28 Ekim 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

1 MİLLİYET ÇARŞ, glliyet |Birinci sahifeden geçen yazılar Ar YADE GG Aİ ÜR GLA il EY RE AE desi «Miltiyet» tir. 28 TEŞRİNİEVVEL 931 | IDAREHANE — Ankara cadde- si No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, | Istanbul, İ Telefon numaraları: 24311 — 24312 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ G 3 ayhğı 6 r Türkiye için Hariç için 400 kuruş 800 kuruş . 750 1400 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nushalar 10 kuruş tur, Gazete ve matbanya Bi işler | için müdiriyete müracaat edili ilânların mes | | | İ l ıkü hava askeri rasat kapalı olacak, rüzgâr Şi mâlden esecek ve hava ha- murlu olacaktır. İzcinin ötesi berisil Zamanlar ilerledikçe bildiği miz artacak yerde bilmediğimiz artıyor. Sanki bütün gayreti- miz. cebalelimizi. çoğaltmak i- sinmiş gibi.. delikanlı gördüm, Basit gömleğinin üze rine takılı ipler, nişanlar, yıldız lar, aylar; çizgiler, renkler'o ka dar çok ve mütenevvi idiki, şaştım ve sordum. Bana ber bi ri hakkında türlü türlü izahat - Ben eskiden yelkenli tek erin ip ve yelkenlerinin isim lerini ezberleyenlere gıpta eder dim.. Şimdi bir izcinin sırtında bir yelkenli kadar ıstılah var.Bi linecek şeyler böyle arttıkça gü nün birinde Karagöz kadar ca- hil olmamızın ihtimali pek çok tur... Meğerki; cehaletin de şartları arta! Tek köprü Doktorlukta bir usul vardir. Bir adamın bir yerinde bir ufu net olursa onu tedavisi daha ko lay bir yere çekmek için vücu- dün başka bir yerinde bir yara açarlar ve ekseri bunu trementi şırmga edip te yaparlar. Buna tıp dilinde (Abcös de fixation) denir. Geçende bir'izci Dikkat ediyorum. ne zaman şehir işlerinden biraz şikâyet e dilir gibi bir şey olursa müte- hassıslar hemen bir (Abcös de fixation) açıyorlar... İşte stadyum inşası rivayet- leri, işte İstanbul asma köprü inşası rivayeti, Vaktile uzak valilerden birine bir dostu misafir gelmiş... Otur muş, görüşmüşler, vali sormuş: | yolunda attığınız büyük adımlı Ey söyle bakalım! İstan- Milliyet'in Edebi Romanı: € Gelecek Baikan konferansı Bükreşte mi (Başı 1 inci sahifede) © | Yunan baş murahhasının heyreti Bu meyanda Yunan başmurahha sı M. Papanastasio ; intibalarını Şu sözlerle ifade etmiştir: — Mükermmel.. Çok mükemmel, Ankarada gördüklerimiz. bizi hay - ran bıraktı. Bütün bu işleri yapan yüksek ezim ve irade karşısnıda de- | rin bir sarette mütehassis olmamal imkânsızdır. Ankaradaki mesai kiyenin ilerilemek ve Jah meyaftakayati da Balladlır 5öa | değil, bütün cihan sulhü için en kuv| vetli bir zamândır.,, Bulgar baş murahhası digor ki... Bulgar bapamaldarı M. Sakazef ta ihtisasatımı kısa cümlelerle bü lâsa etmekte, — Size ne söylesem, duydukları- bulunduğum. his Ankara, bizi teshir etti pimizi hayran bıraktı. Yeni Türkiye her hususta hakiki bir örnektir. An- karanızı hürmet ve tekrar hürmetle selimlarım. Bilhassa büyük reisini- zin yüksek şahsiyeti hakkındaki hay ranlığımı izhar için kelime bulmak tan Âcizim.,, Türkiye ve Arnavatluk Arnavutluk başmurahhası Meh- met Bey Koniçe ihtisasatını muhar ririmize şöyle anlatmıştır: eti murahhasamızn Tür. kiyeyi ziyareti bizim maziye ait çok kıymetli bazı hâtıratı ihya etmemize vesile oldu. Kardeş Türk merkezinde gördüğümüz samimi ka bul, kendi kalplerimizden coşan his | lerin inzimamile istikbalde ili mille- tin her sahada elele çalmacaklarma bizde dee şüphe bırakmamıştır... Hazretlerinin Millet Mecli- a irat ettikleri nutuk, usulen i- rat edilen nutaklardan değildi, Ta- sümen kalpten geliyordu. Büyük re isiniz, kendilerine hâs olan belâyatle rile bizim ifade edemediklerimizi ifa de ederek kıymetli irşadatta bulun- dular. Türkiyeyi ziyaretimizin büte- ralarnı kalbimizde daima saklayaca ğız., Prenses teşekkür ediyor Romanya heyeti bulda ne var'ne yok? den bahsediyorla: — Nesil nasıl! Aman şunu bir daha söyle! Gerçek olmadı- ğını biliyorum amma, işitmesi bile hoşuma gidiyor... Ben de aym sözleri tekrar e diyorum: — Söyle İstanbullu, söyle bakalım! Gerçek olmadığını bi liyorum amma işitmesi bile ho- şuma gidiyor, Yer altinda muazzam bir. kazan Kumkapıda yeraltında mu- azzam bir kazan çıkmış. Kaçak rakı yapmaya mahsus olan bu kazanın Bizens © zamanma mr yoksa evvelini mi ait olduğu anlaşılmak üzere müze idaresi- ne malümat verilmiştir. Kaza- nın, Yeniçeri kazan: olmadığı devrilmiş olmamasından anla- sılmakta imiş. FELEK : 62 BAŞI DÖNÜKLER — Anlat, bakalım, nasıl fır- tuna? — O! Sen çok meraklandın i, değil mi? - Canım, benim hakkımda e şayialar.. , Süheyl Ahmet Nebilin sö- | ayiayı, falan bi- | in doğrusunu söyle ba- | ile. “Camia, hele sen... — Yok, yok. Doğrusunu söy İemezsen bir şey anlatmam sa! na... Abmet Nebil, davrandı: birden bire — Doğrusunu inanmıyacaksın ki... — İnanırım, sen söyle. -Bu kaz, eskiden ben da- | söylersem İbrahim NECMİ rülfünuna giderken komşumuz du. O da liseye giderdi. O nü Beyazıttan geçerken Reşit Beyin akrabasından Sırrı Hanım bizi prezante etti, Ben de evine ka dar götürdüm, Giderken yolda Şeyda Kâmil Beye rast geldik. İşte bundan ibaret!, — Hele, hele.. Doğru söyle bakayım, eskiden bi irinize göz kaçırmamış mıydınız? — Yok, acanım, me gezer! Zaten gözü kapalı büyümüş, toy bir kız... — Hımm... Ya şimdi? Es. | İki tanışıklığın yeni sevgiye dönmesi için tam mevsim ds- ğil mi? — Yok, yok... O günü biraz görmüştüm. i kapalı kalmıs bir kenar mahal le kızı. tanbulan tabii gi İ sılayan hükümet erkânma, murahhasasın- | Nemika | biribirimize | toplanacak? dan Pren: ki: Kantağuzino, demiştir — Ankarayı hiç görmemiştim. İs kleri karşısın- da duyduğum hay , terakki ar Zu ve azminin yarattığı Ankara için hürmetin yanında Ankaranm âde ta havasında hissedilen bu azim ve irade sekiz on sene gibi çok kısa zamanda bütün dünyanın takdirini İ celbeden hârikalar yaratmıştır. Gör- düğümüz hüsnü kabul Türk milleti. nin yüksek misafirperverliğinin ye- ni ve çok parlak bir delili oldu. Ye Bi Türkiyeyi yaratan Büyük ve Asil Reisinizin şahsına karşı duyduğ ve hayranlık | hisleri, ko: son celsesinde Balkan mil etli irşadatla dolu olan kten sonra, bir kat da- ba arttı. Bizi bu kadar dostane kar- Anla nl ve İstanbul halkına minnett, 2 br ni dam sretenekle bnbti. yar olacağım.,, Gelecek | konferans Bükreşte mi? Balkan birliği meclisi, yolda ge | İ lirkön bir kere daha toplanarak gele cek konferansın nerede toplanacağı» nı tetkik eti . Gelecek konfi sın Bükreşte toplanması ihtimali kuvvetlidir. Romen murahhasları, bune dair olan il sonra kânumusaniden itibaren riya- set makamında tebeddül olacak ve konferansın toplanacağı tin Balkan birliği grupu reisi, bir se ne müddetle riyaset makamını işgal edecektir. Murahhaslar, peyderpey memle- ketlerine döneceklerdir. Yunan mu- rahhas ve gazetecileri, yarın Patris vapuru ile Atinaya hareket edecek- lerdir. Arnavut murahbasları dört beş gün kadar şehrimizde kalacak- lardır. Yunan gazetecileri Yunan gazetecileri bugün Müski rat idaresi müesseselerini ve Mezba- bayı gezeceklerdir. Mösyö Papanastasyo- nun nutku ANKARA, 26 (A.A) — Yunan murahhas heyeti reisi M. Papanas- tasiow Hariciye Vekili Tevfik Rüş- memleke. | tü Beyfendinin . matkuna verdiği ce-| vapta ezcümle demiştir ki: — “Bütün fevkalâde tezahürler, Türk milletinin maksadımıza karşı! beslediği hayırhahlığı ve Türkiye cumhuriyeti hülcümetinin, bu maksa dın temeifuku. için bütün ruhu ile çalışmağa kat'i surette azmetimiş ol. duğunu gösterir. Nazır Hazretleri, burada temsil etmekte olduğunuz olan ve yüksek ilhamları ile temayüz etmiş bulunan Büyük Reisin, Reisi- cümhur Gazi Mustafa Kemal Haz retlerinin sevk ve idaresi altında mu azam icraatta bulunmağa kadir bir hükümet tecelli etmektedir. Siz, a- sırların Türk milletini mahvetmek tehdidini gösteren cereyanımı çevir. meğe hakikaten muvaffak oldunuz. | İk Milletinizi kurtardınız, onu âdeta ye Mi. Litvinofu Gazi Hz. kabul ettiler (Başı 1 inci sahitede) | Savare ANKARA, 27 A.A. — Bu akşam saat 20,30 da Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyefendi | tarafından M, Litvi larr şerefine Ankara Palasta ve rilen ziyafet ve suvarede B. M. M. Reisi Kâzım, Başvekil İs- met Paşalar hazeratı, vekiller, meb'uşlar, Moskova büyük el- çimiz Hüseyin Ragıp, Riyaseti cümhur kâtibi umumisi Tevfik Seryaver Rüsuhi Beylerle M. Litvinoff cenaplarının refakat lerinde bulunan zevat, M. Su- riç ve sefaret erkânı hazır bu- E cenap- lunmuşlardır. Hariciye vekilinin nutku ANKARA 27 (Telefonla) — Ha- riciye vekili Tevfik Rüştü Bey M ne verdiği ziyafet tukta Sovyet Harici. M. Litvinof'u selâmla. dıktan ve iki memleket arasındaki mevcut dostluklardan hararetle bah- Litwinof'un hangi şehirde topla | settikten sonra demiştir ki: laşıldıktan | “ — Aynı zamanda memleketimize 17 kânünmevvel 1925 tarihli dostluk ve bitaraflık muahede Bi uzatmak vesilei min edecek olan mer ziyaretiniz memleketimi: bağlayan dostluk rabıtalarını bir kat İ daha kuvvetlendirmeğe şüphesiz hiz met etmektedir.,, Tevfik Rüştü Bey Rus Şuralar ittihadı, M. Kalenin, M. Litvinof ve vefikası şereflerine kadehini kaldır. maştar. . Litvinofan cevabı Hariciye vekili Tevfik Rüştü Be. yin nutkundan sonra M. Litvinof ayağa kalkarak mühim bir nutuk i- rat etmiş ve ezcümle demi “5 Aramızdaki rabıtalar gr zimamdarlarımız. meyanında değil, İ fakat her iki memleketlerimiz ahali- sinin kalbinde merküz bulunmakta | dirty M. İitvinof bundan sonra mutkas. na devam ederek demiştir ki: “Milletlerimizin arzusunu götte ren bu sağlam dostluk, ananevi dip BA 28 TEŞRİNİEVVEL er EN 0) $ İNEMALAR 7 ç AN 0 ) NN ER ger mmm a vi sinemasında ŞıK sinemada ” Mevsimin en büyük sözlü filmi Mavi melek EMİL JANNİNGS MARLENE DİETRİCH tarafmdan temsil edilen | muazzam şaheser. | Dr. Süleyman Sırrı Alemdar Sıhhat Yurdu, Dahili ve narkoz tabibi, Her türlü dahili hastalıkları 2 den 6 ya kadar Yurtta muayene ve teda. vi eder. IRTİHAL Doktor İsa Ruhi oPaşa dün Acı bademdeki köşklerinde irtihal et- Cenazesi bugünkü Çar günü köşklerinden kaldı drköy Osmanağa camiinde mazı müteakip cenaze namazı kı- dilecetkir. Allah rahmet eyliye. Tiyatro, Sinema | İstanbul: Belediyesi Derülbedayi temsilleri Bugün akşam saat 21,30 da Namussuzlar Piyes 3 Perde — AYI — Komedi 1 Perde Yazan: Gerolombo Rovetta edrettin Zahitan gecesi. Yakında : Kalbin Sesi —ii Kadıköy Süreyya Sineması Süreyya Opereti lomasi formülleri arasında görünen | İ dostluklardan tamamen başka mahi yette bir dostluktur. Bu dostluk ay. nı tarihlerde her iki memleketin is- üldülini temin için yapılmış cideller den doğmuştur... M. Litvinof Gazi Hazretlerile 1s- wet Paşanm Sıhhat ve öfiyetine ve Türk milletinin azamet ve refahı şerefine kadehini kaldırarak nutku» na nihayet vermiştir. Gece mesaisi ATINA, 26 (A.A) — Maliye nezareti, devlet idarelerine bir ta- müm göndererek tenvirat mesarifi. önüne geçilmesi İçin gece mesa. in kaldırılmasını bildirmiştir. ak mmm eya niden vücude getirdiniz. Aramızda. | Paris Tıp Fakültesi mezunu ki ihtilâflar bu suretle halledildi ve Balkanlardaki bütün devletlerle si- — Amma çok güzelmiş. — O kadar da değil. Tabi gençlik taraveti.. — Dostum, ben o gencim, amma aşk işlerinde tecrübem şoktur. Bu müdafaalar içinin o kız için yandığını gösterir. Ahmet Nebil, ürkmüş gibi İ zeltti. Sonra tatlı bir penbelik | sl olur da karı, | birden bire sarsıldı: — Hayır, canım. Öyle bir şey yok. — Eğer sen bu kıza karşı gerçekten o kayıtsız olsaydın böyle demiyecektin: “ piliç.. Dünyadan hal Usta avcı için çantada keklil İ kı bir surette teşriki mesaide bulun: | | manız bu sayede fevknlâde kolaylaş İmiş oldu, | adama baisıl İle ve zührev! hastalıklar mütehas pr. Bahattin Şevk Mseret oteli Apartmanı! Dört beş gün i- çinde Şişlinin en parlak Ha- nımlarını ele geçirdi de.. Bir kısım bitmişti. İşikla- rm açılması bunların vaziyeti ni tekrar değiştirtti. e Ahmet | Nebil, sandalyesini geriye çek ti. Süheylâ biraz si yayılmış olan yüzünü arkaya gevirerek güldü: — Şimdi biri bize “Sinema da ne oynuyordu?,, Di sa, ne cevap veririz? Ahmet Nebil de güldü: mem.. Bir ask filimiv | falan deseydin, ben de “Sahi | di, deriz. Ahmet Nebilin bu kıza , derdim, diplomatlık yap- ında kaldı. Eğildi, | Süheylânın saçlarından dağı. | Jan teller yüzünü okşarken ku mırıldandı: aşk hususunda tecrübeli değilim.. Sen öğretir sin. Sükeylâ, fıkızdadı: Ah, canım, terriikeeiz | İ i Diye sor. | EPELEER 3 Perde Operet Meşhur Tanburacı Osman Pehlivan | EFELER Piyesinde Zeybek oyunla rma kendi sazile İlâveten Çifte Sağ. ar Hâle Sinemasında REF YOLUNDA Mümessili: Dölores del Riyo. “— Bu aksam Şehzade Başı i o Millet Tiyatrosunda | Sev'etkâr NAŞİT BEY temsilleri r FAHRİ Be âzam Namık İ azasından, Akif B, ve Sinop muha- | vebei: Me MİLLİ piyes 6 de, Danslar, Kantolar, uresi mı oynattı; | — Adam sen del İ © Ahmet Nebil yeniden hay- rete düştü. Daha pek az za- man eyvel bu karı koca adeta | ayrılmak derecelerine gelmiş- lerdi. Dostların delületile güç belâ araları bulunmuşken, na kocasını bu İ kadar kolayılıkla hiçe sayabilir di. | — İyi amacı Işıklar tekrar söndü. İkin- ci kısım başlıyordu. Süheylâ elile Aha na çağır | manca $ , Salonda oyunun Al leri ve şarkıları çes- AJikr İmarak makberci mahsususına defne | et Nebili yine yakını | JOHN BARRYMORE aç Deviren General şaheserinde 7 Teşrinisani Cumartesi günü saat 18,30 de FRANSIZ TİYATROSUNDA Paris Konservatuarının en meşhur piyano muallimi ROBERT CASADESOS tarafından yegane bi YARIN ASRİ Sİ r konser verilecektir. AKŞAM NEMADA İlk defa olarak K veyahut namuslu bir köylü kızının acıklı KİKATİLE HAYATI TASVİR e görülecektir. İlâveten: Meşhur Iı ZzJeu vicdansız bir kazak reisi Spor esna- sında bir aşk hikâyesi traktör mübayaasına ait sartna: TEMMİM AKŞAMA ŞÂMİL | teminatı muvakkatenin (3450) ZAYİ — 1353 sicil numerolu araba» “tnamemi kaybetim, Yox ığımdan hükmü - yoktur, Hüseyin, İ ZAYİ — Mehmet ismi mahiük mü- hürümü kazaen zayi eyledim. Zuhur edecek evrak müteber değildir. | Riyaseti Cümhur Musika heyeti İ üçüncü sınıf Mehmet. İ ZAYİ — 927-928 senesinde imam ve İ hatip mektebinden aldiğim tüsdikta İ memi zayettim. Yenisini alacağım- )'dan eskisinin hükmü yoktur.Şerif, |———.. İzayi | tezkere Nüf lerimi zayi ettim.Hükeü yok tur. Kasımpaşa 35 No 1327 tevellüt- | İl Hurşit Köri, dr. Tokatlıyanda yemek, husu si oda, tekrar sinema.. Bütün İ bunlar acaba ne kadar masraf la olurdu? Delikanlının & i deki para yeter miydi acaba? Salon karanlık olmasa, yü zünün kızardığı, dudaklarının İ titrediği, gözlerine bir düşün ce bulutunun çöktüğü görüle ! cekti, Süheylâ bunları görme İdi. Fakat göğsünün içinde yüreğin heyecanla © gümbür gümbür çarptığını duydu. — Neye heyecanlandın, dos tum? Benimle böyle bir gece Hem ne sevimli | hyor, beyaz perdenin üzerinde | geçirmek sana bu kadar heye — Sinemadan sonra ne ya- pacaksın? — Bilmem. — Bir yere sözün yok ya! — Hayır, — Öylece benimle kalırsın. amâ, kocan? Süheyl Hanım, omuzları- İ bir sürü hayal uçuşurken iki İ genç tekrar fısıldaşmağa baş- İ ladılar. Genç kadın, delikanlı. nm buruna girercesine soku- İ larak bir program çizdi: Bak, ne yaparız? Bura dan çıkınca Tokatlıyana gire İ riz. Ben oradan eve telefon ede rim. Yemeğe gelmiyeceğimi | haber veririm. Hususi bir oda | da seninle baş başa yemek “riz. Sonra da b vi iğ can mı veriyor? Kesik, titrek bir sesle Nebil cevap verdi — Evet Süheylâ sevincinden © ka- dar sokuldu ki sandalyeler biri- birine çarpti — Dinle, bak: Ben eve uzak bir yerdeki bir arkadaşımın beni yemeğe alıkoyduğunu söy lerim. o arkadaşa da icabmda işi idare etmesini, uyanık bulun milecek bu gzel dramda zaifin kuvve ve askeri muayene | Kı İÇ i tarafından iffeti payimal edil hikâyesi, BU FİLM BÜTÜN vi fEKTEDİR. Herkes tarafi tarafından € BASKIN * ALBERT PREJEAN tarafından HABİP EDiP Beyin yeni a e 1 — Almanya'da Siyasi Fırkalarır Programları 2 — Avrupada Tütün inhisarları ve Türkiyede Tütün İnhisar İdare! Tevzi merkezi: İkbal kütüphanesidir. İktısat Vekâletinden: 5 Teşrinisani 931 tarihinde ihalesi icra kılınacâk © mede evsafı “fenniyesi zikr len ve traktörlerle birlikte mübayaa edilecek olan üç kul Üniversal pulluğunun mübayaasmdan sarfınazar edilmiştir. Binaenaleyh yapılacak teklif (YALNIZ TRAKTÖRE PULLUKTAN GAYRİ TRAKTÖRE AİT BULUNAN M OLACAKTIR.) Keyfiyetin olsuretle nazarı dikkate alınması ve muhammi bedelin (46,000) liraya indirilmiş bulunduğu ve ana göre Vira olacağı alâkadaranca 7 lâm olmak üzere ilân olunur (3399). Piyango Müdürlüğü den: Numuneleri veçhile 220.000 evlenme evrak tap ettirileceğini taba talip olacakların pey akça ile birlikte 31-10-93) cumartesi nü saat 15 te Piyango Müdürlüğ! | de müteşekkil tayyare cemiyeti bayaat komisyonuna müracaat Beyoğlu Beşinci İcra memuf” | gunden: Bir borçtan dolayı mal İ bulunan stie güyümü vessir alt devat 5-11-931 tarihine tesadüf den Perşembe günü Büyükdere İ yükdere çarşısında 243 No, dük önünde bilmüzayede satılacağı if | masını telefon ederim, Böyle serbest kalırız. Sonra da göl orada e rastlamışız gibi eve kadar götürürsün. Peki. — Ah, ne iyi olacak? kemmel bir gece yaşıyacağ! Ha, ne dersin, azizim? — Mükemmel , Tokatlıyanın hususi odas” daydılar . Sofranm üzeri İ mek kırmtıları, dökülen şa katrelerile © kirlenmişti. met Nebilin kor gibi yan kara gözleri bulanmış, si müş, hafif esmer yüzü aşti. Saheylânm geniş dekoliiği sanki daha fazla açılmış, bakışları ağırlaşmış, dili 98” Dın içinde kendi kendine reket eder bir makine gibi * limeleri birbirine bitiştirer* dönmeğe başlamıştı. Sinemadan çıktıktan s0 Ahmet Ni ğ