4 Ocak 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

4 Ocak 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

” Billüyet |» Asrın umdesi «Milliyeta tir. 4 K. SANİ 1932 IDAREHANE — Ankara cadde i No: 100 Telgraf sdresi: Milliyet, Telefon numaralar, 24310 — 24319 — M318 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için 8 aylığı o 400 kuruş 800 kuruş 6 , 780... 1400 z 2100 Gelen evrak geri verilmez Müddeti halar 10 kuruş vr. Gzzete've mbazya a nal etrnez. | BUGÜNKÜ HAVA | (Yeşilköy arkeri rasat meşktaim İdem verilen malmats göre bu İgün hava bulutlu olacak ve rür esecektir. Dün uhunet gir poyrazdan ikı mesimi 763, azai 1, asgari suhunet sıfır idi. Talaş alevi... Su telgrafa bakm! IZMIR, 2 — İzmirde erkek 'er birliği teşkili, günün en bel- i başlı dedikodu mevzuu oldu. Hemen O herkes bu meseleden 3ahsediyor. Şehir meclisi âzasından (Pi | “aye Hasan) Hanım bu mese- leden bahsederken erkekler hak 'anda: “Erkekler (sabaha kadar meyhanelerde, barlarda vakit geçiriyorlar. Erkekler bir Av-| rupa fersudesinin £ sigarasını yüzlük banknotlarla yakıyor- lar, yine erkekler banknotlar- ia bu gibilere yataklar yapıyor lar ve yine erkekler böyleleri. ne binlerce liralık mücevherat seriyorlar,, demiştir. Hanımların erkeklere karşı hiddeti hâlâ geçmemiştir..,, Evvelâ şurayı o söyliyeyim | <i; bu telgrafta bahsedilen hiddet o kadar haizi ehemi yet değildir. Talaş alevi gibi- dir, çabuk söner.. Yalnız (Piraye Hasan) Ha wmefendi hemşiremize kemali hürmetle < söylerim ki; böyle banknotlarla yatak yapan, ci- gara yakan nesil bugünkü ne- sil değildir. O vaktile (Miloviç) in ilk Istanbul turnesinde yapılmış yeylerdi... Tarihe karıştı... Şim di bu gibilerin cigarasını kib- ritle — yakmıyorlar da ta sarruf olsun diye mi ter. cih ediyorlar. Maahaza bütün bunlara benziyen şeyler kadın- lar için de söylenebilir... Ne den modellerimizi hep çarpık sniiunelerden “intihap yoruz?... Acaba bu ay parçası | bedayiin operet heyetiimin na- wl çalıştığını görmek istemiş ve rejisöre müracaat etmiş. O da haşin bir adamdır... Muhar Milliyet'in. Edebi Romani: 2 Güzellik Kraliçesi Belkis, tenis; sanal ve yüzme gibi Spor hayatına tek- İfsizce eleriini sıktığı bir kaç gencin, spor fanilalarının, ütü- sü bozulmuş pantalonlarındaki zarif lâkaydiye rağmen, şimdi henüz podra göle. altında taze tıraşlı Yüzleri, şık ve mu- “töna kıyafetlerile önünde yap- tıkları mükellef (o reveranslar karşısında ilk defa sahneye Gi- kan bir aktris gibi o mukabele etmeğe çalışıyordu. İlk dakika- | Har, saatlerce aynanın karşısın- da omuzlarını ve göğsünü a- “çan © şu tuvaletle danıp şimdi tanımadığı nazarlara ken dini teşhir etmekle kadınlığın ezeli zafına mağlüp olduğunu hissederek kendini garip bulu. © yordu, Halbuki o, ekceriyetle sandal ve yüzme Yy. lerim o mayosile girdiği zaman srasma ona, İM nl ama m demiş *— Ben gazetecileri | bili- rira, “a yı çekip sahneye ge- Tirler., Buradaki Ülker kor- ta etmek için?. Belki doğru Lâkin bü- tün bu gazeteci serisini sahne ye çeken ay parçasi bin bir gü- zel artist arasmda acaba hangi si2.. Çallı'nın bir Yılbaşı gecdei Çallı! İbra him Beyin aşka gelerek Gar. den barda i verdiğini Nüktedan zevkinden zorla ayıran arkadaş ları oradan çıkarken demişler ki: tersiemiş ve hağtâ — Yahu hava ne güzel! A. deta bahar! . Çallı hemen cevap vermiş: — Bu bir şey mi?... Biz mu | hiarebe senelerinden birinde | bir yaz gecesi Trabyadaki To- katlıyanda yılbaşını tes'it et-| tikti de... Sabaha karşı da de nize girdikti... | örkadaşları yılbaşmın mut- | laka kışın girdiğini beyhude anlatmağa çalışırlar... O hâlâ: «- Hey gidi hey. ( Neidi o yaz yılbaşıları!... diye bayıf. lanır, durur... Çallı ömürdür vesselâm! insaf bre Osman Bey! Gün geçmiyor ki; Vilâyet mektupçusu ve İstanbul sokak larının vaftiz babası o Osman Beyin İstanbula karşı yaptığı bir azizliği keşfetmiyeyim.. İşte bir tane mi, Gülhane parkının soğuk çeş medeki kapısınm tam karşı sında ve Tıbbı adli müessese- sinin yanmda bir sokakcık var ki; oradaki tuğla mağaralı ca- miin etrafında dönüveriyor ve arkada dar bir sokağa /oçıki- yor... Kaldırımsız, perişan, ça mur, ötesi berisi taş ve tuğla enkazı ile dolu! Bir sokaktan ziyade harp görmüş bir si- per..... Bu sokağın ismi: “Güzel San'atlar sokağı.,, Artık insaf yahu! Buna can | dayanır mı?.. | FELEK Irtihal Girit eşrafından Servaki Musa Beyin kerimesi ve Estren telgraf sirketi başmemurlarından o Kasım Zade Hasan Beyin refikası Hamide Hanım muztarip bulunduğu hasta lıktan şifayap olamayarak vefat et- miştir. Cenazesi bugün saat 13,30 ta Şişli Son istasyon Haci Mansur s0- kağındaki 69 No. lr hanesinden kal dırılarak namazı ikindi vakti Teşvi kiye camiinde kelmacaktır. Kâtibe aranıyor Franâızğadan Türkçeye ve ürkçeden Fransızçaya ter- cümeye muktedir bir Türk Hanımma ihtiyacımız var dır. Bir ticaretanenin rmiha- bere servisinde bulunmuş ol ması şayanı tercihtir. Talip- lerin idare müdüriyetimize müracaatı, Nezihe Muhiddin kadınlığını hatırlatan ve hica- ba benziyen bu hissi duymamış tı, Kendi kendine karar veri- yordu: Bütün hislerini 5 odası nım samimi havasma kayuşun- ca Nedim ir yazacaktı. Lâmia bu muhitin tanışları arasa karışmıştı. Uzakça bir köşede, kadmh — erkekli bir grup arasmda, çevik ve dolgun binlerce inhina ve kıvrılışlarile konuşuyor o gülü- yor ve eğnelinyor, Lâmianm et rafmı alan kalabalığın gözleri ara sıra seri ve gizli bakışlarla kendisini aradığını . ve sonra genç kızdan izahat istedikleri- | maruf ni farketmiyecek kadar dal, dı.. Cazbant mütemadiyen ça- yor. boncuk, tül, danteli te- mevvüçleri arasında daha va» zih teressüm eden siyah ve in- ce siluetler göz alan bir sür'at Siniekliemel. Alaturka musiki Çalgıcılar cemiyeti umumi kâtibi böyle söyliyor.. Piyasada en çok para kazananlar gene alatur- kacılardır. Ecnebiler menedilirse ne olacak? Musiki şinaslara gün doğdu... Musikişinaslardan maksadım eğlen- çe mahallerinde gis çalım kin ecnebilerin me: Hik etmeleri menedilmiş... Bu takdir- de bar ve dansinglerdeki cazbant ve örkestre takımları, bizde rakı masa» sının İazımı gayri mufarıkı addedi. len ince sax takımları, bundan &on- ra ecnebi rakiplerine meydan oku- yacak demektir. Professiyonel | musikişinasların Beyoğlunda bir cemiyetleri var.. Aenbu bu cemiyet bu mesele hak kında ne düşünüyor? Öteden beri scnebiler: Türkiyede musiki ve mu- sikişinas yok derler... Bu telâkki de De kadar haklı oldukları » meselesi bir tarafa bırakılırsa surası muhak kaktır ki muhitimiz şimdiye kadar Avrupa'da kendisinden bahsetti cek musikişinas yetiştirememiştir. Bunun sebebi, son zamanlara ka dar musilinin bir san'atten ziyade rakı mezesi addedilme: l Musiki san'atkârler: cemiyeti u- ep Suat B. de bu filerime iştirak ediyor. Recep Suat B. dün bu mesele etrafında görüş tüğümüz sırada bana dedi ki: Yeni kanun çıkarsın Türk mu- sikişinasları birez kuvvet bulacaklar dır. Hem biz bu kanunu cemiyeti. mizin bir muvaffakiyeti addederiz.. Cemiyette mukayyet kaç aza var — İki yüzü alafrangaci olmak ü- | sere 350 azamız var, — Demek oluyor ki alafrangacı- Har ekseriyette — Evet, fakat alaturkacılar daha fazla para kazanıyor... — Cemiyette kadın az var mı? — 60 kadın azamız vardır, bun- ların 50 ve alaturkacı, 10 w da ala- İrangasıdır. — Demek kadınlar alaturkaya da- ba ziyade haveş ediyorlar... Recep Suat B. bu suslim üzerine güldü ve sonra dedi ki: — Mesele kadınların alaturkayn daha ziyade haves etmesinde değil | Alaturkada iki şarkı bilen musikişi- nas oluveriyor da ondan. Size ne diyeyim? Alaturkacılık bagün daha ziyade revaçtadır. iye kadar w-| mumi yerlerde kadin sesi işitilmiyor | dür. az, çok şarkı söylemesini bilen pini taze kızlar hemen sahneye çı- Recep Sunt B. in bu sözlürinden kendisinin alafrangacı olduğu anlar şilyordu. Kendisine dedim ki — Dikkat ediniz, alaturkacılar bu | sözlerinizi işitirlerse kıyameti kopa- | rorla — Evet, bunları bana atfen yaz manızı pek İstemem amma gene Giz bilirsiniz. Söylediklerim hakikattir. Memlekette eski alaturkacılık yok... Nedir o, mânasız cümlelerden iba rat şarkılar, böyle mesiki mi olur!.... Meselâ an beytleri bir gözden geçi Eğit, pekte yi, Öna oldum ben aşık Yarım naza, ben niyaza m söylüyor, a neler var, görseniz neler?” diyordu. Recep Suat Beye piyasada revaç ta bu kabil daha curcuna kabilinden | havalar olup olmadığını sordum, Size hatırıma gelenle. ,.. Manasızlık namına şaheser olan söyle bir şarkı > “Çapkındır derler, eşini kaybet-| miş keklik derler Sokaklarda seke seke yürüme Yüzüne podra sürme Sana şıllıkısım derler.” ve zerafetle dönüyor, salonda renk ziya, rayiha, âhenk zevk ve şehevi bir neş'eden mürek- kep efsanevi bir kavsi o kuzeh çevriliyordu. Lâmia, kalabalık bir grup arasında ona y. tığı zaman Belkis, tatlı bir boşluğun baş dönmesinden sil İ kinerek çıktı. Lâmiarın etrafında kadımlı etrkekli bir grup vadı. Belki- $ı neş'e ve zafer için de gülüyordu. Kıvrak sesile; — Belkis balonun tertip ve seçme hey'eti seninle tanışmak | ve bir ricalarmı söylemek isti- yorlar - dedi - Belkis hayretle ayağa kalkmıştı. Grupun için. den orta yaşlı vakur bir hanım efendi genç kıza doğru yürüdü arkasından yaşlı ve sevimli bir zat. — Belkis Hanımefendi, mü- sabakamızın seçme hey'etinden muharriremiz Füruzan Hanımefendi - diye - vakur ha- #mefendiyi tanıttı, Füruzan Hanımefendi itina- Mı bir tavurla: — Cesaretimizi mazur (o görünüz - diye - söze başladı, salondan içeri girer gir Sb lnb MİR "Girin İZİ etünder lü İliliikmzliimm | | | | |» nda ecnebi var mi? . İlik öldü! Bir de şuna bakın: Adalardan bir yar gelir bizlere Aman Allah gözlere bak gözlere İpek te çorap giymiş amanın diz. Recep Suat B. gülerek ilâve etti: — İşte bazıtalaturkacılarn bu. günkü musikisi... Doğruyu — söyle mek lözem gelirse eski alaturkcaçılık | bugün ölmüştür. Yalnız hakkikat o- İn bir şey vardır: alaturkacılar, biz alafrangacılardan fazla para kazanı yorlar. Sordum. — Bir çalğıcının kazancı nedir? — Çalgıcılar 3 sımfa ayrılmıştır: | birinci smıf çalgıçılar günde 6 lirs, | ikindi snaf 4 üçünçü sınıf 1,5. 2ii. ra kazanırlar, Mamafih alaterkacı. ber içinde daha yüksek ücret alanlar da vardır. — Alafrangacılar e kadar kazana miyor ma? — Ne gezer!... bugün günden gü ne teammüm eden cazbant alafran- gc san'atkârların ekte getirdi. Eskisi gibi orkestreler olsay di biç kimse işsiz kalmazdı. Mesel ben flüt çalarım, pek az iş buluyo rum. Sonra sesli filmler de alafran- güc ocağına incir dikti diyebi. lirim. Eskiden yalnız sinemalar yü- zünden yüz kişi geçiniyordu... Bizde de Avrupa'daki usul tatbik edilse ne iyi olur: Bazı o memleketlerde bir film ayni zamanda hem sesli, hem de sessiz olarak gösteriliyor. Bu su- rette musikişinasların işsiz kalmama &: temin ediliyor, — Cemiyette mukayyet aza nra- | — Evet, 350 azadan 60 ; ecnebi- dir, bunların mühim bir kısmı da| Rustur. Bunlar yerli san'atkârlardan daha ziyade iş bulabiliyorlar... — Bu takdirde yeni kanun çıkın- cn bunlar icrayı san'atten menedile- cek? — Öyle olması kizim. Recep Suat B. bundan sonra ce miyetin vazifelerini izah etti: — Cemiyel yalnız, çalgıcı sende ile meşgul... Memlekette tanınmış | yüksek san'dtkârlar, konserler veren İer çemiyetinize dahil değildir. Çal gıcı bulmak İsiyen © müesseselerin doğrudan doğru'ya bize etmelerini temin © etmek istiyoruz. Cemiyet bunlara musikişinas gönder meği taahhüt etmelidir. Sonra bazı şefler vardır ki maiyyetlerinde ça- İsştırdığı çalgıcılara pek az para ve- rirler, bunlar gazino sahibile her galiıcı başına günde şu | kadar lira vermek üzere anlaştıkları halde pek az para verirler, bu gibilerle muca- dele etmek istiyoruz. Recep Suat B. ye yörelerin muvaffakiyet temenni ettim. <emiyet merkezinden almis - Siz ae yazımız, belki de tesiri olur, alâkanıza teşekkür ederiz. di- yordu. “. Çi Beyoğlu Dördüncl ' Sulk Bukak Mahkemesinden: Son ikametgili” İstanbuldü”Ma- te0 hahında 19 surnareda gösterilen Setrâk Avramyan Efendinin Mema Şârkiydi Fransız, basikasında Mmevcot parasına mahkemece vaziyet edilmiştir. Tarihi ilindani İtibaren eshabı.matlüp ve alâkadaranın bir ay ve mirasçıların üç ay zarfında Beyoğlu dördüncü Sulh hukuk mah | kemesine müracaatları lüzumu ilân | ölunur, müracaat mez bütün balo halkının naza- rı dikatini celbettiniz.. Herkes | sizi bizden sormağa başladılar. Tabii kim olduğunuzu hemen öğrendik. Ayni zamanda da bi ze büyük bir ümit vermiş oldu nuz. Müsabakaya girmeğe lüt- fen razı olursanız bize o parlak İbir muvaffakıyet temin etmiş Jolacaksımız.. Bu teklifi hey'eti miz namma söylüyorum.. Fü- | ruzan Hânrmefendi “devam &- İ derken Belkis şaşkın ve mah- | cup bir tavurla dinliyordu. Ne | cevap verecekti! | Hanımefendi Adnan Beye dönerek : — Affedersiniz . beyefendi - diye ilâve etti - kızınızı o ka- dar - self kontrol - yetiştir. nizi söylediler ki evvelâ bu tek | lifi kendilerine söylemek lüzu- munu hissettik. Adnan Bey bol bol gülüyor ve beyaz saçlı başile | hanıme- fendinin tahmininin doğru ol- duğunu tasdik ediyordu, sin etrafına bir halka çevirmiş | lerdi.. Belkis sesi titreyerek bu | caktır. Biz büyük. mazhariyeti ömründe u- İmusir kalacağız.. Eğer sizi dü.'ri dansa mine bere, ia inmenin kakma Li marannes İş adamı ZAYİ — Dün yolda içinde na- İ gete Fotoğrafçıları genç kızm İ en heyecanlı dakikasında pm lik Türkçe sözlü, sesli ve şarkılı muazzam film Eğ İSTANBUL SOKAKLARI 7 Kânunusani Perşembe gününden itibaren ALEMDAR SİNEMASINDAy GG. W. PABST'ın Fransızca ve Almanca eseri 6 No. OCAK ARKADAŞLARI Pel Yarn Akşam Saat 21,30 da İstanbul Belediyesi ŞehirTiyatrosu il ll NI Üsküdar Hâle Sinemasında KOHEN KELLİ BANYOLARDA İlâveten: Hafiyeler Kralı ve Kaplan ve Arslanlardan mü- rekkep büyük hayvanatı vah- şiye canbazhanesi canlı olarak sahnede gösterilecektir. —— RAŞİT RİZA Tiyatrosu Yakında Şehzadebaşında açılıyor. —m- YUNAN MİLL- OPERA HEYETİ FRANSIZ TİYATROSUNDA Bu akşam saat 21,30 ta LA BOHEM Yarım Akşam LE BARBİER DE SEVİLLE | Yazan: O. Mi Reşat Neri Cumartesi ve Pazar günleri tenzilâtl: Hac Yk gecesi, Beyoğlu Mahkemesinden kemece vaz'ıyet Halkı Efendinin nan, 1) Basköyde Sütlüce Mehmet A- ğa mahallesinde Mirabor köşkü cad desinde atik 12 mükerrer Sümaralı 500 zira ve 150 Tira kıymeti muham. meneli müfrez Ürsa, K: 2) Kasımpaşada Camiikebir ma- hallesinde Mescit sokağında atik 2 178 zira ve 250 Tire kıy. meti muhammeneli arsa. Rüsumu dellâliye ve ihale pall müşterisine ait olmak üzere açık art tırma suretile “14 şubat 052 pazar gür dant 15 te satılacaktır. Talip olanlârın mezkür gün ve saatte yüz de on pey akçenini hamilen Beyoğ Hu dördüncü sulh hukuk mahkemesi nde hazır bulunmaları Yüzumu ilân olunur. mobilyacı buhu uhdesinde tamam yün bluz bulunan bir paket kaybettim. Bulanların insaniyet na- mma Nışamtaşı Teşvikiye Bayır s0 kak 78 mumeroln haneye getirmele- isrica ve istirham eylerim. Müzeyyen Jmutmıyacağım hanımefindi - dedi - ve bir Jâhza durdu. Et rafını çevirenler, genç kızın yü züre takdir ve teşvikle bakıyor lar ve hepsinin gözleri ışıldıyor du: — Evet bana büyük bir adet vermiş oldunuz. Meğerse güzel görürmek bir kadın ii emsalsiz bir zevkmiş.. Fakat. Bir anda tekrar © parlayan megnezyumlar ve objektifleri şırak şırakları Belkisin sözüni yarıda bıraktı... Açık gözlü ga res- mini almak fırsatını kaçırma- mışlardı, Belkisini (etrafını (saran İ grup sabırsızlık içinde genç kı zın son kararmı (o bekliyordu. Fürüzan Hanmmefendiyi tak- İdim eden orta yaşlı | zat daba ziyade tahammül edemedi: — Belkis Hanımefendi . de: di - tevazu amma © yapacaj nız mukaddeme bizim takdir ve heyecanımızı arttırmaktan başka bir hiç bir şeye yaran rica; k yakında: MAJİK'te 6 Kânunusani Çarşamba akşamı MELEK SINEMASINDA LİLİAN HARVEY ARMAND BERNARD ve ANDRE ROANNE ile beraber senenin en eğlenceli ve en şen temsilleri: AŞKA TÖVBE mükerreren görülecek bir filmdir. İki cinsiyet arasında gösteren aşk ve heyec mütevellit rekabetler ile kinleri an ile dolu bit dram; AŞK ve CİNAYET Sözlü ve şarkılı filmdir. Sinemanm en güzel yıldız LİANE HAİB tarafından Ç. ARTIS Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Mahkemesinden: — Terekesine mah ece vaz'iyet olunan müteveffa iyan Efendinin uhde- | 1) Şişlide Darülâceze binasmı ge | ne muttasıl ve cephele n parke kaldı caddeye müsadif ve cem'an 16000 | metre murabbas sahasında 62 - 63 -| 64 - 65 - 66 - 67 harita numaralı ve beherii nan altı muttasıl 2) 60 harita numaralı arazinin 150 lira kaymet takdir edilen mıssf hisse si, 3) 70 harita numaralı &razinin 60 lira kıymet takdir olu- arça arazi ile âynı araziye 4) 72 harita numaralı arazinin 100 Hira kıymet takdir edilen üğte'bir hissesi, Açık artisrma engetie rümariu ÖZÜ | dâliye ve ihale pulu müşterisine ait olmak üzere 21 şubat 932 pazar gür nü sant 14 te satılacaktır. Talip 0“ | Janların kıymeti mubammenelerinin yüzde onu nisbetinde pey akçesini müstashiben mezkür gün ve saatte Beyoğlu Dördünel” Sulh Hukuk Mahkemesinde hazır bulanmaları ve fazla malümat almak ve haritasını görmek isteyenlerin 926-8 numara ile mahkeme kalemine müracaatla. r1 Jüzomu ilân olunur. şündüren -bi retse kendinizi beyhude üzme- menizi âcizane tavsiye ederim. “Zafer,, güzel 'başınm etrafm- da dolaşıyor. Belkis btı kadar takdir ve il tifat kı imda biraz gevşeyen vücudünü topladı ve kısaca ce vap verdi : — Müsabakaya girmek iste- miyorum edendim - dedi İra dudaklarında © cazip bir te Bessümle ilâve etti — Göster- diğiniz iltifata karşı çok mah- cubum.. Beni affetmenizi rica ederim i Genç kızm tavrında bir ifade vardı Bu kat'i karar karşısında söylenecek hiç bir Bir iki kısa kelime. den sonra yavaş yavaş ayrılı lar: Genç kız biraz şaşalar gi- bi oldu. Bu teklif gururunu çok | okşamıştı, Israr | etselerdi hiç te sıkılmıyacaktı galiba! Belki, | kim bilir? Belki de.... Nicin öy Te birden bire meseleyi kesip at mıştı sanki? Kalbi ince ince buruluyordu., Cazbant şuh ve daima | kıvrak bir zenci bavasile çiftle Jilân olu arşamba akşamından itibaren TiK'te Ahmet ve Naim B. de Beyoğlu Büyük F İmam Adnan soka) KIRMIZI GÜL |Pasta ve Birahanesinde Bu akşamdan itiharen her gece Muganniye Hikmet Hanım Muganniye Nermin Hanım Tanbüri Ahmet Bey Kanuni Ziya Bey Kemani“Hakit Bey Hanende Hafız Cemal Harim ve beylerden mürekkep alaturka saz heyeti icrayi âhenk c- decektir. Muhterem müşterilerimi- zin her hususta memnun kalacakları ir ——————— Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Mahkemesinden: , Beyoğlunda Ay nalıçeşmede Süruri yokuşunda 49 su aralı hanede sakin iken 21 nisan 1927 tarihinde vefat eden Madam Anastas: m terekeşine sahkems- <e vaz'ıyet edildiğinden tarihi ilân İ dan itibaren eshabı matlüp ve a 'daranın bir ay ve mirasçıların üç mü ilân ölünür. ZAYİ — Nüfuf tezkeremi kay- im, Yenisini çıkaracağımdan cs- akika evvel bi olan tüller ve dan. buldular Lümlanın yarmda du ran iki genç'adam Belkise yak laştılar, Lümia onları takdi etti — Mühendis Ferit Bey. Mu harri Vedat Naci Bey.. Demii ON İ den beri seninle tanışmak çırpınıyorlar.. Vedat Naci fırsatı kaçırma dı, Belkisi dansa © davet etti Genç kızın içi biraz “ferahlar gibi oldu.. Demek — etrafında hâlâ alâka vardı. Çiftlerin sma katıldılar. (o Belkis, Biraz sarhoç gibiydi Benliğinde leziz - |bir haz duyuyordu. Kendini es rarlı bir zekle genç adamın kol - larmın arasına te Vedat Naci ince ve çok yakışık vücutla esin dik Ki ve cazip bir manzara teşkil etmişlerdi. : ağ (Devamı vari

Bu sayıdan diğer sayfalar: