29 Kasım 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

29 Kasım 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Fikir | - 1 . 9 milliyet narin umdesi “Milliyet” tir 29 TEŞRİNİSANİ 1930 İDAREHANE — Ankara esddeni No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs. tanbul, Telefon numaraları: İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ 1400 1400, , 3700, Gelen evrak geri verilmez j i geçen nüshalar 10 kuruş © Otur. Gazete ve matbanya ait işler için müdiriyete müracaat edilir. © Gazetemiz ilânlarım mesuliyetini kabul etmez. Bugünkü hava Dün hararet en çok 16 en az 7 derece idi Bagün ruzgir lodos esecek hava açık olacaktır. Haftanın yazısı Bir aşk mektubu Servet isimli afete Bir kaç gün evvel Köprü üs- #inde (Servet) isimli piyango kişesinin yandığını gazetelerde okudum ve gözümle de kömür olmuş bakayasmı gördüm. Yan p az çok muhteşem şeydir. ankazı pek mırdar, mis- kin ve mahuf oluyor. O kutu ka dar barakanın üstüne verdiği mağmum mansara ne kadar gö- ze çarpiyordu. Bir şey beni müteselli etti. Yangının büyümemiş ve etra- fa sirayet etmemiş olması. Ya maazallah etfaiye vaktinde gel- mese idi de yangın köprüye, köp rüden dubalara, dubalardan va- purlara, vapurlardan denize, de nizden benderize sirayet etse idi halimiz nice olurdu?.. Vakıa mız. Fakat digerleri öyle mi yi İşte bu mülahazalar ve (Ser- 1âs. vet) kişesinin hali bende serve- te karşi ancak aşk kelimesi ile ifade edilebilecek bir takım his- İer uyandırdı.. Onun nerede ol- duğunu bilmiyorum ki adresine mektup yazayım. Yianmda otur duğunu tahmin ettiğim kimse sorsam orada olmadığını inkâr ediyor.. Vakıa resmi ikametgâ- hı neresi olduğunu biliyorum. Lâkin orada onu bulmak müm- ktin değildir. O muttasıl koyundan koy! na gezer... Ölmez, öldürür. Ba- badan oğla, torununa bütün hr- sım akrabaya geçer onları öldü- rür, bitirir kendisi bitmez... O adresini bilmediğim belâ- ıya açık bir name yazmağı dü- şündüm. Gazetelerde Hazreti! Mesihe kadar çık mektup yaz-| mak usulü ihdas edileli beri g: zete sütunları birer posta kise- sinden farklı değil... Ben de bun | dan cür'et alarak şu aşağıdaki satırları yazdım. Bunların saç- aa umumi bir matahtır kiş bu çar şıda bol bol tesadüf edersin: İş- te mektüp: » ciğerküşem?. — “Görmeden aylar geçer yıl man karınlı tıknaz, yahut kuru sıska kirli yakalı hasis adamla- rın üftadesisin, İşin gücün âle-| min gözünü kamaştırmaktır. E! de avuçta durmazsın, umumi harbin mes'uliyetini Haolanda- da aramaz eski Alman impara- toru Vilhelm çorbacıya atfeder- | ler.. Hele hele bir düşün! Bu kı- yan-tin kendine ait olduğunu bana olsun inkâr etme!, Şu sokakta gördüğün karınca gibi kaynaşan gafiller benim pe şimden mi koşuyorlar. senin pe ginden mi?, Şu limandaki vapur lar, şilepler, muşlar ve mavna- lar kime mahsus bana mı?, Ben mi o mahkemede 20000 lira ih- tilas eden veznedarı, 15000 bin lira dolandıran sahtekârı kan- dırdım. Sen mi?.. A mubarek! Haydi bu hiyaneti yapıyorsun, Ya neden onları himaye etme- mek cinayetinden vazgeçmiyor. #un. İstanbulda, Pariste, Lon- drada Nevyorkta, dünyada oto- mobillerin İnsanları ezdiğinden şikâyet ediyorlar. Eli yumuşa- cık, pamuk gibi ejder! senin ez- diklerini kim sayabilir. Daha geçenelrde Amerika piyasasını bir mum gibi üfleyip söndürme- din mi?.. Hâlâ onun zulmeti de ği mi? fiatları düşürdü, işsizli- ği arttırdı... Avrupayı köprü üs- tündeki yanmış Servet kişesine çevirdi!, “Zülfüne dilbesteler zülfü pe rişanın kadar” değil onun bir milyon misli kadar fazladır.Gâh elmas olur bir sürü hırpanır, dünyanın cehennemine çekerler kendini arttırsın. Ne bahasına?. Bir lokma ekmek, Yahut bir as lan pençesi, Onun elinden kur- tulur, bir güzel kadının parma- ğına oturursun. NeN bahasma? Ya bir aile ocağı yahut bir if ! Yahut altın olur serserilere! kendini toplatır; diş; parmak; kulak; gerdan; ve kasa demez dolaşırsın., Piril pırıl yanar- yakar ve seyrine bakarsın !.. Gâh sokağa attığımız; peynir pastırma sardığımız daha fena şeyler yaptığımız kâğıda tevec- cüh eder. Ona kıymet veririsin. Seni kapışırız. Senin için ölürüz ö ... inkâr edebilir mi aşkından ölen; Mücrim o- katil olan var.” Ama bu sana vız gelir... Sen ele avuca sığmaz; bir afetsin. Seni ne kadar aradım; arayo- rum. “Hasretin gönlümde: lâkin kim biliri sen nerdesin?.,, MİLLİYET Gece yarısıydı. Uyanmış, uy kusu kaçmıştı, Artık uyuyama- dığı için kalkıp yatağını terket mek ve gidip bir kanapeye otur mak istedi. Bu sırada uykulu bir ses: — Nereye gidiyorsun?... Sualini sordu. Ah bu sual?.. Hayatında kaç senedenberi bü sual ile karşılaş miş, kaç kere bu sesin karşısın. da itaatle süküt etmişaii.. Fâkat bu sefer bir şey söyle meden kalkmak yatağını terket mek istedi. Buna karar vermiş- v. Gene, e ses, fakat bu defa öy) le uykulu değil, kuvvetli, emir vermeğe alışık bir ses sordu: idiyorsun diyo- | Bu zevcesinin sesiydi. Bu ka- dınla senelerdenberi beraber va| şıyorlardı. İkisi de ana, baba ol muşlardı. Yetişmiş oğulları, kız ları vardı. Fakat seneler geç- tikçe kadının nüfuzu artmış, kendisininki azalmıştı. Zaten bu daha ilk evlendikleri zamandan değil, daha nişanlan- madan evvel başlamamış mıy- dı?., O ilk defa bu genç kıza rast gelmiş, beğenmişti. Etra fındaki akrabası da ona bir tu- zak kuruyorlardı. Bunlar biri- birlerine mânalı, mânalı baka: rak iki gencin biran evvel ni şanlanmalarını £ bekliyorlardı. Nihayet nişan oldu. Delikanlı nişanlısı ile daha samimi olacak kadar münase batını ileri götürmek istediği! dakikalarda, şimdi kendisine yataktan: — Nereye gidiyorsun?, Diye soran ses, o zaman da: — Ne yapıyorsun?. Diye soruyor, sonra ilâve edi yordu: — Ben her kız gibi değilim. Dikkat ett. Sonra nikâh oldu, merasim yapıldı. Artık meşru bir karı koca olmuşlardı. Fakat pazar sabahı kiliseye, öğleden sonra da gezmeğe git- tikleri zaman karı kocanın vazi yetleri hayli tuhaf oluyordu. Karısınm yanında onu gören ler onu sanki bu genç kadınm maiyetine memur bir adam zan nedebilirlerdi. Çocukları oldu. Bunlar büyü- dü. Üftaden FELEK | irtihal | Merhnm muallim Kemal Be-| yin kizı Güzel san'atlar akade- ma şeyler olduğunu ben sizden İmisi afiş kısmı mezunlarından evvel takdir ederim. Lâkin aziz | Münime Kemal Hanım yirmi kari! Sende itirafet ki; saç-| gündenberi duçar olduğu hasta maya bayılırsın! Saçma dolu|lıktan kurtulamıyarak dün ge- kâğıt torbalarını her gün senin | ce vefat etmiş ve cenazesi dün “elinde görürüm... Ansızın da sa | Beşiktaştaki evinden kaldırıla — na -inhisara rağmer- kaçak saç-İrak Yahya Ef. mezarlığına def İ.B Diye düşünmüyor muyum, ak) iki defa yanıma geliyor, sokul- lim: oynatacak oluyorum. Ka- mak, konu: gözüme hoş çıp kurtulmak için bir kaç kere görünmek için bin çareye. baş pencereleri yokladım; çivili'mi dir, nedir, yerlerinden kalkmı- ıkıp göyle bir yor! Haddin ve lerden in de kaç! En kolayı Y ne bu kızla anlaşmak ve. Bir, savuşmak çaresi bulmak ola- ile de hâlâ, ilk gündeki| “Adamcağız, hergün bir | velilik de tahammül e- yesinde sinirleni-! iyesinde kav gibi bir ibritle tutuşacak, alevlenecek oluyorum! » .. ! | | Kabahatimi anladım amma, iş işten geçtikten sonra. Dal mış, kendi kendime düşünüyor- dum. Kapı vuruldu, — Geliniz... Bu hayat hep böyle devam et Vakit vakit kendisinin sanki tıkandığını hisseder gil —Ah, ne vakit kurtulaca- ğım?.. Diye ümitsizlikle söyle nirdi. ” Ne yapmak isterse daima ka rısının : — Ne yapıyorsun?.. Sualine maruz kalırdı. Kadın fena bir kadın mıydı?.. dilmeklerini istiyorlar. Valde niz Hanımefendi de beraber- der. Dedi. Ben, daha: — Rüştü Beyeğendi... Dendiğini işitir işitmez 2a- ten huylandım, kan başıma sıç- Tadı. Alt tarafını düşünmedim bile, Hemencecik; — Hayır. Dedim. Bunu, o kadar sert Söyledim ki galiba tekrarlatma — Rüştü Beyefendi kabul e-| kasından tiksinebilir! nem gelsi bilir ne kadar ma meydan vefiriöden siyah ka-İdar kırılmıştır?.. CUMARTESİ Asarı atika aramağa gidiyor! —İngilizceden— mın git gide üzüntüsünü arttırı yordu. Çocukları büyüdü. Onlar da anaları gibi babalarının her şe- yine karışıyorlardı, Bütün bura nihayet vermek mümkündü. Fakat para?... Zen- gin değildi * ki bu tahakküm altında kendini kurtarmanın ça resini bulsun!.. Nihayet hiç beklemediği bir miras onu orta hall; bir zengin yapıverdi. O zaman karısı sor- du: — Bu parayı ne yapacaksın?. Buna kimbilir nasıl bir cevap vermişti, Şimdi hatırlamıyordu. Fakat artık eline büyük bir kuvvet geç miş demekti, — Niçin cevap vermiyorsun?. Nereye gidyorsun diyorum se- na?. Bütün mazisi böyle gözünün önünde canlanmıştı. Artık ka- rar vermesi lâzımdı. Verdi: — Ben mi, dedi, büyük bir asarı atika heyetile yeni hafri- yat için Hindistana gidiyorum. Eşyalarımı hazırlamak için kalktım... Üzün bir zaman için karısm- dan ayrılacağını düşünerek şim diden seviniyord İsB. Darülbedayi temellleri İl Venedik lerde tengilât vardır. taciri Komedi Sbukespes Tereime eden? M. Şül ursuma bilet sinemasında komik Dümbüllü İsmati e. Anamas Varyete heyeti Paçavracı Mörtmer komedi: 3 perde Raks, Bale | İstenbul 7 nel icra memorluğun- > İstanbul İlmun iskelesinde Na 34 dükkânda sakin iken İkametgâh meçhul © balunan Madam Piroso Dumyaya Avram Nikola efendiye borcunuz olan 105 yüz beş liranın tesviyesine daveti havi ödeme em rinin ikametgâhınızın. Meçhuliyetinden tebliğ olanamamasına ve otuz sekiz gö müddetle ilânen tebligat ifasına karar verilmesine — binsentarihi ildir dan irtbaren mezkör müddet zarfın du 930-1445 numerah yedinci icra Bın dosyasına bilmürecin şayan k bul bir göna itiraz dermeyan mediği takdirde giyaben icraya de vam olunacağını malâm ve ödeme kalım olmak üzre Fakat, annem için müteessir oldum doğrusu. Keşke o fel- lâh: — Anneniz gelmiş.. Deye daha önce haber versey di. Kan başıma vurmayacak, ih timal, — Rüştü Efendi kalsın, an- Diyecektim. Ve.. Böyle olma sr da lâzımdı. Zavallı kadın kim üzülmüş, ne Şimdi dü TEŞRİNİSANI Mizah, : Edebiyat, | bu kere 1936 Pek yakında -— Senehin en büyük filmi FRANSIZ Tiyatrosunda Meşhur Vilyonest ACOUES THİBAUD nun, yeni ve mükemmel bir prog- ramdan mtirekkep ikinci ve son konseri verilecektir. . Piyanoda Mösyü Tasso Yanapule tarafından refakat edilecektir. Bilmecemiz 7891011 Bugünkü izgilmecem Soldan sağa ve yukardan aşağı 1 — Bir maden (3). Halis bir maden (5). 2 — Tavur (3) Bir erkek ismi (3) Bir adet. 3 — sahip olduğumuz şey (3) Fidan (3). Remil (3). 4 — Kurşun (4). 5 — Bir erkek ismi (4). mel (4.) 6 — Hayvan ölüsü (4) Yunan takımı (4). 7 — Yumak (4). Bir erkek is mi (4). 8— Maşanın arkadaşı (5) B- 9 — Mürekkep içine konan) :y (3) Koku (3) Amir (3). 10 — Yapmak (3) Mesih (3) Seyrisefainin yeni vapuru (3. 11 — Anahtarın evi (5) Si- lâh (3). Devredilecek ihtira beratı “ Kağıntan « mamul torbalar ,, bakkındaki icat için Sinai müdüri- yeti umumiyesinden iatihsal edilmiş Olan 2) nisan 125 tarih ve 206- 400 mümerolo ihtira beren hakkında başkasına ferağ veyahut icwa verileceğinden mezkür iherayı” #atın. almak ve yabut isticar etmek arzusende bulunan zevatın İstanbul yeni postahane arkasında Aşır elen di kütüphanesi caddesinde Türkiye hanında ( numerolarda kâin vekili HANRI VA ISTOK ndir aye rini dökecektim. şe İnsan böyle İlanlarında kendisini öyle yalnız,| için ağlamaktan, benim için| öyle bos, öyle mânasız buluyor ki. Ne kardeş, ne ahbap, ne can ciğer dost, ne eş, ne yollaş bu boşluğu, bu mânasızlığı gidere miyor, durduramıyor. O zaman Ancak bir ana kucağıdır ki torabı yumuşatabiliyor, göz yaş larını kesiyor, yaşamaya mâna verdiriyor. Annem için de böy- leydi. Hiç şüphe yok ki, bana: — Haydi kızım gel benimle... | —am'at 4 era amam ar - Askeri fabrikalar U. müdürlüğünden: Muhtelif. madenlerden kalma Zeytinburunundaki cürufan tasfiyi | 50 ton saf yumuşak kurşun 18 kalem muhtelif kimyahane malzemesi 30-11-930 ve 1-12-930 tarihlerinde münakasası yapı edilen yukarde y üç kalem malzemenin flânını “Milliyet & Zetesi neşretmediğinden ibale gününün 26-19. 930 tarihinde edildiği ilân olunur. | ... 19905 paket muhtelif eb'anta ağaç vidası K zarila 18-11-930 tarihinde münakasası yapılacağı ev ce ilân edilen (9905 paket ağaç vidasının şartnamesinde yap tadilat sebebile ihalesinin 26 12.080 da icra kılınacağı ilan OMÜ Jandarma imalâthanesi müdiriyetinden: Cinal aşağıdaki listede yazı 18 Kalem erzak sleni münakasa ile df cakur. Münakası Muya yedinci seyyar fandarma ulayinda 10-19-0800 binde yapılağaktır. Şartname Gedikpaşada jandarma imalirhamesinde cutur Tahmin kıymeri Ne suretle BE akasya olunduk” Kapalı atl Alemi müge e Miktar Beher kilosu *, 2.5 vemi o Cinsi erzak Dat, muvak- kate miktarı Um K 546 25 0 105 ra K. Kilo G 135000 80000 56000 73000 11900 1700 4000 5000 400 4000 4000 3300 1700 Ku. 5 i Arpa O: Saman Ekmek Sipr ei Sade yeğ Bulgur Kuru fasulya Nah Pirinç Mercimek Patates Kura soğan Sabun Odun Kuru üzüm Şeker Gaz yapı Kapalı Aleni 400 150000 3000 1000. 75 h 20 975 Sa i TES © slanbul balet gümrüğü müdürlğizde Dökme K. Eshabı tarafından gümrüğe terkedilen tehi kavva kutu “parça halinde satılacaktır, Bilvezin teslim,,. Çuval 63 O Hasarsız yalınkat pamuk ipliği, 96 (Demir çivi, Hizar testere, Vidalı demir, Yağlı'boya resim, Fotoğraf camı, Pamuk mensucat, Nikel cilâlı kanepe aksamı Çivi, Kokulu sabun, İpekli, pamuklu mensucat İpekli mendil ve atkı, Tane mısır, S. 30 Zift mamulât, Adet (43 o Dökme demir radyetör, Balâda muharrer 15 kalem eşya 29-11-930 ve 1-3, tarihlerinde İstanbul İthalât gümrüğü satıs komisyonu i fından satılacağı ilân olunut. 75 43 25 vuuayuanyun l Çuval 110 yi gi sali Emlâk ve eytam bankası umuf” müdürlüğünden: Satılık Arsa Bankamıza ait emlâkten İstanbulda Ahırkapıda Seyi i. san mahallesinde Meydan sokağında âtik 42, cedit 28 - 36 '5 1, -30 - 34 numarada oria ve dükkâhı müştemil takriben metre murabbamda arsa, ilk taksit peşin alınmak şartil€ vi sekiz müsavi taksitle satılıktır. İhale | kânunuevel 930 tarihine müsadif saat on altıda Ankarada Bankamız idare meclisinde icr# İ# cektir. Teminat miktarı 400 liradır. Talip olanlar fstanbüh ge” mir şubelerimize veya Umum Müdürlük Emlâk idaresin€ yedi caatle mufassal şartnamemizi mütalea edebilirler. Müze iştirak halinde bu şartnamenin bir nüshasmı imza edif, ve teminat mektuplarile birlikte Umumi Müdürlüğe Teklif mektupları ihale gününe yetişmek üzere pos Kadıncağız bu ane kadar benim | yükleme... t..* çırmınmaktan, benim için bin| - Bütün bir gece uyu! azap ve ıstıraba katlanmaktan Hep gözümü kapatıyofü. başka ne yaptı da ben ona böy-| nemi görüyorum. Hele, kl le yaptım, onu ters yüzü kapı-|s'nda öyle fex. oldum Hgb dan döndürdüm?.. Eğer bugüne | biraz dalmıştım. Bir yeti kadar incelip bir dal gibi kal-!müthiş bir çarpıntı iİ€ dı ise, gözlerindeki fer söndü! den fırladım, yiyor ise, yüzündeki kan çekildi ise| — Anne. Dur. Sie tün bunlar"hep benim için de| ( Diye haykırdım. VE. İ ğilmiydi?.. Şimdi ne olacak?., | tm belki yarım saat — Nasıl onun kalbindeki kırıklığı| o Güya annem balk! gidereceğim?. İhtimal, şimdi o| imiş, Rü İm uzun bir reverans verdi, çe-)nürken azap içinde kıvranıyo- kildi. Ve... Ben kendi kendime :|rum! Bir anneyi, kabahatsiz bir — Münasebetsiz. Hâlâ benilanneyi, benim gibi başı yanan görecekmiş!.. bir anneyi geriye çevirmek, o- Diye söylendim. Hiddetli hid|nu görmemek, kendimi göster-| detli odanın içinde dolaşmayalmemek onun için de, benim başladım. için de ne ağır, ne opulmaz bir — Rüştü Efendi... acı! Halbuki, ben onu görür Dediler mi kafam rüzgâra tu| görmez boynuna atılacak, başı- tulmuş afyonlu bir haşhaş başımı göğsünü yarıp içerisine s0> gibi omuzlarına ağır geilyor| kacak gibi koynunda hızla dola Dedim. Ulviye l İçeriye bir siyal da idi. sağ İbi, ve yüklü yüklü sallanıyor. Bir laştıracak, insan ancak bu kadar kin duya) — Anneciğim!.. in ağlıyacak, v2 içimin zeh- Diyebilecek değildi. Fakat, benimle beraber ağlıyabilecek- ti, benim gibi çırpınabilecekti, benim duyduğumu duyacaktı, beni göğsünün üzerine daha st- kr daha kuvvetli basrtıracak, şefkat verilen bir insan gibi be ni kucağına alacaktı! Ben bu şcikati yalnız annemde, ona €$ sevgiyi yalnız Cahitte bulabi- Tirim, Halbuki, annemi üzerek kapıdan çevirdim. Bu, günahı ben nasıl ödeyeceğim bilmem! ii j ile | üştü Efendi ile da Rüştü Efendiden kıskandığı! yüzümeden dehşetli w vi göz yaşlarını içine akıta -akıta| yapmışlar, Kadıncağ!Z ni ağlayor, İbir kenarına çekilmis, 5 ' hüngi lı EŞ “id — Bir tek kızım bana bunu) hüngür AİN e cani Yönt ME Diyip kurtulmak istiyo. 4 Diye ağlayordur. Bu ağlayıs-| vü Efendi hurç, POYEgyOİ ta senelerin biriktirdiği inanı-|jim, Annemin üzerine * şın yıkılışı, kalbin bağlandığı| söyleniyor: yle? bütün ümitlerin çözülüşü vardır) — Bu kızı hep sen bö” ki, bir insanı da yıkabilir, ümit-| tn, şımartın? yen öl lerinin çöküşü ile beraber yok Ben onun ağırlığ / edebilir! 5 ktm! girmedi İ Allahım, bu günahı da Bana

Bu sayıdan diğer sayfalar: