17 Mayıs 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

17 Mayıs 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“illiyet Asrın ümdesi “Milliyetir” | 17 MAYIS 1931 | , İDAREHANE — Ankara caddesi İ lo: 100 Telgraf adresi: Milliyet, Is | anbul, Telefon mursaraları: 24311 — 24312 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ Ğ Türkiye için Hariç için 400 kuruş 800 kuruş 70 . 1400. 1400 20 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar 10 kuruş ur, Gazete ve matbaaya ait işler şin m.lidiriyete müracaat edilir. , Gazetemiz ilânisrın O mes'uliyetini İ pabul etmez. Bugünkü Hava 21 enaz âr hafif lodos Yün enfazla hararet >Lütfu Huda ! de bir motör aç varak ui için mu- msenin ele- itfu Huda) is- elen felâket a- garip tezat var de- ,İstank ul hastahanele- rine rağbet ! Gazetelerde okuduk: İstan- yul hastahanelerine büyük rağ- Set varmış. Bu tarzı ifadeye iazaran hastahaneye gitmek * “Sanki bir zevk meselesi de talk rağbet ediyor... Bence ne Yiasta olsa ne de hastahanelere “ağbet! p Kız olmak isteyen Bir Antalyalı bi- | Öteki in gel Bu haberi ırmüuş bir kadı- un yanında tekrar ettim: Olsun da görüşürüz. Ben Tadın olduğ i Banım. rn Okudum: dare İstanbula gelmiş. uş olmak vakrâ vardır. * biüf etmemiştik a “lam olacak şey amadı da . He- in de olamazsa o za- İ dan beriki işi di ül e Bir izah Efendim. ganın üçüncü fasnda, d ? gı umumiye sui istimalcileri- | in isimleri arasında Mübahat | mi de geçiyor. Bu ismin sahi S'inin hüviyetinin izahmı rica derim, Ben ömrümde bir defa ile düyunu umumiyeye girmiş ör adam değilim. Hele orada alışmış hiç. Bu tavzıhımın kıy * ,netir Milliyetin bir köşesine ğercini hürmetle niyazeylertim € fendim. Mualim: o Mübahat Seyrüsefer mer t için verilen yi güumetolu.plaka zayi olmuştur. Yenisi * limacağından bükmü yoktu E. Silva | muzla İ lar arasında ister istemez Evlenmekteki sebeplerden biri Bir gün ondan işittik: —Ben artık nişanlanıyorum!. Buna inanmadık. Nasıl olur da bü genç adama böyle nişan | lanmağa,nihayet evlenmeğe ka rar veriyordu — Mutlaka zengin bir izdi- vaç dadik, her halde izdi den saklama! O gülüyor ki: — Her halde bekâr! kıymetini biliniz. Hakikaten bu nişanlanma- dân memnün değil o miydi?. Yoksa bize karşı m yle dav ranıyordu?.. Ke gençti şimdiye kadar hep bize evlenmek aleyhinde bulunuyor du. Şimdiye kadar tanıdığı Bize dedi dınlardan hiç biri onun üzerin esir bırakmamı mi dek kadınla ebedi bir tesis etmek isteme: il | zın Üy: yandırd dığı tesir den kendini (o kurtaramamış.. Ger zın elini kendi elinin e duyduğu zaman sanki dünyaya alikk olmuş gibi ol- ış.. Bunu isi sonra anla yarak: — Bir erkek ne kadar izdi- vaç aleyhinde olursa olsun bir gün öyle bir emri vaki karşısın da kalıyor ki... Hülsa kendimi müdafaa etmek için söylemi yorum, fakat böyle emri vaki sizde deneyeceksiniz.. ki Alacağı kız zengin değildi. Onun için bu izdivaç kârlı bir | izdivaç denemezdi. Kız güzel miydi.. Hiç bir fevkalâdeliği yoktu. Bunlarm hepsini bilen genç adam o halde sırf bir sev gi neticesi evleniyordu?,. Her şey oldu, bitti. Nişan, nikâhı merasimi.. Gelin ile güveyi bal | aylarını geçirmek üzere bir de seyahat yaptılar Aradan aylar geçmişti. Ar- tık evli bir adam olan im gibi bekâr kal 1 bir ayrılık vardı. O bizim eğlence- lerimize iştirak etmediği gibi biz de onu her vakit görmez ol muştuk. Bir gün bekâr dos rı arasında görünce bu eski. ar kadaş pek durgun görünüyor- du. E neşesi yoktu. Bunu kendisine (söylediğimiz 2a- man: — Bu pek tabiidir., dedi, ev lenmek yaşlanmak dömekti Ben de git gide ihtiyarlayo- rum... Oaradakilerden atıldı: — Ben de onun için evlenmi veceğim Evlenenlerin sonra dan pişmon olduklarını gö- rünce,, Evli dostumuz derhal cevap verdi: — Yanılıyorsun., Evlenmak içtinabı kabil olmayan bir hâ- 'disedir. Hemde bazı kere akibeti meçhul bir çok şeyle- ri önüne bü sayede geğilir.. O zaman dünyayı bizden da ha iyi bilen bir adam tavru ile dedi ki: biri söze bilmezsiniz: o Benim evlenmedeki asıl sebep bir ka- Ni Milliyet 'in defrikası : :832 — Söyle Fettah, söyle. O| “ 4g€y niçin gelmiş.? Paşa ile ne * yponuşuyorlar..? gi — Ne konuşacaklar..? Kü- iük hanımı istemek için gel-| © ahiş.? Fettah küçük hanmın ko- | fiaya verilmesine sevinecek bir İ saalde değildi. Çünkü kim olur sa olsun bütün insanların ken- İ * kdi gibi kalmasını isteyen Fet- ah başkalarının aile teşkil €- | mlerek mes'ut olabilmesini hiç £ Mfedemezdi. &« İbrahim Beyin Kerimeyi is- Çlâediğini öğrenince Fettah da ya beyefendiye karşı derin bir © askançlık uyanmıştı. Şimdi detlendi. O kadar ki genç ve güzel halayığı şiddetli bir ye- is ile bir tarafa fırlatır gibi ani bir hareketle oradan ayrıldı. Bülbül beyhude yere arkasın- İ dan seslenmişti: — Kuzum Fettah, söyle: Pa şa efendi ne cevap verdi..? Söy le.. Dur, gitme.. Fettah, he- men kapıyı açtı. Kendini se- lâmlık tarafına attı, Sonra ara- sk kapıyı iyice kapadı. Bülbül için her şeyi öğren- mek belki kabil olmamıştı. Fa kat Fettahtan öğrendiği kada rı âğşey miydi.. Genç halayığın ilk işi öğren diğini gidip küçük hanıma ha isi zengin bir | dostu- | — Fransızcadan — .. İdınm takibinden kurtulmak i- İ çin otdu.. Eğer vaktinde evlen miyeydim o £adın beni mutla- ka hâkimiyeti altıma alacak, buradaki kazancımı bana bırak tıracak beni uzaklara götüre- cekti. | Fakat sonra benim evli ol- duğumu öğrendi. — Aramızda hiç bir şekilde bir rabıta olma- sına imkân kalmadı. Sonradan öğrendim ki o ka- atımı birleştirmek iste- ir genç hiyanet görmüş- ni eki acım bir ser- acı değik lir, Buna aşk yemem. Yalnız | karı koca o hayatı. tavsiyem şudur:! ! Sevdiğiniz değil, sevmediği- | niz kadını al ğ mül etmez den ham Yeni neşriyat Mülkiye mektebi mecmuası mektebi mecmi kmıştır. M er mevzular etrafında İ talebenin ve muallimlerin yazılarını ihtiva eden bu mecmuayi tavsiye ©- deriz. Mülki sanan İ- kim Olimpiyat “Olimpiyat” spor mecmua- sının 3 üncü nüshası (bugün çıktı. Bütün spor hareketlerini, dünyadaki spor ceryanlarınt,bu yük spor yıldızlarınm hatırala- rını, dünyâ spor merkezlerinde ki muhabirlerinin mektupla ver diği haberleri, bitaraf bir görüş le yazmaktadır. İstanbul birinci iflâs memurluğun dan Adres: Üsküdarda iskele civarır! sedderinde Balâda ismi ve adresi yazılı olan zatın iflâsı açılıp taafiyesinin adi şe kilde yapılmasına karar verilmiş ol- duğundan İ — Müflisten alacağı olan veya mallarında istihkak iddiasında bulu nanların alacak ve iddialarını işbu de eyyamı resmiye e ber gün saat ilândan bir ay na oln 18 e kadar S ki Adliye binasında icra den birin dairesine gelerek alacaklarını kaydettirmeleri ve senet İ ve defterler gibi delilleri her ne bunların asıl veya musaddak suret lerini vermeleri, 2 — Müflise borçlu olanların yu- karıda gösterilen müddet içinde borç ları mikdarını yazdırmaları, hilâfına hareketin ceza kanunu mucibince takibat ve mes'uliyeti mucip olaca- ğını bilmeleri 3 — Müflisin mallarını nakit ve tahvilât ve buna mümasil kiymetli &vrakmı het ne suretle olursa olsun ellerinde bulunduranlar, ister şahıs ister banka ve sair milessese olsun bunların üzerindeki hakları mahfuz kalmak; şartile o malları ayni müd- der içinde daireye vermeleri, verme lerde cezai takibat we mes'uliyete uğrayacaklarını, mazeret bulunma- | dıkça rüçhan haklarından mahrum kalacaklarının bilinmesi, mayıs 031 pazartesi günü saat 16 da yukarıda yazılı olan iflâs dairesinde alacaklıların ilk içtimam da hazır bulunmaları ve müfüsin müşterek borçlularile kefilletinin ve borcu tekeffül eden sair kimselerin içtimada bulunmağa hakları olduğu ilân olunur ise kendine kat'i bir ümit verecek tarzda teminat alabilmiş miy- di?, Genç kız bunu d çe yeesinin arttığını görüyor. du. Bülbülün heyecanlı bir hal de yanma gelerek: — Küçük hanımefendim, si- ze bir haberim var.. Dediğini duyunca sebebini aramadığı bir korku hisset- mekten kendini menedeme- mişti, Onun için merakla sor- du: — Ne var..? Fena bir haber mi getiriyorsun..? — Hayır.. Fena değil. Yal- | nız sizi isteyen bir beyefendi var.. Şimdi selâmlikta paşa € fendi ile görüşüyor.. Bu Kerimeyi hiç memnun etmemişti. Küçük hanım memnuniyet- sizliğini saklamağa "zum gör meden Bülbüle dedi ki. : İ bir paket siyara İ bamın bilec — Peki, Bülbül niçin geldin | 25 kuruş Nihat Beyin samanda da aj yu vardı, ev için satın aldığı eşya- nin puslasında daima (aldığı fiattan fazla gösterirdi. Bir gün Nihat Be- ye şöyle bir kâğıt verdi: Bugünkü masraf 400 kuruş iki okka yağ, 150 ku- ruş on okka soğan, 25 kuruş 16 lik uşağı hilekâr, ayni | İ | taldı.. Çok fena bir hu | pek geç yatıp İnci vapuru ile Adaya gidiyor- kanapede yaşlıca i ben de şöyle Bağ dum, karşımdaki iki zat konuşuyorlardı; ce kulak misafiri oldum rımı aynen yazıyorum. — Bu Bağdat vapurundan artık | bıkkınlık geldi, senelerden beri bir türlü kurtulamadık! — Nediyorsun azizim o Seyrisefa ncisidir. — Nasıl, inci mi dedin!.. — Öyle ya, denizin dibinden çıka rılmadı mı?.. Duy dukla | ini rdanlık ge kadar eder dersin — Üç sene hapis Son geliş — Hanımefendi, benim zevciniz- den 150 lira alacağım var, kaçtır ge liyorum, alamadım, artık bu sonün- cusudur. — Zaten, kocam da fikirde, geçen sefer gelişinizde... inşallah son gelişidir,, demişti, ALİM va NE RR 41 Şer sizinle ayni Aleni teşekuür Merhum pederimizin cena- ze merasimine iştirak lütfun- da bulunan gerek bizzat ve gerek telgraf ve mektup ile tesliyet ve 'taziyet eyleyen zevatı kirama ayrı ayrı teşek- kürde bdlunmağa alâmı kal. biyemiz mâni oldu. Alenen ariı teşekkürat eyleriz. Selim zade Abdülmecit mahtumları Istanbul Birinci T mesinden: Türkiye İş Bankasını merbun 1$ adet Rumeli Şimendüler , tahvlâr 5 Mayıs 931 tarihine müsadif pa zartesi saat 14 te Borsada “sacla cağından talip olanların müracaatları ilân olunur. du? Küçük hanım efendiyi se- | vindireceğini mi farzet mişti? | Fakat herkes gibi Bülbül de bilirdi ki Kerime Hanım genç | süvari zabiti kadri beye verile | cekti, Küçük hanımın bu suali ha- layığı şaşırttı. Fakat Bülbül 15 | rar etti; | — Küçük hanımefendi, bu | gelen bey hâlâ paşa efendi ile beraberdir, Uzun uzadıya ko- nuşuyorlar. “Ben nc vakitten beri bunun peşindeyim. Fettah her şeyi duymuş.. Bana söyle | di. Bu bey sizi istemeğe gel | miştir. — Peki, anladık. Bu paşa ba Şi bir iştir. Kerime Hanım belki de ha- | layıkla uzun uzadıya bu mev- zu üzerinde lâkırdı etmek iste miyordu. Böyle bir cevap ver mesi de Bundan ileri gelmiş o labilirdi. Hakikatte Kerime H. i di Ikinci Balkan Olimpi- yat oyunları 4, 10, 11 Teşrinievvelde Atinada yapılacak. Biz de davet edildik 1931 seneside Atinada icra olunacak olan. ikinci Balkan | oyunlarına Yunan spor teşkilâ- tu tarafında Balkan oy anla ru pAlai Zi şimiz pe tarzda memleketimiz! Atletik i tifa- Nazarindan epeyce dur ki pek mucibi ticeler desi noktâi etizm yet > cak bütün saflı bir de atletizm yorsa oda hiç bir i Ne bir koşu (pistimiz) ne İ malara çalışa ne bunlara benzer spor le matımız vardır. Bu şerait da- hilinde daha fazla şeyler bekle- mek zaten fazladır. Federasi- yon bunları temin etmek için çalisiyor amma (parasızlıktan dolayı tedarik edememek bü- tün bu büsnü niyetlere bir set oluyor. Duyduklarımıza naza- ran Antrenör (Aleksi (o Abra- ham) avdet etmiş ve Olimpiya- ta iştirak etmemiz için lâzım o- lan vesaitin bir listesini federa- siyona vermiş ve bunlar temin olunursa bu seferki Olimpiyat- ta geçen seferkinden çok mu- | vaffak olacağımızı temin etmiş tir, Gençlerimiz bu yoksulluk i- çinde gerie ferdi o idmanlarile meşgul olmaktadırlar. Her hal de bu sefer Atinaya gidecek at- İetlerim ekor- la avdet edeğeklerini ümit et- | mek isteriz. Olimpiyat programı İkinci Balkan Olimpiyadı proğramı şudur: 15 30 Müsabıkların resmi ge- citi, yemin, ve resmi küşat 45 Jimnastik gösterişi. (Askeri jimnastik mektebi tarafından) — Düz (100) metre koşu- su eliminasyonu. 05 Siklet atma 30Düz (800) metro. 40 Yüksek atlama — Düz 10,000 metre koşu su. 40 Düz (100) metro finali 50 4X400 bayrak koşusu Zinci gün 80 Düz (200) metro elimi nasiyon 40 (400) manialı 50 Üç adım 30 Düz (5000) metre: ko- şusu 50 Disk atışları 200) metro koşu- 15 16 17 17 25 Manialit00 metro koşu na bırakabilir miydi.? Bülbül bunu az çok anlamış tı, Gene küçük hanıma bir hiz met etmek ister gibi dedi ki: — Benim öğrendiğime göre paşa efendiyle bu bey konu- şurlârken Kadri beyin ismi de söylenmiş... Kadri Beyin ismi geçerken Kerime Hanımın lâkayt kalma sına ir n var mığ'dı? Genç kız Bülbükden bunu lüzum görmedi. Dedi — Kadri Beye vereceğini pa sa babam vadetmiştir, Her hal de bunu söyler ni ona vereceğini bu beyi reddetmiş değil mi?.. Bülbül daha fazla bir şey öğ renemediği için de teessüf edi yordu. Fakat küçük hanımın temenriisine iştirakle dedi ki: — Ben de öyle zannediyo- rum Her halde paşa efendi bu nu sövlemistir. vermi- | sunun finali 35 Balkan bayrak koşusu 3üncü gün 30 Maraton koşusun baş- langıcı 30 Düz 400 metro koşu- sunun eliminasiyonu 40 Manalı 110 metre ko- şu 50 sırıkla irtifa 25 cirit 50 Düz (1500) metro ko- şusu Uzun atlama 30 (110) metro manalı fi nal 40 (400) metro düz final 45 4X100 bayrak koşusu Tevzit mük3iat Muhteşem yeyâne halihazirda MİLTOJ| BEDAVACILAR ŞAH d YENİ KOPYA Yaz fiatlar: 25-40-55 localar 200 Kr. Adalar sulh mahk Yorgi Meymarides garite ve Defterdarlığın tasarnf olduklari ve gay sim oldugundan şuyuunun karar verilmiş olan Püyük Adada yalı mahallesinde kumsal csddesinde 15 No, lu ma bahçeli ve içi dışı boyalı paneorlu ve bad tum kat ve iki kat oda ve matbah ve kömürlüğü bahçe ve deniz tarafından havi ve mubtacı tamir olmayan 65 metre murebbar vusatındaki han “7-6-081 tarihinde pazar günü de açık ârturma ile satıla ralip olânlâana kiymet olan ulu bin beş yüz 1 niş pey ahke- ade şaylan mu- kabili tak İzalesine müştemilat aynca ve on rihtma cağından skçesile yevmi müsyende meye ve daha zi tafsilac almak © isteyenlerin bı taki 931-189 No. lu neyi görmeleri ilân © ZAYİ MÜHÜR Namıms bakkedilmiş Rifat mührü zayi eyledim ühürle borcum yoktur. Zuh hükmü olmadığı ilân olunur. Pendik'te gezinocu Rifat ss9 MAJİK Si Bugün sast 2 3 ta CRHARD T en güzel es N N filminin ilk ir Yaz mevsimine mahsus fiatlar ba: müracaatlar: bap dosya ile ha de bu runda RI v Hocalar 15 iğ» İlarik, hayat, kazı ve otom: Gulatsda Ünyon hanında kâin ÜN Yaptırınız. Türkiyede bilâ fasıla icrayı i | ÜNY ç Kumpanyesına bir, kere. uğramadan |: w Telefon: Beyoğlu — Hayır küçük hanımefen- di, hayır.. İbrahim - Bey sizin yaşınızı sormuş.. ? Fakat Bülbül daha ziyade malümat verebilecek bir halde olmamasına rağmen kü çük hanımla arasında cereyan eden sözler bundan i- | din baret kalmayordu. Kerime H. | tan artık Bülbülün bir halayrk ol-| net duğunu hatırlamağı lüzum gör müyor, onunla samimi bir has bihale girişmiş görünüyordu. | Bülbül hanımının en hassas ol duğu bir meseleden bahset- miyor muydu. Genç kız dikkatle Bülbüle bakıyor, birbirini takip eden bir çak sualler soruyordu. Bu bey kimdi? Geleli çok olmuş- muydu.? Paşanın pek itibar et tiği bir adammıydı.? Paşa o- nun talebini nasıl karşılamış- tı? Balm zin . rar cev. m mai

Bu sayıdan diğer sayfalar: