27 Temmuz 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

27 Temmuz 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a Blzde otomobil turlsmi olamaz mı ? Yurdumuzu gezmek fâzımdır Ekseriya otomobille yapılan gezin- tilerinmemlekete faydaları dokunur Trakyada şayanı lavsiye bir çok yerler vardır. Terkos gölü örim saki Na lll ._':ndi memleketleri ve — yabancı| Himai ççlthilinde —gezmeleridir. Bu ta ye “Seriya otomobille yapılmak- min ŞPEk ::ş'mmiycı.li faydalar te- e kh.' ir qî'“î':l yerlerde otelciler lokanta- tanır yi Sök yerli satıcılar para ka- Yt böylelikle pek — hicra olan| Yyanır. yazın çok istifadelidir. Ye- irler manzaralar görülür. Mem şimdilik — tu- inip Teçbul gibidir. Ne otomobilin ümemleketler dolaşan turlatleri- dBt de kendi yurdumuzda geren ’&şuı mebruldur. Yolların Mmüsaadesizliği Gidilcek yerlerin alâka uyandır- Hözehabı : a ada istirahat esbabırn olmama- N::ıunım birden zail olmasını Sarlamia “£ Olursak daha çok seneler tz Her İnkişafından mahrun kakı- Tekite 7 Halde evvel turislerim ha- elmesi — lüzımdır. Bu spor, —'—_—'ıyıhriu eksiklerin — ta- İrakyada yollar AAA pek —İstan pt “f'._:vnoba sahipleri ve meraklıları - Yegane gittikleri yerler Bo- ve Fluryadır. Tabil :ui':,"“'* bitiyor. Bu serait oto- büyük llğin kendilerine bahşettiği ..h_d*—üyulırd.ın mahrum — kal- Bi trlar. kin SOk iş adamlarımız alım satım Üganlmleket dahiline sıka bir gi- dir. fazliyeti — göstermemekte- iğimiz, aradığımız asfalt ve Sinslar " Böseler, lüks oteiler asrt ka li "==M manzaralar ise kendi l fazla müşkülpesentlik GERE L KA e a t haki- KdT gördüm ve buralara alâkadar. âk_';nn dikkatini celbetmek is- SADA ŞAYANI TAVSİYE BİR ÇOK YERLER VARDIR. inden bir kaçını bir Ha Bej Va bet; Bâat 7 de hareket. . Küçük çekmecede taş köprü tken nüfus tezkerelerini bera- bulundurmak ve — jandarmalara amek elzemdir. Yalnız anl:er ; Yoldan gidebilirler. Gayri müslim Ve Scnebilere müssade yoktur. Köprü geçilince yol düz ve mun- ,=ındı=. Yokuş başlayınca sağ ta- İk toprak yola sapmalr. Bu yol ıîğ' şosayla birleşir. Bir - vadiye P çıkılınca bir noktadan Büyük 'ce gölü görünmeye başlar, Bu Büzel bir manzaradır. Bu nokta- gz ka sapan yolu almalı. Bö; 'u Hadım köyüne varılır. ı,,_?“ım köyünde bir yorgunluk lu.:“' içildikten sonra Terkos yo- il| iylece R Çekmece - B. Çökmece heti Başt. .ı“_'— Çekmece sırtı Hadım köy bir| Hadır B n köy Terkos bir saat sürer. Zamanlar orta sürat hesabiyla» itinalı ve yollarda eğlene- İstanbuldan — Terkosa Nihayet dört saat ister, Umum e D0 kilemetro vardır. tü #kos gölü ve civarı son derece| " ve eğlencelidir. Vasi orman- yamaçlar arasında girin- yb olan koca bir göl, Şehri- Ai gönderen tesisat hep oradar İnsan bunları göcüp te İstanbu- len şimdikinin üç dört misli ve zam bir sürette sü tevk edil. e hat eder. Terkosla biç iki saat — tevakkula Müğiç Gölde'sandalla bir gezinti ka- araya çok gidip gelen olursa tîllqclılnıin bir motör peyda e- fi tahmin olunabilir. Terkos gir- n Terkos teşkilâtı ve fabrika müstesna bir misafirperver- Ve nezaket göstermek itiyadında- Fabrikanın gezilmesinde, tesisa- Rtce kalmak isteyenlere şirketin Rece kalmak isteyenler şirketin| ik & h ç Evlerinde oda ve yatak bile ik- *diyorlar. Ancak misafirpervez- güşlir Tatuftur. Terkosa tabiatla te- €tmeğe ve ya ava, tetkikata gi- her hangi turist Şirketin neza- sui istimalden çekinir, gönül ederdi ki aradaki evlerden bi- & qk“"'mnmu da tahlisiyenin ayni | Üln.;'"i misalir perverliği tetkika şa- 'r. Halbuki çok gidip gelen o- ında da müteşebbisler, k üç odalı otelcik vü- » ÖyEttirebilirler. Kat Yemeğini Terkostan ziyade d, , Butunun fenerdibinde hariku- Şayan tavsiyedir. Yolculuk <i lâzı B y 3Pilması ım yemek hazırlıkla Esascn yol kısa olduğun- | Zeçilir. İtanbul K Çekmece yarım aati - Nîü"ı Marızaralı terast üzerinde | b t güzel ve eğlencelidir de bulunmaktadır. Arza edenler İstanbuldan alabilirler. Yolda ye- mekler iyi değildir. Soğuk yemek, Mmeyve ve arzu edenler bira — şarap, iyi su beraber bulundurmalıdır. Bu- xu katiyen unutmamalı. Tercihan yarın kalıp buz götürmek munasıp Olut. Tabak; çatal, bıçak, —örtü, ve peçete kâlidir. Masa ve iskemle ma-, hallinde tedarik edilir. 3 Yemekten sonra ağaç gölgelerin- de güzel bir istirahat, ve saat dörde doğru müstesa kumsalda bir güneş ve deniz banyosu şayanı tavsiyedir. Kumluk temiz, nihayetsiz ve — ince- dir. Raraburunda tahlisiye tertibatı ve fener görülmeye şayandır. Saat) altıya doğru yola çıkmalı. Avdette 'Terkos, Arnavut köyü Derbent Ra- mı, €e Edirne kapı tarikini —almalı: Yolda güzel manzaralar vardır. Der- bende kadar yol bozuktur. Derbent- 'ten ilerisi iyidir. Avdet 2 1/2 saat sürer, Bu bir günlük yolculuğun masra- kişi arasında taksim ediliree. ! sahibi olanlar için iki bu: çuk Üç lira raddesindedir. Terkosta ve ya Karaburunda bir ve ya bir kaç! gece kalmak, kamp kurmak, ava git- mek gibi Bususların tanzimini turist lerimizin intihabına Brakırız. İstanbuldan benzin deposunu ta- mamen doldurmak İâzımdır. — Yolda, ancak Hadım köyünde benzin bulu-) nabilir. Gelecek yazıda İstanbul - Silivri, yolunu yazacağız. Memlekette SANAT MEKTEPLERİ İzmir Maarif eminliği, Sanatlar mekteplerindeki vaziyetin daha iyi- leşmesi ve sanat tahsilinin daha iyi semereler vermesi için kendi noktai İnazarını havi olmak üzre bir rapor- hazırlamıştır. Rapor hir iki güne ka- dar vekklete gönderilecektir. | — İzmirde kurslara iştirük etmek üzre mülhakatta muallim kafileleri gelmiştir. Maarif allimlerin muallim telerine karar vermiştir. &ı otamobil Halepten firar etmek suretiyle hus |dutlarımıza iltica eyleyen iki Fransız askeri hudut müfrezelerimiz tarafın- dan tevkif edilmişti. Haklarında ya- pılan tahkikatta bu ikiRransız İnasker likten firardan başka | bir maksatla budutlarımıza — gelmedi! anlaşıl- dığından ııdule:ı İzmire getirilmiş we Fransız konsoloshanesine — teslim edilmişlerdir. Asker kaçakları İzmir- den hareket eden Ankor vapuru ile Fransaya gönderilmişlerdir. DENİZ KAZASI İzmirde Konak iskelesinden — yüz- lerce metre mesafe açıkta bir deniz kazası olmuş, fakat derhal yetişilerek Suya düşenlerin hayatı kürtulmuş ve tehlike izale edilmiştir. Üç kayıkçıyı hamil bir yelkenli İz- mire doğru gelirken dalğaların ve bilbassa şiddetle esen ruzgârın tesi- ratına dayanamiyarak kayık devril- miş ve üüç kişi suya düşmüştür. aKyık şıdan görülmüş, bunun üzerine Kara- taş merkezinden ve sair mahallerden sandallar tahrik edilmiştir. Bu sırada Uşak vapuru da Karataş skelesine gelişce polialer derhal var puru kaza mahalline tahrik etmişler- dir vapur süratla buraya varmış ve denire indirdiği sandalla üçünün de hayatını kurtarmıştır. İZMİRDE YERLİ MALI — Yerli malları koruma cemiyetinin senelik köngresinde İzmirde bir ser- gi açılması kararlaştırılmış ve cemi- yetçe lâzım gelen muamcleye teves- #ül edilmişti. Serginin bu sene açıl- ma vaktının geçtiği nararı itibara alınarak tasavvur gelecek seneye ta- lik edilmiştir. ADANADA BİR ÜFÜRÜKÇÜ Adanada bazı safdil kadınları ha- nesine kabul ederek — kendilerine galpten herber — vermek, muhabbet nushası yazmak, çalınan eşya Ve nu- kutlarını bulmak gibi hünerler gös- terdiğinden basisle paralarını dolan- dıran Tarsüswr kapusu civarinda otu- ran ve bir çok müstear isimler ta- şıyan Erzrumlü Talip kızr Elif n mı diğeri Zeynep olduğunu söyle- nen üfürükçü bit kadın terassudat neticesinde cürmü meşhut halinde yakayı ele vermiştir. Polis müdüriyetinde hini isti. evabında fakir ve kimsesiz balun: duğundan falcılık yapmak saretile maişetini temin ettiğini ve eğer fal- €tlık kanunen memnu ise bir daha gibi işlerle katiyer iştigal cetmi- receğini söylemiştir. Ve ıı.ı'ııbuyııaı “tutulan zabit vara- kası ve evrakı tahkikiyesile birlikte İciheti adliyeye teslim edilmiştir. | MENEMENDE BİR CİNAYET Menemenin Seyrek köyünde feci İbir cinayet olmuş, bir kişi öldürül- |müş, bir kişi de yaralanmıştır. Maktül, ayni köyden mükerrer sa- bikaldardan Mehmet Ali oğlu Hüse- yindir. Mumaileyh, Menemende mey |hanede kafayı tütsüledikten sonra köyüne gitmekte iken yolda önüne çıkan bir deveci ile kavga etmiş ve deveciyi dövdükten başka gine yolda iki seyyar üştü satıcıyıda ü d, Taze ekmek her Ş irhoş bundan sonra köyüne varmış ! eminliği bu mu-| mektebinde iba-| Vilâyette “Tapn idaresinde Eksik pullar tazmin ettirilecektir. tişleri muamele defçerlerine yapışti tâ nazaran muamele 'defterleri üzeri: de (500) liraya yakın eksik pul yâ lüzimgelmektedir. V Sabahki sis.. —mesesan — Deniz tenezzühüne iştirak edenler geceyl vapurda geçirdiler.. tabakası birdenbire. Boğaz - içini vı ferleri yapılamamıştır. sabah çıkarabilmiştir. Maarifte Avrupadaki talebe evlenmiyecekler Maarif vekâleti Avrupada tahsildi bulunan talebeye bir tamim göndere- nin evlenemeyeceklerini bildirmiştir. TEFTİŞTEN AVDET Samsun, Sivas, Tokat, - Yozgat, Kirşehir vili maarifini eden Maarif müfertişlerindet Bedri ve Hasan Ali beyler şehrimizi raporla vekâlete bildirecellerdir. HİZMETİ DEVLETTE ISTİHDAM masında fransızlar tarafın dar n 'ne tayin istihdemma karar verilmiş olan Ki- N fendi. cidali milli Üzerine hey'eti hükümetli det ve memuriyet kabul etmesinde: |dolayı - hey'eti mahsusaca - hidema! fendi. İşgal zamanında Fransızlar tara damına karar verilmiş olan at efendi. me başkitabetine tayin kılınmasında; dolayı Hey'eti mahsusaca — hidema rilmiş olan Mer'aş aza mülâzimi Ah met Niyazi efendi. etmemesinden dolayı hey'eti mahsu- saca misbeti askeriyesi katedilmiş o- lan Mülga askeri baytar mektebi mı allimlerinden baytar binbaşı Riza rilmiştir. Âli karar Hey'eti riyasetinden: adreste bulunamamıştır. Yeni adre- sinin dçtimize bildirmesi. dâh atmağa kalkmıştır. Fakat — köy g manaat etmek istemiştir. him, tabancalarını çekerek bekçini: üzerine ateşe başlamışlardır. fat etmiştir. Abdullah sağ kolundaı alınmıştır. BİR TALEBE KIZIN BİKRİNİ İZALE ETTİLER Yeni Foçada bir vak'a olmuştur. Foçak H. ken Gediz nehrini geçtiği sırada kişinin taarruzuna uğramıştır. Midillik Muammer ile Süleyman, : hanımı ren almışlar ve götürmüşlerdir. ammer, kezen bikrini izale etmişti Jandarma müfrezesi vak'a faille: ni yakalamıştır. H... banım; İstan bul Kız Lisesi talebesitiden idi. Tapu idar€sinde Maliye pul müfet rilan pullarm eksik olup olmadığını tetkik etmektedirler. Alınan malüma- Pıştrıldığı götülmüştür. Bu sararın mes'ul memüurlara tazmin ettirllmesi Evelki gece sabaha karşı Boğazdan içeri doğru hücum eden kesif bir sis, Marmarayı kuşatmış ve bu. yüzden dün saat dokuza kadar Boğasici, A- dalar, Kadiköy ve Haydar Paşa se- Saat dokuzdan sonra seferler inti- zama girmiştir. si$ yüzünden şayanı esef bir vak'a olmamış yalınız Üskü- dar Kulübü tarafından tertip olunan deniztenezzühünü yapan vapur deniz üzerinde demirlemek mecburiyetini-| de kalmış, müşterilerini ancak dün İrek tahsil hayatında bulunan talebe-| | teftiş gelmişlerdir. Teftişatın neticesini bir | maliye müfredat kâtipliği-| kezine elile arkasını tutarak ve inli- kalmdığından dolayı hey'eti ye inliye bir şahıs gelmiştir. Zabita mahsusaca hidematı devlette ademi | memurlarının Süaline ancak: li maliye tahsildarı İsmail Hakkı e- 336 senesinde Osmaniyede açılan |mi birlikte Osmaniyeyi terkle Bahçe ka | rulduğunu gösterdiği zasına çekildiği halde bilâhare hükü | çıkarılarak bakılmışsa: meti milliyeden ayrılarak Fransız iş- izine tesadüf olunamamıştır. Bunun gali altında balunan Osmaniyeye av üzerinc kendisine ne ile vurulduğu devlette ademi istihdamına karar ve- rilmiş olan Osmaniye sabık sandık |emini Fettah oğullarından Emin e- fından Kiliste polis memurluğuna ta- yin edilmesinden dolayı hey'eti mah- İsusaca hidemati devlette ademi istih y Kilisli | rum. çılarm suda cabalamakta olduğu kar- / Ukkaş efendi mahtumu Mehmet Fu-| conasında G. Antep mahke- devlette ademi istihdamıma karar ve- Anadoluya vaki olan davete icabet ni İsmail beyla haklarındaki kararın ref'ine Âli karar heyetince karar ve-| Usküdarda kısıklıda Çamlıca âlem dağı No. 13 hanede mukim olup hey” etimize mücaat eylemiş bulunan Jan darma yüzbaşılığından mütekait Yu- suf İzzet efendi bini Hasan mezkür ve tabancasını çekerek köy içinde si- bekçisi Abdullah ağa kendisine mü- | Bundan | muğber olan Hüseyinle kardeşi İbra n Dintaç ettiğinden l MA cGb kavgacının - Polis| fena bir vazıyette kaldığını ve öldü- rüleceğini anlayınca © da tabancası- mt çekerek mukabele etmiştir. Attığı| kurşunlardan ikisi Hüseyine, biri de Abdullaha isabet etmiştir. Hüseyin aldığı yaradan müteessiren derhal ve- yaralanmıştır. Mahalli tabıtası tahki kata başlamıştır. Bekçi:tahtr tevkife Cemal beyin kızı 16 - yaşında hanım otomobille İzmire gelir- 5 Lâmi, Hasan ve Halil tabancalarla o- ceb- Mu- MİLLİYET CUMARTESİ 97 MİLLİYETİN ŞEHİR HABERLERİ ( Diyenı Vmnİye Dayinler meselesi halledildi Ankarada Maliye Vekâletile düyu- 'nü umumiye Dainler vekilleri arasın- | 4| da cereyan eden müzakeratın inkıtaa uğradığı ve bunun üzerine diğer da- inleri de temsil eden İngiliz Dainler vekü- M Vaytın Parise gitsiği yazıl İmuştı. Halbuki Dainler vekillerinin DİRokisi fğzarknızi Ka ettiği anlaşıl | İmaktadır. Tahkikat meselenin şu şe- kilde halledildiğini göstermektedi! Hükümet geçenlerde Düyunu umt miye itilâfnamesi mucibince dainle- rin emrine borcumuza ait birinci tak- siti evvelki müterakim paradan ver- İmiş. ahiren ikinci taksiti de piyata- dan 180,000 İngiliz lirası satın almak suretile tediye etmiştir. Hükümetin itilâtname mucibince | bottunu günü gününe ödemesine rağ 'men, İngiliz dainler vekili Ankaraya| giderken borcumuzun bu şekilde de- Gil, gürarük hasılâtı bankaya yatırıl- mak Süretile ödenmesi lâzım gelece- |ini beyan etmiştir. Hükümet verdi- Bi cevapta pek haklı olarak, maksât borçları ödemek olduğuna ve para 'da hâtta vaktinden evel — tarafımız- dan verildiğine göre ortada münaka- şa edilecek bir mesele — olmadığını, (paranın şekli tediyesi ve tarzı itası | münhasıran hükümetimize teveccüh eden bir iş olduğunu — bildirmiştir. Dainlerin evveli bunu kabul etmek Jistemedikleri, fakat nihayet mesele- İnin noktai nazarımız dahilinde halle-| dildiği anlaşılmıştır. | Düyunu umumiye Türk dainler vekâletine Maliye müsteşarı Ali Rızı B. in intihabından ve mumaileyhi |Parise gideceğinden bahşedilmekte- dir. Bu itiharla olsa olsa Ali Rıza B. namzet götterilecektir. | ü le KAT Vuruldum !ç Fakat ne bıçakla, ne de kurşunla, Evvelki gece Üsküdar Polis mer- S te| | * — Vurdular ! Cevabile mukabele etmiş ve göz yaşları dökerek inlemeğe devam et- iştir. B kaldıvst yapdnik Üzce v yere elbisesi | kan ve bete le | n | sorulmuş “sopa ile” cevabını vermiş, tı|bir şeyi olmadığı kendine temin edi-i ilince dilinin bağı çözülerek başına |ecleni şöylece anlatmıştır; — Ben memurum. Evime hep bu zaman dönerim. Biraz evel Dolap so- kağından geçiyordum. Arkama müt- hiş bir sopa indi, vuranı görmedim, sokağın birine sapıp savuştu. Düşüp| bayılmışım, kimsederi şüphelenmiyo- Kendisine “iyi arda bir şeyin yok” denince — Ben de var demiyorum, içime | a| bir korku girdi!. .. t| Diyen bu adamiın her nedense © gece evham içinde olduğu anlaşılmış ve yanına bir polis terfik edilerek e- vine gönderilmiştir. Mamafi yolda| bir cezahaneye uğramayı da ihmal etmemiş ve meçhul bir el tarafından Müthiş bir sopanın indirildiğini iddia €ttiği yeri sarmak Üzre sarğıberi, Pamuk ve saire almıştır. | — SARHOSLUK BU...! Bir sarhoş evvelki akşam, köprü- |devr Boğaziçine giden - son vapurda giınıl:ı çıkarmış ve yolcuların heye- cana düşmesine sebep olmuştur. Bu adam yanında Bir çocuk bir de kadın olduğu halde önüne gelene: —Seni berbat ederim, benim va- zifem terbiyesizlere vermektir! Sözlerile çatmış ve nihayet vapu: run üst güvertesinde aynı suretle| tehdidatta bulunduğu bir zata üstelik | tecavüz de etmiştir. Polisler ve yolcülar birbirine giren bu iki kişiyi güçlükle ayırmışlardır. |Vak'a halkın heyecana düşmesini| merkezine sevkine mecburiyet hasıl olmuştur . ——— ÇILDIRAN KAYIKÇI Fııylbçl Rizcli Ramazan — isminde biri evvelki gece Ortaköyde kayığı içinde birdenbire çıldırmış ve Bakır- | köy tedavihanesine nakledilmiştir. — IPSİZ KAMİLİN TECAVÜZÜ Şolför Taceddin ile metresi Marika evelki gün Kadiköy vapur iskelesin- de dolaşırlarken yanlarına meşhür sabıkalrlardan ipsiz Kâmil rak Marikaya tecavüz etmek istemiş ve bu tecavüzü reddetmek. isteyen| Taceddin bıçak çekmiş isede yaka-| lanmıştır, n -—- EYİPLE VOLF ARASINDA Galatada makinist Volf ile Eyip is minde biri arasında kavga çıkmış Voli bıçakda Eyibi başından yarala- maştir. Şılmişti tetkik cden Mübadele İlira vererek kendini okutmuştur. Os- İçerken Afife hanım isminde bir ka- TENİMUZ, 1929 İnşaattan sonra tecrübe yapıldi Şehremaneti Göksuda yaptırdığı | köprüriüm temel kazıkları sağlam o- | lup olmadığı Aanlaşılmak üzre dün tecrübeler yapılmış ve köprünün üze rinden ağırlık geçirilmiştir. Müteferrik H. Telefon yine bozuldu Ankara telefon hattı srk sık bozul- maktadır. Son zamanlarda hat hemen hergün birkaç saat bozuluyor. Dün de saat üçte bozulmuş ve geç vakte kadar tamir edilmemiştir. Hattın bu süretle sık sık bozulması bu ağri mü: habere vasrtasından istifadeyi azal- tıyor. Esaslı tamirat yapılmasını alâ- kadarlardan beklemek hakkımızdır. —— SU DA KESİLDİ Dün İstanbulun birçok mahallerinde terkos suyu kesilmiştir. ——— MÜBADELEYE TÂBİ Şehrimizde çıkmakta olan rumca gazetelerden birinin sahibinin müba- deleye tâbi rumlardan olduğu anla- ır. — Mumaileyhin vaziyetini komisyonu kendisine nüfus cüzdanı verilmeme- sine karar vermiştir. TOHUMLUK TEVZİ EDİLECEK İktisat Vekâleti, Adana çiftçileri- ne tevzi olunmak üzre Kıbrıstan 4000 ton tohumluk buğday getirmek- tedir. Süne ismindeki haşerenin bu buğdaylara zarar veremediği anla- gılmıştır. —— BİR GAZ VAPURU Rom isminde gaz - hamuleli bir Fransız balık gemisi limanımıza gel- miştir. ECZACILARIN KONGRESİ Eczacılar cemiyetinin dün akti mukarrer olan kongresi bazı sebep- lerden dolayı tehir edilmiştir. Kongre 15 gün sonra toplanacak- tır. Yeni heyeti idare teşekkül eder etmez bilhassa kapatılar eczaneler ve depolar mes'elesile meşgul ola- caktır. Bazı depoların tıbbi mustahzaratı perakende olarak sattıkları ve kapa- tılan eczanelerin de kısmen gizli reçete yapmakta devam etikleti hu- susunda cemiyet Srhhiye — Vekâleti nezdinde teşebbüste bulunacaktır. —— Dahiliye vekili DİYARBEKİR, 26 (A.A.) Dahi- liye vekili Şükrü Kaya bey ve maiye- ti Mardine haraket etmişlerdir. — ——— BİR ÜFÜRÜKÇÜ Koskada sakin — Osman efendi is-) minde biri üfürükçülük yaparken za- bita tarafından çürmü meşhut halin- de yakalanmıştır. Osman efendi Ak- sarayda oturan Leman hanımın evi- ne gitmiş, istikbalinden haber vere- ceğinden bahsederek mühim bir has- talık geçirmek üzre olduğunu söyle-i miştir. Bu safdil hanımda hastalığa tutulmamak için Osman efendiye beşi man cfendi paraları alıp evden çıkar- ken polisler tarafından tutulmuştur. Hakkından takibat yapılmaktadır. —— ET MOTORUNDA Mezbahanın et nakline mahsus, motörü evelki günHasköyde tamir edi lirken bir gaz lambası patlamış vel makinist Mchmet efendi ehemmiyet- li surette yaralanmıştır. — MOTOSİKLETLİ BEY Mehmet isminde biri evelki gün motosikletle Karagümrükte dolaşır- ken Adalet ve Leman isminde iki ha- nıma çarpmış ve ikisini de mühim su- rette yaralamıştır ŞOFÖRÜN MARİFETİ Şoför Nevzatin idaresindeki oto- mobil evelki gün Şehzadebaşından ge dına çarparak başından yaralamıştır. ——— KÖR HASAN ARKADAŞINI YARALADI Galatada hamal kör Hasanla kah- weci İbrahim arasında bir alacak yü- zünden kavga çikarak büyümüş, ne-) ticede kör Hasan bıçakla İbrahimi| ağır sürette muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Muallim Doktor Hafız Cemal Dahili, sinir ve çocuk. hağ- talıkları - mutahassısı Cumüadan mada hergün saat (14-16)'ya kadar Divanyolün- daki kabinesinde ve Cumartesi, Salı günleri (Rami) de (0-12Y Tüddelerinde hasta kabul eder. Telefon: Btanbul 2308 günleri çok eğl Yukarı Boğazın güneşten| gömlek giyinmiş kınalı tepeleri sıcaktan halka halka duman, salıveren lekesiz gök denizin i- ki tarafında tunçtan birer kale duvarı gibi yükseliyor. Yeni- mahalle önlerindeyiz. Bence hakiki Bağaziçi burasıdır. Bence ğgaz, Bağaz... bunu tam mana- sile ancak buradan doya doya seyr edebiliyorsunuz. Yenima- halleden sonra Kavak... Bütün tepeler civıl civil kaynaşıyor. Ağaçların'altı kalabalık bir or-| du karagâhimı andırıyo. Hele| iskele civarindaki gazinolarda- bir tek boş yer yok. Bu halk yiyor içiyor ve arada bir pek coşkunları aşka gelip nara bile atıyorlar. Vapuru rakı kadeh- lerile selâmlayıp avazları çık- tığı kadar “Şa! Şa Şa!” diye ba- ğıran kendinden geçmişler de başka... Yolumuza devam edi- yoruz Anadolu yakasının harap, tabyaları karşısında tabiatin vücüde getirdiği bu yarım| «köy» un yeni adına Altınkum diyorlar, Altınkum, Altınkum... Beyaz kum döşeli zemini çiğne-| yerek geçtik. Sağında Altın-| kum, solunda Altıntaş lavhası asılı iskelede birisi memura sor du: — Altınkumu anladık ama bu! Altıntaş ne oluyor? Efendim, o da hemen şura- cıkta bir gazino imiş. İskelede- ki lahva halka gazinonun isti- kametini göstermek için konul- muş. Biraz yürüdüm yürüme-| dim, satıcılar etrafımı aldı; '—Macunun böylesi... —Havayı değiştiriyor efen- dim, nanelidir! — En küçüğü —kankırmızı karpuz var karpuz. .. —Değirmenderenin, Degir- menderenin... Yuksekteki ga- zino, dağ başlarında dolaşırken işık yanan bir han görmüş yol- cu gibi insanın içine rahatlık veriyor. Merdivenleri ağır ağır tırmanıyotüm. Mızıka çılğın bir dans hava- 1 çalıyor ve bir kaç ağır başlı: aile masalarına dirseklerini da- yamış biralarımı içiyorlar. Daha, iki sene eveline kadar burası çırçıplaktı. Ne gölge veren tek | bir ağaç ne de nefes alacak bir dam altı,.. Ben görmeyeli bir. kaç yerde üzeri örtülü yerler, çalğı için güzel bir köşk yapıl- mış, iki siralı dışbudak ağaçları dikilmiş, denize karşi örme ha- sır masalar yerleştirilmiş, hası- Ix bir çok yenilikler var. Aşağı- da plaj kısmı da gittikçe güzel- leşiyor. Evet oraya da mutla- ka uzanmak lâzim, Biraz yor- günlük aldıktansonra aşağı i- niyorum, Burası vakıa, kum- dan yana Filurya kadar zerigin değil. Fakat muhakkak ki su- lar burada daha temiz. Güneş| tepek ©o kadar tesirli değil. Plajda çalışan bir genç diyor ki: | — Efendim, burası tuhaftır, bir yıldız çıkar, kumları oldu- ğu gibi denize sürükler. Sonra batı esince kumlar tertemiz yı-| kanmış olarak eski yerine ge-| lir... Altınkumda da Filurya gi güneşten muhafaza için küçük| şepet şemsiyeler, etralı tenteli | yerler var. Fakat bu şemsiyele-| rin altına iltica edenler pek a: Hemen herkes kumlara uzan-| mış sırtını güneşe vermiş, hem |çekindim, g | Hiyonun İstanbul cuma günleri nasıl eğleniyor ?. Alnkumda yüzenler ve eğlenenler; —— *t ee Yukarı Boğazın bu kısmında cuma , enceli geçiyor Bütün tepeler cıvıl cıvıl Raynaşıyor. Ağaç-- ların altı bir ordu karargâhını andırıyor Altunkum sahlllerine bir nazar banyoyu birden yapıyorlarBuna- bir bariyo dâha ilâve edebiliriz;. Barılarının terli ve ıslak kadın, vücutları üzerinde yaptıkları, Kgöz banyosu. .. Gâh saçları ensesine dökül:. müş bir kadın başı, gâh mini; mini bir kadın ayağı. .. bunlanr arasıra birbirine o kadar karışı-. yor ki gördüğünüz, baş mı dır; ayak mıdır, pek fark edemiyor-. sunuz. Bu adeta - baş dönmesi; öz kararması gibi bir hal... Kıyıda dolaşırken bir de ne, göreyim, bizim eski gazeteci arkadaşlarından bir zat sırt üs- tü, kumların içine girmiş, göz- leri tıpkı hamamın kurnasında, gözüne sabun kaçmış bir adam. gibi kapalı, debelenip düruyor; bir taraftan da ötesine berisine, kumla masaj yapıyor: Sesimi işidince hayretle göz- lerini ovalayarak baktı: — Vaziyet mükemmel değil mi? Ne yapalım a kardeş, “bizi; bir gömen yok mu?” diye bar-. bar bağırdık. Aldıran - olmadı, Biz de mezarımızı böyle kendi:. miz kazıyoruz. Bunu söylerken yanında ay-, ni ameliyeyi yapmakla meşgul; kıvrak bir Rus kadınını gösteri: yordu. İşte kadınlı erkekli bin kafile, birdirbir oynuyerlar;, Kırmızı mayolu - bir gı kaz; sekiz on kişiyi ı’lnü'ııdeî:ıç atlat. tığı halde nazik bir delikanlı;. nın sıkletine tahammül edemi>. yerek yıkıldı ve hemen oracık- 'ta ikisi de kumlara yuvarlandı.. lar, Pek mecalsiz görünüyaplar-. dı, bir müddet ayağa kalkamaş dılar ve öyle yarı sarhoş, bir-. birlerine sarılarak yattılar, Bi- zim arkadaş bu hali mütehas- sirane bir müddet seyrettikten, sonra: — Ateşle barut derler ama, dedi, islak barut ta nasıl işe yazıe rar bilmem! ... Gülüştük. O banyosuna de- varm etti. Ben yürüdüm, Derken, © sırada yine eski arkadaşlar- dan birine daha raslâmayım mı? Yanında hemen - oracıkta ahbap oluverdiğimiz bir zata 4 benim için: — Aman, dedi, dikkat gaze- tede 'ya resmimizi görürüz, ya — igmimizi İki “Arif” ler Âl. | tınkumda şöyle yapmışlar, böz yle etmişler diye bir veriştirir- se karışmam. .. İki “Arif” leş hemen oracıkta denize girdiler. Arkadaşın — beraberindeki — eş- mer zat, cidden çök hoşsohbet bir adammış, soyunüp dökü nüp meydana çıkmca: — İyi ama dedi, her kes bu. raya vücudunu siyahlatmak i çin gelir. Acabâ biz ne için gel, dik? Sonra yine kendisi ta. | mamladı. 1 — Biz de galiba iki kavruk | muş olmağa geliyoruz. t ğ Banyodan sonra - teklif etti ler: — Şurada otomobil bekliyor Birer şişe bira içtikten sonrj otomobille dönelim. Bir hayli toz yutmaktan m; yoksa devrilen ka feci. macerasını me fi hatırladım, ısrar derecesine va” ran bu teklifi kabule cesarepjl edemedim. Fakat, Altınkum | dan saat 4 vapurile dönmek ne (| hazin oluyor, tasavvur edemez. ( SİNİZ?.. . v deniz, hem güneş, hem kum üç

Bu sayıdan diğer sayfalar: