28 Nisan 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

28 Nisan 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tilliyet Asrin wdesi “MTLLİYET» tör 28 NİSAN 1933 Idarahana ; Ankara caddesi, 100 Na, Telgraf adresi : İst. Milliyet Telefon Numaraları; Başmuharrir ve Müdür : Yazı işleri Müdürlüğü « İdare ve Matbaa £ 24310 “ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariçiçiz e | < | 3 aylığı i— <6 : » 7m İ . M— 2— Gelen evrak geri verilmez. — Müddeti geçen nüshalar 10 kuruştur. — Gazete ve matbaaya sit işler için müdiriyete mü racast edilir. Gazetemiz ilânların mes'u- lyetini kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy rasat merkezinden verilen ma- lümata göre bugün hava az bulutlu ola: çak, rüzgür şimal isti balif kuvvette esecektir. 2714-33 tarihinde hava tazyiki 761 mi- metre en çok sıcaklık 11 en az 6 derece i Sokak parası Sokak parası, her sene verdiği- miz yol parası değildir. Onu biz © şehrin dışındaki yolları için veri- © riz. Geçende Şişliden Kuruçeşme- | yegiden bir yoldan otomobille geçtim. Doğrusu gideceğim yere kafam çarpmadan ve göbeğim a- çılmadan vardığıma hayret ettim. Şehrin dışında bir yoldan geçe cek oldum, onun da kötüsüne düş- tük. Ne ise pek şikâyet etmiye gel- mez: © o —Altliraya bukadar olur. | Umran istiyen fazla para vermeli- - dir... Derler... Sokak parası dediğimiz bu pa- ra, Belediye kanunu mucibince Belediyenin, yeni yaptırdığı sokak ların iki tarafmdaki bina sahiple- rinden alacağı yarı masraf bedeli- dir. Evet!.. Son bir Şurayi Devlet kararile Belediyeye verildi. Bir yerde bir sokak yeniden yapılır veya tamir edilirse, bunun masra- fının yarısının Belediye oradaki © mülk sahiplerinden alacak. Artık buna (Hık mık) dene- ç mez. Çünkü kanun böyle. İşte bu © kanuna istinaden bazı yerlerden © para istenmiye de başlandı. Yeri- A > e 50, 75, 100 hattâ iraya çıkıyor. Belki faz la da vardır. 7 Bir ar sahibiyle görüştüm, ki; ileride nereye ilmi düşüyor. Öyle © varacağımızı bi ! i Diğer taraftan sigorta, su, elek © trik tamir masrafları olduğu yer. de duruyor. Vergiler de yeni tah- © tir esasma göre yakında artacak. — Şimdi de sokak parası vereceğiz. . Bunun için vaziyetimiz salkım — ları çekip çekip koparılan ve ar- tık kütükte hayır kalıp kalmama- sı düşünülmiyen bağ bozumuna Benziyor. Ne ise kanım neyi emre- — diyorsa yapacağız. Bu sokak pa- © rasını da vereceğiz amma bir nok © ta aklıma geliyor. Bizim verdiği- miz bu para bir vergi değil, bir rafın mutedil ve iyi şartlar içinde , yapılıp yapılmadığını bilmemeli miyiz?.. Bazı yerlerde inşaat iyi yapılıyor. Meselâ Boğazkesen cad “desindeki çöküntü vakası gibi. Ben bunu şahsan yaptırmış ol n, . müteahhide tazmin et- tiririm. Halbuki Belediye oradaki in sırasında lâzım gelen fenni | but istasyonda vagona < konulurken İ Kaya Bey tarafından birer nutuk i- inşaat masrafıdır, O halde bu mas | İ hürmeti de mi bize bu küçük şeyi (Başı 1 inci sahifede) du. Arabanm arkasımda Japon masla- hatgüzarı ve Sefaret heyeti, Reisicüm hur Hazretlerini temsilen B. M. Rei- si Kâzım ve Başvekil İsmet Paşalar Vekâleti Vekili Şükrü Kaya Bey, büyük, orta elçi Riyaseticümhur Umumi Kâtibi met, Seryaver Celâl, büyük © erkâ Harbiye ikinci reisi Asım Paşa Haz- retleriyle ordu, hariciye erkânı ve di- ğer zevat bulunuyorlardı. Sefaretten itibaren (istasyona ka- dar olan güzergâhta onar metre açık- lıkla piyade askerleri dizilmişti, Ta- süferanın en kıdemlisi bulunan M. Sü riç ve Hariciye Vekâleti Vekili Şükrü radedilerek müteveffanın yüksek me - | siyetleri hatırlatılmıştır. Tabutun va gona konulmasmı müteaki; de mangası havaya üç ve son selâm ifa edilmi , teşrifattan Ka Etem Beyler refakat etmekte- lir. Natuklar ANKARA, 27. A.A. — Japon bü- yük elçisi M. Yoshida'nin cenazesi is tasyonda vagona konulduktan sonra elçilerin en kıdemlisi Sovyet büyük elçisi M. Süriç ile Hariciye Vekâle — — —— — tedbirleri almadığı için yeniden 40 - 50 bin liralık bir masraf daha yapmıştır. Bunun yarısını da mülk sahiplerinden istiyor. Sonra sokak lar ucuz mu, yapılıyor, pahalı mr yapılıyor, iyi mi fenamı yapılı- yor, bilmiyoruz. Biz yalnız masra | fın yarısını veriyoruz. Halbuki gö rülüyor ki İstanbul sokakları iyi yapılmıyor, yeni caddelerde bir se ne geçmeden çöküntüler oluyor... Eh bunları kim kontrol edecek? Belediye mi?.. İnsan kendi kendi ni nasıl kontrol eder? Böyle iyi ya pılmamış caddelerden dolayı o sokaklarda tamirat yapıldıkça ya rısmı biz vereceğiz.. Bunun için de bir hak tayin etmek meselâ: Ancak on beş senede bir kere böy le sokak inşaat masrafı alınabile- ceğini istemek mükelleflerin hak- kı olmamalı mı?.. Bu zatın sözlerini naklediyo- rum. Görünüşleri itibarile haksız değildir. Lâkin (Belediyemizin böyle şeyleri dinlemeğe vakti var mıdır? Onu bilmem. Ancak İstan bul Şehir meclisi muhterem aza- sı hiç değilse içlerinden: — Doğru! deseler o da bir te- sellidir. Taksim meydanı ve telgraf direği Kim kiminle, ben de Taksim meydanındaki telgraf direğile.... Daha âbidenin etrafına ufak bah- çe yapılırken yazmıştım. Başka ga zetelerde bu işeiliştilerdi. Hattâ Vali Bey bile bahçenin orta yerin de çirkin bir şekilde duran bu tel- graf direğinin oradan kenara al dırılması için bütçeye karşılık kon duğunu bir hususi görüşmede söy lemişlerdi. Dört senedir, direk yerinde du- ruyor vevaziyetine nazaran pek gi deceğe de benzemiyor. Halbuki, Taksim âbidesi büyül tülecek ve meydan daha güzelle- şecektir. Allah rizası için, bütün Türk zevkine karşı meydanoku- yan bu telgraf direğini âbidenin etrafındaki bahçeden çıkarmak kabil olmıyacak mı?... Zevkimiz bizi buna icbar etmiyorsa bile ora daki âbidenin manevi heybeti ve yaptıramıyor?.. Ara sıra telgraf işleri hakkın- da yazdığım yazılara karşı çabuk alâk. ren İstanbul Telgraf idaresinin bu iş hakkında ayni a- lâkayi göstereceğini o ummakta- yem. FELEK Japon sefirinin cenazesi İ gisi M. Yoshida cenaplarmın ölümün- ”.. MILLIYET CUMA 25 NISAN 1 Vekili Şükrü Kaya Bey tarafından bi- ver nutuk iradedilmiştir. M. Suriçin nutku Kuvvet ve dirayetçe dinç iken bu kadar vakitsiz ölen muhterem © diplomatın üzerine kapanan bu tabutu en elemli hüzün his ve en büyük bir teessüirle takibettik, Müteveffa İsaburo Yoshida cenap- ları aramızda uzun zaman kalmadı, fakat onun, Japonyanın Türkiye Se- firi olarak parlak faaliyetinde bulun. duğu üç sene ile nadir olan insani fa- ziletleri ve şayanı dikkat siyasi dir; yeti ona tekmil arkadaşlarının büyük hükümetlerini ve samimi muhabbetle | Sefir, bu vasıfları Türkiyedeki vazifesinin başlangıcı da, heyeti süfera © nezdinde, zaman geçtikçe bu asıl karakteri daha eyi takdir ettiren bir samimiyet ve dost- ihdas etmeğe o Muvaffak olmuştur. Hepimiz, zalim hastalığını, hararet ifa temennileri izhar edörek ve has seyi Cümhuriyeti hükümetine kar- # derin bir minnettarlıkla mütehas- sis olarak en büyük bir endişe ile ta- kibettik. Yazık ki bütün ümitlere hak veril- diği bir srada, yeni ihtilât hastayi gö- türdü. İnanılmak © istenmiyen haber hepimize acısı kalplerimizde çok bü- yök olan bir darbe indirdi. Hatırası ruhlarımızda yaşar kala» cak olan aziz meslektaşımıza bursda i yaparken, Japon Sefare- Şükrü Kaya B. in nutku Hariciye Vekâleti Vekili Şükrü Ka- ya Bey de şu nutku söylemiştir: Haşmetlu Japon İmperatoru Haz- retlerinin, Türkiye Reisicümhuru nez- dinde fevkalâde murahhas büyük ul- den, büyük bir acı duyan Türk mille- ti ve Cümhuriyet hülümeti Büyük elçi cenaplarının ölümünü say- gt ile selâmlarım. M. Yoshida cenapları memleketi- mizde Japon ( İmperatorluğunu yük- sek şahsiyetiyle temsil ettiği vüddet zarfında Türk ve Japon milletleri ara- #wrda dostluk bağlarının sıklaşmasın. da hizmetler etmiştir. Bugün aramız- dan ebediyen ayrılan Büyük Elçi ce- naplarının yüksek © şahsiyetlerinde dost bir memleketin mümtaz bir dip- lomatını kaybetmiş oluyoruz. Kaybettiğimiz aziz gahsiyetin insan sifatiyle haiz olduğu yüksek meriyet- leri hepimiz biliyoruz ve acımızı tez- yit eden bir sebep de budur. Bizzat ben Büyük Elçi Hazretlerinin şabsın- da bir dostumu kaybetmekle müteel- Vimim. Cümhuriyet hükümeti #rymetli mü messillerinden birini kaybeden Japon- yaya yürekten gelen tağiyetlerini ib- lâğ ederken kalbimde * mümtaz bir yeri olan M. Yoshida cenaplarının ha- tırasmı büyük bir saygı ile yadeder ve mümtaz meslektaşlarını kaybettik lerinden dolayi Sefirle heyetine tazi- yetlerimi arzederim. Japon Sefirinin cenazesine son hürmet Müteveffa Japon Büyük Eilçisi M. Yochidanm cenazesi bugün Ankara- /Gelen karşılıklar! dan şehrimize getirilecektir. Cenaze sabah saat 10.20 de tren- le Haydarpaşaya gelecek, merasimle karşılanacaktır. Vali, Kolordu kuman danı, Merkez kumandanı, Emniyet Müdürü merasimde bulunacaktır. Ce- naze oradan hususi bir vapurla Sirke- ciye geçirilecektir. Sirkeci rıhtımında âskeri kıta tara fından selâmlanacak olan cenaze top arabasına konacaktır. Top arabasının önünde bir polis bein ilerisinde muzika buluna- tur. Japon Büyük Elçiliği maslahatgü- metrede bir silâhlı asker bulünacak- tır. Cenaze Sirkeci garında vağona konacak ve merasim bitecektir. iyanaya gönderilerek, 0- rada yakılacak ve külü Japonyaya yollanacak : Dadya zelzelesi | (Başı 1 inci sahifede) mak üzere bin lira göndermiştir. Dad- yada bulunan 80 çadır felâketzedelere tahsis edilmiş bundan başka 100 çadır daha gönderilmiştir. l Bir zelzele daha! YENA, 27 A.A, — Volff ajansı bildi- fyor: Yena rasâthanesi, bü sabah saat 3,47 de şiddetli bir zelzele kaydetmiş- tir, Merkezi muhiti takriben 7,700 kilo- metre uzakta olan bu zelzele Asya'nın şimali şarki sahilinde vukubulmuş gibi görünmektedir. Yeni bir spor klübü | Arnavutköy ve Boğaziçinin Rume- li cihetindeki gençliğin idman ihtiyaç ı namiyle bir kulüp tesis edilmiştir. e Baroyu ziyaret Erenköy Kız Lisesi talehesi dün tat- biki ders sörmek icin muallimleriyle bir- Ekte İstanbul barosunu ziyaret etmişler- dir. Baroda talebeye lâzmeelen izahat verilmiş, Talebe ve muallimler cay, kah ve ve fondan ikram edilmek suretiyle | deilmi l —— Harpmalüllerine ve şehit yetimlerine ikramiye İstanbul Harpmalülleri Cemiyeti U- mumi Merkezinden: 930, 931 ve 932 senelerinde Tütün ikramiyelerini almayan şehit yetimleri ve Harp malüllerinin (10 seneliklerir lanlar da dahildir) mezkür senelere ikramiyelerinin 933 Haziran tevziati beraber verilmesi için Mili (Müdafi Ve inden 12 Mart 933 ta- ve 457 numara ile bütüm Kolordu- lar vasıtasile Askerlik Şubelerine tebli- gat yapılmıştır. Bu gibi meslekdaşları- heietee Gk Şekknlerinie 10. Mey 933 tarihine kadar behemehal Askerlik Şubelerine müracaat etmeleri lüzemdir. Liste: (42) Feyz: Bolluk, ilerleme, sendirlik, içe değen oğur. Şendirlik: Duygu kutlulu- ğu. Fiat: Eder, değer, karşılık. tutar. Fidye; Kurtulüşverimi, kan vergisi, Fih- rist: İçyazılar kısaltısı, öz, yazılar be- Hirtisi, Fikir: Düşünme, & gör. me, görüş, anlayış. Fi işle, © yapıla- rak, olum gösterişle. Fili: o Yapılmışça, işçe, yapılım. Firaset: tez anlayış, düsü- müş uyanıklığı, hızlı buluş, © kavrayış. Fikra: Bölük, ayrıltı, küme. Fırsat: Ka- zanma sırası, elverişli kımıldayış, uygun çağ. yarayışir ara, tav, umduğunu bu- luş, Fitne: Azdırma, — baştan çıkarma, karışıklık. Füzuli: Yolsuz söyleyiş, yas raşıksız karışma, yaraşığını aşma, fodul, gerekmeyiş, Florinalı NÂZIM Liste: (39) Bahane; Sebep, ipucu, vesile, gadri batıl, gizli illet; onun ortaya sürdüğü madde bir bahanedir; kusur, * noksan, garaz: (bibahane): kusursuz. (Bahane- cu): garazkâr. Bahanc türkçeleşmiştir. Bahar: Faslı reb'i; güneşin hamil, sevir, cevza burçlarda seyranma müsadif ve mart, nisan, mayıs aylarından ibaret 0- lan samanı lâtif demektir. Türkçesi yaz. Bahar türkçeleşti, Behre: Hisse, pay, na- sip, kısmet, bizaa: bilgi, behrel (edebi, behrel fenni; behrever: hisse, kısmet, bizaa sahibi, behredar, behre mend, beh- reyap: bebreli, bizaali, hissedar, muv fakıyet manalarını havidir. Şimdi behre- yi hiç kullanmıyoruz. Onun yerine türk- çe kullanıyoruz. Bigâne: Aşina mukabi- Hi, yabancı demektir. Dilimizde işine gü- cüne iyice sarılmıyanlar için kullanılır. Tembel, kaygısız. Bihude: Batıl, abes, boş, faydasız manasınadır. Bihude türk» geleşmiştir. Beyhude deriz. Encümen: Türkçede encümen derler. Endam: Boy bos, endam türkçeleşti. Endişe: düşün- <e, içkil, Korku, endişe türkçeleşti. E- sir, Senretteiz Kor, köle, “e Hürri- ti ol , esir türkçel Esmer: Karayağız. id üriddüri biri sarıdan karaya mall renkli, digeri koyu buğday renkli. Esmer Hüriyeleşti. eler vga SL Puan ? var. Süz Lİ eşyasi demek olan - sas; levâzim. Eşya ve $€Y (tamamen türkçeleşti, Evham: Vehmin cem'i, ve. e ak r 5 Oranlayı bi ker ahi eürlşeleşti zi Erenköy Haznedaroğlu BAHA Milliyetin edebi romem: 87 — mdresine geliyormuş ve kimin tarafın 'dan alınıyormuş bilir misiniz? Topta- 'nilerder Refik Bey vardır ya.. Hani “şu Suriyeye sürülen Medarı Toptani. kardeşi.. İşte o.. Şimdi benim bir fikrim var. Hazır Sadık Bey de bura İşi derhal hallederiz zannediyo- © — Söyleyiniz.. — İşkodrada bizim bir şubemiz rardır. Ve biliyorsunuz ki kumandan “müşür Kâzım Pş. memurlarla zabitle- © ri oldukça serbest bırakmaktadır. — Malüm.. © nu bu yüzden oraj rumandanlıkta da zabitlerin fikir ha- “ yeketlerinde serbest olmalarına taraf otardı. met” e direktif verelim. Derhal bu © propağandanm karşısında cephe tut- vr — Binaenaleyh bizim “İsmail İs- | MAKEDONYA Aşk, Kin, Politika ve Kan. Müellifi: Nizamettin Nazif saree Mseesesee sanane sun, Cemal Bey Kâzım Naminin Mü- gür Hayri Paşaya verdiği raporu da görmüş. Malâm a Nami bir işi ele al- dı mı sonunu getirir. Manastır, Gö: lice, Leskovik, Yanya, Delonya, Aya- saranda, Dıraç, Tiran Elbasan, Uhri, Ostroga taraflarını adım adım do- laşmış. Arnavutlar lisan meselesini halletmişler, Ogenç (o Arnavutluğun filen değilse, demek oluyor ki fikren tahakkuku artık bir gün meselesidir. Herkes Çerçişe taraftarmış, herkes Gram muhtariyetini elde etmek zminde bulunuyormuş. Çerçiş 321 se nesinde dağa çıkmıştı. Demek ki bi- zim senelerdenberi yapamadığımız İm senelik bir çete hayatı yapabi- iyor. Hepsini bir düşüncedir almıştı. Ni- hayet Enverin ağzı açılabildi: — Evet. -d lar dağa çıkımca bütün dünyanın sempatisini kazandılar, Çerçiş te öyle.. Demek ki bizim için de bu taklidi lâzım bir jest tir. Hatırlarsanız Bayram Fehminin tir. Faakt bundan evvel ben bir çevir- me plânı olur gibi oldum. is Bay- ram Fehminin . kardeşidir. Hatırlar- Bayram (Fehminin Selânik idadisi o başmuavini (Oiken (o Ma- mastır idadisinde Müştak Lütfi Beyle becayiş edilmesi de ayni tarihe isabet ediyor. Bana kalırsa Bayram Fehmi- nin kardeşile muhabere ettiği muhak kaktır. O halde Bayram Fehmiyi ka- zandığımız gün Çerçis'i de elde etmiş oluruz. Değil mi? — Manevra mükemmel. - diye söylendi Karasu - Yalnız bu işi kim başaracak? Sadık Bey hiç düşünmeden: — Manastır merkezi.. - diye bağır- dı - O olmazsa 99 uncu bölük(3) Ve ayağa kalktı “vakıfı usul” bir mahalle muhtarı tavrile ilâve etti: — Talât Beyin & e gelince İşkodra şubemizi tahrik etmek te mu vafıleter. bir propaganda şekli bulmalı ki “Gega” larla” Toskaların arası açılım... İşkumdi nehrinin şi- mal ile cenubu birleğmezse Arna vutluktaki iftirakçı mil hiç fili manası kalamaz, Karasu bu sırada dolaptan mahut konyak şişesini çıkarmıştı. Altı kadek biribirine çarptı. hareketin Bugün hoş iki saat geçirmek isteyenler ARTİSTİK SİNEMASINDA Büyük bir lüks ve güzel şarkılarla nefis musikiyi havi AŞK ACEMİLERİ Fransızca sözlü ve şarkılı güzel komediyi görmelidirler İlâveten: FOX JURNALIINIŞ (2500) BEKARLIK MACEKALARI Zengin mizansenli film dün akşam Glorya sinemasında parlak mu vaffakıyetler kazandı Mütenasibülendam ve dilber iki yıldız: NİNNA GOMBEL ve JOAN MARSCH ve ADOLPHE MENJOU | seyircileri gaş 3 mayıs çarsamba akşamı Sinema ve Münir Nurettin kon: Her hisli insanın görme Z-A V ALLI K Sinemasında ( Sabık MAJİK ) icap eden muazzam bir şahese” A N-N-E.C Emsalsiz Fransızca sözlü film İlâveien dümva havadisleri. Bugün saat 11 de tenzilâtlı metis“ yetmişlerdir ri G M (2593) edikpaşa'da Jandarma Satınalma Komisyonunda Satm alınması mukarrrer 1206 çift yerli sarı çizmenin kapalı zarf münakasası 3 Mayıs 933 çarşamba günü saat li de yapılacağından isteklilerin şartname ve nümüneyi görmek üzere her gün ve münakasaya girmekiçin teminatı evveliye makbuzu ve teklifnamelerile beraber mezkür günde muay” yen saatte komisyonumuza m üracaatlar, (1532) 1834 bucvnkw »rogram İSTANBUL, 1200 m. 5 K. A2 des v müs: Kemal N i Bey ve arkadaşları. 19 den 19,20 kadar Doktor İhsan Rifat bey gocuk haftası gocuk haltası münasebetile konferans. 19.20 « 1950 Framemzen ders. 1980 » 20.10 Gramofon, a jane baberleri ve hava rapora. 2010 A VARŞOVA, 141 m. 13,15: Plâk, 1636: Sözler - Pİ kestra. Muhtelif. 20,35; “Yi isimli tefriki. 20,45: Konuşmı k (Dukielaky, Mozart, Labumsky). BUDAPEŞTE, 550 m. 2038: musikisi. 22: Dincer sanatları (Dohnanyi ve Vözh'in eserlerinden). 2320: Haberler. Sigan musikisi, MÜNİH, 532 20: Rachmaninow, Zir Dane müsamere. 22,15ı Senfonik kons Beethoven). , VİYANA, 517 m. konse- Oswald K konser (Bach, Mozart). 2350: Can ve tango takım MİLÂNO - TORİNO - FLORANA 20.25: Haberler - Plâk. 2205: Senfonik konser. Tetanbul üçüncü icrasımdanı Bir borcun temini için mahcuz ve pa raya çevrilmesi mukarrer 600 adet as- ma lamba maa teferuat iki mayis 933 te rihinde saat dokuz buçuktan onbuçu- ğa kadar İstanbulda Çiçek pazarında 42 osımacalı mazada birinci açık artır- ma suretiyle satılacaktır. Taliplerin vakti muayyende mahalli mezkürde ha zır bulunmaları ilân olumur. (2606) İst. Mr. Kumandanlığı Satınalma kom. ilânları . Ordu hayvanatı ihtiyacı i- gin almacak on bir kalem muytabiye 29-4-933 cumarte günü saat 14 te pazarlıkla satm o almacaktır. İsteklile- rin belli vakitte komisyonda hazır bulunmaları. (624) (1873) Hariciye Nezaretlerinin Şark şubele- ri dosyalarında Avrupada dolaşan ba- zı siyasel sergüzeştçilerinin isimleri mukayyet olduğunu biliyorlardı. On- lar mı bu şiddetli notayı vermeğe kal. Konyakların midelere inmesi sanki bir kalk borusu tesiri yapmıştı. “Muh- | terem üstadın,, odasında toplananlar birer birer locadan uzaklaştılar. So- kaklar zifiri karanlık içindeydi. İçti- ma her zâmanki gibi gene geceyarı- sından çok sonralara kadar devam et- miş bulunuyordu. Bu içtimam en rip tarafı binbaşı Enver Beyin hiç telâş eseri göstermeksizin sokağa çık- mış olmasındaydı. Merkez Kuman- danı Nüzrma yapılan suikastten son- va saray hafiyelerinin şiddetle ara- dıkları Enver, nasıl oluyordu da eli- ni kolunu sallıyarak dolaşabiliyordu? Hem de üniforması sırtında taşıya- ... Niyazi dağa çıkıyor Günler geçiyordu. İttihat ve Terak- kinin köneoioslara venliği iipilin hiç bir tesir yapmamıştı. Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti de kim oluyor- du? Konsoloslar, memleketlerindeki kışmışlardı? Böyle bir Iâyiha, okunur, gülünür ve sonra da yırtılıp kâğıt se. petine atılırdı. Ve. .. Okuduktan son. ra hepsi bu işi yapmışlardı. Bunda bir dereceye kadar haklı idiler. Avru- pada Osmanlı meşrultiyeti için çalış- tıklarını söyliyenler, | el açmadık ban- dık tahsisatı mes- İtil T İsnince halırla- rma hep bu tipler geliyor ve bıyık al- ından gülüyorlardı. Nereden bilebi- leceklerdi ki o mütereddi frenk mu: ellerinde senelerce mana- sız bir kâğıt parçası halinde ( kalan program, üçüncü ordu zabitlerinin eline geçer geçmez kıpkızıl bir ihti- lâle yürüyenlerin bayrağı olmuştu. Manastır merkezi yaptırdığı büt teşkilâtta mes'ul vazifeleri hep zabit- lere tevdi etmek isabetini gösterdiği için cemiyet bütün gizliliğini muhafa- za edebilmişti. Eğer konsoloslar ha- zeratı bilmiş olsalardı ki lâyihanın ce- vabını bekliyenler bunlardır, hiç şüp- Aleni teşekkür Pek ender tesadif edilen mühim bif hastalıktan muztarip bulunan halazâ” demin bu hastalığını derin bir vukuf vE isabetle teşhise ve icap eden ameliyati büyük bir ihtisas ve meharetle icraya muvaffak olan Guraba hastahanesi ope ratörü Ali Riza Beyfendiye ve tedavi" sine yüksek bir alâka ve itina gösteren muavini Midhat Beyfendi ile hasta bak! cılara minnet ve şükranımın arz ve ib” lâğına muhterem gazetenizin tavassu” | tunu rica ederim efendim Türkiye İş Bankası İstanbul Şubesi Vezne Şefi ETHEM RIFAT İRTİHAL Eminönü Evlenme memuru (Hasan Hikmet Beyin valdesi ve Fatih Dairesi muhasebecisi Halil Beyin hemşiresi Fatma Zehra Hanım rahmeti hakka ka vuşmuştur. Cenaze namazı bugün cu- ma namazından sonra Fatih camli gö” rifinde eda edilerek © Eğirekepıda aile kabristanma defnolunacaktır. Mer hume dindar, baluk bir hanımdı. Mev- Jâ rahmet eyliye . (2608) Istanbul İkinci ticaret mahkemesin- den: Karamürsel Mensucat ve ticaret ano nim şirketinden verilmiş (1 KA, evvel 931 tarih ve 365 No. Tu ve i Hazir" 932 hululu vade tarihli 500 liralık em re muharrer senedin zayi olduğundan bahsile hamili Bosnalı Mehmet Ali e£. tarafından İptali talep olunmuştur. BE maenaleyh mezkür bono kimin yedinde ise 45 gün zarfında mahkemeye ibraz edilmesi aksi takdirde bononun iptaline karar verileceği ticaret kanımunun 636 ıncı maddesine tevfikan ilân olunur. me ame İstanbul üçüncü | icra memurluğun- dan : Bir deynin temini istifası zanda mahcuz ve paraya çevrilmesine karar verilen muhtelif cinste ev eşyası 1 Ma Yis 933 pazartesi günü (saat 10-12 de Beyoğlunda Hüseyin ağa mahallesi Na ne sokak No. 1 kat 3 derununda birin ci açık arttırma suretile satılacağın- dan talip olariların mezkâr gün ve saat te mahallinde hazır bulunacak memu- suna müracaatları ilân olunur. (2607) hesiz onu hasırlatı etmek sersemliğin de bulunmazlardı. Evet. . cevap bekliyenler üçüncü or dululardı ve cevap çıkmadıkça, vazi- yet karanlığını muhafaza ettikçe bir kat daha alevleniyorlardı. . Avrupa diplomasisi Reval mülâkatına o göz- yummakta devam edecek miydi? Yok- sa devletler müşterek bir siyasi teşob- büsle iki sersem despotun, “Buhtun- nasır” danberi görülmemiş bir gözü kanlılıkla yapmak istedikleri toprak hırsızlığına mâni olacaklar mıydı? Bu iki sual geçen her dakika bir parça daha yayılıyor, durmadan © dolaşan propagandacılar onu en hücra köylere kadar ulaştırarak her gün bir parça daha memleket meselesi haline soku- yorlardı. Genç zabitlerin İmanlı tahrikâtı her- keste bir heyecan uyandrımiıştı. Va tandaşlar bu beynelmilel Fâ. sında insanlık vetolarını kullanmağı başlamışlardı. — Olamaz. . Biz sağmal inekler gibi paylaşılamayız.. Olamaz! (Devamı var) lam lniln (3) Fedailerin hali teşkilâtı. mi >

Bu sayıdan diğer sayfalar: