30 Temmuz 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

30 Temmuz 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pp ewewa: Kli Birinci Sahifeden Geçen Yazılar DEE Ça A O GM OYA TARZ TK YE Tenis turnuvamız dün bitti Amerikan da “Dubbling,, usulü Sesli filmden yeni artist zümresi daha türedi Prenses artistlerinden Blanche Montel Bir zaman evvel Holiy- vood'dan en bir ha ber gekmişti. Mata - Hari fil- mini çeviren Greta Garbo fil. min bir sahnesinde bacaklarını göstereceği için kendisinin dub le edilmesini istemiş. Acaba İs veçli artist bacaklarınm o k. dar fotojenik olmadığı kanaa- tinde midir ki, filmin o yerinde kendi bacakları yerine, başkası nın bacaklarının gösterilmesini istemişti? Malâm değil! Fakat Gretanm yerine bulunan bir dansözfilmin o yerinde bacakla rını göstermiştir. Hattâ Gret, Garbo filmde bu kızım kendi: ni duble ettiğini listede ilân et mesine de razı olmuş. Amerikada Dubbling denilen bu usul filhakika epey zaman- dan beri tatbik edilmektedir. Bu usulün bir çok meraklı ve eğlenceli tarafları da oluyor. Bilhassa sesli sinemada bu usule pek ziyade ihtiyaç hâsıl oldu. Amerikada firmalar film lerini kendi mutat artistle- fine çevirtiyorlar. Sonra bu fil- mi italyanca, fransızca, alman- &â ve ispanyolca çevirmek üze- re bu artistleri duble ettirmek- te, yani o lisanları bilen başka artistlerden istifade etmektedir ler. Bu suretle sesli italyanca, almanca ve sair lisanlarda film ler vücude gelmektedir. Görülüyor ki, dublâj tekniği o kadar kolay bir iş değildir. Bu işle uğraşan mütehassıslar ilm çevrildikten sonra, bütün | mükâleme ve muhavereleri he- ce hece almakta, filmin resim- lerini numaralamakta ve sesi uzunluğu santimetreye göre öl çülmektedirler. Vakıa bu işte, yüni senkronizasyon denilen filmi — seslendirmek © işinde modern (makinelerden © çok istifade ediliyor. Bu se bepten (şarkı o söyleyen ve- ya konuşan artist,ancak sesinin tonlerile uğraşmaktan başka ya pücağı iş kalmıyor. Hattâ ken. *disi sesini idare ettiği artistin yüzünü bile görmüyor. Her şey mekanik. Sesin her hecesi filmde tam kendi yerini bul maktadır. Eğer bir g Tin kaydedildiği stüdyolardan bi göreceğiniz şeye duble sahnele- bir zamanda, € “girseniz, pek ziyade sinemasın- sonra bir nevi | hayret edersiniz. Bir köşede or kestra vardır. Ortada bir metre kutrundaki plâtoda beş altı ai | töst ayakta buruyorlar. Gözleri | İ metnin yazıldığı | helezoni bir | hattın çevridiği istikamete bak İ maktadır. Bunlar okuyorlar. Di ğer tarafta da gürültücüler mev ki almışlardır. Bunlar sırası ge lince icap eden gürültüleri çı- | karırlar, |. Telnik direktörü yerinde. İ Ses memuru ile sahne vazı da | kapalı bir yerde.. Elektrik sönü | İ yor. Her seste derin bir süküt! | Dul başladı İ — Şimdi dublaj yapan artist. İller de filmlerde isimlerinin zik | redilmesini istemeğe başlamış lardır. Bu suretle başlarken bir | İ alay isme tesadüf edilmektedir. Çünkü duble edenler kendileri- ni figüran gibi kullandırmak is temiyorlar. Artistin 24 saati Çok kimseler vardır ki bir | sinema yıldızının geceleri bar- | lardan çıkmadığını, sabahlara kadar şampanya . ve danstan baş kaldırmadığını zannederler | Halbuki sinema artistliği öyle | uzaktan göründüğü kadar ko- lay bir iş değildir. Elli kile sık- lesinde kadın bir artistin saba hm sekizinden akşamın yedi ne kadar bilâinkıta filim çevir- diğini tasavvur ediniz. Bu ka- İ dmın o yorgunlukla yemek yi- yecek bile mecali kalır mı? İ İşte bir artistin ajandasın. dan bir yaprak: Saat altı — Yataktan kalk; | tım. Yirmi dakika tramvay. O- radan stüdyoya gitmek üzere J otokar.. | İ “yedi buçuk — Siüdyoya gel | | düm, makyajımı yaptım, kos- tümlerimi giydim. Sekiz — Rejisör artistleri çağırıyor. Herkes vazife başı- | Da! İ o Sekizden onüçe kai Film çevirdik. İ On üçten on dörde kadar — | Soyunmadan, makyajı bozma dan stüdyo lokantasında öğle yemeği. | On dörtten on sekiz buçuğa | kadar — Film çevirdik On sekiz buçuktar, on s6- | İkizi kırk beşe kadar — Soyun- | | i Mahkemelerde yeni teşkilât nasıl olacak? (Başı 1 inci sehitede) kiye'yi idare edenlerin ehemmiyet le meşgul oldukları büyük lardan biri de mdli ıslahat tur Lavsanne'da adli o istiklâl elde edildikten sonra medeni | kanunun kabulü ile temeli kurulan © adalet cihazımız üzerinde gün geçmemiş tir ki faydalı bir hareket göze çarp asın, Adli kanunların büyük bir ekse- riyeti asrın ihtiyaçlarına göre ta. dil ve adaleti tevzi ile mükellef hâkimler tensik ve mektepli hâkim usulü tatbik edilmiştir. Yeknazarda basit gibi görünen bu ıslahatın bir kaç sene içinde vü- cude getirilmiş olmasını yarmın Besli hürmet ve takdirle yadedecek- € olmuş Cümhuriyet hükümeti yapı olanı muhafaza ile iktifa © etmi Geçen seneler tecrübeyi va ayni seneler yeni iht ruyor. İşte adliye vel zırladığı mahkemeler teşkilâtme da ir olan kanun lâyihas o böyle bir görüş mahsulüdür. Halk için çalış mayı şiar edinen Halk Fırkası kümeti yeni icra ve iflâş kanunun | dan sonra mahkemelerde de yeni teşkilât vücude getirmeği halk için faydalı ve elzem görmüştür. Memleketimizde halen mahkemeler teşkilâtı on bir ferrik ve mütenevvi kanuna istinat mevcut müte. İ etmektedir. Bu mütenevvi ve hüküm | da faydalı görülmüştür leri yek lar manzumesinden bugünkü teşkilâtı anlayabilmenin ne müşkül olduğunu takdir etmek zamdır. $ haziran 1295 tarihli kanunun mer'iyette kalan bir iki maddesi de bu meyandadır. Hükümet yeni bir teşkilât pro- jesi hazırlamakla adalet cihazı. nı daha metin, ve değişen ana ka- Bunların icaplarına göre toplu esaslara istinat ettirmek gayesi- ni istihdaf etmiştir. Proje şu bas- bea esasları ihtiva etmektedir: 1 — lik derece o mahkemeler için münferit hâkimlik © esasının umumi şekilde kabulü Belki iddia olunabilir ki mün- ferit hâkimlik usulü bizde nelerden beri ve geniş bir tarzda tatbik edile gelmektedir. Bu din hiç te yanlış değildir. Fakat itiraf etmek lâzımdır ki bu man- zara ve tatbikat kanuni vaziyete hiç te uymamaktadır. Zira elde bulunan on bir tane teşkilât k nunları manzumesi müçtemi hi kim esasını ve İstisnaen de mün- ferit hâkimliğin © mevcudiyetini kabul etmektedir. Fakat | buis- tisnalar zamanla © çoğalmış ve müçtemi hâkim ile kurulması lâ- zım gelen mahkemeler © yerine münferit hâkimlikler (tesis edi miştir. Şüphesiz bütçe ve kadro leri bu halin tahaddüsü- nün başlıca âmilleri olarak gör terilebil Mer'i kanunların ru buna uymayan bu tatbikat zaman la öyle umumi ve şamil bir ma- hiyet almıştır ki bugün ketimizde mevcut “Ağır ceza ha- riç,, 684 mahkemeden o ancak “23,, ü müçtemi hâkimlidir. Geri ye kalan büyük ekseriyet, yani “661,, i münferit hâkimliktir. İşte hazırlanmış olan — lâyiha kanuniyet kesbettikten sonra, va. tandaşlarım adalet müvacehesin- de muamele görmeleri prensibini V eden böyle bir fili vaziyete ayet vermiş olacaktır. 0 — İstinal o mahkemelerinin yeniden tesisi. Teşkilât lâyihasının bu ehem- miyetli faşhı hazırlanırken, mem- leketimizde © uzun bir tecrübe devresi geçirmiş (olan istinaf mahkemelerinin İâğvını icap etti- ren sebepler daima göz önünde tutulmuş ve teşkilâtım bu O mah- zurları tevlit etmimeri -— olmasına itina edilmiştir. İstinaf teşkilâtının o yeniden © tesisine âmil olan sebeplerden © başlıcası Temyiz o mahkemesini son sene- lerdeki gayri tabii vaziyetinden kurtarmak arzusu olmuştur. Fil hakiks istinaf mahkemelerinin duk, makyajları temizledik. On dokuz — Otokarla det On dokuz buçuktan, on do- kuz kırk beşe kadar — Bir ka- deh bira, bir iki sandviç.. On dokuz kırk beş, yirmi 'Tramvayla tiyatroya, Yirmiden yirmi ine mütedabil kanun adli buçuk Tekrar makyaj, tekrar kostüm. | Yirmi buçuktan yirmi üç kırk beşe kadar — Temsil. Yirmi üç kırk beşten gece ma kadar — Tekrar temizle- ya yunmak, makyajları mek. Yirmi dört yirmi — Taksi, Yirmi dört otuz — Ev.. Saat bir — Yatak. Ve bu rejim hemen hemen her gün böyledir. Yalnız pa- zar günleri film çevrilmez. Fa- | hat tiyatroda bem matine, hem suvare vardır. derece | eski bir | memle- | ilgası Temyizin işini tahmin fev- l kinde çoğaltmıştır. | Temyize bir sene zarfında | (80,000) iş gelmiştir. Bu yüzden son senele#de, Eskişehir gibi hi yalı nisbeten sakin ve basit olan bir şehirde Temyiz & hâkimleri tam bir insiva içinde | gecelerini | dahi evlerinde dosya tetkiki su- retile geçirmek fedakârlığına kat- lanmışlardır. Fakat kaydetmek lâzımdır ki işlerin bu derece ço- alması Temyiz gibi © yüksek bir vazifenin bihakkin ifasını çok güçleştirmiştir. melerinin sızlığa mahal vermemek için ba- 2: işlerin adeta istinafen rüyeti lüzumu hasıl olmuştur. Bu Oda İ muayyen - işlerin bir dereceden daha geçmesini ve bu nevi olan vatandaşların da ikinci derece terminatına mazhar olma- İ sm intaç eylemiştir. O suretle ki Temyiz mahkemesi bugünkü İ hali ile bazan istinaf, bazan Tem. İ yiz. vaziyetinde iş gören yüksek | bir mahkeme halini arzetmekte İstinaf kili Adliye Vekâletinin dairelerini hâlen işgal olan muamelelerin bir vareste bırakarak asıl iştizali la” İzm gelen feleri görebilme: | sine imkân vermesi noktasmdan | mahkemelerinin muhtelif etmekte ter IU — Kazai teftiş | Adliyemizde hâlen idari hiyette olan. teftiş usulü “yerine | kazri © teftiş ikame edilmiştir. Kurulan bu yeni sistem İspanya" İ da 1920 tarihli kanunla tesis edi- İ len teftiş usulüne © müşabihtir. Lâyihanın ihtiva ettiği hükümle re göre mahi elerin teftişi biz- zat mahkemeler (o tarafından ve | müfettiş hâkimler tarafından icra | edilecektir. İstinaf mahkemele- rinin birim inin yanında tef- iş ve tahkik işlerine yardım et mek ve icabında azalık vazifesini | görmek üzere lüzumu kadar mü- | fettiş hâkim bulunacaktır. | IV — Müddeismumilerin yeni | etleri. İfa eyledikleri vazife itibari- le müddeiumumileri hâkimlerden | ayrı bir teşekkül addetmek lüzum İ ku ve zaruri görülmüştür. Yalnız icrai kuvvetin mümessili | değil, ayni zamanda hakkım, adaletin, nizamı âmmenin de müdafi; olan | müddelumumiler hâkimlik semi fından ayrılmakla beraber İdare | memurları arasına da karıştırık | mamış ve onların mümtaz vazi- yetleri nazarı dikkate almarak | kendilerine lâzm gelen © imtiyaz ve istiklâl de verilmiştir. Lâyiha- da cümhuriyet müddelumum elerinin “Cümbhuriyeti m klarını korumakla | mükellef,, oldukları tebarüz etti- | V — İlk tahkikatı yapmakla | mükellef ayri bir makam ihda- Ceza muhakemeleri “usülü ka» | nunu takibat vazifesile tahkikatı yekdiğerinden ayırmış, birincisi- | ni müddeiumumiye (| İkincisini müstantike teydi . eylemiştir. İlk | tahkikatın yapılması zaruri olan işlerde sübut delillerinin gizli o- larak toplanması ve hakikatin meydana olduğu gibi çıkarılması icap etmektedir. Suçun bu delil | leri bazı müstesma haller hari, mutlak surette aleni olarak cere- yan «den muhakeme O sırasında toplanamaz. İşte hafi muhakeme | usulü tahkikatın İsmamiyet ve selâmeti için usul» kanımlarına bu maksatla konmuştur. Bu mü. lâhazalarla yeni teşkilâtta ilk tah kikatı yapmakla © mükellef ayrı bir makamen ihdi lüzum gö- rülmüştür. Müstantikin yeni na. | mi tahkikat Kâkimi olmuştur. VI — Mühim bir madde. Lâyihaya dokuzuncu madde olarak ilâve edilen bir ösasa gö- re biri diğerinin sebep voya ne- sep ciketile usül veya füruun- dan yahut ikinci ve üçüncü ve dör düncü derecede | akrabasmdan bulunan © hâkim ve muavinlerle namzetler bir mahkemenin ayni dairesinde | birleşemiyeceklerdir. Aralarında bu derecelerde kara- bet bulunan o müddelumumilerle muavinler ve bunlarla hâkimler İ hakkında dahi ayni hüküm cari İ olacaktır. Hüküm hükimlerile müddei- İ mum ve muavinleri sebep £ veya İ mesep cihetile | birinci ve ikinci | İ derecede bulunan akrabalarının surette avukatlık ve dava vekilliği ettikleri adli dairelerde dahi bulunamıyacaklardır . Vi — İtina edilen bir o nek. | ken bilhassa lâtının ihtiyaçlara uygun olarak tanzimi ve mahkeme merkezleri- nin ve adedinin bu ihtiyaçların İ icaplarına göre tesbiti hususuna İtina edilmiştir. Bunun her kaza merkezi keme bulunaca makla beraber, ilk mahkemele- rin kaza dairesinin idare taksi matı itibarile kaç kazayı muh | tevi olabileceği de kabul edil konul İ spor hayatmda (Başı 4 inci si rak mülemadiyen alkışlandılar, Neticede maçı Danial 6/1 62 kazandı . Danial'in bu payeye ei de ağabeysi Suadin çok bi dahli olmuştur. Danyale istikba- lin en iyi tenisçisi diyebiliriz. Bir kaç sene sonra bu genç ayyıldızlı formayı Avrupada ve bilhassa Banlkanlarda şerefle müdaf. debilecek bir kıymette ola. İkinci maç muhtelit maç idi. (Suat - Miss H. WHittali)) (Şi rin - Miss Balack) (ekipleri ara- sında oynanan bu müsabaka çok hararetli olmuştur. Yalnız Şirim- yan partenerden emin olmadığı için onun toplarına da çıkıyor, on ları da kurtarıyor. Ancak böyle çıkışlar yaptığı zaman kendi yeri boş kalıyor ve karşısında bulunan Wbittall de buraya sert plâsman- lar yapıyor, puvan alıyordu. Neti- cede oyun höylece cereyan ettiği için Şirinyan ve Parteneri hasimle rine 6-1, 6-3, 6-$ mağlüp oldular... Günün üçüncü maçı gene kü- ükler kategorisinin çift müsaba- kası idi. (Ibrahim Şamlı - Orhan Fikri) (Birge - Musos) arasında cereyan eden bu oyun gayet te- miz ve iyi cereyan etmiş ve İbra himi Şamlı ile Parteneri maçı 11-8, 2.6, 6-3 kazanmışlardır ifâde) Bundan sonra günün en mühim | ması olan Suat - Şirinyan maçı oy Herkes tarafından büyük bir alâka ile takip edilen bu maç bizi bir sürpriz karşısında bıraktı. Yap Uuğumız bütün tahminler hep Şi- rihyanın İehine idi. Fakat filiyat İ büsbütün başka oldu ve Suat Şi- rinyanı çok fena bir vaziyette mağlüp etti. Oyun başladığı zaman Suadın başka tabiye İle oynadığı göze çarpmağa başladı. Her zaman a- İıştığımız Suadın oyunu çabuk ve sert oyundur. Halbuki dün bu o- yuncumuz gayet yavaş ve yurmu- şak bir oyun oynuyordu. Şirinyan oyunu sür'atlendirmek ve sertleş tirmek istedikçe Suat büsbütün aksi hareket ediyor ve oyunu ya- vaşlatıyordu. Bu hal çok geçme- den Şirinin sinirlenmesini intaç et lw Vaziyet bir kere bu şekle girin ce Suat mütemadiyen bu oyunu oynamağa başladı. Zaten sabah- ki mağlâbiyetinden kuvveimane- viyesi biraz bozulmuş olan Şirin fena oynamağa başladı. Ve birin ci seti kaybetti. İkinci sette kendi ni biraz toplayan sabık şampiyo- numuz düzgün oynadı ve kazan- dı. Fakat bunu kı ndı amma tükendi. — Çünkü Su- ca koşturmuş” yorgunluk alâimi belirdi. Kâh cuma geçiyor, kâh ta müdafaa e- | diyordu. Ekseriya eşanj oyunu ih tiyar etmek zararetinde kalıyor- du. Bu minval üzerine üçüncü se- | & de kaybedince büsbütün asal leşti ve dördüncü seti bir geym lamadan kaybetti kibu Şirinin ilk defa temdüf edilen bir keyfiyettir. Bundan sonraki maç ta çok mü himdi. Tek kadınlar finalini oy- nayan Fahire Hanım, Türkiyede ilk defa olarak Bir tenis turnuva- sında finale kalmış olan Türk ka dınıdır. Dün bu hanımm oyunu nu seyredenler hakikaten iyi tenis oynadığını gördükleri gibi rakibi bulunan Mis WHitall'in ki sene- lerden beri tek kadın şampiyonlu miştir. Hakiki ihtiyaçları için mahkemelerin son üç zarfındaki faaliyetini | gösteren ihsai malümat toplanarak her mahkemeye © nazaran üç senelik iş adedinin vasatisi © alınmış ve bu işler nevi ve & mahiyetlerine göre ayrı tasniflere tâbi | tutul. muştur, İlk mahkeme merkez leri, iş adedile & mahkemelerin hâlen bulunduğu mahallin nüfu- sa, iktsadi ve içtimai şeraiti ve hususiyetleri ayrı ayrı tetkik ve mukayese edildikten sonra tayin olunmuştur. Bir hâkimin senede (900) as- Biye veya (1500 - 2000) sulh me- vaddını görebildiği tesbit olun- muş ve bu hesaba göre asliye ve sulh mevaddı karışık olarak bir hâkimin senede (1500) işi müş külüta uğramadan © görebileceği kanaatine - varılmış ve teşkilât cetvelleri bu esasa göre tanzim i ir. Diğer taraftan iş mi tarı nüfus ile | karşılaştırılı muhtelif mahallerde 6,9, 10, 15, 20,40 bir iş isabet ey- lediği görülmüştür. Senelik umu- mi iş miktarı nüfusa misbet edil las 13,462,70 z dikte, Tanelik iş S4 İş 521867 15 kişiye bir iş isabet eylediği görülmüştür. Bu nisbetlere o nazaran her 18,000 kişiye bir hâkim tahsisi zaruri bulunmuş, mahalli husu- siyetler de nazara (o—(o alındıktan sonra her 1500 iş ve her 2000 ki- şi için bir ilk mahkemenin mev- cudiyeti kabul edilmişti Mahkemeler teşki smın ihtiva eylediği diğer osas- lardan ve bu lâyiha ile alâkadar diğer bazı projelerin ihtiva el tiği esaslardan başka bir yazım» dn bahsedeceğim. Mecdi SADRETTİN tayin | ğunu mühafaza eden oyuncudur. İNe kadar zorlukla Fahire Hanı” mı mağlüp edebildiğini gördüler. Fahire Hanım forentleri İbekent leri ve bilhassa Drayvlan çok mun dur. Dün A be karşılamış oldu. Yalnız. şurasını da ilâve etmek lâzımdır ki geçen sene Fahire Hanım bizim turnuva mıza iştirak etmiş ve ayni oyuncu karşısında 6-1 6-1 mağlüp olmuş tur. Bu seferki mağlübiyeti 6-8 7-9 dur ki bu da bu genç ve muk- tedir sporcumuzun bir sene zar. fında ne kadar terakki ettiğini göstermesi itibarile de sayanı dik kattir. Bundan sonr (Lavroff - Tregu- boff) (Chaudair - Şirin) dabi e- kipleri karşılaştılar. Çok sert ve sör'atli bir oyun cereyan etmeğe başladı. Ancak havanın kararma sı dolayısile bu maç neticesiz ve yukarıda yazdığı günü öğleden sonraya kaldı. Ba- kalım onun neticesi ne olacak? Müsabakadan sonra gazetemiz namına Bürhaneddin Bey (Felek) galiplere kupalarını ayrı ayrı ver di ve tebrik etti. Bu suretle her se pe olduğu çibi bu sene de turnu- vamız muvaffakıyetle cereyan et- miş oldu. Haber aldığımıza göre ağuste un son haftasmda atletizm fede yonu Balkan atlerile tenisçile- rinden mürekkep bir kafile getire cek ve burada temaslar yapacak. tır. Whitall senelerden Gelecek olan milletler şunlar- dır: Romanya, Bulgaristan, Yuna nistan, bu milletlerin en İyi temis- gilerinden ikişer kişi gelecek ve tenisçilerimizle maçlar yapacak- lardır Ayrca da atletler © umumi bir bayram şeklinde müsabakalar ya pacaklardır. Atletizm Birincilikleri Dün Kadıköyünde Fenerbahçe stadında İstanbul atletizm birinci liklerine devam edildi. Müsabaka lar çok muntazam cereyan etti ve şu neticeler “Galatasaray” 55 1/8, Ikinci Ragıp “Beşiktaş” 41500 Bayrak koşusu! Birinci (Beşiktaş takımı) Remzi, Muhsin, Mehmet, Zeki; 1923 3/5. 1 kinci (Eyüp takımı). 200 metre: Birinci Semih *Gela- tasaray” 24. İldnej Fuat “Beşiktaş” 5000 metre: Birinci Mehmet “Be şiktaş” 1714 1/5, ikinci Remzi Girit atma: Birinci Sudi “Galatasa- ray” 45-72, ikinci Selim “Galutasa- vay” Sırıkla irtifa: Biri nizeilik mektebi Selim “Galatasaray” Tek adım: Bi Tevfik “Denir mektebi”, 6.67 “Türkiye o rekoru”, ikinci Haydar (G.S) Balkan bayrak yarışı: Birinci “Ga latasaray 3.40 8/10, ikinci Beşik taş. Kenan “De- 3 metre, ikinci Deniz yarışları Dün Büyükderedeki Lidoda İs tanbul mıntakası denizci beye- tinin yüzme müsabakaları yapıl. mıştır. Müsabakaları ihzari mahi yette olup denizcilik mevsiminin başlangıcını teşkil ettiği için neti- ehemmiyet (değildir. .nra denizcilik programı tatbi kedilmeğe başlanacaktır. Arnavutköyünde atletizm Dün Arnavutköy © sahasında gayri müttefik talebe kulüpler hususi imabiyette bir atletizm mü sabakası yapmışlardır. Şehrimizin Rum ve Ermeni atletlerinin işti- rak ettiği bu müsabakalar çok gü zel olmuş ve heyecanla takip edil miştir. emme Maarif Vekili (Buşr 1 inci sahifede) teftişleri hakkında şu beyanatta bulunmuştur: — İzmirde bulunduğum sırada Bergama ve Menemende teftişat ile meşgul oldum ve orada bulu- nan muallim arkadaşlarımla mes- leki ve terbiyeyi vazifeler hakkın ia görüştüm. Bergamada (yapıl makta olan asarı atika hafriyatı- nın neticelerini gördüm ve orada tesis edilmekte olan asarı atika müzesi nüvesinin tanzim ve tevsi hakkında tetkikatta bulundum. ayni zamanda İzmir ve Aydın san'at mektepleri müdürlerile ba- 21 tedris ve leri üzerin. de müdavelei efkârda bulundum. İstanbulda bir kaç gün kala. rak bazı müsssesatı, bu meyanda Kandilli rasathanesini de görece #im. Rasathanede bam tamirat yapılmaktadır. Buraya © yeniden konulmuş olan rasat dürbününün mevkiini görecek ve şimdiye ka» dar biç ziyaret etmemiş olduğum. rasathaneyi bu vesile ile görerek tazam ve isabetli olan bir oyuncu | karşılaşmadığı bir oyuncu ile | JİZAR Denizde |, * Dâhize gicen bazı kadı” İlar, seyyahları gezdiren tercüs manlara benzerler. Çünkü bef şeyi gösterirler. * Kadınların banyo kostü” mü bilmecenin. âksidir. Het İ şeyi ifşa eder. Fakat hakikati öğrenmek mümkün olamaz. Şaşılacak şey Küçük Adil babasına sof du: — Baba, sen nerede doğ dun? — İstanbulda yavrum. — Annem? — İzmirde, Ben — Ankarada. Büyük kardeşim? Aydındi — Hemşire: — Nazillide. — Allah allah, öyle ise be pimiz böyle nasıl buluştuk? Tecrübe Bütün aile plâja gitti. Se | miha daha on dokuz bahar gör müş genç bir kız.. Hemen ipek çoraplarını çıkardı.. Saçının on | denlâsyonlarını düzeltti. “Cid mayosunu giydi ve kumların Üstünde koşmağa başladı. An- nesi dedi ki — Aman Semiha, böyle yal mx uzaklara gitme, korkuyo- rum, Semiha cevap verdi :; Korkma anne, neredeyse yalnız kak biri peyda olur, marn, Çam agacı Karı koca Kadın dedi ki: — Hikmet, hani yirmi sene evvel Dişanlanmağa söz ver diğimiz çam ağacını hatırlıyor musun? Geçen gün o ağaca yıl dırım düşmü; Kocası cevap verdi: konuşuyorlar. — Allah cezasını vermiş de sen 6. Hayat sigortası — Hayat sigortası nedir? — Vallahi benim bildiğim, ha- yatta fakirleşip, zengin ölmek i- çin icat edilmiş bir şey. . RADYO Bugünkü program ISTANBUL (1200 m.) — 18 gra mofon, 195 birinci | kısım alaturka 2,5 gramofon 21 ikinci kı nn alaturka konser, 22 orkestra. BÜKREŞ (394 m.) — 20 Halk şarkıları, Trio, 2030 şen musild, 20,45 Rumen musikisi BELGRAT (429 m.) — 20,20 ga zete haberleri ROMA (441 m.) — Telsiz telg raf dersleri, 2145 bir perdelik bir operet PRAĞ (488 m.) — 20 Şen musk ki, 21 konser, 21,30 şen gece, VİYANA (517 m.) — 21 Kabare gecesi, 23,35 dans havaları, PEŞTE (550 m.) — 20,30 Çimhe lum konseri, 21 operet havaları, VARŞOVA (1411 m.) — 20,48 Memleket bahisleri, 21 hafif musiki 23,05 Şopenden parçalar. BERLİN (1635 m.) — Tiflanot isminde musikili bir dram, 22/40 mu sahabe, sonra Çigan orkestrası ———— —— müdürü Fatin Beyle görüşeceğim. Burada görmek istediğim şey: lerden biri de Ayasofya mozayık- larıdır. Bu mevsimde mektepler kapalı olduğundan, mektepleri ziyaret etmek kabil değilse de bu- rada kaldığım müddetçe vekâlet müfettişi umumileri ve ilk tedri. sat müfettişlerile görüşeceğim. — Bu sene mekteplerde yapı lacak yeni tadilât ve teşki madır? — Bu sene mekteplerde idare noltai nazarmdan yeni bazı ted- birler tatbik edilecektir. Bu me- yanda kanun mucibince leyli mek teplerin leyli kımmları pansiyon haline kalbedilecektir. Talebeden alman ücretler müvazenei umumi. yeye varidat kaydedilmiyerek © maneten hazinede ( hıfzedilecek ve bu para yine mekteplerin ihti- yacma sarfedilecektir. Bu sene leyli mekteplere alı cak meccani talebe müsabaka tefrik edilecektir. Avrupaya ve kâlet namma tahsilde buluan t lebeden avdet edecekler kadar y niden talebe göndereceğiz Tedrisat noktai nazarında bu meyanda ders kitaplarına ait bazı hazırlıklarımız da vardır. Bunları da tahsil müddeti zarfın- da intaç edeceğiz. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: