14 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

14 Mart 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EN yere. besi bd 4 l Fikirler ve insanlar Ecnebi dil meselesi Bugünkü muharrirlerimizin gerek ““irfan, gerek zevk itibarile hiç şüphesiz en iyilerinden biri olan Abdülhak Şina - si, Varlık'ın 1 mart tarihli nüshasinda, bir garp dili öğrenmenin gençlerimiz i- çin me kadar zaruri olduğunu anlatıyor. Birçok doğru fikirler, görüşlerle dolu olan bu yazınm bir kere okunması kâfi değildir; üzerinde düşünmek küzrmdir. Abdülhak Şinasi diyor ki: “Gerçi a- rada sırada yanlış bir tarzda meydana konan şu: “Bize filsir adamı |, ha- yat adamı lâzmdır., fikri bell tahsilin gokluğundan müşkilât ve ıztırap çeken bir memleket için ve ona göre olan, fa- kat hiç memleketimize göre olmıyan bir filcirdir.,, Keşke o söz, “Bize fikir adamı değil, bayat adamı lâzımdir,, sözü yalnız ara- da sırada söylense! Bu zihniyetle her gün, mecburuz. ber adım başmda çarpışmağa Hem de hemen hemen hiç bir zaman karşımızdakini iknaa muvaffak olamak- izm münakaşa!... Sözlerimiz hakaretle değil, şu biyik altı denen gülümseme i- le karşılandığı zaman gine ne mutlu. feci ciheti burada: Onlar haksız değil; Zamanımızın yaşama şart'arı günden güne onları kuvvetlendiriyor, bizi za - yıflatıyor. Üniversite seneleri ile bera- pabiliyor? rinden daha ziyade sıkılmaklan, daha çok şeylerden rum kalmaktan ru, güzel ama biraz daha refah içinde yaşıvan kimselere me demeğe hekkamız adamlar mıdır? Elbette değil; hattâ ne- ticeleri daha seri olduğu için, onlarm faaliyetinin memleket, cemiyet için da ha faydalı olduğunu söylemek hiç de yanlış değildir. Fikri hayata, nazariyeyi tatbikata tercih etmek aristokratik bir ruh hâle. tidir. Ona esasen melik olanlar zaten feragate hazırdır. Fakat bu da bir de- receye kadar! Günden güne çoğalan ih- i muhafaza fakat bu söz, öteden beri, her yerden ziyade bizde duyulur. Niçin? Çünkü biz öteden beri fakir, ihtiyaç içinde insan- larrz. Bizim, karşımızdakileri ikna etme - mize mani olan bir şey daha var: fikrin hayata takaddüm etmesi lâzım gel - diğini müdafan ederken elbette yalnız rik,, mülâhazalarla iktifa edemeyiz. Misaller, bilhassa Avrupadan alınmış misaller göstermeğe mecburuz. Halbu- ki Avrupalılar da, bugünün iktisadi şortları dolayısile , hayata daha çok ©- Mectkirmi; yet vermeğe başladılar. , , Hattâ Abdülhak Şinasi'nin de fikir işlerinde bazı tavizler yoluna gittiği söylenem n lesinin bir yerin izde arabi ve irdi. Nasıl ki bir çok Av- leketlerinde Yuanca ve lâ- ırdu. Şimdi bu dersler Tü- tince okut: zumsuz görülerek “Okutulurdu,, num altını mahsus ben Şizdim. Lüzumsuz derken yalnız bizim için arapça ile fari rupalılar için de yunanca ve İâtinceyi kasdediyor. İşte taviz burada. Avrupa memleketlerinde yunanca ile lâtincenin günden güne bırakılması mektep ve 50- pelerini hayat için daha lüzumlu şey“ lere hasretmek için değil midir? Abdülhak Şinasi'nin yazısından bah- sederken sözün beni yine eski mesele- ye, İâtince, yunanca davasma götürü - yor. Bugünlük onu - tazelemiyecek ve yine A. Şinasi'nin yazısma döneceğim. Fakat serası gelmişken bir noktaya işa- ret etmeden geçilebilir mi? Mekteplerimize o ölmüş dilleri al - maz, yaşıyan dillerle iktifa edersek, bu- gün olduğu gibi, çocuklarımızı üç dil den, yani almanca, fransızca, ingilizce- den birini tercihte serbest bırakmağa mecburuz. Türkçe okunacak kitap çok e hâlde gençlerimiz o üç dilden han- görenirse bilhassa onun kitapla- rım okuyacak . o dili kullanan muhar- rirlerin fikirleri kafasını yoğuracak. Bu surette memlekette, biribirlerine az çok zıt, az çok muhalif , biz i lamaz üç Milliyet'in edebi tefri Korkunç bir “prespective,, | çünkü bu kafalar bir kültür içinde tal U şekkül eden farklar gibi suretle yaratıcı bir tenevvü Babil kulesi vücude getirilir. — O hâlde biz de, Japonların yal - naz ingilizceyi aldığı gibi, o üç dilden ingiliz. eski Japon kültürüdür, Harfleri, eski iyatlarımı edebiy. muhafaza ediyorlar. On- larin iskılâbı, bizimki gibi hem maddi, hem manevi değildir. Onlar ancak röa- litelerini | değiştirdiler ve içleri, ancak yeni aldıkları realitenin zaruri kıldığı nisbette değişti. Bizim inkılâbımız öyle değil. Bir tek dili, meselâ ingilizceyi alırsak, ruhumuz İngiliz müötemlekesi olur; Bugün birçok münevverlerimizin ruhunun niçin itiraf etmiyeyim?. Mese- lâ benimki) bir Fransız müstemleke - si olduğu gibi. Buna rıza gösteremeyiz; fakat bazıların istediği gibi, Divan edebiyatının temsil ettiği ruha da döne- meyiz. » — Yunanca ve lâtimce ile ruhumuz bir grek — lâtin müstemlekesi olmıya- cak mr? — Olmaz. Çünkü o diller ölmüştür; bugünkü hislerimizi, bedii ve fikri ih - tiyaçlarımızı doyuramaz. Onlardan an- cak bir hız, bir mamtık bir metoda ala biliriz ve bunlarla kendi ihtiyaçlarımı za kendi içimizden cevaplar bulmağı mecbur oluruz. Fakat bu, bitip tükenmek bilmez bir ü Ona avdet için vesile ek- sik olmaz. Sözümü Abdülhak Şi beriyetindedirler.,, Nurullah ATA Bugünkü program ISTANBUL: 18. Plik maşriyatı. 18.30; Fransızca ders. 19; Mensloğ Muammer Bey haberleri. 19,10, Türk musiki meşriyat, (Ek rem Hi. Küşen B. Cevdet B. Kemâni Cevdet B. 5 v— K lm A: 40: Ankarapalastan nakil, 18: Orkesi refakatinde keman konseri 18,40: emi kini. 19,151 Gramofon. 20 Ajanı haberleri VARŞOVA, IAS m, 1600: Piyano konseri, 17,10: Çocük in e. 1788: Popüler Pol habe, 1920: Hafif ki, — Müsahabe, 214 Fürton, 22,05: Vilna'dan m musikini ). 24,05: Dans mun kuatra konseri, BÜKRESŞ 364 ve 1875m 13; Borsa haberleri. — Plük. 14: Haherlar.- R 2024 e. 20, . 21: Madam A Pipog tarı lından piyano konseri evana, 22 Serban T; 32,20: Ke- 2,45: Haberler. Zâ; Cina lokam. tasımdanı Hafif musiki. Harik Hayat kası: 21 KANLISIR Anneme söylediklerimin hepsi değilse de, mühim bir kısmı yalan, Memuriyet için teşebbüste bulun - dum, müphem bir vait te aldım. Ortada takarrür etmiş bir şey yok. İstanbuldan çıkmak , kurtul - mak, hava değiştirmek istiyorum. Memuriyet buluncaya kadar an - nemden isterim... Yaşamak, hem güç, hem de ko- lay... Lâkin bizim ne güçlüğü umu rumda, ne de kolaylığı!.. Başımı a kp köyleri, dağları dolaşacağım. 1 wulda aylardan beri hamla şan, yorulan sinirlerimi, adaleleri mi biraz tabiat terbiye etsin. — Temmuz 2 — Çevirmek istediğim plânda um- duğum kadar muvaffak olamadım. Daha toyum, acemiyim... Fakat memnunum; bu kuvvetlerimi ölçebiliyorum. suretle Yazan: Mahmut YESARİ Annem, bu, derhal bulunan me- muriyete pek inanmamışa benzi- yor; arasıra, benim dalgınlığım- dan istifade ederek sorduğu kaça- mak suallerden şüphelendiğini an- liyorum. Tahir Beylerin Teşvikiyeye ta- şınmaları ve Mesturenin nikâhr ile, görüyor. j Bunu, bana açıkça sorsa, hakika- ti söylemeli miyim? Ümitsiz, mânâsız bir mübahase, münakaşa zemini. Bunları düşünmek bile hata.. Dü- şüneceğin kadar düşündün Hüs- rev! Daha doğrusu, düşünmekliğin icap ettiği zamanlarda düşünme- din, şimdi mi düşüneceksin! Ne annenin şüphesi; ne mânâsız, ümitsiz — dedikodular, ne bu, hiç bir şey, senin yoluna engel olamı- İİ el iman ie im çok döğru bir cümlesi ile bağlıyayım; “Gençler kendilerini bulmak için muh telif üstatlar işitmek ve dinlemek meç- Zİ Kaza gortalarınızı Galatada Ünyon Hanında Kün Ü NYON SİGORTASINA yaptırmız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon : Beyoğlu 4.4888 YENİ NEŞRİYAT Ayın tarihi Matbuat umum müdürlüğü evvelce 86 ıcı sayısma kadar çıkıp ta meşri - yatını tatil eden ayın tarihi adlı mec- muayı tekrlir neşre başlamıştır. Yeni çıkmağa başlıyan Ayın tarihi, esl he nisbetle çok büyük bir tekâmü zeder. Ay zarfındaki ada bu hâdiseler hakkmda gerek Tü ve gerek yabancı memleket gi rinin makaleleri de bülâsa edi tedir. Çok temiz basılmış güzel cilt - lenmiş 320 sahifeyi ihtiva eden bu seler hakkında her arâdıkları mali bulabilirler. Matbuat umum mü - dürlüğünün bu mecmuayı tekrar nejre başlamakla çok faydalı bir iş yaptığı na şüphe edilemez. Belediye istatistik yıllığı Belediye vücuda getirdiği ikinci is- tatistik yıllığı neşretmiştir. Bu sene İs- tatistik geçen senekine nazaran daha mükemmeldir. İstatistik yıllığı belli başlı Avrupa belediyelerine gönderilecektir. Holivut Holivut'un 14 Mart nüshası bir çok sinema havadislerini hâvi olarak inti- Dr. Nuri Fehmi Göz Hekimi Cağaloğlu Süreyya Bey apart. saat 2-6ya kadar. Telefon 23212 Jvat Cildiye ve xühreviye Mütehassısı Dr. NURİ OSMAN Haseki hastanesi cildiye şefi Beyoğlu Elhamra apartmanı 3 üncü kar No:3 Telefon; 42885 gi (13471) 1232 a (7 üncü kolordu ilânları | M.M. V.SA. AL. KO. dan: Yerli Fabrikalar mamulâ- tından 13,000 kilo sarı sabun- lu kösele kapalı zarfla müna- kasaya (o konmuştur. İhalesi 31 Mart 934 cumartesi günü saat 15 tedir. Taliplerin nü- mune veşârtnameyi görmek ü- zere her gün ve münakasaya iş tirâk için de ö gün “ve vaktin- den evvel teklif; ve teminat mektuplarile Ankara'da M. M. V.SA. AL. KO. ii ğiüracaat- ları. (3486) (1069) #. M.M. V. Sa, Al. Kom. dan: Müteahhidin nam ve hesa- bına pazarlıkla 1400 adet ve- lense satın almacaktır. Pazarlı ğ120-3-934 salı günü saat 11 de yapılacaktır. Taliplerin nü- müne ve şartnameyi görmek üzere her gün ve pazarlığa iş- tirak için de o gün ve vaktinde Ankarada M. M. V. Satmalma Komisyonuna müracaatları. (3489) (1184) 1486 1420 ve Otomobil 1214 MILLIYET ÇARŞAMBA 14 MART 1934 | Deniz yolları İ İŞLETMESİ İĞ Acenteleri : Karrköy Köprübap Tel 42362 — Sirkeci Mühürdarsade Han Tel, 22740 Ayvalık yolu BANDİRMA vapuru 14 Mart ÇARŞAMBA 19da Sirkeci rıhtımından kalkacaktır. (1155) 1491 Trabzon sür'at yolu GÜLCEMAL vapuru 15 Mart PERŞEMBE 20de Galata rıhtımından kalkacak. Gidişte İnebolu, Samsun, Ordu, Gire- son, Trabzon, Rize; Hopa'ya. Dönüşte bunlara ilâveten Pazar, OF, Pulatane'ye uğrayacaktır. (1187) Bartın yolu BURSA vapuru 15 Mart PER: SEMBE 19 da Sirkeci rıhtımın dan kalkacaktır. (1188) ri özeli Mersin sür'at yolu CANAKKALE vapuru 16 Mart CUMA li de.Sirkeci rıhtımından kalkacak. - Gidişte İzmir, Antalya, Mersin, Payas'a Dönüşte bunlara ilâveten Alan- ya, Küllük Çanakkale'ye uğra. yacaktır. (1189) ISTANBUL BELEDİYESİ Sehir iyatrosu Bu al EFENDİSİ Yazan Müsahib zade Celâl Pazartesi günü köksüzler Devredilecek ihtira beratı “ Tüfek fiskesini idare eden mekaniz mada islâhat” hakkındaki ihtira için ii tihsal edilmiş olan 21 Nisan 1928 tarih ve 1405 numaralı ihtira beratı üzerinde ki hukuk bu kere başkasma devir veya icara verilmesi, teklif edilmekte olduğun- dan bu hususta fazla malümat edinmek is teyen zevatın Istanbul'da, Bahçekapı'da Taş hasmda 4345 nunüaralarda mu » kim vekili H. W. Stock efendiye müra- enat eylemeleri ilân olunur. (14272) 1460 Devredilecek ihtira beratı “ Fişek fiskesinde islâhat” hakkında ki ibtira için istihsal edilmiş olan 22 Ni- san 1928 tarih ve 1406 numaralı ihtira beratınm ihtiva ettiği hukuk bu kere baş kasma devir veyahut icara Verilmesi tek- lif edilmekte olduğundan fazla malümaledirmek © isteyen zevatm Istanbul'da Bahçekapıda Taş Hanında 43-48 numaralarda mukim H. W. Stock bu hususta (14271) milliyet Asrın umdesi “MİLLİYET” tr. 1459 geri verilmez— Mü Ke o re a ak evcen nüshalar 1 İt ler için müdiriyete , e Gizetemiz inler mer'e> kabu! etmez. ? yacaktır. Hiç bir müşkül, set, mani, | seni yolundan alakoymıyacaktır! — Haziran 5 — Annem, yemekten sonra: — Kahvemizi balkonda içelim. Mehtap çok güzel, dedi. , Balkonda karşılıklı kahvelerimi- zi içiyorduk. Annem, birdenbire sordu: — Ne zaman rev? — Bugünlerde... | Harcırahımı klersem, uzun sürecek. Ben, gide- ad sonra arkamdan gönderir- er. Neve bir kaç gün daha beklemi- yorsun? — Bir kere karar verdim; yolcu yolunda gerek! — Neye bu kadar acele ediyor- sun? Telâşına sebep ne? — Telâş, acele ettiğim yok.. , — Sen, hiç eski Hüsrev değil sin. Evet, bu son günlerde sen, git- tin, yerine büsbütün, bambaşka bir adam geldi. Halin, tavrım, konu- nanır mısın, bakışla. Zoraki gülüyorum: anne, neler icat edi- gidiyorsun, Hüs- yorsun? Annem, elini balkonun parmak- lığına vuruyordu: — Aman annesi, yok... Ben, ken- di büyüttüğüm yavrumu da anla- mazsam artık.. Memuriyet bulman da bir bahane!.. Tamamile bir ba- hane! Sesimin titremesine dikkat edi- yorum: — Nasıl bahane? — Istanbuldan kaçmak ve kaçı- şının asıl sebebini ( gizlemek için bulunmuş bir bahane... Sini; İstanbuldan kaçıyor mu- — Evet, çocuğum, kaçıyorsun!. Kollarını kavuşturmuştu: — Ve pek te iyi ediyorsun. Seni , çok beğendim Hüsrev! Bütün dikkatime ve metaneti- me rağmen şaşırdım, ağızım açık kaldı: — Sözlerinden bir şey anlama- çehresi . gayet ciddi, benim şaşkınlığımla hiç alâkadar olmıyarak devam etti: — Tam erkekçe hareket ettin. Sen, o kızla mes'ut olamazdın! — Hangi kızla? Vicdan va şehvetin mücadelesini va büyük bir aşk va kahramanlık macerasını tasvir eden Fransızca Bu akşam MELEK Sineması sözlü DENİZALTINDA CEHENNEM (Aşk ve Vazife) 5 Harikulâde filmini takdim ediyor. “| İlâveten: PARAMOUNT JURNAL İli Metro - Goldwyn - Mayer filmidir. Istanbul Mıntakasi Ticaret Müsaddak ecnebi Müdürlüğünden : etlerden (Aziyâtik PETROLEOM KOMPANI “Tür kiye Şubesi” Limitet) şirketinin Türkiye umumi vekili haiz olduğu | selâhiyet binaen gaybubeti esnasında yerine şirket nama yapacağı işlerden doğacak dava? Tarda bütün mahkemelerde hazır bulunmak ve alâkadar eşhas ile müştereken imz& koymak üzre Mister Artür Ronald Hildin tayin edildiği ilân kılınmış 1d. Tabu Hâor daki (imza koymak) kelimelerinin (ifa eylemek) şeklinde tashihi vekâleti celile- nin olbaptaki emirleri iktizasından olmakla keyfiyet tashihen ilân olunur. (14418) İSTANBUL BELEDİYESİ İLANLARI Yol parası mükellifeynin nazarı dikkatine: Şose ve köprüler kanununa tevfikan o umumi meclise devlet ve resmi müessesat memut ve müstahdemlerinden maa-, da mükelleflerin yol parası taksit zomanları haziran ve Teşrini evveldir. Evvelce de ilân olunduğu üzere taksit müddetlerinin geçmiş olmasına binaen mensu p bulundukları belediye tahsil. şubelerine müracaatla yol parası taksitlerini vermiyenler hak kında kanuni takibat yapılacağı ilân olunur. (1181) İcar konturatları umumi yoklaması Mülk sahiplerile kiracılar arasında konturat yapılıp ya- pılmadığı hakkında umumi yoklama yapılacaktır. Bu yokla- mada konturat göstermiyenle de3 ceza ve yüzde 1,5 harç alr racıların heman konturatların, lundurmaları lüzumu ilân olun "a .. Milli Müdafaa “ Gölcük'te inşa edilecek pılacağı arazinin tetkikatı ve re bu işlerin avan-ve nihai pro lerini ve fenni şartnamelerini nazaran, Ankara'da Milli Müd. den komisyona verilecek teklif üzerine 1 5 Nisan 934 pazar gü ilân olunur. (1177) rden nizamname mucibince yüz macaktır. Emlâk sahipleri ve ki- ı yoklamada ibraza âmade bu ur, (1184) Vekâletinden: liman ve tersane tesisatının yas yapılacak tetkikat neticesine gö Jeleri ile bunlara ait inşaat resim yapma işineait münakasaya afaa Vekâletindeki teşekkül e- mektuplarmın görülen lüzum nünde saat (10) na kadar veril- Gedikpaşada Jandarma Satınalma Komisyonundan: Kimyahane tahlil işlerin Mart 934 cumartesi günü saat tır, İstekliler şeraiti anlamak lığa — iştirâk için de gösterile za gelmeleri, (1170) de kullanılmak üzere © yirmi üç efendiye müracaat eylemeciri ilân olunur. | kalern ecza ve edevat pazarlıkla alınacaktır. Ve pazarlığı 17 11 den 12 ye kadar yapılacak- üzere arzu ettikleri vakit pazar 'n gün ve saatte komisyonumu” Istanbul Akşam Kız San'at Mektepleri Müdürlüğünden: Mektebimizde Sitajiyer olarak çalışmakta olan hanım; lar için Muallimlik musabaka imtihana 17 Mart cumartesi günü Nişan Taşında Vali Konağı Caddesinde 41 No. lu mek tebimiz Şubesinde saat 9 da larm acele idareye müracaatlar. (1190) Anriemin sesi titizleşmişti! — Çocukluğu, budalalığı bırak. Seninle hem bir ana, hem Yil ar kadı ibi kol .. Mestu- villa. Belki Mesture, seni mes'ut etmek ister ve buna bütün kalbi ile de ça. lışırdı. Fakat böyle şeylerde yalnız hüsnü niyet te kifayet etmiyor. Sen, o ailenin içinde yapamazdım. Mes. turenin annesi ile anlaşmana im- kün, yoktu: e Artık hiç inkâr, itiraz etmeden dinliyordum: — Evet, sonra? — Mestureyi çoktan beri mi se- viyordun? — Evet. — Onunla buluşuyordunuz. de- gil mi? — Evet —Neden nikâhla isteyip alma- dım? Verecek cevap yok. Zafımı iti- raftan utanıyorum. — Susma, cevap (ver. Çünkü reddedilmekten korktun, çekinerek bana açmağa da cesaret edemedin. Kuşu başkaları kaptı. Peki, niçin iğ başlanacaktır. Alâkadar hanım” çekinmiştin? Mesturenin annesini densizliğinden korkmuştun, değil mi? Evlendikten (sonra, ne yap” taktın?.. Geçinemezdin.. Kızını © kadar sindirmiş ki, ondan küçük bir isyan beklenemez. Annemin bu kadar isabetle bü küm verişine donup kalmıştım: —Anne effedersin, bunlar nasıl oluyor da biliyorsun? Annem güldi — Halinden anladım — Nasıl halimden? —Bir gün o gazete okuyordu” birden rengin sapsarı oldu ve ga?€" te elinden, düşüverdi. O gazete ben de dikkatle göz gezdirdi” Mesturenin nikâh haberini dikka le okudum. Günlerce avare dolaf tın. Günlerce hasta yattın, sa; ladm- Ve nihayet memuriyet Fakat harcırahını beklemeden mek istiyorsun. Bak Hüsrev, isi memuriyet al, istersen alma... Foği kat bir müddet İstanbuldan i laş, açıl. Sana, — istediğin bulup vereceğim... Kulaklarıma hem inanmak, de inanmamak istiyorum. (Bitmedi) hen” im Dar EI EA ISS Y ELLERLE Pa

Bu sayıdan diğer sayfalar: