10 Aralık 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

10 Aralık 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve Siyasi Tefrika: 21 Birinci Millet Meclisi Yazan: Edirne Meb'usu | M. Şeref | Mecliste hafiyelik eden meb'uslar var! Mustafa Kemal Pş. söylüyor.—Oturunuz| yerinize, sıranız gelince söylersiniz. | Mustafa Kemal Paşa (De- yamla) işte Etem, Tefvik, ve Reşit Beylerin bu hareketi ha- inanelerini filen dahi izhar et- tikten sonra tabii (o haklarında verilecek olan hüküm pek bariz dir. Bittabi o dakikadan il ren bunlar bizim için * hiç bir sıfatı mecabeti haiz olmazlar ve ihtar âlileri veçhile Etem ve Tevfik hainleri diyeceğim, An- cak henüz Büyük Millet Mecli- | si âzası hakkını taşrmakta bu- İnan Reşit Bey hakkında da- hi aynı şeyi kullanmak mecbu- | riyetindeyim, Hey'eti âliyeni- ze bürmeten bunu talâffuz ede- bilmek için Reşit Beyin âzı tan sukutuna rey vermenizi is- tirham eylerim ( (Kabul ses- leri). Reis — Mena millet ve memleket aleyhine is ali lâh ederek düşmanlarla teşriki mesai eden Saruhan (omeb'usu Reşit Beyin meb'usluktan ihra | cmı kabul buyuranlar el kaldır | sm, (Ekseriyetle (kabul edil- miştir) (Alkışlar) . Mustafa Kemal Paşa (De-| vamla) Binaenaleyh Efendi- ler; artık Etem, Tevfik ve Re- şit meselesi kalmamıştır. Ma- iyetlerindeki namuslu kuvv. ler ayrılmıştır ve orduya ili hak etmişlerdir. Ve kendileri de ne kadar âciz ve naçiz olduk larını anlamışlardır. Ve en son kendilerine lâyık olan mevkii de Rum saffı harpleri meyanın- da bulabilmişlerdir. Şimdi kar. | şımızda Yunan meselesi vardır bu münasebetle belki icap eder se Müdafaayi (o milliye vekil paşa hazretleri de vaziyet inki- saf ettikçe tabiatile beyanatta bulunurlar, Vehbi Bey (Karasi) — Bir şey arzedeceğim, Bizim arka- daşlardan Saruhan meb'usu Re şat Bey vardı, acaba o ne oldu? Efendim, meclisi âliyi teş kil eden âzay: kiram (milletin samii ve hakiki miümessilleri- dir. Kanaatlerde ve içtihatlaı da ihtilâf daima olabilir. B İar memlekitin azami menafii- nin teminine matuf olduğuna kimsenin şüphesi yoktur. Fakat o maatteessüf Hacı Şükrü Bey — ismi daima zi redilmiş bulunan ve zikredil- miş bulunduğu için tekrarda beis görmiyeceğim. Hacı Şük- rü Bey bu meseleye temas et- miştir, Ben detemas ettim. Bir çok arkadaşlar da. Lâkin bütün temas edenler daima iyi yapmak için temas etmişlerdir. Hacı Şükrü Beyin de mecli âliniz içinde bulunmuş olması doğru değildir. Âzayı muhte- reme meyanmdan hariç tutul- ması muvafık olur. Hacı Şükrü B. meselesi Hacı Şükrü Bey (Diyarıbe- kir) — Bendeniz de söyleyim Birinci Meeliste Diyarıbekir Meb'usu Haci Şükrü Bey sei hafiyede mevcut vesaikten birini arzetmiştim. Hacı Şüktü — Onun yalan olduğunu bendeniz söylemiş- tim, Mustafa Kemal Paşa (An- kara) — Eğer diğer (©U vesaik yalansa o da yalandır. Hacı Şükrü Bey — ndır. Mustafa Kemal Paşa — O- turunuz yerinize, söz alır söy- lersiniz. Binaenaleyh bu mecli- si âlide artık yeri yoktur, eğer hey'eti âliniz müsamaha eder- seniz tabii salâhiyet size aittir. Hacı Şükrü O Bey — Ben söyledim, tefgrafhaneye gidip onlarla muhaberede bulunma- | dım. Yusuf İzzet Paşa muha- bere etti Mustafa Kemal Paşa (An- kara) —: Canım imza ve mü- hürün tahtında mektuplar do- laşıyor ortada. İstiklâl mahke- mesine tevdi edilmek üzere. Mesele Etem, o Tevfik ve Reşidin şu hiyaneti © mecliste nefretle telâkki edilmekle kal. mamıştır... Ancak İsmet Be- yin ruhi azameti, ulüvvücenabı ve emsalsiz görüşü işi daima yola getirmeğe matuf ve da. vayı kazanmağa mahsus bu ciheti anlamak ii Hepsi yı iken varlığı ortasında şiddetle, kat”. iyyetle kavranarak karara bağ | lanmıştır. Bu badireler geçerken İs- met Paşa evvelâ hiyanet cephe sini tarumar (ettikten sonra kuvvetini düşmana çevirdi. Bu muzafferiyeti o meclise bildiren Mustafa Kemal Paşa yu veciz ve toplu sözlerile işi de... ondan sonra Paşa Hazret leri... ustafa Kemal Pa, — Cel Haftalık Edebi Fikirler ve insanlar 1— Klâsik meselesi | Ahmet Cevat Beyin, “Mu- hit,, mecmuasında O Arnold) Bennett'in “Literary taste,, in | den bahsedip bu küçük kitabın | €sas hatlarını, bilhassa “klâ- sik,, tabiri ile ne (anlaşıldığı hakkındaki parçayı hülâsa etti- ve o kitabın ruhuna göre | bizim edebiyatımızı tetkik ede- | ceğini haber vermiştim. Cevat Bey, yine o mecmuanın bu ay çıkan nüshasında, Türk klâsik İeri hakında vadettiği makale | lerin birincisini veriyor. Arnold Bennett'in anladığı | manâda “klâsik muharrir ve e- ser,, meselesini bir edebiyatın can damarı saydığım için bu- nun —velev ki resimli olsun — anlatmıştı: (Devamı var) Musahabe bir mecmuada mezvuu (bahis olmasını hayırlı bir hâdise diye karşılıyorum; bunun içindir ki Ahmet Cevat Beyin, — akisler uyandırmasını çok temenni et- tiğim makalelerini, neşrolun- dukça, bu sütunli yor: klâsik edebiyatçılar var mıdır? “Klâsik edebiyat (o demek, bir kaç nesilden beri edebiyat müptelâsı azlığın tekrar tekrar zevk ve heyecan ile okuyabildi- gi, edebi gustosuna uygun bul duğu ve nihayet oku- yucuların da güzelliğini ik etttiği edebiyat demektir.,, Arnold Bennett bir insanda HARİCİ HABERLER Almanyada kış | Emirnamesi M. Brüning Alman milletinden sabır ve tahammül isteyor | BERLİN, 9 A.A. — Mikro- | fon önünde bir nutuk söylemiş | olan M ng Almanları bir takaa zaruri fedakârlıkları ın eden dördüncü müza- | istilz ye caatle eyler r. Mumaileyh, beynel mesainin tahakku bedeli | anlar- bulun- | m kunu olarak alaca bul dan acil bir istimdatta muştur. M. Brüning, para istikrarını muhafaza etmek hususundaki | azmini teyit eylemiştir. Nakit kanununun kabulünden Fransa bankasının dövizlerinin büyük bir kısmını pormal bir | surette tasfiye edeceği zarno- | lunmakta idi. Fakat © iktısadi bubran sermayeleri Fransa'ya | doğru yeniden tehacümünü taç eylemiştir. Maamafih, M. Poincarâe'nin siyasetine tevfikan Fransa ban- kası, elindeki İngiliz lirasmı al tma tahvil etmekten istinkâf ir. İşte İngiliz lirasının ini olmak için Fran sa bankasının sarfetmiş olduğu mesai neticesinde bugün mez- kür banka, 62 milyon İngiliz lirasına malik bulunmakta ve tekriben 2,500 milyon frank zi- yan etmektedir. Paristeki tesirler | PARİS, 9 A.A. — Dün Al| man başvekili tarafından irat ve telsizle neşrolunan cesurane nutuktan sönra Almanya'nm dahili vaziyeti vuzuh ve , istik- rar peyda etmiş addolunabilir, | Bu nutuk, son zamanlarda Hit- ler ile muavinlerinin demago- jik hareketlerinin ve komünist | lerin savurmuş oldukları tehdit lerin husule getirmiş olduğu | endişeyi izale etmiştir. | Başvekilin Reichstag'ta ba- zı hiziplerin şiddetli muhalefe. | Gine maruz kalacağını gizleme- | mek icap eder, fakat bir taraf tan sosyalistlerin müzahereti- | ne ve diğer taraftan, inzibat ve | hususunda Alman ordusuna ve polis kuv- vetlerine güvenmekte olduğum- dan gerek kabine buhranının ve gerek “darbei hükümet, teh | likesinin bertaraf edileceği zan | nolunmaktadır. | Rayhştag fesih mi edilecek? BERLİN, 9 ALA. — Siyasi | “Kış emirnamesi,, hak kında henüz mütalea serdetme. | mektedir sonra Sosyalistlerin kârı olan Vorwaerts, ücretlerin tenzili hususunun şayan; kabul olmadığı ve Alman hükümeti- nin bu hususta, ahiren sosya- Tistlerle lan mükalemeler esnasında ittihaz edileceği ha- ber verilmiş olan tedbirlerden daha cezri tedbirler ittihaz et- se; bulunduğu mütaleasında- ir. Yalnız bu gazete, M. Brü- ning'in ilk defa olarak Hitlerci lere karşı kat'i ve şiddetli 8öz- ler istimal etmiş olmasından do layı memnuniyet izhar eyle edebi gustonun da ancak bu © serleri okumakla teşekkül etti ğini söylüyor. Bilmem niçin? Ahmet Cevat Bey bu noktayı kaydetmemiş; halbuki bana en ehemmiyetli gözüken nokta o olmuştu; beni: “Bir Türk ede- biyatı yoktur,, demeğe sevke- den de yine o olmuştu. “Edebiyat müptelâsı gusto- suna uygun bulduğu,, demek bu noktayı © göstermeğe kâfi gelmiyor, Çünkü her cemiyette san'ati, edebiyatı ihtirasla se- ven küçük bir zümre vardı kat bu zümre kinden, iyiyi paye verir ve | onu beşeri faaliyetlerin en mümtazı sayar; fakat hepsi nin beğendiği eserler o zümre tarafından tutulan ve onların gustosuna uygun olduğu için »ihayet güzelliği bütün okuyu | Mülâkatı | i parlâmentoyu fesheyliyecektir, Tamışvar | | Kont Bethien kral Carol ile neler görüşmüş | BÜKREŞ, 9 A.A. — Roman ya kralı ile kont Bethlem'in Ta- | mışvare katları de Yor meclisinde esi hiçbir mahi- nı ve alel aret bulk yeti olmadı mücadeleden nu beyan etmiştir. Maamafih sabah gazeteleri, bu hâdiseye uzun sütunlar tah- sis etmektedir. Ourentul ve U- niversal gözeteleri, şu faraziye yi ileri sürmektedirler: Mülâkatın mevzuu, Roman yokla- cude getirmek zemi: mak l Universul, kralm mukarrip- lerini harpte maktul (o düşmüş 800,000 Romanya'lının hatıra sına ihanet demek olan bir mü lâkatı teshil etmiş oldukların. dan dolayı ittiham ve muahaza eylemektedir. Bir de bu gazete, bu mesele hakkında Ronanya'- nın müttefiklerinin besliyecek- leri fikirden dolayı endişe izhar eylemektedir. i gazete, ikinci bir ma- kürdarm tekzip ve in rma rağmen, bu mülâ kata siyasi bir maksat atfetmek te devam eylemekte ve şöyle yazmaktadır: | “Bu manevranın vakit fevtedilmeksizin meli ve Roman; lerinin siyasetine sadık olduğu | bilinmelidir.” maskı Parlâmento mbe günü, si günü toplana- cak ve sosyal demokratlarn M. Brüning'e müzaherette devam edip etmiyeceklerine karar ve- recektir. Sosyalisiet, Hükümet aley- hinde vaziyet aldıkları takdir- de Reichstağ'm içtimaa daveti hakkımda komünistler tarafın- dan yapılmış olan teklif tehir edilemiyecektir. Fakat Reichs- tag, hükümeti devirdiği takdir de hükümet çekilmiyecek ve Reisicumhurun daha şimdi- den fesih emirnsmesini imza etmiş olduğu söylenmektedir. Mavşlar ve kiralar indi BERLİN! 9 A.A. — Hükü met üçretlerde, maaşlarda, ki- ralarda ve nakliye vasıtaları ta- rifelerinde tenzilât icrası hak- kında bir kararname neşretmiş. tir, Bu kararnamenin intişarı mü nasebeti metçe alınan bu yeni tedbir. ler hakkında gazetecilere iza- hat vermiştir. M. Brüning bu izahatında hükümetin kanunu esasi ahkâmına mugayir her türlü teşebbüslere karşı büyük bir şiddetle mücadeleye girişe- ceğini, lüzumu halinde, mem- lekette istisnai vaziyet mevcut olduğunu ilân edeceğini söyle- miştir. cularca tasdik edilen bir çok eserler bir kaç sene içinde unu- tulup gitmezlerdi. Ö halde klâsik kendilerini tekrar zevk i eserlerin, tekrar ve okuyan zümrenin esir liği —ona tesir etmiyen demiyorum— bir kuvveti daha vardır: asırlar arasmda tesadüf edecekleri bazı eserleri kendi aralarına kabul etmek ve bü- yük bir kısmını (tekrar ediyo rum: bunlar karşısında o züm re ekseriyetinin aksülâmelleri ne olursa olsun) reddetmek Avrupa edebiyatları o tarihine dikket edersek görürüz ki ka- bul ettikleri ehseriyetle zahi- ya ile Macaristan arasında hü: | A İ kümdar şahsında bir birlik vü- ren kendilerine hiç te benzemi- yenler, reddettikleri ise hemen hemen daima kendilerini pek yakından andıranlardır. Fakat dikkat edilince yine görülür ki eski eserlere benzemiyen yeni güzel eserleri meydana getiren ler, san'atlerinin mazisinden bi İ mıştır. O, diğer milletlerle te- MİLLİYET PERŞEMBE 10 KANUNUEVVEL 1931 Atina mektubu Mesele mi Çıkarıyorlar? Istanbulda kapatılan | rumca gazeteler ve hut papaz meselesi İNA, 7. (Muhabiri mahsusu if Furkka. in bir de| hükümet aile ihtilaf | aktı; Başve » açılır irisi- | Hariciye Nazırı ayn: hafazakâr e biyesi de (Patras) tır ve müsteşarlığına getir 5) ta siyasi rakibid Mihalakopulos bundan gücer di dairci intihabiyesind. kip olan bir ada kasının | radan çıktı. Filvaki Bazvek riiye nazırı arasında birkaç gün sü. ren bir küskünlük teati edildi. Nihayet yüzyüze di ve barışıldı. Bu müddet zarfında şa- yinlar aldı, verdi, nihayet bir dediko | dudan ibaret ke Popa Eftmin cenazesi İstanbuldan gelen telgraflar ve on ların arkasından İs gazeteleri buranın da gazetelerine yeni bir ser timin adamlarından biri ölmüş, Rum bu adamı , na kabul etmek isteme | miş, çünkü bu adam aforozlu imiş. set te hayatında belki hiç binme otomobil ile günlerden beri Ga le Baliklı arasında melik dolu yormuş. Gazetelerin bir kısmı bunu mizah mevzuu yaptılar, bir kasmı da bunu, Papa Eftimin Rum patrilhanesine ve dolayısile Rum ekslliyetine karşı ye. münasebetsizliği olarak telâk- i ettiler ve Papa Eftimin ikide bir muhti böyle bulaştırmasından şil yet ettiler, Böyle vaziyetler hakikaten bem ko miletir, her dramatik. Fakat bir sine ma perdesi kadar bile hükmü yok. Herhalde sebebiyet verilmese daha iyi olur, İstanbuldaki Rumca goz telerin vaziyeti İstanbulda iki Rum gazetesi kapa elmas. Burndakiler bundan gene ahkâm çıkardılar: Türk hükümeti Rumları tazyik ediyor, Rumlar İstanbulda ga- zetesiz kalncak dediler. Yalnız (Pat- ris) gazetesi bu işi çok doğru tahlil etmiştir. İn bir kasıt olmadığını Rumca gazetelerin kapatılması yeni Türk matbuat kanunun ve bu gazete lerde yazı yazanların vaziyetlerinin icabı olduğunu, bu kanun mucibince hattâ bir çok Türklerin gazetecilik mesleğinden çekildiklerini yazdı. Pat ris cidden samimiyet göstermiştir... Istanbulda benim. bil ö dört Rumen gazete intiş ğer ortada bir kasit olsaydı onlar da birer vesile ile kapatılırdı. İhtimal ki yarın bir üçüncü daha çıkar. Halbu- ki İstanbulda Rumların nüfusuna ve Türk gazetelerinin mevcudiyetine na zaran Rumların encek bir gazeteleri çıkmak lizüm gelir. Yunanlı dostla ramiz bunu düşünmelidir, ve böyle o | lur olmaz şeylerden censzelerden, ga | zetelerden birer kasıt, birer tazyik| nünası çılkarmamalıdırlar. Biz gerek Türklerde, yerek Yunanlılarda dost luk haricinde, dostluğa yaraşmaya- cak fikirler ve maksat mevcut olma dığma en kat'i surette kani ve emi- niz. FEHMİ İdama mahküm oldular ATİNA, 9 (Hususi) — Mi kidonyada yakalanan üç komi- teci, Selânikte cinayet mahke- mesi tarafından idama mah- küm olmuşlardır. haber olanlar değil, bilâkis onu çok iyi bilip hissedenler, kendi lerine derhal takaddüm edenle ri değilse bile daha evvelkileri ni hayranlıkla sevenlerdir. De- mek oluyor ki güzel eserlerde bir de ibda kuvveti vardır; ede biyat müptelâsı azlık gustosu- nu bunlardan aldığı gibi yine güzel eserler vücude getirenler de yaratma kabiliyetlerinin hiç olmazsa bir kısmını yine onlar dan alıyor. Zaten bu eserler, bir takım akisler uyandırarak, velut ol- maktan da kakımyorlar, Bu te- sirlerini kendi memleketlerin- de olmasa bile hariçte göste- riyorlar, İçlerinde sakladıkları hiç r zaman böyle tesi: mas neticesi aldığı zenginlikle ri ancak zahiren arttırabilmiş Bekârlık vergisi mi? ANKARA, 9 (Telefonla) — Yozgat meb'usu Sırrı B. bekârlik ver; lifi tevdi etmiştir. Süleymad ihdası için bugün Meclise bir kanun t Gazi Hz. sabık Hidivi kabul buyurdular ANKARA, 9 (Telefonla) — Sabık Mısır Hidivi Abbas Hi mi Pş. dün Gazi Hz. tarafından kabul edilmiştir. Iktısat ve Maliye vekillerinin bugün Mec liste izahat vermeleri muhtemeldir ANKARA, 9 (Telefonla) — B.M, Mecli in yarınki içti olan sual takririne İktısat ve Maliye vekillerinin cevap vermeleri muhtemeldir, Takvir ruznameye alınmıştır. -Jngiliz lirasının kıymeti hakkın il da M. Mac Donaid'ın beyanatı ONDRA:9 A.A. — z lirasının keym hâkimiyet tesi; nlatmak imkânı siyasetine d M. Mac Donald, “Hükümet, İng yu tinde olmadığına e pan beynelmilel ticelere nazaran F 1926 senesin: miştir, Avam Kamarasında azadan M. Criffs, i ve İngilterenin mali itibarı üzerinde nel is edilmesine çalışılacağını bütün dünyaya lde edilebilmek için hükümetin bu husustakd sarih izahat verilmesini istemiştir. evabı vermiştir: rasını tekrar altın esasma istinat ettir. mek yahut İngiliz lirasmm kıymetini altın esasına veya kontro" le tabi diğer bir esasa müstenit bir para olarak tesbit etmek niye beyanâtta bulunmağa şimdilik muvafakat lirasi tehavvül ve temevvüçlere uğratan bugün e ve İngiliz lirasmın kıymeti üzerinde tesir ya- ahval ve vukuat herhangi bir suretle halledilm” dikçe İngiliz lirasının daimi kıymetinin neden ibaret olacağını) burada şimdilik söylemek çılgınca bir hareket olur.” Fransanın nüfusu 38,944000 PARİS, 9 A.A. — Yapılan son nüfus tahririnden alinan ne anm umumi nüfusu 38,944r000 Fransız ve| 2.090.923 ecnebiden ibaret bulunmaktadır. Fransanm umumi nüfusu 38,248,255 Fran- sız ve 2,495,642 ecnebi olarak tesbit edilmişti. Yunan-Bulgar münasebatı ve M. Mihalakopulo$! ATİNA, 9 A.A. — Hariciye Nazırı M. Mibalakopulos ec- nebi matbuat mümessillerine Yunan - Bulgar müzakeratmın son safahatı hakkında izahat vermiş ve Yunanistan için Bulgarista- na mutehassıs murahhas göndermek halen mümkün olmadığın. dan müzakerata Atinada devam edilmesi icabedeceğini söyle B g Nazır muallâkta olan meselelerin toptan halledileceği ve bur mu bir hâkem muahedenamesinin takip edeceği ümi, lemiştir, M. Mihalakopulos'a nazaran beynelmilel mali bir konferans vasıtı izhar ey! meselelerin iyle hallini beklemek muvafık olacaktır. Na zır haricteki Yunan kredisinin himayesi lüzumunu kaydeylemiş, * Yunan bankası müdürünün Londra seyahati hakkında: “bu seya hatin gayesi banka müdürünün diğer bankalar müdürleri ile te- l masını temin etmektedir” demiştir, Türkiye topraklarını terkederken M.Muşanofun gönderdiğitelgraflar ANKARA, 9, A.A — Bulgaristan Başrekili M. Muşanof, Türkiye top raklarını terkederken B. M. Mecli- si Reisi Kâzım, Başvekil İsmet Pa- şalar Hazeratı ile Hariciye Vekil! Tevfik Rüştü Beyfendiye atideki telgrafları göndermiştir: Edirne, 8-12.1931 B.M, Meclisi Reisi Kâzım Paşa Hazretlerine Türkiye Cümhuriyetinin misafir. perver toprağını terkettiğim sırada Zatr devletlerine en samimi selâm- Jarımı ve genç ve güzel hükümet merkezinizde bize ibraz edilmiş o- Jan okadar hararetli ve dostane ka- bulün hatıralarını beraber götür. mekte olduğumuzun teminatını ge- | sek Bulgar heyeti ve gerek kendi şahsıma arza müsaraat eylerim. Bulgaristan Başvekili Nikola Muşanof Türkiye Başvekili İsmet Paşa Hazretlerine Genç ve dinç Türkiye Cümhuri- yetinin misafirperver toprağını ter- kederken Ankaradaki unutulmaz i- kametimiz esnasımla bize göste! len, hatırası hafızamızda menkuş kalacak olan hir olduğu kadar s2- mim? kabulden mütevellit âzim min ve ne kendi muhitinde, rie de hariçte onların yeni filizler ver mesini temin edememiştir. Ah met Cevat Beyin pek iyi kay- dettiği gibi “saray şairi ile halk şairi arasında edebi gusto far- kı yok; ancak şekil ve vasıta farkı vardır., Bunu muhtelif devirlerin şairlerine de teşmil ilirsi onlar © arasında o farkı yok, t8 şekil ve vasıta farkı da yok, apcak lisanda asırlarm cebren kabul ettirdiği farklar vardır. Fakat Ahmet Cevat Bey bu- “İşte bizim edebi ve klâ- sik gustomuz!,, diye kabul et- yor. Hayır, bu gusto zaika ve dolayi gelen şey! Halbuki hep bir çeşitte yenen yemeğin zaikayı memnun etmesi kabil değildir; insan değiştirmek, ye Di malzeme bulmak, bulamaz- net ve şükrün hislerimi, Bulgaf heyeti urahhasası ve şahsım na Jarak telâkki ederim. Bu fırsattan bilistifade hakkı muzda lütfen göstermiş olduklar; dikkat ve alâka asarından mütey. | lit derin “minmettarlığımıza G” Mustafa Kemal Hazretleri nezdi * terceman olmenesı rica ederim © fendim, Bulgaristan Başveki. Nikola Muşanof 4 Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü B.efendiye: Türk toprakların terkederken | Cümhüriyet | Türkiyesinin şayamı | takdir hamlesini ve kuvvetli azim | ve iradesini pek beliğ bir surette temsil eden merkezi hükümetinizde bize karşı gösterilmiş olup, unutul- maz hatırasını o beraberimizde gö- türmekte bulunduğumuz pek dosta- ne ve samimane | kabulden dolayi Zetdevletlerine Bulgar heyeti ve kendi namına en hâr minhettarlr ğımr ifadeye sevinçle cnüsarasi e- diyorum, Bulgaristan Başvekili Nikola Muşanof OE aa da elde mevcut olanları baş- ka bir tarzda pişirmek ister. Türk edebiyatı da, Türk aşçılı ğı gibi, hep bir örnek devam yeni malzeme ve yeni şekilerden kaçan bir şeydir. Türk klâsiklerini. okumak insana yeni ibdalar kudreti ver mediği gibi iyiyi kötüden, gü- zeli çirkinden ayırdetmek kabi- | İiyetini de bahşetmiyor. İşte | en büyük delili; tü baş- ka bir dil bilmiyenler ne dün Ahmet Haşim'i anladılar, ne de'bugün Necip Fazıl'ı veya Nazım Hikmet'i anlıyorlar. O halde Türk klâsikleri denen şairlerin eserleri güzeli, yeniyi anlamak hassasmı veremiyor- lar; o halde klâsik değildirler; kisik eşer vermiş biz ede) | biyat ta, edebiyat değildir. Necip Fazıl'ı ve Nazım Hik met'i zikrettim ve anlaşılma" dıklarını söyledim. Bu iki şa- iri metih ve taklit eden bir çok E SLEFEEREME E

Bu sayıdan diğer sayfalar: