6 Aralık 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

6 Aralık 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

liyet Asra umdesi «MİLLİYET» tir 6 K.EVVEL 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No. Telgraf adresi: İst, Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 Idare ve Matbaa 24310 ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için © Hariç için Ee vE M— -— Müddeti geçen nüshalar 10 ku- ruştur. Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların me #uliyetini kabul etmez. BUGUNKU HAVA Yeşilköy Askeri rasat merke- zinden verilen malümata göre bugün hava kapalı, mütehavvil ve rüzgârlı olacaktır. Yağımır ihtimali kuvvetlidir. Dün hava tazyiki 762 milimetre, en faz- la srcakkk 16, en az sıcaklık da 8 derece idi. - İsviçre Bilirsiniz ki İsviçre dünya" nın en emin yeri olarak tanın. mıştır. Hemen hemen bütün sulh işleri orada görüşülür. Ce miyeti Akvam. kalemini ve merkezini oraya koymuştur... Beynelmilel hâdiselerin tesirin den ürkecek kadar zengin olan lar, parasını memleketinde tut © mada tehlike görenler oranm bankalarına yatırırlar... Çünkü © İsviçre dünyanın en sakin, pa- “Olurtısız yeri olarak tanınmıştır. “ Lâkin şu son haftalarda İsviç- © rede de bir takım komünist ha- veketleri. bazı tecavüzler ve > suikastlar görülmeye başladı. İsviçre hükümeti bunun kendi ine ne tesir 12 vara © bildiği için en şedit tedbirler a- İiyor.. Lâkin hâdiseler olmuş ve olmaktadır. : Ben bu vak'a üzerine dünya- “yetli ve en gürültüsüz yer ola- rak Türkiyeyi gördüm... Kimi “yerde aç orduların seyahatle- ri, kimi yerde grevler. kimi yer iftirak hareketleri, kâh poli- “net bırakmadı... Kim iddia ede bilir ki; bugün en sakin yer Türkiye değildir... - Gandi ve oruçları © Gandinin ideal sahibi bir a- “dam olduğunda şüphem yok. Belki de Hintlilerin iddia ettik “leri gibi bir peygamberdir. Bir © filozoftur. Lâkin ne olursa ol- sun artık bu zatın oruçları bir “ az ciddiyetini kaybetti, İngiliz- lerle müzakerede muvaffak ola | mayımca oruç tutar. isi girer oruç tutar, hapiste iken bir! i mahpusa fena muamele yapı- İmr oruç tutar... Bu orucu vakti- İe bizde tutarlardı amma, nezir | olarak tutarlardı. Tehdit ola- rak değil... Hem o zaman grafla âleme bildirmezlerdi.. Eğer bu zat mücadeleyi » göze almış ise vücudünü her gün da ha zayıflatacak olan bu oruç tetbirine baş vurmasın! Ve & ğer protesto makamında tutu- yorsa tuttuktan sonra artık bozmasn!.. Açlık grevini bir kişi yaptı: Şu meşhur İrlanda- lı belediye reisi. ona o- ruç derim, Yoksa böyle bir tut bir bırak! o Onun ne ciddiyeti ne de tesiri kalır... Adrenalin... Bir İngiliz hekimi bir ilâç bulmuş.. İnsana beş misli kuv- vet veriyormuş... Bu ilâç (Ad- renalin) denilen şeyin mürek- kebatından imiş... Bir fare bir kediyi ve bir kedi bir köpeği İ aldürüyoramiş—. > Dehşeti, LE: " kin acaba beşeriyet bundan ne istifade eder?.. Bence hiç. Çün İ kü beşeriyette eksik olan şey kuvvet değil, maalesef selim bir akıldır. Nasıl ona bir çare var mi2... FELEK Spor Cuma günü yapıla- cak maçlar İstanbul Futbol Heyetinden: 9/12/932 cuma günü yapılacak maçlar: Taksim Stadyumunda Galatasaray - Beşiktaş B. takım ları saat 11,30. Hâkem Emin Bey. Altınordu - Hilâl 1 nci takımlar saat 13,15. Hâkem Nuri Bey. G. Saray - Beşiktaş I nci takım lar saat 15. Hökem Abdullah B. Fener Stadyumunda Vefa - Kumkapı - İstanbul Spor B. takımları saat 11,30. Hâkem Kemal Rifat Bey. Beylerbeyi - Topkapı 1. nci ta- | kumlar saat 13,15. Hâkem Saim Turgut Bey. Vefa « Kumkapı - İst, Spor 1 ci takımları saat 15. Hakem Kemal Rifat Bey. GENÇLER: Fener V. K. saat 9.15 Hakem Hamdi Emin Bey. G. Saray-Kasımpaşa saat 10.30 Hakem 5. Salâhattin B. Küçüklerin maçlarına Futbol Heyeti çok fazla ehemmiyet ver- mektedir. Bu itibarla bu maçları en kıymetli hakemlerimizin idare- sine bırakılmıştır. Hamdi Emin ve Sait Salâhattin Beyler bu maçları kabul ettiklerinden heyetimiz ken dilerine teşekkürü bir borç bilir. Davetler Tütün ikramiyeleri Kadıköy ve Adalar Askerlik şu- besi “m: 933 senesi Tütün ikra. miy- sinin kaydına başlanmıştır. Bilümum lâl, zabitan, şehit vesikalarile bera- ei Kükgesiiden! yük Samih m için Bukıliren, sen, Türk bilgisine doğ- 'duktan sonra, hayat için çoktan ölmüştün. Yaşamak için değil, ça- lışmak için, millet için yaşayor- man da yaşayan bir ölü olarak kalacaksın. Kara toprak, ve emek ve- cevherin, büyük varlığın Bize kalıyor. İ i işlemiş çalışıcılık ve yılmazlık neklerin öz dilcilere büyük ve tü- kenmez mirasın olacak. Bir akşam, Dil Kurultayı sıra- İ larında Mehmet Emin, Celâl Nu- ri Beyler ve sen, oturmuş yorduk. Sana dinlenmeni söyle- dikleri zaman, salona sediye ile ve ölüm seni yolcu et- mek istese bile öz yolundan rılmayacağını solmuş duda la ne canlı, ne taze anlatmıştın. Dolmabahçede ziyaretine geldi gün seni yatakta bulmuştum. Elinde kalem, yazı yazdığını, ve yatağına serdiğin bir yığın kita- altında zayıf vücudünün &; bütün gençliğin o milli ve yüksek tabloyu görmelerini ne kadar is- emi Samih Rifat çok büyüksi büyük, ve insanı ağlatan büyüklü dettiğin ei bir kuvvet söndüremedi, geceli gündüzlü çalışmandan seni hiç Bir el alıkoyamadı. Eriyen bir mum gibi eridin. Fakat her yanma ışık saldın. Ancak vücudünün sıcaklı ğma, ateşini söndüren ölümün yosma eli, senin ruhuna, artık ne- silden nesle miras kalacak öz türk çü ruhuma dokunamayacak ve o hep yaşayacaktır. Ah Samih Rifat! Öz dildilerin beklediği ve kavuşmak üzere ol- “duğumuz - ve beliki son nefeslerini de yolunda tükettiğin - büyük gü- nün eşiğinde bizi neye bırakıp in. O tatlı günde senin ayrılığın bizim en büyük acımız ve âhımız olacaktır. Muallim Hüseyin Közim Vapurlar tam gün- lerinde gelmiyorlar Karadenizde havaların bozuk- luğundan dolayı vapurların seyrü. seferi hayli müşkülâtla cereyan et mektedir. P Seyrisefainin Cüml gece limanımıza gelebilmiştir. ai Radyokonferansları Istanbul Radyosunda yarm ak şam saat on dokuzda Refik Ah- met Bey tarafından bir konferans verilecektir. Mevzuu: Azerbey- can, Kazan ve Sibirya Türklerinin kei İranda bir kibrit | fabrikası yapılıyor Takrandan bildiriliyor: İran A- zerbaycanmın en büyük ve bütün 2 ramın ikinci derece bir ticaret mer- kezi olan İsfahanda birçok fabrika- | lar vardır. Burada evvelce yapılan | biç kibrit fabrikası bütün Iran kib | rit ihtiyacına cevap veremediğinden | hükümet hariçten kibrit ithal edil. memesi için burada maazzam bir İ kibrit fabrikası daha yaptırmıya ka var vermiştir. Yakında Avrupadan makineler getirtilerek işe başlana- | caktır, Fakir bir aile 30 bin ingiliz kazandı Berutan bildiriliyor: — Burada yaşları 15 ve 16 yı geçmiş ve Be- rutan sakin bir sokağında terzi çıraklığı yapan fal i— kardeş! vardı, Bunlar pa: iktirerek bir (Derbi) piyango bileti almışlar. dır. Telgraf mrmurları . bunlara | İngiltereden hiç beklemedikleri | bir telgraf getirmişler. 30 bin İn- | giliz lirası kazandıklarını | «den bu telgrafa © inanmamışlar. Sonra Berut bankası çocukların annelerine bir mektup göndererek bankada 30 bin İngiliz lirası bur lunduğunu bildirmi; Fakir aile nin sevinci payansızdır. tehşir Şam hâpishanesinde açlık grevi * Şamdan » — Fransiz mahkemesi te n Suriye isya | iştirak ettiği için © müebbet pse mabiküm olan elkafirli E- | üzinkit Bey Şam hapisbanesinde | bulunuyordu. Son af kararından istifade ede- | ceğini ve hapisten”, çıkacağını üs | mit eden Ebüsmut Bey aftan isti- nlayınca 18 en açlık gre- vi yapmıya başlamıştır. © On beş gündenberi ağrma ne bir lokma ekmek ne de bir yudum su almış- tır. Bütün israrlara ve cebri yedir. me usullerine rağmen © mahküm grevde sebat ediyor.Hayatı tehlik ye düşmüştür. Suriyede af Antakyadan yazılıyor: — Meb" usan meclisinin umum bir af kanu nu hazırlıyaağı haberleri üzerine Antakya Kapisanesinde bulunan mecli Bu telgrafta hulâsa olarak şunla- rı söylemişlerdir: “Mahkümlar- dan mahkimiyetlerinin üçte bir müddetini alolduranlar hakkında bir af lâyibası müzakere edilece- ğini öğrendik. Biz hepimiz siyase- hasın keler ve kah edeni. A liye Veziri erli ve cenebi mahkeme müddei umumilerine müstacel birer telgraf, çekerek mahkümların listesini istemiştir. Hamidin varisleri miras peşinde! Şamdan bildiriliyor: — Abdül Hamidin varisleri namına avukat. ları tarafından Suriye | meb'üsan mmeclrine bir ida, verlmltir. Av olduğunu ileri sürerek talebi red- detmişti, i çaları, edebi İZ > > Türk filmcilik sanayiinin ilk eseri: farın şan: MELEK ve ELHAMRA Sinemalarında muhterem halkımıza takdim edilecektir Bir Millet Üyanıyor Rejisörü: Ertugrul Muhsin İPEKFİLM studyosunda hazırlanan ilk muazzam, tamamen Türkçe film Dikti Bugünkü program 18 den 18,45 kadar Saz (Makbu le Hanmm). 18,45 den 19,20 kadar Orkestra. 19,20 den 19,45 kadar Fransızca ders (Müptedilere mahsus). 19,45 den 20 kadar orkestra, 20 den 21 kadar Hafız Ahmet B. 21 den 2130 kadar Stütyo Saz heyeti, 21,30 den 22530 kadar Gramnefes; | ajans ve Borsa haberleri, saat ayarı. | VARŞOVA 141i m. 13.15: Gramofon. 16.58: Keza. 18.05: Johann Strauss'un eserle- rinden konser. İl! 20: Mehtelif, 21 len: Umumi Avrupa konseri. 22. 40: Haberler. 22.45: Musiki par- 23.20: Dans mu- sikisi, 24: Keza. BUDAPEŞTE 550 m. 18.36: Opera orkestrasının klâ- ik operetlerinden terekküp ede: Konferans. 20, j7 i. (ismi bildirilmemi; Müteakiben dans musikisi. VİYANA 517 m. 18: Taganni iştirakile klâsik pi yano - keman müsameresi, 19.18: Müsahübeler. 21.05: Oslo'dan| naklen (umum' Avrupa konseri). 21.55: Wagaer'in eserlerinden ta” ganni iştirakile Otto Römisch or- kestrası tarafından konser. 23.10: Gramofon PRAĞ 488 m. 18.55: Gramofon, müsahabe- ler, 20.10: Avcı şarkıları. 20.45: Bando muzika. 21.05: Umumi Av rupa konseri (Oslo'dan). 2245: Mandolin konseri, 23: Haberler. 23.20: Bando musiki. ROMA M1 m. 20.15: Muhtelif. 21.05: Müsa- habe. 21.50: Bestekâr Lualdi'nin eserlerinden parçalar. BÜKREŞ 394 m. 13.05: Gramofon. 14.05: Keza. * İzdihamı mahal vermeme! | 18.05: Mütenevvi musiki. 19.30: Orkestra. (o 20.05: (Konferans. 20.45: Gramofon. 21.05: Senfo-| nik konser ve Romen (şarkıları. | 22: Müsahabe. 22.20: Haydn'in | sserlerinden D-Dur konseri. BRESLAU 323 im. 20.20: biye en gr mu. | sikisi. 21,20: Münih'ten İZİN © WALZERTSUM” Orküir Straus'un eserlerinden ope ret temsili. 23. Haberler. Bir aşk nagmesi (RICHARD TAOSER A TAOYER la Milliyet bu sütunda iş ve işçi istiyenlere tavassut ediyor. İş ve işçi istiyenler bir mektup- ia İş büromuza müracaat st- melidirler. İş isteyenler 544 — Bendeniz Amerikan kolleji talebelerinden olup orta derecede tahsilim vardır. Ingiliz iki ve yeni türkçeyi mükem melen yazar okurum. Bu suretle herhangi bir müessesede memur | sıfatile iş arıyorum. $. 5. rumuzuna müracaat. İRTİHAL Maarif Nazırı esbaki Merhum Ha-İ Bu şim Paşanın oğlu İstanbul Emlâk Bankası memurlarından Ahmet Bey dücar olduğu hastalıktan kurtula. miyarak vefat etmiş, cenazesi bu- gün öğleyin Beylerbeyindeki köşk lerinden kaldırılarak namazı Bey- lerbey camiinde badel eda Kuzkun- cukta Naktaşdaki aile kabristanına defn edilecektir Allah rahmet eylesin. için biletlerinizi şimdiden aldırınız. J i YARIN AKŞAM OFERA'da HA MUHA çi i Rİ filminde görüneceklerdir. Çin milliyetperver kıtaatı ile Jeneral FANG idaresindeki asi- ler arasında mücadele — miyetler — Siyah tayyarelerin takibi — İstihkümların bom bardımanı vesaire vesaire Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Darülbedayi Temsilleri akşam saat 21,30 dn LI Yazan: Ekrem, eşit Bey, NN (ÜÇ SAAT OPERETİ) Besteleyen Cemal eşit Bay. Umuma İttihadı Milli Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi leriz. ıcra eyi Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmakta Tel: Beyoğlu : 4887 tün buyol devamınca bir mem- | leketin içinde, bu kadar muhte- | lif manzaları. bu kadar muhte- lif iklimleri cemetmesine hay- ret etti, Tren bazan Yesil ağaç- ların, arasmdan geçti, bazan boz kırları andıran, ancak çalılar la örtülü çöllerde köştu, bazan baş döndürücü uçurumların ke- narında soludu. Bir yılan gibi karlı dağlara. tırmandı. yeşil ve cennet gibi güzel vâdilere in di... Uzun köprüler, | simsiyah pi aştı ve onu ilk ay- ağa ranım ynun- dan alarak iş yeşillik diyarma, fakat şimdi. orası gibi karla örtülü bir diyara, sasde- tinin. bulunduğunu vehmettiği yere götürdü... Ertesi sabah Ulukışladan Niğ- deye Ki içim sermeye iz makta müşkülât förlerin hiç biri bu tipide e la çıkmayı gözüne alamıyordu. Fakat o Cahidin içinde hedefi ne bir an evvel erişmek için duy- duğu sabırsızlık o kadar büyük- tü ki, hiç bir fedakârlıktan çe kinmedi, ehemiyetli ücretler tek- lif etti. Nihayet şoförün biri mo- | törünün sağlamlığına © güvenerek yola çıkmaya razı oldu. Sabahın altısında hareket et- tiler. Sık bir kar yağıyordu. Ca- hit, sadece arka kar lin tekerleklerin oyumşak kar larda bıraktığı derin izi seyredi- yordu.. Otomobil mütemadiyen gidiyor. mütemadi virajlar yapa- rak inip çikiyor ve (muntazam helezonlar çizerek ilerliyordu. Ni- hayet uzaktan tek tük evler be- lirdi ve biraz sonra defterdarlı- ğın Şemle durdular, inat sekiz o buçuğa (gelmiş ti. ak Deniz Hanımın he- nüz gelmediğini fakat saat do kuza kâder muhakkak gelmesi icap ettiğini söyleyerek ( Cahidi müdüriyet (Oodasma aldı, Kırk yaşlarmda kadar sevimli bir a- dam, Cahidi nezaketle karşıladı, bir iskemleye oturttu.. Sonra De- mizden bahsederken bir aralık: — Zavallı kadın. dedi, tabii ge çirdiği kazadan haberdarsmız? — Nasıl kaza efendim, hiç ha- berim yok., Ve adamcağız bu feci kazanın tafsilâtını anlatmaya başladı. De- niz Ulukışldan otomobille gelir. ken otomobil devrilmiş, yolcu- lardan biri ölmüş ve Denizle diğer ikisi de yaralanmışlardı. Yaral rı biraz ağır olan Deniz bir ay dar yatakta kaldıktan sonra iyi" leşmiş fakta bilhassa yüzünde ki yaralar, kapandıktan sonra, çok derin izler bırakmıştı. Eski resimlerini bana gös- Şimdi yüzüne bakarken icim layor, genç yaşta bir taze için ne büyük bir felâket, değil mi e- fendim? Cahit söyleyecek söz bulamı- yor, hiç beklemediği bu korkunç haberin (o karşısında (o dimağının alt üst olduğunu hissediyordu. Demek ki Denizin kenaisini gör“ memek istemesinin “asıl sebebi bu idi. Onun için kendisine hayali- ni dimağında aynen o muhafaza et- mesini yazmıştı. Kim bilir ne ka- dar çirkinleşmişti şimdi? O sev-, diği, her çizgisini ayriayrı ha tırladığı yüzü “şimdi yeni, bam başlan. ve irki eki şeklile göreceği elkiki hislerini eme muvafak — olacaktı? lari dm çektiği ustıraplardan sonra bu son felâketi haketmek için ne yapmıştı? Kader, tesadüf ne- den bazı insanlar için bu derece insafsız oluyordu? Sonra: kendi kendine hepsinden daha mühim bir sual soruyordu: e Acaba ver” diği kararda durabilecek, Deniz- le beraber yaşamaya tahammül i ve bilhassa onu mes'ut edebilecek miydi? Ve buna derhal müs- bet cevap vermeyi bir vicdan me- addediyordu. “Milliyet, in romanı: ADEM ve HAVVA Yaşar Nabi sumiyetini ispat edebiledek ye- gâne delili de beraber götürmüş ve uyanan şüpheleri kuvetlendir. işti. rin bile bir ruh anlaşamamazlığı yanında kıymeti neydi? İşte bir iki günlük © yolculuk- tan sonra orada, Denizin karşı- sında olacaktı. Bu sürpriz onu ne kadar şaşırtacak, ne kadar sevindirecekti. Sevdiği kadına, bütün sözle- rine körü körüne inandığını, bun- sonra kendisine, Allahına inanan bir peygamber gi edeceğini, aralarında er küçük bir münakaşa” bile çıkmasnıa imkân olmadığmı temin edecek. ayak- larma kapanarak yalvaracak, ken- disini affetmesini dileyecekti. Ve zihninde ona söyliyece- ği uzun sözleri, höraretli kelime- leri hazırlarken - bir taraftan: da trenin me zaman hareket edece- ğini öğrenmek için istasyona te- lefon ediyordu. hayyül ettiği ideal kadını bula- cak veartık hiç birşey. dünya- birleşmeleri, Denizin “artik” kendisini gör. memek hususunda verdiği” kat'i kararı bu sebebe atfeden Cahit kalbinde onun için sonsuz bir mer- hamet uyandığını da hissetti; Her hangi bir erkeği bütün ömrün ce mes'ut edecek * ve mes'ut ola- cak yaradılışta bir kadın olmasına rağmen işte ehemmiyetsiz bir kaç tesadüf onu insanlarm en bedbaht: oyaptmıştı. Ve o. sev- akrabalarını, o arkadaş- larını, hatıralarını. her şeyini ter kederek memleketin bir köşesin. de adeta bir münzevi hayatı ya- şamaya başlamıştı. Niğde kim bi: Anadolu haritasr önüne getirdi fakat | nerede olduğunu bir türlü tayin edemiyordu.” Masası- nın gözünden bir atlas çıkardı, Ve haritada Niğdenin Konyadan bi- le ötede, demiryolunun bile uğra- pi bir ör olduğunu görünce İyem Ame > nüne geçemiyecekti. Be nihayetsiz aşki- le beraber Otekrar şefkat ve “ merhamet hislerinin içinde uyan- lığmı duyarken Süheylâyı kin 've nefretle yadetmemek elinden gelmeyordu. Ne zahmetsi: bir — yalanla ikisini ayırmak istemiş “ti. Veaz kalsın bu iblisçe plâ- ında muvafak ta olacaktı. De- ne iyi etmişti de o mektu- göndermeyi düşünmüştü. Fa- K tekrar o kendisini görmek istememesinin sebebi ne idi? Bunu “da gayet basit buluyordu. Ma kemi me çldiğumn inandırmak ümidini kaybetmi ti» kendisini mücrim olarak ta; âdi, kalpsiz bir kadın ol parmakla (gösterecek (Oim si in arasına karışmak temeyordu. Hususile Celâlin ö- i onun aleyhine en kuvvet- ii bir ittiham vesilesi olacaktr. ” i - ölümüle. orun ma. Tipili, fırtmalı bir günde İs Haci, hareket etti. İzmitten sonra güneş vardı. ve hava baha- rı andırıyordu. Eskişehirde gök yine bulutsuzdu, fakat yerler kar- la örtülüydü, ve hararet sıfırdı. Konyada şiddetli bir (yağmurla e Ulukışlada indiği zaman “bir. ; karşılaştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: