30 Mart 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 9

30 Mart 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çocuk Hapisaneleri ve mahkemeleri Ağlıyarak hapisaneye giren çocu- gun gülerek çıktığı görülmüştür “Bir cemiyette mücrim yetiştirmenin usullerinden biri de suç'u sie umumi hapisanelere göndermektir! ,, Ankara, ( — Bugün de bazı eze de ve bu Eri ae kimlerin ez göre kısa bir et çocukta arzu kta edilen Kurunda bahsi geçen hapisaneleri- | iii yaparak böyle Di Ma bir mizin 1s ıslahı yurdun muhtelif köşele - ille bir hayli konuşmaları doğur muş ve alâka uyandırmıştır. Bu münasebetle mizde bilgiye dayanan X tetki - katı yaparak “Türkiy suçlu adı 151 hir değerli bir kitap neşretmiş ol erika Kolombiya darülfünunu fen ve terbiye şubesi mezunlarından ter hap'saneleri - | e nevi ceza, sayısı m az Keli ların üzerinde müsbet bir tesir ya- | pab'lir. Fakat buna bile pek az ih- timal verilebilir. Zira v ği ha; isaneye giren bir güle - | rek çıktığı bir bnkilkamir, © Gesi çocuk için hapisane yabancılıktan çıkar ve çocuk için oraya girmek | ağır bir suç teşk'i etmez. arı suç ekmeği kurtar- hiye ve içtima'yat doktoru Hilmi | mak için Hilmi Malik muayyen bir Malik Evrenle görüştüm. Hilmi | da adi fikir ileri sürmektedir. Ona göre; Malik Evren, yukarda geçen | Gençliğin suç işlemesine e kitabında leketü l emi çe tesisini pi (tez) | ak hapisaneler, ne terbiy. olarak ortaya atmış ve onun bu te zi, birçok di e ve kei : 5 damları tarafı ka ile karların Hilmi Ma bu hususta diyor ki; Mami müh köşelerin - de evzu üzerinde ve hapisa nelerde a MA (80) hapisanede ancak (30) koğu şun mevcut olduğunu gördük. Bun bulundurmanın mazarratları pek çoktur. Her şeyden evvel bir Cü - i mevzuu bahistir, Y. ketlerinin maketini, an da işledikleri cesi hapisaneye Seine Kai 1 ve kaşerlenmiş mücrimlerle il rında ve onlardan istedikleri şey lerin tatbikinde bulunuyorlar. — Bir cemiyette mücrim yetiş - tirmenin usullerinden biri de her - halde suçlu çocukları umumi ha- p'sanelere göndermektir. Bazı hâ- ele - rin talim ve telkin edilmesi i ei ha zırlanmış ve ne de böyle bir şeyi nazari itibare almaraki inşa edil - mişti e ekseriyetle ve ai ve sa faydalı birer unsur haline sok- mak lâzımdır.,, Hilmi Malik bundan sonra > - mahkemelerine ve mü. lerine sözünü naklederek dedi pa — Hapisamelerden çıkan suçlu ra iş bülmak, ve onların kayaların içtimai müesseseler va rtasile takip ettirmek zaruridir. lerin mahkemesinde yhaa Bun ların davaları ayrı yerlerde görü - Tür. Suçlu çocuklar kendilerine mahsus binalarda muvakkaten mi hafaza altına alınır. İetimai ve ter- biyevi müesseselerin önderliğine lüzum görüldüğü takdirde bu gibi ocuk müesseseler'ne gönderilir. Mahkemenin tecrübe ve tetkik me murları (Probation Officers) va - sıtasile mahkemenin huzuruna çı- kan suçlu çocuklarla daimi temas ta bulunabilir. Pek muzdar vaziyet ler karşısında kalınmadıkça çocuk ları ebeveyninden MEM lâ - zımdır. Çocuk mahkemesi, dei res- miyete dökmeksizin yürütür. Ve âdeta bir aile meselesi halledili - yormuş pl “ üç kişiden ibaret bir grup nda vakanın tahlil ve tetkiki yaz Çocuk mahk, melerinin gayesi Senileniddiniik değil, Gm landırmak, ıslah etmek Anadolu birinci kümeye terfi edemedi Süleymaniye maçı 2-İ kazanarak birinci kümede kaldı Dün ikinci küme birincisi Ana-| Ana- iri Anadolu kazanırsa birinci kü- meye geçecek, Süleymaniye kaza- nırsa birinci kümedeki yerini mu- hafaza edecekti. m Bay Suphinin idaresin- leğen ERİ hemen bütün 0s ki ir şöhreti si il) çocukları x mücrim saymaz. Onl 11 lll la dardır, Ve en büyük vazifelerin - den biri de salâh ve refahın tem hususunda icabeden tedbirleri al - mak rehberliği yapmaktır.,, Hilmi es çocuk ıslâh evle-| $ ri kurumu hakkındaki fikirleri de hususi ve a fikirlerdir. O, diyor ki; — Çocuk evlerinde, koğuşların- da ve ıslahhanelerinde gaye, ge - niş mânasile talim ve terbiye olma- lıdır. Hayatın acı tecrübelerile kar- şılaşan mevkuflat — tabiatli we dolayısile cürümsüz lur. Onlara mektep sı mevzularm hayatta tatbiki kabil olmalı ve her günkü ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Kadri Kemal KOP şüncesizliktir. Onlara öğretilecek okut olan oyuncularına yereli eki İ Bunlar büyük bir merak ve heye - saat gok çetin oldu. canla bu ii ömilmdi Tam süren bu imtihan Neticede Süle; çı 2 — 1 kazanarak taraftarlarını sevindirdi, m benle Sü - ak- hi ve kazandığı iddia Ta ği için bu sevincin ifade edeceği! i ancal zanmak,, tan ibaret kalacaktır. » : “ Birinci devre Süleymaniye ta- ımı rüzgârdan epey kazanıyor. du. Bununla beraber maç ilk da: kikalarda Alinin takımına kazan- dırdığı sayı müstesna tamamiyle Süleymaniye lehinde geçmiş de - ğildir. ası uzun ve sert vuruşlariyle Ana- ında enteressan bir müsabaka ya, çi | imtihanın neticesini bek -| bir bu 3-| olabilirdi. dolu bağla mahaciznlerirdi Gale Kalesine kolay kolay zor, fakat Süleymaniyı imiz hattı müsbet iş göremiyordu. İki takımda da göze görünür bir tek- nik eseri yoktu. Top, lüzumsuz çalımlar ve da- ima biribirine benziyen kapalı ha- eketler neticesi iki taraf için de kaybolup gidiyordu. Bununla be- raber beceriksizlik bahsinde Ana kararak vaziyeti 2.1 şekline soktular. İkinci devre, bu in Sü- leymaniye için korkulu bir devre ese bu- devre - in hemen dörtte üçü Sü mii vr nl Hele n akıllı oyun - cularmdan Ali ii bir kramp yü - zünden oyundan çıkınca on kişiye inen Süleymaniye b kazana di Fakat kale önlerinde şüt çeke- cekleri yerde sağa sola © vi lüzumsuz manevralar yeştılar, o ar lüzumsuz paslara sert kad ki, baştan başa hâkim oynadıkları bu devrede bir sayı çıkararak (mer (Lütfen sayıfayı çeviriniz) Osmanlıcadan Türkçeye Karşılıklar Kılavuzu : 4 1 — Öz Türkçe köklerden ge - ö.) len sözlerin karşısma ( (T.K: beldeği (alâmeti) O konmuştur. Bunların her biri h da sırası olan hak, aslı ügüm olan üm, türkçe “çek,, kökünden gelen şe- kil gibi. Bâd — Yel Diibeni - Yelken Men - den sonra > (Fr) Eği Badelmevt — Ölümden sonra, bd > “Sonra * (Fr.) Puis et pu Bid > Sebep ( — Bl pe (Bak: akabe May Örnek: Bu badireden de kurtul. da kurtulduk. Örnek: Ziri bağalde “Koltuk altinda Bağdeten — Ansızın Bâği (Bak: Asi) > Azryan — (Fr.) Revolt, rebelle Örnek: Büğiler derdest edilerek “cezalarını gördüler “ Azıyanlar ya: kai b cezalarını gördüler. Bâh (şehvet) — Kösne — Lascivitö, örotisme Baha > Paha temps Bâhi - Kösnel > (Pr.) Erotigue, Dn k: Bâhi eserler adâbı w a “maher > si ln) serdar utsal leke uymaz. > Cimri 2 (Bak: ayan) > Açık, apaçık, belli, besbelli Kimi nasa yazmanın taam alâmeti mümü Ka - ek: 44 yarışlarında bal şa At yarışlarında li Deniz ri Denizden, deniz yoliyle ka > Denizsel <> (Fr.) Mariti- İN ek: Bahri ral nakliye # Denizsel taşıt ara Bahri muhit — Olm (Fr.) O- cdan Bahs > Ayrt > (Fr) Propos, guestion Bahs (tutuşulan bahis anlamına) g ) fm mgr iie bu sözü vi de bir putgedin ateşgedin. adı diye Krea vel : me Türk kaynağından gelmedir. Öceş Bahsetmek > Ayıtmak — (Fr.) Parler, alti Örnek: $ mutay m den ayıtan m ri Journa gui parlent nouvelles lkesön, iş > Bağı Bi (BR Faire don - bahş — rnek: Sevinç vereni “ Meserret- Bahşiş — ri e Pourboire ony s t (T. Ki iyar— rai makka yar) # ai ) rn > Hele, la — (Er) e Dar Örnek: Bütün meselelerde “ii sus iktisat meselelerinde azami lâzımdır. > Bütün sorunlarda, Tele ul ökonomi sorumlarında coğay özen ktir. Baid — Uzak, ırak Sebeb Baka bni ) Perptuitâ Bakayâ -— iyelik > (Fr) Les restes, solde Bâki (Bak: Lâyemüt) — Kalız — am 1 Geri, geriye — (Fr) Resi Örnek: 1 — Büâkisi düruğu bini » ağ > Gerisi bi, yalan. 2 — Besten üç çi çıkarsa bâki ii ka > ii baci üç çıkarsa geriye iki Bâki (Bükâ'dan) — Ağ er e mak > Artamak > > (Er) Ar, Gemi battıktan sonra ar- tayanlar arasında buldular > Aprös le naufinege on Va trouv& parami les survüvanıs.. Bâkir — İşlenmemiş, el değmemiş, balta girmemiş — (Fr.) Vierge Örnek: şlenmemiş toprak “ Terrain non. labourâ in 7 El deği eğmemiş konu Ün sujet vierge. Balta girmemiş orman “ Forât vierge, Bâkire, — Kız, kızoğlankız > Vierge, pucelle Bakiye — Artık, kalmtı — (Fr.) Solde, reste Bâl -- Gönül (Er) — Kanad # Bâlâ — Yüce, üst, yukarı — (Fr.) Haut, au dessus rnek: Yüce boy “ Kaddi bü - da eğ Hali ille. Başı üstünde dolaşan > Bâ lâyi like dolaşan > Au Medin iy sa töle, : Kağıdın iu haut du pa; Balâperi > Şişken, yüksekten'a- tan > (FR sie vali Beğeni Örnek: 1 — O ne bâlâpervaz bir adamdır > O ne şişken bir adam - (bâlâsı) r. Öyle " balâpervazlara kulak bik e a le yüksekten atanla. ra kulak asi Me (Reşid) - Ergin — (Fr) Ermek, eri eye ini de Örnek: 1 — Sinni yi mi beşe ba- Tiğ Sİ > Yastı yirmi RE er « Ke N varmak — dikte. 2 — Mesaiye başlıyalı beri geçen zaman iki aya > eğ oldu > Çalış - maya başlıyalı geçen zaman iki aya Balin — Yastik Bâliş — - Yüz yastığı Bam - Dam, çatı Bâni — Kuran, kurucu, yapan — mek: : — Türkiye Cümhuriy: tinüi in Bönüs imi Türkiye cumanluğunu kuran Atai — Süleymaniyenin m Ko ca Sülindisi > Süleymaniyeyi yapan Koca Si Banliyö — Yöre (Er) Banliene Örnek: İstanbulun iyösü pek e a müzeyyendir “ İstanb yöresi pek güzel köşk « lerle ni miştir Bap — Bap > Bölüm > (Fr.) Cüapitee Örnek: Bu gene dır, her biri diğerinden mühi dir > Bu izerde ik AI DE her ie ötekinden a ii b; ya konu, yoz e di Cas, fare, e sujet, pro- emek Bu et ne düşünüyor sunuz? > Bu iş le, Tiada, sorumda) ne ai - Bunun için (ül üzerine, iş v2 ne düşünüyorsunuz? © Gw'est vons pensez  ce <0 st (âce dm 2— Size hususta) yardır. mr (Lütfen savıfavı ceviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: