13 Ekim 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

13 Ekim 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K x “Parisli kahveci Elhamra'da m . Parisli kahveci Elhamra bu hafta Maurice Che- nin “Parisli kahveci,, isminde filmini gösteriyor. Her şarkısı dillerde derhal | ma- bulan Maurice'i bu yeni filenin: dinlemek te bir zevktir. - “Parisli kahveci, nin mevzuusl yle hülüsa edebi Alber Loriflen, Pari şesinde Mösyö Filiber edilmekte olan ki irsondu, Sabahtan akşama ! İ gücü efendisinin İvan isminde tile mütemadiyen çekişmekten iba ti. Hakikatte Ivan, Alber'e âşık” Alber de İvan'a karşı Wkayt dir, fakat bu kızım küçüklüğü” ören Alber'in ona karşı alâkarı tabi olarak bir kardeşlikten ile nu ve kendisini tevarüs ettiğini söylüyor. Bir ese İ tesadüf olarak Alber'i tanıyan vukatın kâtibi Kado ismindeki bir lam bu vaziyetten istifadeyi tasar- Yarak hemen Alberin efendisine şarak” şeytanca bir plân hazırlıyor. * yüksek bir maaşla mukavele ya- cak ve bu mukaveleyi Alber ibi Alber'le 20 sene için takdirde 400,000 frank minat vermek mecburiyetinde ka k. Henüz milyoner olduğundan beri olmıyan Alber paranın çok- fu karşısında mukaveleyi imzala. tan çekinmiyor. Fakat mukavele imzalandıktan az sonra Alber milyoner olduğu V ve kendisine bir çorap örüldüğü- i. haber alınca o da inada düşerek hvede garsonluk © etmeğe karar Parayı vermemek için ebediyyen Tar veriyor, Artık Alber geceleri kibar bir olarak büyük yerlerde eğlen- o) © gündüzelri de tekrar a luğunda berdevam. , Ancak bir tam metresi Beranjer'le o büyük ec izinoda otururken, Alber bir kplete. gayriiktiyari karıştırılmış hey, poyor ve bu hal de Beranjer'e m, Elinin inin sade bir kahve garso- ğunu öğretiyor... Fakat iş bu darla knlan gene iyi, şBu orada, patırdıya karışanlardan ri Alber'in efendi tah. kzn »., “diyor ve kiz da herife bir tokat Tunca iş düelloya'müncer olu; tam bir delikanlı gibi mu düclle- Ala kemali iftiharla kabul edi- yeçancak bu vaziyet Alber'in şahsi kafile oynamak gibi”bir mana da hepi ettiğinden, bu sefer bizzat AL 7 hasmını tokatlıyor. ve kendisini yücadeleye mecbur bırakıyor. Bu yet karşısında hissiyatını fazla klamağa mektedir olamıyan İvon Yılınca © zamana kadar | Alber'in kçzarında gizli olan İvon'un bütün taks iyatı meydana çıkıyor. ve pek Ni ki hu vaziyet karşısında dür lo edilmek değil, fakat biribirini *even iki mevcudiyeti birleştirmek» ten başka çare kalmıyor. Artistik'te ve Yu Yo Sevil dansözü Artistik'in bu haftaki proğramm da “Sevil dansözü,, isminde bir film Var. Sari Vanel ile Gabi Morlay'in Sevirdikleri bu filmde mevzu şudur: k, >Panyada küçük bir liman. Beyaz zeyl evlere çiçekler ayrı bir gü- tin & vermede. Her şey güneşin al- rehavet içinde uyuyor. Fakir ap bir evde sefil bir alkolik Estteyız Seni Esttella ile | yaşıyor. | bi, ie sade hassasiyettenmürekkep Mat, 5 Acuzeyi çiçek ve portakal VS har $t olx Seçindiriyor. İki dost balık- n eneto ile Luisitö, Esttella pe mektediri, tin rm ye in idare ettiki irler, da Ramon ile anne leri bir kafe şantam i” filminden bir sahne Haftanın filmleri Opera'da Varşova kalesi Opera sineması bu hafta “ Ve kalesi, , isminde bir film gösteriyor. Bu filimde zu şudur: e “ Polomyamı» istiklâli için. Çar hükümeti ; aleyhinde tahrikât- ta bulunmak töhmetile telebe Gorski Varşova kalesinde hap İlik genç adamım harekâtı nı tarassut edip bütün teşkilâ- tı ele geçirmek maksadile ken disini tahliye eder. Serbest ka lan Gorski kalenin valisinin yeğeni Sonya ile (tanışır. Kız da Gorskinin fikirlerimi tasvip ederek ihtilâlcilerin gizli mec- lislerinde bulunur. Gorekinin oturmakta olduğu pansiyonda Veva Priskaya isminde bir dan söz vardır. Polis hizmetinde çalışan bu kız, genç adamın harekâtmı tarassut etmek em- rini almıştır. Fakat Gorskiye ık olunca, ona ihanet etmek isteyor » Kalenin valisinin sağ kolu makamında olan mülâzım Sta ralkof da Sonyayı sevmekte- dir. Genç kızın bu muhabbete mukabele ettiği yoktur. Mül& zım buna çok hiddet etmekte- dir. Gorskinin genç kızla arasi- nm çok iyi olduğunu anlayın- ca, Gorski'nin odasına mucibi itham evrak koymak suretile ondan intikam almağa karar ve riyor. Bu evrak polis tarafın - dan bulunuyor ve genç idama mahküm ediliyor. Şeriki cür- mü olmak dolayısile kız da ba bası tarafından koyuluyor. Fa kat Gorski'yi seven Vera aşkı na mukabele görmemesine rağ men, bir akşam mülâzım Stre Ikof'u sarhoş etmek | suretile Gorski'nin masumiyetini ispat ediyor . N İdam kararı nefi cezasına tahvil ediliyor. Ve Gorski ile Sonya iSberyada aşklarını felâ- ediyorlar , —————© vardır, Esttella buraya dansöz olar rak girmek istiyor. Ramon da onu kolayca elde edeceğini tahmin etti- ği için annesini razı ediyor. Bir kaç ay sonra Esttella değiş- miş, nefis bir dansöz olmuştur. Ra mon ondan bir dakika ayrılmamak- tadır ve onunla evlenmek istiyor. Fakat Esttelin korkuyor. o Lı i Esttellayı sev: Bir defasında Ramon Esttellaya şiddetli bir kıskançlıkla hücum ede rek dövmeye kalkıyor. Fakat Bene- te oradadır, gidip kızı kurtarıyor. Ramon ayrılmca Beneto Esttella ya aşkımı itiraf ediyor. Esttella ona ancak samimiyetini verebileceğini söyleyince, Beneto mahzun alarak dönüyor. Nihayet — Esttella'nın ilk sahneye çıkacağı akşam geliyor. O büyük bir muvaffakıyet kazanırken Luisito evde ateş içinde Luisito bir araba ile Esttella'nın evi ne gidiyor ve kucaklaşıyorlar. Bu a rada içeri Beneto giriyor ve sevdiği kadını canından daha fazla sevdiği arkadaşının kucağında görünce, do- li gibi oluyor, fakat affediyor. Yal. nız bu gürültüye yetişen Ramon Esttella'nın Luisito ile kaçtığını gö. rünce, bir tüfek alarak kazı varmak isteyor. Fakat vurmayacaktır, çün- kü Benetonun elleri onun son mefesi ni boğazında boğuyor... randevü | saatine müntazırdır. Oyun bitince | Majik'te Son bölük sineması da bu hafta “Son tüller lde askeri bir filim gös- İ teriyor. Filmin mevzu şudur: senesinde © Prüsyalıların ynam karşı açtıkları harbin be nüz başlangıcında, büyük Napole- onun muzaffer orduları o Prüsyayı çiğnemek üzere bulunduğu bir za manda, o hudutsuz hâkimiyete bir- den nihayet veren kumandan Blü- eherin meşhur Leipzig ve Vaterlo meydan muharebesine başlamasin- dan çok zaman evvel, yüzbaşı Burk in bölüğü kanlı bir imrbin ferdasın da karargâhı umuminin emri muci- bince Reinersdort batalklarımdaki değirmeni işgal etmeğe mecbur tu- tulmuştu. Yüzbaşı Burk bölüğünün askerlerini topladığı zaman (yalnız 13 tekmil bölükten ancak on üç as- ker kalmıştı. Ne ehemmiyeti vardı? Emir icra edilmeli ve değirmen her olursa olsun muhafaza olunmalı idi. Değirmen harp sahsma girmişti, Kızları Dore ile değirmen- de oturan değirmencilerin uzaklaş” maları lâzımdı. Genç kızım nazarın da yüzbaşı Bruk hakiki bir kabre manlık mabudü gibi canlanmıştı. rmen tabliye edilmiş ve as- kerler yalnız kalmışlardı. Yüzbaşı Bruk efradmı kanlı bir müdafaa için hazırlıyordu. Askerlerden birisi tak viye kıtaatı istemek için karargâbı umumiyeye gönderilmişti. Askerler Fransızların gelecekle- ri tarafa isabet eden yolda hendek- ler kazdılar Değirmenin pençereleri kapandı. Harp başlayacaktı. Yüzbaşı Bruk düşmanın istikametini biliyordu. Ge cenin karanlığında bataklıklar ara- sından bir keşif kolu göndermek ka- | bil değildi. Gece yarısı oldu .Genç | kız vatandaşlarını yalnız bırakmağa razı olmamış, askerlere hizmetetmek için dönmüştü. Askerlere yemek hazırladı. Ve büyüklük ve ciddiyeti karşısında pek sıkı yüzbaşı Bruk'ada çorba götürmüştü. Fakat dönmek için karanlıkta yolu bulama dı. Şafak vaktına kadar geceyi yüz- başının yanında geşirmek lâzımdı. Burk'un gönderdiği asker geri dönmüştü. Hiç bir ümit yok. Prus- İ yalılar tamemile ri'at ediyorlar, ve Sanle köprüsü tahrip edilmeden ev- vel ili fırkanın geçmesi kâzimgeli- yordu. Binaenaleyh Prusyalıların son fırkası emniyet içinde köprüden geçmesi için Fransızların ilerileme- sini geciktirmek lâzımdı. Fakat bu 13 piyadenin muhakkak ölümü de- mekti, Bu suretle açıktan açığa öl- mek istemiyorlardı. Fakat yüzbaşı ları kendilerine yarım saat dayan- dıkları takdirde binlerce arkadaşları nın kurtulmuş alacağını anlatınca üçüncü bölük askerleri tekrar silâ- ba sarıldılar, Evvet; arkadaşlarının selimeti için harp edeceklerdi. İşte şafak söküyor. Dore'nin git | mesi lâzımdır. Fakat gitmek istemi- | yor. Yüzbaşi Burk hayatında vazife sinden başka bir şey tanımamıştır. Şimdi muhakkak bir ölüm karşısm- | da ilk defn sevildiğini öğreniyordu. Dore'ya iz" diye haykırıyor. Fakat genç kız cevap vermeden ©- nun kolları arasına atılıyordu. Ko- şif için giden asker döndü. Fi topçuları değirmene doğru İlerle mektedirler, Binlerce Fransız ile 13 Prüsyalı arasında feci bir harp baş- iyor. Fransızların gülleleri değirme İ ne yağıyor. Kuvvetli bir silâh mü- İ dafaasile onlara cevap | veriliyor. Sanle köprüsünü geçecek arkadaş lar hâlâ geçmemişlerdir. Değirmene İ sığınan Prüsyalıların silâhları zaif- yor. İşte yıkılan değirmende silâh sesi büsbütün kesiliyor. Fransızlar değirmene giriyorlar. Üçüncü bölük maktulleri ve cendine ya askerleri 13 askerin fedakârlığı sayesinde Salimen geçmiş ve köprü berhava edilmiştir. 13 asker Napo- leon ordusunun ileri harekâtın: dur. durmuştu. Yalnız 13 asker... Fransa kumandan ve zabitleri bu 13 aske- re, selâm resmini ifa ettiler, Dolly Davis Derler ki sinemada © figüranlık, büyük bir artist olmak için basamak değildir. Belki.. Fakat bu kaidenin istinaları var. Maruf bazı, artistler bidayette alelâde figüran idiler. Piğre Colombiör “Noel hikâyesi, isminde kısa bir filminde üç m ile beraber oynamıştı. Bu üç kız ma | nikör rolü almışlardı. İşlerinden bi. | risi açık çehreli, şen yüzlü, sarışın | bir küçük kazdı. “Noel hikâyesi, balka gösterildik ten sonra, dostlar bu kıza (dediler ii: | — Biliyor musun? O Maurice de Marsan yeni bir fim için küçük bir | kız arıyor. Gidip kendisile konuş! | Genç kız bu tavsiyeyi tuttu ve kü İ çük bir komedi için angaje edi | “Son bölük” filminden bir sahne Doroty Sebastian nasıl evlendi? Bunlar “üç bakire,, idiler. Joan Crawford Douglas'm oğlu ile evlen di. Her zaman istiklâl © bayrağının alemdarı i gören Anita Page ve bir de bugün bahsedeceği- miz Dorothy Sebastian, Doroty de nihayet Elinor Faire'den (ayrılan Wilyam Boyd ile evlendi. Hem de gizlice evlendiler. Havadis olduktan sonradır ki, gazetelere 895 ti. Doroty'nin bekârlık hayatı esrar ile dolu bulunduğu için, bu izdivaç herkesi alâkadar etmişti, Bu ilk İz divaç mı? Hayır! İlk hüdise Alabama hükümeti da hilinde Birmingam'da geçiyor. Do- roty daha on altı yaşında bir mek- tepli iken, gene taleboden on sekiz yaşında Al Stafford ünde bir gençle tanışıyor. Bu iki Çi ya bir cennet gibi görünüyor. Ha- yat kaygudan azade daimi bir yaz tatili gibi bir şoy.. Genç aşkları hiç bir mani tanımıyor, bir sabah balo- dan avdette doğru kiliseye gidiyor- lar ve evelniyorlar. ' Doroty bu gizli izdiyaçtan mes* ut, fakat kimseye bir şey söyleme- mek azmile eve | dönüyor. Lâki ânnesi madam Sebastian biç aldatmıyan bir hissi Khblelvuku | ile diyor ki: — Doroty bahse girerim ki sen Al Stafford ile evlendin: Çocuk ta artık sandetini gizle meğe lüzum görmüyor. Lâkin haki kati delikanlının annesine anlatmak © kadar kolay olmuyor. Madam Stafford kötürümdür. Her şeyden evvel çocuğumu, kıskanç bir aria aşkile seviyor. Bu ocağa giren yabancı kızı ne yapacak? Balayı seyahatinden yeni çift küçük bir apartmanda yerleşmek © üzere Birmingum'a dönüyorlar. Lâkin ana aşkı ile zevce aşkı mücadeleye baş. lıyor. Diğer taraftan da Doroty tek dit edilen saadetini büyük bir heye- İ canla müdafaa ediyor ve bir gün ko casına annesi ile kendi örasnda in. tihap etmesini muhayyer bırakıyor. Delikanlı bir şey söyleyemiyor ve genç kadın hissediyor ki annesini feda edemiyecek. ları ve iftirak.. > Doroty artık Birmingam'da otu. ROME i, kocası Göz yaş, Bu kız Dolly Davis idi. Artık kü çük kıza sinema semasında yükse- İ Hiş yolları açılmıştır malüm | ramıyacağını anlayınca, bütün ma Zi ile alâkasını kesmek için, — şebri terkediyor ve tiyatroya sap et. mek azmile Nevyorka gidiyor. Bir gok müşkilâttan sonra filhakika Beye çıkıyor ve oradan sinema, çiyor. Bir aralık stodyo müdürlerin den larence Brown ile nişa: tı. Fakat ilk bedbaht E me dü- kararından nükül ediyor. En nihayet Boyd onu iknaa muvaf- fak oluyor. Body de hayatını kısaca şöyle an latır: — Benim hayatımda fevkalâde bir şey yoktur. Nevyorkta doğdum. Daha on altı aylık iken, ailem beni sahneye çıkardılar. O kadar ağlayıp bağırmışım ki, bu inadım, tâ on al İ e yaşma kadar devam etmiş. Ancak ondan sonra tekrar sahneye çıktım. Bir otelde kâtiplik, bir cambazhane de selsik, akrobatlık, daha bir çok seyler yaptım. — Bir müddet sonra Nevyork ve Şikago akademilerinde resme ve mimariye çalıştım. Benim idadım, doğrusunu isterseniz, ne sinemada, ne de tiyatrodadır. Mi ridedir. Plân yapmak, bir evin döşemek gibi işlerde © eşim yoktur diyebilirim, Malibu'deki evimi bi- lirsiniz. Kâmilen ukaliptür ağneın- dandır. Yalnız da bu evde bir kadın tebessümü eksikti. Şimdi hepsini buldum ve emin olun ki, buldukları. mı muhafazaya elimden geldiği ka- dar çalışacağım. —— — e — — Rusyada artistler ne kazanıyor? Rusyada sinema artistleri en az, para kazanan artistlerdir. Rus gü- sol san'atlar müdürlüğü ahiren ver diği bir kararla sinema artistlerini dört sınıfa ayırmıştır. Birinci sınıf artist, yani yıldız ayda 360, ikinci yem tini 270, üşüncü 200, figüranler 160 ruble maaş alacak: lardır. Buna mukabil bir de Amerikayı düşünelim. e Meselâ Harold Lloyd | şubesine senede elli milyon kazanç gösteriyor. Yani Rus artist. tinin bir buçuk günde kazandığını, © bir dakikada kazanıyor. yi “Kartal yavrusu” filminde Jean Veber ve Simone Vaudry' İktısadi buhranın “Lâstik kralı,, o denmekle maruf o Amerikalı birkaç defa milyoner M. Harvey $. Fires- tone şu dakika Avrupada bulu nuyor. Amerikan sanayiinin | büyük şeflerinden olan bu zat İile yapılan bir mülâkat esna- i i bulırandan bah- ve Firestone şu cevabı — Şimdiki iktisadi buhran belâsr yeni zamanımızın en feci bir afetidir. Ve sayısız te- | sirleri de, Amerikayı kimse- İnin sonunu tehmin edemiyece- İ ği hakiki bir felâkete doğru sü rüklüyor. Bu buhranm © belli başlı hassası, herkesin malümu dur ki, bütün dünyada süz istihsale mukabil, istihlâk | kabiliyetinin vâsi mikyasta a- zalmış olmasıdır. £ Herkesten evvel şunu tasdik ederim ki, ahvalin böyle oluşunda Ameri- kanın büyük bir mes'uliyet his sesi vardır. Harpten sonra bü tün dünyanın eskisinden daha zengin olduğunu binaenaleyh halkın istiblâk © kabiliyetinin artacağını zannetmekle bü; “ | bir hataya düştük. Bu birinci hataya borsalarımızdaki sun'i terfi devrelerinden mütevellit hesap hataları da inzimam et- ü. Kambiyolar düşüp te halkın masraflarında umumi bir te- nezzül hasıl olunca, iktisadi bulranın tam orta yerine düş- tük. Öyle ki bu sukutu sun'i tedbirlerle tevkif etmeğe de im kân hasıl olmadı. Şimdi asıl hakikat çıplaklığı ile kendisini göste- rince, yeni (ihtiyaçlara göre hareket etmek icap ediyor. Bu mun içindir iktısat ve sana- i âlemi ortalığı şimdi daha iyi üyor . Avrupa ve Asya memleket- lerindeki istihlâk kabiliyetinin | azalması Amerikayı çetin bir vaziyette | bıraktı. Çünkü biz bu memleketlerin başlıca müte ahhidi bulunuyorduk. Onun i çindir ki Avrupa ve Asyadaki bütün İZMİT (Hususi) — İzmit mer- ,) kez kazasındaki bütün muallim Ha- nım ve Beyler iki günden beri Mer- kez Birinci Mıntaka İlk tedrisat mü fettişi M. Nurettin Beyin riyaseti al İ tnda mesleki içtimalara ve kongre- lerine başlamışlardır. Şimdiye ka- dar talebe teşekkülleri, İlk mektep- İ lerde müşahede usulleri, | talebede | tesadüf olunan ağızbozukluğu, Mek İ tep kooperatifi, Yıllık, günlük © ve haftalık ünite şemaları, ruhi tetki- kin esasları, Cümbhuriyet bayramına İ hazırlık, talebe devamile çocuk ve İ mektep temizliklerinin temini gibi | mühim meseleler. konuşulmuş, bir | munllim tasarruf sandığı kurulmuş, ve karar altına alınan meselelerin hayati ve pratik tedbirleri etrafile tesbit edilmiştir. Müfettiş Nurettin Beyin izahatı ve konferansları mu- allim Hanım ve Beyler için kıymet. li birer rehber olmuştur. Bu içtimalardan birisinde Maarif müdürü Faik Doğan Bey muallim arkadaşlarıma gayet heyecanlı bir hitabe irat ederek onlara meslekin şerefli ve nurlu yolunu işaret eyle miştir, Bu hitabe bütün muallimleri heyecana düşürmüştür. İ Bu sene İzmit kazasile diğer | zalarda bütün köy mektepleri köy | kanununa tevfikan kümilen tamir e- | sonu gelecek mi? - Kopenhagda çıkan POLITIKEN den - | mahalli buhranlar, derhal Ame rikada tesirini gösterdi. O de- işsizlik Avrupada zan fazla bir mikyasta aldı, yürüdü. Ameri- kada hali hazırda tam manasi- le işsiz kalmış olanlar, münfe- rit işsizler hariç olmak üzere altı milyondan fazladır. Ben bile işçilerimin adedini elli bin den yermi beş bine indirdim. Hattâ bu geriye kalan yirmi beş bin amelenin işlerini hafta da 48 saatten 30 saate indir. dim, Kudretim yettiği kadar amelemin işsiz kalmama; çalıştım. İş saatlerini — indi mek suretile fazla amele mik- tarı muhafaza etmek gayesini takip ettim . Mamaafih iktisadi hayatımı zı temeline kadar sarsan buh- ran sadece elim neticeler ver- mekle kalmamıştır. Bize cid- den iyi bir ders vermiştir, An- latmıştır ki dünyada (kimse yalnız kendisi için çalışamaz. Her iş, her sai behemehal ce- miyeti müstefit etmek zarure- tindedir. o Artık bu devirden sonra iktisadi infirat mümkün değildir. Ancak her işimizde hesaplarımızı dünya ekonomi- si ile telif etmek mecburiyetin deyiz . Bu vaziyette Amerika, ba- şında Hoover gibi müdrik ve ihatalı bir reisi olduğuna teşek kür etmelidir. Bu güç ve mü- şevveş devirde iktısat bilgileri kuvvetli bir reis her halde A- merika için daha hayırlı olmuş Hoover politikacı *değil. dir. Onun içindir ki diploma: nin müteamil birçok kaideleri. ne ehemmiyet vermeksizin, sa dece ahvalin icap ettirdiği şe- kilde moratoryom (teklifinde bulunmuştur . Fikrimce Almanya'ya bah - şedilen moratoryom ile son za manlarda İngiltere'de o hükü- met idaresindeki tebeddül bü- tün dünyada umumi vaziyetin tedricen salâh bulması nokta- İ peşinen 10,000 dolar v dilmiş ve köy müfredatındaki asga- ri ders vasıtaları temin olunmuştur. | Pek yakında köylerde sından ill ciddi âmildir. .— Izmit muallimleri grup halinde bir arada İzmit ve köylerinde 15 yeni mektep | mevsimi içinde yapılan 15 yeni mek tep binasımın açılma şenliği yapılan caktır. Vali Eşref Beyfendinin mek- teplerin tamiri, eksik olan eşyanın tamamlanması ve yeni mektep bina- larının inşaası yolundaki | alâka ve gayretleri vilâyetin heryerinde 8e- vinçle karşılanmıştır. 10.000 Dolar Meccanen Benzinden tasarruf için yeni bir usul. Amerikanın o İllincis, Whea ton, sokağında 1768 K. WALTER CRİTCHLOW, otomobillerin mah- rukâtı olen benzin ve yağı tasarrüf ve daha büyük sürat temin etmek özre bir ihtira beratr almıştır. En adi cins mahrukât istimal edilebi- lir, ve tortuları otomatik olarak dökülür, Ford otomobilleri bir Titre ben- in ile evvelkinden 11-27 kilom fazla yol kateder evvelkinden (1/4 ilâ 1/2 kilometre fazla yaparlar. Daba iyi neticeler Ayda 250 ilâ 1000 dolar kazanabi ir, satıcılar ile mümessiller aranı» yor Tecrüle için model meceanidir. bu yaz | İngilizçe yazılması rica ol ba“ LEE i "ELE eri vx

Bu sayıdan diğer sayfalar: