26 Aralık 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

26 Aralık 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ksrm umdesi «MİLLİYET» tir 26 K. EVVEL 1937 İdarehame; Ankara caddesi, 100 Ne. Telgraf adresi: Ist, Milliyet Telefon Numaraları: 3aşmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matban 24310 ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için © Hariç içir LK gk u— — Gelen ovrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- BUGUNKU HAVA « Yeşilköy rasat merkezinden al. 25/12/932 tarihinde hava taz- yiki 774 milimetre, hararet en faz| la 6 en az 4 santigrattır. “İsa,, yaşamış mı, Yaşamamış mı? Tesadüfen gördüm. Gezete- lerdeki ilim odamı — drasmda ieimünmkaba vap “İpe” yaşa: mış mıdır, yaşamamış mıdır?. “Ömer Rıza” dostumuz İsanın | yaşadığını, “Hilmi Ömer” Bey | de yaşamadığını isbata çalişı- yarlar... Milâd: İsa yaklaşırken İsa- nın yaşadığını » şüpheye koyan bu münakaşalar hâdiselerle ga rip bir tezat teşkil etmez mi Vaktile çocukluğumuzda (kı sası enbiya) da bir İsanın yeri- na ora benzer bir yshudinin öldürüldüğünü ve İsanm göğe kalktığını ekumuştuk. Hıristi- yanlara İsa öldürülmüş ve sonra dirilmiştir. Tarihi tetkiklere istinat e- den şu bahsettiğim münakaşa- lara bakılırsa İsa isminde biri- nin yaşadığında bile tarih müt- tefik değil... “Hazret” in baba- sı da yoktu. Beşikte lâf ettiği de menkuldür, Bu ine garip cil vedir yarabbi!. Hıristiyanla. — daha basit bir peygamber bu- lamadın mı?. Benim asıl şudur: Dünya tarihi İsadan evvel ve İsadan sonra diye ikiye bölün- garibime giden müştür. Hâlâ kullandığımız se | ne rakamları orun doğumun- dan başlar. İsadan evvelki hâ- diseleri biraz daha bulanık, on- dan sonrakileri daha berrak gö rürüz. Şimdi İsa diye bir adamın ya MİLLİYET PAZARTES! sami bl sl ye İ Tar. bu tarihler, bu rivayetler, i bu cilt cilt kitaplar me olacak?. İ Mühim haberler Gazetelerimizde her zaman mühim haberlere, heyecanlı ha |İl vadislere rastgelemeyiz.. Böyle şeye tesadüf edersek biribirimi 26 haber vermek boynumuzun borcudur. İşte size çok mühim iki telgraf: | Sabahları refikimizden: ÜZMİT, 24 (Hususi) — Sene- başı eğlenceleri için burada mü- him tedbirler alınmakta ve teşeb- büsler yapılmaktadır.) (DENİZLİ, 24 — Belediye: | sin milli ve dini günlerde . attığı top sakatlanmıştır. (vah, vah!). | Ahiren vilâyetçe bir top satın alın İ muştır. Top birkaç gündenberi pat | latılarak tecrübe edilmektedir.) Karilerimizden Beşiktaşlı N. Hanıma, li Güzel San'atlar Akademisi- nin girme şartlarım öğrenece- ğim, Hürmetler. Karilerimizden A. Beyefen- | diye Mektubunuzu dercedeceğimi zi umuyorum efendim. Hür- metler, | çıkan (Akşam) FELEK Sanağmiz. Nasıl inkişaf Edebilir? (Başı birinci sahifede) — Yeni fabrikaların toossü- sü için ne gibi tedabir ittihaz edil. melidir? takdim ettiği arizadan anı sonra bizde sanayiin şimdiye ka- dar, hükümeti mutlaka zamanm- İ da, meşrutiyet devrinde ve niha- | yet cümhuriyette geçirdiği inkişaf ve istihale seyrini tâdât ve Sanayi Bankası Kanunu ile 1 şafına büyük bir mini sikredik- mektedir. - Birlik, bundan sonra, hiç yoktan kısa bir zamanda fab. rikaların adedinin — iki bine nasıl vâsıl olduğunu gözden geçirmekte di ve memleket ihtiyacının yönde yetmiş beşini temin eden müesse- selerin yaşamasını oOtemin için Türk sanayiinin inkişafına mâni olan kayıtların tetkik edilmesi lâ- zımgeldiğini ileri (o sürmekte ve şunlardır, denilmektedir: A. — Sanayi Kredi — Bankasr Kanunu. mi Muamele Vergisi Kamı- “e — Tarife Kanunu'dur. an sonra bu kanunların Kitler mâni teşkil eden ci- hetleri birer birer tahlil edilmek- tedir. Kredi Bankası Kanununun Teşviki Sanayi Kanunu ile bahşe- dilen muafiyetleri ilga ettiği, Mu- amele Vergisi unun bir çok noktaları tatbikat yanlışlığma uğ- radığı ve ekseriya erbabı sanayie ) zararlı olduğu zikredildikten son- ra 1929 teşrinievvelinde mer'iyete geçen Tarife Kanununun maksa- dımın memlekette sana- İl essir bir çaredir. İğvet edecek miktardan fazlası Komisyon Âli İktrsat Meclisine İl bundı yiin himaye ve inkişafı esası oldu- ğu halde bunun da ansızın mua- fiyetlerin lâğvile resmin ağırlığı- İ nm fabirkalar üzerine © çöl | inkişaf edeceği gil z ? | Riyasetinde iz . İçtima (Başı 1 inci sahifede) ması ve bir daha açtırılmaması | ve her nevi hususü imalâtın şid. İİ detle takibi, Dünyanın tıbbi ve fenni ih- tiyacı için beynelmilel müşte- rek ve menfaat kasdından âri jjöir fabrikanın kurulması uyuş-/i lurucu maddelerin fenalıkları- nın önüne geçmek için en mü- Beynelmilel bu imkan bulu. İl nacağı zamana kadar Türkiye tabbi ve fenni ihtiyaçlara mah İl sas imalât devlet inhisar ve ij! daresinde ve da: le bir Fabri- ka ile temin edecektir. 3. — Ham afyonum hari i ticareti işinin © ticari bir birlikiji| merkezine hasrı, İÜ 6 —Ayon istihselâtneniii tahdidi ve zeriyatının müraka- be ve müzaadeye tâbi tatulma- & zaruridir, Tahditten gaye şudur: Meşru harici ticarete devlet Habrihasının tıbbi ve fenni ihti- yaçlar için olan imalâtına kifa- ekilmiyecektir. meşru harici ticaret hilde gizli imal ve ü her türlü ihtimaller kaldırılmış olacaktır. 5. — Esrar çıkarılan © Hintli henevirinin Türkiyede ehilme- sinin hat'iyyen men'i, 6. — Uyuşturucu maddele- İİ rin gizli imalinin ve kaçakçılı ğının ihtisas mahkemelerine tev | ve humusi ceza hükümleri- ne tâbi tutulması, 7. — Bu porgramın tatbiki) Bu suretle ne | ez asri ve medeni bir vazifemizi! imiş olacağız. lanslaz gene e düştü Gayrimübadiller bonoları, İs- tanbuldaki firari emlâkinin satışa arzı üzerine yüz liralığı 39 - 40 liraya kadar çıkmıştı. Müzayede- ye çıkarılan emlâke sür'atle talip zuhur etmemesi dolayısile bonolar 35 buçuk liraya kadar düşmüştür. ——— —— ——— kaydedilmektedir. Birlik müesses sanayiin inkişafı değil, yaşaması için tenzilâtlı bir maddei iptidai- ye tarifesinin mer'iyete konulma- sı lüzumunu imüstacelen . göster- mektedir. Bundan başka şü nok- talar da bilhassa temenni edilmek tedir: 1, — Teşviki Sanayi Kanunu- nun 41 inci maddesi delâletile tan zim edilecek cetvelinin esaslı bir surette tespiti ile muhteviyatının tahdit edilmemesi, 2. — İnkişaf etmiş ve adeden memlek iyacına tekabül ede- cek miktarda mamülât yapan &- nai müesseselerin himayesi için bu şubeden başka fabrika açılması. Dın menedilmesi suretile © resmi tahditler yapılması. Arizada bundan sonra sanayi- in inkişafı noktasma gelinmekte, simdiye kadar zikredilen tedbirler alındığı takdirde mevcut sanayiin | içim yevmiye elli 26KANUNUEVVEL mete mürabbal arsa Tekinat Lira yun yerinde 1230 65 na LR re ci 2 ii Ve LİR e a ?. 25 | ” öd — sil Mz 4 865 ” ve 2 Yukarıda yazılı mahaller satılmak üzere açık müzay: komulmuştur. Talip olanlar tafsilât almak için her gün Levazım müdürlüğüne müzayedeye girmek için de teminat makbuz veya mektubu ile 16-1-933 pazartesi günü saat on beşe kadar daimi (6813) Çırçır » ercüme müracaat etmelidirler. Fatih Belediye Şubesi Müdüriyetinden:. Şehzadebaşında Ebül Fazıl Mehmet efendi medresesi arsasmdaki 64-88 metre mik'abı mikdarında mevcut taşların kıymetli aksamile mermer sütunları ve gayri münhedim aksamına dokunulmamak şartile | 3893 kuruş mukadder kıymeti üzerinden ve mahallen satılaca- | ğımden talip olanların yüzde yedi buçuk pey akçesini yatırmak üzere daireye ve müzayedeye iştirak için de 14-1-933 © tarihine müsadif cumartesi günü saat 14 te müzayede mahallinde isbatı vücut etmeleri lüzumu ilân olunur. (6810) | a, | İ Darülâceze Müdürlüğünden: | Darülâcezec'e 5 kânunusani 933 tarihinden itibaren hastalar | e acezenin baftanın muayyen günlerinde ayrica yüz kiloya kadar yani takriben on bin kilo olmak üzere üç aylık et ihtiyacı pazarlıkla alınacaktır. 31-12-932 cumartesi saat on dört buçuktü irtaç edilecek olan bu pazarlığa talip olanların yüzde yedi buçuk nisbetinde banka mektupları ve banka kefalet- leri ve Türk borsasınca kabul edilmiş esham ve tahvilâtı milliye ile müracaatları ve on dört buçuktan sonra müracaat edenlerin işbu pazarlığa kabul edilmiyeceği ilân olunur. (6799) Gedikpaşa'da Jandarma 5 Satınalma Komisyonundan: (25,000) yirmi keş bin çift yerli yün çorabın kapalı zarf münakasası 15 ikinci kânun 933 pazar günü saat on beşte yapı: | lacaktır. Taliplerin şeraiti anlamk ve nümuneyi görmek üzere her gün ve münkasaya girmek için mezkür günde muayyen saate kadar komisyonumuza müraca- atları, (6785) Liseler Alım Satım Komisyonundan: Meketpler için yaptırılan ve İstanbulda depo edilen Fizik ders | âleti dolabı ve muallim masaları muhtelif vilâyet mekteplerine gönderileceğinden nakliyeleri 25-1-933 tarihine müsadif çarşam- ba günü saat 16 da ihale edilmek üzere kapalı zarf usulile mü- nakasaya konulmuştur. Taliplerin şartnamesini görmek ve bu bapta fazla malümat | almak üzere İstanbul Lisesindeki kaleme ve ihale gürtü teminat | makbuzlarile Cağaloğlunda Maarif Dairesindeki komisyomumu- za müracaatları. (6792) Çorum Sıhhat ve İçtimai Muavenet Müdürlüğünden: 31-10-932 tarihinde münakasaya konulan 250 lira 95 kuruş | bu İ bedelli Rontken cerrahi göz İaburatuvar alâtile 1083 fira 45 ku- | ruş bedeli muhammeneli eczayi kimyeviyeye talip zuhur etme- | diğinden münakasasının 31-12-932 tarihinden itibaren bir ay da- ha temdit edilmiştir. Müddeti hitamında ihalei kat'iyesi Çorum * encümeni daimi kaleminde icra kılınacağındlan bu hususta tafsi- lât almak üzere Çorum ve İstanbul Sıhhat ve İçtimai Muavenet Müdürlüklerine müracaatları ilân olunu (6800) M.E Istanbul Vilâyetinden: Bu sene ilkbahar koşularında safkan arap atı yarışlarına tes- çil edilmiş olan arap atları iştirak edebileceğinden sureti tseçil hakkında (o alâkadarların omalümatı olmak üzere ve ana göre İstanbul Baytar müdürlüğüne müracaatları için ilân olu- İstanbul Belediyesi İlânları | ! teklifnamelerile birlikte | lal “ Aşk Resmi Geğii,, ile mukuj ese ca'leb.lec:k yegâne tilm Kadın Asker Olunca Misli en er görülmüş bir opere mümessilleri GUSTAV FROHLICH - DOLLY HAAS Önümüz”eki Çarşamb a akşamından itibaren MELEK Sinemasında Pek mühim ve pek tuhaf bir film TAR ZAN Mümessili; o JOHNNY WEISSMULLER Bu Perşembe akşamı GLORYA Sinemasında T. A.T. Ramazan (#> > 1 hazırlığı yapıyor İstanbulda Ramazan ayı öte | denberi tiyatro mevsiminin en ha- raretli zamanıdır. Memleketimiz- de maalesef pek mahdut olan ti- yatro truplarımız bu ay için bazı hazırlıklar yaparlar. Darülbedayi | yeni bir operet hazırlamakla meş- | gulken Ertuğrul Sadeddin Bey 1. | A. T. san'atkörlarile birlikte Ka- dıköyünde yeniden tamir olunan Kuşdili tiyatrosunda vereceği tem | rin provalarile uğraşmakta» | Ertuğrul Sadeddin Bey otur kişiden mürekkep olgun ve tanm- mış tiyatro artisilerini — etrafına toplamıştır. Bugünkü edebi neslin | İ yesleri oynıyacı hayatımızda mühi şaret olan bir hüdisedir. Yeni eserler Havacılık ve Spor Havacılık ve Spor mecmuası, larını karıştıran o herkesin yüzüne gülen, enfes bir (Tayyare Kongresi) sayısı neşretmiştir. Baş- İ vekilimizin havacılık işlerine kar- şı göstermekte oldukları alâkanın Üzerinde duran bir o başyazıdan sonra, mecmuada, Tayyare Kon- gresinde söylenen ve okunan nu- tuklar, konferanslar ve raporlar | Soplamsnıştar; Camilerimiz İstanbul Meb'usu ve sabık Mü- zeler Müdürü “Halil Etem” Be- bu isim altında çok kıymetli bön camileri hakkında 2 malümat vardır. Bu eser, hem yi ar vazifesini görecek, hem dı yüksek san'at âbidelerini bü. sök küçük herkese tanıtacaktır. Camilerimizin nefis fotoğrafile- rile süslenen bu eserden birer ta- ne edinmelerini karilerimize tav- siye ederiz. ! Âdem ve Havva YAŞAR NABİ'nin güze- temizde tefrika edilen bu İğ çok güzel tahlil romanı kitap halinde çıktı. Fiatı 75 Kr. Mual'im Ahmet Halit Ki- sinema fantazisi “Ey Baş rollerde: ANNY ONDRA ve “Mösyö, Madam ve Bibi,, filmindeki (Mister Braun) rolünü yapan JEAN DAX İGÜNAHKÂR KIZ İstanbul Birinci Ticaret Mahkeme sinden: İstanbul'da Balıkpazarinda Taşçılarda No, 12 de Yağ ve yağlı Yoğurt taciri iken iflâs eden Hoca zaf: Yusuf Ziya B. alacaklıları ile konkordato yapmış ve bu yolda if lâs dairesince tanzim olunan son rs por ve bütün evrak tetkik edilmek üzere mahkememize verilmiştir. Bu işe bir karar vermek için 31 Kânu- mwervel 1932 Cumartesi günü saat 13,30 da bir celse yapılacak ve İtira- Zı olanlar haklarını müdafaa için bu celsede hezm - bulunabileceklerdir. Keyfiyet iern ve iflis o kanununun 296 ıncı maddesine göre ilân olunur. ara Tetanbul Til Tera Memurluğu lerine ait Mısır Kredifonsiye tahvi- lâtr 4/1/933 tarihine müsadif Çer samba günü saat 10 dan 11 reka dar İstanbul esham ve tahvilât bor. sasında açık arttırma İle satılacağın dan talip olanların mezkür gün ve saatte mahallinde hazır bulunacak “ memuruna müracaatları ilân olunur. Diş Tabibi ZEKİ HALİT Her gün Hastalarını Altı yol ağzındaki © Munyenehanesinde kabul ve tedavi eder. “Milliyet, in Fomanı: 17 ——— SEN ve BEN Kalbim ferahladı, Nejadı mes'ut ettiğime sevindim. Kendi kendi- me: — O her zaman müşfik ve bana yakın olursa ben de belki mes'ut olacağım diye düşündüm. İkinci dansımı Bedi Muam- merle ettim. Ne kadar iyi danse- diyor. Vücudünün her hareketi, ne kadar yumuşak ve ahenkli, İki- imiz birlikte uçacağız sandım. Bu hisle ona: — Bedi Muammer, uçuyoruz sanıyorum.. Tayyare ile olduğu gibi... O günü urutun mu? a ii tutan eli birer gevşedi bir sesle: Urrutmadımı bız. dedi, İnutmadım ., © — Sevimli bir hatırayı unut © mak mı istiyorsun? Niçin? — Unutmak. Her şeyi unutmak istiyorum artık. Sesindeki kırilan şey, me idi Gözlerine lü Muazzez Tahsin dük, Valsin son tempoları çalınır ken elimi sıktı: — Leylâ, senin mes'ut olduğu- u.. Çok mes'ut olduğunu istiyo- rum. Saadeti bulamazsan bu ka- dar fedakârlık neye yarayacak? Hangi fedakârlıktan bahset- mek ii rdu? Müzik sustuğu için kendisine bunu soramadım. Piyano, çok sevdiğim bir tan- goyu çalmağa başladığı vakit, ya- nıma Oğuz Bey geldi: — Leylâ Hanım.. lütfeder misi Yoruldum Oğuz Bey. müsa- ade edin. — Yok! Vallahi olmaz, evli barklı Leylâ Hanrmefendi olma- dan sizle son bir dansedeceğim. Nejatla Bedi Muammerden #on- ra, Oğuz Beyin hafif ve çapkın sözlerini dinlemek canımı sıktı. — Leylâ Hanım, grupumuzda en iyi tenis ae; kürek abii ayrılmıyaçağım Oğuz aliil elele s.s ların hiç biri değişmez. —Size biraz kur yapmama izin verecek misiniz? O kadar güzel siniz ki... — Rica ederim Oğuz Bey, ma- nasız sözleri bırakınız? — Manasız söz mü? Size Neja- dı kıskandığımı söylersem inanır mesiniz? »— Oğuz Bey, dansı yarıda bı- rakmağa beni mecbur edeceksi- niz. — Hayır.. susuyorum işte.. Fa- kat tekrar konuşacağız değil mi? Bundan sonra artık kimse ile dansedecek © kuvvetim kalmadı, Güzini buldum; — Kuzum Güzinciğim.. Sen or- eau idare et.. Ben biraz. isti- at edeceğim. -— Peki Leylâ hasta değilsin yı —Hayır, biraz başım ağırıyor. rr Şimdi yalnızım. Kendi kendi- mayim. Düşünmek istiyorum; dü- şünemiyorum, İçimde garip bir he- lecan, sonu gelmiyen bir korku var. Akşam yaklaşıyor; yavaş yavaş, bu dışarıda eğlenmeğe çalışan çıl- gın halk dağılacak. evin içini ses- siz bir süküt kaplayacak. e ğı; fakat ben, gece olunca kendi | evime çekilemiyeceğim. Yabancı bir odada, yabancı bir adamla ka lacağım. Bu adam, râ benim hayat arkadaşım alacak, beni alıp yalnızca başka memle. ketlere götürecek. benim | hususi- yetime girecek, ondan gizli bir şe- yim kalmıyacak, ben onun olaca- gım Bu kimdir? Nejat.. Niçin 07? Nejat, senden Okorkuyorum.. Seni istemiyorum.. Serin hayatı- ma girmenden korkuyorum. Her şeyden korkuyorum artık. Bende korkudan başka bir his kalmadı, hepsi kayboldu. yok oldu. ».. Lübnan dağları... Alacakaranlıkta Allahın cennetindeyim. Kar- şımda kıvrıla kıvrıla denize dökü- len dağlar, başımın üstünde parla- yan kızıl güneş, beyaz ay ve bir tek yıldız var: Lübnanların alacakaranlığı!. Bir haftadır, tabiatin bu güzel- liği karşısında sarhoşum. Bir haf- tadır, her akşam bu saatte, gizlice odama çıkıyor ve bu ilâhi güzellik- le baş başa bir saat yaşıyorum. Ve bu bir saat, bir tek saadet, bana yaşamak ve tahammül! etmek kud- | etini veriyor; güzel tabiatten baş- bundan son | | İ nano düşünmemek mekik secil kafamın bir kutuya 0 m, İş meden, düşünmeden, yalnız. sörü- yorum. Bu gece, yemekten sonra, baş- alg bahane ederek erkence 0- dama çıktım. Nejat otelde buldu. ğu arkadaşlarla briç oynuyor; bu- dalmış ki, yarım saat oldu; hâlâ merak edip te yanıma çıkmadı. Pencercme yaklaştım. Dışarıda insanı deli eden beyaz bir gece var. Bu beyaz geceyi görmemek, ru- humdaki, bu güzel şeylerle daha derinleşen ıztırabı düşünmemek istedim; başka bir geceyi, deniz ke- narında çam kokuları içinde geçir- diğim bir geceyi hatırladım. Bu hâ tıra ile içime acayip bir hüzün çök- tü ve oracıkta ağladım.. Ağladım. Gelin olalı işte sekiz ay... Bun- lar ilk gözyaşlarım. Gelin olalı sekiz ay oldu. Bunu. yazarken acaba bu kadar az mı? diyorum, Betse seneler var bu ha- yatı yaşıyorum sanıyorum. İçimde, ağır bir hastanın, kafa- smın içindeki müphem şeyleri an- lamıyarak, “bir gün gelecek iyi o- lacağım, bu düşi lere bir isim | igekeik çaların si e de buna bu sesli bir rüyadır, bi gün bundan uyanacağım, ne oldu- ğumu anlayacağım. diyorum. Fakat bu gece, gözyaşlarım damla damla bu dirseği ler gecenin e- ini düşündüm ki bu rüyadan ii biç uyanmıyaca- rm. Bu rüya değil, benim kendi hayatım: Önümde ne kadar uzun seneler var... İnsan sekiz ay içinde nasıl de- ğişiyor? Hayır herhangi bir insan değil.. Bir genç kız diyecektim. Sekiz ay evvel, gelin olduğum gün, içimde müphem bir korku, ye ni bir hayata başlayacağım için bu haystın yeniliği karşısında sebebi- ni tayin edemediğim bir korku var dı. Bunda ne kadar. ne kadar hak- hı imişim, Dili beyaz entarimin ince ve arı içinde gördü- Tüm bu korkulu rüyadan gözlerimi açınca, hakikatle karşı karşıya ken. dimi hayat yolumun son merhalesi ne varmış bir yolcu gibi bıkmış, u- sanmiş, yorulmuş bir vücutla bu- Muyorum. Bu yorgunluğumu ince den inceye tahlil etmek isterken. kafam bir çıkmaza takılıyor, düşün cemin sonunu getiremiyorum. Gelin olduğum günün gecesini ve onu takip eden birkaç günü ha- tırlamak, bende elle tutulacak ka- ak iri

Bu sayıdan diğer sayfalar: