9 Eylül 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

9 Eylül 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 MİLLİYET SALI 1930 Fikir, Mizah, Edebiyat, giliyet Asrın umdesi “Milliyet” tir 9 EYLOL 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs- tanbul. Fransada neşredilen yeni eserlerin en mühimlerinden bahsetmek istiyo- ruz. Fakat evvelce de söylediğimiz gibi bisim bahsedeceğimiz daha nice eserler vardır ki bu sütunlarda onla- zamadığımız- zdan özür Telefon numaralı: İstanbul 3911, 3912, 3913 —— ABONE ÜCRETLERİ dileriz. G Türkiye için Hariç için Fakat imkân nisbetinde bugün bah 3 aylığı © 400 kuruş 800 kuruş) gedebileceğimiz yeni eserlere gele 6 750 1400 ii 1400, 2700 şen Fransanın neşriyat Gelen evrak geri verilmez £ (dinden çok bahsettiren bir Japonyalı “Japön derniğ Müddeti geçen nushalar 10 kuruş hanımın neşrett tur, Gazete ve matbaaya sit işler için | hcure.. isimli kitaptır. Bu y müdüriyete müracaat edilir. Japonyayı tasvir ediyor. Japon edit Gazetemiz ilânların mes'uliyetini İsi Kiku Jamata uzun müddet Fran kabul etmez. rın isimlerini olsun İdan dolayı okuyucula w âleminde ken- sada kalmış, bundan evvel başka İler de yazmıştır. Bugünkü hava Kiku Jamata banım Dün b z Mi derece idi hava ak rüzgür şimal sec: en az İl ponyan açık ten g Born latıyor. Japonya asr dan ziyade Ar kat Japonla en an'ane Hayır... Jap hayatta ilerlemek iç tinden de istifadeyi unutmuyor... Geciken cevap Epiyce oluyor: Okuyucu ha- nımlarımızdan biri bütün gü - nün keşmekeşlerine karışmış li derler ve salâhiyettar adamlar dururken tutmuş ( Felek )ten| genberi bu memlekete dair bir hayli bir şey soruyor. diyor ki: | sdü dai çi “Ev kadınları ve çalışan ka - | Miyrian Harry Arabistan ve Suriye amlar iki parti olsa bize sağ tA| de yaptığı seyahatlere dair pek kıy- raf mı denir sol taraf mı? Bu İN| etti yazılar meycetmiştir. Son eöeri «e işe bir türlü akıl erdireme - | de Kudüs'ün tasviridir: dim. Lütfen siz bunu kestiriniz! de sayenizde biz de mevkiimzi | bilelim.,, Muhterem kariime cevap ve- wecek vaziyette değilim, lâkin cevapsız bırakıp mahzun etmek | te istemem. Onun için'şunu tav siye ederim. — Evvelâ kendinizi sol telâl ki edin, hoşunuza ve işinize ge lirse ne âlâ gelmezse sağ olun Yo" efendim! " Ğ Şimali Amerikaya: dair Fransada İ yazılan eserleri bertaraf edelim. Fa- kat Cenubi Amerika da ayrı bir âlem dir. Onun için yeni dünyanm bu kis neşredilen bir Fransada çok alâka ve merakla okun! du, Şimali Amerikada bir Avrupa k için aazarı dikkati celbeden şey | İoradaki hayat ve cemiyet oluyor. Fa" kat Cenubi Amerikada hayat ve ce-| miyetin evsafından başka nazarı dik-| ibesini, My ram Harry'nin son neşrettiği bir e serden bahsedelim, Geçen sene Pilis- tinde karışıklık çıktı. Son bir sene- “La Jerusalem retrouvâe,, Oradaki Müslümanlarla Yahudiler arasındaki derin kin ve husumeti tas vir ediyor. Cenubi Amerika Şimali Amerikaya dair son zaman larda Fransada mühim bir kaç k | neşredildi. Amerika yepyeni bir âlem İdir. Avrupa ile derin farklarla ayrıl Ölçüsü ? Ben rakamlardan pek yilarım. Çünkü bunlar kadar doğruyu “tak,, diye adamın kafasına vu- ran azdır ve her doğru gibi bu- nunda yüzde sekseni takızdır. Meselâ hastasınz.. hararctininiz tar, termonetre koymadan ev - vel pek endişeniz yok. Vakta ki, derece 39 gösterdi mi haydi me- rak.. | katicelbeden tabiattir, tabiatle insa Borç, ceza, yaş her tatsiz şey | nın mücadelesidir. bunun delâletile bize gelir onun| M, Roger Conrteville'son neş - için sevmem ve korkarım. rettiği “Lâ Premidte © traversâe de Son günlerde kapanan yerli |1âmerigae du Sud., otomobil ile Ce- mallar sergisinin tatilinden son | nubi Amerikada on-bir aylık bir se ya gazetelerde hir rakam gör - | yahatı anlatıyor. Bu seyahat tehlike! düm: | mma dair son eser siz olmamıştır. Vahşi hayvanlar, ba:| | Sergiyi 'bu sefer 300,000 kişi | kir ormanlar, nihayetsiz çöller, zehir| İgezmiş. İli bataklıklar. Hülâsa en muhteşem İ Mümkündür. Çünkü cidden | manzaralardan tutunuz da hiç gör. kalabalık oluyordu. Lâkin be - | mek istemediğiniz yerlere ve şeylere nim merakımı mucip olan ve bir | kadar hepsi Amerikanın bu kısmında “türlü aklımdan çıkmıyan bir nok! var. Otomobil bir batağa | saplanıp! ta var. Sergiye giriş ve çıkış bir kalnıca ölümün yaklaştığı da hissedil kayda tabi değildi. Acaba bu |miştir. Bin müşkilâida yoluna de 300,000 kişi nasıl sayıldı. Hele; vam edebilen seyyah altı bin metre bazı günler zairlerin adedini gös | irtifada dağlara tırmanmış. türlü teren rakam. 12381 gibi'âhat ha türlü insanlarla ve korkunç “hay nesine kadar gösteriyordu... vanlarla karşılaşmıştır. Bu seyahat- Şu merakımı izale etmeyi pek |te M. Rogerin zevcesi de beraber - istiyorum FELEK - İdir “Milliyte,, in edebi romanı Malımut Yesari Hürrem Hakkı, Nevres Vaci-(Hürrem.Ben,içmeği unutmuşum din, Rasihi dinlemeden- bir şey | - Hürrem Hakkı, odadan çıkar söylemiyeceğini. kuvvetle his - |çıkmaz Emine ile karşılaşmıştı. sediyordu. Ayağa kalktı, Emine | Hizmetçi kız, sür'atle fısıldadı yi çağırmak, Rasih Nevresin ge) — Küçük bey daha gelmedi. ip gelmediğini öğrenmek isti - | efendim. yordu. ; — Bis yok.. Nevres Vacit, tekrar düşünce| — yrürrem Hakki; - parmağile: Ye dalmıştı. Hürrem Hakkınn)sus! der gibi işaret etti. Cebin- apıya doğru gittiğini görünce:ld eser! İrak kaşığı, kaybolduğu fikrine sap-| kendisini atıyor. baru bozulan adamcağız içki ile bü: | Neşriyat haya | | San'at hareketleri | Fransada neşredilen mühim eserler Elif Naci Elif Nacirün, yalnız kendi eserle - İrinden mürekkep bir sergi teşkil et- dır, Bu muhteşem kıtanın toprakla- | mesi, eskileri de yenileri de alâkada rında gezenler aşk ve zevkin insanın) etti. Eskiler, bu hâlâ mı hâlâ memle- damarlarında kendimi nasıl binsettir-| kette bir san” İdiğini anlatmakla bitiremiyorlar. Bir! etmek isi muharriri, M. Max Daire - | tek; inen asil 've İakx “L Amovr en Amerigue du Sud.,İ müstakil bir genci müsajjir ettikle- İsimli eserinde Cenubi Am, dan bal | Cenubti Amerika sıcak iklimi İbir iddiaya göre aşkm ana vatanı monopolu muhafaza en berriye ve bahriye mü- | Pram ri, onlara kadar ika aşkın rinden dolayı, yor, canlı, ateşli levba- | Yeniler, bu İlar'tasvir ediyor. l her halde sevindiler arının vaitleri, bir mele tep ve atölye arkadaşı, bir mücadele nun bu ga tadı «li teşebbüsünü al- Yeni bir roman Fransada son neşredilen rasında bi bahsettirmı ! Naci, tâ atölyenin ilk senelerinden var ki, kendinden çok takdirle bahsettirme Bu ülâseten olsun bi m eaev, | Kuruluşun o i, yeni Resim cemiyetinin tarihi İ ğe muvaffak oldu. oma: zuün anlatmaktan | isin, bizim kendimizi alamıy Bir köylü va: Köylü fena a Güzel bir de karı n değildir; bir od 2. Güzel, lâkin hiç am var ki Gü zel kadınla âşıkı biribirlerini pek be- nişlerdir. zalara bile marur kaldı cudur. Fakat d ka Koc arın, basma : rn dürbinind gibi seviş iğ ia mütemadiyen aldatıyor üksek mâna sanki bir bayrı sınız dahi ikte geçirdikleri İ ne kısadır silmiyor 2. biş hakikati öğrendiği şiddetli infiallere kapılmıyor. Zev cesini bırakıyor. Sonra gene barışı- yor, affediyor. Fakat kadın eski hu- yundan vazgeçmiş değildir. Asıl fe. İlikete bakınız ki, bu barışmadan son ra dünyaya bir de çocuk gelmiştir! şru bir evlât Jolduğunu temin ediyor. Kocası buna inanıyor. İçtinabı kabil olmıyan i kinci bir vak'a: sin diye uldu ve didindi Bunu zavallı oduncu! i : gi 2 istakil ressamların şimdiki var- nu?.. Biliyor; fakat bu müt| ” » ğ ıklarında onun dimağ emeği, alın zaman öyle w 5 teri varı tar ne- silleri, kurbani x cidal senelerini de feda edilenlerin isimleri- Ve yarının mini olacağımız ni yazarken, onun İsmini de unutmu- yacaklardır. Elif Naci; san'atta da hâkim kanunları tepmek istiyen fazla mara- olan| Kadın bu çocuğun me ri zi bir hassasiyet.” Kırmızılarını, sarı) yeşillerin, morlarırı imtizacı ile| yapmak, his ifade susu; Mantığın ve disiplinin kapısını kapıyan bir ideak senle, etmek ar- Oduncu tekrar hiyanetini gördüğü güzel karısını evinden koğuyor. Fa kat çocuğu vermiyor; ona bakıyı Geçen gün gördüğümüz resimlerin İ Lâkin yalnız kalan oduncu git gide | arasında bir çokları, kifayetsiz. bir bu çocuğun kendi evlâdı olmadığını | tekniğin zararlarmı gizleyemiyorlar- düşünerek onu ihmal etmeğe başlı. | de, Bazıları hayal itibarile hiç te yeni jYor. Bir gün çocuk bir suda boğulu-| değillerdi. Bazıları da, en ufakları, Şyor. Adamcağız meyustur. Bu meyu-| güzel ve hisli'pâşatlardılar. siyetle büsbütün yalniz kalmış ve âf-| Belki on sene var, Divanyolı öhne atölyedt” “iştiliğimizi Çöcüğü arıyor. Ona ait bulduğu u-| mek için biz #kâdemi çizmeğe fak tefek şeyleri seviyor, adeta bün- | şırken, Naci, “bIĞ dö prus,, leric, ka- lara perestiş. ediyor. Sokağı | zaman sanki çocuk yanında imiş gibi| bugün sergisinde daha fazla kuvvet, küçüğün hayalin elinden tutar gibi |daha fazla mefnete her halde Şahit| yapıyor, onu gezdiriyor. Bunu İolurduk. tik şuurunu kaybetmeğe başlaraıştır, | öğrens| çıktığı | narye sarıları ile daha.az oynıya idi, i NURULLAH CEMAL kendisile eğleniyorlar, fakat zavallı- | nın bali o kadar acıklı ki, oduncuya karşı istihza de; met ve hürmet duyuluyor Mevlddu Nebevt ! Müskirat müdürü umumisi Asım yin irtihal eden haremi Rana ha- | nımın ruhuna * idiai edilmek üzere | önümüzdeki cuma günü Fetih il. Kadın ne oldu?.. O âşıkı ile yaş muş, bir müddet köyden uzaklaşmı: tı, Fakat yeniden çocuk anası olmuş. tur. Gayri meşru çocuğunu büyüt mekle meşguldür. Kadın köye avde i gören oduncu bu sefer kendi ço. cuğunun anasını görür görmez korka! smmm İ serifinde mevlüdu nebevi kırmat olur İ ndan ir pak ihvanı dinin. teşrilleri lanarak kendini İçkiye vurmuştur. Şu. Bu mevsyü tahlil ve tasvir etmenin kolay bir iş olmadı cet var mı? söylemeğe ha bütün deli olmuştur Fakât cinnet artıyor. Kaybolan ço iz | Onun için bu sade mevziü alarak cuğun gelmesi için şöyle düşünüyor: #muvaftakiyetle canlandıran, oinneti — Bu kadınla çocuğunu ortadan | şüpheyi, aldatılan, baba olan bir ada. kadırmalı!. min? ae Deli yangın çıkarıyor, kadınla gay! anlatan romancı M. Ramuz için bu ri meşru çocuğunu yakıyor)... &ser yeni bir şöhret vesilesi olmuş - Bunu görenler kendisini vur, “ Jean-Lue'pörseutâ,, isimli bu ro- man Fransiz “münekkitiri tarafından takdirle bahsedilen bir eser olmuş - tur. en acı ketlerini kovalı « yorlar. Oda bir uçurumun kenarına gelerek evvelâ sanki bir şeyi tutup atıyormuşgibi yaparak muhayyel yav | rusunu uçuruma fırlatıyor, sonra da O, bildiği, istediği gibi idare et| sin. Sonra, bizedeiki “kahve... Odaya girince, eski yerine o- Jbiç itidalinir bozma, olduğu gi | bi söyle.. Ben, yardım ederim. Eğer eve geldiğin zaman vakit! ve imkân bulabilirsen ya Bel - mayı, yahut Ferhündeyi çağır. İBabanın kanaatı daha kuvvetle nir.,, Kâğıdı Emineye uzattı: — Bunu Rasih Beye verirsin, Hürrem Hakkı, küçük bir te- 'reddüt geçirdi: | — Sen, okuşnak bilir misin, ikiz Emine, önüne bakıyordu: — Kâğıdı okumam efendim. — O halde Belma Hanımı ça iBırabilirsin kızım!. Hürrem Hakkı, Eminenin bir jden pembeleşivermiş yüzüne dik kat ederken düşünüyordu. Bel - mayı, yahut Ferhündeyi davet turdu: — Rasih'i sordum, daha gel- memi — O, bugünlerde havalandı, serserileşti. — Gençlik; hakkıdır. © — Ahlâkı mı değişiyor, sin?, — Kim .bilir?. — İlk gençliğin tehlükeli dev vesini geçirdi. — Bunun vakti, saati, zama-| nı kolayca ve kat'iyetle. tespit olunamaz Nevres Vacit, fil dişinden kâ ğrt keseceği parmaklarınm ara smda çeviriyordu: — Rasihin bu hâdisedeki va- İbir *İretli, neşeli «İlet Hanım ise, kabil ostun aşkı — Fransızcadan - Ya hâlâ karar- kte yemek yemem ştırılmıştı. Ah, ne kadar mes' git gide ilerliyor, fakat |bir enmiyordu. Onu her gö | ; uttum, bilsen. | Fakat bu sevincim cok de- İvam etmedi.. Gittiğim zaman, bir de'ne göreyim. Soğuk, ihti- yordu; İyar bir kadın!.. Beni ona tak — Böyle bir şey düşünmüyo-İdim etti. Meğer halâsr imiş. Düşün dostum, ben.bu soğuk, İminasız hayata gitm zn gelen b en derton. Höfet Buni rüşür Ne vakit ye sorardım.. Aldığım cevap daima şu olu- evlen zatılırsa, evle, söyle anla- e artı > i Benim aradığı Bilhassa hassas el a hoşlan- ımı, kendisile yalnız stiyeceğ bilmeli, Isin... Hülâsa böyle bulurcıya kadar bek- im! daha bir kad 1 nasıl ayrıldığım bil liyec Dem dostum (end zü hilâima olarak evlenmeği| düşünmemiş değil, bilâkis ç düşünmüş bir adamdı. Nihayet bir gün dostumun bana bir kadından bahsettiğini |Yet hissetmiştir. B duydum. Genç bir dul kadın|senel.. varmış... Güzel, zeki bir kadın. Dostum devam etti: Dostum intihabında yanılma- Evet, bunun sebebini sev- mıştı.. İntihap değil, daha doğ- |'gilim bana izah etti rusu aşkmdan demek lâzım. Gayet güzel yemekler pi- Çünkü bu kadını çok seviyordu. | sirttim, Benim halâm çok obur-.. Evvelâ bir tesadüf... Bunlar |dur. İyi yemekleri anlar, Bunun dostumun aşkma vesile olan |için kendisini de çağırdım.,, fırsatlardı.. Her şey genç dulun | Fakat bu beni hiç tatmin et- zarif, duygusu ince bir kadın ol medi. Düşün dostum; obür'bir duğunu gösteriyordu. Kadın, | ihtiyar kadın gelecek, yemek beğenildiğini, sevildiğini anla- | lerin nefasetini tasdik edecek!.. makta geçikmemişti Artık her. hareketile onun |bu vüzden mahvolacak!.. muhabbetini bir katdaha kuv-| . En beğendiğim kadın, böyle vetlendiriyordu. Fakat bütün | olursa, benim izdivacım da büs- bunları gayet tabii olarak yapı- | bütün imkânsız, oluyor demek- yordu. Zaten kadının © gitgide | tir!. onun ruhunda büsbütün hâkim | 7777 olmasının sırrı da bu değil miy di?... Artık kendini bahtiyar adde- diyor, mes'ut olduğunu söylü-| yordu. Fakat kadına aşkımı i raf etmemişti, Aradan bir müddet geçti. Mes'ut dostumu görmez oldum. Acaba bu kedi aldı mı, aşkı nr itiraf etti mi?... Ne mukabe- İe gördü?.. Diye düşünürken, | m kerdisine tesadüf ede- sö- nıyacak şey aaeletini ih işün ki, sevdiğin ka- nı da davet etmek İRTİHAL Mülga harbiye müfenişiiğinden beyin batidesi vil vidi Tahsin Yesari Tabir bey vefat etmi, vakti nındaki nezareti — hesap mütekale Şükrü hukuk müş yin. ma Cenazesi . millet inden kal mu ir bügün öğle bağçesi Çamli urılacaktı Istanbul llarci husüsiyesi “dava veklilerinden Tahsin Yesari © beyin mmahtumu Fahir bey dün vefat etmiş: dr, Nâşl mağfiret sakşi bu gün öğ len evvel Çamlıcıda Mille: bahçesi karşısındı bir numaralı - köşklerinde kaldınlarak defnedilecektir. Cenabi bak peder ve valdelerine sabrı cemil hsen buyursun. sig Bir esin, dedim, seni bi raz neş,esiz görüyorum. Ne ol- du?.. Aşkından bahset!., Ne mu valfakıyet değil mi?.. Dostum hakikaten neşesizdi. Eskiden lâkırdı ederken 'hara- sözler söyler, ken-! dini Tezzetle dinletirdi. Hele güzel dul kadını sevdikten s0n- ra kendini pek mes'ut addeden dostumun, şimdi böyle pek ne-; şesiz olmasına acıdım. Sebebi- ni anlattı: — Sevdiğim kadınla yalnız kalmak, birlikte yemek yemek, beni bittabi mes'ut eden fırsat- lar, vesileler oluyordu. Geçen lerde gene onun evine giderek, | icrasında, emini içüncü n isle için mahcuz ve paraya çevrilmesi mu karter Pirelli. marka â6 adet Orö- bil dış lâstiği ve 40“ adet iç las tiği Sirkeci Hoca paşı hamam soku gındı kin Kireçhane önünde açık artırma 3 eylal 80 tarihinde sasi 12 den bire kadar satlacaktır. Tiliplerin mezkü: nde bulunacak mü acaatlari n olunur. gbnde mahsi memurine evvel terbiyeli çocuktur, Fazi - olabildiği | rını sıkıyordu kadr küstahtır, — Acaba yüzü nasıldı? Göz- Nevres Vacit, dişlerini sık - İlerim, bu, sönen, körleşen, mel” maştı; ün gözlerim!, Göremiyordum,gö — Ve kocası Kâmil Bey dejremiyordum. İlitimal o da, bu- kabil olabildiği kadar sinik ve'nu biliyordu. Belki de kıvranışı İbana yüzünün ifadesini göstere , Nevres. Vacidin vak'a *İmeyişindendi , — Bilmiyorum! hakkındaki fikrini, o hükmünü|Tren Haydarpaşa çayırını ge - gösterdiği için. Hürrem Hakkı-|çerken, ceplerini - karıştırmağa nın nazarında çok kıymetli, çok /başladı, sonra gayet. resmi bir ehemmiyetli"idi. « Yumruğunu |tavurla, benden kibfit istedi . masâya vurdu: Kibriti uzattım, tavrundaki res- — Bravo, Nevres,, Sinikliğin |miyeti fark etmemiş göründüm. bu derecesi insanı sinirlendiri - | Kibrit kutusunu iade ederken yor, hasta ediyor. ayni resmiyetle teşekkür “etti. Nevres Vacit. yavaş yavaş co| Hatta dah. mübalâğalı bir tarz şuyor gibi idi: da,. Müfail olduğunu anlatmak — Dönüşte, trende rast gel -|istiyor, yalnız benim açmamı idim, Bir'tuhaf, soğuk soğuk se |bekliyordu. Bende de merak baş Benim bir iki saatlik saadetim, | Kollarmı uzatmış, yumruklaj — Nereye? dedi — Bir kahve istiyeceğim!. Nevres Vacit, gayri ihtiyari Cini masanın üzerinde duran $0- umuş kahve filcan'na götürdü, Füldü: ©! — Bir kahve de bana söyle en küçük bir defter çıkardı, bir etmek, acaba ne dereceye kadar yaprağını yırttr, Rasih Nevrese'doğru idi? Yakışık alır mıydı? bir tezkere yazdı: E “Rasih, çocuğum; “ Baban Faizlet aHnım vak'a'nu seziyordu. smı, kimden ve neredense duy-| Derhal vaz geçti; muş! Tabi, ona mübalâğalı ve| — Hayır.. Hayır. Sen, bu inenin cevap vermeyişin - yalan yanlış anlatmışlardır. Sen, |kâğıdı Rasih Beye ver, yetişir. den, bunun mahzurlari olduğu- ziyetini biliyor musun? — Ben, hazır bulunmadım; duydum. Fakat şunu tahmin edi dir ve olamaz da., — Zaten ona toz kondurmaz- sın. — Hayir, Rasih, her şeyden yorum ki, Rasih kabahatli değil| İlâmladı. Bir şeyden haberim ol |lamıştı; ne var, ne yok? beyefen madığı için hayret ettim, Fa - İdi, dedim. Ellerini oğuşturdu: kat buna rağmen Kâmil Bey gel | Hiç, ne olsun? diye cevap verdi. di, karşıma.oturdu. Yerini be - |Fakat bunda; daha ne olsun? ğenmemiş, rahatsız olmuş gibi| Daha ne olur? Daha ne olacak? mütemadiyen. kıpırdanıyordu .İdiyen açık bir taarruz vardı, Bu Her halinde bir gayri taiflik, İtaarruzun neden İcap ettiğini an gizli bir telâş kıyranması vardı. İlamağa karar vermiştim: Sıvas nutku 69 uncu haftanın 3 üne nü Galatasray lisesinden İ fer Cevdet B. kazanmıştıf zısı şudur: Haftanın çn mühim Bâİ z Başvekil Haf .siları teşkil etmi İsmet Pş. Hz. memleketi İkiki can damarlarından lan Ankara — Sıvas hâ küşat merasiminde irat P dukları çok canlı ve ima nutuklarile efkârı umu tam bir vüzuh içinde bir Kİ ha aydınlatmışlardır. | Ağır ve mes'uliyetli vağ ni tam bir muvaffakıyet İ başaran C. H. fırkası hükü nin politikasına manlarda yapıla muhterem Ba lin meli tin her köşesinde yüksek mimi bir heyecan uyan sözleri en güzel bir cev muştur Sıvas nutku ile dost VE shan muvacehesinde kat muştur ki memlel da nihayet$i en Başv mizin ölmez eserleri kadi) Cümhuriyet gençliğinin # de ebediyen saklı kalaci Bu, bütün meycudiyetif tanı ve milleti için esirgefi realist bir devlet adamı içif ulvi bir zevktir. m Bilmecemiz arşı 0 neşi i Zz »“ m | | Eni mi> amwueğg—m m zir zmn om x Bugünkü bilmece Soldan sağa ve yukardan 1 — Beygir (2) Aksilik (4) ? — Dilenci (4) Eski (4) 4 — İyi (3) Valde (3) Du 6 — Türkiyenin vatanı (İİ 8 — Beygirin kundurası Göl yük (3). Ördeğin ağababası (3İ 9 — Beygir (2) 10 — İplik (4) Kara adam € 1i — Nida (2) Çok değil (Öİ — Havalar serinleşti. komşularımız birer birer 8 deceği Sinirli sinirli güldü: — Sakin, sessis sayfiy€r” doğrusu köy hayatma ali için huzur, sükün günleri siyor, beyefendi. — Dostlarını gayıp acı9' nutuyor musunuz.? — Dostlar için öyledif" — Bu kış, gene Şişliye şmacaksmız?, — Daha apartman bull dık. Kayın valide İzmire için, eski apartıman büyü“ lecek. — Niçin köyde kalmıy? müz? dl — Kışın, köyde hayat — Biribirile anlaşıla sanlar arasında, her ye! yat vardır. o İ — Fakat biribirile anl? istiskal 8” ilef de! lenler arasında, ler arasmda dp; — Ne istiskali?. ipne A zn

Bu sayıdan diğer sayfalar: