23 Ekim 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

23 Ekim 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

123 TEŞRİNİEYEL 1930 | N | rTeyim derken az | de tevil etmek, bir sebep bul- itanbul. KE ikir, ee YE. glüyet Asrın umdesi “Milliyet” tir. İDAREHANE — Ankara caddesi (00 Telgraf adresi: Milliyet, İs- Telefon mumaraları: İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için Baylığı © 400 kuruş 800 kuruş 6 750 1400 27100 ,, ni 1400 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen müshalar 10 kuruş bar, Gazete ve matbanya sit işler işin müdiriyete müracaat e Gazetemiz ilânların babul etmez. Bugünkü hava Dün en çok hararet 21 enaz 14 derece idi. Bugün ruzgir lodos Gecek bava buludu olacaktır. mes'uliyetini Nüfus mes'eleleri Bu bir şikâyet değildir: Bir ahbap iki yetim kıza nüfus kâğı dı almak için bundan üç sene ev! vel müracaat etmiş.. Uğraşmış! uğraşmış. Neticele (okızları Türk sicilli nüfusuna kaydetti-| kalsın Acem apıyorlarmış.. Bereket versin) stanblun yeni nüfus müdürü- ne. Şimdi iş birar yoluna girer ve kızcağız Acemlikten kurtu- Tur gibi olmuş!. Bu hâdiseyi gördükçe nüfus- ta işim çıkacak diye ödüm kopu yor. “Eğe,, nin yükü Yakınlarımdan bir zat “Eğe,,| vapuru İle İskenderiyeye gitti, Vapur güzel, idare muntazam, hava da cennet gibi olduğu için seyahatin iyi geçtiğinden emin iken bu zatten aldığımız mek- tup bizi tekzip etti. Ben Seyrise fain idaresinin gu yazacağım şe zi bileni kaul edeceğinden ©- min olduğun için yazıyorum : “Ege” ye İzmirden hayvanat yüklemişler.. Bütün güverte a4! hır halini almış ve tabif yolcu-! lar bütün seyahati gübre ahır kokuları içinde yapmışlar. Lüks bir vapura öküz yüklemek! olabilir amma hettın ismi like olmaz.. değil mi?. Tenis çift oyuncuları Balkan çift erkek tenis şampi yonları Sedat ve Şirinle görü- şürken arkadaşları Suat demiş- tiki: — Monşeri Teniste dabi o- yuncular bir çift ayakkabı gibi- dir. Tek oldukça birişe yara- mazlar.. Bu söz hoşuma gittiği yazmadan duramadım. FELEK için İNTİ Masasındaki köpüğü kaçmış! bira bardağının karşısında boy nu bükülmüş oturan bey çok meyus görünüyordu. Alnı kırışmıştı, bakışları ha-| zindi. Dertli idi. Benim kalbim rakiktir. Der- de deva bulmak isterim. Hazin! tavurlu beyin hali rikkatime do kundu. Ben de hazin hazin ona ,İbakmağa başladım. Arada sırada cebinden bir mendil çıkarıyor, yaşaran göz- lerinin kirpik uçlarmı sili mendili gene cebine koyup ii ni çekiyordu. Nihayet sabredemedim; yak- leştim, nezaketle sordum: — Bir derdiniz mi var beye- fendi?. Başmı salladı, içini çekti: — Evet... Hemde büyi derdim var! — Vah vah!.. debilir miyim ni sakınmam. Yüzüme baktı: — Elinizden bir şi ni zannetmiyorum. — Yal Kısa bir sessizlik oldu, bir müddet konuşmadık. Yüzüme, dayak yemiş köpek yavrusu gi bi bakıyordu. — Şu hayat ne berbat şey!.. Diye söylendi. Elimle, hiç bir mâna ifade et- miyen y bir işaret yaptım: — Evet.. — Hayat dikenli bir İnsanın her adımda bir tarafı kanıyor. . . İnsan adım başında inkisarı hayale uğruyor... Ben- se dünyada sadete, aşka inanı yordum. — Anladım, siz bir gönül der di çekiyorsunuz. . . — Evet, iyi anladınız. Ma- demki derdimle alâkadar oldu- nuv, size acrmı anlatayım. Külak habarisim — Bsürdü,! tıksırdı, sümkürdü ve tannan bir sesle anlatmağa başladı: — Güzel, şirin, cana yakın, zeki bir kadınım vardı... İsmi! Gülbahar'dı. .. Güzel değil mi? — Evet. . Pek şairane. Size yardım e- y gleceği — Ben ona Gülüm derdim. Ona âşıktım, çılgınca âşıktim. Onu cani gönülden seviyor dum... Tatlı hülyalar kurüyor-! — Gene gelir — İnşallah... Amma çok ga- rip bir tarzda kaçtı. — Yal. — Akşam saat yedi idi. “Kuzum Gülüm dedim, bana| bir paket sigara alır mısn?,, “Alayım canım,, dedi... Çık- Milliyte,, in edebi romanı:100 Eminenin eline bir on liralık sıkıştırdı. Genç kız, almakis- temiyordu, Hürrem Hakkı zor- ladı: — Küçücük bir hediye... Va-| kit müsait olsaydı daha fazla ve rirdim. | Emine, mahcup mahcup önü- ne bakıyordu, ağlar gibi murıl- dandı: — Küçük Bey gelmezse? — Ben de onu düşünüyorum, görmeden gidersem çok yana- rım, öğleden sonra hareket ede- ce im, Hürrem Hakkı, odasında 2- fir ağır dolaşıyor; aşağıya kar- deşinin yanma inmeğe bir türlü cesaret edemiyordu. Uzun müd det te bu kararsız vaziyette kalamazdı. Bu ani hareketini mak, eek eye de idi. Mahmut Yesari Rasih'in bulunmayışı işi bo- zuyordu; onun yardımı ile bir sebep bulabilirdi. Kısmen Emi- heye de güveniyordu. Yalnız hizmetçi kızı şuraya buraya İgöndermenin şüphe uyandıra- cağı muhakkaktı. Hiç bir şeyi halledemeden, dimağı karma karışık, titiz bir halde Nevteğ Vacit'in odasına indi. Nevres Vacit, elile alnını sı- karak, köşedeki koltukta oturu yordu. Hürrem Hakkı, ilerledi: — Bonjur Nevres! Nevres Vacit, hiç kımıldan- madı; — Bonjur! — Uyumadin galiba? — Evet, uyumadım... İkisi de susuyordu. “İlerdir. - Elimden gele-| yol...| ZAR tr... Sanat sekiz oldu, gelmed dokuz oldu, - görünmedi, on ol. ydana çıkmadı. ben hâlâ bekl Acaba gelir mi dersiniz? — Neden gelmesin? i lar acayip mahlâklardır.. . Bel- ki yolda bir ahbabıns rast gel- miş, onun evine gitmiş, lâfa tut tulup kalmıştır... gece geç yattığı için geç mıştır, Öğle yemeğini beraber yemiş Sonra sinemaya gitmiş- lerdir. Merak etmeyin, gelir... — Ah, dediğiniz olsa. . Gene beyhude ümide kapılmaktan korkuyorum... Amma kimbi- hir? kalk- man Saat yedi — Dün mü idi? — Hayır efendim İde 18 sene olacak... aym 25 in i iMektepliler müsabakası : | Balkan konferansı Mektepliler müsabakasının İbeşinciliğini İstanbul kız lise İsinden 357 numaralı Nimet İsar Hanım kazanmıştır. şudur: Bu haltanın en mühim haberi İhiç şüphe yok ki balkan devlet- leri arasmda bir ittihat teşkili İetraimda görüşmek için tertip edilen konferansın mühim ka- rarlarıdır. Balkan konferansına iştirak eden murahhaslarımızdan Re- şit Saffet B. diyor ki: Atinada büyük bir hüsnü kabul gördük maleat haliean devletleri erasm da bir ittihat teşkilidir verilen kararların esası: Milli, iktısadi si imimi bir arılaşma tesisidir. Ga- İye balkan devletlerini birbirile tanıştırmak ve aradaki çirkin an'aneleri maziye gömmek, yek vücut bir devlet halinde yekdi- gerinin her hususta menfaatleri ni gözetmektir. murahhasları- İmiz bazı komisyonlara riyaset İletmek suretile şerefli bir vazife İyi de derühte etmişlerdir. — ——— ————— Zayi — İstanbal Belediyesinin S& numerolu Seyrüsefer — dalresinin tecribe plâkasım zayi etmiş oldu Kumuzdan ve yenisini alucağımızdan eskisinin hükmü olmadığı ân olunur. Graham otomobili scentalığı yorgun yorgun güldü: — Öğle olmuş... Hürrem Hakkı, bir söz söy- miş olmak için ağzını açmıştı: — Bu saat, on dakika geridir. — Evet... Yine sustular. H bir elin omuzlarından tutup bastırdığını, gittikçe ezmeğe başladığını hissediyordu. Saat yarımı çaldı. Nevres Vacit, başmı kaldırdı: — Yemek yemiyecek misin? — Geç kalktım, hiç iştahım yok! — Nasıl istersen! Yine sustular. Saat biri çalmıştı. Nevres Va yanaklarını bir ateş bürü- — Belma, bir buçuk, ikide ge * Demişti. Öyle değil mi? — Evet... at var. — Evet... Yine sustular, Hürrem Hakkı, dudaklarına; sıkıştırdığı cıgarayı yakmağı unutmuş, dişlerile tslak ucunu taş gibi duruyordu: Sabahleyin, | | — Aşağı yukarı daha bir sa-! Gece| ! ! İ Yazısı) fikri bütün sahalarda sa| Hürrem Hakkı, ağır kuvvet- g Ga Mizah, Edebiyat, zel —Terbiyeci İsmail Hakkı Beye— Serlirazım kim büyüttü böyle biperva seni? Kim yetiştirdi bügüne serviden bâlâ seni? İntihap etmek için Darülfünun re'sine, Görmüyorlar arslanım bilmem neden hâlâ seni? Bir yanında Köprülü, bir ya: Hangisin, seçsen Fuadı, ya nda da Yusuf Ziya, Ziyayı, ya seni? Söyleyin kimdir müderrislerden en yüksek desem Gösterir engüşt ile meclisteki aza seni!, Yazdığın her cümlenin feliminden aciz kariin, Anlıyormuş pek güzel Arif Oruç amma seni? Hüsnü hattın bimisildir, hüsnü endamın gibi, Hak yaratmış doğrusu her şeyde müstesna seni? Kaddi mevzunun yücelsin arşı izzü devlete, Saklasın her kem nazardan İlmi etfalin bihakkın âlimi Hazreti Mevlâ seni!, yektasısın, Eylemiş etfali mektep cümleten lâlâ seni! Akıbet sermest olup düştün siyi Etti Mecnunu muhabbet özi Azmedip bendeyle Serbes Sen reis ol, lider etsin Fethi Bey hüttâ intişar etti, | Hüseyin Rahmi Beyin güzel bir esi ile diyer faydalı ve gü- zel yazıları muhtevidir. Tavsiye ederiz, “Uyanış,, mecmuası Bu nüshasında Halit Fahri B. in Dantenin “İlâhi Kome- dya” sından bir parça, Mehmet Selim B. in “Sonede iki kadın” Reşat Feyzi B. in “Alis” man- zumeleri, Reşat Enis B. in “Sa- rı Zeybek” hikâyesi vardır. Beyoglu beşinci icra dairesinden: Beyoğlunda Yenişehirde Molapdere caddesinde Mönkirat mağazasında mukim fke ikemetgi- ni meçhul bulunan: Leonida Grame: tikopulos efendiye numerola Meşhedi Hüseyin ve Mehmet Hasan efendilerle Beyoğlu ikinci kü tbi adlinin 9 temmuz (340 tarih ve 6440 numerolu senedi me bulunduğunaz 3700 sabsili islep edilmesi üzerine mülga İcra ananuma tevfikan tebliği m birinci ihbarname £ ikametgâhmızın meçhuliyetine binaen ilinen tebliğine karar verilmiştir. Tarihi ilândan iri- baren bir ay zarfında 928-1148 doş- ya numerösile müracastla deyni bir #iga tesviye veya kanunen şayan kabul bir itiraz dermeyan etmedi. Biniz takdirde hakkınızda lâzmeelen mutmelei kanünivenin ifa "kılınacağı maldm ve birinci İhbarname tebliği makamına kaim olmak “Üzere ilân olunur. ile liranın çuğu çalmıştı. Nevres Vacit, alev alev ya- nan yüzü, bir ölü cansızlığı ile soluyordu: — İki buçuk! Acaba gelmiye , saklamağa lüzum iniltili bir titreme — Gelmiyecek. .. — Geliri... Nevres Vacit, başını geri- ye itti: — Hayır, gelmiyecek. . Fa zilet Hanımın keşfi, doğru çık- tı. Göğsünü yumrukluyordu: — Satıldım... Yok pahasına satıldım. Hürrem Hakkı, yavaş sesle : — Gelir, dedi. Nevres Vacit, yalnız dişleri- ni göstererek acı acı gülüyor- du: —Gelmiyecek! Gelmiyecek * Derin, yanık bir ümitsizliğin! son derce bir hamlesile kolunu! savurdu: — Gelmesin.. ne yapalım?.. Eserim bana kalıyor. Masanm üzerinde duran he- giğniyordu. Nevres Vacit, bir)den birini aldı,kâğıdını yırttı,ip nüz açılmamış kitap paketlerin lerini şiddetle kopardı. Çıkardı gi saat, sağır çınlayış-| Saat, mutat seyrini takip e-İğt bir cildi Hürrem Hakkıya A çaldı. Nevres Var- gm buşuğu, iki di e i, iki bust doğru uzattı: set aşkına ke bir Leylâ seni! Fırkayı amaline, i/ if ( Kalemd bilmecemizin hatledilmiş sekli Bugünkü bilmecemiz Soldan sağa ve yukardan aşağı 1.— Siyah (4) Mir'at (4). 3 — Dört tarafı su olan kara par çanı (3). Lâkin (3). 4 — Hisse (3) $ — Siyahi (4) Kilim (4) 6 — Enmer (2) Note (2). 7 — İstihsa (4). Nakit (4) 8 — Yutulan şey (3) 9 — Doğuran (3). Bal amelesi (3 11— Bir renk ismi (4) Elman arkadaşı (4). Seni, çok yormiyacağım, 'Hürrem.,. Bana, bir kaç satır o- kurmusun bütün vücudünü saran birden kalm bir buz ta- bakası gibi kanını, ilikle- rini o dondurmuştur. OUzanan kitabı alıp almamakta tereddüt ediyordu. Uzanan kitabı alama- dı. Nevres Vacit, gözlerini kıs- mıştı, hırçın hırçın homurdan- ir: — Ne bekliyorsun? Hürrem Hakkının asıl kaç- mak istediği bu idi. Ne gün ol- sa, seyahate çıkabilirdi. Saatler ce ter dökerek oturmuş ve bu, ük tehlikenin gelip çataca- ğı anı, yüreği titriye titriye bek lemişti. Artık, hayır!.. Diyemez di, kardeşinin teklifini çaresiz kabul edecekti. Fakat neticenin dehşeti karşısında ne yapacak- flardı?. Kimseye görünmeden, haber vermeden sabahleyin erkenden çıkıp gitmediğine bin pişman olmuştu. Nevres Vacidin elin- den kitabı al — Nerelerini okuyayım?. . — Başmdan, ortasından, bir de nihayetinden.. Birer, iki sahi fe, kâfi Selmaya ait tasvirleri kolayca bulabilirsin. Hürrem Hakkı, bütün cesare- ateş Simdiy Cuma ve pszar LUCİANO nin en son çevirdiği şaheserdir. Perde İs. B. Darülbedayi temsilleri iğ ii li) 3 DELİ 4 perde Yazan: |. m1 Hi KOLONYA Suyu Yangın - Hayat - liye Sigortaln Telef sesi- nin titremesine cabalaya caba- laya okumağa başladı. Nevres Vacit, başı, ellerinin arasında dinliyordu. Evvelâ, sa kin, ve sadece yorgundu. Lâkin Hürrem Hakkı okumaj de- vam ettikçe Nevres Vacidin yü gü kırışıyor, parmakları takal- üs ediyordu. Birden kolları ma #anın üzerine düştü: Aç Hürrem Hakkı, Nevres Vacit: — İki sahife çevirdi, dedi. Ağabeysi, onun istediği ye- susmuştu . ri okudu. Vakit vakit te göz, weu ile bakmakta idi. Nevres Vacidin mor olmuştu. elini boğazma gö türdü, boğuluyormuş gibi nele- si kesilerek yutkundu. Hürrem Hakkının okuduğu satırların bi ri, bir teki Nevres Vaeldin de- gildi. Hayır! bu gece tasviri ©- mun kaleminden, kafasından çıkmamıştı. Hayır "bu canlı, dinç pırıl pırıl fikirler, tahliller ona ait değildi... Lâalettayin okunan bir kaç sahifesi böyle olunca,öbür Sil larının da ayni olması pek tabif idir. O halde?.. Bu eser? Bu eser de onun 9 dei i 400 0066909906009949$ * $ * $ $ Bu akşam ASRİ İnanılmaz şecaat ve kahramanlıklar sahnelerile malâmal MİLYONLAR YARIŞI Muazzam film teşhur ve cesvr artis ALBERTİNİ şeylerden mütehayyır kalacaklardır. aralarında, (TRİO ESPANYOL BEN Yeni VARYETE İCE AT —SİNEMALARE Sü cc sşe9ş »Majik Sinemasında « kadar 30000 kişi HACI MURAT Hilmisi takdirle karşıladı « birde başlar. .... vr. SİNEMADA Temaşa görecekleri güze ere 080 programi BİLLİ- DOVE KE 40 1OD- LAROGUE BEKARET KONCASI Sinemada” bu apar San'atkât İsmet Fahri ( Il Sabir & Aşk ölmez iç per ylerin iştira- kile Kadıköy Süreyya Sinemasi VENÜS Konstars Talmaç Sesli, Şarkı mâ var File COLOGNE Pertömüri L.T. PİVER A. Ş,, İstanbul Şubesi Şii Ahmet Bay sokak Ne 6. Tel. Beyoğlu 3044 SIGORTA ŞIRKET!İ Türkiye Iş Bankası tarafından teşkil edilmiştir kilya - Kı kabul ede; Adres: 4 üncü Vakıl han Istanbul 4 - Otomobil - mes'nliyeti dimağ” nın harçle alğkanıı tamil ede bütün teller, bağlar, bir anda # puvermişti, Hürrem Hakkıyı turdu: — Kâ elile su Hürrem Hakkı, vaktin gö olmasına rağmen hazırlanmi$ gidiyordu Aşağıya kardeşi odasma indi. Odanın tekmil © pençerel* açıktı. Kâğrt parçaları alac şam karanlığında beyaz |- bekler gibi uçuşuyorlardı. Hürrem Hakkı, gayri iht ri masanın üzerine baktı; s4 kitap paketlerinden eser yö tu. İskemleler, kanapeler üs ne konan kâğıt parçalarınd” birini aldı; bakar bakmaz ta” tı. Nevres Vacit, son eserini yırtımış, didik didik etmişti. Peki, kendisi nerede idi?. Bahçe tarafından, kırılan Pİ dal çatırtısı duydu, pençerei koştu. Nevres Vacit, kurt ile KÖ kün arasındaki küçük meyi cığa kendi elile diktiği ve bah da ilkgoncasmı verecek el fidarını, dizine vurarak ki dut. —BİTTİ— 1930 Kadıköy

Bu sayıdan diğer sayfalar: