29 Eylül 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

29 Eylül 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EMBE 7 EYLOL Birinci Sahifeden Geçen Yazılar Mac Arthur Parise gitti (Başi 1 inci sahilede) miştir. Abideye çelenk Ceneral saat 12.45 te Taksi © meydanına giderek Cumhuri- ” yet abidesine muazzam bir çe- İenk koymuştur. Bu sırada Mü nir İbrahim. Miralay Sadık, Or- han Tahsim, Polis müdürü Fehmi, Beyoğlu (o kaymakamı | Sedat B. ler de Taksim'de bu- İunuyorlardı. Ceneral çelengi kendi dile abideye bırakarak selâmladıktan sonra avdet et- miştir, . 5 Çelengin üzerinde inğilizçe © şu cümleler yazılıdır: | “ Gazi Mustafa Kemale ve Türk Ordusuna, Amerikan ordu- sunun büyük takdirlerinin ve hay © ranlığinin nişanesi.” Tokatlıyandaki ziyafet Dün Amerika ataşe militeri İ| binbaşı Krane tarafından cene- İp ral şerefine Tokatliyan otelin- , İ ! la iç öde bir öğle yemeği verilmiştir. Yemekte Şükrü Naili Pş. fırka , kumandanı Rüştü Pş. sefaret “ataşe militerleri hazır o bulun- « muştur. N afetten sonra ceneral Pe rapalas oteline dönerek bir i © saat istirahat ettikten ( sonra * Şükrü Naili Pş. tarafından harp * akademisinde verilen ziyafette bulunmak üzere Yıldız sarayı- na gitmiştir. Ziyafet pek samimi bir süret- te geçmiştir. Dün akşam Perapalas otelin- “de protokol umum müdür mua- Ş vini Münir İbrahim B. hükü- "Smet namına hususi bir ziyafet © vermiştir. . Ziyafetten sonra 4 Muhterem misafirimiz. Sirkeci < İstasyonuna giderek, osaat2l < de hareket eden ekspresle P: 4 ris'e müteveccihen (o şehrimizi ” terketmiştir. Ceneral istasyon - İda Vali Muhittin. Kolordu ku- “ mandanı Şükrü Naili Pş. Mü- | “Bir İbrahim. Miralay Sadık, Or © ban Tahsin Beyler, Amerika © © maslâhatgüzarı M. Shaw, ata- | ge militer binbaşı Kane taraf ve an (geçirilmiştir. Cene- (7 sal teşyie gelenlerin. ayr ayr Kurultayın dünkü toplantısında çok şayanı (Başi 1 inci sahifede) ya dağıtılacaktır. Hüseyin Siyret B. ne diyor? Hüseyin Siret Bey, bunun üzerine *öz alarak dedi ki — Bu tezler, evvelden tevzi edil miş olsaydı, serbestçe münakaşa im- kânı temin edilirdi. Böyle ilmi şeyle ri üç günde okuyup cevabını yazmak kabil olur mu? Bundan sonra kurultaya iki imza ile verilen bir takrir okundu. Takrir de, uzun tezlerin kurultayda okun- masından vazgeçilmesi, ilmi bir he- yet seçilerek tezlerin bunlar tarafın dan tetkiki teklif ediliyordu. Reis Paşa bu teklifin, kurultay dan beklenen maksatla telifi kabil ol madığını esasen buna tez sahipleri- nin de muvafakat etmeyeceklerini söyledi ve teklif reddedildi. Samih Rifat Bey, Hüseyin Siret Beye cevap verdi: — Kurultay azası tarafından sö lenen nutukların ayni günde hazır- Tanmasını istediler. Bu hergün 50 - 60 forma tutar. Böyle bir kitabın 2-3 günde bile tab'ı imkânsızdır. Siret B tezlerde bir hafta düşünerek cev veremeyiz dediler. Bu tezler ise, de- #il bir haftada, bir yılda, battâ beş yılda, on yılda da değil, 20 yılda ha- zorlanmış şeylerdir! 'Takrir sahibi Necip Bey — Zama nın İiymeti olduğunu ileri sürerek beş dakikada söylenecek mevzuların bazan uzan bahisleri ihtiva ettiğin- den şikâyet etti Raçen Eşref Bey kürsüye gelerek dedi — Kurultaydaki meseleleri, müte şebbis heyet, tesbit etmişti. Muhte- rem aza, mevzuları biliyorlardı. U- xun senelerden beri hazırlanmış tez lerdi. Bu maddeler, sadat harici de sadedir hi-inci maddesi ni teşkil eder ve di alikası olan şeylerdir. İlmi esaslara dır. Mevzudan hariç değiliz. Mer | un içindeyiz.” Saffet Beyin konferansı Bundan sonra, söz alan Mehmet ü zel ve canlı br mukaddeme ile söze haşlayarak Gazinin ve en böyük İn: giliz lisancılarının Altay dilleri ve bu dillerin Hint - Avrupai dillerle mü- Basebatı hakkındaki yazılarından se- du, Saffet Bey hülüsaten dedi ki: tarihimizde istiklâl müca- delesi denilen muazzam menkıbenin başlangıcından bugüne kadar geçen ve her biri başlı başma bir devir ya- hazırlık olan bu tezlerin ufak müna- | çip türkçeye çevirdiği parçaları oku mai mefküremize hizmetten başka bir şey olmadığı anlaşılmış değil mi dir. İ Saffet Bey, türkçemizle Ari diller srasında ve bilhassa Eti ve Akatçe a rasında müşubehet ve ayniyet göste ren bir çok kelimeleri mükayese et miş, Misir ve Finike İlah isimlerinin Altayik menşeden olduğunu ve Hint Mezopotamya, metolojileri ki şayanı hayret müşabeheti Altayik menşe vahdetile kabil olduğunu söylemiştir. A. Cebeli B. in konferansı Bundan sonra, Artin Cebeli Bey, ürsü: Eee) edildi. Artin Cebeli B, “tarihi bir gön yaşıyoruz” sözile hi- tabesine başlayarak, kurultayın gaye lerini izah etti ve sözü Hint dillerine getirerek bundan sonra Hint - Örepen yerine Türk - Öropen denileceğini söyk e alkışlandı. Artin Cebeli Bey, Milâttan 5000 sene evvel başlayan Migrasyon'dan bahsederek amayurttan uzaklaşan Türkün Avrnupa dillerine malzeme veren bir dil olduğunu Hakhı Nezihi Bey kayese yaparak eski Türk medeniyet ışığının nerelere kadar gittiğini anla birken şiddetle alkışlandı. Artım Cebeli Bey: Bunu © isbat © edecek ve sikalarım var. o Dedikten O son- ra, hintçeden, çinceden, bazı misal. » dedi İ © Gayet hey bir konuşma tarzı olan Cebeli Bey, hemen her cümlesinde al kışlanıyordu. Bilka, - medeniyetinden yüksektir! dediği nz man, alkışlar, dakikalarca devam et- © Cebeli Bey bu alkışlara karşı, kür söyledi ve | Summer - Türk dilleri arasında mü- | dikkat tezler müdafaa edildi.. Kurultay Özdilimizle ilk ölçülü yazı Ulaların ulusu, bize var etti yoğu, Başbuğun üstün oldu bu işte) de buyruğu, Öz dile götürecek bizi ünlü kurultay. Atılan ok; bulacak yerini, gerildi yay. Orta Asyadan çıkan köklü budun alt olmaz, İ e | raşmaktan yorulmaz! İİ Arabın bağışladık “Kaale”| Ni sini kendine, 'l Düşmemeğe and içtik Acem lerin fendine! İİİ Yazı dilimde tek söz iste mem yabancıdan, Bayküi dil Koriişani öğermenei yalancıdan.. Kafanızın içinde İ yer verin kurultaya, Odur sargı saracak, bu onul- Gazi'dir, unutmayın savaşçı mız en önde Ne işler yaptı düşün, birazi ardına dön de, Düşmanın yulaşu, Eylâl 26 sı, öz dilin kurtu-j başın. İğ kaddin 26 ağustos: j m İz j imümalerile ket'i ve sabir ölen işa behetlerini bir çok misallerle izah et Bi. İlk neticeyi teşkil eden ilk hece ler arasmdaki beraberlik bu iki san arasındaki biri seren bir nokta olduğunu söyledi. Sonra türk- Şe hece ve kelime teşekküllerine geç ti. Türkçede mânalı ilk hecelerin mutlaka ve'f ile nihayetlendiğini ve taklidi âhenkle alınan kelimelerde bu hususla bütün Jisanların müşterek ol duğunu R ve L m evvelce saitlerle samitler ârâsğa hariz farkların tees | ımanlarda sait vazife | söyledi, lisanlarm tabii eyi tibarile en eski türkçe olduğunu, ve Türk dilinin ilk insanların müşterek — dili olduğunu | söyledi. Hakkı Nezihi Beyden sonra söz alan müderris Yusuf Ziya Bey, tezi ni izah etti. Yusuf Ziya Beyin Hariciye Ve. (Başi 1 inci sahifede) teslihat ve daha © tali derecede Çin, Japon ihtilâfı teşkil ediyor. Dünya buhranının azami haddi De varmış olduğunu herkes kabul etmekle beraber diliyor, Hitam bulmuş olan St sa konferansı netayicinden bü, nikbinlikle bahsedenler görülmi- yor, Hariciye vekilimiz assambleye iştirak etmiş ve 3 gündenberi baş mülâkatlarda bulunmuştur. Assamble koridorla da tabii olarak © temas ettiği, muhtelif devletler ha Nuri Paşa, Alman hariciye nazırı von Neurath, Fransiz başmurah- hası M. Boncour, Amerka sefiri, M. Vilsan ile uzun mülâkatlarda bundan başka ları birakma konferansı reisi M. Henderson i- le silâkları bırakma meselesi et- rafında müdavelei efkârda bulun muştur. Vekil bey, İtalya murab- hası. M, Aloisi. ile de konferans ve assamble salonlarında sık, sık mü de Suriye komiseri M. Ponset'yu kabul etmiştir. Cemiyet assamble- si yeni teşkil ettiği hususi o bir | komisyona Tevfik Rüştü Beyi reis intihap ederek kendisinin riyaset divanına iştirakini temine etmiş” tir. M. Politis'in assamble riyaseti- ne intihabından heyetimiz fovka lâde memnuniyet izhar etmekte- dir. Dün buraya gelen Iran hariciye nazırı, is nda Türk heyeti'na mana "itki emiş. Heye mizle, ayni otelde ikamet (eden Bulgar heyeti arasında sıkı temas lar olmaktadır. Önümüzdek hafta çinde vuku- bulacak cemiyet konseyi aza in— tihapları hakkında (o (Journal de Geneve) şu haberi neşrediyor: Bazı gazeteler, Türkiyenin Po lonyadan inhilâl edecek olan könsey azalığına namzetliğini va zettiği hakkında baz: şayialar meş retmektedir. Bu haber, tamamen asılsızdır, Türk heyeti mehafilin- den temin ediliyor ki cemiyete da hil olan Türkiye konsey için nam zetliğini vazetmemiştir. Muhtemel dir ki bazı devletler Polonyanm yeniden intihabı lâzım gelen İ ekseryeti temin edemediği takdir | sürmeyi düşünmüş olabilirler. Fa kat Türk heyeti tarafından böyle | yeti karşısında müstakbel beynel- | milel iktisat konferansı ikinci de- bulunmuştur. Tevfik Rüştü Bey, | lâkat etmiştir. Vekil Bey, bugün | de Türkiyenin mamzetliğini ileri | IZMIR, 28 A.A. — Menem tarlada sapan bir taşa takılarak e evveline ait ve İzmir si olan Temnos şehri ha: etmiştir. Eskişehirde turing kulüp ESKİŞEHİR 28 (A.A.) — Bu. gün vali, belediye ve temyiz mu- hakemesi ticaret reisleriyle o em- lâk bankası azasmdan Raufi Avu kat İsmail Hakkı, Sakarya gaze- tesi sahibi, maarif, evkaf polis ve demiryolları müdürleri vesair bel de eşrafınm iştirakiyle Eskişehir mıntakası Turing ve otomobil ku lüp teşkilâtı tespit ve resmen tes- içtimamı Koc yasetinde akteylemi Chaco ihtilâfı SANTİAGO DE CHİLİ, 28. — İ La Pazdan baber verildiğine göre ye Maş BAE > Öne co ibtilâfının halli için bakem u- sulüne kayitsiz ve şartsız müra- caata razi olamıyacağım teyit | etmiştir. Antafazastada sükün tamamile | iade edilmi; ir. Gandhi iyileşiyor POONA, 28. A. A. — Gandhi” İ nin sihhi vaziyeti salâh bulmak» | tadır. Mümaileyh, Mandoline ben İ ziyen Sittar ismindeki bir çalfıya refakat eden Hint'li bir mu: natin melodilerini dinlemek sureti le doğumunun yıl dönümünü te- “it etmiştir, Mahatma, kongrenin hükümet le ve Yuvarlak masa konferansı ile teşriki mesaide © bulunmasını müteakip her türlü ciddi teklifle ri memnuniyetle kabul ve tasvip edeceğini söylemiştir. Gandhi, mü sait bir zamanda bu harekete mü zaheret için muhali mümkün kıl- İ mi ğacağım ilân etmiştir. mmm Tatarbul üçüncü ğundan: Mahcuz olup (satılmasına karar verilen birl Karemela şekeri diğeri meyveli şeker imaline mahsus icra memurla. Menemende: bü meb'usu Reşit Saffet Beyin ri- iki adet makine 3 Teşrin Sani 932 | tarihine müsadif pazartesi günü saat | r öâhit bulundı enin Görece köyünde sürülen kırılmış ve sapanı kıracak kat büyük olan taş tarlayı sürenlerde bir merak uyandırmıştır. Ka kaymakamının muvacehesinde yapılan hafriyat neticesinde | lâht zuhur etmiştir. Lâhtn içinde dokuz parça mahkük tuğla üç parça meskük para çıkmıştır. Larise harabelerinde hai ile meşgul olan Alman profesörü Yohland bunların kili Cenevrede milâtt civarında tesis olunan 12 şehi rabelerine ait tuğlalardan saçlı Yılan şeklinde iki tanesinin de korku allahına ait olduğunu ifa Hamidiye Izmir limanında.. İZMİR, 28 (Milliyet) — Bir müddetten beri Akdenizde k lunon Hamidiye gemimiz bugün limanımıza gelmiştir. Hami recede bir ehemmiyetle telâkki e- | y- yarın İstanbula hareket edecektir. dö iğne Uzunca bir makara, mantar; uzun bir triko ve bir de tel alırsınız. Şimdi mantarlarla dört ş yade neferi yapmak lâzı kınız. nasıl? Bu mantarlar | her biri bir neferin gövdesi o caktır. Keskin bir çakı ile muz yerlerini. belini oyar, & a uydurursunuz. askerlerin elleri » ayakları mukavvadandır ve k rer toplu iğne ile mantarla raptedilmiştir. Yalnız ayak! rm kolayca oynaması lâzım, Sonra bu dört askeri gövc lerinden, yani mantarlardan se dizer gibi, triko iğnesine g çiriniz. Bu da bittikten sonra bir t alır ve şekilde gördüğünüz 2 bi bu teli kıvırırsınız. Önde sonra makarayi tak, iğnesinin uçlarmı da, telin İl ucundaki deliklere sokarsını Askerlerin ayakları hafifçe » karaya temas etmelidir. Bu oyuncağı yapmak için killere dikkatle bakmak kâ idir. Ondan sonra teli sapmd İ tutup makarayı ileri geri hai ket ettirdiğiniz zaman, asker rin muntazam hatvelerle yüri ellerini sıkarak kendilerine te- | Tatmağa kâfi gelen inklâplarmızın | güden on birde Eminönünde Köprü meyda | düklerini göreceksiniz. şekkür etmiş ve memleketimiz geçirdiği günlerin hatirasını utmıyacağımı söylemiştir. ii Başvekilin - Seyahati (Başi 1 inci sahifede) ıs Hazretlerine mebuslarımız t Beyler refakat et- ANTEP, 28 A.A. — Başvekil Paşa Hazretleri, bugün saat 15 e kadar kaçakçılık işlerile meşgul | olmuş ve bundan sonra Antep mü | 'dafaasına ait harp meydanını gez İ ömiştir. Mebusumuz Şahin Paşa Hazretlerine © Ante, “yanlı müdafaası safahatına yi “zahat vermiştir. Troçki'yi k Davet mi? <P m ver- “mek üzre Danimar- kaya çağırmışlar Kopenhakta çıkan bir gazete erdiği habere gö raki vermek üzere Basir - ka'ya davet edilmiştir. o Ayni gazeteye göre Almanya'nın M. Troçki'nin Alman toprağından özeçmesine müsaade etmiyeceği çdahmin edilmektedir. © Bu haber üzerine dün Dani- vet bundan haberdar olmadığı — o gibi M. Troçkiye Danimarka'- © za gitmek üzere vize vermek i- “in de emir almış değildir. - M. Churchil hasta LONDRA, 28. A. A. — Düçar > olduğu tifo hastalığı nüksetmiş o- ln | şanlı ve parlak çehre, mede niyetçi Türk ırkmm azamet ve kud retini kâinata bir kere daha isbat et- #miştir, İrlermezım yaratıcı dehası 0- lan Büyük Gazi, bu kudretin şanlı bir timsalidir. Müliyetçilik, muasırlaşma ve te- ceddüt hareketinin en büyük bir mi yarıdır. Bunun 4 esasi unsuru olan milli tarih, milli dil, faaliyet sahala- rımızı tesbit eden düsturlardır. yak İ de öğrendik. Böyle bir irkm ayni de- İ recede yüksek ve alemşümul hakimi yeti haiz bir dili olacağı şüphesizdir. | | İşte Avrupa âlimleri rasında da bu hakikati görenler bulunuyor ve ilmi şecaatle ilân ediyorlar “Bütün Ari dillerin anası Türkçe Eti, Suner - Akad, Medya, int, Yunan ve hattâ Mısır dilleri Aİ | taik Orta Asya dilinden tedricen ay- | rilp inkişaf etmişlerdir. Sayce, Tay- lor, Conder gibi âlimler filolojik tet kiklerle bu meticelere vâsıl oldukları mı söyleyorlar. Milâttan binlerce sene evvel dün yanım bötün mödesiyet havzalarmda Türk dili hâkim dil olarak yaşayor- du, Dil ile Kasalar bütün yazı sistem Kıbrıs yazı sistemleri ve nihayet mu asır Avrupa yazı sisteminin esası 0- lan Finike alfabesi Alatayik bir men seden çıkmıştır. Bu neticeye Avrupa âlimleri ilmi tetkiklerile vâsıl olrmış- lardır. İşte bugünkü Türk milleti, Türk münevverleri için böyle sistemler kurmağa mülıtaç değildir. Onun faikiyeti ilmi esaslar üzerinde meydana çıkan bir hakikat tir, Bütün milletlerin üstündeki benli ğimiz ve şuuru muasır medeni yetin en ileri safındaki yerimize en son sür'atle vâsıl olacağız » Irki kabiliyetlerimiz bunu tekef. föl eder ve emreder. — Beni alkışlamıyorsunuz... Be nim yazılarmdan © parçalar aldığım Fransız muharirini alklayorsunuz. Bunu söyleyen ben değilim odur. ye haykırdı ve tekrar alkışlandı. Bundan sonra Ârtin Cebeli Bey, muhtelif milletlerin yazı yazış tarz- İ larını anlattı ve sözünü gene eski Su mer Türklerine getirerek: — Türk, Bosmadan Peline kadar kendini yabancı hissetmez! dedi. ve hemen ilâve etti: — Bu cümleyi Reşit Galip Bey- den aldım... Benim değildir. Madem- ki burada herkes surs'larını gösteri. yor. Ben de söylemeğe rum. Cebeli Bey hazırladığı Türk Vokabü arredeceğini söyleyerek, bir Türk di Ni ansiklopedisinin yazılmasını ve bu | ansiklopediyi “Gazi M. Kemal” an- siklopedisi adı verilmesini teklif e- dince, salonu dolduran binlerce elin kopardığı alkış tufanı ile sözü kesil- di ve bu alkış. dakikalarca devnm et & Cebeli Bey diyordu ki: — Bü ansiklopedi Türk kültürü- nün en böyük âbidesi olacaktır. âbideye Türkün en büyük adamının ismi yaraşır. Artin Cebeli Bey, eski Arap harf- lerinden de bahsetti ve: — Maazallah, neydi o Tıbbı Adi raporları... dedikten sonra Fen, gü- zel san'atlar, coğrafya ve diğer ilim ıstılahlarınını yazılış tarzlarının tes. bit edilmesi arzusunu izhar etti. Ar- ön Cebeli Bey, sözünü bitirirken tek rar alkışlandı. Hakhı Nezihi B. dedi ki.. Artin Cebeli Beyden sonra söz Hakkı Nezihi Beye verildi ve Hakkı Nezihi Bey, kürsüye gelerek tezini teşrih etti. Hakkı Nezihi Bey, evve- len Türk dillerile Hint Öropeen li- sanlar arasındaki münasebetler ve ra bıtalardan bahsederek Hint - Avru- pai dil ailesinin nelerden ibaret ve tahavvüllerini tetkik etti. Hint Av- ir san ailesinin iki mânada tarif min mânası klâsik, ikin- Gini Skin ai am bn sokan geniş mina olduğunu söyledi, Ve kendisinin klâsik mânayı nazarı itibara alarak Hint - Avrupa | sanını ana menşeini araşterdı. Bu wwretle, tezinin umumi anahatlarını htan sonra bu lisan ailesinin Türk lisanlarile münasebetine geçti. Hint Avrupai lisan ailesinin müş terek cezirlerile Türk Tisanmda mev lerini, kurultayın yüksek huzuruna | Bu | ve konferansı Yusuf Ziya Bey kelimelerin bi lisandan diğer lisana nasıl geçti ğini ve geçerken asıl tahavvülle re uğradığını anlattıktan © sonra Hint-Avrupa dillerini Türkçeden ayıran hassalar ve vasıflar üzerin de izahat verdi. Bu vasıflardan birisi: Türkçede harfı tarifin bu- | İunmamasıdır. Yusuf Ziya Bey türkçedeki “e, ol, şol” gibi işaret zamirlerini hatırlatarak bir kis mırın Hint - Avrupa lisanlarında harfı tarif yerine geçmiş olduğu- nu ve Hazer Türklerinin tevratı lisanlarına terceme ederken (ol) ınmış oldukları söyledi. İkinci fark: muzaf ve muzafü- İnileyh yerlerinin türkçede ve ari İ dillerde başka başka (olmasıdır. Halbuki, Hint-Avrupa dillerinin kadim olanlarında muzaf Ove muzafünileyhin yerleri değişebil- diği gibi kadim türkçede de yer- lerinin değiştiği vakidir. Yusuf Ziya Bey bu hususta bir takan misaller verdi. Üçüncü fark: Türkçede & tenis olmamasıdır. Konferans- çı esasen bu tezkir ve tenisin fi olarak kelimelere takılmış oldu Zunu, maamafih klâsik devirler. de eski türk lehcelerinde (3) ile nihayetlenen kelimelerin müzek. ker, (e ve a) ile biten kı imelerin müennes, (m veya m) ile nihayet. lenen kelimalerin notr zannedildi ğini ve e Yunan ve La tin a da > Farzedil miş olduğumu söyledi Dördüncü ve Deşiosi farklar; Sıfat ve mevşuflar arasmda müta bakat meselesiyle türkçenin ilti- haki, diğerlerinin tasrifi olması. dır. Yusuf Ziya Bey bu hususiyetin de mebadide Hint-Avrupa — larında ve 5 vie aynı şekilde ken zamanla türkçede başka, di. ğer dillerde başka sekillerde te- karrür ettiği türkçe ile akraba dillerde meselâ Fincede mutaba» ka tesaslarının halâ mevcut oldu- ğunu ve ari dillere buradan geç- | tiğini söyliyerek alkışlandı. Yusuf Ziya Beyi mütsakıp azadan bir zat söz aldı ve eski Türk dillerin den bazı kelime misalleri getirdi. Sa | at altı buçuğa yaklaşmıştı, Reis Kâ- zum Paşa, teşkilât ve takrirler encü- menince intihap edilen reis ve kâtip lerin isimlerini kurultaya arzetti. Teşkilât encümeni reisliğine Ru- t kelimesini harfı tarif yerine kul. | kir | mi, kâtipliğe Nusret Kemal Beylerin intihap edildikleri anlaşıldı.. Reis Paşa, yarm O (bugün) saat ©n dörtte toplanılmak üzere kurulta İ yın dünkü celsesine nibayet verdi. İ Gazi Hazretleri, dünkü kurultay müzakeratmı da bastan sonuna ka- dar salonun nihayetinde kendilerine tahsis edilen mevkiden takip buyur- muşlardır. IKurultayda konuşu- lacak başlıca mevzular Kurultayda bahsi geçecek tetkik mevzularmı ve tertip stralarmı bil dirmek üzere önce neşir ve ilân edi len programın muhterem kurultay & dinleyiciler tarafından bilinme n Türk Dili | Tetkik Cemiyeti | Umumü kâtipliğinden aldığımız bir İ suretini tekrar meşrediyoruz. A — Dilin menşeleri İ 1 Türke dilinin eskiliğğine ver a) İndo-Europsen dillerle b) Bütün beyaz ırklar dillerile €) Asya ve Avrupanın başka dil- lerile üzerine tetki 2 — Türk dilinin doğrudan doğ- ruya kendi muhit şartları içinde inkei safları: n) — Leheeleri b) Tarihi grnmerleri (fonetik, şek Biyat, morfoloji, sentaks.) B — Türk dilinin » basünkü hali, asri ve medeni ihtiyaçları, 4 — Tanzimattan o bugüne kadar | Türk dil ve gösterdiği değişiklikler: 8) Şekliyat (morfoloji) b) Sentaks e) Kelimeler (vocabulnire) 4) İstılahlar 5 — Türk dilinin asri ve medeni ibtiyaçları melerdir? C — Türk dilinin müstakbel inki safları 6 — Gaye Türk dilinin bugünkü ve yarınki medeniyeti kennli ile ku İ İ bir tesebbüz yapılmamıştır. | —————————— e unda Kalleşzade Hacı Hüseyin ve mahdumları şirketinin şekerci dük- kânında açık arttırma ile satılacak” tır. Taliplerin yevmi ve vakti mez- kürda mahallinde hazır bulunacak memurine müracaatları ilân olunur. DR Beyoğlu Tapu £ başmemurluğun- | dan: Ali bey kariyesi dahilinde olan İ tarlalardan Şehriye 75 akçe icnreli tarlanın mısıf hissesi Ali bin İsmai- Nin 123-1270 tarihle uhtesinde mu kayyet olup mıktarı muharrer olma- dığı cihetle tasarruflarının tevsik ve maballen hududu tayin ve tesbit 0- hanmak üzere mahalline tapu ve fen memuru İzam kılmacağından mez. kür tarla hakkında iddeayi tasarruf edenler mevcut olduğu takdirde ta- rihi ilândan tapu müdür başmemuriyetine 932-1116 No, sile müracaatları ilân olunur . GR İ PANAYIR e İ münden itibaren 5 Teşrinicvvel 932: tarihine kadar beş gün müddetle de- vam edecektir. Panayırda her nevi eşya ve hayvanat alış verişleri ya- pılacaktır. Beşinci gün at koşuları ve güreş müsabakaları yapılacaktır. AT KOŞULARI 1 — Yüz lira ; 2 — Yirmi hira, TAY KOŞUSU 1 — Elli hira ; 2 Yirmi lira. Pihliven Güreşi Başa — Elli, Büyük ortaya — Yir- İ mibeş, Küçük ortaya — on beş — i Desteye — On hira verilecektir. mmm m mam mek olduğuna göret a) — Şekliyat d) İstlah vaz'ı Sahalarında dilin bütün ibtiyaçla- vans, gi düşünüş tarzını asri. Hünerli Mey | Kalınca bir mukavvanın rine resimde gördüğünüz killerde iki maymun çiziniz bir makasla kesiniz. Her ma Mufun boyu nihayet on. beş santimetre olsur. Bunda sora tahtadan bir b fiks payarsınız. İ için de yine resimde gördü; ilâve ediniz. Yahut ayaklarımı bahçede gömseniz de olur. Maksat b fiksin ayakta durmasıdır. mu kuyruğundan aşağıya doi ru bırakırsanız. ha; nın envaı marifetler yaptı: göreceksiniz. Satılık kayı Ayazmada yangm yerinde bul makta olan bir çektirme kayığı | hıletr, İsteyenlerin ayni yerde sat İsmail Efendiye müracaatları İstanbul yedinci icra mecnun

Bu sayıdan diğer sayfalar: