sesimi değiştirerek cevap ver. dim. . — Benim. —Çayınız, yemek adasında, hâz zırdır, Mister Hart! — Evet, teşekkür ederim. AL lah akıllar versin! Işık kayboldu. Kadın çekilmişti Ölüyii odasma çıkardık, bir kol- tuğa oturttuk. Şapkasını, ceketi* ni aldık çay fincanını yanma koyduk. Elektriği de agie brrakas raz evden oçıktık. Ceset, tahkikatsız defnedildi .. Yakat biz bir iki gin üzüntü için de ka'dır. Çünkü, bei. bakiki ka tller gibi şaşkın bir hareketle, ö. lünün ev anahtarını cebime atıp çıkmışım, — Havalar o kadar sıcak gidiyor ki, tavuklarımı dondurma ile bes- lemek mecburiyetinde o kalıyorum, Aksi takdirde alakok yumurta yu. girdik, Beş altı arkadaşımız önden murtlıyacaklar! Plânş: 65 Tufey'ilere ( haşerelere ) karşı mücadele Fi Pulvörisation #f, de substances toxlgues ünsesticides m.) par avlons: İ; Asroplane dustiz insecticidej A: Girtverstâubung ven Fiugzeug sum 1, TAYYARE (uçak) Giftetaubwolko © (das , 1, P: Mavlon m, Sehhdlingegitt, Gift) 1. İ: the seroplsne 1. A: das Flugzoug 3. HAŞERELERİN (bö — ceklerin, tufeylilerin) 2. ZEMİRLİ TOZ BULUTU HÜCUMUNA UĞRIYAN İNERKEN ORMAN 2. F: le nuage de poussiöros | 3. F: la forât attaguöe (en tottgues (le poison) | vahie) par los parasites descendant ıs İ: the wood which has 2. İ: #he (deseending) eloud been attaeked by posts of İnsecticide dust (of (Doxlons insects, grubt, vermin poison, poison, ete.) insöet killer) 8. A; der von Schidiingen 2. As die (niedersinkende) befallene Wald

Bu sayıdan diğer sayfalar: