15 Temmuz 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

15 Temmuz 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kadro,nun biraz geç kalan, fakat her zamankinin (iki misli büyüklükte çıkan haziran sayısm- da Eflâtun Cem Bey, edebiyatı mızın canlanması için birtakım tedbirler teklif ediyor. Eflâtun Cem Bey de benim gibi sanat sa- hasında bir. ihtilâl bekliyenler- den, edebiyatımızın eski kalıp gi- bi eski ruhtan da sıyrılmasımı is- tiyenlerden olduğu için yazısını, belâgatli cümlelere karşı göster- diği zaafa rağmen, alâka ile ©- kudum; teklif ettiği tedbirleri de kendisile münakaşa etmek iste- rim, Yazımın bir yerinde diyor ki: “Tezatsız bir içtimai bünye yaratmak davasını taşıyan büyük inkılâbımız, şüphe. yök ki edebi. yatımızı da anarşiye sürülliyen tezatlardan koruyacaktır, Tezat- ların tasfiyesi için disiplin, . plân lı mürakabe ister. Binaenaleyh $u istihale krizi karşısında duygu işine de devlet teşkilâtının elat. masını, başıboş edebiyatın iyi bir nizam altına alınmasını düşünü- yoruz.,, Gerek dünkü, gerek bugünkü Türk edebiyatının en büyük zaaf- larından biri, bence tezatsız olu- şudur. Bütün divan edebiyatımız şiirleri arasmda fark olmadığını iddia etmiyorum; fakat onlar a- rasında bulunan ve edebiyatla pek az uğraşmış kimselerin bile gözüne çarpan fark sırf şekle ait- tir, manadan, ruhtan gelmez. Bir- takım mazmunların tekrarından ibarettir; divanlarımızın hemen hemen hiç biri bize şairin sami- mi duyguları, düşünüşü, o cihanı görüşü hakkında bir şey öğret- mez. Divan edebiyatımız, “Sanat içindir ” o düsturunun (en dar- manası ile tatbikinden başka bir şey değildir. Şair şahsiyetini an- cak kelimelerin intihabında gös- terir; eserine deruni âleminin a- islerini koyamaz. Bunları, kıymeti son senelerde pek mübalâğalı bir surette mev- zuu bahis edilen halk edebiyatı- mız için de söyliyebiliriz. Edebiyatımız bu hâlden ancak Avrupa ile temas neticesi kurtu- labilmişti. Eserinden şahsen ed lanıp hoşlanmamamıza hiç itibar etmeden iddia edebiliriz d : ret'tir; gerek Rübabı şikeste'de, gerek Halâk'un defteri'inde göze cihanı telâkki tarzı,, kâr edilemez. Tevfik çarpan bir bulunduğu Fikret şahsi düşüncelerinden, ha- yattaki tecrübelerinden hemcins- lerini haberdar etmek istiyen, bir- takım fikirlerin tamimine ie âkis, onda sinirime basitlik, belki o basitliğin verdiği bir böbürlenme vardır. Fakat, her ne olursa olsun, kitaplarını oku- | duğumuz zaman: “İşte sadece oynamak, söylenmiş şeyleri bir de başka kelimelerle tekrar etmek i- çin değil, fakat bize bir şey bil- dirmek için yazan bir adam!” di- yebiliriz. Tevfik Fikret'ten sonra gelenler arasında bu sözleri hiç bime Ziya Gökalp, Mehmet A muharrirlerimizin çoğu yine mü- yen birkaç temayı tekrara baş- Bugünkü proğram İSTANBUL : Ham, zen dere (Müptedilere mahsus) fik. Talkt B. ve arkadaşları, Riza harem) » Enehentğe Kilman Potpourrri Ma: vize Pepy Mauritanin Zieber valse Mesrmuk. TAE & Alakmln ea 18,5 « Dame musikisi 20,15 : Ajanı VARŞOV, 21» Hafik mi NA Şapenla ooerlarindan komser. 23: Dans msikisi. BUDAPEŞTE, 560 m. eserlerinden (Feledermaus) VİYANA, 518'm 21,05: (Cuzco'sen karinesi) isimli Si 45 Son Kebaplar ör Bakteri ela 1 MİLANO » TORİNO FLORANSA 21; Haberler — Plâk: haberler 214451 Askeri 2030: Şarkılı bir temsil, Zi,ı0: Bando müzi- ka, 2158; Karışık neşriyat Z320: orkestra yö üKkes, 304 m. Blm ae air gannili konser. 21,20: Moneleğ. 22: el aeg > : - . v ( Fikirler ve insanlar i Sanat ve şahsiyet ladılar; edebiyatımızda yine em kisi gibi bir er ali zih- niyeti, bir “hep bir ağızdanlık,, Bir değişiklik beklediğimizi, edebiyatımızda bir ihtilâl istedi: ğimizi söylediğimiz zaman böyle bir şahsiyet hareketini kasdediyo- ruz. Bunun içindir ki Eflâtun Cem Bey sanat işine “devlet teşkilâti- nın elatmasını,, istediği zaman, bunu “istihale krizi,, devrine inhi- sar ettirse bile, asıl gayenin hilâ- fa bir arzu izhar ettiğini zanne- rın tahdidi, hattâ tayin edilmesi değil midir? Eflâtun Cem Beyle, birçok noktalarda birleşmemize rağmen anlaşamıyacağımız bir & saslı nokta bulunacağından kör- kuyorum: O, anladığıma göre, sa- natın muayyen bir “hayatı telâk- ki tarzı,, nın, hattâ bir ideologia- nın ifadesi olmasını istiyoruz, hal. buki ben her (sanatkârdan bir “message” bekliyorum. O, niha- yet yeknesaklığa, yani ölüme gi- decek bir sanat istiyor, ben şahsi- yetin mütemadiyen sanati canlan- dırmasını istiyorum. Eflâtun Cem Beyin “dilekleri, arasında bir de “sanat mecmuası var. Bu müfret beni korkutuyor; çünkü ben canlanmış bir edebiya- tin gerek ruh, gerek şekil husu- sunda muhtelif temayülleri bulun- masını zaruri telâkki ediyorum. Her temayülün de kendine mah- sus bir mecmuası bulunması lâ zımdır. Bunun içindir ki bir sa- nat mecmuası değil, biribirine ta- mamile uymıyan, hattâ biribiri | ile mücadele eden mecmuüalar gördüğüm zaman bizde sanatın | İ işlenmedir. Beslenmeniz beş alir sa. Devlet teşkilâtının, bu sanatın | uyandığına kani olacağım. doğmasında hiç bir hizmeti ola. mıyacağını iddia etmiyorum; o©- nun böyle bir sanatın hazırlan. masında ve bilâhare yaşamasın da elbette ki vazifesi vardır. Ya- rımki sanatkârın şahsiyeti devle- tin bugünkü mekteplerinde teşek- kül edecektir; o, “magister dixi,, den kurtulup mesuliyet kabul e. den bir insan olmağı, etrafın pe- şin hükümleri ile iktifa etmeyip cihana, hâdisata kendi de bir ma- na vermek itiyadmı, kendi haya- tınım da insanlığın umumi. tecrü- besine bir şey ilâve etmesi arzusu- nu devletin bugünkü mekteple- İ rinden öğrenecek, alacaktır. Dev. let teşkilâtı ona, eserlerini verdiği zaman da kendisini himaye ede- rek hizmet edebilir. Eflâtun Cem Bey, yarınki sa- natkârın hazırlanması için dünya sanat eserlerini tanımasını da şart koşuyor. Bu hususta kendisile be- | raber olduğumu kayda hacet yok- | fakat bu hususta da kendi- sine bir sitemim var: “Cihan ede- biyatına ait antolojiler hazırla mak,, diyor. Antologianların fi dasını inkâr edecek değilim; kat bunlar, asılları tamamile ter. cüme edilmiş kitaplardan alınmak suretile meydana getirilmelidir. Antologia ancak bir hatırlat, tamamı okumağa bir teşvik va: tası olduğu nisbette faydalıdır; aksi takdirde kariin (ve yahut | mektepli genci) hükmünde serbest | onu -muayyen bir le davet eden, yani İdüren bir alettir. Nürullah ATA Preventorium Müdiriyetinden: Müessesenin 933 Mali se- nesi için mangal kömürü, o- dun, zeytin yağı, sabun, zey- tin tanesi, kaşar, B. peynir, patates, soğan, : makarna, ni- şasta, irmik, pirinçunu, şehri ye, sade yağı, et, yumurta,pi- rinç, un, ekmek ihtiyaçları a- leni suretile münakasaya ko nulmuştur. Talip olanların şe raiti anlamak üzere müesse- seye ve münakasaya iştirak i- çin ihale günü olan 30-7-933 | tarihine müsadif pazar günü saat ikide Fımdıklıda Yüksek Mektepler mübayaat komisyo nuna müracaatları ve muvak kat teminatları ihale tarihin- den evvel mühasebe veznesine yatırmaları lüzumu “ilân olu- nur. (3142) 4275 İ | | dahil olduğu halde : Sıhhat ve selâmet beden mikyası Kendinizi iyi bulmaz ve rahatsız hissettiğiniz vakit kalbinizin de hor za- mandan ziyade sür'atle vurduğunu ve termometre körsanız vücudunuzun hararetinin de arttığını görürsünüz. Her halde bunun iyi bir alâmet olmadığına hükmeder ve müteessir si vücudunuzu hastalığa karşı müda- fan etmek için harekete gelen tabi kuvvetlerin mücadele alâmetidir. , Bu esnada kanda mevcut bulunan giren ve hastalığı yapan muzır uzvi- yetleri . def ve mahvetmek için dafan askerleridir. Filhakika d doktor dan yapılan bu hizmet ve muavenet ler hasta olmadığınız zamanda da- hi her daim yapılmaktadır. Vücudunuzda iki göz, iki burun deliği, iki akciğer; iki böbrek bulun- duğu malümdur. İki mideniz bulunmaması hayırlı olmuştur. Masmafih kalbiniz bir ka- raciğeriniz de bir tanedir. Ancak bu iki azanızım het biri ihtiyaç his- settiği takdirde her vakit yaptıkl, işin bir kaç misli fazlasını yapım: lüzumu halinde yapmakta Me vas zİfe ve işin on beş saluli “ fazlasını yapabilecek kudret böbrekler yaptıkları fazlası yapabilirler. Hasılı lüzum ve ihtiyaç hasıl ol- duğu vakit fazla iş yapmağa ve zi- yada çalışıp hayatmıza hizmet ede- cek kudret ve- kabiliyette bir vücu- da malik olmak ne mutlu, Sıhhat ve selâmetiniz için başi ca üç noktaya dikkat etmeniz lâzı dır. Bunlar Gıda yani besle: me, istirahat, dinlenme, ve ekaerst: gösterir. Keza işin on misli at fasıla ile ve sebze ve meyvasiz ol- mamalı hoşlanırsanız yumurtayı da eksik etmemeli. Çok çalışan kimsc- | lere et yemek iyidir. Et ile yumurta vücudun tamirine ve sai amel ile ha- | reketlerin o ensicede hasıl ettikleri eksiklikleri yerine koymak için en | iyi gidayi teşkil ederler. Büyükada: Dr. ŞÜKRÜ . | İstanbul Tramvay Şirketi ve iŞark Demiryolları Kağllmiyanı Muhterem ahali. ya yeilân Halkın deniz banyolarına de- vammı kolaylaştırmak. maksadile 14 temmuz 1933 ten itibaren, tec- rübe olarak ve yeni bir karara ka- dar İstanbul - Florya - Plâj arasın- da gidip gelme tenzilâtlı birleşik | biletler satılmağa başlanacağı muhterem ahaliye ilân olunur. Bu tler tramvayla - şehrin her hangi bir mahâllinden kesik- siz seferle Eminönü veya Sirkeci- ye, Demiryolu ile Sirkeciden Flor- | yaya, (Küçük Çekmece) azimet ve Haylâyf, büyük Plâj, Çekmece plâjı ile Küçük plâjdan birine gir mek ve demiryolu ile Sirkeciye ve Sirkeciden ayni araba © içinde şebekenin her hangi bir"'mahalli- ne ramvayla avdet için muteber- TARİFE Nakliye vergisi ve köprüler rüsumu | 4 ten 10 ya- Büyükler şınakadar için şöcuklar kuruş kars Tramvayın her (o 98/75 s0 hangi mevki ve Demiryolu 1 nei mevki Tramvayın her | 80,75 # hangi mevkli ve Demiryolu 2 nci mevki Tramvayın her (| 64,25 3 hangi mevkli ve Demiryolu 3 cü mevki Bilet yukarıda isimleri beyan 0- lunan dört plâjdan her hangi bi- ! rine girmeğe salâhiyet verdiği gibi bu plâjlar (dahilindeki tek- mil tarifeler üzerinden 94 20 ve | Küçük Çekmecedeki İstasyon bü- | fesinden 94 10 tenzilâta dahi sa- lâhiyet verir. İşbu biletler Sirke- ciden geçen veya- - Eminönüne va- ran tramvay arabalarında biletçi- ler tarafından verilir. Ahali mezkür biletleri tramvay hatları müntaha noktalarmın bir çoğunda plântonlardan dahi te- darik edebilirler. (5472) 4428 ŞEMAYI, GUMARTESİ 15 TEMMUZ İ Hasta başını kaldırdı. Ve piyano- | havası. 1933 Gölge hastalığı Hastanız nasıl? Hep öyi Biraz inle havaya eme o nu. Hep evde, hep kapalı: Dokti ra bakmayınız. Bazı tıbbi. reji rin insanı öldürebileceğine enin ! getirmişimdir. İştihası nasıl? — Fena değil, Gerçi az yiyor am- | ma. — Misafirleriniz kaçta gelecek? — Sekiz buçuğa doğru gelecek- ler, Biraz piyano, keman, armonik. Müzik te yapmak biraz eğlenir dedik. istiyoruz. . Belki lar. Çünkü bilir misiniz bu gibi hastalar için en tehlikeli şey melânkolidir. — Es,. lâzım geldiği kadar dik- kat edeceğiz. Sen gelecek misin? — Akşama Hüsnülere yemeğe davetliyim.. Eğer erken kurtulabili sem belki gelirim. — Belki değil muhakkak bekle rim. — Gelmeğe çalışırım. Ayrıldık. Akşam saat sekiz. Misafirler gelmeğe başladılar, Saat dokuza kadar şöyle hoş beş. Tam dokuzda salonun kapın açıldı. Hasta içeri girdi. Kimse İle komuş- madı. Piyanonun yanındaki sandal yeye oturdu. Gözleri yerde halının kırmizi bir çiçeğine ilişti ve gözlerini yarım saat o kırmızı halı çi- çeğinden kurtaramadı. Salonda çıt yok. Fena. Şevket te geldi. Böylece bekledik. nun beyaz tuşlarında parmakları do- nakalmış olan Muhsine: — Bir ricam var dedi. — Buyurunuz!, — Çok eskidir amma. Severim. “Lak dö Kom,, . Lütfeder misiniz? — Hay hi Muhsin döndü. Bize baktı. Biz do nakalmıştık. Şevketin ihtarı kulak- larımda uğuldadı. “Melânkolik Muhsin durakladı. Fakat birden ne olursa olsun dedi ve çalmağa baş- ladı. Salonda çıt yok. Hazin bir göl Şırıl çırıl. Piyanonun o etra- fında serin bir rüzgör yaptı, inanır masını adeta üşümeğe başladım. Salonda çıt yok. Fena. Hasta gözlerile “halının © kr muzı çiçeğini aradı ve göz bebekleri- Bi o çiçeğin tomurcuğuna sapladı. Öylece dinlediler. Tam parça bitmişti. İçeri Şevket girdi ve odadaki ha biraz irkildi. çal toparladı ve yıkıla yıkıla odanın or- tasına ilerledi Hepimiz hayret ediyorduk. Muhsin biraz evvel yaptığı hatayi tamir için olacak: — Ne o Şevket! dedi. Galiba sar- hoşsun. Şevket cevap bile vermeksizin: — Bana bir fokstrot. Diye bağır- dı. Ve kadınlardan birinin önünde sendeleye sendeleye doğruldu ve ga- yet lâubali bir tavırla: — Hanmmefendi bu fokstrotu bera- ber oynayacağız. Emrivaki Muhsin piyanoda der- hal icrada gecikmedi. Hanım Şevke- ti reddetmedi. Neşeli bir fokatrot oynamağa başladılar. Hasta yerinden fırladı. Salondan dışarı çıktı. Ardından yetiştik. Fa- kat bahçedeki havuza * kendini at- | makta onu kurtaramadık. Sir sık lam odasına götürdük. Biraz masaj. Hepai bu. O, uyuya kaldı. Misafirlerin | isticvaplarına “ayrı Ayrı cevap yetiştiriyordum. — Niçin böyledir? Ne oldu bu- na, Hepsini topladım ve kısaca an- lattım: — Hastamız gölgesinden muzta- talığınm teşhisi yok. Fakat ben ©- : “Gölge hastalığı,, diyorum. Nişan Beyin toyzezadezi muallim Perihan Ha- Bum ile ilk tedrisat müfettişlerinden Fev- zi Beyin nişanları Kadıköyündeki Nihat Beyin hanesinde icra kılmmıştır. Tara- feyne sandetler temenni ederiz. tllliyet Asrın umdesi “MILLIYET tir. ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariç için a 3 aylığı Gelen evrak geri verilmez. — Müddeti geçen nüahalar 10 kuruştur — Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete mü- rorast edilir. Gzzetemiz ilânların mes; İlyetini kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy rasat merkezinden aldığımız malümata nararan bugün Seva açık ge- içecektir. 14-74833 tarihinde hava tazyiki 762 mi- limetre en fazla hararet 20 en ax 22 de rece isli, ! daile müracaat edeceklerdir. Maliye Vekâleti Teftiş Heyetin İ lanevsaf ve şerait : I — Mülkiye, Hukuk Fakültesi veya 933 iptidasına kadar Ankarada Maliye Teftiş heyeti İttihadı Milli Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra e; Sigortaları halk için müsait şeraiti hav Merkezi idaresi: Galatadr Ünyon Hanında , Acentası bulunmayan oşebirlerde acenta aranmıktadır. v - Teli Beyoğlu : 4887. 4029 FRANSIZCADAN ikmsle Kalanlar ile Fransız mekteplerine devam edecek efendiler haz mak özere Muallim ANJEL Efendinin Lisan tedrishnnesins mü etsinler, Aylığı ehvendir. Eminönünde Eminönü Hanı. iğ (5 Maliye Vekâleti Teftiş He yetindeni Maliye Müfettiş e iği için 2 Eylül 933 “ imtihan açılacaktır. Muvaffak olanlardan © yedisi, mü muavinliklere - alınacaklardır. o İmtihana girebilmek A — Memürin kanununun dördüncü maddesinde sayılı fı haiz olmak, —B— Kânunusani 933 te yirmi altı yaşına miş veya otuz yaşını geçmemiş bulunmak, C — Mektebi kiye veya (Hukuk fakültesinden veya âli derecede nan ticaret mektebinden veyahut ta bunlara mümasil ve derecedeki ecnebi mekteplerinin biriden mezun olmak İmtihana girmek istiyenler 1 Ağustos 933 tarihine dar Ankarada Maliye Vekâleti o Teftiş Heyeti reisliğine* İtida ile birlikte | şu vesil gönderilecektir. 1 — Nüfus tezkeresi, 2 — Kendi el y: le yazılmış tercemei hal hülâsası, hususi ve resmi hizmet! ait vesikalar, 3 — Askerliklerini yaptıklarına o veya edildiklerine dair askerlik şubesinden Oo verilmiş 4 — Mektep şahadetnamesi veya mezuniyeti mut tasdikname “bütün bu evrakın Noterlikten tasdikli gönderilebilir ” 5 — Hastalığı bulunmadığına ve zahmetlerine dayanabileceğine dair hükümet dökteri dan verilmiş rapor “ ikametgâh adresi de bildirilecektir. Vekâletçe imtihana kabulleri tenşip edilenler şifahi olmak üzere iki imtihan geçireceklerdir. Tahrir f tihan Ankarada ve İstanbulda ve tahriride muvaffak ol8f rm şifahi imtihanı Ankarada yapılacaktır. İmtihanlar Arl va ve İtanbulda Maliye Teftiş Heyeti dairelerinde icra g cektir. İmtihan Programı : 1 MALİYE A — Bütçe Çikzarı, tastiki, tatbiki kontrolu) Muhasebei Umumiy e kanunu ahkâmı, V nazariyeleri, teklif usulleri, vasıtalı ve vasıtasız ak iilNE düllü vergiler, veraset vergileri, istihlâk üzerinden alınan © giler, Gümrük, İnhisarlar harçlar) Türkiyedeki vasıtalı vet sıtasız vergiler, C — -Maliyemizin varidat ve muhasebe t lâtı, D — İstikraz nazariyesi, tahvil, amortisman, Türkiyef yunu umumiyesi, 2 — İKTİSAT : (İstihsal, tedavül, sam ve istihlâk bahisleri) 3 — MALI ve TİCARİ HESAİ) Faizi basit, faizi mürekkep, iskonto, faizli (o hesabı 4 — HENDESE : Satıh ve hacım mesahalarr, 5 — TİÇ RET USULU DEFTERİSİ (Esaslıve pratik malü 6 — HUKUKU idare, Memurin muhakematı kanunu, muhakemeleri usulü kanununun tahkikat usullerine mi lik hükümlerile ceza kanununun memur suçlarma ait kanunu medeni ve borclar kanunile ticaret kanunlarının yeyi alâkadar eden ahkâmı, 7 — TÜRKİYENİN tabii, sadi coğrafyası ve mali tarihi hakkında malümat, 8 —F' SIZCA (imlâ ve tercüme), 9 — Daktiloğrafi. (2918) 4 Maliye Vekâleti Teftiş Heyetine alınacak tetkik memurları Ci vesi 1 — Maliye Vekâleti Müfettişleri refakatinde çalış! mak üzere bu sene yirmi tetki k memuru almacaktır. | sek Ticaret ilimleri mektepler inin birinden mezun İ 2 — Memurin kanununun dördüncü maddesinde sayılı fı haiz bulunmak, 3 — Yirmi üç yaşından aşağı, yirmi yaşmdan yukarı olmamak, 4 -— Maliye Vekâletince yi lacak tahkikat neticesinde ahlâk ve seciye itibarile bir n: sı bulunmadığı anlaşılmak, Yukarda yazılı üç mektebin mezunları imtihansız nacaktır. İstenilen evsafı haiz talipler yirmiyi tecavü? derse Fransızcadan imtihan yapılacak ve muvaffakiyet sma göre tayinleri icra edilecektir. Bu suretle almacak tetkik Oomemurlarıa maaş ve Müfettiş refakatinde dolaştıkları kuruş ta ikamet yevmiyesi verilecektir. Müfettiş refakatinde iki senelik bir staj geçirdikten Maliye Müfettiş - muavinliği imtihanma kabul edilec. dir. o İmtihanda muvaffak olanlar Müfettiş mini gine istida ile müracaat edeceklerdir. İstidaya su vesi bağlı olacaktır. 1 — Nüfus tezkeresi, 2 — Kendi el yazıl! yazılmış tercümei halhülâsası, resmi ve hususi hizmetli ait vesikalar, 3 — Askerliklerini yaptıklarına veya tecil diklerine dair askerlik şubelerinden verilmiş ve! 4 — Mektep şahadetnamesi veya mezuniyeti mutaza' tasdikname “bu vesikaların o Noterlikten musaddak si

Bu sayıdan diğer sayfalar: