24 Aralık 1934 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 8

24 Aralık 1934 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kü Veee Mz Fe , Mâ: - oyanına alakoydu.. Yazan: Guy de Maupassant—Çeviren: Selâmi izzet Kayacan K Madam Bert Avansel, kendine hayran olan Baron Jozef Kruana nım şerefine Ziyafetler çekiyor, eğ- lentiler yapıyordu.. Kadımm kocası Mösyö Avansel i- şin farkında değildi. Görmiyor,bil miyor, anlamıyordu. o Söylendi - e göre, karısından ayrı yagi Kolu kısa, bacağı, bo; bur, b her şeyi mai ufaktefek b avlak bir Di onun li lu, esmer, böl kahkahalı, a ösyö-Jezefin kumral bıyıkları na, geniş omuzlarma hasretle eğ - i dr. kan bir kad « Amma henüz adama parmağı - nm ucunu bile vermemişti. Sonbahardı.. Kazmak mev - sim... : akşam Barona demi işti ki: yak dökümünü bekleyiniz .. Bu yaz im “A Baron bu söze mim apak Büyük bir av ii olundu. Bert sg sl evvel Barı aroma; “Eğer iyi 'V vurursanız, $ize bir diyece- ğim oha edi. Baron sb beraber, iyi bir | av vüsabiletree i tını aldı li ea. ını aldı. Kaiirle göründü.. İn hamamdan içıkmış | gibi terüta; Yola il Köpekler bir ya- oMuzunu kim baş - ğ ban domt ladılar.. Atlar dört nala kalktr. kurnazlık ve Baromu Baron bir tan em gevezeliklerini dinli - yor, bir taraftan da b e ik OTU r Kadın zruyorduz artık sevmiyor musu - lur mu ? — Benden” ziyade: Avla meş - gulsünüz. — Biran av vurmamı siz emretme- diniz mi? — Elbette, amma benim gözü - mün önünde vurmalısınız... — Eğer böyle geride kalırsak “—— ——— —————oDopo0 vuramam ki... i — Vurmalısınız... ız yandmız... Bir ağacın altından geçerlerken eğilmek mecburiyetinde kaldilâr , Biribirlerine öyle yaklaştılar ki, Baron kadının omuzlarma sarıldt, yanağından öptü... Kadım bir şey söylemedi.” Baron bunden sonra hayvanmı mahmuzladı.. Dört nala ilerleme - ğe başladılar. ei yaklaşı « in havlamaları ban domu- zu, dalları kırarak önlerinden geç“ Vuramazsa - Büdibal haykırdı: — Beni seven arkamdan gelir . Ormana daldı.. Biraz sonra kadın yetişti.. ton kan ve içinde sezme © kalktr.. Yaban domuzunu bıçakla Baronla kadm gene yan yi dılar. Arada bir öpüşüyorlardı. Şatonun kapısı önünde kadın; İ TAKViM PAZAR | Pazartesi * 28 Tel Kânna İs4 fel Kanun 16 Ramâzan' |r7 Ramaza: Gün doğuşu ra 724 Gün-batısı 16.44 16,45 Sabah namazı 6 6 Öğle namazı I2la 1215 İkindi namazı iksa 1433 | a Hamazı 1644 16,45 Mamazı” 1814 18.44 ia vi 535 5.06 Yılın geçen günleri) 357 358 8 7 Yılın kalan oüinleti| | Yazan: Gerhard Gerhard Tümü KERE EN GE, Kadınlar Adası! Tavus en ziyade erkekler di- arında oturuyordu. O radaki çocuklar artık kendi kendilerini idare edebiliyorlardı. Erkekler Miyarindi kadin. ölerek yalniz kanı “Dilimize çeviren: A, Ğ 3 ARAMANIN du. odberteni Pei dinliyerek ge e kekler m. çi fikirler SEMLNEİ iyi ger | Şimdi o medeniyetin kaideleri, 8 izle edek ic dl be e — Çok yorgunum, hemen yata cağım, dedi. Barun kadının boynuna sarıl < mak istedi. Kadın kapıdan girdi: — Beni seven arkamdan gelsin. Gece yarısı, Baron usulca oda- sını vurdu. tokmağı çevirdi.. dın penceresinin önünde dü- şünüyordu... Koştu, el kapandı... Kadın bir müddet — sessiz durdu, sonra kalktı: — Biraz bekleyiniz, geleceğim, eği ki daldı.. Sabaha kadar uyanmadı... Birdenbire, açık duran Pencap” nin önündeki ağaca tırmanan horoz öttü... Baron bu sesle gözle- rini açtı... Yanında bir kadm görünce şa - şaladı: — Bu da ne? Neredeyim?. » oluyor?. O zamana kadar yummıyan kadın, saçı başi sü dağın, gözleri kanlı, odudakları uyku kokan bu adama baktı: — Bir şey değil, ei bir horoz ötüyor. Siz uyu, mösyö, . | size aid değ 1, ŞEH TİYATROSU EMSİiL e Bu ece saat 2! HAMLE vi çi li Şehir Tiyafosu UN İ -E NN Eski Fransız Tiyatrosunda Bu gece saat 20 de Delidolu Şerit vi ilim UN bi Mahsin Gi Reşit Besteliyen: Cemal Reşit Mahcuz ve ve paraya sevrilmesi sından çıktı... Kadin oda kapı - | 20: » Cevab alamaymca dökü İ Rapyo | Bugün İSTANBUL : 18 Fransızca ders, 18.30 Plâk, orkestra, 19.30 Dühya höberleri, 10.40 Plâk, e. sikisi, 20 Ürüversite , 2180 Türkçe sözlü müsli, Bediiye Us, Radyo caz ve tango , Khz. BÜKREŞ, 384 m. 18 - 15 Plak, 18 Bi) ini 19 Ha- berler, 19.15 Konse: te, 20.20 Pik, 20. mi ileri, 21 Noel neş- Fiyatı, (hususi plâklarla), 24 Haberler. 545 Khz. APEŞ'TE, 650 m. 17,45 Konservatuvardan nakil, 19 Viyo * zir knoseri, 19.,35 Kol ie 20 Ün - dedi... Kilise ye 0 Plâk kon - ii 24.55 Palos i Kadın çıktı... Baron yattr.. Bek- | Gece musiki ledi... Kadın gelmiyordu.. Baron mi v a 7 m. ii etiği .60 “Trio konser; 18.05 Sözler. — epey uyku ile mücadele etti. Ni eml al 15 epi site Org hayet dayanamadı.. o Gözlerini | 2010 Askeri neşriyat, 20.50 Şarkılı konser. 7 2120 Şarktir . 2185 Halk dansları ve ük karışık. eğlenceler, Sözler, 22.28 Noel garkı- gun ve bitaptr.. Ağır, derin | Jarı, 23.05 Plak. 24,30 Sözler, 1. Noel pana- Könseri, | basma. Beyanname Ayazma kapısmda sebze halin- de145 No.lu mağazada sebze kabarmallık” etmek üzere WAğus- ne müddetle Mustafa Rahmi ve şü rekâsr Dimos Papas oğlu ve Eftim oğlu ünvanlı bir kollek tif şirkdü teşekkül Siiişti! “ .Bu defa şürekâdan > Rubik Böyli Gü tarilikiii 4 şirketimizden kat'i alâka ei z üzerine i in 150 in- maddesine tevfikan vâki olan daboretolle Rahmi beyin yerine ye ni şerik Yuvanakinin şi dahil bulunduğu 15 K. evvel 934 Kiye ayni şerait ve k Şekil dairesinde ee kar pısında 145 No.lu bir kollektif nev'inden şirket akit ettik. Binaenaleyh şirketi mevzuu sebzecilik ve kabzimallık ticareti- le meşgul olacaktır 2: Şirketimizin ünvanı os Papas oğlu ve Eftim madenci oğ- —————ğ— pi Papas oğlu ve Eftim ma - denci oğlu ve şürekâsı müçtemian vazı imzaya kurlar, 3: 15 K. evvel 934 tarihinden i- tibaren şirketimizin müddeti bir senedir. İşbu keyfiyetin alâkadar- lara beyan olumur. (4426 “itim Madencioğlu Dimos Papazoölü Yimroğlu ŞE EAA sizl İstanbul üçüncü icra memurlü , “ dan; rna Dördüncü İcra memur- uğundan Bir Mini temini hn için haczdilmiş olan Galatada Voyvoda caddesinde 4—6 No. da Feridun dil İ Gone 24/12/934 tarihine müsadi i — saat İdten 15 şe Made ikinci açık arttırma kapusu önünde yevm ve mahalli mezkürda hazır samba güni rsa Nüzhete ait mahcuz muhtelif cins eşyaların ya mesine rar verildiğnden 26/12/934 Çar - saat 10 dan 12 ye ka- dü mdan almak istiyen- lerin lliyelii; hazır bulun > memura m der hir Yalnerdığın egim bir vahşinin hayatına benzer, fakat bir ini e cazibeleri bir kerre tadarsa bir Yaa öeledan ere maz. Bu sözlein mesliytn 5 mu- harrire bırakıyoı ı bir fa- aliyet içinde epeyce ia tadan Tavus, inzivanın bu cazibelerini en derin ve en olgun bir surette tadıyordu. (o Erkekler diyarında oğlanlarla beraber yaşayan, üçler yan Tavus ir yalnızlığa çekiliverdi. wus iki türlü hayat e liler Biri ce- , ve diğeri de tek Her sabah kadmlar adasının derinliklerinden ve uzaklıkları slüğnden sihirli renklere bo- kuşların etrafmda uçma - Mib hasıl olan efsanevi şekil - lerle dolan, nektar akıtıçı ve fışıl- dayici ovalardan, tepeciklerden dell kalkan bulutlar, gönül açıcı kokular çıkarıyorlar e b Ml 'avusun burun aa . irerek derin “# mal m r. çayeli zl ine dı. Tavus düşü- male ay > hassa ve idrak üzerine Fi assa ile hassa ye Şark var- , Hassalarm gıdası olarak ba - tra gelebilecek şeyler de biribi - rinden farklıdır. Hayat bir tahas- süsdür. o Başka bir şey değil. Öyle bir tahassüs ki görmek; işit mek, duymak, koklamak ve tat- Nif insanlar bu hissi muhtelif su- rette anlayabilirler. Temiz, rr ateşli bir şarab, ve yahud çirk su gibi.,, O zamanlarda Tavus yaşayan insanlar içinde en ihateli, en le- ziz mevwdiyet hissine malik bu- lunuyordu. öyle bir mevcudiyet içinde yaşayacağınm kendisine beşikte iken ninni olarak söylen- mediğini pek âlâ b'liyord mundan fazla komünist idi. umumiyetten herkes biraz eme - rek hissesini çıkarıyordu. Fakat her emen gene o umumiyet tara» fmdan emiliyordu. ha; İnsan kadmlar adasındaki hür- riyet içinde de mevcudiyetini mu- hafazaya ve olduğu gibi kalmak için çalışmağa mecburdu. C'han mediyetinin ağına takılmadan ya- sanıyordu. Fakat bu öyle bir ağ idi ki bir b li milyonlara erini büy sadüf edeceğini hatırma gesi ai bu yüzden hürriyetim tahdide &i ruyor, mesuliyet h'ssi uyanıyor: diye düşünüyordu. İşte Tavus yalnız başma deli şırken ve otururken kafasındö bu fikir gelib geçiyordu. O diyol du - n büyük medeniyet hari iz ie dnpaa e pek kalmi bir insanım. Oğlanlar d'yariy! olan alâkam da pek sathidir. nüm yalnızlığa istinad ediyor. “ inızlığımı idameye d Tavus bu pa bre etti Her ne kadar gündüzleri sık sık temasa kle ve Vk le nihayet se muvaffak oluyordu. 4 Güzel Ifis on beş yaşına gif mişti. Birgün zebuya b" nereli Tavu kalinde kn tü. Bu esrarengiz evde ba* zan korkunç bir heyülâ, 7 bir dam şeklinde adedi olaşmakta olduğu söylenmişti ifa bazan böyle adanm 1ssız ye? lerinde dolaşırken Mukatinda 5) j İfis Adalardaki kadmlar Tavus ta onu görünce kızın daki sema kızlarından birisi o! dığmı zannetti. İfisi, öyle il gıplaklığiyle, o sarışın ” görünce büyük bir heyecana Lu pılmaktan kendini alamadı. 585 zebu ile kizı bir vücud z diniz. Tavusla İfis, biribirl gördükleri zamn ikisi de ol ları yerde donub kaldılar. “Aradan br 'ki hafta gi onra Tavus İfise ikinci defa di rast geldi. Tavus 6 kadar o uzak ve yüksek ad e”. vus, zebunun pembe renkli ©, run deliklerini, gümüş m layan derisini, kız vücü rengini, a gibi baliğ olan yük hırs ie n onla

Bu sayıdan diğer sayfalar: