17 Ekim 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

17 Ekim 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i Milliyet Asrın umdesi «MİLLİYET» tr 17 T.EVVEL1932 | İdarehane: Ankara caddesi, | 100 Ne. Telgraf adresi: İst. Milliyet Telefon Numaralar Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 dara ve Matbam 24310 iye İlim eder İABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için LK 3 aylığı 4— 6 740 ız Gelen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- raştur, Gazete ve matbaaya işler için müdiriyete mürneaat edilir, Gazetemiz ilânların me #'ulüyetini kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA hava ax bulutlu, rüzgâr mütehav. İvil olacaktır. 16/10/9332 tarihinde tazyik 760) milimetre hararet azami 28. asga- iri 13 santişrat idi. ! zakerelerinin il de Was MİLLİYET “PAZARTESİ: 17 Umumi harpten evvel ve sonra bahri teslihat Cemiyeti akvamın himayesi al tında başlayan terki teslihat ma, askeri sa) hada babri teslihatn artması ka- dar aşikâr bir delil bulunamaz. Harpten evvelki bahri teslihat ile | sonraki mukayese edilir ise pek | garip neticelere varılır. 1930— nin yüzde 47 sini, Müttehit Ame- rika hükümetlerinde 43 ünü, Ja- | ponyada 55 ini, Fransada 34 ü- nü, İtalyada 35 ini beleylemekte. dir. Bu rakamlar emperyalist hü- kümetlerin deniz tesliha tırmakta olduklarına şahidi dir. Büyük harpten evvel 1914 | senesinde beş devletin harp do-| nanmaları zirdeki veçhile idi: Memleket Gemi adedi Toni 5 | İngiltere Ameril Japonya Fransa İ Halya Yekün 1.453 Bu azim deniz kuvvetleri 1921 ington bahri terki tesli- Fasulye piyazı... zatın lokmalarma hasretle bakı yoruz.. Piyaz bayağı şey am. ma, iştiha veren bir şey... Ben İ utancımdan yutkunamıyorum. Ağzım, karşısında limon yala- İnan zurnacmın ağzma döndü. Çorap Zannederim. yün fabrikaları | nn gayretile bütün dünyada | dişi yün takımları moda oldu.. Şimdi ev yok ki: Orada ya bir yere,ya bir süveterveya bir spo” #anilâsı & Vakıa, bu moda yün satıcılarına kâr yolu oluyor amma, kadınlara da sü- künet vesilesi oluyor. Çeneleri oynayacak yerde elleri işliyor... Ve ortaya bahalı da olsa giye- cek bir şey çıkıyor... © Yün fiyatlarının bahalılığın- dan şikâyet eden erkekler o yün lerin ettiği hizmeti düşünse- ler ona verdikleri paraya acr- mak hatırlarma gelmez. Çünkü wcak bu elislerileğir ki; ka.en ların yaradılışlarında mevcut çekiştirme huyları örtülü kalı- yor... Bu elişlerinin bir iyiliği de herkesin ararsa ve se yi örüp giyme: » Geçen: de bir hanımla itler ve bu- rada yazdığım şeylerden ona da bahsettim, Dedim ki: — Şu başmızdaki bere, boy- nunuzdaki eşarp ne güzel! Doğrusu iftihar ediyorum. Ha- fi nrmlarımızın böyle kendi giye- 'ceklerini kendilerinin yapmala rına... Acaba erkekler i için bir Artık.. ayaklarına mı, başları na mi orasını sormadım. Çü kü bu. şahsa göre değişebilir... Toprağı bol olsun! İ Neza keten, muaşeret adabından fa- Bir yerde oturuyoru: lan bahsediliyor... İçimizdeki- “Milliyet, in edebi romanı; ————— — RO | kaç kurban verilebilir. Talihimize ışeriz amma, milli menfaat pren- | siplerinin bizim yüzümüzden kötü- lenmesini istemeyiz. Milli sanayie mizden geldiği kadar hizmet ettik, Kader kısmet ia imiş, sıçradım entrika var. iç içe Bu sefer vzu, ., Aşk var, | yangın var, jandarma var, türlü plân! Fakat el dokunduramam. İki | işçi titiz olmamalıdır: Romancı we dabak! İyi bir romancı ve da- bağın, burun ve damağı olmamalı “dır. Pis deri oğmasını, elini kursa ğa sokmasını bilmelidir. sa. Bu da bir hoca Muallim” ve muharrir Saroç : mevzu bulmadım değil, bul- İLİN km bendimi hela. | muşuzdur. Hani. bir fıkra vardır. İl | arkadaş sandalda geziyorlaı ış... Birisi kürekte, mende... Dümendeki portakal | armut mu, şeftali mi elhasıl su- lu ve ağzm suyunu akıtacak bir yemiş soyuyor ve evvelâ kürekteki arkadaşma vermeye hazırlanıyormuş.. İçimizde «- dam soyan var mı yok mu bil- mem amma hepimiz yemiş soy İnsan adam soyar. ken sovan soyar gibi gözü su- lanır.. Yemiş soyarken de ağzı sulanır... Sandalda yemiş soyan adamın da ağzı sulanmış. Bu adam, elinde soyulmuş yemişi arkadaşma vermeye ve denize tükürerek ağzını boşaltmaya ka | Tar vermiş, fakat yanlışlıkla bu iki işin yerlerini şaşırmış, elin- deki yemişi denize atmış ve ar- kadaşının suratına tükürmü Yemişi ona verip denize tüküre cek yerde... Ben de piyaz yiyen arkadaşın önünde hemen hemen böyle | oldum... Beriki hiç aldırmıyor ! ve iri iri atıştırıyordu. Dayana madım. — Yahu! dedim... Lokma | ları ne iri yutuyorsun! Hiç te Daha lâkırdımı bitirme- — Senin haberin yok gali. bal.. Aristokrasi öldü Arkadaşlardan birisi içini çe | kerek: — Vah vah.. Toprağı olsun ... dedi, Sordum: — Kimin... — Bahçekapısındaki Rum ec | zacıdan bahsetmiyor musunuz? FELEK bol | e MAN | kil eden gemiler göst | Memleket Gemi adedi I İ temevvücat hat konferansında yarıya indiril. O vakitten beri yeniden inşaat ilâve edildiğinden harp donanma ları 1932 kânunusanisinde aşağı" daki gibi oldu: Memleket: Gemi adedi İngiltere 317 Tonilâto 1.213.024 1.120.823 781.662 642.732 379.889 Yekün 1.393 4.138.130 Bu iki cetvelin muayenesi de niz kuvvetlerinin bu sene harpten evvelki dereceyo geldiğini göster mektedir. Bundan başka yukardaki cet- | velde yalnız zırhlılar, tayyare ge mileri, kruvazörler, © muhrip ve denizaltı gemileri gibi devletler arasında müzakereye mevzu teş- ilmiştir. Bunlar haricinde kalan bütün ge- mileri nazarı itibara alırsak 1932 için şu cetvel çıkar: Tonilâto 2.017.640 2.106.133 1.187.230 897.184 526.436 596 663 323 447 397 Yekün 2.426 Yardımcı kruva- zörler Yağla tesbin o- lunan vapurlar 120 İngiltere Amerika Japonya Fransa İtalya 6.770.593 82 1.151.887 Yekün 2.628 10.732.006 Bu cetvelden emperyalist hü-| | | 2.809.526 | DEP hakiki deniz kuvvet | ir ve Alman hüküme- iyatından alımdı- ğından doğruluğuna şüphe yok- tur. Bu devletler arasında tesli- dır. Ve bu derece silâhlanmanın tarihte emsali yoktur. Beş deniz devletinin harpten evvel ve sonraki deniz bütçeleri meseleyi daha tavzih eder. ten 1914 e kadar on senede fettikleri para: Memleket İngiltere Amerika Japonya Fransa İtalya sar. Altın mark 7.991.910.000 5.308.946.000 1.589.731.000 1.747,032.000 | | 1905 | 3.191.350.000 | Yekün 19.828.969.000 | Washington konferansma ka- dar bu bütçeler yükselmiş, sonra da bir müddet için tenakuıs edip, tekrar yükselmiş ve on senedir a bütçeleri hiç göstermemiş hemen öabit kaldıkları halde Fransa ile Japonyannki yükselmiştir. Hal- İ buki İtalyanmki 1922 senesi büt- gesine nazaran 1932 de iki misli artmıştır. 1922-1923 ten 1932-1933 e ka- dar ayni memleketlerin deniz tes- lihatına sarfettikleri meblâğ Memleket Altın mark İngiltere 11.440.486.000 Amerika 14.621.541.000 Japonya 5.305.743.000 97.041.000 i 157.026.000 Yekün 1922-1932 36.921.837.000 di beş emperyalist büyük deniz devletlerinin o masrafları harpten evvel 10 sene için 19 ve küsür milyar alim mark iken, harpten sonra 17 milyar yani 4 75 artmıştır. Buna 1924 ten be Sokak politikacısı. nun âdeta midesinden - çıkarılmış kara unun tüccarlığı ile milyoner- | ! | Sabah erken kalkarız. Şirkete ye | rin saksrda kö SEŞKİNİE YY ARZ RİNİEVVEL. Hikâye Su ve ördek Onlar npartımanm üst katında | bir de alt ruz. Onların da LE de Ari pağimilermizsik alt alta oldukları söylemeğe rl zum yok. Üs kat balkondan alt kat balkona, alt kat balkondan | üst kat balkona yalnız o ruhlar arasında imüstamcl bir telsiz tel- graf mühaberemiz de var. Mek- | rımız 9 kadar muta- ez. Zira onun kocası, | a müste- | nit aşk evrakımdan her halde hoş lanacak ta değiller ya. Ara sıra bükülmüş bir kâğıdın okumakta olduğum gazetenin üstüne pat! diye düştüğü de nadir değildir a- ma ben onlara mufassal mektup- | lar diyemem. Bizim göz muhabe | releri daha tafsilâtlı ve mükem- meldir. İ Sevmek ayıp ve günah değil, Fakat başkasının karısını başka- sının kocası vaziyetinde olan bi böyle gizli ve lâübali muaşaka muhaberelerile rahatsız | etmek ne kamuna, ne vicdana #- der. Ama diyeceksiniz ki: “Bu-| ors da niçin böyle ve | tahlıklarla alüdesin?., Siz de bilirsiniz ya çok kere in hareket et bir onu görseniz yemin ederim ki bütün evli erkek leri baştan çıkarabilir. O balkona, ben de balkona. bilmem için ancak sabahları yarım sex* kadar bir vaktim var- dır. Kocası da dostum. Ve ayni şirkette — çalışıyoruz. Birlikte er- kenden irlerimize gideriz. Ben balkonda * her sabah çi geklerimi sularım. O balkondaki ördeklere yem verir. Yarabbi bu çiçek (sulama ve yem verma. Dünyada bu iki meş gale kadar ruha yakın bir iş he- nüz tanımadım. Diyeceksiniz ki “Ne tuhaf sey?. Aşkım su ve yem ile, ördek ve çiçekle alâkası ne?,, Gayet basit!.. O balkona ör- deklerine yemvermek bahanesile çıkar. Bea de çiçeklerimi sula- mak için o çıkamm. Balkondan) balkon bu göz ve kalp muhabe- releri böylece defâm edip gitmek tedir. Sababın en erken başlayan bu tatlı meşgale, öğle- yin yemek zamanında, akşam iş- ten gelince ve hattâ geceyarısı bi le tekerrür eder durur, Ördekle- | ve yem ve çiçeklere gu. Günlerce | devam eden bu karşılıklı gayret. Hiç bıkmadan, usanmadan, saatinden | meden devam eden bu gayret. E | larak masrafı şirketlerden alma-| min olun ki bir elektrik düğmesi. | ne basılmıs gbi hareket eden iki — Bizim çiçekler saya doymu | yorlar. O alay eder: — Bunlar galiba Kerbelâ çi- gekleri Evet bu çiçekler hakikaten bir | belâ ama. Bana değil ona. Elimdo-su testisi hem çiçekleri suluyorum, Hem ona bakıyorum. Ö ördeklerine yem vermekle meşgul, İ Artık üç günden beri çiçekle. leri göründü. Sak sının içinde bir damla toprak kal madı. Onun ördeklerine gelince, o o- bur ördekler öyle beslenmişler ki artık yürüyemiyorlar. Nerede işe ie ya muavenete salih vapurlara ver mekte oldukları külli mebeliğ ve yeniden ihdas olunan müstemleke ve yardım donanmaları masarifi zammolundukta 40 milyar altın mark'a baliğ olur. İşte tenkis nağ melerine mugayir olarak devletle rin denize döktükleri para. Hikmet SILAHOR Aanadolu- manğa. gibi di terbiye katında ira | balkonu bulabilsek... Bu şehrin sokak hava sından onları koparıp alabi Ordu gibi di. emim! 932 Belediyede | Elektrik Fiatları Tarife Yaa tetkik edilecektir Elektrik tarifesi tetkik edilerek yeniden tesbit edilecekti hu susta Şirketler mümessilleri Na- fia Vekâleti © murahhaslarından mürekkep komisyona — Belediye de bir aza göndermiştir. yon tetkikata başlamıştır. Komis- Yeni tarifeler yakında tesbit edilecek- | tir. Belediye lokantası Belediya memurlar tiçin açı cak lokantanın yeri bir türlü ta- yin edilememektedir. Düyunu w- | mumiyenin alt katı belediyeye w- | zak olduğundan burası muvafık görülmüyor. Belediyenin yanın- da bir bina bulunmuşsa da sahip- İ leri fazla paj tediklerinden u- yuşulamamaktadır. Lokanta için lâzimgelen alât ve malzeme ih- zar edilmiştir. Bina meselesi hal- ledilince lokanta derhal faaliye- te geçecektir. Zeynep Kâmil hastanesi tanesinde yapılan tami lüt çe bütçeye konan tr. Tamirata yeniden başlanmış | tır. Önümüzdeki ay ortalarında hastanenin açılacağı ümit (o edil. mektedir. Ya yaptıracaklar ya yapılacak Bi iye kanunu mucibince bazı büyük şirket ve müessetele- rin önl deki kaldırımları yap tırmaları icap etmektedir. Peledi | ye bu kabil şirketlere bir çok de- falar ihbarat yapmışsa da alâka- dar olmamışlardır. Belediye son olarak yaptığı bir iş'arda yapma ları icap eden kaldırımları bir an evvel tamir etmeleri, aksi takdir- de buralarm belediyece yapt cağını bildirmiştir. Balat atelyesi Belediyenin Balat atelyesi ye- niden lab olunmuş lediye dairelerine ait bütün ah- noksanları ikmal edilmiştir. Be- şap vessit ve levazım badema Ba lat atelyesinde yaptırılacak baş- ka müesseselere para verilmiye- - cektir. Atelyede demir levazım yapan küçtk bir kısım da tesis e dilmişti | ve İşçi | Milliyet bu sütunda iş ve iş istiyenlere tavassat ediyor. İş ve işçi istiyenler bir mektup- iromuza müracaat et- melidirler. İş arayanlar 523 — Bir müessesenin muhasebe sini başlı başına altı sene idame ct- tüin. Mükemmel fransızca ve daktilo bilir bir genç kızım. 40 lira aylıkla çalışırım. İst, P, K. 46 V.B. cüme pr: ek... iplin. bölük gibi, siplin: İşte benim | camlık. ve bir çok | rangasımın Avrupalılığı, bu yapma hava. uydurma hava, İçinde Fransız Afrikasının yı Pek ya e büyük bir MILLİ Büyük filmler GİZLİ Matineler DAVASI Cinayet mahkeme cheysiç imi hajatın bilâ perva ifşi edilmesidir. İ Belki de l bi talik edilmiş | nunun k İ herdir Hüyette Duflos Charles Boyer sili olan ve hususi masum şın üstüne | Sine- | nn te masında) Mero - Mayer'im Fransız ir süper toleduryn ca sözlü filmidir. İ Türk yerine | ecnebi mi Karilerimizden bir kaçının imzasi- İ le aldığımız bir o mektupta Balatta mevcut bir tütün deposunda İ Türk amelenin ekserisine yol verildi İ &i bildirilmektedir. Mektupta bu de- poda iş bitmediği ve çıkarılan Türk amelenin yerine ecnebi tebaasından bazı kimselerin alınarak çalıştırılma- #n başlanıldığı ilâve edilerek ait o- lan makamın nazarı dikkati celbedil- vektedir. Kadınlar birliğinde kurs Kadınlar birliği yeni lisan kurs ları açmıştır. Bu kurslarda türk- çe, almanca, fransızca öğretilmek tedir. Ayrex bir de türkçe okuma yazma kursu açılmıştır ki burada hiç bilmiyenlere oku yazma ğretilecektir. Sahte paralar Ticaret odasına gelen malümata nazaran Yugoslavyada — bir şebeke 1000 Dinarlık evrakı saktiyeyi tak- dn çıkarmıştır. Bu m piya. samıza da geldiği zannolunmakim dır. Oda alâkadarlara va: rek teyakkuza davet etmiştir. oğramlar, Beyoğlu alaf- kapalı bir limonluk havası. AI ZN YALA ME TR 17 MARY DUGAN atılımı JOHANN STRAUSS Mary Glory ve Fiorelle MÖSYÖOÖ,MADA M ve BIBİ Filminde Sizi iki saat, zarafet, hakiki bir yaşatacaklardır. zevk ve neşe havası e AŞKI MAJİK Sinemasında Viyana Öperasından Michael PARRY tarafından Bugünden itibaren SİNEMADA serisinden iki MONTE KARLO BOMBALAR ALTINDA KATE de NAGY ve JEAN MURAT tarafndan temsil edilen tekmili Fransızca sözlü ve şarkılı büyük operet, MAHKEME ve LEWİS STONE tarafın sözlü film' birden tekmili sözlü. heyecar «92 İstanbul Belediyesi Sehir Tiyatrosu Darülbedayi Temsilleri Yarınki Sah İl günü aksami b Tl rinci defa: Mu dize Tercüme eden; Y Galip Bey. MUALLIM ve TALEBE GECESİ 3 perde 2 talebe komedi. Darülbedayi den: Balet dersleri için talebe ka- R. de F. Yazan; Flers Croisset müdiriyetin- | bulü yakında kapanacaktır vür lit ederek piyasaya külliyetli miktar- | li bildire- | ediyorum? Muallim Saroç, “Talim ve terbiye” muasından ısmarlananı makalesini neden bana yollamış? | cutları dansa müstait genç ha- nımların şimdiden her gün da- | rülbedayide rejisöre müracaat ları lâzımdır. Askeri tebigat | 1.F. As, D. Ra inden: 1 — 316 : 324 (dahil) doğum lular ve bunlari olanlar 1, 2. Tet 932 de İhtiyat Zabit Mp. inde bür Hunmak üzre sevkedilecek'erdir. 2 — 325 D. Tu ve bunlarla mu- ameleye tabi 316: 324 D. luların bakayası; Kısa hizmetli ve ehli yetnamesizler 1. 2. Teş. 932 de, 933 te, Tam ehliyetnameliler | Mart. 933 te hazırlık ketal, bulunacak veçhile ve Yüksek eh» ilerle D. fıkrasına tabi da 1. Mayıs 933 ts İh. Z- Mp. inde bulunacak veçhile sev- kedileceklerinden © 325 d adahil olduğu halde bilümun kısa hizmete tabi E£. lerin As. $: lerine müracaatları ilân olunur. ML Martayan Ef. Lisan mütehaasısı — Martayan Efendi, dün Vali Muhiddin ve mu avini Ali Rıza Beyleri ziyaret et miştir, Haber aldığımıza göre Marla yan Efen e dili Cemiyetinde çalışmak Bulgarisiana dönmiyecektir. Fakat bu mektuba reden devam ve muharrir mec Yazan: Falih Rıfkı rinde hocalık ettim. Bir seneden beri İstanbuldayım, Bir iki mek- tep, bir kaç muhit değiştirdim. “İyi bir edebiyatçı iseniz, roma nınız için Türkiyede bulabileceği- niz en iyi tez, hava'dır. Kafalara ne sokarsanız sokunuz. bu hava ci- ğere dokunduğu zaman herşey de- gişiyor.İradeler, hastalanmış diş si niri gibi, ilk zamanları acıyor; son ra uyuşup alışıyor; çürüyüp düşü- yor, “Siz bugün genç dediğiniz nes- lin iki büyük yalnızlık fa, düşünüyorsunuz? Biri harp. Öteki inkıraz.. Harpte bütün ahlâk kıymetleri, ideal kıymetleri © cephegerisinin kaskatı, dimdik madde ve kazanç duvarına çarpa çarpa yıprandı. Bir cemiyet mamussuzluğu bile kıy- metlendirirse, ahlâk odur. Harpte cephegerisi kaygısız, tasasız gün manfaatini müdafaa et- leşen türedi çatanasına binmiş. ra- kı ve üzüm tepsisinin karşisıma ku rulmuş, Çanakkaleye giden ahşap “| geminin bordralarından taşan genç lere bakıyor, sanki göbeğinden ge len sesle: — Haydi evlâtlar!: di- yor. Arkalarına bir de yanındaki orospuların ağzından şarki takı- cephegerisi liği ortada kal- di. Yıpranmış. yorulmuş, usanmış cephe. semiz ve kaba gerdanlı cephegerisine avuç açtı. bu çarpışmada şuuraltının ta köklerinden sarılmıştır. İşte he- z içine karıştığı havayı bir tür- ü bırakıp gitmeyen, hava ile. tenef füsle birlikte alınan, zehir. Amos. fer zehiri. “Kemalizmin gençleri. bizler, senelerdir eski kıymetleri, eski ah lâk kıymetlerini diriltmeğe çalışıyo ruz. Eğer birde. gaz maskesi Ya şimdiki sistem? Geçenlerde bir talebem: — Muallim bey, kıravatınızın rengi gömleğinize uymamış, dedi, suratıma güldü. Roman, hikâye, şiir. bütün san” at, harbin cephegerisi, ve inkırazın İstanbul havasına silâhlarımızın hepsi ile hücum edeceğiz. Bir aileyi almız; bu havalar içinde ciğerlerini çürüttükten son- ra, çocuğun ciğerini kurtarınız. Kışlamsı mektepler. karargâ- hımsı serbest hayat, işte sanator- yomlarımız! — Bir dha gelirsem * kendimi nasıl satacağımı bilirim, Diyen ların analı — Bir daha eski işimi bulur sam.namusun ne olduğunu anlatı- rım, Diyen erkeklerin babalığı, Ve “Bir daha...” yı hep bunun için arayan insanların kucağı, bize nasıl bir 8 yaş gönderiyor. bilir misiniz? Birinci hava bu, ya ikinci hava, Hmonluk havası? rakları, Japon çiçekleri bile yetişi- yor. Fakat bu yaprak ve çiçekler den her hangi onluktan çı karılıp. Türk havasına dokundu mu, yanıyor, kavruluyor, dökülü- yor, Ben en sarp Anadolu dağların- da bile tutunabilen yerli yaprak isti yorum. Dağlarımıza kuru otlar, sarı dikenler kalıyor. Limonluk çocuğu, vatan diye Türkiyeden ötesini, millet diye ini, ahlâk diye hevesini, şeh seviy Mektep çocuğunu Anadolu hava sı bir sam gibi itiyor; harp ve inkı raz havası, hotbinliğin, gün. saat ve dakika menfaatinin kızğın ihti- “rası içinde çalkanıyor. İdealist olduğum için gülünç üm. Anadolucu olduğum için gü- lünç'üm. Yersinii fedakârlık gibi kelime leri ağzıma aldığım için gülünç'üm. İşte iki havanın ve onların yap, tığı edebiyatın, san'atın kuvveti! Kemalizm san'atırın o vazifesi Gardenbar'ın üs! locasında — Ahmet Bey yavrum, sağı” mızdakinin ismi nedir? — Mari Luiz. — Ne cinsten?. — Fransız, p — Sor bakayım. fransızca seni seviyorum. ne demekmiş?. vous aime. . Rakı kokusu karışık » ha, nasıldı? — zem... — zem, — Hab... hah.. Mais, öcouteğ moi... — Ne diyor? — Demin beş lira istemişti ya” — Dörtte, dersin, saat dörtte Kız somurtur. — Ahmet Bey. yavzum, şu 80” lumuzdakinin ismi nedir? — Lülya..

Bu sayıdan diğer sayfalar: