30 Eylül 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

30 Eylül 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni Takas Talimatnamesi bugün tatbik mevkiine giri- yor. Gümrükteki komisyon bugün toplanacak.. Mariçuride Japonlar Rus demiryollarına el atabilmek için yeni yeni vesileler icat ediyorlar.. FİATI 5 KURUŞTUR Başvekil İsmet Pş. Hz. Sofya seyahati | 8 inci sene No. 2744 o CUMARTESİ 30 EYLÜL 1933 Teli sıte Müdürü ASIA, Yakı müdürün SAHA İdare ve Matbaa 34310. hakkında intibalarını anlatıyorlar “Çalışkan, kıymetli Bulgar halkı Türkiyeye ve Büyük Reisimize karşı her münasebetle sevgilerini söylediler,, Balkanlar | Sulhü için Sofya dönüşünden sonra, B ristan gazetelerinin lehimizde dili da- ha çok açıldı. Birdüziye Türk dost luğundan, Türle samimiyetinden, Türk politikasında Bulgaristana karşı giz- İli, fena bir hareket olmadığından bah- sediyorlar. Hakikatlerin anlaşılma- sından — bilhassa , iki memleketin politikasına, münasebetlerine taallük ettiği zaman — daha çok memnun yoruz. Bulgar mi Hmine, müsbet görüş'ü olduklarına olan ilimadımızın pek yerinde olduğunu görmek ayrıca hoşumuza gidiyor. Bir bakıma göre, Bulgaristan, $u günlerde milli politikasına kat'i i kametini vermek mecburiyetinde bu- lunuyor. Ona bu mecburiyeti ihsas eden şey, şu veya bu devlet değil, lerin cereyanından doğan za- rurettir. “Bulgar devlet adamları niçin te- reddüt ediyorlar, politikalarma ni- çin kati bir istikamet vermiyorlar?,, diye Sofyanın mes'uliyet mevkiin. kayıtsız ve şartsız mahküm etmek doğru olmaz.. İşin bir de da- hili ve manevi cepheleri vardır. Bir memlekette büyük politika kararları- na, bütün fırkalar ve bütün halk iş- trak etmezse, o politikaya güven ol- maz. Haibuki halkı radikal, açık ve iddiaöz bir politika kararına götür- mek için, senelerdenberi rahlarda kökleşmiş olan bir zihniyetle müca- dele etmek, o zihniyeti kesip atmak İster, Bulgaristan: “Komşularımdan arazi istemek, ini 'den vazgeçiyorum!,, dediği ve bu sözünü iş politikasile tuttuğu gün ortada hiç bir mesele kalmaz. İlâve- ye hacet yok ki, Bulgaristan için bı vazgeçmesi mevzuu Uz iktısadi ve hattâ si rinin dostluk dairesinde Sm dai- ma mümkündür. Uzağı gören, akıllı bir çok Bulgar diplomatları bu zaru- Feti hissediyorlar. Fakat Bulgaristan- in kuvvet ister, cesaret ister, dahilde ve hariçte müessir bir müzaheret ister. Müsbet (görüşlü, mutedil Bulgar ricalinin düşündükle- Ti şey, bu zemini hazırlamaktır. Bu komşu memlekette bütün ümit ve teselliyi; Bulgaristanın - Cemiyeti Akvam azasından bulunmasında a- rayanlar da vardır. Bunu bazı gaze- telerinden de anlıyoruz. Halini bu beynelmilel mü dar şümullü değildir. Nihayet Bulga- ristanm hasım telâkki ettiği devlet- ler de ayni Akvam Cemiyetinin aza- sındandır. Bulgaristan © tereddüde sevkeden bazı neşriyat ta eksik ol- muyor. Meselâ: Türkiye ve Yunanis- tan o dostluğunun / Tüzumunu, fay- dasmı tal ile Atina ve An- kara ricalini tebrik eden ve umumi © surette Balkanlarda bir anlaşma zemini bulunmağa taraftar olan Journal de Genâve gazetesinin muharriri, vaziyeti şöyle mütalea €- diyor: “Acaba Yunan Türk ittifakı da- ha siyade genişleyebilir mi? Meselâ: Bulgaristan da bu ittifaka : dahil o- lur ma? Bu meselede Türkler, pek 1k mesai sarfettiler. Fakat Bulgar- rın Türk — Yunan grupuna ilti- haklarında menfaatleri yoktur. Va- ha Bulgaristan ile Türkiye arasında bir kavga mevzuu kalmamıştır. Fa- hat Yunanistanla, hattâ Yugoslavya ile vaziyet ayni değildir. Sofyanın , milli menfaatlerinin istihsali işi , icabında Fransa ve İtalyaya kar- üzere, bazı kozlar var-- oynanmak M7 Bu itibarla Bulgaristan hareket Merbestisini muhafaza etmek isterİ,, Buna benzer mütalcaların en ha- İli baar. Fakat bu eleme si niçin unutuluyor, dost Bulgaristana tırlatılmıyor? Meselâ: Yugoslavya Ye Romanya devletleri, Türk Yunan iki mesaisini, sulh nizammın te- #esüsü bakımından pek yerinde, pek İlydalı buldukları balde, Bulgarinta buna benzer tertiplere yabancı Imasmnı fena - mânada alıyorlar: KBulgaristan,isulh nizamma karşı ik istiyor. Mevcut muahedeler ricinde emeller besliyor. Sofyanm, Mulh tertiplerinden kaçması; her hal- tahakkuk ettirmek istediği milli #netlerinin lehinde bir politika ola» Mazi tarzında onu kabahatlı, mes- Nİ bir vaziyete sokmak istiyorlar. Bulgaristanın, milli emel çerçeve- | saha İ muzun çokluğunu, Türk unsurile mes- ISTANBUL, 29 (A.A) — Başve- kil İsmet Paşa Hz, nin Sofya seyaha- ti intibaları hak- kında Anadolu A- İ jansına beyanatlar ni: Bulgaristandan memnunen avdet ediyorum. Oraya reisimizin selâm- larını ve muhabbetlerini götürdüm. Çalışkan, kıymetli Bulgar halkı Tür- kiyeye karşı ve Büyük reisimize kar- $ her münasebetle sevgi ve saygısını gösterdiler. Bulgaristan devlet adam- larile açık yürekle konuşmak imkân ve fırsatını bulduk. Samimi konuştuk. ve anlaştık. Zaten mevcut olan dostluğun ida- mesine ve inkişafına çalışılmasına ka- rar verildi. Daha bir sene mer'iyet müddeti bulunan bitaraflık, uzlaşma ve hakem muahedemizin bir proto- kol ile şimdiden beş sene için temdit edilmiş olması işte bu havanın müto- zahir ve vaziyeti iyi gösteren bir ni- şanesidir. Dostum Bulgar Başvekili M. Mu- şanoff, nazik ve kıymetli yol arka- daşlığını da Karadeniz sularına ka- dar deyam etlirmekle bizi çok müte- | hi etmiş ve kendisi ile daha çok görüşmek fırsatını vermiştir. Bundan dolayı da ayrıca müteşekkirim. Muhtelif fırkaların kiymetli li- derleri ile de ayrı ayri konuşmak zev- kine nail olduk. Hepsi ile'de iki hü- kümetin takip etmekte olduğu Türk — Bulgar dostluğu üzerinde ve bunun gerek iki memleketin bulunduğu mın- takanm sulhu için, gerek Türkiye ve Bulgaristanm :menfaatleri için dâzim uğrunda sarfettiği mesaiyi, fedakârlığı herkesten iyi biz biliriz. “Büyük Bulgaristan hayali, yüzün. den Osmüni: imparatorluğu devrin- de bize çektirdiklerini de henüz u- settiren realitelerin vücudunu nutmamalıdır. En doğru | poli mevcut realitelere ve h yetinin icaplarına uymasını > bilmek- tir. Efkârı umumiyeye fütuhatı, inti- kamı telkin etmek ne kadar kolaysa, bunların tahakkukunda muvaffak yet te o kadar güçtür. Vaziyetleri mütalea ederken hali hazırı ve bey- nelmilel politikanm bu andaki husu- siyetlerini hesaba katmak mecburiye- tindeyiz. Yoksa umumi harpten ev- velki memleketimizin ibarile büyüklüğünü, nüfusu- kün bir çok vilâyetlerimizin mı düşünerek bugünkü hal ve ten en çok şikâyet etmek bi- ze, biz Türklere daha çok düşerdi! Balkan vaziyetlerini mütalea eder- ken, gerek Balkanlı gazetelerde, ge- rek Avrupa matbuatında (düşülen ırdan biri de burada vuku bu- lan her siyasi hareketi; Fransa ve İ- talyaya karşı lehtarlık veya aleyh- tarlikla ifade etmektir. Biz, böyle bir münasebete, daha doğrusu mü- nasebetsizliğe iştirak etmiyoruz. Tür- kiyenin politikasmdaki eri büyük hu- susiyet; harici tesir ve cereyanlardan uzak kalmasıdır. Bütün gayretimiz, bütün emelimiz, Balkan milletleri a- rasında sulh, sevgi ve emnivet csa- sına müstenit bir anlaşma vücuda ge- tirmek, bu siyasi anlaşmayı memle- ketlerimizin idari ve iktisadi saha- larına da teşmil ederek senelerden beri harpten ve buhrandan ıztırap çeken halkımızın biraz daha rahat ve on nefes almasını temin etmek- “Bu gayeye doğru yürürken, ken- disine karşı o kadar derin bir dost- Yuk ve komşuluk hissi taşıdığımız Bul. garistanın; — şeklen ve za sun — bu işlerde aykırı bir aldığını görmekten müteoss yöruz. Bu sütunlarımızda, bilhassa son günlerde ayni mevzu üzerinde #rar ile duruşumuzun sebebi budur, Süürt Mebusu MAHMUT İki dost milletin Başvekilleri ve faydalı'olduğu görüşünde mutabık aldık. Haşmetli Bulgaristan kralı hazret- lerinin ve kraliçesi Hz. rin heyeti- miz hakkında lütfen izhar buyurduk- ları büyük nezaket eserlerinden de- tahassüs ve şükranla bahsetme- gi borç bilirim. Daha sıkı temas SOFYA, 29 (Milliyet) — Sofya ziyaretinde, İsmet Paşa hazretlerile Gospodin Muşanoff, Tü memleket vekillerinin biribirlerile da- ha sık görüşmeleri hususunda mu- tabık kalmışlardır. Balkanlarda dönen siyasi iş- ler, dünyanın her tarafında hut susi bir alâke ile takip ediliyor. Ü Türkiyenin birinci derecede â- mil mevkiinde bulunduğu Bal kanlar sulhü etrafında komşu memleketlerin, Küçük İtilâf mu- hitinin, bazı büyük devlet mer- kezlerinin noktainazarlarını, ga- zetelerindeki tefsirlerden, tah- üllerden anlıyoruz. Münevver, kudretli bi; reisin idaresinde in- kişaf eden Türkiyenin sulh yo- landaki samimi mesaisi her ta- rafta takdir ediliyor. Yugoslâ: ya Kralının . Gazi Hazretlerini ine daha geniş ovedaha hususi bir mana verenler, iddia- larını bazı işaret ve alâmetlerle teyide çalışıyorlar : Küçük İtilâ- fın Balkan Devletlerile de birle- şerek daha geniş, mütesanit ve kuvvetli bir #alh grupu yapmak kararında olduğu söyleniyor. Bu kararın tahakkuku, yalnız Bal- kan meselesinin değil, Orta Av- rupa meselesinin de kökünden halline yarıyacaktır. Vasati ve Cenubi Avrupa Devletlerinin si- yasette olduğu gibi iktisadi sa- dialarda da bir | teşrikimesaiye gitmesinden en ziyade istifade edecek olanlar gene kendileri- dir, diyorlar. . Küçük İtilâf ve Balkanların yüksek mehafilinde yer bulan ve her gün biraz daha yürüyen bu politikaya, Bulgaris- tanın aykırı kalmasına ihtimal verilmiyor. Balkan Devletlerinin Hükümdarları arasında vukuun- dan bahsedilen mülâkatların, bil. hassa Yugoslâvya Kralile Türki- ye Reisicümhurü Hazretleri ara- sında vukubulacak konuşmala- rın; Balkanlarda anlaşma ve w- yuşma imkânlarını çoğaltacağı- na muhakkak nazarile bakılıyor. Herhalde mütalea ettiğimiz bir çok gazetelerin “hülâsalarından birinci derecede anladığımız mana, oÂnkarada imzalanan Türk - Yunan misakının Balkan- lar sulhünün ve dolayısile Orta Avrupa sulhünün temini nokta- sından çok mühim bir adım ol- duğunun iyi anlaşılmış olması- dir. Bazı gazeteler nasıl tefsir ederlerse etsin, (Balkanlarda Türklerin ve Yunanlıların dahil olacağı bütün siyasi kombine- zonlarda falan veya filân devle- te karşı bir hareket ve mana bu- lunmıyacaktır. Ankara ve Ati- nanın bu hasustaki kanaat ve kararı açıktır, kat'idir. Celâl Bey dün Ankaraya gitti İstanbulda birçok zevat tarafından teşyi edildi Bir haftadanberi şehrimizde bu- lunan (oOve tetki- kikatla meşgul 0- lan. İktisat vekili Celâl Bey dün ak- şam Ankaraya ha- rekot etmiştir. Celâl Beyi-teşyi- de İş Bankâs er- kânr, Ticaret mü. dürü Muhsin, Ofis müdürü Cemal, O- da umumi ki i Haklı Ne: zi Beyler Oda, bor- salar ve — iktisadi mahafile o mensup tanınmış zevat bu- lanmuşlardır. Celâl Bey istasyonda alâ- kadarlarla son de- fa görüşmüş ve yeni takas komisyo- nunun vekâletin tayin edeceği aza- yı beklemeden derhal faaliyete geç- mesini emretmiştir. Celâl Bey bundan sonra Ticaret ve Ofis müdürlerinden bazı sualler sormuş ve bazı malümatın Ankaraya gönderilmesini istemiştir. Celâl Bey Meclis yarın açılıyor Reis Kâzım Pş. Hz. dün Ankaraya gittiler Büyük Millee Mec 2 devre: yarım kaş içtimaları- na başlıyacaktır. Şehrimizde bulu- nan Büyük Millet Meclisi reisi Kâ- zum Paşa dün ak- şam hususi trenle Ankaraya hareket etmiştir. Teşyi me- bizzat hazır bu- Tunmtuşlardır. Bun- dan başka (Vali Muhittin, polis mü- dürü Fehmi Bey- lerle sair bir çok istasyonda Kâzum Paşa — Meclis reisi Paşa- yı uğurlamışlardır. ANKARA, 29 (Telefonla) — Mec- lis yarın açılıyor. Bir çok mebuslar ANKARA, 29 — Millet Meclisi kış devresi toplantılarına © pazar günü başlıyacaktır. Meclisin ilk. toplantı gününde bazı evrak okunacak ve Adliye En- lacaktır.. © . M. Venizelos Abide önünde.. Misafirimiz: dün Heybeliye kadar bir gezinti yaptı Muhterem misafirimiz eki Yunan Başvekili M. Ve- nizelos dün sa- bah saat 10 da Taksim Cümhuri yet âbidesine gi- derek bir çelenk koymuş, sonra köprüye inerek 10,45 vapurile Heybeliye geçmiş- ir. Heybetililer mi- safirimizi tezahü- ratla karşılamışlar ve M. Usgerde- osun köşküne ka» dar kendisini ta- kip ederek alkış- lamışlardır. M. Us yordeos M. Venize- losla refikası ş0- refine bir çay ziyafeti vermiş, bu zi- yafette yalnız M. Venizelos ve refi- kasile M. Usgordeos, ailesi hazır bu- lunmuşlardır, Ziyafet saat 3,5 a ka- dar devam etmişti M. Venizelos bundan sonra Hey- Yugoslav hü salıya kadar geliyorlar kümdarları | Buradan Korfu adasına giderek Yu- goslavya mezarlığını ziyaret edecekler misi ile pazartesi veya salı günü şehri- gelmeleri beklenmektedir. Dubrov- nik 36 buçuk mil süratli, 2500 ton hac- minde bir gemidir. Yugoslüvya Kral ve Kr: Haz yetleri Köstenceden bu gemiye binecek- ler; evvelâ Varnaya uğrıyarak, orada kendilerini bekliyecek olan Bulgar Kralı Hazretleri ile mülâkat edeceklerdi Kral ve Kraliçe Hazretlerinin Godün ws ünü herelei eğecimi beli değildir. Ağlebühtimal bagün hareket edecekler ve gece Varnada kalacaklar» dır. Belgrat Sefirimiz Haydar, Tevfik a- mir, Protokol Umum Müdürü | Şevket Fuat Beylerle Yugoslâvya Sefiri dün top- lanarak merasim programımı — tespit et- mişlerdir. Kral ve Kraliçe Hazretlerini getirecek olan torpitonun o Yavuzla ilâ torpilomuz ve bir tayyare filomuz tara- fından Boğaz haricinde karşılanmaları tekarrür etmiştir. Kral ve Kraliçe Hazretleri doğruca Dolmabahçe sarayına çıkacaklar ve Rei- ” sicümhur Gazi Hazretlerinin misafiri 0- ve Ceneral Dimitriyeviç ile üç maiyet zabiti bulunmaktadır. Dubrovnik kruvazörü Köstencede Belgrat, 29 (A. A.) — Yugoslâvya A- janst bildiriyor: Pravda gazetesinin Bükreşten öğren- Kral Hz. ve Kraliçe Hz. nin son seyahatlerinde alınmış resimle rinden diğine göre Yugoslivya Kr çesi Köstenceden Yuşoslüv; rovnik kruvazörüne binerek Korfo Adas sına, Yugoslâvya mezarlığını. ziyarete gideceklerdir. Yolda Yugoslâvya Hükümdarları Var (Devamı $ inci sahifede) Dün İstanbullular temiz bir maç seyrettiler Bu şekilde 0-0 a beraberlik bile çok galibiyetlerden daha üstündür Yukarıda Avusturya takımı, aşağıd a maçtan güzel bir enstantane 29 eylül cuma... Yalnız. sporcu- lar değil, sporu sevenler için de u- nutulmıyacak günlerden biridir . İs- belideki Rum darülitamını, Papas mektebini gezmiş, saat 6 raddelerin- de de Heybelideki Deniz Harp mek- tebine gitmiştir. Misafirimiz geç vakite kadar De- niz Harp mektebinde kalmıştır. M. Venizelosu mektep erkânı ve talebe karşılamış, kendisine mektep gezdi- rr M. Venizelos saat 6,20 va- purile köprüye avdet etmiştir. tanbullular o kadar çok sevdikleri ve özledikleri güzel bir maçı ancak dün Kadıköyünde Fenerbahçenin sta» dında seyredebildiler. Maça gelenler, akşam dönerler. ken Avusturyalılara karşı galip te gelsek, mağlüp ta olsak, mutlaka ay- ni neşe içinde döneceklerdi. Çünkü göğüsleri iftiharla kabartan temiz, pürüzsüz, en güzel bir oyun seyret mişlerdi. , Havanın günlerdenberi bozuk git- mesi, dünkü maç gününü bekliyen- , leri haklı bir endişeye düşürmüştü. Yağmur alunda yapılan bir maçta * iki teşekkülün hakiki randımanını (Devamı $ inci sahifede) 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: