23 Ekim 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

23 Ekim 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MİLLİYET - P; 1932 Memlekette / Adamı Boğazladı Sebep ortaklık kavgası imiş Diyarbekirden bildiriliyor: Şehri- 23 TEŞRİNİEVVEL | kilosu gene yirmi 27 ge İ lir... Bütün bu işler. halkım su İ ya vereceği paranın mikdarını | arttırmaktan başka şeye yara- 3 T.EVVEL1932 | maz... Kararları verirken iki ta İdarehane: Ankara caddesi, | raflı düşünmeli... İ İncelik, zevk — Musiki, bütün manasile toplandığı KARIM Olacaksın! e (4 bir isim: Yirmi sene sonra.. sin — Fransızcadan — acele ediyorum ?. . Ne yapayım? İyi insanlar ve iyi iş olduktan son 100 No. Telgraf adresi: İst Milliyet Telefon Numaraları: Hamidiye suyuna mühür İ vurmamak işine gelince; bu da İ doğru değil. Çünkü o zaman — Güzel mi?. — Ne diyorsun?. Başmuharrir ve Müdür: 24318 azı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 BONE EARELERİ Türkiye için önüne gelen yerden su doldu. rup Hamidiye suyu diye getirir | ler. Halk ancak bu mühürlerle içtiği suyun pmarını kontrol e- | debiliyor. Bunu kaldırmakta ne fayda var?, — Dul mu?. — Hayır, kocasından boşandı. zenesini henüz bozmamış bir ar- it, öyle rekor peşinde koşmayan ra işte ben böyleyim. O halde sa- at sekizde.. Gelip seni alacağım. Biraz sana ondan bahsedecej O halde akşama.. Allahammari dık. Manrice telefonu kapadı ve Pi erre'e döndü. | mizde Feci bir cinayet olmuş, makine tamircisi Trabzonlu Sabri isminde birisi ortağı Kemal Efendiyi zından kesmek suretile öldürmüş- | İ tür. Kazançlarının taksimi mesele inden aralarında daima ihtilâf | çe kan bu iki ortak cinayet günü de yi- | boğa | Fransızca sözlü büyük U. F.A. Mümessilleri : filmi LUCİEN BAROUX ALİC ne para kavgasına tutuşmuşlardır. | E FİELD ROGER TREVİLLE ir sporcu... Yani senin anlıya: ğın her şeyde mutedil bir kadın. . |, Madem ki bu kadar güzel, | di sen niçin almıyorsun?. — Çünkü ben onu çocukluğun dan beri tanırım, Sonra o beni is lâyık olduğu büyük muvaffakiyeti | Eğer İstanbulda su meselesi MFI EK İni bihakkin halletmek isteyor- | sak Terkos suyunu. dünyanın | medeni şehirlerindeki akar su- |lar gibi temizlemeli, O zaman | | hall içecek suyu evindeki mus- | luğundan içer. İsteyenler de | fenni şerait altında doldurul. İ muş şişelerde memba sularını, lüks bir su veya omaden suyu gibi içmelidir. Bence İstanbu- lun #u meselesinin yegâne hal sekli budur, Üst tarafı sakız | damlar, onları alâkadar bile etmi çiğnemeye benzer, yer. Biliyorl bu adamlar on- | İnra borsadarı, tiyatrodan, — işten | Kavga büyüyünce Sabri eline geçir | diği bir kama ile Kemali kalbinden | vurmuş , on yerinden yaralamış, son ra da ölmediğini görünce yere yatı- | rıp boğazlamıştır. Katil yakalanmış tr, Düzcede tütün satışı — Göcdün mü?, Oldu işte! > sipcmasında kazanacaktır. Pierre lokantaya © girdiği za- man, Mavrice ile genç k İ sada oturmuş buldu. e takdim edildiler. Bir süküt fasıla- geçti. Ma kadını, ka- idm — Pierre'i belki etmiyecek ta- rzda süzdüler. Nihayet Maurice | DÜZCE, 21. — Burada hareretli ükütu dağıttı. Heline — güzeldi, | bir tütün satışı vardır. Geçen sene- sofra mükemmeldi. Maurice te er | den ambarlarda kalmış tütünler bi- tesi günü düşünmeksizin, o gece | Je satılmaktadır. Bir hafta sonra sa- şöyle bir arada eğlenmiş olmak- | tılmamış bir okka bile tütü; lan haz duyuyordu. İ yacaktır. Çiftçiler malını Hadiseler, adeta i. | tie setnekiadir sincirle biz ribirlerine bağlıdırlar. O geceki! Kızy kaçırıyorlardı sofradan sonra o Maurice birkaç si z İ gün ne arkadaşmdan, ne de tanış | MUĞLA, 21. — Muğilanın Masla bir genç kadından biç bir haber | hattin mahallesinden Velinin kızı alamadı. Bir akşam Pierre arka: | Fatmayı kaçırmak için ayni mahal- Endiş lede oturan Mustafa ve Hüseyin | daşın buldu. Endişeli bir v2 zorla eve girmişler, Fatmayi uyur : ken yakalamışlardır. Gürültüye Ha — Ne var; me oldu?, tiçenin feryadına komşular yetişerek | Pierre masanm kenarını tuttu. | kızım kaçırılmasına meni olmuşlar. " | Bir dakika hiç bir şey söylemedi. | dv İki kaçakçı Sonra dedi ki: — Her sey mükemmel! — İyi ya! O halde neden bu (© Adanadan yazılıyor: Süriye mül. kadar düşünceli tecilerinden olup | Fevzipaşada otu- | ran Vahit ve Şevki isminde iki kişi kaçakçılık cürmile tevkif edilmişler dir. Bunların taşıdıkları bir sandık içinde yüz kutu sigara kâğıdı bulun muştur, Tahkikat neticesinde bu a damların ötedenberi kaçakçılık yap- | tıkları anlaşılmıştır. Bir demir madeni bulundu Mardinden yazılıyor: Buraya yir- mi kilometre mesafede bir dağda Macar mühendisleri tarafından ga- yet zengin bir demir madeni bulun- | temez. | | | Gelen evrak geri verilmez — üddeti geçen nüshalar 10 ku- Gazete ve matbaaya ait — O halde bende de ne var ki | beni istesin ?, Ben dışardan gel miş bir adamım. Aşağı yukarı ya rı vahşi sayılırım. İşte onun için ya.. Bizim | çok incelmiş kadınlarımız, bu çe şitten, yenilikler istiyorlar. o Her| gün karşı karşıya — geldikleri “Lehistan ıstıklalı Bütün şehir halkı GLORYA'da Kemali muvaffakiyetle göste rilmekte olan MARY DUGAN'IN DAVASI Fransızca sözlü filminden baş- ka hiç bir şey bahsedilmiyor. Huguette Duflos - harles Bover tarafından ATLANTİD Pierre Benoit'nın şaheseri lir. Gazetemiz ilânların me İ iyetini kabul #tmez | TRADER HORN (TÜCCAR HORN) Filmlerin kralı-krallarm filmi. - Balta girmemiş ormanların... Fırsat bekleyen vahşi hayvan- lar... arasnda... Harikulâde bir #şk.. romanı takdim ediyor. İseeaeeeereeereeeesseeı Önümüzdeki Perşembe akşamı GLORYA'da ETUAL SİNEMASI Bugünden itibaren DUL NİŞANLI Sevimli artist Gorge Aleksandre ve MARTHA EGGERT tarafından temsil edilen, şen ve zengin temaşalı büyük operet. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy asköri rasat merke inden verilen malümata göre gün hava ekseryetle açık ve Mi istikametlerden o hafif üzgârk olarak devam edecek- Lâmi Beye cevap san'atten falan bah: | iü ee i Halbuki onların Karışık ve gizli o mütecaviz | dikleri muayyen yer arasında me- | mektubunuzu aldım. Bara ya- | kik dokumaktan kurtulmak... Ne ir | kından tanıdığım birisini alay vi © hududu şöyle bir aşı 2210-32 tarihinde hava taz | mevzuu olarak tavsiye ederken e İki 765 milimetre on çok sıcak. | kendi hüviyetinizi saklamanız, 24 en nz 10 sentipemt kayde. İİ) maksadınızın pekaydınlık olma İniş dığını göstermeye kâfidir. He. İle şahsıma ait bazı sualler soru İ şunuzdaki muaşeret adabına ya kışmayan cüretinize şaştım. Si- ze bir ufak fıkra l ressam. Büyük | sm bu düşün: | cesine karşı gülmekten kendisi alamadı. Fakat bu gülüş, teklif e- | dilen projeyi kabul mahiyetinde bir gülüştü. Başka memleketlerde ve müs- İ temlekelerde geçirdiği on beş se- | nede Pie re yuvarlakça bir servet | kazanmıştı. Şimdi de bu paradan istifade etmek için memleketine | dönmüştü. Tosadüflere ve bu & | şeseriya bahşettiği mastut metice- lştığı için, arkadaşı Ma le bir kahvenin taraçasında — Bu sual de neden?. it etmediği bir © zamal — Malüm ya.. İzdivaç müteka gaçmamıştı. Sİ enin itilet odur. Ba xn selayi konuştuk. Helöne müphem bazı şeyler söyledi, Ben iyi anlıya madım. Mutlaka sen bu kadını rasmda eski © dostluğu | çok evvelden tanıyorsun. baen canlamdırmışlı. Artık on-| İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Darülbedayi Temsilleri Suvare Lİ mt 2130 İl 'ELEKPFİ çecek su eselesi İstanbul eski tabirle (Abu İnsı) ile meşhur bir yerdir. uyu ve ha güzeldir. mbulda mevcut olan su mb dünyanın hiç bir ye yoktur. Lâkin İstanbul- her şeyden evvel göze çarp- — Bir şey var ki, canimi siki yer. — Nedir o şey?. MUCİZE Yazan: R.de Flare va e. Craisset. Tercü me eden: 1. Ga- lip bey Helk gecesi — Açık söyliyeceğim, kızmaz- mi? Sen Heltne'i ne ka- İ dar zamandanberi tanıyorsun?. düflerin | sarayın dıvarında asılı duran tablonun çizmeyi resmeden kısmında bir kusur görerek Büyük Fredrik'e göstermiş. Büyük Fredrik te bu yanlışlığı kabul ederek kun- duracıyı takdir etmiş. Biraz sonra kunduracı resmin kolun- KUMBARA ii İâzımgelen bir şey vardır. memba sularınm bahalılı. Bir şişe su yani bir buçuk aşağı yukarı 250 gram beş kuruştur. Kilosu yirmi pe gelir. İçecek suyun ki- el kuruşa olursa ve bir ünde bir kilo su içerse 600 kuruşluk su içmesi lâ gelir.. Dikkat isterim. Be- t versin Hamidiye suyuna. ucuz içiyoruz, Lâkin be- İye mensuplarından bir zat İn da ilişmiş. Evvelen diyor Tenekelerle su taşınamaz. acana ister... Saniyen Ha. ye suyuna kurşun mühür İmasına mahal yoktur. Bu- ia kaldıralım, İfendim. eğer iş temizlik me i ise suyu dolduran adam- yni olduktan ve membalar mühür memurları suyun dolduğundan başka şeye adıktan sonra ha teneke ş, ha damacana. Yolda ge 'n içine toz toprak girme- için içine klavuzlu kapak labilir. e Beyoğlunun yedi apartımanlarına omuzda iki teneke ile su çıkar 'am- olduğunu iddia — Çizmeden yukarı çıkma! ihtarında bulunmuş. Ey ismini ve cismini bucak bucak saklayan daimi okuyu- cum.. Görüyorum ki. çizmeden yukarı çıkıyorsunuz. Eğer maksadımız, uzaktan meşgul | olduğunuz hususiyetlerimi da- ha yakından anlamak ise tuttu- | ğunuz yol sizi oraya götürmez... Karilerimizden Bedri Suat Beyefendiye: Mektuplarınızı aldım. Ziyafet ten vazgeçmiş deği öprü hakkındaki fikirlerinizi bu sü İ tanlarda göreceksiniz efendim. İrtihal ri ve Cerrahpaşa hastahanesi sabık ser tabibi Dr. Riza Servet bey dün sabah fücceten irtihal etmiştir. Ce. nazesi bugün saat onbirde Nişanta- şında Emin efendi sokağında İngi- İiz mektebi karşısında Sebat apartı manından kaldırılarak namazı teşvi- kiye camiinde kılındıktan sonra Maç ka mezarlığına defnedilecektir. FELEK | Sabancalı Hakkı beyin kayınpede- | dan sonra sık sık görüşüyorlar ve kafalarındaki tozlu hatıraları si- | Fip cilâlamaktan zevke alıyorlardı. Bir akşam ikisi gene Maurici İ in evinde idiler, Maurice dedi ki: — Neden evlenmiyorsun?. Ve ilk defa olarak ta Helene” in ismini söyledi. Nihayet Pierre arkadaşım rarları üzerine: Pek abul dedi. Sen görüşmek için bir fırsat hazırla! Fakat kadına belli etme. Yalmı: ben “wlenmezden evvel de biraz eğlenmek isterim. — Canım, sen bu işi bana bi- ık. Eğer hoşuna gitmezse, zorla üzellik olmaz ya... Gene eğlenir sin, İstersen, tekrar yamyamlarıı yanma dönersin. Şimdi saat alli buçuk. . Zannederim kadı - dedir. Dur, bir telefon edeyim. — Ama da acelecisin?. | — Sen karışma. . Mavrice telefon etti: İ — Allo, sen misin Heline? E- vet, ben Maurice. . İ tanıyorsunuz. Teşekkür o ederim. Sana bir şey söyliyeceğim. Hani geçen zün bir şey o konuşmuştuk ya.. İste onu buldum. Neye gü- lüyorsun böyle?.. Vallahi ciddi! Gayet iyi ve eski bir arkadaşım. Yirmi sene var ki kendi ö miştim. Allah gönderi ç haftadır beraberiz. Eğer bu ak- İ sam isin yoksa, hep beraber bir İ lokantada yemek yiyelim.Çok mu ediyorum, | Sesimi derhal | Maurice arkadaşına baktı, Bu İ bakışta | damın amığı vat — Hakkın vak, dı kadını tanıyorum “İki ber yaşamamıza inikân “yoktur. Çünkü karakterlörimiz hiç uygun İ değildir. Evlenmesek te, arkadaş olup kalsak, daha iyi değil mi?. | — Gene mağ — O halde açık İ Bu kadın, benim eski Gençler mahfilinde lisan kursları Cümhuriyet gençler mahefili Edebiyat şubesinden: Mahlilde moccani lisan kursları açılmıştır. Almanca, fransızca ve meccani lisanları özerine müret- tep olan bu kurslara herkes de vam edebilir. Dersler haftada gün akşamları verilecektir. Kayit 4 teşrinisani 1932 cuma günü ak- | şamına kadar devam edecek ve derslere 5 teşrinisani 1932 cumar tesi gününden itibaren başlana- caktır. Ders almak — İsteyenler cuma günleri sabahtan — akşama kadar ve her gün saat 1d ten 17 dairesine palsi kayıtlarını yaptırmaları. may ye işletilmesi takar. etmi nümunesi Almanyaya | eönderilmiştir. ! Bugünkü Proğram ISTANBUL — 18-19.30 orkest- ra, 19,30 21 saz (bedayii musikiye heyeti) 21-22-23 gramafona opera. BÜKREŞ (394 m.) — 20 radyo Darülfünunu, 2040 gramofon, 21 Granata haberleri isminde bir opera. BELGRAT (430 m.) — 20 ke- man konseri, 22,30 şarkı konseri, | ROMA (441 m.) — 21 gramofon | 21,45 Cezayer misafiri ismindeki o peret. İ li VİYANA (517 m.) — 2040 halk konseri, 21,15 orkestra, 23,10 dans havaları, PEŞTE (560 m.) — 20,40 stadyo konseri, 21,15 orkestra, 21,45 kom- ser VARŞOVA (1411 m.) — 20 ha- fi konser, 23,05 Şophen © konseri, 22,40 tefrika , 24 dans havaları BERLİN (1635 m.) — 20 Fran- sızca ders , 20,40 kilise | havaları, 23,15 son haberler, solo dans hava | ları, Yeni neşriyat Ziraat gazetesi Ziraat gezetesinin e teşrin nüshası recatla Ankarada | ZAYI — 1930-1931 de Üsküdar Millet Mektebinden almış olduğum tahsil şehadetnamemi kaybettim. Ye | İ nisi alınacağından — zayiin yoktur. Ahmet oğlu Sadettin, ADR Hayat SAHİPLERİ: teşrinievvel kumbaranızı doldurma günüdür KUMBARASI OLMIYANLAR: Bu hafta için e iş Fankasın dan alacağınız. kumbaraya, ilk arttıracağız parayı 29 teşrini evvelde atınız —Türkiye İş Bankası - 2 ve Sirgortalarınızı Galatada Ünyon hanımda kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfasıla icrayi muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptır. maymız. Telefon: Beyoğlu 4886. illiyet, in edebi romanı: 23 rinde bu kuleli, kubbeli, yığın. ufukta bir tarih ka- # gibi durur. Burası, asır bir peyizaj'dır. yı bizim neslimizde eski âlem- iz alaturkanım son nesliyiz. sevdiğim $a2, eski ağız, es” tur: Eski İni paçavrağa çevirmiştir. ler kurdelelenmiş, dal- İlenmiş. kütükler kireç- garsonların yamalı bez i etüv ve ütü kokuyor. Yazan: Falih Rıfkı boşaltarak, ortaparmaklarının ara sında bıyığını düzelterek. midye ve kavrulmuş yağ kokan bahçenin salaş sahnesine bakıyor. Heyecan, baştan rakı dönmesini, karında meze bulatısını, . bir müddet için. kesmiştir. Kızlı alaturka geliyor. Bu alaturka utsuz, kanunsuz. dur, Şark garbı nasıl yener. gös- termek için, ney fülütlemiş, tam: burun bağrı o alömünyumlanmış, çalgı oturmuş, ses ayakta, önce yarım saat ismokin, Dede semaisi ve dekolte, Nikogos ağa peşrevi okuyor. Kolalı sert yaka boğazda şişen gazel damarını si- Or. O da bir hayat kavgasındadır. Avrupa ses ve sazı kahvelere ka- dar girdiğinden beri, besteler o- perele sırnaşıp. ut banculaşıp Kumkapı milli'si Galata alafran- gasın yılışarak, piyasa takımı ğini kurtarmağa çalışıyor. B "Kldsiğin ortasında, yan masa- Bi. Arkadaşı mırıldanıyor: Düm tek te, düm tek... Elektrik — görülmeyecek şeyi aydınlatıp. görülecek şeyi karart- tığı zaman ne kadar sinire doku. nur, Karaolık, Boğazı, Marmara- yı, karşi ufukları değil bu kalaba- lığı örtmek için lâzımdı. Kiminin — aklından geçen dü- ü göğsünün içindeki — Hıum... Sesi yedi masa aşırı işitiliyor; çarşaflı karısını ağacın dibinde büzen bir başkası, yumruğunu, bir bıçak kabzası yakalar gibi. sık. mış. masa tahtasının üstünden a- yırmayor, bir cocuğun iki eli me- ze artıkları içim nde eşeleniyor... Birden bütün bahçe alkış ve sığlıkla yerinden oynadı: — Garson, ayakta durma! vw dizlerine kapansam. . — Sen değil, ben kapanayım.. Kana, kana ağı. . ağğğ... Mehmet Ali: — Çok bir şey kalmadı, dedi, yarı yoldayız. Eski alaturka sesi ağızda idi, Bu hanımda boğaza ka- dar inmiş. Boğazdan göğte bir bir karış mesafe var., Kadıncağız diz kıvırıp şarkı. am arka masa eri — Düm tek te. düm tek... — Bacak mıdır, kemanyavı mı- dır, nedir? içilmez mi bir tek. Düm tek te... düm tek... Alkış, çığlık. inilti ve coşuntu, masaları bile, spirtisme ma- saları gibi kalkıp oturuyor: Mehmet Ali — Bu da mi imilli şeref? dedi. Muallim Kadri: — Daha dikçe dursa, çenesini daha az oynatsa... diyordu. Raşit; — Evet: dedi; üçüncü bir ek- daha var: Beyaz esvabının göğsünde kırmızı bir yıldız! Asıl şamata kadin sahneden inerken koptu: — Yukarı. — Dümtek Dümtek... Masalarda tabak, cam, teneke sesleri ee Ön sırada biri. es- ki ka deki ayak bestesine uydumuş, isale duruyor: — Dünü dümü tek... Dümü tek tek te dümü dümü dümü tek... Raşit — Türkülere karışmam. Fakat bu SaDaz da milli diyemez mi- yiz? Avukat Şakir dayanamadı: — Milii'yi çalgılı bahçeye ka- dar sokmayınız. — Kim sokuyor? Kendisi geli- yor, O akşam bir Ermeni hanende- sinin yirmi beşinci yıl dönümü imiş. Kolundan tutarak sahneye çıkardılar. Genç bir Rum arkada. $ı nutuk verdi: — Milli musiki ölmez, diye ba- gırdı. — Ölmez. ölemez.. — ... Ölmeyecektir. e Kalbi: mizde yi ele öldürülemez, Ha- nendeleri, lerimiz, e- feodim, gi geçen 5 Musrda görme- Ti ş — Ne buyurulur. Kemali: Galiba siz de o gece Saraybur. nunda idiniz, Mehmet Ali, gülmekten korka. rak, yavaşça diyordu, ki: — Bu milli ne Dededen. ne de Zeki Beyden geliyor. Dede slatur. kasını bulmak için galiba bir gün çingene leğine kadar gide- ceğiz. Fakat bu milli... Bu mili Acaba nereden geliyor? — Kel Hasan kantosundan! — İyi hatırıma getirdin. Faka' maalesef öldü. — Kim? — İhtifâlci Ziya Bey. Ve kıs kıs gülerek: — Bir Peruz ihtifalinin tam si rası değil mi? Li Istanbul, 7 Eylül "Azizim Raşit, Dün geceki şaka havası içim. de senin kaynayıp gitmiş gi görünen bir sözünü cevapsız bi. takmak istemem: — Kemalist Bey, vuruporsu- nuz, . ame öldüretiyorsunaz , Her inkılâbınız böyle ise... de miştin, »

Bu sayıdan diğer sayfalar: