6 Mayıs 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

6 Mayıs 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Liselere Leyli ve Meccani talebe Nasıl Alınacak? fp Ekonomi Dolar neden düşürüldü 19 Nisandan evvelki vaziyet ile bü tarihten sonraki vaziyet M. Roosevelt 19 nisan 1933 de altın | m müşkülâtta bulunan müesseselere bir menedildiğini, dolar Ölsime para İşlerinde salâhiyeti tanme | jesi reddedilmiştir. veren kanım: ile bir Nihayet 1933 senesi başlangıcından projesini teklif etti. Bunlar ahiren ka. | itibaren yeniden her tarafla zürrar, şi- bul edilmiştir. mendiferleri ve saireyi sıkıntıdan kur M.R iin bu inin tarmak için bir çok projeler teklif olun- M. Herriet ile Mac Donald'ın Amerika | “ğa Patika. Ma Ya azimetleri arifesinde vuku bulması vor mamayla bötün nazarları meselenin beynelmilel | Yonu arttırmış ve nakit papa > z il sistem- çopbesine elbetmiştr. Sen günlerde | lerinde mahı talebinde bulunanların mik ri my ee e mamlşmmaşıme an feransma ağır basmak arzularmdan bah- 19 Nisandan sonra: M. Roosevelt bu tarihten senra Se- natodan aşağıdaki salâhiyetleri almıştır: olunmuştur. Aşağıda bunlardan bahse — Doların ihtiva ettiği altın mikta- deceğiz. rını ©; 50 ye kadar tenzil edebilmek, Amerika müttehidesinde başlıca zürra 2 — Tedavüle yeni 3 milyar dolarlık ve şimendifer şir i ve mü. | bankmet ihraç etmek, 3 — Marp borçları hesabına bali ha- zır piyasa rayicinden takriben © 30 fazla bir fiatla borçlu devletlerden gü- müş almak, 4 — Lüzum gördüğü takdirde yeni gümüş para basmak ve altın ile gümüş arasındaki nispeti de kanunen tesbit e- debilmek (1) 19 nisanda altın ihracının men'i üze nün düşürülmesini istemektedir. Son. ra şehir halkının bir kısmı da para ve kredi makanizmasında esaslı & dülüt yapılmak suretile buhranın beee » dilebileceğine kanidir. bazı mahdut, M. Roosevelt ise cezri ba 20 tedbirler eni rine dolar kuru takriben 9 10 düşerek muşlardır. iyetinde Hal” | ayın sonuna kadar o seviyede kalmıştı. sunun oldukça mühim bir bakiyei mat- lüp arzetmesi dolayısile baissier spekü- tu meticeyi lntörlerin çekingen & davranmalarıdır. 8 mülşkeğiği Fakat bu ayın bidayetindenberi, M. Ro- laa re veni | cevir bufletiöü > ve zlirras © yardım i e Ye hakkındaki taleplerinin Meşlisi Ayan dan aşağıya doğru düşmeğe başlamıştır. Bundan sonraki seyri Relsicümkurun | kendisine verilen salâhiyeti istimal de- The construction finaner corporation Necati ÇAKIROĞLU Meyve ve yumurta Suriye ve İspanyadan bazı fizmalar Maariite Meccani talebe Yeni kararname Resmi gazetede neşredildi Lise ve Orta mekteplere alınacak ley- li meccani talebe hakkında kabul edilen kararname Resmi gazetede intişmr etmiş- tir. Kararnameye göre: Bir sene her hangi bir sebeple sınıfta kalan ve bu yüzden leyli meccani olmak hakkını kay beden talebenin tazminata tâbi olup ol- mıyacağı hakkında Maarif Veköletinin maddesine göre tazminat ancak © mad- dede sayılan sebeplerden dolayı mektep lerden talebeye münbasırdır, i tikdirde hakkı kaybedeceğini fade ediyor. Şu halde her hangi bir sebeple yalnız bir sene sınıfında kalan talebe mektepten çıkarılarak tahsilini ikmal edebilecek ve neticede kendisine evvelce leyli olmale tan dolayı 1237 mumaralı kanunun 1 in- ci maddesile tahmil olunan mükellefiyet- İleri yine yapabilecektir, Ve bu kanunun 3 üncü maddesindeki sarahate nazaran 915 numaralı kanununun e yine 3 üncü maddesinde tereddüdü mucip ve tefsiri istilzam eder bir vuzuhsuzluk mevcut Kalender köşkü Boğaziçindeki Kalender köşkünün Ortamektep ittihazı kararlaştırılmıştır. Robert Kolejde müsamere Robert College Türk Talebe Birliği dün College'de bir müsamere vermiş- tir. Bu müsamerede Türk sahnesinin geçirdiği tekâmül safhaları gösteril. miş, orta oyunu, meddah, Karagöz, Manakyan tiyatrosu ile mümasil sah- ne hayatlarının her birisinden birer temsil yapılmıştır. Müsamerede Col- lege gençleri çek nruvaffak olmuşlar, alkışlanmışlardır. inhi apılan tetkikat! İki üç haftaya kadar 4 MAYIS 1933 Harici Ticaret Ofisine müracaat ederek Akşam Fiatları alan İLE İenikren dara dota “ İspanyalı müesseseler alacakları yu- eri e Tahvilât murlalıra mukabil İspanya mah verecek piki yalan 200 Elektrik: — | lerini ileri sürmüşlerdir. e Silolar z Zirant Vekâleti yapılacak siloların ne- 4 | vileri halkında tetkikat yapmaktadır. #0 | Vekâlet Fransadaki demir siloların en , iyi sile tarzı olduğuna kani olmuştur. e | Pi mesele etrafımdaki tetkikat henüz ve Napoli ziraat sergisi... — NAPOLİ, 5 A.A — Bu ayın 24 ünde Balya İzi | “ılacak ve 30,000 metre mürabbaı bir meğ 380 İ Şer on z85 | saha işgal edecek olan büyük ziraat ve Şar, hayriye V— İ Telefon 13— | meyve sergisinin inşaatına de. vam E ÇEK FİATLARI — ri 1 aki Paris Mae $ Pei 1591 etisht, bu sergiyi himayesi Londra 706 $ Viyana 44659 | almaştar. ii Milano 934 $ Berlin sie Poznan sergisi. Berke 340 $ Yarma zi Alima s008 374175 SAT en fm aa Ammatrdam 108 İ Meskeva © Y0zis yapılmakta miştir. Yapılan anlaşınaya göre bazı vakya eşyası üzerine ko! — lan gümrük resmi indirilmektedir. Bu- na mukabil Çekoslovakya bazı Alman inşaat eşyasının ithalı halıkında vâki ©- lacak talepleri müsait bir surette tetkik Fikirler ve in Bir kitabı okurken Necip Fazıl'ın yeni kitabın iN iememiz mevzuu bahis değildir; biz- lime daha dün geçtiği için yl "e bir canlılık iptibar bırakmaları kâ- okuyamadım; baştaki hikâ, ida. | fidir. . ha münasip bir zamana bal, 42 | © “İşle bunun içindir ki böyle yazılar tak sondaki “tahlil” lerin bazılarma | Ya “mensur şiir” demeği tercih ediye- bakabildim. Fakat bizim neslin, Na. | rum. Mensur şiir. Fakat Necip Fazıl zm Hikmet ile beraber &n kuvvetli, arda, insanların şimdiye Sn ziyade şahsiyet sahibi şairi saydı. ettikleri şeylerin en gülünç- #tm dostumun kitabından ba > | lerinden biri olan ve ü dai- raya bırakmağa gönlüm razı olma | ma bir yarımlık tesiri bırakan, belki Onun “tahlil” dediği parçalar haki. vali birer tahlil, birer tenkit olmak- 20 hayli uzaktır. Bunu bir sitem diye ; bilâkis. Onlar sahiden *deceğim istifade şimdi duydu. #um zevk kadar çok olmazdı. Bu. salarda muhtelif sanat mevzuları üze ikmal edilecek İnhisar idarelerinde yapılacak ıslahat etrafmda tetkikat yapmakin olan M. Wallace Clark'n riyaseti altındaki mü- tehassıs heyet geçenlerde İzmire gitmiş ve oradan Bursa'ya uğrıyarak şehirimi- ze dönmüştür. M Wallace Clark dün bize İzmir ve Bursa'da yaptıkları tetkikat hakıknda şu iznhatı verdi: yük sisara fabrikasını, tütün ve ispirto ları gördük. Çamaltı memlihasının tesi- sati iyi bir haldedir, büyül sizara fabri kası da keza iyi bir haldedir. İzmir şehri ve limanı bende iyi bir te- sir yaptı; şimendiferlerle nakliyat çok hakkında şimdiden bir şey söylemek kabil değildir; çünkü fikirlerimi henüz tesbit etmiş değilim. Bütün tetki 2—3 raporlar Vekil B. in nezdinde münakaşa edilecektir ve netice de o zaman anlaşı- lacaktır. ridir. Mademki Ahmet Hâşim! tim, Mülkiye mecmuasınm geçen nüshasında çıkan “Faler” isimli yazısı nm bir harika olduğunu da kaydede- yim.. “Paradoxe postigwe”i seven Remy de Gourmont o parçayı görmüş olsaydı kimbilir ne kadar hoşlanırdı. Şüri, şahsiyetimizin kayıtsızca, biç kimseye hesap vermeğe mecbur olmı- yacağımız bir surette tezahürü, benli Zimizin en emsalsiz taraflarının inikâ #1 sayanlar için bu nevi mensur gürler, belki manzumeden daha elverişli bir âlettir. Nazım; en hâd asabi halleri gösteren manzumelerde bile, yine bir sükün zemanı işidir. Bilhassa Necip | Fazıl gibi serbest nazmmdan kaçanlar için. Bü şairin asabiyetini Ben ve öle- si'ndeki manzumelerden ziyade yeni kitabımın tahlillerinde görebilirsiniz. tamamile şah- sıma ait bir zevk daha duydum. On- larda bir iki sene evveline geli iddialar, maatteessüf bir şair olmadı- rinde düşüncelerden, muakalelerden Ziyade hep bir mevzuun, yani Necip Fazıl'ın özünün akislerini görüyoruz. Artık söylediği sözleri haklı bulup bul Mamamız, fikirlerine iştirak edip et- fıkraları ile Necip Fazıl'ın “tahlil” ğm için benim sözlerime biç bir © zaman iğ bir “hava” ile ifade edilmiş. Onları şim- di daha güzelleşmiş birer eski dost gi- bi karşıladım, Fakat, buna belki esef etmeliyim? Onlarla sohbetten eski zev İ saşalamış olmalı... Istanbulda gezintiler Yazlığa çıkma mevsimi Bizde sayfiye güneşe ve denize arkasını çevipen ha- rap bir yalınm önünde durduk. Kapının zilini bulmak kolay olma- dı. Küçük bir makaraya bağlı ince si- cimin ucunu nihayet | ele geçiren ar- kadaşım sevincinden haykırdı: — Oceh... Hele şükür!.. Yeşil, fakat bakımsız bir bahçenin tâ nihayetinde karışık bir takım s0s- liyordu. sordu: — Kimi aradınız oğlum? Arkadaşım, borç para istemeğe gel miş gibi ilkin özür diledi; — Affedersiniz, sözi rahatsız et- — Estağfurullah... — Yalının bir kısmı kiralık olduğu- nu söylediler de scaba gezmek müm- kün mü diye soracaktık.. Büyük Hanım birden sanki taş ke- sildi. Biz, sasuyoruz. O susuyor. Kendi kendime: — Zavallı kadm, dedim, Allah vere de sevincinden yüreğine inmese... Bu zumanda, kağşamış bir yalı iskeletine kira verecek adam nerede? Kısmet ayağına gelince, ibtiyarcık Bari lafı ben hanım.. Topu topu dö ! Ma- yıs ortasında taşmabilirsek, nihayet eylül sonuna kadar şunun şurasında dört buçuk ay eder. Kaç lira kira is Gyorsümiz? Büyük Hanım nihayet dile geldi: — Oğluma danışmalıyım bir kere.. Biraz düşündükten sonra: — Hoş, o benim dediğimden dışa- ri çıkmaz yü... — O halde? — Efendim... Size kestirme bir şey söyliyeyim: Yalıyı bu sene kiraya ver meğe niyetimiz yoktu. Fakat emniye- tin borcu geldi, çattı. Vermesek, çatır çatır satacaklar. Düşündük taşındık; İacağımız kiranın birazı ile borç öde birazile'de Allah kimin varsa ba- | gışlasm, Üsküdardaki evimizin ötesini isi ir ettiririz dedik, İşte bun- — Mabet ettiniz valde hanım. Koca yalı bomboş duracağına. değil mi e- fendim? Kira, az, çok bir gelir demek tir. — Öyle amma, işte.. dediğim gibi az buçuk dardayız da. Ancak e zaman aklıma geldi: , — Vah, vah.. Sizi de ayakta bekle Uysal bir kadına benziyor.. Ga- liba aşağı yukarı pazarlığı kesişece- ğiz! diye düşünürken büyük hanım ortaya bir balgam attı: — Seneliğine beş yüz lira veren- ler vardı geçen sene... Amma, şimdi niz! Bu harap yalıya dört yüz lira kim verir? Hem biz, bütün yalıyı da iste- miyeruz. Üç oda olsa kâfi, Kaj srf kendi içine çekilmiş, kariini de, rafma tesiri de düşünmiyen bir adam addetmeklen uzak değildir. “Kari, her şeyi idealize eden sanatkârın be- yaz duvardaki gölgesinden başka ne olabilir?” diyor. başkalarından gö unsurlarına bağlanarak onlardan bir âlem yaratmak istiyen sanatkâr, be- nim şimdi inandığım fikirlere hiç uy- gun değildir. Zaten böyle bir insan olamaz. Olamıyacağının isbatını ister seniz Necip Fazıl'ın kitabmdaki “Mü- hevver” parçasını okuyun. Şair harici âlemin tesirine o kadar kapılmıştır ki ona ısyanı, onun inandığnın aksini söylemek suretinde tecelli ediyor. O- nun inandıkları arasında en kat'i ha- kikatler bulunduğu zaman bile sırf Gururun esasen iyi bir şey olduğu- nu iddia edecek değilim, bilâkis sa- natkârı yanlış yola götürdüğüne ka- nasıl aranır: acı... — Allah ısmarladık valde hanım. aç, Uğurlar olsun. dedi mi, deme. i mi bilmem! Çektik, yürüyüverdik. Arkadaşım bana bakıyor, ben ona bi- kıyorum. İkimiz de gülmemek için du daklarınızı ısırıyoruz. Bir aralık ben Bira edeceği şüpheli... e Bizim arkadaş başını salladı: — Bugün günlerden ne? buraya geliriz. Büyük ha- sl elden ayaktan karşı ladığını görürsün, Seneliğine dört yüz )ira istemekten sıkılmadığı kağşamış yalı ayda beş li- ra verenin üstünde kalacak amma, o zamana kadar da iş işten geçmiş o- lacak. Küvvetlice bir adamın söyle bir sarsmasile sapır sapır sıvaları dö- külen bu köhne binalard. kadar konforlu evler, apartmanlar varken- kim avuç dolusu pera verip oturur? Arkadaşımla beraber, o gün daha birkaç yalı ve tepede birkaç köşk gezdik. Hiç birisi bizim keseye elve- rişli şeyler değildi. Ev sahi en im- saflım üç yüz liradan kapı açıyordu. İstanbullular sayfiyeye, ancak bu mevsimde çıkmağa karar verirler! Sayfiyeye çıkma kararı bütçelerin bu sıkıntılı vaziyetinde, ince hesaplar yü- rütülerek, büyük fedakârlıklara kat- lanılarak verilmiş kararlardan oldu. ğu için mevsim geçmeğe yüz tuttu ma, derhal geri alınabilir de.. Boğaziçinde adada, Anadolu yakasında yazlık için kiraya verilecek evi olanların mayıs başlangıcında burunları bir karış.. Ha ziran sonlarına doğru, perde perde runlarile beraber fiyatları da iniyor. muyor. Malüm ya, yaz, yarısı kış... On beş yirmi gün için Belki temiz havadan, bol güneşten kendimi mahrum ettiğime pişman ola cağım!. Fakat asıl pişmanlığı, sayfiye sahip leri çekecek! Hem de sen pişmanlık fayda vermediği için bütün kış: — Ah, me hesapsız iş yaptık! diye dizlerini dövecekler. Kelim gına sür! . Siz de temmuz girdikten sonra ki- racıdan yana avucunuzu yalayın, a- Mi ayit e ra ve ihtiyar heyetlerine verilmiş olan vazife ve salâhiyetler belediyelere kârm böyle bir gururla başlaması lâ- zımdır; yoksa etrafının en kötü arzu- lara, kariin en bayağı zevklerine u- Gizli kalmış resimler Bir Fransız haftalık gazetesi Bü» yük harpte Alman ve Fransız san- sörlerinin meşrini yasak ettikleri bazı resimleri basarak bugüne gö- re mütalealarını ilâve ediyorlar. Bu resimler arasmda dikkate şa» yan sahneler var. mühim bir sahneyi ifade © ediyor. Gıdasız kalan halk büyük bir bak- kal dükkânma hücum edip yağma ediyorlar. İçlerinde bir çok ta ka- dın var. Filhakika Büyük harpte gıdasız kalan analar, aç yatan ai- leler, süit ve şekere hasret çeken çocuklar pek çoktu ve onlar, bu- günkü harp neslini teşkil eden ek- seriyettirler. Fransız gazetesi bu açlık levhasının yanına bir de Bü- yük harpte karargâhlara mahsus bir yemek listesinin — fotoğrafını koymuştur. Listede kuşkonmazlar, garnitür. İ lü dana rostoları, . eski şaraplar, şampanyalar, meyva ve dondur- malar yazılı. Ve sabah listesi baş- ka akşam listesi başkadır. Bugün vesikalarla anlaşılıyor ki cephe ile cephegerisi her memle- İnsanlıktan çıkarıyor ve nihayet öldürüyor. Fakat cephe gerisinde bir şey olduğumu biliyorum. Ona hiz- mete, onu eğlendirmeğe, ona kendi kendisini söylemeğe çalışmıyorum; 0- man bana hizmet etmesine de çalışmaz

Bu sayıdan diğer sayfalar: