17 Aralık 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

17 Aralık 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

halden miş, Madam Evantiyaya çatmış- tr, 5 — O akşam her ikisi de Ru- meli hanı kapısı civarmda görül müşlerdir. 6 — Ve nihayet Madam Evan- tiyanın, süzme tıkamış olan men- Antaven Efendide bulunan diğer altı mendilin ayni olduğu ve | izan hiç bir fark bulunmadı | görülmüştür. vi deliller Antuvan ve Pandeli Efendilerin katil oldukları zannı- nı vermişlerdir. Halbuki... Halbuki hâdisat bu iki adamın bigünah olduğunu meydana çıkar #niş ve asıl katiller öğrenilmiş, biri si de ele geçmiş Madam Evant öldürenler Yunan tebensından iki kardeştir: Yani ve Sokrat. Bu katillerin bulunmasma gene katillerden birisinin heyecanı 8e- bep olmuştur. Ne polisin entrika- Ir takipleri, ne mevkuflarm işe ya rar bir ipucu vermiş olmaları bu cinayetteki esrar perdesinin kalk. masında âmil olmuş değildir. Ba- kınız katil nasıl bulunmuştur: Kahvede otururken... Taksimde şoförlerin devam et- tikleri bir #ahve vardır. Bu kab- vede oturan şoförlerden Yümnü gün rumca gazete- Rumeli cinayetinin faillerinin yakalandı. ğine ve adliyeye tevdi. edildiğini yazan sütuna gözü ilişmiştir. rasmı kaydedelim ki Yümnü İl Bey güzel rumca konuşur ve çat pat ta okur. Fakat gazetenin demiştir. Sokrat gazeteyi eline al miş, okumaya, okudukça titreme ye ve nihayet sararmaya başlamış ve bir an şiddetli bir baygınlık ge- çirmiştir. Yümnü Celâl Bey Sokra tn bayıldığını görünce, hemen göğsünü bağrını açmış, yüzüne su serpmiş, ayı'tımış ve: — Ne oluyorsun? diye sormuş tar. Fakat Sokrat bu susle corap ve recek yerde, yerinden frrlamış ve karşıdaki berber dükkânma git. Sen sırrımı ifşa ettin! Sokratın göltği, barbar dük” nında Todori isminde kalfası vardır ve bu alla ele tın can ciğer arkadaşıdır. Sokrat tatli bir iki gün evvel pekı: him bir sır tevdi etmiştir. Todori, Sokratı karşısmda betbeniz kül gibi olmuş görünce heyecanla sor muştur: — Ne var, ne oluyorsun?. Sokrat titreyerek Todorinin ya kasına yapı:mış, — Sen benim sarrımı ifşa ettin. — Maten Teo, Katol kanen a-| kin den Ton ipe. Çkmbiyen vallahi kimseye — Söylemedir mi? Ya öyledir Tederi be son cümleyi söyle. mekle beraber, Sokratı elinden tutmuş ve hâlâ hayretle kahvede Oturım-xta olan Yümnü Celâlin karşısı a getirmiş ve sormuştur. Ben sana bir şey söyledim — Hayır! Ne münasebet?.. — Hiç, hani sen Sokrata bu ci- yayettenve bahsetmişsin Yümnü Celâlin hayreti büsbü- miser bey kendisine © gayet tabii ve mülâyüm bir lisanla: — Sokrat, demiştir, sen Rume li hanında Madam Evantiyayı öl- düren adamı biliyormuşsun, neye bize? Şüphelerin kendi üzerinde top- landığını zannederek (tirtir titre. den şüpi zannına dü yeli Korkmuştum, komiser bey, diye, mukabele etmiştir. bunda korkacak?.. inan vi diğini söyler. Kim öldürdü bu hadım? Komiser Bey bu cümleyi bitir. dikten sonra Sokrata daha 7: de itimat verebilmek için iki tara» fında duran polislere: — Hadi siz gidin... Sokratı ser- best birakın, o katil değil ki yar nında duruyorsunuz. demiş, polis ler dışarı çıktıktan sonra da de- vam etmiştir: — Ey... Söyle bakalım, kim öl dürdü bu Madam Evantiyayı.. İlk itirafın tevlit ettiği heyeca- nı bu son cevap bütbütün arttır. mış, adaletin tezahürü için çırpt- Ban müddelumumi muavini bir ta raftan mücrim olmadıkları halde mevkuf bulunan iki kişinin derhal sil yakalanabileceğini düşünmeğe başlamıştır. Asıl katil bu suretle meydana çıktıktan sonrn da, cinayetin bü- tün teferrüatmı öğrenmek güç ol mamıştır. Cünkü Sokrat cinayeti Yunanistan kaçmış olan ağabe yisine yükletip işin içinden srvrrla İ cağını tahmin etmiş ve her seyi en ince teferrüntma kadar anlatıış- idi : Evantiyaya Yunanistandan selâm iğabeyim Yani Yu- Orada bir de Yor söylediğimizszaman bize dedi kiz Beni Rumelinde ihüyar bir anam var. Çok göreceğim geldi, size bir mektup vereyim, ona gö” türün ve benden de selâm söyle- | yini. çeileriş çeri faydası dokuna cak yeni bir dost temin etmiş bu- hunmak maksadile bu ricayı der» bal kabul ettik, mektubu aldık ve Madam Evantiyaya getirdik. Ma- Biz Yunanistana gidiyoruz Bir gün biz Madam Evantiya- i, oğ- röndermi- yeceğini sorduk. Bu: sorguda hiç te fona bir maksat yoktu, filhaki ka Yunanistana gitmeği aklımıza ünkü İstanbulda iş bulamamış, belki de Yunanistan- dakinden daha fazla sıkıntı çek- meğe başlamıştık. Madam Evanti ya Yunanistana gideceğimizi öğ- — Ben cinayetten filân bahset Ölmedim. Gazetede bir havadis (vardı, o Sokrata o okuyu © ver dedim, o da okurken bayıldı, 'cevabmı vermiş, diğer taraftan da Ş hiç belli etmeden sür'atle karako- ve lm girip bâdiseyi anlatmıştır. Müavin Bey! Ne yapalım? Karakol bu şayanı dikkat hâdi seyo muttali olur olmaz, biran “tereddüt etmiş ve cinayet failleri- hin. yakalanıp adliyeye verildiği. şünerek, vak'aya vaz'ıyet et- müş ve hâlâ tahkikatı elinden bi- yakmıamış olan müddeiumumi mu avini Kâzım Beye telefon edile- TE bise anlalmey ve ecele aş pu vaziyet kar şaında ne yaş Közen Beyde esasen tevkif edi- len iki adamın katil olduklarma dair tam bir kanaat husule gelme miş bulunduğu için bu hâdise e- bemmiyetle nazarı dikkatini celbet- lâ Yömnü Celâl Beyi dinlemiş, son xa “İn Sokratm ve berberin tutulup getirilmerini Sokvatla berber ia yaçöeinizdi kslayi mebel benii BEZ ME Tarım ve biraz da param var. imam, çünkü buradan dı sarıya nez i Tirsar çıkarmıyorlar muş, onları burada bozdurmak lâ zım. Sonra gene bunların hepsini götürmek imkânsz, galiba götü rülecek parayı hükümet tahdit et miş. Siz ne zaman gidiyorsunuz? a e — Bakalım ben Hanya SE MEL yemi Taroz. Namuslu yaşamak için Madamla dereden tepeden bir az daha konuştuktan sonra ayrıl. dık ve evimize döndük. Evde ağa 3 — Bana bak Sokrat, dedi, bu var. 'koklatır, bayıltır veya uyutur, pa» raları alır, vapura atlar, perde DEK > Madam hiz yapa Allah isin | Bunun ü-! yarime gideceğiz, dedi zerine Madam, kendisinin de git- | meğe hazır olduğunu söyledi ve | sordu: — Yarın kaçta buluşalım?. — Sekizde bizim evde buluşa” lam Madam. — Sekizde mi?. Ama durun ba kayım, benim saatim bozuk. Size kahve pişireyim Madam bunu söyleyerek bize duvardaki saatini gösterdi, bu ça- larlı büyük bir duvar sestiidi, ben az buçuk makineden anladı. ğem içini — Bon saati tamir ederim ma- dam diyerek duvardan indirdim, üçten, tamire başladım. (saat maktelde bu vaziyette bulunmuy- tur) Ben tamir ile meşgul iken madam: — Ayol xize kahve pişirmeği u Buttum, gidip cezveye sa koyayım da yim, dedi, cez veyi aldı ve mutfağa gitti, Madam apudan çıkar çıkmaz ağabeyim | de arkasından fırladı, ben de me | rak ettim, oğabeyimin arkasm- dan gittim. Mutfak kapısma gitti ğim zaman Madamı arkasını kapı doldurur vaziyette gö: Ağabeyim de pri bir odun al mış, Madama doğru ilerileyordu. Öldürüyorlar!.. mın kafasına dört defa (Madamm kafasında dört yara vardır). Madam bu âni tecavüz şaşırdı, sendeledi ve yı yim derhal mendilini cik damın e, tıkadı, bana — Gel Sokrat cvd, bır ip bul bağlayalım, İli tarafıma bakındım. İpe ben zer bir şey bulamadım. Kapın sında bir tel kangali gözüme aldım, Madamı bağlamaya dem, Madam çırpmıyor, titriyordum. Teli iyi saramıyor- dum. Ağabeyim bir aralık: — Birak dedi, Madam öldü, Meme Füzum yok. an Madamın öldüğünün dımı — Gel der gibi bir işaret yapa sna aldı, evin her tarafını £ ederek © para, tah- İst, mücevher, madalyon elimi- ze ne geçti İse aldık, savuştuk. A- 'unanistana gitti, ben İle Todori herşeyi biliyordu daki evine tahvilât ve eşyaları karyolasının altından çıkarıp teslim etmistir. Sokrat tevkif edilmiş, evvelce tev kif edilen Pandeli ve Antuvan hakkındaki tevkif müzekkereleri de istirdat olunmuştur. mere kaçan o Yaninin derdesti teşebbüs! iel. Mi Maamafih Yani Yunan | dar olacaktır. Meclis, yukarıda i- zah ettiğim işleri gördükten son- ra dağılacaktır. İcra komitesi mec isin ikinci içtimaa İçtlmamın. olması arzu edilmektedir.” Murahhaslar şerefine ziyafet er BERE ya dönmüş musluktan cezveye su yaz ördüm. İ kılırken bağırmak istedi, Ya | , Maamafih ben daima endişe içe uyanalıdan ler yapıl. (Başı birinci sahifede) adet, kudret kapısı açıyor gi izah etmiş, her gün biraz leri doğru gittiğimiz bu yolda ga- yemize çok çabuk ulaşacağımızı söylemiştir. ” Ankarada Tezahürat # Adliye Vekiliradyo- da heyecanlı bir hitabede bulundu ANKARA, 16, A, A, — Üçüncü tasarruf ve yerli mallar haftası masebetiyle saat 15 te şehrimizde bü yük tezahurat yapılmıştır. İzler, sanatlarını ve faaliyetlerini gösterir canlı tablolar yapılmış ve kamyo lerin etrafı yerli malları afişleriyle İ (yerli malı kullanmız), (tasarruf e diniz) gibi birçok levhalar vardı Zafer âbidesi önünde. binlerce halk toplanmıştı. Çalınan istiklâl marşından sonra o Ankara kadınları ıma Neş'et Halil Bey, esnaf cemi- İ yetleri namına Sabri Bey, milli ikti- İ 1 Hatipler mutuklarında milli ta di malları hakkında yabancı mal- lardan müstağni kılacak bir hale geldiklerini söylediler, Milk iktı- sat ve tasarruf cemiyeti tasarruf kumbalara! ve İktisat ve tasarruf bakıkında vecizeler yazılı kâğıt- lar dağıtmış, emnaf cemiyetleri na mma zafer âbidesine bir çelenk konulmuştur. Adliye vekilinin konferansı ANKARA, 76. A.A. — Adliye Vekili Yusuf Kemal Bey | tasarruf baltası ? pi ETE ; ; İ e İ fikirleri m Bunun içindir ki, biriktirme ve renmada sadece millet zümrelerin. rasim yapılmayacaktır. Yalnız bu gün meclisin bu ilk içtimamı testi hanıma İffet Hanım, gazeteciler mar | EDEN AAA ZEN EU Re, Tayyarelerin attığı hediyeler kapışılırken... ri uzlaştırmak olur. Hekikstte bo- | ha ileri gideceğim. Hepimiz bi günkü milli bayat budur. yoruz, teknik ilerledikçe milet. Memleketimiz gibi sermaye teşek- | rin kendilerini koruma vasıtaları külüne, milli cihazların tamamlama- . Eskiden birinci derece- ğn hatta yeniden meydana getirme- | de kuvvet sayılan meselâ bedeni ğe, milli istihsal kuvvetlerini bir an| ve adali kuvvet mevkiini başka | mekt evvel inkişaf ettirmeğe pek ziyade | kuvvete terkediyor. Denilebilir ki, muhtaç olan sirf sermaye yolduğun | bugün iktisadi kuvvet bütün ku. dan ve cihazların noksan bulunum- sından dolayı emeğinin yerimi, geli- Tee ml e ri acmacak derecede vx bulunan bir| femme gr şeri olan yaz nasip olarak değişmek iycap eder. Meselâ öteden beri, izin siz başka bir milletin hizmeti- ne girmeği. bu suretle mille- tini mali ve bedeni kuvvetinden I mahrum ederek bu kuvvetle- ri başka bir milletin em-| ri atm > versseği bir saç sa yarız. Bugün bilerek ve iste yerek memleketinin iktısadi kuvvetini arttırmağa yardım etmeği hiç olmazsa içtimai ah- lâk nazarmda bir günah saya- maz mıyız? Bu sözlerimle milletler arasında alış. verişte bulunmak zaruretini (inkâra kalkışmıyorum. Harici ticare- i sinde mil iktisadın. Jevazı- mından doğduğunu kep âlâ bi- Türk fertleri, karşılıklı biribir a) ii düşümmülidirler: Hapcaymes | iyorum: Püket; şurayı hiç biz ğımız para bir Türk zümresinin iş | vakit unutmama tihsal kuvvetini arttrmağa hiç ol mazsa mevcut olan kudretini ida- meye hizmet etmelidir. Vicdanım | memlekette | biriktirmeden vazgeç- mek milli iktisadumızın şimdiki fa-| kir halinde razi olmak de O halde biriktirmeliyiz. Birik- İ trmeğe çalışmalıyız. Kazancınız dan bie ayırıp işletmeğe ya- | sermayeye mühtaç ©- calışacak kafa ve kol aahipie z bu işletme yerlerinden ev« vel şartlara kolay yollarla aradı- ğını bulup alamadıkça, mümkün değil yüksek istihsal tarzlarına i- rişemeyiz. Yüksek istihsal tarzla- rı İse İyi yaşamanın milletler için de iktsadi hayatta daha haklı ol duğumuz mevkii bir an evvel al- İhtiyaçlarımızı tatmin. para harcarken Türk zümre- in, milli refah için yapılır. Meri- fet bu ticarette millete en gok bana dalma paranı memleket mah | eti ” sallerime ve mamalâtna vermez. ifade temin edecek yolu buk Mar tiren! Sa mal öesiteckler? ma | Ferdi iktısatta tutumlu hare | lini sormalıdır. Milli iktısadımız. in icaplarına hattâ milli varlığımı zın zaruretlerine göre bence mem leketimizde barcama ile biriktir. me en İyi bu suretlerle uzlaştırıla bilir. İçimizde gelirleri arttırmağa bi riktirmeğe müsait olmayanlar da vardır. Bunlar da milletçe yaşıma daki yüksek iktisadi vaziyetlerini arzettiğim bu ikinci şekilde yapa bilirler. Biriktirme ve harcama me seleleri asıl büyük davanm yani ket ihtiyaçlarını çok mübrem, az mübrem olmak itibarile sıra ya yokmak ve gelirini bunla. rın ehemmiyetlerine göre tesis eylemektir. Beynelmilel | iktr- sadi hayattada © yapacağımız şey hemen hemen budur. İhti- açlarımızı bir sıraya kaymalı öze hükmederek bir malm yerine az çok ei yerini tutan başka bir mal kul. lanmak kanunu hükümlerine riayet edilerek bu ihtiyaçlarımı zı kendi mallarımızla giderme- feri çalışmalıyız... Kündi yakl sz yöksa - pek riyhâs sltaç olduğumuz olsun. zaruretimi- ze göre medeni yaşamamızı ve istihsal kuvvetlerimizin ida il i İl ii erinin yanında bir ev idaresinde bir ev iktısadında yapacağımız, yapmağa mecbur olduğumuz bir çok tasarruf hareketl; daha var 'de sair ihtiyaçları tatmin etmemiz | açılmış, bi m İz a La vaz iştirnk etmistir. Bu me- vücudurmzdaki zihni ve medeni | Yanda a sergi m ng pr de teşhir edilmiye | başlanmıştır. met Paşa kız yeni açılan sergiyi Si Bir ev eko nomisinde yemek pişirmeden, ça- N maşır yıkamadan, çocuğa bakmak tan tutunuz da eve gelen gaz san dıklarından, len, ev eşya | $, kumaş kırpıntılarından iplik parçalarından çok güzel ve nefis geyler yapmağa, ik iki bin dört yüz bütün eşyasile bir ev olduğunu huriyasla ba pik çök faydalı gü zel müsesesinden ayrılırken yöre | ğim şükran duygulariyle doldu, | gözlerim yaşardı. Dinleyilerimiz. | -a eelerim, gidip bu ser er, bu çok faydalı şey eri gördükten sonra yle ken | Adres: İstanbul, Bahçekapu yelda gi daha ler var Taş Han No. 20 - 21. le nl Telefon: 20307. a Dün tasarruf Em en parlak günü olcu İrat Sahiplerine Emlâklarının kiralarma mahsuben AVANS VERİR Memlekette Beş silâhlı, bir evi soydular ime e bildiriliyor: — köyün uk © vak'ası Gece yarını beş silâhlı şak, köyde bakallık yapan Tatar Ah- met ağanın evini basmıştır. Eşki- yalar Ahmet ağayı ve karısmı ö- İümle korkudmuşlar ve za sile 36 beşibü kat elbisesini almışlardır. Şerirler ayni zamanda Ahmet ağayı kolla- rından ve bileklerinden . yarala- muışlar, zevcesinin parmağındaki yüzüğü de lar ve kadının ellerini de yarala- muşlardır. Eşkiyalar kaçmiya muvaffak olmuşlardır. Zonguldak Halkevi- nin yardımı Zonguldak Halkevi tarafından, Zonguldak İlikmekteplerine de- am eden fakir ve öksüz çocuklar yerli malından elbise ve ayak- kapları tevzi edilmiştir. Eğlentide cinayet Araokirdem yarına. Mem Tarik E€ is inde bö eni evvel yes MEG lentide Nurettin isminde birisini ta bunca ile öldürülmüştür. sebep, bir kadın kışkançlığıdır. Aydında ispirto fabrikası A adalı ydından yazıyor: Kuş Ahmet Bey nammda bir zat, vilâye- Gmize tâbi Selçuk istasyonunun kar $ısmda bir alkol fabrikası inşa ettir» miştir. Fabrikaya lüzumu olan maki peler yakında gelecektir. Hurda in- üzümlerimizin istihiökinde bü yük bir faydası görüleceği şüphesiz olan bu fabrikanm inşası müstahsil memnun etmiştir. Konyada fuhuşla mücadele Konyadan yazılıyor: Burada fulı- şa karşı şiddetli bir mücadele baş har. Dahiliye vekâleti ahiren vilâyetle- re gönderdiği bir emirde köylerde ve şurada burnda | fahişe kadmlarla oturak tertibine mâni olunmasını ve bu ovnıyan rendevi . evleri veçok defa | Br imge pihayetlenen oturak â- setik kalmamış gibidir. Ara- ere er ermez İ setüipleri de derhal adliyeye veril cinayet

Bu sayıdan diğer sayfalar: