17 Aralık 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

17 Aralık 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Siyasi Tefrika: 28 Birinci Millet Meclisi Yazan: Edirne Meb'usu M. Şeref Fırtına #ükünet buldu. Herkes yorulmuştu. Gizli celse ta tile uğramıştı Meclise bir kanun lâyi müzakere edilirken Derhal, milli müdafaa veki li Refet Paşayı istedim. Gu- rup idare arkadaşlarını celbet- tim ve tekrar heyeti di de idareye davet eyledim. İşin safhalarını görüştük. Mesele açıktı. Bir ric'at baş- lamıştı. Lâkin bunun bir aske ri zaruret omi,yoksa bir mağlübiyet eserimi olduğu an laşılamıyordu. Fevzi | Paşa Hazretleri bunun bir mağlübi. yet olmadığını, garp cephesi kumandanın çok isabetli bir tedbir olarak orduyu müdafa- ası daha salim ve kavi o olan Sakaryanın berisine çekmek is tediğini söyledi. Meclise gittim. Gürültü i- çinde idi. Bir Kürt (o meb'us (Bu adam Şeyh Sait isyanm- da asılmıştır). Ordunun hezi- metinden bahsediyordu. İzmir meb'usu Mahmut (OEsat Bey bunun boğazma | lâfmı tıktı.. Öteden Hüseyin Avni Bey (Er zurum) böyle bir hezimetin asla varit olmadığını ve bu arkadaşın işi yanlış anlamış ol duğunu haykırdı. Salih Efendi (Erzurum) da, başında abani hacı sarığı, elinde tesbihi olduğu halde he- rifin suratına tükürür gibi: — Sen ne anlarsın, böyle işlerden, henüz türkçeyi dü- rüst söyliyemezsin. Orduyu gördün mü? Yüzü- Bü bile görmedin. Git oradan.. Bizi günaha sokma, . Zaten bu Kürt meb'us ca- mit bir cisme benzer, iri yarı, koca gözlü, münasebetsiz bir seydi.. Yarı kürtçe, yarı türk- çe homurdanarak savuştu.. Lâkin işin lâtifeye gelir bir yeri yoktu. Öteden bazı dir. leksiz insanlar “ise kötü kötü haberler yayıyorlardı. Ankara içini bir telâş almış | t. Bereket versin ki, Ankara kumandanı Fuat Bey (Şimdi Rize meb'usu) çok şiddetli! ve işâbetli tedbirler almıştı. — | Ankara valisi olan Abdül | kadir Bey ise uyuyordu. Onun | kafasının içinde başka hulya- lar yaşıyordu. Fuat Beyin ted birleri ile merkez kumandan- lıkta Esat Beyin ve Rusuhi Be yin geceli gündüzlü mesaileri Ankarada bu kabil diriliklere meydan vermiyordu. Şimdi meselenin esası an- aşılmış idiz Ordu Sakarya'ya çekiliyor. du. cenubisindeki Çonereden iler- liyerek iki fırka © ile birleşmiş ve Kütahya hattmı tutmuş o- lan düşman ileri atılmıştı. Bu taarruz 25 temmuza kadar de- vam etti, Düşman taarruzunun bu su retle ansızın, Kütahya, Eskişe hir hatlarını tutması meclis i- ginde bir sarsıntı uyandırmış. N ti, 8 temmuzda Bursanın şarkı ihası verilmişti. Kanun bir çok sesler işitildi tı. Şurasını çok kuvvetle söy- lemek lâzımdır ki bu sarsıntı yeisin, füturun sezin mahsulü vekileyi | değildi. Aslâ!., Hiç bir meb'usun orduya, millete itimatsızlığı söyleme- miştir, Herkesin mutlaka mu- vaffak olacağına imanı vardı. Bu sasrıntı ancak niçin böy le düşmanın ileri hatlara kadar sokulduğunu ve garp cephesi kumandanının Sı atını tuttuğunu anl dan ileri gelmi Fakat, büyük Paşayı şurada gene, o güler ve saf gözlerile ileriye bakarken kuvvetlerden daha kolay olan propaganda mel'un ve meş'um ağızlardan işitiliyordu: Bu as- keri tedbiri, büyük ibtiyat ve İ hazmi adeta bir hezimet gibi göstermek için içten içe çalışı- yordu. Bir gizli celsede casusluğun memlekette oynadığı rol izah e dilmişti. Mahmut Celâl (Saruhan) ih (Antalya), Refik (Kon- ya), Refik Şevket (Saruhan), Necati (Saruhan), Avni Bey (Kozan), Kılıç Ali (Gaziayın- tap) birden gükrediler, Bunların içinden, ortalığı kasıp çiğneyerek kürsüye doğ- ru bir atılan vardı. Gözleri dön müştü, Sağ cenahta sinsi sinsi duranlara karşı gadup Dazar- lerile bakarak haykır haykıra yürüdü: Hüsrev Bey (Eskişehir — şimdi İran Sefiri) : — Vatan evlâdı kan döker- ken alay mı ediyorlar.? Burada me konuşulursa akşam Kuyulu kahvede dinleyiniz. o İki gün sonra düşman karargâhı umu. misi haberdardır. Namuslu a- dam sır saklamasını bilir. Bu- rada askeri tedbirler mevzuu bahsolmasın. Gürültüler ayyuka çıkıyordu. Salon çın çın çınlıyordu. Rei. sin bütün gayreti . sönmü; Zaten hasta ve zayıf sesli reis vekili .. doktor Adnan Bey bu İdırtmaya mukavemet edebile- cek fıtratta bir adam değildi. O sırada, sağ taraftan, kürt İ şivesile o haykıran bir bad i bahın uluyan sesi işidildi. Bunu yanmda © oturarlar güç zaptetmişlerdi. Galiba kendisi. ni Dersim (odağlarında talâin yaptığı Türk köylerini soyan eşkiya ortasında zânneylemiş- üç hal ile şu fırtına sükü- net buldu, Herkes yorulmuş. tu, Gizli celse tatile uğramış. tı. Meclise bir kanun lâyihası verlimişti, 12 maddeden ibâret bu kanun umumi (müfettişler tayin ediyordu. Yedi mıntakaya ayrılan yer lere fevkalâde salâhiyetle bi- rer müfettiş umumi tayin e- kalpli İsmet | andım: Dünyadaki (en kahir| Hitler Gelirse! —.. Almanya artık bütün kuvvetlerini tükediyor VARŞOVA, 16 A.A, — Graco vie'de çıkmakta olan © İllestrewoni Kurjer Codzienny, Hitlerin bir ma- kalesini meşretmektedir. Mazir'lerin lideri bu makalesinde © “Müstakbel Alman, programın bir kıs i- zah etmektedir. Almanyanın artık bütün kuvvet- lerini tüketmiş olduğunu körler bile borçlarla zamanda tediyesi tamamile gülünç birşeydir. Versay uahedensmesi, Almanyanın takati- ni tüketmektedir. Bu muahede, ce- bir ve zorla imza ettirilmiştir. Ba- iştir. Almanyanın Versay muahe - desi ahkâmına tevfikan siyasi borçla rını tesviye edebilmesi ii senelik ihracatını 15 veya 20 milyon dolara çıkarması icap eder, İşte o zaman Almanya, işsizleri bulunmayan ye- » | göne devlet olacak ve cihanda en bi İ rinci mevki işgal edecektir. Son 3 sene zarfında Versay mua İ hedesi en müthiş bir silâh olarak İ kullanılmış ve siya | mefhumunu kaybetmiştir. Bu vaziyet muvacehesinde ileti. | dar mevkiine geldiğimiz zaman, ne yapacağız! Almanya, bir tedaviye muhtaçtır, fakat Versay m amesinin tavsiye ettiği tedaviden & bambaşka bir tedaviye muhtaçtır. Harpten evvel Almanyanın ticari namusu misal hükmüne girmiş idi. | Memleketimizin iyi şöhretini / tek- rar tesis etmek mecburiyetindeyiz. Bunun için tasarruf yapmak, şehir İlerle ve devletin fazla istikrazlar yapmalarına bir nihayet vermek i- cap eder. O zaman Almanya ©, 15 ve hattâ e 20 faizle bir takım gay- ri makul istikrazlar yapmaktan fa- riğ olacaktir. Hususi borçlarımızı ta mıyacağız. Hükümetimizin ilk vazifelerin- den biri, mustarip erkek, kadın ve çocuk kütlelerine yiyecek, içecek ve keyecek tedarik etmek ve onlara iş bulmak olacaktır, Bunun bidayette ufak bir mikyas dahilinde yapılaca- İ ğü anlamak güç birşey | değildir. Milleti techiz etmemize ve borçları mızı en seri vasıtalarla tediye eyle- memize medar olacak bir sistemi inti hap etmemiz icap edecektir, Plânımiz hakkında daha © başka tafsilât | veremiyeceğimden (dolayı mütsessirim, fakat © programımız peşrinden evvel bugünkü hükümete bir takım nasihatlar vermek © için kendimde bir mecburiyet hisetmiyo. rum, Mazis'lerin lideri, bundan sonra şiddetle Fransaya hücum etmiştir. artırması için müsaade edilecek olur sa bütün dünya Fransa kesilecektir. Harp vukuunda Fransa Afrikadaki bütün kuvvetlerini seferber edecek ve Avrupa, bir Afrika müstemlekesi halinç gelecektir. Vatandaş! Beş para yersen 10 para biriktir.. Milli ve şahsi ser- vet böyle olur.. diliyordu. Bunlâr meclis âza- sından olacaktı, Kanun tam ye rinde bir kanundu. İhtiva et- tiği maddelerdeki salâhiyet o kadar geniş idi ki meclisin teş- rii ve icrai kudreti bu müfet- tişlerde tecelli ediyordu. , (Devamı var) Fikirler v 1 - Bir eser Mevsim zalim; insana şu gün de şunu yapacağım dedirt- miyor. Geçen hafta Tepe - Ba- şı o tiyatrosunda “Knock, u seyredecektim. İsmail Glaip'in o piyesi tercüme ettiğini duy. duğum gün ne kadar sevinmiş- timl.., Oynanacağı günü ne ka dar sabırsızlıkla bekliyordum!. Fakat bu günlerde çoğu kim- seyi yakalıyan grip, salı ve çar şamba akşamları benim de ev den çıkmama mani oldu. Hastalanmama pek esef et- memiştim; çünkü Knock'un bir çok defalar © oynanacağı ve nasıl olsa gidip görebileceğimi umu, Zehi tasavvuru batıl, zehi hayali muhal,,, Sonrasını biliyorsunuz: Haftalık Edebi Musahabe e insanlar | Knock, yalnız iki akşam oynan dıktan sonra yerini “Bir vuk devrildi, ye bıraktı, Mü hipzade Celâl Beyin piyesini henüz görmediğim için devri- len kavuğun nasil bir külâh ol duğunu bilmiyorum; fakat işin içinde benim ve benimle bera- ber tiyatroyu seven bir kaç ki- şinin bir ümidimiz devrilip kü- lâhımız önümüze düştü. O ü- midin ve bu külâhın ne olduğu nu pek iyi biliyorum. Jules Romains'in komedisi- ni hiç bir zaman misli bulun. maz Pi; addetme- dim. Hattâ gidip tiyatroda gö- remeyince — ani — sukutunun sebeplerini araştırmak için de gil, sırf keyfim için — tekrar okudum; hoşuma gitti, ki, gerek yeni anın bütün “Üçüz,, lerinden bin kat daha güzel buldum; — fakat Selâmi İzzet Bey dostumun pek haklı bir istihzasına uğrıyan münek kit gibi onu küçük veya büyük bir şaheser (aman ne çirkin ke- lime!) saymağa bir türlü razı olamadım. o Knock'a şaheser dersek Shakespeare, Moliğre'in eserlerine ne isim bulmalı. Ha yır, Knock öyle ölmez bir pi- yes değil; sadece (iyi ve Da- rülbedayi'de alkışlanan kome- dilerin hepsinden üstün. Jules Romains kendisinden haylı bahsettiren bir tiyatro mu harriri, bir romancı, bir şair- dir, Bu sene, OB. Avni Beyin tercüme ettiği “Donogos,, mü- masebetile ben de, yine bu sü- tunlarda, onun eseri hakkında bildiklerimi söylemiştim. Jules Romains, ro: sahneye koyduğu şahıslara et, eğlen. | kemik ve kan i i dim, çok, güldüm ve gerek es- yal a GL ilmi tamamile Eğer Fransaya Hekemonyasmı | rına veya | MİLLİYET PERŞEMBE 17 KÂNUNUEVVEL | 1931 HARİCİ HABERLER Çinliler Taarruza geçti Çan-Kay-Şek başku- mandanlığı da bıraktı TOKİO 1 (A, A.) — Mouk- denden gelen haberlere nazaran gö- süllülerden mürekkep Çin kuvvetle- ri 3 noktadan İsarruza geçerek ce- nubi Mançuri demiryolu münakklâ- tını inkitaa uğratmış NANKİN, 16. A.A. — Yüksek tahsil talebesi tarafından çıkarılan kargaşalıldar üzerine Cbiang Kai Shek Çin ordusu kumandanlığından | da istifa etmiştir. Tchang-Kai-Chek'in galipleri LONDRA, 16. A.A.— Başmaka- lesinde Çinin şimdiki vaziyetini tet- kik eden Times gazetesi, Çin erkâ- metinin mazırlara ve devle- tin büyük memurlarına o karşı taar- ruz hareketine kıyam etmekle cü- üm irtikâp etmiş olan talebeye kar- $ı göstermiş olduğu hilim ve mülâ- yemetin şayanı hayret olduğunu yaz maktadır. Çin talebesinin bu taşkın. kikları diğer nazırlarn ciddi bir pro testoda bulummalarmı bile mücip olmamıştır. Kuomintangı'n bu gibi nümayişleri menetmek kudretini ani surette kaybetmiş — olması inanıla. çak şey değildir. Şu halde bütün bunları fırkai nifaka düşüren re keabetlere hamletmek icap eder. Tehang-Kai-Chek'in duşmanları son muvaffekiyetlerinden beri ken- dilerini demokrat ve terakkiye taraf- tar bir takım vetanperverler. | gibi göstermeye başlamışlardır. Fakat, tarih onların Çin reisinini istifasını, emsalsiz feyzanların memleketi tah- rip etmekte olduğu ve Japonların cemubi Mançurideki bütün müsta- kil Çin memurlarını kovmak üzere bulundukları bir sırada istemiş ol- dukdarnı o kaydedecektir. — Şimdi Tehang Kai Chek'i mevkiinden ko- vamağa muvaffak olmuş olanlar mü- şarünileyhin matuz. kalmış olduğu müşkülâta tevarüs etmiş bulunuyor lar, Galip mütecanis o bir heyet vü- cuda getirmekten çok uzaktırlar. Onların takımı gayet derin şahsi re- kabetlerle birbirinden © ayrılmış o- lan politikacıların vücude getirmiş oldukları bir konlisyondan ibarettir. Bu koalisyon kuvvet ve kudretinin &n büyük kısısını müttehit bir siya | set formülü bulmağa hasredecetkir. | Bu düstur bulunduğu zaman yeni hükümet erkânr müthiş müşküllerle karışık bulunan bir vaziyet - karşi- | sında kalacaklardır. Tahkik komisyonu mi zileralı Ispanyol ' Kabinesi M. Mani riyase- tinde teşekkül etti MADRİT, 16 A.A. — Yeni lp i şu tarzda kat'i suret Başvekil ve Harbiye mazırı M. A- zana, Hariciye nazmı M. Zulucta, Maliye nazırı M. Carner, Adliye na” zi M. Albarez, Nafia Bazarı Calmette Seromu Aşılanan çocukları öldürüyor mu? PARİS, 16 A.A. — Sofya'dan bildiriliyor: Outro gazetesi, Berlin'den almış olduğu bir telgrafnameyi | neşret- mektedir. Bu telgrafnamede dün Lubeck'teki davada okunan Bulgar raporunun büyük bir heyecan tevlit etmiş olduğu beyan olunmaktadır. Bu raporda Calmette | serommule Bulgaristan'da aşılanmış olan birçok çocukların" telef olmuş oldukları be- yan edilmektedir. Bulgaristan surette salâhiyet yermiş ve Calmet- te seromu yüzünden çocuk yefiyatı kaydedilmemiş olduğunu ilâve et- miştir . i BERLİN, 16 A.A. — Lübeek! davasında başlıca imaznun olan dok- tor Deycke, dün bütün celse esna- sında noktaj nazarını ve Calmette| aşısı hakkındaki taharriyatını izah | etmiştir. Doktor Deyekr, alınmış olan ilk | kültürlerin tamamen saf olduğunu | ilâkayit ve şart kabul ve teslim et- | miştir. Mumailoyh, felâketin paslan | #mış seromlar yüzünden vukun gi memiş olduğunu iddin etmiş ve böy le olsaydı, bu felâket daha geniş bir nisbet alırdı. Demiştir. Mumaileyh, şahsı B.C.G. in tehlikeli unsurları ihtiva — etmekte olduğu mutalensındadır. Fikrince B. C, G. baktirislojide “Sabit Virüs, denilen bir seromdur. Müteakiben ifadesine müracaat olunan Hambourg'lu O mütehassı doktor Pol B.C.G. hakkında “Sabit Virüs” denilemiyeceğini söylemiştir. Cehse tatil edilmiştir. | Londrada İşsizler | LONDRA, 16 A.A. — Dün saat 2 raddelerinde Times nehrinin rih- tımları üzerinde toplanan Londra- nın her tarafından gelen o takriben 300 kadar işsiz kendilerinin taleple- rini belediye sine e olan heyeti murahhasaya Westmins ter körüsünün ucundan Şehremaneti ne kadar refakat etmişlerdir. Nümeyişçiler, işsi talebinde bulunan b: di vasıtaları hakkında 12 teşrinisani- den beri yapılmakta tahkikatı pro- testo etmektedirler. Heyeti murahhasa © azasından yalnız 4 kişinin şehremaneti binası- na girmesine müsaade edilmiştir. EL lerindeki bayraklarla cesim bir küt- leyi andıran nümayişçiler muhtelif orkestralar ve fifelerle şehremaneti binası önünde “kahrolsun tahkikat, “Açlıktan ölmek istemiyoruz”. Diye bağırarak, bir geçit resmi yapmış. lardır. Atlı ve yaya olsrak muazzam polis kuvvetleri, (o nümayişçilerinin saflarını muhafazaya çalışıyorlardı. Yarım sast kadar intizardan sonra eti murahhasa azal. polis te halk üzerine hü- mecbur kalmıştır. Bu vaziyet karşısinda şebrema netinin parmaklıkları kapadılmış ve | atlı polisler kapınm önüne * mevki! almışlardır. Bundan sonra müteba. | ki polis kuvvetleri nümayişçileri sar. wep ve Hayparka doğru sevketme- ğe başlamıştır. Nümayişin o devam müddetince münakalât & durmuş ve ttamvay yolları 1 kilometre mesafe kaeidadimca, tıkanmış kalmıştır. Bağdatta Kolera var iyor: Bağdatta kolorn zuhur etmiştir. Sıhhiye memurları musibetin etra fa sirayet etmesine mâni olmak i- çin İran bududunda şiddetli tedbir. ler almışlardır. , | müşavirlerinden müteşekkildir, Komisyon faaliyete İ| kanunumuzdaki Yeni kanun projeleri hazırlanıyor Ceza kanununda kaçakçılığa müteallık ceza nisbetleri teşdit edilecek ANKARA, 16 (Telefonla) — Kaçakçılıkla mücadele için hazırlanmas zaruri görülen İsanun projelerini tesbit maksadile Adliye vekâletinde Bi komisyon teşekkül etmiştir. Komisyon temyiz mahkemesi i Fahreddin Beyin riyasetinde temyiz azasmdan Aziz, A işleri müdürü Hasan Seyfeddin, Gümrükler umum müdürlüğü mu: müdürü Cemil Beylerle Maliye, Dahiliye ve Hariciye vekâletleri Hukuk geçmiştir. Muhtelif kanunlar üzerinde tetkikat yapmaktadır. Kaçakçılığın men ve taköbi hek” kındaki Kanunen bir çok hükümleri tadil edilecektir. Bundan maada cet kaçakçılığa müteallik ceza misbetleri teşdit edilecekti” Tebligat, celp ve istintak işleri daha muhtasar bir şekle ifrağ edilecek VE ceza usulü mukakemesinin bazı maddeleri kaçakçıları muhakeme edecik mahkemelere tanksus olmek üzere tadil olunacaktır. “ ecek Halk evleri için talimatname hazırlandı ANKARA, 16 (Telefonla) — Cümhuriyet Halk Firlöasının il an hali yar verdiği Halk evleri için bir talimatname hazırlanmıştır. Ankarada Hal &vi bu ayın yirmi beşinci cuma günü merasimle ae Halk evi sahnesinde bir de temail verilecektir. Darülfünun için mü- | tehassıs geliyor M. Albert sene başında işe başlıyacak ANKARA, 16 A.A. — Bütçe kanununun hükümete verdiği salâbiyet üzerine İstanbul Darülfünunü teşkilâtı tetkik etmek ve teşkilât kanuni lâyihasile beraber müessesenin tekâmül esasların: ihzar vazifesini görmek üzere İsviçreden bir mütehassıs celbi teldarrür etmiştir. Gelecek mütehassıs Cenevre Darülfünunu Edebiyat Fakültesi müder” rislerinden M. Albert Malcke'dir. Mumaileyh kânunusani bidayetinde iş başlıyacaktır. Uşakta iki kişi idam edildi UŞAK, 16 A.A. — Uşakın Alaba köyünden Molla Durmuşu katledef evistirkları İsa ve İbrahim haklarındaki idam hükmü bugün infaz edilmiğ* tir. İlk mektep muailimlerinin tekaütlüğü ANKARA, 16 A.A. — Maarif Vekâleti tarafından hazırlanan âsesi için tahsisat temini ve İİ mektep munllimlerinin teker Seyyar muallim kütüphanesine ragbet ANKARA, 16 A.A. — Maarif Vekâletince ilk mektep muallimlerinin £ len arzusunu tatmin etmek özere teşkil edilmiş olan seyyar müallisi itüphanesi mühim bir rağbete mazbar olmaktadır. Haber aldığımıza 5“ Â £. zavan bir zarfmda beş bine yakın muallim bu kütüphaneden aldığı kitaplardan istifade etmiştir, İran meclisi mili binasında çıkan yangın ANKARA, 16 A.A. — Tahrandan şehrimizdeki İran sefaretine gelen malümata nazaran İran Meclisi Milli binasında kazaen cı! nız üç oda yandıktan sonra söndürülmü! d kumpanyası tarafından tazmin edilecektir. Şiddetli soğuklar bir derece hafifledi ANKARA, 16 (AA) — İktisat vekâleli meteoroloji müesesesinden / tebliğ edilmiştir: Birinci kânunun ilk 15 günü içinde bütün Türkiye pek mütehavvil bir hava vaziyetine maruz kalmıştır. Suhunet ayın ilk günlerin de çok düşük iken 10 uncu gününden itibaren birden bire denecek derece de yükselmiştir. Meselâ ayın ilk günlerinde henüz suhumetleri şarki Ama: dolu müstesna 10 derecenin fevkine çıkmamış iken ayın 10 uncu gününden e ” Tü malar şeklinde tebarüz etmiştir. Fevkalâde olmamakla beraber mutat ha- ricindedir denebilir. Mahsul vaziyeti, suhunet tahavvülüt ve yağışlşar köy. lünün ve çiftçinin isine olmuştur. Müsait havalardan istifade eden köylü sonbahar mevsiminde kurakl'k'an ekememiş olduğu tohumunu elemiştir. Şarki Anadolu ile Orta Anadolunun donlu yerlerinden gayrı yerlerde köy Tü faaliyetle kaşlık zeriyatını ır. Zeytin mıntakalarında zeytin hasadı bitmek üzeredir. İzmir ve havslisinde yeni bakla ve bezelya piya saya çıkmıştır. Trakya, Bursa ve Urfa havalisinde koyunlar kuzulamağa başlamıştır. Akhisar havalisinde tütün, ziraat mevsimi başlamatır. Burada köyhiler tütün zirmatine geçen seneki kadar hevesli görünmüyorlar. Tual zon havalisinde fndık ağaçları çiçeklenmeğe başlamıştı ğ redatı çarpıştıran bir mantıkçı dır. Şimdiye kadar . tiyatroda en ziyade rağbet görmüş olan iki piyesinin “Knock, ile “Le dictateur,, ün sonuna l “mat | Zı muhayyel eşhasın, onların! hayatını anlatan römanın son ; muhtelif ihtirasların birer iske | zaman Hayat yaratmağa mu- sayıfasmdakinden sonra geçir- | letidir. Romanda bu bir zaaf o- | vaffak olamadı ve büyük ihti dikleri sergüzeştleri tasavvur | labilir; zaten o asrın eserleri | raslerla boy ölçüjmedi. Şimdi- edip yazmak, Jules Romains'in | iki kahramanı için o böyle bir şey yapmak kabil değildir; on- lar için, muharririn söylediğin den fazla bir şey o söylemek kabil değildi; ve yahut ki o pi- yeslerdeki macera bir daha an- latılır, Jules Romains şiirinde de di daktik olmaktan daima kurtu. lamaz; çürkü o Ecole normale #upöricure tal, o mektebin kökleşmiş an'ane- si, yani “intellectualisme,, ile yoğrulmuştur. O “İntellectua isme, ise “lirisme,, e ve roma nın, tiyatronun “ ie lâp hâsıl oldu,, cümlesi yazıla- | lan mevzu haricinde (de canlı | veya bir Moliğre'e benzetmek bilir, Doktor Knock'un da, “Le kalacak şahıslar yaratmak ka- | gülünçlüğüne dictateur,, deki kahramanm da (biliyetine en az müsait olan ha | mem; fakat onun © eserlerinin eserin mevzuundan hariç birer vadır. Bunun | içindir ki Des- | “&conomis, si ile klâsiklerinki hayatları yoktur. Bu günlerde cartes'çı olan XVİİ inci asrm | arasında bir müşabehet, bir bir Fransa'da bir moda çıktı: Ba- | şairlerinin ibda ettiği tipler, ha | lik vardır. Fakat tekrar ediyo- kiki birer tip olmaktan ziyade, arasında, meselâ kendilerinden evvel yazılmış “DonOuiscotte,, ile kıyas edilebilecek bir roman gösteri terilemez. Fakat tiyatro, bilhassa xvn inci asır Fransızların kurdu- i için tipin hu- susiyetlerini, hattâ bir . ihtira- sın tekâmülünü göstermek de- gil; kemale ermiş ve bütün mu kurtulmuş bun- : fakat Jules Romains bu myte- | Gı » le - Vicil'de ol - duğu gibi dindarane değil, a- laycı bir tavurla bahsetmiştir. Bu eda kabul edilince piyesim. bir hiciv olması, bunun için de o myte'in tamâmına birden hü- cum etmesi lözumdi. — Bunu yapmamış ve mevzuunu çok in dirmiş, 2 - Bir isim dan doğan buhranı tasvir et- mek isterlerdi. Böyle bir gaye için de “intellectualisme,, 7a- ralı değil, bilâkis faydalıdır. Jules Romains'i bir Racine düşmek | iste- rum bu çok akıllı adam hiç bir ye kadar yazdıkları içinde bir piyesi katıksız maden sesi çı- karır: Cromedeyre - le - Vicil. Çünkü bunda bir “myte,, yarat | İ8D. hattâ o myte'in kendisi- .. | dir. Nasıl bir takım adamlar şu e e gelen hür. ba ilenli aliil v ig ğa i E onu münakaşa eden kim- Kaock da bir “myte,, tir (1); öeleei mürteci, b ii , addediyorlarsa Knock da, sih- türikçede bir mukabil bula —ememarmearrimramnl i ye kabul ettiren ve onu harekete stlahlarındandır; bir millet, bir küt | geçirten bir fikir, bir kuvvet demek leye kendini bir hakikat, bir din di-) tir, veri Nİ <1 ağa İl 7 (1) Bu “myte,, kelimesi için madım,

Bu sayıdan diğer sayfalar: