21 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7

21 Mart 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarz PR TEFİAS RA —u NEM ere» ME Me Ka. Ismet Eşhiz. inkılâp kürsüsünde ilk dersi verdi (Bazi 1 inci sahifede) kı devrindeki vatanperverlerin ve müca- hitlerin osmanlı camiasındaki islahat ve teşebbüslerinin yanlış temelde ve Türk milletinden başka bir bünye ü- zerinde çahaladıklarınn ifadesidir. Türk milleti nizamı Bugüne kadar geçen tecrübeleri çiriş ve tarihin osmanlı inkişamı iç tertip etüği dram sahnelerini görmüş ve Yaşamış adamlar olarak, tekrar 30 sene evveline dönmemiz kabil olsa, yapılacak şeyin ne olduğunu düşünebiliriz. Osman- İı nizamı yerine Türk milleti nizamı, 04- manlı meclisi mebusanı, saltanatı ve bi- lâfet yerine, Türkiye Büyük Millet Mec- İsi, tâyik Cümhuviyet gibi başka mücs- seseler koymak icabederdi, osmanlı dev- tini görmüş olanlar, bu fikirlerden her hangi birinin ortaya konmasma osman. İk nizamamın aslâ müteharmil olmadığı nı eyice hatırlarlar. Osmanlı nizamı Osmanlı nizamı, dediğimiz zaman, i- dare eden adımları ve müesseseleri ile içtimai heyetinin &na kanunlarını marat ediyorum. Osmanlı nizamı, son asırların fenni ve içtimai terakkilerine İkarat, emer tedrici olarak değişen a ayr dör duvarı kalın bir höcre içinde kalmış idi. Ormanir, ıslabatçıları o bep | ba höcre © içinde çalıştılar, Bütün ıslahat teşelbğsleri, muvaffak olanlar ile bera- ber hep höcrenin duvarları arasındaki sahaya münhasır kaldı. Türk milletini, aradığı yaşayış ufuklarından kalm duvar- a. ayırmak tertibi içinde vuku bulan Türk milletinin kurtuluş dir, Osmanlı nizamı, Türk milletini ecnebi istilisma ve esaretine kadar sürükledi. Kendi sevk idaresinin neticesi olarak, ©€- nebiler, Türk milletinin bütün varirğma ei koydukları vakit boyun eydi. Ozman- li mizamı kendisinin Türk miiletini kur- tarmağa iktidarı olmadığına inanmıştı. Asırlarca bocalayarak, miline emek kayaya çarptıktan sonra, hedefine varın gibi, cuz ile ve alıştığı miskin kez vekkül ile teslim oldu. Artık osmanlı mi- zamı Türk milleti âleyhine cenebilerin €- linde vasıta olmak rölüne hazırlanmıştı. Acı bir hakikat Elendiler. hazin ve acı bir hakikattır ki osmanlı nizamı, ecnebilerin emrettikle- ve son rölü benimsemiş, yer yüzün- kaybolmadan, son enerjisini topl. yarak ecnebilerle birlikte, Türk illeti leyhinde 2. savaşmıştır. Türk milletinin, osmanlı devrine ait harikulâde eserlerini beraber pr sonra katılaşarak ve duygusuzlaşarak, nihayet milletin mevcu- diyet ve ilerleyiş şartları ile her türlü #nünasebetini kaybeden bir mahiyet için de onun hangi çukurlara kadar düştüğü- ütalan etmek, tarih için ibretli ve li bir şeydir. Türk inkılâbı Biraz eveel dediğim gibi, Türk inki: bi istilisma karşı , bir dereceye kadar sude ve askeri siyasi mahiyette başlar, ve fakat ilk anımda omnanlı nizamına kalşı bünyevi, dini ve siyasi inkilâplara isi farkı ise kuvvet önünde, teslimiyetine karşı, Türk inkilâbınm ret ve mücadale kararında bulacaksınız. Bu mücadelenin çetin safhalarını vi arkadaşlarımdan dinliyecek ve öğreneceksiniz. Ben size bu kararım milli mânasını işaret edeceğim. Büyük savaş Bir defa, teklif olunan teslimiyet tam karşılığı ile yeni Türk milleti nin müstakil varlığının kendi tarafm- dan emir ve ihtar edilmesi suretinde tecelli etmiştir, Bu tecelli Türk mille- tini büyük savaş önünde bulunduru - yordu. Gerçi, böyle bir savaş içim lâ- zım olan maddi vasıtalardan millet mahrum vaziyette bırakılmıştı. Fakat buna rağmen Tür kmilleti, kendi vic- Ma mevcudiyetinde disine yol önlendi. sündü ki, kâmilen ele geçtikten som- ra, maddi vasıtadan gittikçe daha zi yade malırum bulunacaktı, O halde, içine düştüğü felâkette, en müsait ve vasıtalı olduğu man idi. Maddi vasıtaların riy ameli tesirleri galebe çalarak deleyi ucsuz ve bucaksız rebilirdi. ai Türk bu ihtimalleri gözüne alarak barel | | te geçmiş bulmaktadır. Sonsuz mücadele Türk inkılâbinm başında verilen karar, ki bu, ecnebi tanrruzuna kar- # sonsuz mücadele kararıdır, nil bın her zaman temel taşı ve esas ya. pi kalacaktır. Türk inkılâbı ancak temel de yaşayabilir, Ve yükselebilir. Bu Kisin. harice kar. $ı milli varlığı korumak için inkilâbın. tecrübeden geçen müdafaa Prensip - lerimi gözden geçirmeliyiz- Milli varlık savaşı Bunlar: birincisi - milli müdafaa, e varlık savaşıdır. lez reti kaba mahiyetiyle ol: gibi ka - bal etmelidir. Milli mücadelede bari- <e karşı vatan müdafansını kazan - di. Vatan lir bir taarruza yuğrar sa laarruzun hedefi ve neticeleri ayni olacaktır. Böyle bir savaştan bebema hal muzaffer çıkmalıdır. Böyle bir sa vaşa ancak taarruza uğradığımız muz tar vaziyette girilebilir. Vatan müdafaası | İkincisi - haricin taarruzuna kar - N val müdafaası, vatanın canlı ve cansız bütün kuvvetlerinin sarfmı is- ter. Hiç bir fedakâlık ve silemtı, mü - dafaa mücadelesinin meticesiyel mü - yese edilemez, Behemahnl muvaffak olmalı, muvaffak oluncaya kadar uğ Faşmalı, muvaffakıyet uğurunda va - tan bütün vasıtalarını harcamalıdır. Hiç bir namüsait şart ve vaziyet, hiç bir nazariye ve muhakeme, mücade- lenin gevşetilmesini icap edemez. Üçüncüsü - milli savaş mutlaka mu zafferiyetle neticelenir. Tecavüz e - kuvvetli olsa, milli müdafaa imanı - mız Ve vatanın ve milletin tabii şart- lart zaferi bize teveccöh edecektir. Bu böyle olmuştur ve böyle olacaktır. Hülâsa: Harice kant enillet veüda- faasmın mahiyeti, müdafnanın istediği vasıta ve redaki tığın hudut. suzluğu ve zafere Yeni Türk devletinin milletler ara- “nda vaziyetini ve siyasi prensipleri- Di Lausanne sulh müahedesinin şu mahiyetinde bulacakamız. Bu mahi - yet, milletlerin istiklâline hürmet e - sasına ve milletlerin biribirleriyle mü savat üzere konuşmalarına istinat eder Devlet sistemi Türk inkılâbı ilk anda halk devle- tini kurdu, Büyük millet meclisinin halk hükümeti, Osmanlı devleti kar- şısında hem mevcudiyeti ile, hem de onun osaslariyle mütemadiyen çar - pışma vaziyetinde bulundu. Bu çar - pışmalar, Osmanlı devletinin hilâfet orduları ve kuvayi inzibatiyesi ile bir cephede, memleket dahilinde ve mil - let orduları gerisinde kaldırdığı kütleler le diğer cephede ve sonra halk devle- tinin siyasi ve idari bünyesi üczrinde bozguncu ankazı ve anasırı ile üçüncü cephede çetin ve amansız olarak ce - reyan etmiştir. Bunların teferrüatını ayrıca dinliyeceksiniz. Halk devleti Türkiye Büyük Millet Meclisi mü- esseessinde vücutlanan halk devleti ki onun açık ifadesi cümhuriyettir, Türk. milletinin mukadderatı üzerinde ka- şartsız, bütün salâhiyetleri toplamıştır... Büyük Millet meclisinin Türk millet & için lâzım ve faydalı gördüğü hiç bir tedbiri, kendi idrakinden ve kararından başka tabi tuttuğu bir miyar yoktur. Saltanat ve imtiyaz hukuku ve şerait ahkâmı gibi kayıtlar, Türk cümhuriyeti ve Büyük Milet meclisi için mevcut olmıyan, mü essir olmıyan, şeylerdir. Türk inkılâbı siyasi sahadaki tecelliyatı, temel olarak işte bu suretle ifade olunabilir. Bu müşahede, içinde bulunduğu - muz rejimin, geçen rejimlere karşı si yasi inkılâbmın esas farikasıdır. İçtimai ve ahlâki sahada edilmeğe alin Türk inkılbı, insaniyet ülkü sünü takip eder. İnsan cemiyeti, kü zihniyetlerin büküm sürmesi, snktelfi insan cemiyetleri arasmdaki fikri, ma nevi ve fenni anlayış ve bulunaş se - yiyelerinin farkıdır. Ancak bu mebep- iman cemiyetleri üzerindeki te Mrleri Gr kalir İnsanlık Şök sek ülkürünü gütmek bir vazife olda. ğu kadar, meocat acı hakikatin icap- miyet ol nın gayesidir. Türk inkılâbı, insan ailesinin saadetine hizmet et - meyi vazife sayar. Ve bu hizmete im- ân bulmak, için Türk cemiyetinin çök. kudret sahibi olmasını cn esaslı şart bilmektedir. Anlıyoruz ki, ii milletinin hu - sasi benliğini meydana çık: ve sağlamlaştırmak, Yin imlerlâbınm a - meli vazifeleri içinde en esaslısıdır. erkek her Türk böyle bir ce - miyetin kudretli uzvudur. Türk bayat ( telâlekisi sadedir ve tabiat kanunlarına müste- nitüir. Hayat, sevilecek, korunacak ve yaşanacak bir şeydir. Varlığın hiç bir sıkımıtısı İster kendisinin ister başka- srmn hayatma hürmetsi, için hak vermez, Hayat kıymetini hor görmek, insan içim bir hastalık, bir soysuzluk toza- Diğer taraf feda edilme! lerine kar şı zebun ve acizdir. Bu - hitlerde hayat zaten Adi vir traptan başka tecelli husus, insanların biribirine tasallutu gibi bir vakıa, hir hakikat olarak, bu gün mevcut olan vaziyet işinde ha - yat sevgisinin, korunmasının tek çare si, cemiyet için feda edilebilmesi yo- Tunda mevcuttur. Bu sebeple hayatın cemiyet için teh likeye atılması bir vazifedir. Hayatın devamı ve ebediyeti demek, ülkünün — milletin ve soyun devamı demek - Bai ve ebediyet İezezti, derece derece her insan için, bu üç istikamet te temin olunabilir. Türk milletinin varlığı, Türk dev. İeti ile, cümhuriyet ile cisimlenir. Mil menfaatlerini, ona karşı vazife- leri hayatın mesut olması için esas ol- yası lâzmdır. Bu esas her milletten ziyade Türk milleti için ehemmiyetli- dir. Çünkü Türk milelti yeni esaslar üzerine benüz kurulmaktadır. Kurul- ma devrinde her müessese gibi i büyük müesese yani millet rsüessesesi daha ziyade duygulu ve mz olmalıdır. Fert ve cemiyet yasin mesut olması için cans mascle, tabiata karşı daha vasıtalı, daha kudretli olmaktır. Bu ancak çalışmakla temin olunabilir. Millet efradınm beraberlikle ve sev- gi ile çalışmak tabiatı, bir cemiyetin yüksek ahlâk farikasıdır. Kendi ba yatı ailesi ve milleti için çalışm halde bulunmak bir felâkettir. Çalış mak imkânı olduğu halde çalışma - mak, kendini veya cemiyetini diğerle rin çalışması ile yaşatmak zihniyeti i se en büyük ahiksızlıktır. Yüksek bir cemiyet Hanımlar, efendiler, Türk inkslâ- | bı Türk milletinin kurtuluş savaşı ol- duğu gibi, kurtuluşun hedefi olarak ta Türk milletinin yüksek bir cemiyet olmasını tesbit etmiştir. Türk inkılâbı diğer insan cemiyetlerine karşı taar- ruzi ve istilâi hırsları reddeder. Fa - kat Türk milletinin yüksek bir cemi yet olması hedefi, inkilabın dev. icap ettirmektedir. Hayatımızın terakkisi için hiç ne saplanmış olmamasıdır. Bu nokta, Türk inkılbının muhafazakâr eski rejimlere gibi, tesbit içinde olan şı da Dk ve ü Türk milletini yükseltmek için dar ve dogmatik telâkiilere kendimizi bağla - muş değiliz. İnkılâbın davası İnkrlâbın davası başlıca yale. tecelli etmektedi lirinci ve daimi vazife istikameti şu- deri Geçilen yollardan biç bir sebep ve suretle geriye dönmemeli , hiç bir se- bep ve suretle kazandıklarımızdan ka- yıp ve feda etmemeliyiz. Türk inde inkelâ - bı bu hususta çifte cepheli mecburdur. Çifte se. ve dahilden taarruz ih- timallerine karşdar, Bir inkılâp için ö- Tüm darbesi, her şeyin kazanılmış ve emin bulunduğunun zannedilmesidir. — Yapıcı istikamet i faaliyet istikameti iki istikas ve yi le yeni ihtiyaçların ve yeni engellerin izalesi bizim daimi mizi uzun ve çetin yola koymuştur. içılâpçılar göni, hai kütle İçimde onun ye eyi kn sm iarken, çok zorluklarla uğraşacaklar dır. Geniş halk kütlesine inkılabın temiz ve ülirülü nizamın anlatmak ve bu yel- da maddi mahrumiyetlere katlanmak lâ- zamdır. Uğraşacağımız en mühim hasta * lık, cehalet ve takip edeceğimiz en feyizli yol, müsbet ilim yodludur. ibikatteki her kudret için mik - ve yükseliş davası olduğuna göre, bi - zim için kütlenin iktmadi ihtiyacını te- öçin devletçe tedbirler almağı vazife sayar. Devletçi tedbirler ferdi faaliyetler için mi sahayı sancak ge- ye verimli kılmağa lâbınm daimi seyrini omun ihtiyaçtan doğan ve dalma ihti - yaçla beraber yürüyen mahiyetine dik- katinizi eelbetmeliyim. Bir takım nazari prensipleri, ilk an- da, birden ifade , ilân ,pden ve onları tatbika çalışan usul bizde, milk Sikiy çe Yüzük en Katla grde va tan ve tatbikatta her lüzum karşısmda, müteakiben , fakat durmadan, tedbirini bulan, usul eri olmuştur. Türk inkılâbı usulünün bu manası ameli ve daha muvaffakıyetli olduğu sabittir. İnkılâp hedeflerinin bizim w- sulümüzde verdiği neticeleri büyüklü. ğü devir devir hülâsa yapıldığı zaman kolayca anlaşılabilir. Türk ölene devamlı olması ha- mütemadi bir ilerleyiş hamlesi gözü ile görü onun durmasını İstemek değil. onu durmasından sakınmak lâ- eni De eltiğimiz. sistem ü üzerin. sik, Mülki 2 prmaigiirin kavağ (Başi 4 inci sahifede) Hükümet bu husustaki noktai naza rınt söylemiş değildir. Münakaaşlar Muhtelif encümen mazbata mu - harriri Refik Şevket Bsy Mükerrem Beyin bu sözüne cevap vererek dün encümen namına söyledim. Osözlerim yalan mı idi. demiştir. Mükerrem Bey Refik Şevket Be- yin dünkü celsede söylediği sözlerin şahsi mahiyette bulunduğu, Refik Şev eki Bey dö o sözlerin encümen namı na söylenmi şolduğu bususalrında 15 rar etmişlerdir. Mükerrem Bey sözelrine devam ederek hükümetten (gelen ' teklif ile maliye ve bütçe encümenleri tarafın- dan ileri sürülen tekl ana hatları nı izah etmiş ve demiştir ki: — Muhtelit encümen bu nisbetleri fazla görmüş olabilir. Serbest meslek erbabına 250 vergi nisbeti çok olabi- Vr. Fakat bu cetveli tamamen tayyet my” ar eri anlay. ket Bey, şahsan serbest Meke erbabmdan olmanın o meslek hakkındaki kanaatlerini söylemiye bir mâni teşkil etmiyeceğini kaydede rek demiştir ki: Nerede kaldı ki bugünkü beyana- tım şahsi kanaatlerim olmaktan ziya de mensup olduğum encümenin umu mi fikirlerini muhterem heyetiniz hu zurunda ifadeden ibaret olacaktır. ii iie avukatlar için yüzde ve bütçe encüme- karıldı. Maksat para tahsil etmek ve serbest meslek erbabmın hakiki zançlarna müracaat eylemek oldu - una göre her hangi bir suistimal ve haksızlığa meydan vermemek için bu zam yı suretile cetvel kaldı - ril Doktorlar için Doktorlar için de e tarz takip edildi. Ve vergi nisbeti yüzde 75 e çı karıldı. Bu noktadan encümen sabık meali vekili Abdülhalik beyle de mu tabık kalmıştı. Fuat Bey yekilete gel dikten sonra bu mikdarın kâfi olma- dığmı ielri sürdü ve ayrıca serbest den de muayyen bir nisbef dabilim de vergi alımmasını istedi. Fakat bunum tayin ve takdirinde ızlıklar olması ih nisbetler üzerinde mutabık kalmıştır. Hasan Fehmi Bey (Gümüşhane) — Makındın kazanca göre vergi tarhet- mek olduğunu serbest meslek erbabı hangi ihtisas sahibi olursa olsun bun- larm vergilerinin bilhassa büyük şe - âyradı ga, lerine yüzde muayyen bir nis bet olara vergiye matrah ittihaz et - menin adaletsizliğe sebep olacağı ka naatinde bulunduğunu söylemiştir. Hatip beyanatına devam oderek wukatın, bir doktorun bir odalı ede iş görebileceği gibi beş odalı bir dairede de iş yaj bu - ve tatbikat sahasından çıkarılmasını da- ha faydalı bulduk ve buluyoruz. feransımda, mücadelenin her safhası için inkdlâbı sevkeden ve ted- bir alan yüksek şahsiyetini görüyor - sunuz. Bu amiri — büyük inkılâp- gı Mustafa Kemaldi Türk inkelâbını imi ve sev - > Türk inkdöbinın muvaffakıyeti- hizmet etmek, büyük reis Musta - TA Kamal anlamak ve sevmek ve 0- nun ölkülerini tatbik etmeğe candan çalışmakla bir ve beraberdir. İN radyolarda dinlendi hazretlerinin Ankara halk bir çok vatandaşlar Başvekilin konferansı Bükreşte dinlendi BUKREŞ, 20 (A.A.) — Anadolu Ikan Ajansmın Bal hususi muhabiri bildiriyor: Başvekil Paşa hazretlerinin bu - gün İnkilp kümününde verdikleri ilk ders Bükreşte | Doktorlarlaavukatların kazanç vergisi | İyo başına toplanan Türkler beli deli büyük alâka ve dik! katle dinlendi. İsmet Paşa Hazretlerinin sesleri dinleyicileri tarafından gayet vazıh o larak işitilmiştir. Başvekil Paşanın bugün inkılâp kür süsünde ders vereceği buraca bilin « mediği halde, saat buçukta mem- leketten ber hangi bir #ca işitmek mak gitmesinden ve uslubun kudret ve sa Tâhiyetle dolu şeklinden ve ren zatin muhakkak Başvekil Paşa Hazretleri olduğuna bükmetmekte Şe cikmediler. Bu teşhis üzerine, dinleyenler, rad yonun etrafında halka teşkil ederek bütün manasile dikkat kesildiler. 1s- met Paşa Hazretlerinin reisicümhur Gazi Mustafa Kemal Hz. inden bahseden kısımlar ve o kısım - ları karşılayan alkışlar derin heye « canla duyuldu. Bilhassa, Türk inkılâbı: aslamak sevmek, Türk inkelâbının smuvaffakı- yetive hizmet etmek, büyük reis Mus tafa Kemali anlamak, sevmek ve onun ülkülerini candan | tatbik etmek ile ka- bili şeklindeki emsalsiz tarifi ile Kiri yalandaşınm tam vatanperver - lik düstürunu çizen “son “cümleleri memleketten binlerce kilometre uzak taki Türklerin o Basretle gözlerini yar şaritı, na nazaran da aradaki vergi nisbeti. bire beş nisbetinde olacağını ve odada çalışan bir doktorun beş o- dali bir yerde çalışan diğer bir mes- lektaşından daha fazla kazanabileceği ne göre vergi istifsmda bir haksızlı. ğa gidilmiş olacağını izah elti ve de Çok iyi biliyorum ki, Aydın şirke. veya yüzde yüzünü vı olarak devletin vergi halkını almış mı o- lacağız? Bu gibi hadiseler belki azdır İfnkat hadiselerdir. Hasan Fehmi Bey sözlerine devamla yüzde kırk vergi nisbetinin yüzde yüze çıkarılınış olmasın e küçük avukat ve mükellefiyet ini diğer taraftan da çok iş yapan çok kazanan ve çek vergi vermesi icap eden avukat ve doktorlardan yüzde yüz ak raakla iktifa edilmesinin bir hoşmutsuz- luğa sebebiyet vereceğini işaret ederek meselesinin bir defa daha encü fından tetkik edilmesi lâzım geldi naatinde bulunduğunu ilâve etti. Bu zakerelerden sonra Mükrem Beyin takr ri veye konularak kabul edildi. Ve f bu esas dairesinde tesbit edilmek ü encümene Bunun 16 mcı maddesinde heyeti miyece yapılması kabul edilen tadilât do- layisile bu maddenin de encümene veril- mesi lâzım geldiğini söylemiştir. Hüsnü Bey (İzmir) — Bu madde üze: rinde bazı ğı ve hıslar nezdinde çalışanlardan alınacak vr kl nl m alm “Hatip ba mlabetlerin umumi, müllhak elk Tak Takrir reye elm esi edilmemiştir. 67 inci madde rilmiş kararların Pale dan dikkate alınmadığını ve bu kararla. çin kanaat verici görmediklerini söyle yerek bir takım merhalelerle zeman kay- betmekten ise ve mutlaka hazine namına en son ve en doğru egim için en son heyete gitmek lâzımsa kısa bir merhale ifade edilmesini istemiş ve mal memurlarma veriln-iş olan temyiz hakkı. nun her halde takyit veyahut izah edil. mesi noktasında israr etmiştir. Maliye Vekili Fuat Bey malmemur- larının ber karar için şurayı devlete müracaat dair bir kayit ilâ- vesinin mümkün olamıyacağı cevabın! | vermiştir. madde reye konarak kabul edilmiş ve ya- Fın tekrar toplanmak üzre içtimaa niha- yet verilmiştir. Zonguldak Halkevinde ZONGULDAK, 19 (A-A.) — Hal. kevi şubelerinin intihabı ikmal oluna- rak dokuz şubeye yeniden kırk beş aza seçilmiştir. Yeniden seçilen bu a- za arasında on bir muallim, yedi he- kim, beş muharrir, dört iktisatçı, dört fenni mütehassıs, üç asker, üç avukat, bir kimyager, bir eczacı üzere yülmek tahsil görmüş üç te hahım var ” dır. Aydında Reşit Galip ihtifali AYDIN, 19 (A.A) — Bu akşam Halkevinde bütün Aydın gençleri top lanarak Dr. Reşit Galibin iht yaptılar. Bir çok hatipler ve bila mektep arkadaşları merhu- lerini ve inkılâp tarihin- yen e yenlere tavassut ediyor. İş ve İaiyanlar b mk e b İş aranıyor Anadolu ve Rumelinin herhangi ma hallinde olursa olsun bir çiftlikte kâ tipliğe veya münasip bir hizmete ta- libim. Bekârım, kanaatlkârım. Milli - yet, A. K. rumuzile müracaat edil - mesi. ... 21 yaşında Türk tebasi, türkçe, alman yapmış güçlü kuvvetli biri iş arıyor. Her işe razı, Fatih, Zeyrek (o başmda 7 No. SUKRU Memleette Milâs Halkevi çalışıyor Köylerdede temsiller ve konserler veriliyor MİLAS, (Milliyet) — 23-11. 934 te açılan Halkevizimin 9 şube- si de hararetli bir faaliyete giriş- Halkevi r isi Attar zade semizin gemedar eke) için geceli ündüzlü çalışmaktadır. İdare he- yetleri muayyen akşamlarda mun- tazaman toplanmakta ve bu ay i- ç'nde yapılacak işleri tesbit etmek tedir. Bu ay Temsil şubesi ra man” piyesini hazırlıyor; bu pi- yes, bu ay içinde hem merkezde, hem de köylerde temsil edilecektir. Güzel sanatler, Garp musil zevkini halka aşılayabilmek için uğraşıyor. Halk dershaneelri ve kurslar şubesi, İngilizce, Almanca, Fransızça gibi ecnebi derslerile, Turkçe ye Yurt Birgisi tedrisatı i- çin kursların: hazırlamıştır. Bundan Çocuk bakımı, Ev idaresi kursları da vardır. Dil, "Tarih ve Edebiyat şubesi, di der- leme işlerine başlamıştır. Tarihi e serler tetkikatı için azaları arasın. da faaliyete ii ie ve civarı gömülü bir ta- rih kucağıdır. Yakında, tarih allimi Nahit Bey “Ana dilimi simli ilk konferansı verecektir. Halkı alâkadar edecek ve onun se viyes'ni inkişaf ettirecek mevzu. lar üzerinde muntazam bir konfe rans programı hazırlanmaktadır İçtimai muavenet şubesi, halka a- zami faydalı olmak için elinden geleni yapıyor. larımız, haf tanın muayyen günlerinde fakir pala dertlerine ereleez m rarlaştırmıştır. Dr. Sezai Nafiz Bey, zührevi hastalıklar üzerinde ilk konferansını yakında verecek ve konferansları da muntazam bir seri takip edecektir. Köycülük şubesinin başında Terzi Emin Yusuf Bey vardır. Ka- zamızın, kendi koynunda, bir sürü aşi de yetiştir"#* bu genç, şükrana değer “bir faaliyet il gösteriyor. Dün Halkevine, Milâs davet edilmiştir. Köyli 30 - 40 kişilik ayrı ayrı kafileler binaya dolup boşalmıştır. Halkevi reisi Nazmi Bey ve Ortamektep tabiiye muallimi Mahir Kemal Bey, Emin Yusuf Bey ayrı ayrı bunlarla hasbihallerde bi lardır. Mahir Kemal Bey gençliği- nin temiz beyecanlariyle temiz köylülerimizi teshir etm'ş ve onla rın gözlerini samimi yaşlarla dol- durmuştur. Köylünün dertleri din- lenmiş, onlara nasihatler edilmiş, âti için dönülmez vaitlerde bulu- nulmuştur. Bu Cuma, münevverler den muallim ve doktorlardan mü- teşekkil bir kafile ilk gezintisine başlıyacak ve yakın köyleri dola- şarak irşatta bulunacaktır. Kütüp- hane ve neşriyat, aylık bir mecmu a neşrine hazırlanıyor. İlk adım- da, halkın yardımı ile güzel bir b doğmaya başlamıştır. Bu hususta, bilhara İş Banka- sı muhasebecisi Münir Beyin ismi- ni zikretmek lâzımdır. Spor, müze şubeleri de faaliyete geçmislerdir. Muğla Valisi Ömer Cevat Bey de M'lâs halkını Güzel sanatlar şube- sine aza kaydolunmuştur. Vilâyet Halkevimize bu sene azami suret- te maadi yardım etmeyi vadetmiş- tir. Milâs'ın temi> ruhlu gençliği, Gazinin işaret ettiğ' yolda, sarsıl- maz bir imanla mektedir. Karapınar gençleri arasında avcılık KARAPINAR, (Milliyet) — Nahiyem'zin 925 senesinde kuru- lan Gençler birliği kongresi yapı- larak yeni idare heyeti seçilmis- tir, Şimdiye kadar spor sahasında yalnız futbol üzerinde çalışan bir- İik atıcılık sporuna da ehemm'yet vermiş ve bir avcılar kısmı teşkili- Karapınar gençler birliğinin bu gün en varlıklı ve verimli kolu temsil koludur. Bu kola dahil bulunan gençler nahiyenin kültür sahasında yüksel mesi için pekçok çalışmaktadırlar. Metresini satan adam MALATYA, (Milliyet) — Tavabil is- minde bir delikanlı metresi 20 mecidiye ve bir caket o mukabilinde arkndaşma satmıştır. Sonra pişman ol- muş. Kadını geriye istemiştir. Bana kı

Bu sayıdan diğer sayfalar: