10 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

10 Mart 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a BELEDİYEDE Malzeme hazır Terkos tesisatının tevsiine bu yaz başlanıyor Belediye bu yaz bilhassa şehrin su işleri ile meşğul olacaktır. Avrupr da muhtelif su tesisatını tetkikten dönen heyet raporunu hazır Tamaktadır. Bu sene bilhassa Terkosun su veri ci kabiliyetinin arttırılması mevzuu bahistir. Şehre fazla su vermek için mevcut tazyik arttırılacak, diğer ta- raftan İstanbulun hiç su bulunmıyan semtlerine borular döşenecektir. Evvelâ Terkos gölünden şehre: ge barada | bazı ulabat yapılar İşe başlıyacak kâfi derecede malzeme, boru ve sair vesait geldiği için, biraya kadar büyük mikyasta imşaala başlanması mümkün olacak- tır. Kapı kontrolu Dün Belediye bütün tramvay $e- bekesi üzerinde tramvay kapılarının tramvay arabaları hareket halinde i- ken kapatılmadığını kon trol etmiştir. Tramvay hattı üzerinde ki bütün polis memurları dün tram- basamaklarında tramvayların numaraları - Hasta hayvanlar Fatihte Belediye dairesi arkasın her nevi hastalar, hattâ kuşlar bile vardır. Yalniz bir ay İng yirmi kuş te- Şolörlerden bir çok evsaf aranacak Otomibil, otobüs ve. sair nakliye hüki Dahiliye Tikkleti otomobil ve oto töbüs kazalarına nihayet vermek üze ye, kanun lâyihasma çok esaslı kayıt lar koymuştur. Diğer taraftan Belediye de bir sey rüsefer talimatnamesi hazırlamıştır. Talimatname daha ziyade İstanbulun hususiyeti nazarı dikkate alınarak tanzim edilmiştir. Bu talimatname, hükümetin hazırladığı kanun lâyiha sınm esasları düşünülerek tanzim e- dildiği için kanun ile beraber kolay- ca gez edilecektir. edilecek! Gerek kanun, gerek talimatname şoförlüğü mühim kayıtlara tâbi tu- muştur. Şoförlük mesleğine intisap edecek lerde bir çok evsaf aranacaktır. 15 metreden yüksek binalar Yeni Yollar ve yapılar kanunu mucibince şehrimizde yapılacak apar tımanların en fazla 15 metre yüksek likte olması lâzımdır. Kanunda “kat” nazarı itibare alınmaktadır. Son za- manlarda bazı inşaat sahiplerinin al tu kat apartman yaptıkları, halbuki altı katın 15 metre irtifa: tecavüz et tiği, anlaşılmıştır. Belediye selıliği buu işle ehemmi- yetli surette meşgul olmaktadır. Koyun ve keçi sattırılmıyor yun, keçi, tavuk, hindi ve saire paza- rında iki haftadan beri satış yaptırıl. mamaktadır. Tarihi roman:81 Çoban kızı o dermansız elini al. nmda gezdirdi: — ıslanmışız... — Ziyanı yok. Şimdi hava açar... Güneş çıkar. Kurunuruz. Bora, kucağında ölmek üzere bulunan çoban kızmın yavaş yavaş canlandığını ve korkulu rüyasmdan ayılarak konuşmağa başladığını görünce sevindi: — Bir yerinde sızı var mr, Hitay? kızının ölgün ( çehresini de tatlı bir tebessüm belirdi: Ve eğilerek bacağına baktı: — Yağmur yaramı yıkamış. Kanlı baldırım tertemiz olmuş. Yağmur suları çoban kızının ya- rasındaki sargıyı (o çözüp atmış ve yıkamıştı. Bora, çoban kızmın bacağındaki yarayı tetkik etti. Ve genç kızın yüzüne bakarak: — Beni dinle, Hitay! Dedi, seni Gök Tan:ı kurtardı. Bir gün ben küçükken, babamla o beraberava | ne gitmiştik. Hava çok sıcaktır Babam Güneşin Oğlu EE Zehirli gazlara karşı çare! ANKARA, (Hususi) — İzmirde zehirli gazlere karşı maske. den ınaada yeni bir çare bulduğuna dair konferanslar veren Kimya- ger Abdüstelâm Bey vaki davet üzerine Ankaraya gelmiştir. | lerden mürekkep bir etmişelrdir Neticede bunun imkânsız ve varit olmadığı görülmüştür. Bunun üzerine tecrübeleri de yapılmış ve bu tecrüber de ayni! neticeyi vermiş €r. Tecrübe için en az tesiri olan ve yalnız gözyaşı tevlit eden Klör Aseton gazı kullanılmıştır. bime e eyi iddin ettiği çare buna bile tesir Gn kl bir pamuk üzerine damlatarak bur- berra Klör Aseton içinden göz yaşları aka aka kaçmış- Beden terbiyesi Adam kaçakçılığı Musikiye istidatları olanlar/Firari bir rumu Midilliden teşvik edilecek buraya kaçırmışlar ise ve orta mekteplerde beden ter- Sultanahmet sulh birinci ceza mah- biyesi ve musiki derslerinin program | kemesi bir insan kaçakçılığı davasına harici bırakılarak ihtiyari bir şekle ko- | bakmıştır. Davanm suçluları Madam wulması baklımdaki haber dün şehri - mizde muallimler ve talebe muhitinde minde dört kişidir. Davanın mevzuu şudur: Pangaltıda oturan Yörgi isminde bir tüccarm Yani adlı bir kardeşi var- dır. Yani fireri Rumlardandır ve mem; leketimize giremez. Yorgi efendi Mi- dillide oturan kardeşini İstanbula ge tirtmek için bir hayli uğraşmış ve ni- hayet Beyoğlunda oturan Madam E « leniye baş vurmuştur. Madam Eleni bü işi 30 liraya yapa» bileceğini . söylemiş ve paraları almış- tr. Bunun üzerine bir plân kurulmuş ve bu.plâna göre Tevfik efendi bir mo- törle Miğilliye gitmiştir.1, Oradan Ya- niyi motöre salmış ve Çamakkâle ci - varmda Ezineye çıkarmiktır. radan bir vasıta bulup sınıfta haftada bir gün musiki ve beden terbiyesi vardır. Beden terbiyesi ve musiki muallimlerinin adedi de elli kadardır. Aldığımız malümata göre yeni şe - kilde muallimlerin vaziyetinde değişik- lik olmıyacaklır. Talebenin bedeni inki şaflarma ve musikideki ilerleyişlerine büyük bir ehemmiyet verilmekle bera- ber talebenin derslere devamı ihtiyari olacaktır. Bilhassa musikiye istidadı olan talebe musiki dereleri almağa teş- vik edileceleir. Burdurlu gençler birliği Burdurlular birliği namına yeni bir | birlik | teşkiline karar veren Burdurlu yüksek mektepler talebesi dün sabah saat 10 da halkevinde umumi bir top- lantı yapmışlar ve evvelce bir. heyet | yelerine, T. in tevkifine ve Midilliden kaçak gelen Yaninin da hakkında bir karar il üzere polise iadesine karar vermiştir. Tevfik efendi evli “ olduğu halde Madam Eleninin kızı ile de nişanlar da yapılacak istihlâk hee keapiralik ni zamnamesi Ticaret fından tetkik edilmektedir. Fazilet mükâfatı Bu sene nete fazilet mükâfa tı içinde muallimler arasnda yapılan intibapta — —— —— mamzei gösterilmesi ittifakla karar- İbrahim Bey Alma, evi e vaha oç Kami Üni çak Kiş ke yl, ağ tamamile dinmişti. # isi Ölmedi. izm paça: alnmden ok- sir alak Yazan: İskender FAHREDDİN bir kayanın (o kanerına uzanmıştı. Ben de oralarda ufak kuşların pe- şinde koşuyor, oynuyordum. Bu sr- rada babamın elini bir akrep sok- muştu, Babam bağırarak uyandı. Akrebi aradık, bulamadık. Fakat şehre dönerken mevsimsiz bir yağ- a kutulduk. Babam yolda ge- emadiyen ir su, le yay kya Ben sehir. Ve ilâve etti: — Beni Şimedei değil mi? 7 Güneş'in oğlu yalan. m mı: Uzaktan sesler işitilmeğe lal dı. Suların içinden sırtlan gibi ho- murdanarak silkinip (o kalkan dev ii . bir adam etrafı araştırıyor- lu. Bora elile gösterdi: Hiç şüphesiz bizi arı- i rakır ve bu ez zehirli öldürmezmiş. Seni de yolda bir ak- rep sokmuştu.. Yağmur yağdı ran yıkandı.. Gözlerin açi tuldun! — Mabut Baal, Baykut gibi bir kurban alır da beni kurtarmaz mı? Ve kaşlarını çatarak kendi kendi istemiyordu. Bacağında sızıdan eser ktu. Çalıların üstüne ei ği Ve cansız bir sesle bağırdı: — Baykut... Baykut... Ayakka drünğ Yazdı Hed ta kadar su dm Bir kaç adım. — Zavallı genç! dedi, gözleri an- ÖNE al ksa di ş Kizim di İnme | demiş Sıhhat Enstitüsünde asker ve sivil muhtelif doktor ve kimyager- | komisyon Abdüsselâim Beyin iddiasını tetkik | Eleni, Yorgi, Yani ve Tevfik efendi is- | Bir çiçek, İki böcek Kadın yüzünden feci bir cinayet oldu Fatih Nişancasında Nadire ve kızı | Mükerrem hanmlar oturmaktadır. Mükerrem hanımın dört beş sene - denberi beraber yaşadığı bahriyeli na- mile maruf Salim İsminde bir dostu vardır. Son zamanlarda Salim ile Mü- kerremin arası açılmıştır. Bunun ü - zerine Mükerrem o civar'lu oturan sa- bıkınlılardan Ziya narımda birisıle gö - rüşmeğe başlamıştır. Bu yeni münasebeti bilühara haber alan Salim bir kaç defa Mükerreme : in Ziya ile konuştuğunu haber alıyorum. Bir daha konuştuğunu görmeyins.,, Fakat buna Mükerrem ebemmiyet vermemiş ve her defasında: “İstediğim erkekle görüşebilirim. Sen bana tahak- küm edemezsin,, diye mukabelede bu- lanmuştur. Bundan bir kaç gün evvel Salim Mü- kerremin oturduğu eve gitmiş, kapıyı karmak su içeri girerek, Müker- remin yüz iki tarafından jilet üs- turasile kesmiştir. — Ayrıca Mükerre min annesinin dişlerini de kırarak ev. den kaçmıştır. Salim aranmasma rağmen buluna » mwyor. Ve nihayet evvelki gün tekrar Mükerremin evine uğrayınca ba ve Ziya de karşılaşmıştır. Salim Sirke ğe il banda pul Dİ ye sustalı bıçağını çekerek hücuma kalkışmışsa da, bu sefer Ziya tabonca- sına davranmış ve tehlikeyi sezen Sa- Jim kaçmıştır. Fakat Ziya Salimin peşini bırakma - mış evvelâ ayağından yaralamış ve bu- Dun üzerine biraz daha koşunca Salime Türbe sokağında yetişmiştir. Salim © zaman: “Bana kıyma, diye yalvar - mağa başlamışsa da, Ziya bu defa da tabancayi rakibinin göbeğine boşalt - mıştır. Salimin yarası ağırdır. Ve has tshaneye kaldırılmıştır. Ziya da ya- “alanmıştar. İki balıkçı arasında kanlı kavga Hasan ve İzzet isimlerinde iki ba « İıkçı Şehremininde Saray meydanında balk tatarlarken, müşteri ayartmak yüzünden kavga etmişler bu sırada İz- zetin tablası devrilerek balıklar dö - külmüşt > Buna büsbütün kızan İzzet yere dü- şen büyük balıkçı bıçağı ile Hasarın üzerine hücum etmiş ve bıçağı arka - ndan saplamıştır. Tekrar saplamak isterken eli bükülmüş ve kendisi de bileğinden yaralanmıştır. Çarpışma Evvelki gün Kadıköyünde Rıza Pa- sâ çeşmesi caddesinde 116 numaralı soför Tanaş efendinin idaresindeki ©- tomebil İbrahim, Hüseyin, ve Ömer dendilere ait bulunan su arabasma çarpımıştır. yaba parça hafif şekilde uğramış, arabanın bey- Yiesinden bir biri de hafifçe yaralanmış» Çamaşır hırsızı > fanilâ ve göm- ve pencereye asmış, olduğu İzmirde dilsiz mektebi müdürü Ne- esti Kemal beyi öldürmek maksadile mevkuf tutulan dilsizler hakkındaki tahkikata devam edilmektedir. Bunların arasında İstanbuldan © - raya gitmiş dilsizlerin de bulunduğu- nu İzmir gazeteleri yazmışlardı. Bu mesele üzerine İzmire giden dil. sizler cemiyeti reisi Süleyman Sırrı B, şehrimize dönmüştür. Dün ortada fil hakike böyle bir suikast olup olmadı- ğrmı kendisinden sorduk, bize dedi ki: — İzmire gitmekten maksadım, İs tanbuldan giden çocukların tercüman- lığı yapmak ve haklarını müdafan etmek içindi. Tevkif edilenler 7 ki- sidir. de hayatlarını re gitmişlerdi. Hattâ her biri birer iş Kalarak bir ay kadarda çalışmışlar - » Amılımmala Elini diz vin mektep müdürü Necati Kemal bey. dm yuku. bulan Kemal Bunların Ür vardır. Arkadaşlarını kışkırtan da odur. Müdürü öldüreceğini söyliyen bu ve diğer Mektep müdürü bu tehdidi haber al- dığı için o polise müracanli Bunun ber yali adın derhal ik mü. dm ir ma sonra Beyoğlu haş- Üç ka kadın bir erkeğin kolunu kırdılar Galatada Ayşe, Havva ve Fatma ha- nm isimlerinde fiç kadm bir alacak meselesinden Emin efendi isminde bir adımla sokakta kavgaya tutuşmuşlar - MN deri isminde bir adam bunları ayırmak istemiştir. Todorinin bu suretle mü dahalesi kavgacı kadınları büsbütün şinirlendirmin ve bu deha üçü bir olup Todorinin' üzerine atılarak fena dövmüşlerdir. Dayak man ade rinin kolu da Zabıta kavgacıları Filintalı adam Bir nöbet meselesinden m gm kayıkçılık N on dört yaşlarmdaki Mefa, > ka nl kaldırılmış ve suçlu Kolise tes. ir lim olunmuştur. Çakı ile yaraladı ile bigi Kase ala bi ER Dilsizler arasındaki ırasındaki geçimsizlik Tevkifhaneden de ö tehdit yorlar. İzmirdeki mevkuf dilsizler tehdide de vam ettikleri için tahliye edilmediler lümle tantiğin “mektep rmüdürüni miydiniz?,, sualine verdikleri cevi vel Eye, körük Mkü görüştüm. lerini rica ettim, > istidalarını yazdım. Fakat çocuk Jar “öldüreceğiz,, diye ısrar ettikleri çin tahliyelerine” imkân kalmadı. kikat a etmektedir. Kürt Hüseyin alp ka pw lanmıştır. e Boya zehirli mi? ei Orta li Karakol 69 Garsöriun odasında 'emberlitaştaki aile bahçesinde İ,. li yapan Takirin © eivardaki Tutuşan boru Küçükpazar, Hoca Gıyasettin. "44 İlle oturan İsmail a ni ön “Mezarlı erim j mn mn — Hitay. Yaşıyor musun? Bora'nın daveti üzerine yanları- kimdir diye aamağa çıkmıştım. Ne mutlu bana.. İki gözüm, iki sevgi- li can gördü. Baykut, mabut Baal'e verilen kur bandan sonra çoban kızını kurtul duğuna inandığı için, ellerini göğe kaldırdı: — Babamin kardeşini aldın ama, bize Hitay'ı bağışladın! Yurdumu- za faydalı canları ölümden esirge- men için, sana ellerimi açıp sabaha kadar yalvarsam azdır.. Diye dua etti: Bora, delikanlıya: — Hitay'ı kucakla.. Suları çekil- miş yerlere gidelim. Güneş çıkı- yor. Aylardan beri yağmura susa- mış kumlu topraklar şimdi bütün gölleri içer.. Ortalık kurur.. Ve der- hal yola düzülürüz. Dedi. Baykut, çoban kızmı kucakladı. Çalılıklardan çıktılar. * Hitayın dizleri tutmuyordu. ii karşılalmiğlarn. bas kırımı Güneş akıncıların sırtını ısıtırken kumlu topraklar çarçabuk, sünger gibi, suları çekmişti we kıratına bindi. Geri kollarda gelen | Baykut,o gün reisin arkasına geçmişti. (Kartal başlı Yeğit) gür sesile hareket işareti verdi. Bu işaret kol- dan kola narak, bivanda arkadakilere kadar erişti. Batıdan doğuya doğru yol aldı- lar. Siba. (Zipor )da bir gece Üç günlük yorucu bir yolculuk- tan sonra (Zipor) a varmışlardı. Güneş'in oğlu, o gece, Akat'la- rın reisinde misafir kalmıştı. Akatlar, Türk akıncılarını öz kar kilan ” yüksek im e şehirdi, Ki Türk akıcıları şehir dışımd?' naklamışlardı. Akatlar Türklerin kol yi ve tanınmış okçuları rei: TN raber de gösterilen evler? vet etmişlerdi. 7 ıy, Baykut ve Ceylânın bir eve düşmüşlerdi. ri Baykut'un ke — Hitay'ı gözet.. tur. Dizleri tutmuyor.. MEZ miyor. Atsız bir yere di Başına bin kaza gelirse, sesi ii e Demişti. Bora'nın — busöğig. Go oğlundan — başks ” İk duymamışlı. Reis, Baykut'un kulağın? diği zaman, Ceylân arkada yordu. duygusile ve mukaddes « davul.

Bu sayıdan diğer sayfalar: