6 Ağustos 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

6 Ağustos 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“snikabule rağmen i ederdi. .. MİLLİYET PAZAR 6 AĞUSTOS © Reşit! Galip Bey İnkılâp “tarihi kürsüsünü kabul etti (Başi 1 önel sahifede) muavin olarak Mükrimin Halil, Hilmi Ziya ve Ziyaettin Fahri Beyler çalışa- caklardır. İnkılâp Enstitüsünün umumi tarih kürsüleri hocaları da tamamen taay- yün etmiştir. Bu zevat T. T.'T. Cemiyeti azasın- dan Hikmet, Şemsettin, Yusuf Akçora ve Slmeki Maksudi Beylerdir. Bu zevat muayyen aylarında, sıra ile İstonbul gelerek derslerini verecek- erdir. Tedrisat müfettişleri Maarif Vekâleti Üniversite Eminli- #ine mühim bir talimatname gönder- miştir. Bu talimatname 12 maddedir. En mühim maddesi Maarif Vekâleti- nin her fakülteye birer tedrisat müfet- #işi tayin edeceğine dair olandır. Ve- kâlet gelecek ecnebi profesörlerden dört mütehassıs zatı fakültelerin ted- risatnı / teftişe memur edecektir. İs- tanbul Üniversitesi bu bir sene tedri- sat muhtariyetine malik olmıyacaktır. Talimatnarenin bir diyer maddesi- ne göre de ıslahat müşaviri Prof. M. Malehe Fakülte Meclisleri içtimaları- Talimatnamenin dizer maddeleri şunlardır: İ — Üniversite Emini ve fakülte re- Saime reisi tarafından tedvir edi- ir, 4 — Emin ve Fakülte Reislerinden mürekkep bir İdare Heyeti teşkil edi- lir, Bütün fakülteleri ve onlara mer- but enstitüleri, müştereken alâkadar eden idare İşleri İdare Heyeti tarafın- dan tedvir olunur. 5 — Fakülteler arasmda tahaddüs edecek bütün ihtilâfları idare heyeti tetkik eder ve mülalâasnı tahriren vekilete arzeder, kat'i kararı vekâlet verir. 6 — Emin, Fakülte Reisleri ve mec- Bislefi ders senesi zarfında © ıslahat plânmın tahakkukunun ve tedrisatın en semereli netice vermesini temin ile mükelleftir.,, İdare heyeti toplandı Üniversite İdare Heyeti dün saat 15 te Emin Neşet Ömer B.in riyasetinde toplanmıştır. Bu toplantıda fakülteler için yeniden tanzim edilecek nizam- name ve talimatnameler görüşülmüş- tür, Yakında bunların tanzimi ikmal edilecektir. İdare Heyeti, gelecek 80- neden itibaren tatbika başlanacak o- lan teşkilât kanumu lâyihasnı da ha- zırlıyacaktır. Lâyiha teşrinievvele ka» dar ikmal edilip vekâlete arzedilecek- tir. Heyeti vekile kararı geldi Tıp Fakültesinin tarafma nakline daire Heyetivekile kararı dün telgrafla Üniversite Eminliğine bildi- rilmiştir. Dün son olarak Çapadaki tü tün deposunun tâmir ve tadili ihale olunmuştur. On güne kadar Tıp Fa- kültesinin taşınmasma başlanacaktır. Teşrihhane yapılacak olan Bekirağa bölüğünün yıktırılması ikmal (edil mek üzeredir, Buranm mahzeninden de istifade edilecek, asri bir teşrihha- ne inşa edilecektir. Ders senösi başıma kadar müteahhit er makil işlerini, tadil ve tamiratı, ye- ni bitiremezlerse kendilerin- den tazminat almacaktır. Islahat e ara eli rma kadro yz bütçe in me du. Yl olduğundan Heğel eğ uğraşmiya başlamıştır. Maarif Vekili Maarif Vekili Reşit Galip pin on de üniversiteye © gelmemiş evind meşgul olmuştur. Vekil Beyka bugün üniversiteye gelmesi beklenmektedir. Ecnebi profesörler Haber aldığımıza göre getirilecek ecnebi profetörlerden 30 kadarı ile tamamen anlaşılmış olup yakında mu- kaveleleri yapılağaktır. i profe- sörler münhasıran Âlmahya ve İsvi reden getirilmektedir. Kadroda ceki den mevcut bir kaç Fransız profesör kalmaktadır. Öğrendiğimize göre tıp için kendi- sile mukavele yapılacak olan o Prof. Za Avrupada daha (bir kaç üniversibe asrafından davet edilmiştir. Zaverburg bu üniversitelerin de da- yetlerini kabul etmiştir. Binaenaleyh İstânibul Üniversitesi Alman profe- sörünün konferanslarını tabederek ta- lebeye tevâi edecektir. M. Zaverburg aslan Yahudi olmayıp Alman olduğu halde Yahudi olam muavinlerine işten sl çektirilmesi üzerine Prof. Zaver- burg ta müleessiren Berlin Üniversi- lesini terketmiştir. Gelecek ecnebi profesörlere verile- cek tahsisat, çok fazla değildir. Bu tahsisat miktarı 300 ile 600 lira ara- smdadır. Bir kaç fevkalâde profesöre bin liraya yakın bir para verilecektir. Yeni tesis edilen enstitü kadroları da tamamen ikmal edilmiştir. Bu kad rolar bugünlerde ilân edilecektir. Muavinliklerde ve asistanlıklardaki münhaller için müracaatlar tevali et- mektedir. Maaş beyannamesi Ağustos maaşı Universitede henüz verilememiştir. Maaşın ancak aym 15 inden sonra verileceği tahmin edi- Biyor. Buna sebep te üniversiteden maaş alacak herkes birer yeni beyan- name verecektir. Bu beyannamede başka bir vazifeleri olup olmadığı tas- rih edilecektir. Eğer bir hocanın bir başka yerden maaş veya ücret alıyor- sa üniversiteden alacağı maaşı tam 0- İarak almıyacaktır. Bareme © göre muhtelif yerlerde maaş ve ücret alan memurlarm tâbi oldukları ahkâma gö re hareket edilecektir. Yeni kadroda açikta kalan hocalar bir sene tam ma- aş alacaklardır. Fakat bunlarm için- den bir diger yerden maaş veya ücret alanlar üniversitedeki haklarımı kay- betmektedirler. Hocaların verecekleri beyannameler Islahat Komitesi tarafından tetkik 6- dilecek ona göre karar verilecektir. İkmal imtihanları Eylül devresi imtihanlarını eski ho- çalar yapacaktır. Yeni hocalara ey- lülde ne kadar talebenin imtihana gi- receği bir liste halinde © bugünlerde tebliğ edilecektir. Maarif şurası Dünkü Sonposta gazetesi Maarif Şüraamm yakında toplanacağını yaz- mıştı. Müsteşar Bey dün bu hususta bir muharririmiz. demiştir ki: diği için, bittabi ne vakit toplanacağı da malüm değildir. yasi profesörlerin tetkikatı ecnebi ziyetini öğrenmek istemişlerdir. Prof. M. Malche bu tetkikata memur edil- miştir. Prof. M. Malche, gelecek pro feiörlerin, alacakları para ile İstan- bulda nerelerde oturabileceklerini, nasıl yaşıyabileceklerini tetkik etmek tedir. M. Malche kürsü almayacak Gazetelerden biri Prof, M, Malche* in de bir kürsü alacağmı yazıyordu. M. « Prof, M. Malehel'in İsviçrede peda- goji kürsüsü vardır. Ve o mukavele müdgetinin sonuna kadar memleketi- mizde yalnız Maarif Vekâleti müşa- viri olarak bulunacaktır. Sıvas şeker Fabrikası (Başi 1 inci sahifede) tı. Bereket versin, Alpullu fabrikası sna ve hatta toptan alıcılara biraz daha tenzilât yaparak satmıya başladı. Şim di on ay için ye vi diye bir mesele olamaz. Bir aonra Uşşak ve Eskişehir fabrikalar da fa- aliyete geçeceklerdir. Muammer Bey Sıvasta SIVAS e — İş Bankası U- kil Bankası şubesini teftiş edecek, bundan başka Sıvasta kurulacak şe- ker fabrikası için bazı tetkiklerde bu- lunacaktır. Muammer Beyin berabe- rinde ecnebi ve Türk mühendislerin. den başla bir kaş ziraat mütehasensı da vardır. Erkek kadınla Yarışamaz mı? (Başi 1 inci aehifede) kategorilerini birleştirmiştir. Erkek te, kadın da bunun neticelerini kabul etmeğe mecburdur. “Ben, gene, futbolü ele alarak söy- lüyorum: Müsabakaya © girenlerden her hangi birinin vaziyeti müsabaka şartlarına uymadığı takdirde o oyun başlamazdan evvel buna hakem nez- dinde itirazda bulunulması lâzımdır. Futbolde esas olarak kabul edilen bu- dur. Aksi takdirde müsabakanın ne- tcesi daima itiraza uğrıyabilir. “Eğer söylendiği gibi bu yarışta da evvelden hakeme yapılmış bir şikâyet veya bir müracaat yoksa erkek kadın diye bir tefrik yapılamaz. “Erkek kadın müsavi şerait altında spor yapabilirler mi? diye sorüyorsu- nuz. Vâkık, sporda kadın ve erkek için ayrı ayrı rekorlar kabul edilmiş- tir. Yalnız eğer kadın, erkekle kendi- ni ayni safta görüyorsa erkeğin bunu kabul etmemesi için ortada bir sebep kalmaz. Spor daha ziyade erkek işi- dir ama, bugün dünya kadınları için» çok.erkek rekorları kıran ka- yaslyoruz. Şayet bu bir ete. dise vardır. Bence yapılan iddia neti- ceyi değiştirecek kuvvette değildir.,, El PATLICAN. Yönü G. della FOUCHARDİERE O zaman: — Ne olursa olsun! diyip sağa sap- m; Arkamızda arkadaşlarımız bize ba- kıp kıkır kikır gülecek diye her gün kaç tane büyük nevinden sersemlikler ve küçük nevinden alçaklıklar yapa- rız, bilir misiniz?.. Her halde Viski, o köpek © aklile, efendisinin hâşâ huzurdan büyük bir sersemlik ettiğine hükmediyordu. Viski, Madam Bicardidan göreceği eve gitmeyi o tercih (Madam Bicard'ın saçma bir kanaati vardı: Kocasını sefahet yerlerine sürükliyenin Viski olduğuna inanir, kocakının yaptığı taşkınliklar. dan köpeği mes'ul tutardı; bu nazari- Jo$ ere yi ye sayesinde, Viski'ye dayak atmakla hakça bir iş gördüğüne kail olurdu). Fakat bir köpek için ev, ne de olsa, evdir ve namuslu bir köpeğin daha fazla soki bulunması caiz olmıyan vir ei vardir. iski Bowif”in nereye gittiğini bilmi al Fakat bir maceraya yürüdü- soup) — Kim bilir, gene başımıza neler gelecek?.. Gen> kasketlilerle mi, yok- sa başları resmi şapkalılarla mı dövü- şecek, kim bilir?. Yoksa gene, © onu köpeklerin kabul edilmedikleri yere kapatıp sabaha. kadar orada mi ala- koyacâklar?, Yokan beni Fransa ile Dostluğumuz (Başi 1 inci sahifede) şekili lâhaza edişimizdendir. “Diger taraftan — ve bu geçirilen müşkül devrenin bariz ve vait dolu vasflarmdandır — milletlerin Fühun- da herkese teveccüh eden beynelmilel mes'uliyetlere karşı daha açık şuur ve ihata beliriyor. Hetbin emeller, şedit hareketler, kısa görüşlü diplomasi en- trikaları, bütün bu O şayanımunhaza manevralar artık mahküm ( edilmişe benziyor. En sonunda tehdit edenin tehdit edilen hasım kadar veya on- dan daha fazla zarar edeceğini kim de manevralarının akamete mah küm kalacağımı kestiremez? “Müdafaa edilecek öli menfaatları daha geniş surette kavramak hüsnüni- yet ve milletler arasmdaki anlaşma İarı *sehil edecek telifibeyin hizi uyandırır. Fransız Hükümeti bu fi- kirle politikasmı takip ediyor. Burada da devlet mukadderatı ellerine tevdi edilmiş olan büyük şef, ayni hak, ada- let, kiyaset ve itidal fikrinden mül- bem oluyor. Türk - Fransız mükare- netinin derin sebebi öğrenilmek iste- nirse, bunu noktainazarlardaki, öy benzeyişte aramalıdır. “Bizi ayıran müşküller gayrikabili iktiham değildi. Fakat her türlü kui- tefehhümü izale için hükümetlerimi- zin dileklerinin, niyetlerindeki iami- miyetten şüphe bırakmamak için açık- ça ortaya konması lâzımdı. Eski ana- nelerin hâtırası ne kadar kıymetli ol- sa da, yeni vaziyet karşısında şimdi ki cümhuriyeti bağlıyan münasebetl. rin yeni esaslar üzerine kurulması za- rureti vardı. “İsmet Paşanın asıl hakperestliği, Tevfik Rüştü Beyin ince nüfuzunaza- rma karşı Mr. de Chambrun samimi- yeti ve ulviyeti asla bilinmemiş kal mıyan hislerle mukabele elti. Bu su- retle de itimat tekrar doğdu. Artık hiç bir şey bu itimadı ihlâl edemez. “Eski ihtilâfları unutan yeni Türki- kiben anlaştıktan sonra, bu © suretle bütün komşuları ile en dostane müna- sebetlere yol açarken, müşterek bir sükünet fikri ile dört garp devleti de bir misakla birleşmiş oluyorlar. Bey- nelmilel teşkilât ve anlaşma eserinde Türk ve Fransız Cümhuriyetişri retle çalışıyorlar. Bundan O sonra da mes'ul bir iştirakimesai ile sulh hare ketinin kıymet ve ehemmiyetini yük- selterek, müşterek mesailerinin mu- vaffakıyetle tetevvüç edeceğini ümit edebilirler.., Bld Kalabalıktı (Başi, 1 inci sahifede) diğer bir faydası da halkı istihlâke sev- içki mi içirecek Diye kötü kötü düşünüyordu. Bu esnada Bouif, dersini unutmak tan korkan bir çocuk gibi, | yüksek sesle şu sözleri tekrar ederek Males- herbes bulvarını geçiyordu: — Arkasına tekmeyi ata ata... Ar- kasına tekmeyi ata ata © kurbağayı evine götüreceğim)... Böylece Courcelles caddesindeki konağın önüne Bütün pencerelerin parıl.parıl ay» dınlık olduğunu ve bu ve içinde bir takım gölgelerin döne döne geçtiğini görünce azmi sarsılır gibi Evde misafir var... Elbisesine şöyle bir bakmak mec buriyetini hissedip şu hükmü verdi: Üstümde de smoking yok... Netice: — Beni bu kılıkta görünce baka- Inn ne yapacaklar... Bir salık çaldı. i — Viskil.. Haydi bakalim. canmin.: Amrha da" “Başim ha. ay 1933 Yerli Mallar Sergisinin en pariak ve muvaffakıyetli paviyonu Radyolin İmalâthanesidir! Genç vi güzel kadınlar ve sıhhatini arıyan Paviyonu ziyaret ve “ Radyolin , Tecrübe ediniz! Mevlidi Şerif Ağustosun yedinci pazartesi günü öğ- le amazmı müteakip saat bizde Süley maniye camii şerifinde esbak bah-iye Nazırı merhum Celâlettin paşanın ru- bunun istirahati için mevlithani şehir Hafız Kemal bey tarafından © mevlidi şerif kiraat edileceğinden merhumu mü garünileyhin dostlarile arzu buyuran z€- i rica olunur. (6095) vatın teştifleri rica 60) a Etıbba Muhadenet ve Teavün Cemivetinden: İstanbul Etibba Muhadenet ve Teavün Cemiyeti bilhassa genç Türk tabiplerinin Avrupada ida | reli bir tetkik seyahati yapabil- | melerini temine çalışmış ve mu- ffak olmuştur. Ancak otuz tabi- bin istifade edebileceği bu seyaha- te iştirak arzu edenlerin nihayet 13 Ağustos akşamına kadar cemiyet Tiyasetine bizzat müracaatları lâ- zımdır. (6123) — —— —— ketmesidir, filhakiln bir çole eşyayı ca- zip bir şekilde teşhir edimesi, halkta sa- #m almak havesini artırmaktadır. Gren ml tarzi Gün halamın BE ğer günlerinden kalabalıktı. Dün sabah- tan akşama kadar Kn beş binden faz- la ziyaretci serginin güzel bahçesini ve pavyonlarını doldurdu. Büyük pavyon- lar yine binlerce liralık mal sattı, Fakat bu para Türkün bir cebinden çıktı, Obir cebine girdi. Harice gitmedi. Boş yere sarfalrbadı. Serği radyosu sergi tertip heyetinin halkı yerli malına alıştırmak için hayırlı temennilerini yüksek ve gür sesle ziyaretcilere bağırdı. Ve onlura yerli malı almanın bir türklük vatandaş- hik vazifesi ve mefhumu olduğunu bir kesre daha hatırlattı. m Seri yalı Türk ler gezdi. Yalnız onlar beğendi sanma- yınız. Beşinci yerli mallar sergisini İ3- tanbulde oturan hemen bütüm ecnebiler ve muvakkaten gelen seyyahlar da gez- di. Onlar da beğendi. Sergiyi gezen Av- Tupalılar beşinci yerli mallar sergisinin Avrupa sergilerinden farksız olduğunu bizzat söylediler, Evvelki gün sergiyi Danimarkanın Ankara elçisi M Skev — Ben mi gövşedim?.. Kim de miş gevşedim? Hele biraz dur da gö- rürsün . gevşedim mi, gevşemedim mi2. Mümkün olduğu kadar bir hattı müstakim istikametini tayine çalışa- rak ileriledi; kapının eşiğinde, par- lak üniformalı .bir uşak yolunu kesti. Bu memur önüne dikilerek sordu: — Nereye gidiyorsun! Bouif ünifermayı baştan aşağı ka- dar: süzdükten sonra şu mütalâada bulundu: — Sırmalı hayvan! Sonra vekarla ilâve etti; — Yolumdan çekil diyorum sana.. Kızıma söyliyecek' sözüm var... Kapıcı halden anlar bir adam ol- O Kendi kendine ben Estelle dez Cr: herkes sergideki “ Radyolin ,, fabrikasına koşuyor RADYOLİN Dişlere temizlik, ağza güzellik, çehreye gençlik ve vücude sıhhat veren, kimyevi evsaf itibarile emsalsiz bir takdir eden halk “RA deki imalâthanesinde fenni ve sıhh diş macunudar. Bu (hakikati DYOLİN” in. sergi i bir şekilde hiç el sürülmeden oto- matik olarak tüplere nasıl doldurul duğunu bizzat görüyor veen hoşa RADYO giden sergi hediyesi olarak bol bol LİN alıyor ! Radyalin paviyonuna koşan şık ve zarif hanımlar mmm A A A İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel Şirketleri ile İstanbul ve Kadıköy Hava gazı Şirketleri ve Tesisatı Elektrikiye Şir- keti, elyevm ve oldukça uzun bir müddet için münhal hiç bir memuriyetleri bulun- madığını ilân ve hiç bir netice verilmiye- cek olan hizmet talebinden sarfı nazar olunmasını bilhassa rica ederler. Binaenaleyh müstedilerle alâkadar olan hayırhah zevattan gelen tavsiyen me ve teşebbüsler hakkında dahi keyfiyetaynıdır. Galata İthalât M. No. PV Bila ZF 701 Yukarda yazılı eşya hizal 8-933 tarihinden itibaren tile satılıktır. İsteyenlerin 27- Kilo 750 543 Gümrüğü Müdürlü öğünden: Cinsi Eşya Tere otu tohumu (| Dahiliçin Bir tarafı renkli o Transit için arında yazılı şartlar veçhile 6- 20 gün müddetle ve arttırma sure- 8-933 perşembe günü saat 16 ya kadar her gün satış komisyonuna müracaatları. (3837) sekili kele ba üni cami sokağında kâin Da ankazı için teklif mektubu ge konulmuştur. Ankazı almağa ğmdan : kapalı zarf usuliyle mü şında Kalenderhane o mahalle- rilhadis Hasan Ağa medresesi lmediğinden açık müzayedeye talip olanların 12-8-933 cu- martesi günü saat on dörtte encümene gelmeleri ilân olunur. csnapları gezdi. Fevkalâde takdir elti. Üç yüz liralık hareli döşemelik kumaş aldı. Bazı yazdıkları mektuplarda sergi tertip heyetinden bir ln pettes diyor... — Bizim hanım... Biraz bekle ba- Natku tasarlarken bir taraftan da işaretler yapıyordu. Birdenbire, kapın kemeri altın- da duran fraklar giymiş dört like bir grupun kendisini seyrettiğini dü. Biraz sonra dört kişi sekiz kişi oldu. Bouif, içtiği zamanlar âdeti oldu- ğu veçhile ve uzun bir ül dev fikan derhal nisbeti doğru olarak ta yin etti, — Sekiz kişi görüyorum... Demek ki dört kişi görü .. Demek © zaman da iki kişi idiler... Bunlar her halde uşak... Rakınma bahse girerim ki, bunlar uşaklardır.... Bouif bahsi kazandı... Kapıcı Bouif'le konuştuktan sonra ateş almış gibi yukarı kata koşmuştu. Yukarı koşmaktan maksadı, hanımı- ae Gecikir; çabuk aşağı gelin. ihl ens imeilkek min sane dile İdi (3845) gerip göremiyorlar, Bunun için me haftanın iki gününde Tayyare veya Hi- lâliahmer cemiyeti gibi müesseseler men faatine dühuliye almırsa, o yün sergiyi Yuk ücret sergiyi bir «z tenhalaştırda bi- le yerli malını tanıtmak hususundaki gayesinin kalabalıktan sergiye Gidemi- yenlere de teşmil etmiş olur. Bizim Madam babası kapıda. Ko- şun yahu... Halini görseniz gülmek- ten bayılırsınaz.. Bouif bir bakışta vaziyeti kayra» Böyle ha... Demek benimle a- lay ediyorsunuz?.. Kaç kişisiniz? Ha?... Yuh emayiler! Uşaklar gülmekten kırılıyorlardı. Bouif kapıya dayandi. Her halde kendinde bir rahatsizlik hissediyor. “dü. O vaziyette uşaklara hitaben, ken di kahramanlığına ve kabadayılığı- na dair urun bir nutuk iradına baş- ladı. Bir aralık işe Viski müdahale st- meseydi, Bu nutuk daha çok uzun sürecekti. Viski efendisinin tehlikeli bir ma- ceraya atılmış olduğumu iyiden iyiye anlamıştı. Onun için ona yardım et- menin zamanı geldiğine hükmetti. Efendisinin şikâyet ettiği ahval- den haklı olarak mes'ul tuttuğu şiş map kapıcının yanından tivışârak hiç belli etmeden arkasına geçti, ? (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: