26 Ocak 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

26 Ocak 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NUSRASI $ Cemiyeti Akvam meclisinin 66 ncı içtima Cenevrede top: landı. Laval, Mac Donald ile ayrıca görüşürken, Amerika Japonyayı notalar ile bombar- dman ederken, meclisin sakin sakin açılmı on zamanlarda ehemmiyetinin gittikçe âzal- makta olduğuna yeni bir delil- dir. Filhakika bir zamanlar Ce- miyeti Akvam meclisini mar Üzerine, Avrupa sinin siklet merkezi de Cenev- reye intikal ederdi. Bu, artık ar kada kalmış bir devirdir. Şimdi Cemiyeti Akvam meclisinin iç- timar, daha ziyade bir sulhse- venler cemiyetinin toplanması- na benziyor, Dsvletlerin meclis teki mümessilleri de mensup ol dukları hükümetlerin mükadde Yatına hâkim ricalden ziyade, idealistlerden mürekkeptir. Garip bir tecellidir: Briand'a Hariciye nezaretinden çekilir- ken, Cemiyeti Akvamda Fran- sayı temsil etmek vazifesi tek- lif iş, Fransanm Harici si Yasetini idare edişi beğenilme- yen bir devlet adamına yapılan bu teklif, milli siyasetin, Ce- nevredeki siyasetten ne kadar ayrıldığını göstermektedir. Bu defa Fransayı Cenevrede temsil edecek olan M. Paul Boncour'- un da beynelmilel bir janda, teşkilâtı vücude getirmek iy ine mahsus bir takım fikir leri olduğu malümdur. Acaba Cemiyeti Akvam, dev etlerin mukadderatını ii den ricalin elinden çıkarak, ikin <i derecede adamların eline tikal ettiğinden mi ehemmiyeti ni kaybetti; yoksa ehemmiyeti- »i kaybettiği için midir ki bu rical Cenevreye gitmek külfeti- ne katlanmak lüzumunu hisset- miyorlar? Bu suale cevap ver- mek için Cemiyeti Akvamın teş | kili zamanlarmı ve geçirdiği is tihaleleri hatırlamak lâzımdır. Malümdur ki Cemiyeti Ak- vam galip devletlerin, Verss'İle” ek de kurulan sistemi idame « İçin vücude getirdikleri kilât idi. Daha ilk adımd han devletlerinin kısmı küllisi cemiyete girmekle beraber, teş- kilât, harbi umumide galip ge- len devletlerin bir icra vasıtası mahiyetinde idi. İlk toşkilâta göre, meclisin azaları dokuz” dan ibaret olacaktı. Bu dokuz azanın da beşi, yani ekseriyeti, harbi umumiyi kazanan beş bü- yük devletti. Harbi umumiyi kazanan devletler, mecliste ek- seriyeti ellerinde bulundurmak la bütün teşkilât üzerine hâki- iyeterini kurmak istemişler Cemiyeti Akvamm zaafı Ame rikanın cemiyete girmemesi! başlıyor. Filhakika Ame lar daha ilk adımda Cemiyeti vama oynattırılmak istenen rolü keşfetmişler, bunu bir asır evvel teşkil edilen mahut “İtti- hadı mukaddes, e benzeterek, ilson'un ısrarma rağmen Ce- miyeti"Akvama ginnemişlerdi. Cemiyeti Akvam Amerikanın | bıraktığı boşluğu asla telâfi ede memiş ve bunun sarsırtısından kurtulamamıştır. * Bununla be- raber, cemiyet Avrupada galip devletlerin icra vasıtası olmak ta devam etti. ki 1928 sene- sinde Almanya cemiyete girdi. Almanyanın meclise girmösile | Cemiyetin hüviyeti büsbütün değişti, Bir defa Almanyanın <emiygte girmesi, Fransayı, ha Tici siyasetini tedvir , <e miyet dahilinden ziyade cemi- yet harici diplomasi usullerini tercih etmeğe sevketti. Sonra Almanyayı Cemiyeti Akvama aza yapmak için, meclisin teşki lâtında mühim tadilât yapılma- 81 zarureti hâsıl oldu.Meelisin a zaları çoğaldı. “nim daimi,, aza. bk icat edildi. Filhakika metlis kalabalıklaştı. > Fakat ayni za manda zayıfladı. , Bunun neticesi şu olmuştur ki, devletler, ehemmiyetli. siya- si meseleleri daha ziyade hariç- te müzakere etmeğe başladılar, Başvekiller ve hariciye nüzarlâ” rı Cenevreye gitmeği beyhude 26 KANUNUSANİ 1932 € na sene, No. 2142 vakit izaası telâkki etmeğe baş» KURUŞTUR Konferansa gidecek heyetimiz seçildi Tevfik Rüştü Bey seyahatinden avdetini müteakıp Cenevreye gidecektir Tevfik ve Tevfik Rüştü Beylerle Cevat Pş. ANKARA, 25 (Telefon) — Ali Askeri şura azasından bi İki şubatta Cenevrede toplana- (rinci ferik Cevat Paşa heyetin cak olan tahdidi teslihat konfe ransında hükümetimizi Harici- ye vekili Tevfik Rüştü Beyin riya de bir murahhas heye- tinin temsil etmesi takarrür et- miş ve heyet azaları seçilmiştir. Tevfik Rüştü Beyin Tahran ve Bağdattan avdeti bir az teahhü ra uğraması dolayısile konfe- ransım küşadında heyetimize ri yaseticümhur umumi kâtibi bü müşaviri olarak seyahate işti- rak edecektir, Hariciye vekâleti dördüncü daire umum müdürü Abdülhamt, Büyük Erkânı har- Erkânı harp kayı Nuri ve erkânı harp kaymal Fah ri Beylerle Berlin ateşemiliteri Bahaeddin ve Roma ataşenavali Binbaşı Ömer Kâzım Beyler he yeti murahhasa refakatine me- yük elçi Tevfik Bey riyaset ede | mur edilmişlerdir. cektir. Tevfik Bey bu sabah geliniş, Başvekil İsmet P. Murahhas heyetimizin çar- samba akşamı Ankaradan hare- keti mukarrerdir. Tevfik Rüştü ettikten sonra Hariciye vekâle- | Bey seyahatten avdetini mütes- tine giderek vekâlet vekili Şük rü Kaya Beyle görüşmüş ve ha zırlıklarla meşgul olmuştur. kıp bir iki gün Ankarada kal- dıktan sonra Cenevreye hare- ket edecektir. Bugün de camilerde türkçe Kuran var Hafız Kemalin Süleymaniyede segâhtan okuyacağı “Amme,, suresinin türkçesini dercediyoruz 1 Hafız Kemal B. Camilerde mukabeleler esnasın da ve müstakillen aşır okumak artık imumi bir şekil almıştır. Hemen be- men ber camide hafızlar türkçe Ku- ran okumağa başlamışlardır. Şimdi- ye kadar Kuranın türkçesini eski matbu ve elyazması Kuranlar ke- narında “Nurülbeyan” görüp oku- yanlar, şimdi bunu “lâhbni mah; ile tilâvet olunur” görünce memnun veri ve hafızları teşvik etmekte. Güzel Kuran okumakla — maruf Ayasofya imamı Hafız İdris, Nuru- oemaniye imamı Hafız Hasan, Yer altı imamı Hafız Ali efendilerin de bu umumi rağbet karşısında türkçe Kuran okumıya hazırlandıkları ha- ladılar. İki sene evvel, meclisin içtimaları senede dört defadan üç defaya indi, Sonra da kendi- leri gitmez oldular. Cenevreye ikinci derecede rical, , gitmeğe başladı. Mançurya meselesini de hal- ledememesi Cemiyeti Akvam i- SA nl At De iştir. mese eyi halledömedikten sonra A- merika eski diplomasi usulleri- le işi halletmeğe “çalışmakta” dır. Kâtibi umumi Sir Eric tm-alacağı şekil hakkında tah- minde bulunmak *güç olmakla beraber, cereyan, eski diploma- si usulile eski müvazene siyase ine doğru hız almış gidiyor, Ahmet SUKRU hbarat şubesi müdürü | Gazi Hz. Büyük Reis Da- rülbedayii teşrif ettiler Gazi Hz. dün gece dokuz buçuğu on geçe Darülbeda- yil teşrit © buyurmuşlar ve Yalova türküsü namındaki ilk musikili komediyi tema- şa etmişlerdir. Reisicümhur Hz. tiyatro binasına dahil oldukları za- man. seyirciler, tarafından şiddetle alkışlanmışlar ve sahine karşısındaki locadan piyesi sonuna kadar temaşa İİ buyurmuş!rdaır. l Gazi Hz. saat bire doğru | parkın tezahuratı arasında saraya avdet eylemişlerdir. lik türkçe Operet Yalova türküsü dün akşam oynandı Dün akşam Darülbodayi'de Yalo- ii ilk Türkç | leri idi. Bestkcâr Hasan Ferit B. pir | yesi nakleden de Galip Beydir. Bu ilk teşebbüs bir çok neksan- Irma rağmen, denebilir ki, muvaf- kor heyetinin kiyafetleri güzeldi. Yalnız. kor iyi intibap * edilmemişti. Danslar ve seslerde muvaffakiyet tiyâtro binasını terketmişler ||! fakiyetle oynanmıştır, Dekorlar ve | «Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET Yalovadaki Asarı atika Ve Türk tarihini ted- | kik cemiye- tinin meşkür mesaisi Riyaseticumhur Kütibi Umamisi ve Türk Tarihi tetkik cemiyeti reisi Tevfik B. le cemiyet azasından Ay- den meb'usu Dr. Reşit Galip B. in Yalova'ya giderek oradaki asarı ati- ka taharriyatı hakkında tetkikatta bulunduklarını yazmıştık. Dr. Reşit Galip B. dün Dolmabahçe sarayında kendisile görüten bir muharririmize © | Beyanatını neşrettiğimiz Ay- dın meb'usu Dr, Reşit Galip B. Yalova'daki tetkikatı hakkında şu beyanatta bulunmuştur: — Yalova'da milâdın 2 inci veya 3 üncü asırlarına ait olduğu anlaşı- lan kıymetli eserler meydana çıka- rılmaktadır, Hemamların üst tarafın yet yoktu. Bundan mada piyeste mükâleme fazla olmuş, çalğıdan sz istifnde - dihuiştir. Bu da tabü görülmelidir. Çünkü gerek ses ve gerek dans iti- barile telâfi edilecek © çok noksanlar vardı, Tedricen bu noksanların & da z fare Her halde bu ilk temsilden dola- 7) müteşebbislerini tebrik etmek: ye- Mektepler Kapandı Ziraat Vekâletinde tebeddülât olmıyacak Tohum ıslah istasyonları müte- hassıslarından mürekkep bir kongre toplanıyo: Ziraat enstitülerinin noksanları ANKARA, 25 (Telefon) — Ziraat vekili Muhlis Bey Ziraat enstitülerile yakından meşgul | olmaktadır. Vekil Bey lerde sık sık enstitüleri ziyaret ederek tedrisat ve idare işlerini tetkik etmektedir. Muhlis Bey bu sabah ta enstitüleri ziyaret etmiş ve bazı dershanelere gire rek Âlman muallimleri tarafm- Bi dan takrir olunan dersleri takip etmiştir. Muhlis Beyi bugün vekâlet makamında ziyaret et- tim, Bana vekâletin faaliyeti et rafında atideki izahatı verdi: — Ziraat enstitülerinin nok- sanlarını itmama çok ehemmi- yet atfetmekteyiz. Vekâletin sistematik ve ilmibir surette için mesai prensipleri ve mevzuları tesbit edilmekte ve derhal tatbikma geçilmek ü- zere tedbir alınmaktadır. Bun- dan başka enstitülerdeki lâbo- ratuvarlarda çalışmak ve malü- matlarını ikmal etmek için ba- (Devamı 6 ıncı sahifede) Ziraat Vekili Muhlis B. Bükreşteki Balkan konferansına hazırlık Conseil 28 kânunusanide Yıldız sarayında mesaisine başlıyor met ve 6 Türk tarihi tetkik cemiye- tinin mesaisi ra vaki olan Grip yüzünden tedrisat| hakkında 13 şubata kadar tatil edildi — —— halkandaki Tekin azı gi ve meticeyi vilâyete iştir. Sah. (Devanır & ıncı sahifede) (Devamı 6 ıncı sâhifede) M., Marinetti üçüncü Könferansını verdi Italyan füturist şair F. T. Mari- netti dün Darülfünunda üçüncü kon feransmı vermiştir. Konferans Hu- kuk fakültesi birinci sınıf dershane- sinde saat 16,5 da verilmiştir. Kön- feransta Darülfünun emini, fakülte M. Marinetti Kürsüdı LALA AAA ALAKA AL Kâtibi umumi Ruşen Eşref Beyin içtimalar hakkında gazetemize verdiği malümat namına Konferans reisi B. M. Mec- Bisi reisvekili ve Trabzon o meb'usu içtimalar hafi olacaktır. Açılma Hasan, konferans kâtibi O umumisi| celsesinde vali Muhiddin B. ile Ha- Afyonkarahi meb'usu Ruşen Eş- | san B. ler ve 6 Balkan devleti mu- ref, ve Kocaeli meb'usu Reşit Saf- | rahhas heyetleri reisleri birer mutuk fet Beyler iştirak edeceklerdir. Yıl (Devamı 6 ıncı sahifede) Meclisin açılma celsesi di. deri hafi ve PP, minen e Yazan: Falih Rıfkı I Şubatta Başlıyor Büyük harpte Suriye, Felestin ve Hicaz ida» resinin hikâyeler, fıkralarla yapılmış tarihi 60 “Küsür Tablo Zeytindağı, Türkiye için ve Suriye için kaybolmuş bir tarihtir. Falih Rıfkı B., Cemal Paşanın Siyonist, Arap, Ermeni ve bütün sivil işlerini görmekte olan büroda çalışmış yegâne zabittir. Güzel LANA KL KRAL L mahsus üslübuile güzide e mii ve son adamlarını e Eserden bir kaç satır: “e Çöl ve çöl arabı, Osmanlı haznesinin altın ve gümüş külçesini bütün harp müddeti eritip dar- du. Büyük bozgundan sonra, Şam istasyonunda bı- raktığımız en son vagon bile mecidiye dölü idi.,, mm

Bu sayıdan diğer sayfalar: