14 Nisan 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 8

14 Nisan 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankaralının Defteri İstiklâl mahkemeleri Döneklik edenler ve meclisin haleti ruhiyesi 24 Eylâl 1920 Niçin İstiklâl mahkemeleri teş- kil ediyoruz? Bunu doğuran zaru- retler malümdur. Herkes anladı. On gün evvel de bunun kanunu alkışlar arasında kabul edilmişti. Şimdi mahkemelere aza seçilmek mevzuubahistir. Kanunun müza- keresine iştirak edenlerden yalnız M4 kişi müstenkif kalmıştı. Bugün ne olduysa oldu. Mecliste bir dö- neklik başladı. On gün evvel müs- pet rey verenler, şimdi eski karar. larından istinkâf ediyorlar. Neti- cede anlaşıldı ki müstenkiflerin a dedi 67 yi buluyor! Bu netice el. bette nazarı'dikkati celbedecek- ti. Bundan en ziyade müteessir o- lanlar, mahkeme azalıklarma se- çilen meb'uslardır. Öyle ya.. Bü- yök Millet Meclisi nama adale- ti, şiddeti tatbik edecek olan bir mahkeme heyeti; eğer kendisini vekil ve hâkim intihap eden mec- isin itimadma istinat edemiyorsa nasıl vazife görecek, vicdan, ada- let ve maslahat dairesinde nasıl hüküm verecek? İşte bugün İstik- lâl mahkemesi kanununun lâğrı bile teklif ediliyor. o Hamdullah Suphi Beyin: — “,.Bu hanen, yavaş yavaş vicdanlarımızda bir hatâ şeklini alıyor. Müstenkiflerin çoğalması, hatâyı idrak ettiğimize delâlet 6- der. İstiklâl mahkemelerine ait © lan kaydın lâğvedilmesini teklif ederim!,, Yolundaki beyanatı, bravo »0#- lerile, alkışlarla karşılandı. Geçen celselerde intihap edilen- ler, meclisteki havaya bakarak, bu şerait altında vazife göremiyecek- İerini söylediler, ayrı ağrı kürsüye Şıkarak istifa ettiler. Hamdullah Suphi Bey bu haleti rubiyeden is- tfade ediyor: İN verileni niz, yaparlar. Diyor, dayak e Besim Atalay Bey (Kütahya), Ihsan (Cebelibereket), Baha (Bursa — “.. Meclis inkildl mel edi Yoksa davasından mı miri $ Bir hafta evvel çıkan bir kanzman bugün tatbikından istinkâf etmek davadan feragattir. © Yahat açık söyliyelim: Bu (mecliste İs tanbulun mühim bir eli vardır! O, el meclisin içine Eğer girmeseydi, bir hafta evo ettiğimiz. bur hamama eb yel Silmesi ağ tasih Hocanm bravo sealerile HE, söeleri de kışlandı. eye O halde hakikat urafta?, ye ekseriyet 19 Rasih Efendi bir aralık; “Ve. killerden bir şey rica Verdiğimiz bütün © kazceye ğin: tatbik etmesinler, ta sonra meclis aa bir hak leri, Bir kışım varidatmı kaybeden Maliye Vekili Ferit Bey yi istifade etti. Söze atıldı, > odan İstanbul i Rasih B. Hamdullah Suphi B. — “Bu teklifinizi men'i müski- rat hakkında yapalım mı?,, (Gü- lüşmeler). Hamdullah Suphi Bey gene söz alıyor: — “Niçin asabiyete £ kapılıyo- ruz? Hükümetlerin kararları, ihti- yaca göre her gün değişir. Hiç bir hükümet, yeniden yeniye anlaşı- lan hakikatler karşısında vaktile şu kararı almıştık diye israr et- mez. Kanunun tarzı tatbiki noktai nazarından içimizde bir tereddüt hâsıl oldu.....,, Nasan Fehmi Bey (Gümüşhe- ne) — Memleket, hissiyatla idare edilmez! Refik Şevket Bey hepsinden zi- yade asabiyet gösteriyor: — “Meclisin vaziyetini bir si- nema gibi görüyorum. Bu kanun İ teklif edildiği gün kabulü muta- sammın, yukarı kaldırılmış eller... Sonra bugün müstenkifleri alkışlı- yan ve yukarı kalkan ayni eller... Nasıl iddia edebiliriz ki, yaptığı" mız temettü kanunu, men'i müski- rat kanunu, ahhâmı şer'iye diye bar bar bağırdığımız kanunlar ya- şıyacak? Efendiler, biz alenen ya- lancıyız, yalancıyız, yalancı!. . » Bu sözler, şiddetli | gürültüyü mucip oldu. Sözünü geri al! ses- leri, tavanları çınlatıyor. | Refik Şevket Bey, sözlerini tevile çalışı- yor: Yalan demek, hakikatten in- biraf demektir. Biz hakikatten in biraf ettik! Refik Şevket Bey devam ediyort — “Hamdullah Suphi Bey kork- ta, O, içtimai hâdiseleri hislerile idare etmek (istiyor... Halbuki muvaffak olmak için biz, asacağız, asılacağız.. keseceğiz, kesilece- giz. Başka çare yoktur.,, Hatiplerin biribirlerine savur- dukları ağır sözler yüzünden asa- biyet bir türlü dinmiyor. Riyaset mevkiinde bulunan Hoca Vehpi Efendi, meb'usları teskin edemi- yor. Bir düzüye lahavle vela çeki- yor. Bir aralık doktor Mazhar B. (Aydın) kürsüde görünüyor: “.. Efendim, mesele anlaşıl- mıştır. Asabiyet, insanlar için bir nevi hastalıktır. Hastalar ise ma- zurdur. o Hepimizin maksadı mü- dafaa kuvvetini tezyit etmektir. Bunda herkes müttefiktir. İstifa eden arkadaşların da tereddüdü. ne mahal yoktur. Onların da hak- ht var: Bugün yapılan bir kanu- nun, yarın yıkılması ihtimali, me- murlar üzerinde de, umumi idare İhtimal ki, Maliye Vekili Hazret- leri de, men'i müskirat kanunu- üzerinde de fena tesir yapabilir. | Rus ve Türk Bilginleri Hariciye vekili dün ziyafet verdi ANKARA, 13 (Telefonla) — refine bugün Anl öğle yemeği vermiştir. Yemekte Muallim Afet Hanım efendi, Maarif Vekili, Fırka Umu mi Kâtibi Recep Bey, Riyaseti. cümhur Umumi Kâtibi Hikmet Bey, Fırka Grup reis vekilleri Ali ve Cemil Beyler, Sovyet Bü; Elçisi M. Suriç, Hariciye Encüme- ni Reisi Mahmut Bey, Hariciye teşarı Numan Bey, Sovyet EL ği Erkânı, Türk di ve Tarih Maarif Vekâleti talim ve terbiye heyeti reisi ve azaları hazır bulun muşlardır. Dün akşamda M. fikası Rus ve Türk bi fine bir akşam yemeği vermişler. dir. Kız enstitüsünün moda serimi ANKARA, 13 (Telefonla) — İsmet Paşa Kız Enstitüsü birinci moda serimi bugün yapılmıştır. Ankara kadmlığı bu hâdiseyi lâ. yık olduğu heyecanla karşılamış ve Hükümet merkezinin bütün ze rafet muhiti bir akım belinde müessesenin salonlarını doldur. muştur. İsmet Paşanm refikalarr Ha. nrmefendi, Doktor Reşit Galip Be yin refikaları Hanrmefendi, Mual. lim Afet Hanrmefendi ve sefirler sergiye gelenler arasında görülü. yordu. Sergi Mektep müdürü Mü- nir Hayri Beyin kısa bir nutku ile açılmıştır. Milliyet ba sütemda iş öe işçi isti yenlere tavassut ediyor. İş ve işçi istiyenler bir mektupla İş büro» muza müracaat etmelidirler. İş isteyenler Yaşlı ve görmüş bir hanım aileler nerdinde mürebbiyelik, damdönörlük gibi bir hizmet istiyor. Kendisi fran- zca da biliyor, Ankara ve Eskişehire de gidebilir. Görüşmek istiyenler Kadıköy por- tahanesi, Posta restant 32 numaraya mektup yazabilirler. ... * 20 senedenberi muhtelif ecnebi fab rika ve Şirketlerde tesviyeci ve makinist olarak çalışmış çok tecrübeli bir efendi iel Binmiş iyip lin Tam ot yi razi zle müracmat edebilirler, hi ile re- ... Pdr da, tesviyecilik, sabasizlik © ber türlü iş yapmağa müheyyayın, nun suya düşeceğinden ümide düş- tüler. Haklıdirlar!, Zemininde | rayı bulmağa çalıştı. Nihayet mü- zakerenin kifayetine karar veril- di. İstifa eden zevatın — istifaları kabul edilmedi. Onlara, yeniden beyanı itimat edildi. . . MILLICİ | Ankara avcıları | Ankara nasıl temizleni! İ i ta bir | Bu sene de maç yapılacak Hariciye Vekili Rus bilginleri şe- | © karapalas Ankara avcılarından bir grup Mebus İbrahmi Süreyya, Hayrettin, Aka Gündüz Beylerla, Dişçi Tevfik Şevket ve AN Raik Beyler. ANKARA, 13 (Hususi) — Anka- ra Avcılar klübü on iki yaşındadır. Eski adı Ankara Avcılar Derneği idi. Ankaranın sayılı ve eski avcıların dan bir kaç İsim: Merhum Kütüleçü oğlu Ali Bey, Aka Gündüz Bey, Tüfekçi Hakkı Us- ta, Ahdürahman Çavuş, Hacı Ali Ho- ca, Mollu Efendi, Dava Vekili Bahri Efendi, Ayaşlı Şükrü Efendi, Kurt oğlu Halil Bey, Sırrı Bey, Balyoz oğ- lu, gençler içinde Kütükçü oğulların- dan Küzrm Bey, Mehmet Bey, İmalâ- b Harbiyeden o Musa Kâzm Efendi, Dişçi Sıtkı Bey, Dişçi Tevfik Bey, Doktor Celâl Bey, Maarif Vekâleti İs tatistik Müdürü Cemil Beyler. Her hafta otomobil, otobüslerle partiler yapılarak cıvara ridilir. Ankara Vilâyeti dahilinde şu av- lar vardır: Çıbuk tarafımda Pars, Yabanabat tarafında geyik, yaban ima kurt, keklik, tavşan ve saire Nallıhan civarında yaban koyunu, yaban keçi- si, ve diğer avlar. Sazak ile Biçer civarmda ördek, domuz ve diğer avlar. Göl civarmda yaban kazı, ve saire, Meşhur av yerleri; ördek Ankara avci ikaten gülü, neşesi imiş Her partide o varsa o parti çok neşe li gün geçirirmiş. HÂlâ sevği ile anıl ktadır. âbün bir de çok sevimli azası Hadi Beydir. Hadi Bey şimdi Tekir- dağı müskirat müdürü olmasına rağ- ze Klüple daima münasebetini gü- Bugünkü şen avcıların en şeri bık şampiyon Molla Efendi ile Bi Ağadır. Evvelki seneki şampiyon Musn Kâ zım Beydi. Geçen sene Kütükçü Kâ- ba Bey. Bu sene henüz maç yapıl madı, ek e Ankaranın imari ANKARA, 13 (Telefonla) — Ankara” şehri İmar müdürlüğü 932 bütçesinde münakale yapık masma ve İstimlâkten mütevellit borçların verilmesi için bütçeye (15) bin lira maktu tahsisat kon- masina dair lâyiha ruznameye a- İmmıştır, 1 Go temizdir. Belki biraz tozumuz var, fa İ kat mütemadiyen inşaat yapılan bir İ şehirde bu hal pek tabiidir. Kışm ça- | vel Ankara kaldırımsız, en işlek cad- l ve Trakya Şeker Fabrikaları Ankara caddelerinde iskarpinl için çamur yabancı bir maddedi ANKARA, 13 (Milliyet) — Te- | Yenişehirde bir kamyon, dört & mizlik işlerine çok itina edilen bir | İsmet Paşa mahallesine bir Okan şehrimiz var. Burada şehir işlerin | beş araba, Hamam Önüne iki den bahsedilirken — İstanbuldakinin | yon üç araba, Millet Meclisi civi aksine konuşulur. Hiç bir zaman: bir kamyon sekiz araba, yanın — Her taraf pis, süp: i lerine ve eski mahallelere iki ramıyor, gece mahalleler yon altı araba ayırmış, arı gibi ç hık, nedir bu?.. yorlar. Diye söyler Bütün bunlardan başka plâ — Allah için, çöpçü ber gün kapı | kesbi katiyet etmediğinden dola mızı çalar, sokaklar temiz, mahalle | nüz kaldırılamıyan, sokaklarını bol elektrik ışığı içinde, hattâ cadde | raha işlemez teneke mahallelerir üstündeki odalarda gece kandili yakma- . | le Belediye ihmal etmemiş, oral ğa bile hacet yok.. da sırtları demir küfeli o üç beygir Denir, Filhakika o Ankaramız çok | sis etmiştir. Daha daha. Bu iş bölüm mın 4ı, muntazam teşkilâttan başka, de işi çok olanlara yardım etmek kalâde vaziyetlere koşmak üzere yar müfreze yapılmış. mur haline gelen bu tozlardan, Anka ranm eski halini bilenler hiç şikâyet etmezler. Çok değil daha altı yedi sene ev- ... Ekipler, evvelâ müessesat ve & iri resmiye de dahil olmak üzere sabah bütün evlere ve dükkân birer birer uğrayor, çöpleri alıyo! Sonra tekrar süprüntü olursa | bunları sokaklarında münasip yer ne konmuş demirden ve kapaklı | dıklara atıyorlar. Bunlardan şel muhtelif yerlerinde tam yüz yirmi ne vardır. İkinci fasıl başlıyor: Arabalar lip buradaki çöpleri de alıyorlar. | geliş gidişte sokaklarda daima bı nan amelenin süpürdüğü çöpleri ahp geçiyorlar... Mütemadi bir çı ma, sıkı bir teftiş ve murakabes., te Ankara temizliğinin sebebi. Maalesef kanalizasiyonu bulun dığı için, henüz çukur kullanan , kara lağımlarınm tatbiri için bir ( danj) otomobili de her vakit, ber tyenin emrine &madedir. Yalnız lediyenin bu iş için aldığı ücret fahist tenzili İkzrmder. : deleri bile diz boyu çamurlu bir yer- di; şimdi asfalt caddeli, parke sokak lı, gecesi gündüz kadar aydınlık bir sehir oldu. Eskiden kilot | pantalon, (çizme gi- yerdik. Şimdi bu kıyafeti yalrız harp ilcaatile değil, bi da şehrin o za- manki çamurla! giydiğimizi ha- tırlarım. Bugün iyi boyanmış iskar- pinlerle dolaştığımız. trotuvarlarda a yaklarımız biç kirlenmeden, lanmadan sekip duruyoruz. ... Eski Ankaranın çamurlarmdan bahsederken © zaman Aka Gündü. zün Ankarada çıkurdığı “Peyam Sa bah” isimli mizah gazetesinde oku- duğum bir bikâyeciği de yazmadan geçemiyeceğim. Bu gazete Ankaranın © zamanki çizme boyunu geçen çamurunu tasvir ediyor da, bilmünasebe şu hikâyeyi naklediyordu: “Amerikaya hicret yeni başlamış, şehirler yeni kuruluyor, kaldırım yok. Bir sokağın yanından, duvar diplerin den yürümeğe çalışan bir adam ortada bir sapka görmüş, eğilmiş almış. Fakat bakmış; altında çenesine kadar ça» mura batmış bir adam başı. Baş söyle gözlerini ötekine çevir- imiş: — Aman, demiş, çabuk ol kurtar, altımda bir de kır at var! İşte bu teşbih yapıldığı vakit, An- kara çamuru da bu hale yakındı... ... Anafartalarda oturduğumdan her sabah kış İse saat altı buçukta, yazm da dört buçukta bir araba katarmın gürültüsile uykum ufak bir inlataa uğ- rar. Dakikası bile şaşmıyan bu gürül- töleri, işe giden tanzifat arabaları yar parlar... Yine bu sabah ta erken erken bu tançırtılar uykumu ikiye biçtiler, fa» kat bana da bir mevzu verdiler. rin temizlik işini yazmak, hiç te bir mevzu değil. Çöp arabalarından aldığım bu ham hoş değil mi?.. 9 Şöyle alâkadarları bir kolaçan 6 tim, yazıyorum. Belediyenin; temizlik işleri için | topu topu yüz söksen smelesi, on se. | İ| karşısında Sahne sokağında 3 kiz çavuşu var. İ ralı apartmanda 1 numar, Sonra; şuntazam şekilde takalm | edilmiş. Temizlik mntakalarından | selime: Ankara SİNEMALARI Bugün bugece Kulü Görülen rağbet üzerine devam edecek olan DÜĞÜN GECESİ Ayrıca Batakban Gölgeleri Bütün bunlardan başla yaz va iki son sisten aroxoz o sabah ve akşa Ankara caddelerini sulayor, pek cak ve tozlu günlerde de dalma ge yor. Ankarada sa Bir mösüledir. O için arozozların esasen su azolan y vakti müthiş sarfiyatı ayrı bir yerd temin olunuyor. Belediye bu iş ij bir çare aramış ve nihayet J Vekâleti karşımndaki sahada bir teziyen kuyusu yaptırarak d yevmiye seksen tonluk miştir. İşte Ankara caddeleri yazın rını bu sudan bastırır, bu kuyudan rinler.. wi iğ Bütün aksiliklere rağmen ve biri hakikaten güç olan vebrimizin Bİ VE met Yu çalışmalara borçluyuz. E.R. DOKTOR Rusçuklu Hakkı Galatasarayda Kanzük Yeni Bugün bugece Gündüz benim İ Gece senin | Fransızca sözlü senenin en güzel filmi Türk Anonim Şirketinden: Alpullu Şeker Fabrikasının İstanbul depolarından kristal toz şekeri atideki fiatla her isteyene bin kilodan eksik olmamak üzere Satılır. Kristal Toz, Kilosu 36,5 Kuruş Taşradan vuku bulacak siparişler yüzde yirmisi peşin ve mütebakisi hamule senedi mukabilinde ödenmek üzere derhal gönderilir. Depodan itibaren bilcümle masarif ve mes'uliyet müşteriye aittir. Müşteri isterse sigorta ettirilir. «İstanbul, BE: hçekapı, 4üncüVakıf han 4üncü kat, Telgraf adresi: İstanbul Şeker Telefon:24470.79 li)

Bu sayıdan diğer sayfalar: