9 Ekim 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

9 Ekim 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Vapurcular şirketi teşekkül etti... denebilir mi? (Başı 1 inci sahifede) husustaki müracaat hakkmdaki kara nn bugün tefhimi mukarrerdir. He - yet yeniden takdiri kıymet hakkında- i ir. Ancak bu işe bu noksanlar ikmal edilirse ye- niden takdiri kıymet talebi halkında- ki karar bugün tefhim edilecektir. ... Diğer taraftan vapurculuk şirketi tesis heyeti umumiyesi, dün saat 14 te Yakup Beyin ri miştir. İktisat mir üzerine içi müdürü Muhsin Bey komiser hazır bulunmuştur. İçtima, akşam at yedi buçuğa kadar hararetle de - vam, etmiştir. Başta Yelkenci zadeler olduğu hal de Paşabahçeli Cemal ve Naim Beyler, hakem tarafından vapurlara taxaır edilen kıymetlerin kanuni müddeti zar fımda tebliğ edilmiş olmadığını, bu iti- barla ortada hakem kararı mevcut bu lunmadığını ve yeniden vapurlara kıy met takdiri için ikinci ticaret mahke- mesine müracaat etmiş bulundukları- »ı söylemişlerdi. Bu kısım vapurcular, urlarına ebii vukuf tarafından yeniden biçile- cek kıymetler nisbetinde ve bu ka; düşart ile hissedar olmağa âmade bu- Tunduklarını ilâve ederek bu tekli . z > i hisse senedi yerine şimdilik muvakkat birer kâğıt verilme buna mukabil takdir edilecek kıymet Bu teklifin leh ve aleyhinde müna- kaşalar cereyan etmiş, hakemin biç" tiği kıymetlere itiraz etmiyen diğer va purcular, vapurlarını şirkete ferağa hazır bulunduklarını söylemişlerdir. Mukabil taraf, tesis heyeti umumiy. sinin içtimaa davetine ait ilânda, 7 teşrinicvvele kadar vapurların cak kâğıtlarla toplantıya iştirak bileceği ilân olunduğu halde henüz hiç bir ovapurcunun ferağ o mu- &melesini yaptırmamış bulunduğunu ileri sürmüşler. Bunun üzerine içti- maa bir noter çağırılarak vapurları ferağma ekseriyetle karar verilmiş ve noter Hüsamettin Raşit Bey davet edilmiştir. Noter gelince, hakemin biçtiği kıy metlere itirazları olmıyan yapurcular, birer birer tanzim edilen f: lerini imzalamışlar, Yelkenci zadeler, Neticede bu kısmın istinkâfile di- ğer vapurcular tarafından imzalanan ferağ senetlerine nazaran, vapurcu - luk şirketi sermayesinin küsur. bin lira olduğu anlaşılmıştır. kanun- da, şirketin asgari sermayesi 500 bin lira olacağı yazılı olduğundan ve fe - rağ edilen vapurların hakem tarafın dan biçilen kıymetleri yekünu bu su- yetle 500 bin lirayı geçmiş bulunduğun dan şirket bu sermaye ile teşekkül et- miştir. Bu netice komiser sıfatile ticaret müdürü Muhsin Bey tarafından tes - bit ve reis tarafından tebliğ edilmiş- tir. Muteriz vapurcular, hakem kararı kanuni müddeti zarfında tebliğ edilmiş bu teşekkülün kecnlem- yekün olduğuna dair mahkemeden ka Tar alacaklarını söylemişlerdir. Bun- dan sonra yeni şirketin idare meclisi intihabatma başlanmıştır. En büyük ni yedi firmadan Yelkenci za- | şirketinden Ri- za, Fuat Beyler de dahil olmuştur. Ruşen, o Tavilzade, Alem. dar zade, Hantal zade de idare mec- Jisinde ipka edilmişlerdir. Bunlar, aralarından birini reis seçeceklerdir. e şirketin resmen teşekkülü için lâzım gelmektedir. Bu itibarla yun in müracaat edilecektir. Sicilli ticaret en idi teşekküle itiraz et- mezse şirketin suretle külü kesbi katiyet etmiş Mani Eğer muteriz vapurcular, mahkemeden ak- si bir karar almazlarsa, sicili ticaret bürosunun itiraz edeceğine pek az ih- timal verilmektedir. , Muhsin Beyin izahatı mütcakıp kendisile görüşen Milliyet'in romanı: 35 ESRARSIZ HAYAT Hollywood'da sinemâ yıldızlarının romanı Yazan: VİCKİ BAUM — Jig'le konuştun mu? Nasıl! Vazı sahne hararetsiz cevap verdi: ca Fena değil. ses mühendisi idi. Bu adam, mai — bir höcere ülkede. metre uzaktan arti, mi di w stlerin — İlk tecrübe şeritleri; zaman dinliyebilirim? ge mı? DİN — Korkma. Bizim de aklımız! başı. piniee den, Hapsi ehe. — Nasil oldu dersin, Manuela? Pek e a ap şeyden ok... Podranı al da beni yakala anlıyor > musun? zn Oradan geçen bir elektrikçiye sör- içerde miydiniz? Sarih sözle dim mi? 7 özledim yenkes istemişler ve | | muharririmize, toplantıda komiser s1- fatile bulunan Ticaret müdürü Muh- sin bey demiştir kiz “.— Toplantıda bir kısım vapurcu- lar hakem kararının kanuni müddeti zarfında tebliğ edilmediğini iddia et- tler. Diğerleri vapurlarmı şirkete ferağ eylediler. Bu suretle ferağ edi- len vapurlarım kıymetlerine nazaran şirket sermayesi 500 bin lira olarak tesbit edildi. Bu mikdar, kanunun melesi de yapılırsa şirketin teşekkülü- ne ait merasim ikmal edilmiş ve tekem mül etmiş şirket resmen teşekkül ey- lemiş olacaktır.” Muteriz vapurcuların itirazları Muteriz kalan vapurcular iddiala- Tın şu suretle izah ediyorlar: ları, kanuni müd- edilmemiştir. Yel kenci zadeler 79.933 te senedi bahri- komisyonu “reisi Sırrı Beyle azadan Hüsamettin Bey ve M. Yonye'nin müracaatları 10-9. 933 tedir. Bunlar numaralarile kabili isbattır. Hakem kararları ise, 279-933 te tebliğ edilmiştir. Bu tarihte ise İ müddet geçmiş bulunuyordu. Müddet geçince ise hakem yoktur ve hakem ol- mayınca karar da yoktur. Karar olma yınca itiraz veya kabul de mevzuu bahsolamaz. Yeniden ticaret mahke - mesince seçilecek ehlivukufun vapur- lara kıymet takdiri lâzım gelir.” Köylü, buğdayını Kolayca satacak (Başı 1 inci sahifede) İ de eski borçlarma yeni borç ilâve etme- mişler ve bilâkis takas sayesinde kolay- bkla satılan mallarından aldıkları para larla bir kasım borçları ödemeye mu- vaffak olmuşlardır. Turhalda sevinç Dördüncü şeket fabrikasının Tur- halda kurulamsı bu muhit için sonsuz bir sevinç vesilesi teşkil etmitşir. Tur hallılar ve civar halkı burada yükse- lecek bacanın e havali için ne böyük bir nimet olduğunu anlamış ve duy» muştur. Erbaa ve Niksar havalisinden bile pancar zeriyatı için müracaat e- denler olmuştur. Turhal yakın sene - lerde Anadolunun sayılı sanayi mer- kezlerinden biri olmağa hazırlanmak- r. Köylülerin dertleri Turhaldan Ankaraya dönerken de- miryolu güzergâhında köylüler Iktisat vekilinin trende olduğunu haber alın- ca kendisini görüp dertlerini anlat - mak fırsatmı aramışlar ve bulmuşlar. dır, Yerköy, Şefkatli ve Çerikli istas- yonlarında Mahmut Celâl Beyin bu - İanduğu vagonun önüne biriken köylü ler buğdaylarmı Ziraat Bankasma sat makta müşkülâta uğradıklarını, rında bu istasyonlarda yirmi, hatti 35 gün sıra bekleyenler olduğunu mayakıla anlatmışlar ve dertleri mebuslar şikâyetleri ma - hallerinde tetkik etmişler ve Ankara- ya döner dönmez vaziyetin ıslahı için lâzımgelen makamlarla temaslarda bu lunacak bu istasyonlara bu sene buğdayını Ziraat Bankasına satmak üzere büyük bir köylü tehacümü ol. - muştur. Kantarın bir tane olması ve e sebep olmuştur. Bir aralık tatbik edilmek istenen sira w - sulü de son günlerde muhafaza edile- meyince istasyon meydanları köylüler, k r ve çuvallarla dolmuştur. — 25 gündür burada perişna bek mesi Malımı o köyde icra satıyor. Satmağa getirdiğim buğdayı sıram ge lip #atamıyorum oki, gidip kurtara - İ yam,” DOKTOR Rusçuklu Hakkı Galatasarayda Kanzük eczahanesi Teygeme: KAMRAN ŞERİF cani ağ Yem ee la kaman una devam etti. Don GENE İİ a gün resim ti. Mel may da fena halde sinirli idi, EL lerinden birini uzattı; eli titriyordu, Kar dın gayrimcmnun bir tavurlaz Enenlehi, yendi hişmmle yö üye bili kendisile meşgul olmıyordu. O, yuvası. pi girmiş bir köstebek gibi hesapların içine görülmüştü; aklı büsbütün başka taraflarda idi. Kami gag n siyasetimiz (Başı 1 inci sahifede) yerindedir. Yalnız melidir ki, inldisar idar. yesi hariçte imal edeceği lardan kâr almak değil, bilâkis si- gara mamulâtının maliyet fiatını asgari hadde indirerek ayni fiatle satmak, o pazarda başkalarının rekabetini kırmak ve neticede yap- rak tütünlerimizin mahrecini ge- nişletmektir. Türkiye, Yunanistan ve Bulga- ristan arasında teşkili tasavvur €- dilen tütün offisinden de çok fay- dalar umuyoruz. Yeter ki, tütün alım ve satışile alâkadar olan bu üç memleket, yapılacak konbine- zonda kendi fayda ve menfaatle- ri kadar komşusunun da fayda ve menfaatlerini de gözetsinler... Siirt meb'usu MAHMUA Üç kralın Görüşmeleri (Başı 1 inci sahifede) lundukları Vido adası önüne demirle- miştir, Adaya çıkıldığı zaman doğru- gidilmiş, orada Kerfo metrepolidi ile papazları harp ölüle- rinin ruhu için dun okumuşlardır. Bu esnada bir tabur Efzun askeri tara - fından ihtiram merasimi ifa edilmiş- tir. Kral, Kraliçe Korfo hükümet me- murları, hükümet namma Yunan na- zırları, ordu namına askeri erkân ta- rafından mezarlara çelenkler konmuş tur, Saat 10 da Kral ve Kraliçe Korfo- da karaya çıkmışlar, şehrin muhtelif yerlerini gezmişlerdir. Bu sırada Yu- nan nazırları kendilerine refakat et- mişlerdir. Korfo ahalisi misafirleri çoşkun tezahürlerle karşılamışlardır. Bu hararetli kabul tarzından çok mü- tehassis olan Kral ve Kraliçe halka Pireye uğramağa vakit bulamadığın dan dolayı müteessir olduğunu söyle- mişitr, Kral ve Kraliçe Dubrovnik kru Yunan nazırları ve Korfo hükümet memurları şerefine bir öğl ziyafeti vermişlerdir. Öğleden sonra Dubrovnik kruvazörü Cattario'ya git- mek üzere Korfo'dan hareket etmiş- tir. Yunan nazırları Atinaya dönmüş- lerdir. Atina Ajansının tebliği ATİNA, 8 (A.A.) — Yagoslav Kralı Korfoda gerek Başvekil vekili M. Kondilis ile ve gerek Hariciye na- zı M, Maximos ile pek samimi bir tarzda konuşmuştur. Her iki meleke tin aralarında mevcut dostluğa, vetli surette bağlı bulundukları bü gö- rüşmeler esnasında sabit olmuştur. Ya kın şarkta ilişiği olan meseleler kak - kında iki hükümet arasında bir görüş ve üş uygunluğu bulundu- görülmüştür. Türkiye ile Yunanis- tan arasında husule gelen ve Ankara misakı ile bir hat daha kuvvet bulan anlaşma ve yaklaşma Balkanlarda sulh halini kuvvetlendirmek maksa - dını gözettiğinden Yugoslavyanın dü- şünceleri ve görüşlerile hemâhenk bu- Junmuştur. Kral Hz. nin telgrafı - ATİNA, 8 (A.A.) — Yugoslavya Kralı Alexandr, Yunan toprağından ayrılmadan evvel Yunan Cümhurreisi M. Zaimis'e şu telgrafı göndermiştir: “Hakkımda gösterilen çok dostça kabul tarzından dolayı samimi teşek- kürlerimi, Yunan toprağından ayrıl - mak üzere olduğum şu sırada zatı devletlerine yeniden bildirir, gerek tıdevletleri Elen milleti hakkındaki yilik dilekerimi sunarım.” Alexandr. M. Zaimis'in cevabı ATİNA, 8 (A.A.) — Cümhurreisi M. Zaimis Yugoslavya kralı Alexandr Hazretlerine şu telgrafı göndermiştir: “Zatı Haşmetpenahilerile Kraliçe Hazretlerinin Yunan toprağından ay- rilerken hakkımda izhar buyutdukla- rı duygulardan pek çok mütehassis ol- dum. Gerek zatı haşmetpenahileri ve gerek dost Yugoslav milleti hakkında beslediğim samimi ve daimi dostluğu yeniden teyit ve temine müsaraat ede- rim, Hürmetkâr tazimlerime Kraliçe Hazretleri nezdinde lütfen tercüman olmanızı zat haşmetpenahilerinden rica ederim. v ZAİMİS met eden hiç bir hususi kâtip bu kadar | | fedakâr ve ğini gözlerle | bakmam” er denilebilirdi. Eisenlohr'un murıldan- dale bazı sözleri yürürken deftere kay- dediyordu. Rejisörün gizli bir lisanı, ih- tisar edilmiş kelimelerden mürekkep bir nevi şifresi vardı ki, onu Smith isminde — Jig. Sevgili Jig... Bir tanecik Jig. Film nasıl oluyor? Ama doğru söyler Münasip mi? Ya menbus cümle: “İstir- ham ederim, bu egsersislere bir nihayet veriniz. » , cümlesi... O nasıl oldu? Bu cümleyi hangi sersem yazmış acaba? Bir cümle içine bu kadar “y,, harfi soku- lar mu hiç. Çok mu yavaş söyledim? Rica ederim Jiz, doğru söyle, © cümleyi gok yavaş mı söyledim?.. Jig cevap verdi: — Bana kalırsa — fevkalâde iyi oldu, Kadınlardan son derece ürken deli- kanlı bu sözleri söyler söylemez ortadan Yahudiler İspanyaya dönecekler mi? Almanyada Yahudi aleyhtarlığı ve bu yüzden Yahudi mubacereti başladıktan sonra, İspanyada da bu muhacir Yahudi- ler meselesi mevzuubahis © olmaktadır. Sephardimes, yani dört yüz elli sene ev- vel İspanyadan kovulan Yahudileri tek- rar İspanyaya almak kabil değil mi? Bu fikrin İspanyada leh ve aleyhinde olan- lar vardır. Mamafih lehte olanlar daha fazla gibi görünüyor, Lehte olanlar, İspanyadaki eski Yi hudi aleyhtarlığının, Hitler idaresindeki aleyhtarlık ile bir müşabeheti olmadığı” nı söyliyorlar. Almanyadaki sistem tamamen siyasi- dir ve sek aleyhtarlığıdır. Halbuki İspan- yol Kralları Yahudileri memleketten kov- mak istedikleri zaman vaziyet başka i- di. Yani sebebi siyasi değil, dini idi. Şim- di ise İspanyada vicdan hüriyeti vardır. Malümdür ki on beşinci asırda İspan- yadan kovulan Yahudilerin kısmıâzamı bilhassa Türkiye ve Holandaya iltica et- mişlerdir. Müslümanların çok geniş mü- samahaları sayesinde, bunlar o zaman Türklerin idaresinde bulunan muhtelif Balkan memleketlerine, Yunanistana, Makedonyaya, Bulgaristana, Bosnaya yerleştiler. Fakat her gittikleri yerde de temiz İspanyolcalarını, İspanyol âdet ve ahliklarını muhafaza ettiler. Bu sephar- dimes'lerin adedi takriben bir milyon ka alınmalıdırlar. Gm Telegraf - Amsterdam) Hitler 21 Fransızı nasıl esir etti 1915 sonbaharında Arras muhare- beleri devam ederken Adolph Hitler keşşaf Weiss ile beraber Fromelles ci- varında gönüllülerden mürekkep bir müfreze teşkil'etti. Birden yıkılmış bir evin mahzeninde fransızca konu- şulduğunu işitti. Hiç şüphe o yoktu, burada Fransız ileri ından bir müfreze bulunuyordu. Hitler ce- surane bir kararla mahzenin kapısını açtı ve düşmanlara fena bir farnsızca ie kendi bölüğünün esiri olduklarını bağırarak söyledi ve güya orada bö- iiğü varmış gibi, mahzenin kapısın- dan dışarıya doğru bazı emirler verdi ve sonra mahzendeki (o Fransızlara sılâhlarını bırakmalarını ve birer bi- rer kapıdan çıkmalarını emretti. Ka. pıda iki keşşafın silâh namlularının kendilerine çevrildiğini gören Fran- sızlar, dışarıda bir bölük asker mev- cut olduğunu zannederek © mukave- metten vazgeçtiler ve Hitlerin aldatıcı İhtarma kapıldılar, Bu suretle Hitler ve arkadaşı biri mülâzim olmak üze- re yirmi Fransız askerini (alkışlar arasmda karargâha götürdüler. o Bu gılgmca cesaretinden dolayı Hitler 4 ağustos 1918 de birinci sınıf demir sa- lip nişanı aldı. (Deutsche Allgemeine Zeitung) Uzak şarkta Rusya ve İspanya “Japon Harbiye nezaretinden te- reşşüh eden malümata göre, beş se- nelik Sovyet plânı sayesinde Rusların bugün ellerinde bulundurdukları müt hiş silâhlar karşımda, Japon hükü- meti askeri bütçesinin 620 milyon yen üzerinden tesbitini istiyecektir. 15 Ey lül 932 Japonya - Mançuri protokolu Da göre, Japonya Mançurinin müdafa asını tekeffül etmiş bulunmaktadır. Binaenaleyh bu müdafaa için harp sonrasmın bütün yeni vasıtalarından istifade etmek lâzımdır. Sovyet ordusu 1914 teki eski Rus şrğusundan buzün daha çok kuvvet. dir. Harp sonras ihtiyaçlarına gö- ve tansik edilen ba ordu da 75 piyade fırkası, 13 süvari fırkasından mürek- kep ki, hali hazırda 1,300,000 nefer demektir. Bundan başka Rus ordusunun. 2,200 tayyaresi, 1500 ü hadutların- da on fırka tahşit ettiler. Üç yüz tank ve kısmı azamı bombardıman tayya- resi olmak üzere yüzlerce tayyare ge tirdiler. Bu tayyareler Tokyo ve Oza- ka gibi Japon şehirlerine kolayca u- laşabileceklerdir.” “Le MATİN” Küçük haberler let Bey — Deniz ticn- it Necdet Bey dün An karaya gitmiştir. kayboldu, Moresko Eisenlohr ciddi dedi kiz — Görüyor musun... Pariste bir dok- bir tavırla canı burnundan geldi ama, & muvaffak oldu... Yaman bir adam, Rita Mara'yi de ona gön: Kabinenin kapısına geldikleri zaman bu son cümleyi ilâve etmişti. Kapı çok dardı. Bir çok insanlar içeri giriyor, dışarı çıkıyor, o yahutta orada bekliyordu. Bu halile kapı tapkı bir arı kovanın methalini andırıyordu. Eisen- lohr tam kapıyı açacağı sırada kapı şid- detle goğsüne çarptı. Adam pür hiddet: —Ne oluyoruz? Diye bağırdı. Pek açık sarı saçlı, beyazlar giymiş bir genç kız itizaren bazı sözler mırıldandı. Fakat Eisenlehr bunları dinlemedi. Genç kız olduğu yerde kaldı ve dev gibi ada- mı gözlerile takip etti. Rejisör, lokanta- nın şamata ve duğdağası içinde çoktan İ kaybolmuştu. Bu genç kız geçen akşam o Aldens'in muavenetine koştuğu Francıs'ti. Genç kız: Eisenlohr'u gördün mü? Dedi. Aldens bugün de Frencis'e yardım et-! Macar Takımını Yendik (Başı 1 inci sahifede) hücumunu Hüsnü ve Esat durdurdu - lar, Ve bundan sonra top mekik dokur gibi mütemadiyen her iki takım oyun- cuları larında dolaşıyor. Ve. cid- den güzel oynayan Macar sol beki tara- fından uzun vuruşlarla bizim kaleye fazlaca geliyordu. Bizim takımda çocuklar canla başla çalışıyorlar sol baf Feyzi ilk zamanlar» da sağ açığı tutmakta güçlük çekiyor ve akkaya ak arasin EL urıyordu. kendi arasında bulunan topu istediği gibi idare edemediği için ikinci gölü de misafirlere kazandırmış oluyoruz. Galibiyuctten mağlfbiyete sürüklenen takımımız tekrar faaliyete giriyor ve basım - nısıf sahasını tekrar işgal edi- yorsa da Macarların biraz müdafaa o - yunu kabul etmeleri haflayım i-2 mağlöbiyetimizle bitiriyor. İkinci dev rede takımda ufak bir tadilât var. Mu- zaffer ayağı inciliyor yerine Fikret sol açığa, Eşref sol içe Nuri de orta bafa geliyor... Bu devrede oyun o ka- dar zevkli ve o kadar heyecanlı oldu ki., insanım değil kırk beş dakika hat- 14 iki saat olsun da seyredelim diye- ceği geliyordu. Bu devrede takım çok atak ve kom- bine bir oyun oynamıştır. Bilhassa Zeki Niyazi, Hakkı hasım müdafaası için daima (tehlike oluyor ve ber an gol peşinde dolaşıyordu. Kale önün- de bir kargaşalıkta ii ikinci defa Tunmaları, Istanbul Deniz günü saat on beşekadar Daimi dirler. mekle meşguldu. Türlü türlü tavsiye ve rai sayesinde, Francis'i “Central üç katlı bir Sandoviç... genç kıza Kunfür parası olarak ta beş öle er eeknişt Be lik pm Muhacim hattı bugün güzel işliyor, | i; ki, cumadan ıylardır. Hep hücumdyız, Ma da cumanın aksine daima favül yorlar ve hakeme itiraz ediyorlar. kat biz galibiyeti haketmiş bir de bütün bunlara rağmen güzel yoruz ve kornerden gelen top gene le önünde biraz dolaşıyor ve orta Nuri tarafından üçüncü olarak Ma ların kalesini ziyaret ediyor.. Artık galibiyet bir emri vaki ni aldı, Macarlar çok asabileştiler ma itiraz, favül.. Oy olark İĞE NEMİ lemiz de bir kaç tehlike atlattı müdafaamızın çok canlı oyunu lara beraberlik gölünü yapmağa burakmadı ve oyun da 2-3 takımımızın galibiyeti ile bitti, oyunla 11 oyuncumuzu da tebrik © riz. Balkan oyunları ATINA, 8 (A.A.) — Dördüncü kan oyunlarının ikinci gününde Yunanistan 100, Yugoslavya 72, kiye 43, Romanya 40, Bulgaristan Arnavutluk 6 puvan almışlardır. oyunlar bitecek ve mükâfatlar lacaktır. DOKTOR Hafız CEMA Dahiliye hastalıkları mütehassısı i Cumadan manda hergün öğle sonra sant (2,30 dan 5 e) kadar bulda Divanyolunda 118 numaroli susi dairesinde dahili hastalıkları yene ve tedavi eder. Telefon: İ: 22498. İstanbul Dördüncü İcra M. ğundan: Bir alacağın temini velce haciz edilip bu kerre sa karar verilen 450 adet kereste 1 933 pozar günü saat dokuz buçöl Galatada Kalafat yerinde 16 Keresteci mağazasında açık pe | ile satılacağından tip olanların yi mi mahsusta müracaatları ilân na 10- Teriienei - 933 Salı günü zi zet efendilerin ayni si se saat sekizde mektepte ; Ticareti Müdürlüğünden: Kavak Liman Dairesi için nısfı meşe, nısfı gürgen olr üzere otüz çeki odun pazarlıkla alınacaktır. Vereceklerin 10 10 - 933 Salı günü saat 11 de komisyona müracaatları. « ISTANBUL BELEDİYESİ İLANLARI Şehir Bandosu talebesi için 60 takım maa kasket hari elbise, 120 adet beyaz keten bantalon, 120 adet frenk gö leği, 60 adet yüz havlusu, 120 adet peçete, 1000 metro rikan bezi yerli, 240 çift çorap, 120 çift iskarpin mübayi sı kapalı zarfla münakasaya konulmuştur. şartname almak için Levazım müdürlüğüne müracaat eti li. Münakasaya girmek için de 210 liralık teminat makb veya mektubu ile teklif mektuplarını 2 - 11 - 933 Pe; günü saat on beşe kadar Daimi encümene vermelidirler. Talip ol (548 Keşif bedeli 331 lira 68 kuruş olan Beykozda dispan#$| yapılacak binanm tamiri açık münakasaya konulmuştur. lip olanlar keşif evrakını görmek ve şeraiti anlamak üze! Levazım Müdürlüğüne, münakasaya girmek için de 25 li teminat makbuz veya mektubuile 2- 11-933 Perşeı Encümene müracaat ve | at için kuaföre uğramak muhakkak zımdı. Tam saat birde müdürün yani bulunacak. ydi git Francis olduğu yere mıhlanımş gi — Acaba kızdı mı dersin? Diye * Kendine fazla çeki düzen Hattâ göz kapakların üzerine kaçırdığı yeşil düzgünle biraz lüz dan fazla ek bicili olmuştu. i? — Sen delisin. —Yok, büsbütün deli değilim. Y: bir “pardon,, desem nasıl olur? » , — Bunu mutlaka yirmi santi dıran küçük bir ev. Fenike - Şi (Arhası ver)

Bu sayıdan diğer sayfalar: