24 Ocak 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 10

24 Ocak 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 AN Kristal Tiloda Olacak! Ural dağlarında geçende bü- yük bir kristal parçası bulunmuş- | tur. Beş yüz kilogram ağırlığın- daki bu kristal parçasınmı, dün - yanın en büyük ve en güzel ta: olduğundan bahsediliyor. | Yerden güçlükle çıkarılan bu i- ri kristal parçası, geniş - bir yük arabasına konularak, Moskova - ya götürülmüştür. Şiradiki halde orada saklanıyor! Diğer taraftan, bu haber du- yulunca, İngiliz zenginleri ara - sında bu taşı ele geçirmek arzu- su uyanmıştır. Taşr, olduğu gibi ele geçirmek istiyenler ve bu maksatlarını yerine getirmek için ğe hazır MPa | di Daha kışın Mam Fakat, Avrupada ilkbahar modası şimdiden ö Idüşünülüyor. Yukarıdaki resimde gördüğünüz, elişi yakasıdır. Omuzları, sırtı ve göğsü örten bu yakanın gül ve rme bir bluz yaprak | desenleri m Tatlı kırmızı ve yeşil renklerde olmak üzere!.. İşte, 1935 ilkbaharı modası ndan bir'örnek!.. İçlerinden birinin ele geçir - mesi kuvvetle muhtemel, fakat olduğu gibi alıkoyabilmesi, çok şüpheli!.. Neden?. Çünkü, İngi - liz kadınları arasında, bu iri kris- talin parçalanınca süs olarak ta- b iç kristalin” EN Sİ lir eğil Bunun modern, orijinal bir süs olarak gerdanları, kollatı, ' baş - ları parıl parıl süsliyeceği düşü- nülüyor! i SARKLI PRENSES GARB MODASI . | Baroda Prensesi, Hindistanın en güzel, zarif, cazip kadınların- dan biri sayılır. Bu kibar kadın, Garbdaki moda hareketlerini ta- kib en şark memeli bazı ilâve- alır. oy Dömütes! cek yaz için, « kıştan bir lin Kışlık domates nasıl ha- zırlanır?.. Yetişmiş domatesleri vi - rından kesib çuku! ve büyük bir kabın Ma ler dizmeli. Her bir sıraya bol bol tuz ekmeli. Bu iş tamamlanınca, hepsini birden iyice ezmeli. Sonra, çekirdek aması için, ince bir elekten süzmeli. Tabaklara taksim edib keskin güneşte pelte halinde ku - rutmalr. Nihayet suyu çekilince, biraz daha kurutub bir kaba doldura - rak kuru bir yerde saklamalı! lerle evk Kendisi hayli okumuş bir kadın- dır. Baroda Prensesi, bu kışı İs - viçrede Sen Moriste er Şarklı kadın, orada patinaj öğ - renmekle de meşgul olmaktadır. Bu sırada birçok kişi gözlerini o* na çevirmekte, garplılar, kendi giyiniş modalarını şark tarzmda bazı ilâvelerle benimsiyen şarkın bu şık kadınının giyinişini de pek beğenmekte, üzerinden göz ayırmadan onun'her hareketini takib etmekte imişler.. Birçok Avrupalı kadın, şark - İr prensesin garp modasına kattı- taya koymak ““kadiiları alâkalandırır! mir Bahsi Konserve İ Asır ır Dayanır! Konserve,.ne kadar müddet bileceği tecrübe ile tesbit edilmiş | e bunun müstesna bir hal ma - hiyetinde kalmamiası, Konserve - | lerin daima çok uzun müddetler- le korunması imkânının bulun - ““masi yolunda araştırmalara giri- şilmiştir. Bu yiyecek bahsi, kadın, er - barla, şimdiki halde müstesna mahiyette kalafi hâdiseyi' biraz etraflıca anlatalım. Britanyalı Kutub “kâşifi Sör Edvard Parri, 1825 senesinde yap: tığı seyahatte, büzlar'arasına iki Kutu Könserve birakmış. 1831'se- »esihde, kâşif Klark Ros Parri, bu iki kütüyu ele geçirmiş. “Bunları "bindiği geminin * kaptanına ver: miş: O'da götürmüş, Hul şebrin- deki"bir müzeye; kutup's#eyahat- lerinin hatirası olmak üzere he - wn Güiliş.. tl oliserd kutusu; ö İ& yerine mağ v8 lan, dur, Hasırdan yapti dediğimize göre, bunu yelim, Bu kutu, va | kedi, : köpek an “moda olduğu gözeler | nun bir yüzüne “| köpek başı ya, ui P şı yapı gilin mis bir halde; taptaze Müze direktörü, her mi birer mikdar tatmış, İ€ leri yiyecek şeylerin lezzeti kadar Kani yi n | varmış. Hay ” İşte bu mi halı ve fabrika ileriki derhal te getirmiştir. Bunu müstesnâ bir hal mahiyili | maması, konservelerin deil uzun imüddetlerle korun de bir came- kân İğörüsikiğ könülmüş, bu tari - hi hâtıra, senelerce ziyaret edil - miş. Nihayet, 1913 senesinde mü - zeniri direktörü; kutuların içinde ne bulunduğu biliümediğini dü - şünerek, açıp bakmağı muvafık | m Eri Kutular vee oi l hp, iç uygün temayülgös - ten var. “ve e nek liz ma- > Tiyor. van ( | kânmin bulunması yolun! tırmalara başi fabrikacılar geliyor. Bu velerin bu kadar uzun ” kaldıkla”r halde bozul” rında; sağlam kutular içir va aihnkil kalıştan, kutu lar arasında saklanıştaf bazı gizli sebeplerin de b ğu sanılıyor ve bu cihi jşmeydana çıkarılması teriyorlarmiş; Prenses; bazen 'de | tamamile Hintli kadihlar gibi'gi- yinerek dolaşıyor, bü ekzotik gi- yormuş yiniş ayrıca hoşa gi, Kaife, ipek, atlas gibi kumaşlardan yapılan süs yastıklarının üzerin: de şimdi, iye kadar çiçek akisleri göze çarpardı. pek gibi mahlükların şekilleri, bu yastıkları hoş bir tarzda gölgelen.| diriyor. Gördüğünüz yastığın üzerinde, topla oynaşan ve birbirleriyle koklaşan bir çift kö pek silaeti var!.. Şimdi, kuş, kedi, kö- Ceb alaşi El çantasına, cebe; hattâ'yelek © çene m vi miyom Kar - yola'ö! ur mu? Açılıp. Kapanır ale yapılan mini mini bir karyola, ince çelik- tenmiş, Açılıp da kurulunca, boy- lu poslu bir adam rahat rahat üs- tünde . yatabiliyormuş. Ancak di kilo ağırlığında bulunduğu halde, | | iki yüz elli kilo ağırlığında bir ka- muş! Bayi Yasağı! Macaristanda eskiden.genç | kızların umumi yerlerde dans et- meleri bazt takyidlereltâbi-tetü. lurdu. Genç kızlar, derleyen - rmda âilelerine herhangi bir 'su- | retle mensub bir kadın hâzır bu - lunduğu halde 'dans edebilirler - di. Bu kadınlar, âile muhitlerin - # de refakat vazifesini üzerine al: mış kadınlar da olabilirdi. Hattâ, genç kızlarm dans sırasında kon” ; trolü işile daha e ig bunlar uğ. raşırdı. Macar Dahiliye li v5 # eski usulü yeniden ortaya muş, bir nizamname izni tır. Buna göre, on yedi yaşından küçük kızlar, umumun toplu bu- | Resimde, kışın giymeğe rini se örme bir ekte ve eki gi tüyüdür. Bu kostümün kenö ancak refakatlerinde eskiden ol- | senleri, mutedil kıvrimlar halindedii ir. Şapka da bu ei meğe mahsus olan bu kostümden, * ii bir kadın bulunmak şartile dan- (rın, hattâ bir dereceye kadar yazın serin giden g günlerin” it lunduğu yerlerde, bundan sonra duğu gibi kendilerini gözetecek İç sedebileceklerdir! E dm veya erkeği bile gelelim. HE si nuz. İki: isinin de rengi, dev ilmiştir. Kışın gi;

Bu sayıdan diğer sayfalar: