30 Haziran 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

30 Haziran 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

vi Muhabir mektupları m) Lİ EE ea amaaan mi ,İvası geniş ve münbit ibir şehir: Manisa | dizin arasıra taşması maalesef ma- i üc) bö- | nu- | Niyet | Beye mahsulâtı tahrip ediyor Manisada Ziraat bankası SİN 1iSA — Manisa 30,000 bir şehidir. Şark tarafı Madar yüksek dağlarla olan bu şehrin gerbin- er. niş ve münbit bir saha in ortasında bulanık su inize doğru koşan Gedis u havaliyi ihya eylemiş apar. İisin bazı defalar tahri- 'urdu tecavüzat A. şaş bulunma Belediyesi vasatında ve engüzel allinde mutasarrıf Ga. tarafından yaptırılmış İediye binası, arka tara *İ İyâsi çamlığı ve cephe- VE İ muntazam ve büyük b bis-İ hakikaten | güzeldir! fı ve h hepsi de Gailp Beyin âme-İnmetidir. Belediye re- omuz kait nşr Rı etli ve herkes ta- pl imiş bir zattır. — eviyesi 175000 lira o sanda İman tezyin ek (“iğeni Bir mez Muhsin yaptırılmak © mu liye 10gir, bu sayede de sene D lira fazla varidat te- acaktır. İtfaiye için öz alınmış ise de pek şeydir. Bunun tebdili istem bir arozöz ve tör pop mubayea- belediye reisinin him- iğer, İr yo- z bir ova © saz iraat bank müdiri Na tarafıdan pek müs- ir surette idare olu- üessesenin senevi va- milyon dört yüz bin tasyon civarmda bin inbına kâfi cesim bir | arayile Necati Bey ve Salihlide biri he am iki cesim mektep İn pek dilnişin iki mek ürdesle Ahmetlide de tep yaptırmış olan hasebe bir çok şose ettirmiştir, Bundan leket hastanesini de iği gibi bir de vali eme p 1500 ü aşılan p) olu N miştir. Bunl imar ve hüsnü mu | zeytin | memur ola; » Ali Efendinin gay i şayanı tâkdir. lar sem 2500. olağ varidat temin eyle- zn nİ Evvelce bü zeytinle- e! “gil Attan olmasaydı, | ytin ağaçlarının mik | Domuz avı de külliyet- li domuz türemiştir. Bunlar e- kinlere ve bağlara musallat ol- duklarından köylüler sürek avı yaparak mahsullerini korumak İ mecburiyetindedirler, Bizde bu İ domuz avma iştirak eyledik. | Dört köyden yüz kadar avcı bu dağ yabanilerini sürmüşler ve havanın yağmurlu olmasından dolayı ancak on tanesini vura- bilmişlerdir. Vali Bey de 80 ok kalık bir Kaçamayan domuz yavruların- dan ikisini vilâyet hastanesine hediye eyledik. Karaali köyü Bu köy tertemiz, sokakları evleri iki katlı ve kire. Muhtar Halil Efendi ile köylüler bizi istikbal ettiler onlarla hasbihallerde bulunduk Köyün nüfusu 400 raddesinde dir. İhtiyarlar çoktur. Gençle- ri yeni | mişlerse de mektep olmadığın- | dan kadınlar okutulamamıştır. İ En büyük dertleri, kederleri do muzların tahribatıdır!, Muradiye köyü Bu köy 600 hane ve 3500 nü fusu havi büyücek bir kasaba- | dır ve nahiye merkezi ittihazı- İma sezadır. Ahalisi mübadil, | mülteci ve harikzedelerden iba rettir, Köy muhtarı Mehmet E İ fendi şuurlu idareli efendiden kibar bir zattır. Dertler Manisa vâdisinde bir çok metruk bağ, zeytinlik ve tarla lara tesadüf olunur. Bunlar bir kimseye verilmediği için harap olmakta ve bir taraftan hazinei maliye mutazarrır olmaktadır. Muradiye köyü ile diğer köy ve kasabalarda binlerce arazisiz mülteci ve harikzedeler olduğu halde bu boş arazinin bunlara verilip istifadeli bir hale geti- rilmesi hazinei millet içi zarar değil midir? Hem zaval- | Ik ahali müstefit olsalar ve hem İ de hazineye para girmiş olsa İ fena m: olur? Maliye vekâleti celilesi bunun bir çaresine lü- tuf buyurmalıdırlar. Kooperatifler |, Vilâyet dahilinde zirai kredi kooperatifleri ti e devam o lunmaktadır. Çoban İsa ve Sarı hanlı köylerinde ve nefsi Mani sada kooperatifler tecessüs et- miştir. Mermere, Bakır ve Ka- raoğlanlı kooperatiflerinin de merasimi kanuniyesi ikmal edi | "lerek tasdike gönderilmiştir. va Manisada Orta mektep omuzu avlamıştır. | ürkçeyi kâmilen öğren | bir | Bir kadın tayyareci Paris'ten Kazan'a gidiyor KHABAROVSK “Siberya,, 29 (A.A.) — Amerikan tayya recilerirden Post ile Gatty'nin hareketleri geri kalmıştır. Bu- nunla beraber tayyarecilerin bu | gün Palaska yarım adasında bulunan Nome'ye doğru hava- | lanacakları zannolunmaktadır. Hava açık ve sakin Amerika tayyareci- lerinin seyahati LEBURJE, 28 (A.A.) Kadın tayyareci Maryse Bastie saat 5,2 de kırk beygir kuvve- tinde tek satıhlı bir tayyare ile havalanmıştır. o Tayyarecinin maksadı hafif tayyarelere mah- #us dünya rekorunu hatlı müs- takim üzerinde kırmağa teşeb- büs etmektir. Maryse Bastie, Kolonya - Berlin tarikile Rus yada Kazan şehrine varacağını ümit etmektedir. Garip bir macera PARİS, 28 (A.A.) — Uzun | bıyığı ile hergün etrafına bir ta kum seyyahları, meraklı kim: | leri toplayan Porte Saint enisin maruf pol hemen hemen cihanşümul olan İ söhretini gölgede bırakacak ka biliyette bir rakip çıkmıştır. Henri Munzer, sulh gardiya nı kıyafetile alelekser Fransa otomobil klübü önünde ifayı va zife ederdi. Bu müesseseye de- vam edenler, bu gencin etvarm daki fırti mümtaziyet ve zera- fete hayran olurlardı Filvaki bu memur, 18 yaşına gelinciye kadar, Madam Man- terio de Barros isminde Arjan | tinli zengin bir kadının oğlu ol- duğundan ve yahut vazifede | bulunduğundan gayet muhte- şem ve kibarane bir hayat ge- | girmiş idi, Kendisi bu kadınla | senelik icar bedeli 60.000 frank | olan mühteşem bir apartmanda birinde aralarında bir sahneye bais ola cak hiç bir münakaşa ve ihti olmadığı halde, valdesi dediği kadın kendisine: “Sen benim oğlum değilsin.. Sen Boenos — | Aires'te doğmuş ve bir müd- | det sonra Rio'da ölmüş işçi bir | fakir kadınım oğluusun. Seni onun elinden ben alip baktım. Şimdi artık seni istemiyozum. Defol git.,, demiştir. Delikanlının gençlik gururu | kendisine hiç beklemediği bu | felâketi tevekkülle kabul ettir. di ve o, Lejion Etranjere iltica etti. Müteakiben zabitaya gire rek orada amirlerinin teveccü- hünü kazandı. Geçenlerde Ma- dam Monterio de Barras vefat | oturuyorlardı. Günün etti, Servetini kız, erkek yeğen lerine terketti, Bizim sulh gar- | diyanı veraset hukukunun ih- | kak edilmesine teşebbüs etti, Daima valdesi olarak telâkki ettiği Madam Monterio'nun bı | rakmış olduğu evrakın hacze- | | dilmesi için bir hâkime müra- | caat eyledi. Bu evrak arasında bir dosya mevcuttur ki, üzerin | deki yazıdan delikanlının te- | vellüdüne ait sırrı ihtiva etmek te olduğu zannedilmektedir. Kasaba kazasında kooperatif | yapıldığı igbi Alaşehir ve Sa- | İihlide de derdesti teşkildir. Ve bu sene zarfında bunların ade: di 10 a iblâğ olunacaktır. Bun ian başka kooperatif teşki- linden aciz köylerin bu vasıl olabilmeleri bankasının vaz! ettiği (bütün bir köy halkını bağlayan ve her | köylünün sicilini tanzim ile o köylüye muayyen bir kredi tes bit eden) yeni usul sür'atle ta- mim ve tatbik edilmektedir. ! Bunun kooperatiften farkı ta- ahhüt hissesi vermeksizin ve köyde bir muhasebeci tutulmak sızın o köy halkına kredisi nis Betinde yardım etmekten iba rettir. Ziraat bankasının genç ve gayyur müdiri mütemadi bir sây ile vazifesini maaziyadetin yapmaktadır. Raşıp Kemal MİLLİYET Dünyada neler oluyor? Rekor peşinde | Adolphe Menjon ile beraber SALI Marlene Dietrich'in son filmi “Mavi melik, ten sonra “Yanmış kalpler, filmi de büyük bir muvaffakıyet kazandı Mavi Melek ismindeki sonra birden bire parlayan Alman yıldızı Marlöne Dietrich'in Amerika ya davet edilerek, orada “Yanmış kalpler, isminde bir film çevireceği yazmıştık. ve filminden ni Gary Cooper lir. len bu film, “ Mavi Melek, filmin den fazla rağbet ve muvaffakiyet görmüştür. Marlâne nin bu yeni filmin mev- zay şudur * Tom Brown, o zamanlar mü: temlekâtta harp etmiş bir Fal larından bin askerdir. £ alaymıda ch mühiş kahraman dir. Hayati olduğu gibi kabul etıniş olanlardır. Hissi üzerin | de tevakkuf etmez, Kadınlarla olan maceri dınları vakit geçirmek için yaratıl mış alelâde mahlüllar telâkki eder. Kadın artık onu papucunu dama atar, Kadınlardan artık yorgun düştü- ğü ve bıletığını bir akşam, alayın bulunduğu şehirdeki kafe konsor- lerden birine gitmişti. Küçük sahne de biribirini takip eden tini celbetti. Oraya masıl düştüğü malüm olmayan Aray isminde bir şantöz.. Hayatını kazanmak için vü cudünü ve bacakların — teşhir eden bir şantöz.. bir gün bile sürmez. Ka. | kadar etmedimi, | İ Amy ekseriya Kaninyosto'ni hüviyetini kaplayan bu korktu. Birdenbire ve hiç işlemiş bir adam gibi kaçtı kadın peşini takip eden metresi İdi. Tabii Tom'u haşlamak © isteyordu. antözün sihirkâr güzelliği karşı sında birdenbire Brovn, mest Tom meshur gözlerİş genç kadının her hareketini takip e diyordu. Diğer taraftan Amy de bu değişen şantöz de gözelrini ondan yordu. Amy Jolly,nistiktabi pek çok peres tişkârlerı vardı. Bir askere karşı gös terdiği tercih; elbette diğerlerinin yeesinl, kiskançlığını ve hiddetlerini tahrik e Bunların içinde Tom Brov'a karşı en ileri giden Kennigton bir centilmendi, * Amy Jolly hangi şehre, hattâ Afrikaya bile gitse, o da arkasından tekipen giderdi. Güzel şantöz hiç istifini bozma dan Tom Brown ile tanışmak üzere bir fırsat ve vaziyet ihdas etmeğe çalıştı. Ve bir alişim Tom'dan evine kadar kendisine refakat rica etti Tom bu teklif karşısında kendisi ni semavatta zannediyordu. Şantözün odasına girdiği zaman Tom sevdiği kadının fakir, hayattan yorgun ve kendisini inkisarlara uğra erden bıkmış bir halde ol ladı. Kadından dağılan acaip cazibe ve anlaşılmaz güzellik sihri onu bösbü. tün Amy'ye bendetmişti, ayırma- etmesini tan er duğunu Meçhul bir his kalbine işleyordu. | Bu ilk tesadüfün sonra Amy onda | isminde | Amg Jolly nasıla bu şehre şmüş zavallı bir İ dansözdür | Fakat Tom arkasını çevirdi, | dü, Lâkin kı nin böyle birdenbi. bırakıldığı gören kadın, intikam Sokakta bir kadınla karşılaştı. Bu yürü- almağa kararverdi. Yerli serseriler- un ısrarlarına cevap vermezdi öyle bir tesir bıraktı ki, Tom bütün | den bir kaçını vasıta ittihaz etti ve tesirden | bu serseriler bir akşam tenha bir 80 İ kağın köşesinde Tom'a hücum etti bir şey söyle | ler. meksizin kadını terketti ve cinayet | Tom öyle her yapılmak istenilen #eye müsaade edecek adamlardan değildi. Korkunç bir boğuşma oldu. Gürültüyü işiten bir devriye müfre . | zesi vak'a mahalline yetişti.. Tom'u | tevkif ettiler. Alayda disiplin mese İ lesinin şakaya tahammülç eder hi bir cihet yoktu. Bir kaç hafta sonra divanı harbe verdiler. Muhakeme uzun sürmedi. Amy de ilk tesadüfünden ve an laşılmaz firârımdan beri hiç görmedi | öi adamın muhakemesinde hazır bu | lunmak üzere, samilere tahsis edi İ sraların bir köşesinde oturuyordu. Muhakeme neticesinde Tom için eshabı muhaffefe nazarı dikkate a- İ lındı, fakat kendisine çöle gayet teh likeli bir vazife verdiler. Tom hareketinden evvel veda et. mek üzere şantözü görmek istedi. Bu mülâknt belki de son olacaktı İ Çünkü aldığı vazifeden avdet etmek | mucize kabilinden bir şeydi. Lâkin üzerine düştüğü © bu muhavereden İ|| Keningeton'un' Amy ye izdivaç tek Üfinde bulunduğunu öğrendi. Bu izdivaç şantöz için bir servet- &, istirahati, refahtı, sülkünetti. Fa kat belki sandet © değildi. Tom bunu anladı ve sevgilisine ve- da için bir kaç satır bırakarak, hiç İ belli etmeden geldiği gibi gitti. Bütün amirlerinin hayretlerine ve bütün tehlikelere rağmen, Tom ken | disine verilen vazifeyi ifadan sonra, sağ salim avdet etti, Şimdi alayının İ bulunduğu şehre avdet © edebilirdi, Avdet edip te ne olacaktı? Aşkını, biricik unumak daha iyi idi. Ve çöllerin bir va zife aldı. Orada vazifesini yapıyor- fakat bunu istemedi, aşkını zak bir köşesinde münzevi du. ir gün bir müsademede ağır su- rette yaralandı. Amy bu haberi alınca, kendisini tutamadı ve yaralının Yanma koştu. bakmak © istemeyen Keningston da beraber gitmişti. Onu yalnız Tom ile Amiz karşı ka ce, bu defa mütekabil aş gelin larını giz | zel başını yaralının göğsüne koydu Keningeton rakibinin zaferini an: İ layınca, son kozunu oynadı. Tom'a İ dediki: İ — Eker isterseniz, sizin firarınızı teshil edebilirim. Benim param var, tanıdığım bir çok adamlar var. Asiy | ile uzaklara kadar gitmenize yardim ederim, Genç kadın da Tom'a kabul etme sini yalvarıyor ve ona müşterek #a- adetin levhalarını çiziyordu. Fakat Amy nekadar samimi olsa da, Kes ningiton hiç te öyle değildi. Hatta kabul ettiği taktirde, Tom'un böyle bir firar teşebbüsünde bulunduğunu ihbar edecek ve bu sürele ondan cebe diyen kurtulacaktı Fakat Tom askerdi, her şeyden evvel askerdi. Amy'ye verdiği cevap kısa oldu: Eğer söylediğiniz gibi beni sevi- yorsanız, izde de bir asker ruhu ol malıdır. Bir ka; ğu alay, kızgın çöllerin içinde uzak lara, meçhul istikametlere doğru gi- diyordu. Amy Jolly'de beraber. Sarışın, esmer €manın ilk zamanlarında ân sohra, mensup oldü- liyemediler. Şantöz diz çöktü ve gü- | İk ni Piccard gibi İki Amerikalı da denizin dibine inecekler lsviçreli Profesör Piccard geçen lerde sım sıkı kapatılmış bir küre- nin içinde havalanarak 16,000 met re irtifan yükselmişti. Şimdi Nev. york Fen cemiyetinden Wiliam Be- ebe ve Nevyork tarihi tabii müzesi müdüri M. Otis Barton, bi dar tehlikeli ve birincisi kadar mi bim bir tecrübeye girişmek üzeredir ler. Yalnız profesör Piccard sım sik kapatılmış bir küre ile havalanmış- tı, Amerikalılar ise yine sım sıkı ke patılınış bir küre ile detizin dibine ineceklerdir. Her iki İ evvel de aynıtecrübayi 500metre derinliğe kadar inmişlerd.i Bukadar derinlikte yapılan tetkikat tan ilim namına mühim neticeler el mcisi ka im bundan bir müddet lar ve de edilmişti. Bu âlimlere göre, yer yü | zündeki hayatın sırrımı, ancak deniz lerin dibinde izah etmek mümkün olacaktır Her iki âlim bilhastn zıyadar ba lıklar hakkında mevcut İ çok gayrı kâfi olduğu kanaat dirler, Denizin dibindeki esrar: en- limler de malimalın giz şuanttan dolayı, bazı â büyük derinliklerde kozmik şuhatır | mevcudiyetine kanidirler, Amerikalı âlimleri bu derinliklere | indirecek olan çelik kürenin imali | bitirilmiştir. Bu derinliklerde büyük tazyiklere mukavemet edecek tarz: da yapılan bu kürenin gayet kalın Onlar da dış koy. dü bir camlı üç penceresi vardır Profesör Piccard gibi kürenin sathına bir çok fenni âletler muşlardır.İlâve ettikleri ku projektörle de o derinliklerde! si na malüm balıkları cezbedebile- ceklerini düşünmektedirler. Bu küre tecrübe yerine hususi bir vapurla gölürülecektir dakiler tetkikat devain ettiği müd İ detçe, küredeki âlimlerle telefon ir İ tibatını muhafaza edeceklerdir. Bir | stenodaktilo söylenen ber sözü kay- dedecektir. Her iki ölim 800 metre | derinliğindeki hayata ait nadide fo- toğrafiler alabileceklerdir. Tayyareye karşı Zavallı | Fransız ordusu, tayyarelerin ta karrübünü haber veren mükemmel yeni âletlerle teçhiz edilmiştir. Tele» denilen bu ölet kırk iki mesmadan ibarettir. Bu İ cinemetre | delikli dör mesmalardaki yedi delik bir boruya İ müntehi * olmslctadır ve mesmadan İ ayrılan yedi boruda ayrıca bir tak İ boru'ile nihayet bülmektadır. Bu su- İ etle dört boru hasıl olmaktadır. Bu döt boru “iki rasıdın “iki kulağına müntehi oluyor. Tertizatı dolayrsile rası mesmaları her istediği istila. İ havadaki en küçük gürültü azim bir mete çevirebilmektedir. Bu suretle İ kesafetle kulağa vasıl olmaktadır. Bu âlet vasıtasile tâ uzaklardan ge- len tayyareler, daha dürbünle bile görünmeden, pervanelerinin çıkardı- ğı gürültü duyulmaktadır. Bir kad. İ van vasıtasile gürültüyü çıkaran tay | yarelerin takriben kaç adet oldukla- İ rı ve hangi istikameti takip ettikleri ve ne kadar mesafede bulundukları anlaşılmakadır. sarışınların esmerlerden ziya İ de fotojenik olduğu zannedilir di. O suretle ki, esmerler saçla: rını boyamağa veya proka ta- şımağa mecbur oluyorlardı. Halbuki şimdi bu kanaat de Zişmiştir. Esmerlerin şehirde olduğu kadar, beyaz perdede de cazip göründükleri ânlaşılmış- tu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: