28 Mart 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

28 Mart 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SALI 28 MART 1933 8 ind sene No. 2561 NUSHASI 5 KURUŞTUR Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET Davamızın Kuvveti ANKARA, (T Telefonla Başmı. harririmizden) — Mac Donald teklifinin burada tabii olarak uyan- dırdığı tereddüt ve endişe bavası kiyeden beli tarzı bekle: ki teminatı vaziyetin aydınlan- öm yardım etmiştir. İlâveye hacet yok ki, hükümetimiz; silâhsızlanma © ve umumi olarak beynelmilel politikanın tezahürle- rini hususi bir alâka ve ehemmi- yetle takip ediyor. Mac Donald teklifinin ortaya a- tıldığı 'k günlerde Türkiyenin bu İ teklifteki yeri hakkımda tereddüt- İ lerimizi, endişelerimizi o gene bu sütunlarda anlatmağa çalışmıştık: acaba Türkiyenin kuvvet hesa- bından hariç tutulması, Manş De- hizinin ötesinde bulunan İngilte- ve vaziyetinde alınmasından mr- dır, yoksa sadece, bir Asya dev- leti telâkki edilmesinden midir? Biz, Mac Donald'ın Türkiyeye karşı fena manada, hususi bir te- lâkkisi olmadığma, İngilterenin ötedenberi Cümhuriyet Türkiyesi dostluğuna hususi kıymet verdi- ğine emin bulunuyorduk. Fakat İ sözlerin göze görünen şekilleri, yalnız bizi değil, başkalarını da tereddüde ici mahiyette idi. Son temas ve izahlardan şim- di anlıyoruz ki, İngiltere Hüküme- ti, Türkiyeyi tam manasile bir Av- rupa devleti o saymaktadır. Mac Donald teklifinde Türkiyeden bahsediliş tarzı her hangi bir te- reddütten veya hususi bir mülâ- hazadan doğmamıştır. Bu itibar. İn kuvvetin ve tayyare nispetinin Türkiye menfaatlerine göre tadi- line daima yol ( açık bulunuyor. esaslı olarak, Londranın Türk dostluğuna, bü- İ yük kıymet verdiği yeniden teyit edilmiştir. Son Cenevre müzakereleri; Mac Donald teklifine Türki yenin düşündüklerini, ve si- löhsızlanma meseleli gö rüşlerini yeniden anlatmağa vesi- le oldu. Bu mi murahha- ımızın Cenevre mutlu; vuzuh ve samimiyetin güzel bir misalidir. Kanaatimizce bu nutkun en büyük hususiyeti şudur: o Türkiye, sulh ve silâhsızlanma işini mütalea ederken, yalnız Türk noktai na- zarı, Türk menfaatini gözönüne almıyor; bie ve iddinları- hı umumi sulh cephesinden yürü- tüyor. Türkiyeye taallâk eden ei kümler ise çok basit, çok müteva- zıdır. Ajans Havas, bir tebliğinde di- yor ki: “Türkiye murahhası, aske- ri hukuk müsavatınm, Boğazların askerlikten tecrit edilmiş olan mmn- takasma teşmil edilmesi Tüzünü. bu ileri sürmek suretile müzakö- Tata yeni bir unsur ithal etmiştir.” Bize kalırsa, meselenin o kadar mübalâğaya değeri yoktur. Sözle- rimizde, ilki “biç bir aykırılık görülemez. En basit ada- let ve müsavat kaidesi; hüküm vw taleplerimizdeki isabeti, hak- kı teslime kâfidir. Maksadrmız, Boğazların serbestisini — istemek için çaresi Kin bu siyasete yayaya bul ziyade e yoruz. Cemal ge Devre emdi ği “kaldırılmasını istediğim eki işte bu serbestliğini ve bunları açık tutmak hususundaki taahhüdümüzü temine matuftur, Filhakika Lozan merbut Boğazlar mukavelesinin üç ten dokuza kadar olan maddeleri bu serbestliğe ve deruhte etmiş ol- ken mecburiyetlerin ifasma mâni teşkil etmektedir ve bun- Ee yalnız fili bir silâhsız- e mukavelesi karşısında bu- | lundukları için değil, fakat haki- | i ve ameli bütün mânalarını kay» betmiş oldukları için hükümden sâkıt olmuş bulunuyorlar.” Dile, duyguya uygun gelen bir $ok sözler, — hattâ politika isle- Yi üzerinde / bile — söylenebilir. onlarda, cok kere eksik o- lan Mer. tatbik kabiliyetidir. nazari p Olusudur. Halbuki, realist bir göz- tetkik ve tertip. edi i Muahedelerin değişmesi artık zaruret oldu M. Mussolini Roma ziyaretini iade etmek için Londraya gidecek Mac Dona'd'ın yeni beyanatı PARİS, 27 A. se A; — New -York Herald, M. Mus solini'nm M. Mac “© Donald. ile Sir | John Simon'un zi Yaretlerini — iade etmek üzere Lon- dra'ya gitmesinin İtalyan siyasi me- hafilinde © ciddi- yetle derpiş edil mekte olduğunu ir. Romadan alır nan bir telgrafna me, iyi malümat almakta olan me- hafilin M. Mus solini'nin Küçük İtilâfın beşinci bir devlet olarak aktı mutasavver misa kın tanzimine ait mesaiye (iştirak etmesine karşı hiç bir itirazda bu- lanmıyacağını beyan etmekte ol- duklarımı bildirmektedir. Muahedeler değişmeli ROMA, 27 A.A. — Londradan bildirildiğine göre M. Mac Do. nald Romaya yaptığı seyahat hak- kmda Avam Kamarasında izahat verdiği sırada, Mussolini plânm- da on sene müddetle dört devlet arasında devamlı olarak beraber çalışılmasının teklif edilmekte ol- duğunu bildirdikten sonra demiş- tir ki; Asıl maksat muahedelerin sulh yoluyle tadilinin elde edilmesine varmaktır. Roma konuşmaların- da, Mussolini plânma ait muhte- Mf işler görüşülmüştür. M. Simon ve ben bu meselelerin etraflıca tetkikini vadettik. Mua- hedelerin tadili hakkımdaki teklif Eski borçlar mukavelesi İmza niçin bir kaç gün gecikti, Ne isteniyor, Ne yapılacak? Osmanlı salardlağa borç- larının ne surette ödeneceğine da- ir Pariste Saracoğlu Şükrü B.le hâmiller mümessilleri arasında yapılan itilâfnamenin imzası bir kaç gün için geçikmisti. Bu geçik- me teferruata ait bazı meseleleri murahhaslar arasında ( görüşül mekte olmasından ve borçlar iti- lâfının Osmanlı Bankası imtiyazı- nın uzatılmasına dair olan itilâf ile birlikte imzası istenilmesin- den ileri gelmiştir. Hâmiller bil bassa her iki itilâfnamenin ayni zamanda imza edilmesini istemiş- lerdir. İtilâfnamelerin bu ay sonu na kadar imza edilmesi ümit edi- liyor. İş Bankası heyeti umumiyesinin toplantısından bir Türk tezinin müspet ve ameli bir kabiliyeti vardır. Her tarafta iyi karşılanmasının bir sebebi de bu- Davamızın kuvvı Muahedelerin değişmesi lüzumuna en ziyade yol açan Alman Başvekili Hitler, Reisicüm- hurun elini sıkarken.. bazı küçük devletleri korkutmağa başlamıştır. Fakat Roma konuşmaları hak- kmda korkaya düşmekte haklı de- gillerdir. Küçük devletlerin husu- si menfaatleri mevzuu bahsolduk- ça reyleri alınmalıdır. Mussolini plânından çok şeyler bekliyorum. Dört devletten birisi, Romada gö- rüşülen fikirleri derin derin düşün meksizin ve etrafiyle tetkik etmek sizin reddeder veya müzakerelere engeller koyarsa, bayi ime bir. me sulliyet altıma girmiş olurlar. Bri- tanya hükümeti şimdi Mussolini plânı esası üzerinde çalışmaktadır. Britanya hükümeti, bu derece ehemmiyetli bir meselede karşıla- nacak güçlükleri göz önünde tut. maktadır. Muahedelerin tekrar | tetkikine başlamak kâfi değildir. (Devamı 5 inci sahifede) Saracoğlu Şükrü Bey görünüş niyoruz: onun temeli sulh ve em- niyettir. Siirt meb'usu MAHMUT BOĞAZLAR Askeri kayıtlar kaidırılmalıdır M. Dövgalevaki teklifimizi teyit etti. CENEVRE, 27 (A. A. ) — Sil ları âzaltma konferansı umumi ko misyonünda Ni. Madariaga sözala- İli rak Müsesolini plânı için bir imada bulunmuş, muahedelerin yeniden || gözden geçirilip değiştirilmesi işi- ne başlamadan evvel bir sulh hava İll söylemiştir. M. Dö Madariaga, selâmet mess- | lesime de sözü getirerek şunları s0y- lemiştiri — “Milletler arasında müsavilik İİ rette yapılmadıkça Milletler Cemi- yeti var olamaz.,, Bundan sonra — M. Dovgalevski | söz almış, Lozan muahedesinde || bulunan ve Boğazların gayri ashe- İl ri bir hale konmasına (dair olan maddelerin çıkarıp - kaldırılması- İl İÜ me istiyen Türk teklifini ateşli suret- İ te terviç va teyit etmiştir. Bazı murahhas heyetlerin, bil. | tusundan sonraya bırakılmasını bu İİ akşam teklif edecekleri söylenmek- şekil aranıyor İktisat Vekâleti sanayimizin yeni saslar dahilinde himayesi (o cihetile yakından ve esas- h surette meşgul olmaktadır. Sana- yi. U. Müdürlü- himayeye olan ihti yaç derecesi, mu- afiyetler ve bilhas- Aktısat Vekili o Tiç bir himaye şek Celâl Bey (o aranmaktadır. Bazı memleket- lerle yapılan hususi ve kontenjan rici anlaşmalardan sanayiimizi rar görmemesi için yeni esaslar tespit edilecektir. Bu tetkikatın en kısa bir zamanda bitmesine çalışılmaktadır. Etıbba odaları Yardım sandıkları tesis edilecektir ANKARA, 27 (Telefonla) — Etib- ba Odaları nizamnamesinin onuncu ve on birinci maddeleri değiştirilmiş, nizamnameye bir de yeni madde ilâ" ve edilmiştir. Bu tadilâta göre Odaların her mrn- takadn behemehal bir hususi mahalli bulunacak ve varidatı müsait Odalar da kütüphaneler tesis ve fenni müsa- mereler tertip edilecektir. * Odalar münasip bina satın alabilecekler ve İ- cap ederse yeniden inşa ettirebilecek- lerdir. Her aza duhuliye olarak 10 lira, ay rı muayenehanesi olmıyanlar 5, ne €- (Devamı $ inci sahifede) .—... Şaşılacak şey! iDipdiri sağlam adamın nüfusta kaydı ölü.. Dün matbaamıza Mehmet Kâ- mil B. isminde bir zat müracaat etti. Mehmet Kâmil B. kendisinin nüfus. dai rak ğinden ve bu yani lışlığın, uzun za- mandanberi uğ- raştığı halde bir türlü düzeltilme- * diğinden şikâyet etmektedir. Mehmet Kâmil B. Beyazıtta o- turmakta, fakat OM. Kâmil Ef. nüfus kaydı Üsküdarda bulun. (Devamı: $ inci sahifeğe) medi? İ kelimelerin yerine m dan kelime | ğildir” hükmünü Yeremeyiz. Dil anketi Ad değiştiren çoğalıyor Köprülü Zade ne diyor? Dil anketimize Fuat Bey Müderris Köprülüzade Fuat Beyin an ketimiz için verdiği cevaplar şunlardır: Dil seferberliğinde nasıl çalışıtma- sı fikrindesiniz? — Kurulan esaslar dil işlerinde çaliş- mak için çok müsait bir zemin hazırla mıştır. Dil tetkik cemiyetinin çizdiği proğram dahilinde, memleketin bütün kuvvetlerinden istifade ediliyor. Herkes, gücünün yettiği kadar, bu büyük dava- nın muvaffakiyetle neticelenmesine ça- hşıyor. — Hallen dilinde yer eden yabancı türkçe asıl- — Hangi kelimeler halkın dilinde yer etehiştir, hangileri tamamen £ türkçenin mahı olmuştur bunu şimdiden tayin ede- meyiz. Anketler yapılsın, araştırmalar. dan neticeler alınsın, ancak ondan son- ya kullandığımız kelimelerden kendimi- ze mal ettiklerimiz meydana çıkacak- Yoksa Benüz için başlangıcında “fi- kzlime türkçenin malıdır, filanca de- Dilimize nasıl, girip orada yerleşen | kelimelerin hepsini çıkarıp atmak baş- Fuat Bey İİ ralı istesi şudur: 17 nci Liste ANKARA, 27 (A. A.) —T. İl D. T. Cemiyetinden verilmiştir: Karşılıkları aranacak arapça ve farsça kelimelerin 17 numa- 1 — Şahıs 2 — Şahit 3 — Şahsiyet 4 — Şaibe İ © Listelerde çıkan kelimelerden İİ manaları birden ziyade olanla- İİ rn her manası için ayrı karşılık- hen gayemiz olmalıdır. Her kelimenin kabil olduğu kadar türkçesini araştırmaktan vazgeçmeme- liyiz. — Diğer türk lehçelerinden kelime almak suretile istifade edemez miyiz? — Elbetto! Lüzumu kadar onlardan da iade edeceğiz. Öteki lehçeler de türkçemizin zengin- Biğine . Hatta diyebilirim ki bil- bassa ıstlâhlar hususunda alelıtlak ber türk lehçesinin tetikiki bizim için bir 2a- rurettir. — Bulunan karşılıkları beğeniyor mu sunuz? (Devamı $ ici sahifede) Bir elden tahsilât Nakil vasıtaları vergileri için düşünülüyor? Belediyede ne Mardin mebusu Ali Rıza B. nakil vasıtaları vergilerinin birleş- tirilmesi ve idarei hususiye tahsil. SX darları tarafmdan ve bir elden tahsili hakkında B. M, Meclisine bir kanun lâyihası vermişti. Bu lâyihanın kanuniyet (o kespettiği takdirde nasıl tatbik edileceğini dün Belediyeden öğrenmek iste- dik, Belediye reis muavini Nuri B. bize şu izahatı verdi: — Vesaiti nakliyeden Belediye iki türlü vergi alıyor. Birisi nakil vasıtalarından buhar beygiri kuv- vetlerine göre alınan vergidir. Di- ğeri de köprü resmidir. Devlete ait vesaiti nakliye vergilerini de Belediye tahsildarları tahsil ede- bilirler. Bunun için teşkilâtımız kâfidir. Fakat tahakkuku gene ber daire kendisi yapmalıdır. Ni- tekim 'biz hükümete ait bazı ver- gileri tahsil ediyor, ve devlete ve- riyorüz. Meselâ yol vergisini biz Belediye Reis muavini Nuri Bey tahsil ediyoruz, nafia hissesini ve- riyoruz. Tek elden tahsilât herhal de kolaylıktır.” İKİ KAFADAR — Edebiyattan niçin bu kadar bez diğimi, hattâ bulantı duymağa başla- dığımı soruyorsun değil mi? Söyliye- yim azizim: Çünkü benim edebiyata “imanım kalmadı! Ben onu gençli- Zimde yalansız sevdimse sebebi şu idi ki kendisini her vakit gerçek bir şey sanırdım. Halbuki bugün hiç öy- le görmüyorum. Benim için bir edip, bir şair, mut- ol Dae ve yala âdi bir eğlence se nacak kadar daralan ilham bana bir bodrum kasveti veriyor. Ve açıkça- sı boğuluyorum. anlatabillim mi? He- le bütün yeni fikir ve duygulardan Fazıl AHMET mp ta bıkılıp iğrenilmiş sözleri tek- rarlayan kalem ve zevk fukarasını tıpkı muharrem hoyhoycularına ben- zetiyorum. Ve içimde tiksintili sinir- ülikler baş kaldırıyor. Eski zama dervişlerini masın? Hani o rüfai diye, kadiri diye filân uzun saçlı, boğazı tespihli, mürai ve tem- bel bir takım taassup mavnaları var. Seni temin ederim ki bunların yeni Bir nev'ini de şimdi gerek garbin, ge- rek şarkın bir takım yazıcılarında görüyorum. Yalancı, güzelliksiz ve safsatacı bir gevezelik... Boş, boş, boş söz... Hem bunlar. da artık ne kadar pörsümüş, ne kadar telve haline gelmiş! Yazık m (Lâtfen sahil

Bu sayıdan diğer sayfalar: