10 Kasım 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

10 Kasım 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ERE EE EEE Ee ij EE Ta ŞER ER BŞ MA YY TB He vg a ? Trial üreaz i Haftalık Siyasi İcmal | Yeni Fransız hükümeti: Fransada Sarrawt kabinesi Meclisten itimat reyi aldı. Diğer haberlere göre, ârâya müracaatta 320 rey hükümet İchi- ne, 32 rey de hükümet aleyhine verilmiş- © ir. 250 meb'us ta müstenkif kalmıştır. Hükümete itimat beyan eden fırkalar, başvekilin mensup olduğu Radikal Sos: yalist fırkasından msada orta cenah zümrelerdir. Geçen intihabattan beri Ra- dikal Sosyalist Kükümetlerinin yardımcı- 81 olan ve geçenlerde Daladier hüküm: | #ine itimatsızlık beyan eden sosyalistler, bu defa müstenkif kalmışlardır. Bu su- yetle sol conahluın cartel'i bozulmuş de- mektir, Fransada Radikal Sosyalist hükümet- Dig sanın siyasi hayatımda ehemmiyetli bir hâdise olmakla beraber, Sarraut'nun Meclisteki beyanatından yeni hükümetin mali ve harici meselelerde takip edeceği siyasetin seleflerinden farklı olmıyacağı anlaşılıyor. Yeni başvekil meclisteki be- yanatında bu iki omevzua temas etti. Sarraut muvazeneli bir bütçeye taraftar olduğunu söylüyor. Harici meselelerde 'de Daladier hükümetinin siyasetini takip edeceğini bildiriyor. Harici siyaset tara- fı binnisbe kolay. o Fakat bakalım M, Sarraut vergileri artırmmyarak yedi mil- yara baliğ olan bütçe açığını nasıl kapa- ... Sovyet Rusya'ran yıldönümü: Hafta arası Sovyet Rusya, ihti! yemini sağılan beşinci yıldönümünden en altıncı yıl- dönümüne kadar geçen bir sene Sov- yet Rusyanm tarihinde ehemmiyetli bir istihaledir. Bu sene içindedir ki mâl, ele Rusyanın harici asena. betlerindedir. İbtlâlden beri aradan geçen on beş sene zarfında — Sovyet Rusya, binnisbe yalnızlık hayatı yağı- yordu. Bir defa Uzak Şark'ta Japon- ya tarafından takip edilen tecavüz si- yaseti, diğer taraftan da Almanyada Hitler Fırkasının ikti gsçmesile Weydana gelen vaziy nın harici siyasetindi terdi, Malümdur ki Versailles | sisteminin | idamesine, di- ğeri de tadiline (taraftar olan iki zümreye © ayrılmıştır. On beş se Be beri Sovyet Rusya iht- lâlci (ve inkılâpçı bir devlet ol - duğundan Versailles aleyhtarı idi. Se- ne içinde yukarıda izah ettiğimiz şart- İnr karşısında O Sovyet Rusya diğer zümreye meyletti, Fransa ve Lehis- tanla anlaştı. Londrada © mütecavizi tarif eden misaki imzaladı ve şimdi de mihayet Amerika tarafından tanın. mak üezredir. Her halde ( geçenon beşinci sene Sovyet Rusyanm dahili vaziyeti ve harici münasebetleri bakı- mından ehemmiyetli bir senedir. ... Roosevelt'in yeni tecrübeleri: Bir aydan beri Waşington'da baş- dayan borçlar meselesi bir türlü yürü- müyor. İn, iz bir veya diğer şekilde para kıymetie- © rinde istikrar meselesine bağlamak istedikleri anlaşılıyor. Fakat Cümhur- reisi Roosevelt para kıymetlerinde is- » gün bir adım daha ?. > doların kıymetinde ye- ni bir sukut temin etmek için iki ça” reye başvurdu: Evvelâ » Amerikada yüksek fiatle altın satın almağa baş altına nispetle ek ve eşya fiatleri- Bi yükseltmek. Bu, bir takım psikolo- jik tesirler altında ümit ettiği faydayı temin etmeyince; hariçte | altın satın almağa başladı. Bunda da hedef, do- ların ecnebi kambiyosuna göre kıyme- tini düşürmek. Beynelmilel piyasalar. da kıymetini kaybeden bir “doların Amerikada da kaybedeceği yani dola- lerinin sol yerine sağa dayanmaları Fran-| yısile eşya fintleri çıkacağı zannedili- bütün dünya Roosevcitin yeni yeni tecrübelerini hayret ve azacık ta telâş ve korku içinde seyrediyor. Roosevelt edilen maliye ve ik- tısat siyasetinin mahiyetini mütehassis iktisatçılar bile kavrayamaz oldu. Diğer taraftan Amerikada da Cüm- hurrsisinin tecrübelerine karşı bir ce- #öyan © başgöstermeğe başlamıştır. Roosevelt biribirine £ zıt iki taraftan hücuma uğruyor. Bazı kıymetinin kâfi dereced. borçlarının yükü kâfi derecede hafif” lemediğini, dır. yaa diğiiğin de Nev protesto göndermiştir. Roosevelt iki cepheden gelen bu taarruz karşısında şaşırmış kalmıştır. Borçlar meselesine mn para kıymetlerinde isi mevzuubahis ol- madiğr Hib Wöynalıulla > piyasalarda d kıymetini düşürmek yolunda- aset, İngiliz lirası ile ir ara- sında bir mücadele hazırlarken, borç- lar meselesinin halli kolay - görülmü- inaenaleyh bir inkıta emrivaki #ğrünüyor. Ancak be, eskisi kadar ehemmiyetli değildir. Çünkü (gerek Fransa, gerek İngiltere borçlarını te- diye etmemiş vaziyete düşmüşlerdir. Fransa geçen 15 kâmunuevvelde. İm- giltere de geçen temmuzda. Binaona- Jeyh 15 kânunuevvel geldiği zaman ayni vaziyetin tekerrür etmesinden çekinecek bir cihet yoktur. ew Felestin ve Araplar: Hafta arası Felestin'de bir takım kargaşalıklar oldu. Malümdur ki l ükümeti, gerek 1917 Balfour Irak mandası taahütlerile Felestin'de bir Musevi yurdu tesis et- meyi kabül etmiş bulunuyor. Felestin ellerine geçtiği zamandan beri İngi- yavaş yavaş tatbik set zamlan zaman tezahürler il lara hedef oluyor. Hafta arası olan kargaşalıklar da bu tezahürler cüm- lesindendir. Bu defaki tezahürlere sebep, manyadan kaçırılan Musevileri him bir kışmının Felestin'e yerleşti mek istenilmesidir. & Bundan infiale kapılan Araplar, evvelâ grev ilân ot- mişler. Sonra da nümayiş yapmağa e edince hükümet kuvvetlerile karşı karşıya gelerek O müsademeler olmuş ve Araplardan bir kaç yüz kişi ölmüş ve yaralanmıştır. Felestin kıya- tırmak İngilizler için işten bi- » Ancak bu defaki Felestin bütün Arap dünyasında akis- #terdi. Bütün Arap âleminin lduğu gibi, Musevile- pro- testoları mahiyetini aldı. Büyük harp içinde İngilizlerin Ars; vaatler hatırlatılarak Arap memleket- AL bir tezaühr, bir protesto şeklinde ha- rekete şahit olduk. Bu defaki Feles- tin kargaşalıklarınn ehemmiyeti bu nokt, de İd. Fakat Arap milli- yetperverliği de yürüyor. Ahmet ŞÜKRÜ Davetler Farmakoloğalar Türk Farmakoloğ Birliği Reisliğin- | den; 10 - 12 - 1933 cuma inat Senelik raporun okunması. Hesap müfe Encümen azaları seçilmesi. KIR de EĞİ BURHAN CAHİT, (nkılâp Romanı) Hanrmefendi sağdaki üçüncü masada oturan kıvırık burunlu bir esmeri gösterdi: — Dikkat et bak. Bu da yeni ye © ni maceralar arayan bir evli k dm. Genç ve iyi kazanan, mevki © sahibi bir'kocası var... Fakat bu hanım gezmek, eğlenmek, -görün- mek, beğenilmek sevdasındadır.. * Kocasınm mevkii sayesinde her yere girer, seyahatler eder. Tuva- etinden başka bir meşğuliyeti “yoktur. İlk zamanlar tesadüfen bir çocuğu olmuştur. Fakat bu Za- vallı çocuk yetmiş iki milletten dadılar elinde sıska, kavruk bir şey olup kalmıştır. Anâsr belki a- dını bile unutmuştür. Hatitm şim- di dans seven gençlerin peşinde: © dir. ğ Cazbandın olduğu tarafta bir © masada kısa boylu, saçları dökül- © müş bir adamla iki üç hanım var. dı. İri yapılı sarışm, fakat tesbih tanesi gibi küçük kestane gözlü bir hanım bu masada mütemadi- yen konuşuyor ve attığı kahkaha- lar cazbandın sesini. bastırıyordu. Hanımefendi güldü: — Onlar bir kaç kardeştir. Hepsi de böyle boylu boslu, iri yapılıdırlar. Bu-en küçükleri... Ko cas" birçok mesleklere . girmiş, işler yapmış. Fakat birini olsun becerememiş bir adamdır. Ona bakarsan karısını mül kıskanır. Bir baloda, . bir davette kolları fazla açık diye eşarpa, tülle kapatmak ister. Buna rağ meri “Hf. nin resmi — âşıkları bir düzüneden aşağı di e le son zamanlarda artık. mülsüzleğti. Kocası sükür karısı programı genişletiyo: Hanımefendi gülerek etti: — Bu hanımın son zamanlarda meşhur zenginlerden biri ile mü- nasebeti olduğu söyleniyordu. O adam da evli idi. Hattâ karısı bu “ilave | i 14 te İstanbul Halkevinde senelik top | İantımız yapılacağından teşrifi MİLLİYET CUMA 10 Kalabalıkta koluna giren yabancı Bütün milletin yedisinden yet- ine kadar sokaklara “döküldü- ğü onuncu yıl Cümhuriyet bayra- mı gecelerinin birinde, orta yaşlı bir hanımın başından bir macera Kadıncağızın ağzından gibi yazıyorum: — Akşam yemeğini yeryemez dı- sarı fırladık. Kalabalığın arasında sürükleniyoruz. Gele gele, Beyazıta geldik. Eğer kımıldayabilir- sek Süleymaniyeye gidip camii u- zaktan seyredecöğiz. Değil, caddeler yan sokaklar bi- le hımcahımç.. Omuz omuzu sökmü- yor. Bizimkinin kolunda yürümeğe çabalıyorum. Nihayet, Süleyı - ye gözüktü. Kolumdakini dürttüm — Bak, Bey.. ( Süleymaniye!.. Aman ne güzel de donatmışlar!.. Bizimki hiç cevap vermedi. Ben ge ne dürttüm: — Ayol, sana ne oldu? Dilini mi yuttun ?-Şu'minarelere bir Ba Cevap yok. K Bu sefer âdeta kızdım, o hiddet- le soluma dönünce ne (o göreyim. Koluma takıp (o sürüklediğim, hiç tanrmadığım bir delikanlı değil mi imiş?.. Artık ne hale girmişim, bilmem.. Galiba; kocamın adını söyliyerek bağırmışım. Delikanlı şaşkın şaşkın yüzüme bakarak uzaklaştı.Fakat bizimki ne MB ÖĞÜTLER Siyatik Çok defa yanlış yola yerine tedavi edilmez bir bulmuş olursunuz. Si nın arka tarafının altından başlıyı rak bacaktan aşağı doğru topuğa ka- dar dal budak salan sinir ağrısına der ler, Bu esnada boğazınızda ağrı olur, | bademcikleriniz şişmiş bulunur, belki buna faydası olur diye bademciklöri aldırmağa kalkarsinız. Çünkü çok defa resm kur- devam eder. Bununla nil Gn ağzımızda bir kaç çürük diş varsa evvelâ çürük diş leri tedavi etmeli ve çıkartmalı. Bun- dan sonra bir kaç ay geçer ve badem- cikler yine hastalanırsa © vakit onla- rın aldırılması lâzem gelir. tada, meselâ arka ve kâlçadan, bacak ile baldırdan haügisinin daha ziyade ağrıdığı ve ne tarafta azalıp ziyade- İemez. rıyan yerin üst kısım derisine hararet ve elektrik tesir ettirmelidir. Filhaki- dır. Siyatik ağrısının sini dufikriden (belkemiği) ayrıldığı nok tanım pek yakininde bir yerden başla- dığını anlamak için son fikranın yan tarafında bir soklaya, bankliğı ge” yakl rede? Nâsıl oldu dâ, Oflu kâybet- | tesir neticesi meydana geli tim? Sonra nasrl oldu da “bu deli. |. ekseri ya hir düşme Yeya vu kanlının koluna girmiş bulundüm. Hâlâ anlayamadı Hikâyesini bit irdilten sonra bu hanıma sordüm: — Kocanızı o gece bulabildiniz mi? Başmir salladı: — Ne'gezer? Sabaha karşı eve- geldi. Bir muziplik olsun diye : — Saki dedirmip' di hiz başlık. dinin kolluğuls girmiyolhensii? Hanım, birdenbire hiddetlendi: — Aman, si Fena oluyorum. — Ha... Dedim, anlaşıldı, kıs- kançlık damarlarınız kabardı Güldü: Hayır canım... Onün başkasının koltuğuna girdiğini bilsem kolum. daki la niniieılbi için kı- yamete kadar yonâkis vallahi. M. SALAHADDİN Yeni neşriyat Anayurt Memleketin en değerli ve seçilmiş ka- ANA. lemlerini etrafına toplamiş olan YURT'un 3 üncü sayısı zengin muh yatla çıkmıştır. Bu nusha”a o müderriz İsmail Hakkı, Mehmet Emin, Uşgskizade Halit Ziya, Ercüment Ekrem,Faruk Na- fiz, Nurullah Ata, Sadrettin Celâl bey- lerle sair kıymetli kalemlerin yazıları vardır; ANAYURT en fazla okunan iim ve sanat gazetesidir, Elif Naci On yılda RESİM Genç ressamlarımızdan Elif Na- ci Beyin Türkiyede'on Cümhu- riyet senesi zarfındâki resim ha- reketlerini hülâsa eden bir kita- bıdır, Fiyatı 20 kuruştur. Her kitapçıda bulunur, | macerayı öğrendiği iğin fazlasiyle dargındı. Zengin adatı bü hanirm- lâ hususi” bir ea kendi âlemlerinde yaşarla na eşmiş,” bu mayi d unutmamak için kendi kendileri- ne resimler çel Geçenlerde bu sevgin adam galiba bir kaza neticesinde öldü. Kasası açan hanımı para yerine. bu resimleri buldu. Hanımefendinin anlattığı bu macera sinirime dokunmuştu. — Ya kocası Hammefendi, de- dim. 7 — Yani bu hanımın kıskanç ko cası demek istiyorsun.. O yine kis- kançlıkta devam etrğektedir. Fa: kat apartımanının kirasını bugün bile karısı hesabına “başkalarının verdiğini bilmek istemez. “Maa- mafih bu hanımın ihtiyacı da olma #a rahat durur takımdan değildir. Hanımefendi bu. gülen, . konu- va danseden, şık, güzel ve kibar örünen: kalabalığı işaret etti: — Bütün bu'âlem” İstanbulun kibar diye tanılan Şehreleridir. Ki bar âleminin iç yüzünü kimse bil: mez. Fakat bunlar her devirde tü- reyen sonradan görmelerdir. İs- tanbulun asıl kibar âlemi böyle yerlere ne gelir, ne de böyleleriyle temas eder. Ne yazık ki, onlar git: ie yahut ta her hangi bir kaza eseri o- Tur. Ve yahut ta bir zehirlenme ve in tan mahsulü olur. Eğer bacak ve ba- cağın gayri yerdeki ağrı daimi olursa intandan ileri gelmesi daha ziyade ak la yakın olur. Yok eğer ağrı bi yatakta her hangi bolursa o halde si; veya > arıza neticesi sandalye veya vaziyette kay- ik bir kaza eseri hirlenmesinden ileri yirmi beş te varulmı bir kaza eseri olurlar. düşmek gibi Büyükada Dr. ŞÜKRU Istanbul Ticaret Müdürlüğünden : İSTANBUL PERUK ARLAR CEMİYETİNİN 4/11/8933. tarihinde yapılan idare dığından 11/11/8933 “cumartesi yünü Dördüncü Vakıf han ikinci kattaki dair ei mahsusada intihaba devam edileceği Bir adet daimi cereyanlı su kapalı zarf usulile mubayaa edilecek ve ihale muamelesi 27 Kânunuevvel 933 tarihine caktır. Talip olanların fenni lata'da Rıhtım caddesindeki İdarei Merkeziyeye müracaatla | tikçe azalıyor. Bunlar çoğalıyor. Salondaki kalabalık gittikçe air tayordu. Bir aralık yanımızdan Fransız. ca konuşarak geçen bir gurupun | çok keskin levanta kokuları genzi mizi yaktı, Kürkler, ipekler, pır- lantalar içinde yüzüyorlardı. Uzakta bir yer bulup yerleşti- ler. Hanımefendi: — Bunlar da başka bir âlem- dir, dedi. Bizim zengin Türk er- keklerimiz çok nankör ve zevksiz mahlülklardır. Memleketin sabun kokulu, fındık içi gibi seir temiz kızlarmi görmez, gider böyle sof- ra artıklarını nikâh eder alırlar. O mavi gözlü sarışın, donuk ba kışlı kadın İstanbulun . tanmmış zenginlerinden. birinin karısıdır. Fakat on yilevvel' beyaz Ruslar İstanbuldan geçerken burada açı- lan barlardan birinde çalışıyordu. Bu gün tuvalet, otomobil, apartı- saan. bağli Bunla Be günler Yikoemakı Türk olduğu halde Türk mubitle- riyle pek temas etmezler. Kendi aralarında düşüp kalkarlar. O Rus akını İstanbulda epey turfa bıraktı: Türklerden değil, memleketin yek ticareti mali- ye ryan zaeğik ecne- hâsıl olduğu | ündenberi yapılan en .muazzam, en güzel ve en harikalı, şaheserler şaheseri ROMA ATEŞLER , | Sinemanın keşfedildi İÇİNDE 25,000 figüranın iştirakile ve 5 milyon dolar sarfile yapılmıştır. B MELEK ugün IPEK ve sinemalarında birden gösterilmektedir. Filmin uzunluğu hasebile seans saatleri böylece başlıyacaktır: İPEK'de 11 de (Tenzilâtlı matine) 2,15, 4,30, 6,45 ve suvare 9,40 MELEK'te 1,15 te (Tenzilâtlı matine) 2,30. 4,45, 7 suvare 9,50 Bu filmi sükünetle ve rahat olarak görmek isteyeni ISTANBUL BELEDİYESİ | ŞEHİR TİYA'T»NMS' Gündüz sant 15 te Akşamı saat 21 de BİR KAVUK DEVRİLDİ Yazan Müsahip olursunuz yay ee hala. DOKTOR “Hafız CEMAL Dahiliye hastalıkları mütehassrsr Cumadan manda hergür öğleden sonra saat (2,30 dan 5 e) kadar İstan» bulda Divanyolunda 118“ sumaralı hu- | iresinde dahili hastalıkları mua. | yene ve tedavi eder. Telefon: İstanbul: | 22.98. 8061 Her paspati dayanması ayni değildir. Mağazamızdaki yazpasları, rütubete Karşı gelen Tineleim ve muşambı, lâke ve bronz karyola, kontrplik sandalye, döşemelik muhare kadife ve gobelen, masa ve örtüleri, son moda file ve tül perdeler ,muşambalar, beyaz ve yeşil storların cinsleri iyi ve fiyatları eh- vendir. Bir kerre tetkik ediniz. SALATA MEFRUŞAT PAZARI Fizuli İbrahim ve Kilitis, Galata Tünel caddesi 24 Tel 43957 (6706 ) heyeti intihabında ekseriyet basil oluna saat 10 dan 150 okadar o Bahçekapıda | motörlü dinamo ile tevzi tablo- müsadif çarşamba günü yapıla- şartnameyi görmek üzere - Ga- 80145 biler bile bu döküntüleri alıp ço- luk çocuk sahibi oldular, Rus ka- dını demek para, “ lük&'demek ol- duğunu biz de bu vesile ile anla- dık. A da itiraf etmeli ki, rın İstanbulda yerleşmesi dınları üzerinde bile tı tür. Şüphesiz billileri, yerinde kadınlar, En kötüsü kadr nin erkeğe karşı vazifesi ne oldu- ğunu ve erkeği burnundan yakala mak usulünü bilir, Bir iyilikleri varsa bunu bizede öğrettiler. Çünkü anladık ki, erkekler evleri- İ ni yuva bilip erkeğini bekliyen sabun kokulu kadınlardan ziyade fingirdeyen, . boyanan, kadından haşlanıyorlar. Hanımefendinin hemen yarım saat içinde anlattığ garip va- kalar zihnimi alt üst etmişti. He- le son cümlesine hiç aklım erme- di. Evini seven, karısını seven bir. erkek onu bu halde görmeğe tâ- hammül eder mi? Bu fikrimi Hanımefendiye söy Güldü: — Ben de öyle zannederdim. onla- Erkek dişisini kıskanır. Onu. yalnız kendi sevgisinin eşi gör- mek ister. Fakat önümüzde öyle misaller var ki, bunun tamamiyle 2,15 ve MELEK'de 2,30 matinelerine gelmelidirler. Parsmoünt filmidir — İlâveten: Paramount Journal, (9698) Bugünkü Program ASTANBUL * ANKARA, 1538m. 1230: Gramofon. 18: Keman konseri (Ekrem Zeki Bey tarafından) 18,40: Fransızca ders, 19,15: Gramofon. 20; Ajanı haberleri. VARYOYA ik 173 Salon musikisi Rey Weninger va). Musahabe, 1755r Piyano komuari (Exeh, Arenaki, Glarunow, Rachmaninaye.) BUDAPEŞTE, S50m. 1820: İşsiz musikişinasların konseri (asafo- pik) 190 Sienagrafi derek 19.50: Seyahat hatıraları 2038: Büyük oweradan saklemi “FAUST.. operası — Siyam mesikiei. VİYANA, SISm 18,20: Viyelensal sanatlar. 18551 Seyyah neye 2055, Habı 35; Viyana müsiki de) 7320; Muhtelif, Zi35: MİLANO - TORİNO - FLORANSA 18,10: Oda musikisi. 19,4 20: Haberler. — Plâk. 2i Temsil, 231 Dame mi Pik ile akşam Mahal 21.384 : Musababe 19, ZURLH, 459m, 184105 Radyo orkestrası, 10: Plâk. 1935: Konferans, 20: Haberler; 20,55: Radyo orkuat- ast, Z1,30: Selen musikisi. 2 Haberler, 2210 “15 sane evvel idi,, isimli skeç, ROMA Mi m, 'aganni— Musiki — Haberler. 21,20 sahabe, — Emilin Livo tarafını ilânodan. Tiyatro 18) Radyo or- 20; r Plâk, 21,05» konser, BRESİLAU, 5m 18; Şiirler, 18,35: Musahaba, 18.503 Hafif mu Filhı | yetinin konseri. (Sehubert, Adur - Momart.) 31: Program tespit edilememiştir. 23,448: aHir. monik konseri. (Hans Wesemann tarafından.) Yunan operet heyeti FRANSIZ TİYATROSUNDA Birinci matine saat 14,30 (Despinis Kapitanios). İkinci matine saat 18 de (Oniro İtan). Akşam sast 21,30 Susu- rada, Cumartesi akşamı Matmazel Ni- touche, Asrın umdesi “MILLIYE T” tir. ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariç içle İle ebe LE .— 0— 7 Bak, temindenberi sana göster diğim bü şık (ve sözde kibar ha- nımların ne maceraları olduğunu | Bunlarr' biz bildiği- iz gibi elbet kocaları da işitir, bilirler. Bilmemelerine imkân yok tur, Çünkü bu âlem o kadar dar ve bu çehreler o kadar tanınmış” tır ki, kimsenin gizli bir şey yap- masına imkân yoktur. Zaten bun- ların çekindikleri yok ki! Kocâla- rı her halde seziyor, işitiyor, hat- tâ görüyorlar, fakat nedense göz yummayı tercih ediyorlar. Gün- düz akşama kadar çayda, dansta, | şunun, bunün kolunda gezen | bir kadının “akşam kocasına vere- cek ne fengi, ne zevki, ne duyğu- su kalmıştır. Buna rağmen bu aile © köşeleri ahengini bozmadan tıkır tıkar işliyor. , Ve erkekler de “hiç şikâyet et- | tikleri.yok. Bir erkeğin de karısı- âşikâr — bir şerefsizliğini | gördüğü için ayrıldığını işitme- dik. Demek kadınların gönül be- vesleri, erkeklerin de: tahammül kabiliyetleri arttı. Beyaz Rusların kadınları, bize süslenmek, zevketmek, girin poz ra — sarfettirmek rettiler. Erkekleri de beylerimize. (Devamı var) — a

Bu sayıdan diğer sayfalar: