17 Ekim 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

Sinema yıldızı olmak göründüğü gıbı kolay şey değil Filmciliğin en mühim bir tarafı da stüdyonun içinde çalışmak. Hele yıldız olmak: — Marlöne Dietrich — Greta Garbo — Lilian Harvey — Kathe Von Nagy Gibi artistlere benzemek hevesi- ne düşenler için çok ibretamiz. Bu çeşit hevesliler bu meraka düşme- den evvel bir film sahnesinin çekili- şinde yarım saat bulunsalar — neye heves ettiklerini pek güzel anlarlar. Geçen günkü yazımın sonu ola- rak ben anlatayım: Knnm benı aldatırsa” — filminin S jında tezgâh önünde bir fragman: kııım. Bu kısım çevrilme- den evvel stüdyonun içinde bir te- lâştır gidiyor. Herkes — kendi işile me!gul Dekorcular dekorlıırııı ta- taraflarını*h lar.. Elektrikçiler İâmbaların i: ıyı iş- leyip işlemediğine bakıyorlar, çalgı- cılar, çalacakları parçaların tecrübe- lerini yapıyorlar... Müziği idare e- decek olan Mesut Cemil B. — elinde bagetile onları idare ediyor — batalı buld yerleri işaret ediyor ve tek İdırıyor. Ben stüdyonun — bir Öşesine çekilmiş bütün bu hareket leri seyrediyorum. İşte köşede reji- ööemaktanka öell 5 g' zünü vizöre uydurmuş — makinenin görebileceği yerleri tayin etmek üz- re. Bu, işin artık başlamak üzre ol- duğunu haber veren ilk işaretir.Bir aralık Kemal Necati Bey rejisörün yanına yaklaştı: — Her şey hazır efendim. — Peki öyleyse başlayalım. Hay di kızlar yerinize.. Hâzım sen ner- de duracaksın?. — Burada! Kolumu da böyle da- yayacağım. — İyi.. Biraz daha sağa dön.. Ha çok güzel. Galip sen de Hâzımın | yanmda duracaksın, İyi odu. Lâm- . baları yakın, . — Çat, çat, çat, çat, çat.. Lâmbalarin hepsi yan:lı ve bir anda stüdyo apaydınlık oldu. — Cezmi 214 numaralt lâmba | yı biraz daha sola — çevir.. Sen | de Remzi şu Hikmetin sandılye-' sini geri çek. — Haydi başlıyoruz. Vazife lerinizi bir daha tekrarlıyorum. | | Dikkat ediniz. Şimdi Hâzım büfcı nin önünde dururken siz de onun | lı hiç meşgul olmuyormuş — gibi | ve sigara ksini anladınız mı? — Dikkat, çeviriyorum. Birden koca stüdyo sustu.Her şeye yalnız rejisörün sesi hâkim. — Haydi Cezmi.. Makine işlemeğe başladı.Her- kes vazifesini yapıyor, kızlar si- garalarını sanki film değil de hu | susi bir mecliste oturuyorlarmış | ibi içiyorlar. Hariçten — hir göz | u parçanın tam bir surette mu- vaffak olduğunu zanneder. Hal-, buki öyle değil. . | Makine durdu. Rejisörü mem- | zımdır. | terir. belli olur? Hiyleli sütleri anlamak için evvela neler bılmek lazım? Saatfte 6000 litre südü temizleyen enstallasyor Evvelâ sütün evsafını bilmek lâzım, rengini kokusunu, asidite- sini, ve tadını, izah edeyim: Görünüş: Süt beyazdır, hafif- çe sarı renge kaçar, kreması alın mış süt şeffaf ve mavimtıraktır. Sütün üzerinde koyu renkte sarı lekeler görünürse yeni doğurmuş hayvanın sütüdür, Eğer kırmızım tırak ve sarı olursa hasta süttür. Kokusu: Pis veya asitlenmiş sütün kokusu çok fena bir koku- dur. Tadı: Bunu anlamak için bir kaç zaman iyi süt tatarak tecrübe etmek lâzım. Diğer karışık maddelerin keş- fi için sütün kesafetini bilmek lâ- Bunun için “Themolactodeu- | simötre” süt derecesine ihtiyaç vardır. (Fiatı 150 kuruştur). Cam dan küçük bir alettir, iki kısma ayrılır; üst kısmı derecei harare için de ayriyeten sütün yağ kısmı nı gösteren muayeneye baş vur- mak lâzımdır. Avrupada bütün bu muayene- ler, sırf süt için yapılmış daireler de yapılır. Ve ayriyeten bir he- yet her hafta bütün ineklerin süt ti; alt kısmı sütün kesafetini gös- . Se Tabi süt 15 derece harareti 1030, veya 1033 tür. Sütü iyice | karıştırdıktan sonra dar bir kabın içerisine koymalı ve dereceyi ya- vaşça sütün içerisine bırakmalı- dır. Derece 15 gösterir, ve aşağı kısım 30 veya 33 gösterirse iyi- dir. Kesafet derecei hararete göre değişir. 15 dereceden aşağı veya yukarı olan hararete tabii süt kesafetini cem veya tarhetmeli- dir . Yalnız kreması alınmış sütün kesafeti fazladır. Bunun için hile kârlar, kremasını aldıktan sonra içerisine su ilâve ederler ve tabii süt derecesine çıkartırlar. Bunun Saatte 100 güğüm südü sterlize eden alet lerinden birer nümune alıp numa ra koyarlar. Muayenede hangi ineğin sütü fena ise derhal haber verilir, bil- hassa süt için kanun gayet sarih- tir. Hileye tevessül edenin vay haline! Esasen süt ile büyük ens- titüler meşgul olduğu için çok mikdardaki sütün muhafaza ve isterlizesi fennin en ileri usulleri- le, yapılmaktadır. FERHAN nun etmek te ne zor şeymiş?!Bu sefer de memnun değil.. Gene bağırıyor. — .Siz neden makineye baktı- nız?. Efendim burada — makine yok. Hiç bu tarafla meşgul olma- acaksınız. Sen kızım, iskemleni :lrıı daha geriye çek, ve kolla- rımla masaya yaslan,. Haydi çe- viriyorum. . — Dikkat. .. — Haydi çevir. Gene makine işlemeğe başla- dı. Ve bu tekrar başlayış, — belki 7-8 defa yapıldı. Nihayet rejisö- rü memnun edebilmek l oldu ve bu sahne de filme geçti. Geçen sefer de söylediğim bi sinema artistliğinin kolay bi şey olduğ kat'iyen yiniz. O belki bütün meslekler. den daha zor ve yorucudur. Re- jisör hiç bir şeyden memnun ol- maz, her ;eyi kabahatli — bulur. Onun gözü başka görür. Bütün bunlardan dolıyıdır ki Avrupa- da milyonlarca sinema artisti v figüranı vardır. — Ancak bunlar. dan 30-40 tanesi yıldız olabilmiş- | lerdir. Hem de nasıl?. Ne kadar |.Zıfranboludı 69 ncu alay fut- üzülerek, ne kadar gözyaşı döke- [ rek. .. | DonOnichotte Filme alınıyor. Don Çuichotte romanını aşağı yukarı herkes okumuştur. Okuma yanlar da az çok fikir sahibidir- ler. Meşhur Atlantide romanının Zafrnaboluda bir maç Bundan birkaç gün evvel bol takımile — Zafranbolu spor yurdu arasında bir futbol maçı yapılmış, — neticede berabere kalınmıştır, Fakat 69 uncu alay takımı çok guıel oynımış ve çok alk Tal | mülâzim Şevket, Nmmettm. Cemal, Nazmi Beyler çok mu- vaffak olmuşlardır. 69 uncu a- lay takımı yakmda diğer vilâ. yet ve kazalara müteaddit maç lar yapmak için gidecektir. A- lay kumandanı Miralay Nuri Beyefendi, Binbaşı Mustafa, Hasan İhsan Beyler bilhassa futbol ve diğer spor işl >rile ya- kından meşr ! olmaktadırlar. Alayın koşu sahas» Volleybol ve Tenis takımları da vardır. Bilhassa yapılan koşu müsaba- kalarında * alay büyük muvaf- fakıyetler ihraz etmiştir sesli olarak filme alan Alman re- jisörü Pabst bu defa da Cervan- tes'in bu meşhur romanını filme almaktadır. — DonÇuichotte rolü maruf tenör Chaliapine'e — veril- miştir. Sandro Pamser rolü icin de frransızca derııyonundı Der- şişman bir adamdır. Binaenaleyh onun rolünü alanlar da şişmandır lar. Fakat Nisteki eşekler zayıf nahif şeylermiş. Bunlardan han- gisi eseğe binse çökertiyorlarmış.. Onun i ıçm uzak yerlerden — daha ville, İngilizce versiy Ro- bey intihap edilmiştir. Film şimdi Nis civarında çevriliyor. kler getirtmek mec- buriyeti hasıl olmuş. Yalnı: hu ıııu’ Mılııııı, Dıın rüzünü Niste bulamamışlar. Mar- silyadan beş yüz kadar koyun ge tirıınişler.. Fılııı bu koyunları Fılm çevrilmeğe bı;lınmış. Don Çuichotte elinde kargısı ile sürüye hücum edecek.. Hiç kö- | peklı—r hücum ettirir mi? Chalia- | pine'e öyle bir saldırış nldınmq- Bizee Be$ : serancea lll üi lll g” ÇOCUK | Cümle oyunu Evde toplandığınız zaman, eğlenmek isterseniz, her biri- niz birer kâğıt kalem alınız. Sa ate bakarsınız. Tam beş daki- kada bir cümle yazacaksınız. Fakat bu cümledeki kelimele- rin hepsi de beşer harften mü- rekep olacak : Mesel&: Bugün annem çarşı içine çıktı. Tecrübe ediniz. O kadar ko lay olmadığını göreceksiniz. $ dakika içinde kim en uzun cüm leyi yazmışsa kazamış olur. Bu oyunda harflerin adedi- nü yedi, altı, sekiz olarak değiş tirebilirsiiz. Başkalarının daha Memlekette Bir odacının Cinayeti İki kadını vurdu, kaçarken yakaland. GAZİÂANTEP — Şehrimizde mü: hiş bir cinayet işlendi ve iki kadır bu cinayete kurban gitti. Bu kanl hâdiseyi işliyen adam, Tütün İnhi sar idaresi odacısı Nebi oğlu Memil ağadır. Memik Ağa bir müddetter beri Sabiha isminde bir kadına kar- şı alâka duymüş, fakat bir aralık be raber bulundukları bu kadın son gür lerde Memikten yüz çevirmiştir. Bu vaziyeti hazmedemiyen şerir adam bir gece yınıı Sabihanın evine git- di J. evel zihinlerinde kelimeler ha- zırlamalarının önüne geçmek için, oyuna başlamadan evvel ilk harfin meselâ C yahut M olacağını söylersiniz. Öğrenilecek şeyler Beynin vasati sikleti: İn- sanda 1500, maymunda 1200, atta 10000, köpekte 200 gram. * Avrupada 10.250.000 kilo- metre murabbama 500 milyon nüfus isabet ediyor. * Yer yüzünde 800 milyon beyaz: 640 milyon sarı: 150 mil yon zenci, 10 milyon da kızıl derili insan var. * Elektrikte tabirler: Ohm— mukavemet, amper — kesafet, volt — kuvvet. * Üzerinde oturduğ ar miş, k içeriye gir miş ve karşısına çılnn Sabihayı ta- banca ile derhal öldürmüştür. Me mik ağa kaçacağı sırada Sabihanır arkadaşı Güllüye tesadüf etmiş w tabancasında kalan son — kurşunlar. da bu kadına atmıştır. Ağır surette yaralanan Güllü hastaneye kaldırıl- mış, fakat biraz sonra ölmüştür, Ki til yakalanmıştır. Yüzme bilmeyen adam Cuma günü, Kanlı ırmağın «Kır- gözlerin evaltı» denilen mahallinde 18 - 19 yaşlarında bir genç boğul.- muştur. Meclis mahallesinden çakmakç Süleyman Kalfa oğullarından Tilki mamile mıı-uf Hüseyin ustanın 18 - mek ister g 19 yaşlı ki oğlu Halil, Gür de zın kaç kilo_o_lduğunu dğı'en reye girmek ( ıçın soyunmuş ve orada çocukların «burası derindi. nın önüne 23 tıne ııfır koyu- nuz. yüzme bilmezsen girme!» diye yap- Clklırı ihtara karşı, yüzme bildiğini * Arzın kabuğı DAT SN ğı takriben yüz kilometredir. Her yüz metrede aşağıya in- dikçe hararet 3 denece artar. * Ses, havada saniyede 335 metre, suda 1438 metre kate- der. Ziyanın sür'ati ise saniye- de 300.000 kilometredir. * Güneşteki hararet derecesi- nin 500santigırat olduğu ölçül müştür. * Güneş arzımızdan takriben | 150 milyon kilometre uzakta- dır, Sun'i çiçek On BĞ tr ! KU RME Ş | 2 santimetre genıçlıiiııde muh- telif renklerde kâğıtlar kesiniz ve bunları merdiven biçimi kı- vırınız. Sonra bu kâğıtların iki uçlarını yapıştırınız. Bir huni şeklinde bu halka kâğıdın bir ta rafını birleştiriniz. ve bir iple bağlayınız. Bu suretle çiçek meydana gelmiş ölur. Yeşil bir kâğıttan da tomurcuk yaparak bu çiçeğin bağladığınız yerini kapatınız. Her çiçeğin üzerine yeşil kâğıtlar sarılmış ince tel- ler geçiriniz ve bu çiçeği ayrıca sak vazifesini gören daha kalın ca bir tele bağlayınız. Sonra ye- şil kâğıttan yapraklar keserek ayni şekilde saka bağlayınız. Çiçek meydana çıkar. Kırda son cuma yliyerek suya ııılıııııı. fakat — iyi yüzına bilmediği için bir daha çık- mamıştır. Bartındaki gazli kuyu BARTIN — Bartında bir evin ku yusundan petrol çıkma hâdisesi elân esrarını muhafaza etmektedir. Tetki kat yaptıktan sonra Zonguldağa dö- nen mühendis Nermi Beyin vekâlete verdiği rapordan henüz — malümat yoktur. Petrol, ayni şekilde, kuyunun du- varlarından akmakta devam ediyor. Ev sahiplerinin her gün su üzerin- den toplayabildikleri gaz, üç, dört kiloyu bulmaktadır. Awupaya gönde- rilecek talebe Avrupaya tahsile gidecek 50 lise mezununun bütün hazırlıkla- rı ikmal edilmiştir. Bu talebenin hareket etmeleri için icap — eden son muamelelerile Vekâlet müfet tişi umumlerinden Reşat Nuri B. meşgul olmaktadır. Talebe bir haftaya kadar Avrupaya gidecek tir. Otomotrisler işliyor ADANA. — Mersin - Adana hattında otomotroslerin işletilme- sine başlandı. Bu suretle günde Adana - Mer sin arasında dört otomotris ve iki tren olmak üzre altı defa hareket vardır. Ayni suretle Mersinden de Adana istikametine günde altı de fa otşmotris ve tren hareket ede- RADYO Bugünkü Proğram İSTANBUL — (1200 m.) 18 or.- kestra, 19,5 birinci kısım saz, 21 gra mofon, 22 orkestra, BÜKREŞ — (394 m.) 20 Radya Darülfünunu, 20,40 gramofon, 21 sa lon orkestrası, BELGRAT — (430 m.) 20 AL manca ders, 20,30 gramolfon, 21 ope radan nakil. &M_A_—_(Ml m.) 21 luıber ve 'gramofon, 20,30 kitaplar ve muhar- rirler, 21,45, hafif konser. PRAĞ — (488 m.) 20,05 İngiliz: ce ders, 0,20 kitara konseri, 21 halk konseri, 21,15 gr>mofon ile dans ha vaları, 21,30 Kavılier a la rose ope- retinden parçalar. VİYANA — (517 m.) 20 konle- rans, 21 senfoni, 22.15 dans. PESTE — (550 m.) 20 musahe- be, 21,45 orkestra, VARŞOVA — (1411 m.) 21,15 Şopen kahnseri. BERLİN — (1635 m.) 20,15 Kö- nivrlerö'den — nakil. 21 Vivanadan