31 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
vügün büyük Türk mimarı Sinanın ö yıldönümü mün tifal yapılacak. münün 346 ıncı asebetile ih- Sahip ve Başmuharriri : Siirt Meb'usu MAHMUT Romanyada şiddeti: zei- zeleler olmuş bir çok bina- ların damları çökmüştür. Ya ralılar vardır. : © FIYATI 5 KURUŞTUR Kırtasiyecilikle Mücadele Bu, zaman zaman üzerinde du- rulan bir mevzudur. Hattâ bir kaç ay evvel hükümet bir de komis- yon teşkil etmi Günlerce topla- nan ve içinden bir tâli encümen seçen bu komisyonun hazırladığı rapor ne oldu, nerede kaldı? Bu süalin cevabını henüz verecek va- ziyette değiliz.. Ancak bu mevzuu bugün elimize tekrar ısrarla al- makta fayda ve lüzum görüyoruz. Kırtasiyecilikle mücadele, deyin- ce bu klâsik tabirden yalnız re mi muamelelerin kayıt ve sorğu gibi defter ve kâğıtla alâkadar kısmı akla gelmemelidir. Bir kale- min az randman vermesi, me murların ihmali, bizde kırtasiy cilik faciasmın geniş çerçevesi ii ne girer. Öyle daireler vardır ki, oralardan iş çıkarmak büyük bir mücadeleyi icap ettirir, ve bura- lardan normal zamanda iş çıkar- mak yolunu bulanlar parmakla ilir. Bu gibi daireler belki r. Fakat bu hastalık ö; le sari bir belâdır ki, bununla bir an'evvel mücadeleye geçilmez ve mücadeleden tam bir netice al mazsa; mikrobun her tarafa sira- yet tehlikesi daima mevcuttur. ir Amerikalının güzel bir sö- zünü duydum. Demiş ki: —“Tabiot milletlere her şeyi tam bir müsavat dairesinde taksim etmiştir. Kimine yer yüzünde emsalsiz bir va- tan, e yer altı serveti, kimine bir zekâ ve kabiliyet ver- Fakat bütün milletlere ayni miştir. miktarda tevzi edilen yegâne şey: Zamandır. Ve bu samandan en çok ve en iyi istifade etmeği bilen millet, medeni âlemde ön safta yer almak imkânını bulacaktr Bu derin manalı sözden ders alacak vaziyetteyiz. Bilhassa An- karada yeni vekâlet binaları kuru- lurken, bir de yeni çalışma siste- mi kabul etmek zarureti baş gös- teriyor. Bu çalışma sistemini tes- bit için uzun bir tetkike koyulmı- ya lüzum yoktur, On senelik tec- rübe, “devlet makinesinin tâli kr- sımlarmdaki aksaklıkları meydana karmıştır. Gıcırtısı duyulan, fena işliyen tarafları görülen bu maki- ne, kısımlarını düzeltmek, harika- lar yücude getiren Cümhuriyet Türkiyesi için; ancak küçük bir hamleyi icap ettiren bir iştir. Ankaralı bir kariimiz tarafın- dan gönderilen ve iç sayfaları mızda göreceğiniz resim ibret ve dikkatle seyredil Jâyiktir. Bu manzara, binasi inşa edilmiş bir daire odarma aittir. Bu daire bütçesinin tamir faslında her hal- de beş on vardır. Yoksa le, bunu bulmak imkânı mevcut- tur. İş sahiplerinin, sıralarmı bek- lerken oturamadıktan başka; le kötü bir manzarayı dakikalaycn seyre mecbur olmaları, bir resmi dairede görülmesi icap eden inti- zam ve temizlikle nasıl telif olu- nabilir? Bu itibar iledir ki, devlet teşkilâtı i dairelere yerleşir- ken, tefriş işine de ehemmiyet ver- mek mecburiyeti ile karşılaşiyo- ruz, Ucuz, fakat sağlam ve temiz eşya esasına bağlı kalarak, bütçe müsaadesizlikleri baş gösterdiği zamanlarda ite, eskiyi tamir ile iktifn etmeyi de pilmeliyiz. Fakat iâ, eskiyi partal bir halde muha- faza etmeğe azmedecek vaziyette değiliz, Yine ecnebi bir mütehassıs, da- irelerin kalem odalarındaki çalış. ma tarznı pek haklı olarak be. ğenmemiş. Masaların konuş tarzı na, odaların ziya vaziyetine, hat. tâ kullanılan kalemlere varmcaya kadar mütalen beyan ederek, bun- ların değiştirilmesi lüzumuna isa” ret etmiş. Bu mütalealar bence ye- rindedir. Bir kalem âmiri, eldeki işler hakkında malümat vermek için müdürün yanma gidip gel mekle günde ne kadar zaman kay- bettiğini bilmem hesap ettiniz mi? Bilhassa yan yana konmuş masa- larm arasından sıyrılarak geçmek mecburiyeti olunca. Sıhhat ve İçtiami Muavenet Vekâleti gibi kendine göre mun- tazam bir çalışma sistemi kurmuş bir daireden başkasında her han- &i bir işin kaç günde ve bâzı de- falar kaç haftada çıktığını ne söy- emeğe, ne de bu derdi kurcala- maya dilim varmıyor. Büyük me- imurların bütün iyi niyetleri, arzu- İarı küçük memurların tutulduk! rı ihmal balik önünde boşa diyor. Biz devlet dairelerinde öyle * MALL, teşkil eden evrakın birer Vekâletimize tevdi etmiştir. (MİLLİYET) — Cezaka- nununun 9 uncu maddesi iadei mücrimine aittir. Bu madde- ye göre eğer bir mahkeme bir cürmün. siyasi, askeri olmadı- ğına ve yahut alâkadar maz- nunun türk lab'ası bulunma- dığına hükmederse hükümet maznunu iade edebilir. Binaenaleyh Oo mahkemenin tetkik edeceği ve karar vere- ceği nokta şundan ibarettir : Cürüm siyasi midir? aske- ri midir? ve yahut maznun türk tab'ası mıdır? Bu olma- dığına göre maznunu iade e- dilimi ALAN Müddei urrumi Kenan Bey Kiraladığı Yunan bandıralı Mai- otis vapurile İstanbul sularma gel- : açıklarındı? duruyor. Maiotis evvelki gün İstanbul limanma transit olarak zelmiş olduğundan, hakkında zabıta- <a ve liman idaresince hiç bir mua mele vapılmamıştı. Çünkü vapurun, ağ nihayet yirmi dört saat zarfın- Karadenize Maiotis transit olarak limanda bu- lunduğu yirmi dört saatlik müddeti geçirince düm sabah saat dokuz bu- gukta bayrağını çekerek pratika iste- miştir. Bunun üzerine usulen lâzım gelen kontrol muamelesi yapılmıştır. Kontrol muamelesinin yapılması va- pur kaptanı ile mürettebatm şehir ile temas etmelerini temin etmiştir. bir sistem kurmalıyız ki, her hangi bir masanın soluna sabah konan evrak, tetkik edilip, netice veri- lip; akışama kadar sağa geçmiş ol- sun. Hele yarına kadar dursun, di- yerek göze koyma âdetine veda etmek lâzım. Mecdi SADRETTİN 8 inci se sene No. 2921 Ame. ! kararını merika diğim rum. Ceza kanununun 9 uncu maddesi nedir? Cürüm siyasi, askeri olmadığına ve maznun Türk tebaası bulunmadı- ğına göre mücrimi iade edip etmemek hükümete ait bir mes'eledir. dip etmemek keyfiyeti hükü- mete bırakılmış bir meseledir. Yalnız teamülen devletler ya- bancı mücrimleri ancak ara- larında iadei mücrimin muka- velesi olan memleketlere iade ediyorlar. Bununla beraber depleiler sırf iadei mücrimin mukaveleleriyle mukayyet de gildirler.Aralarında böyle bir mukavele olmadığı halde sırf bir cemile olmak üzere müteka bilen iade ettikleri de çok za- man vakidir. Gene bu madde mucibince ecnebi devletçe vu- ku bulan iade talebi üzerine Nereye gideceği malüm olmayan banker Insull İnsull halâ Kız kulesi önünde Amerikâ sefiri hükümetimizden Maiotis vapurunun hareketine mümanaat edilmesini rica etti. Binacnaelyh o Majotis vapurunda usul ve nizamı dairesinde pasaportu hâmil yolcular bulunsaydı, serbestçe karaya çıkabilecekti. Amerikalı ban- ger, bu şeraiti haiz bir yolcu olmadı- #mdan bittabi karaya çıkamamıştır. İnsull'un elinde bugün Yunan hükü- meti tarafından hudut haricine çıka» rılmış olduğuna dair Pireden hareke- tinde eline verilmiş bir kâğıttan baş- ka bir şey yoktur. Insull'e o Romanyanın Atina konso- losluğu tarafından verilmiş bir tran- sit vizesi olduğu da haber veriliyor. Buna rağmen Maiotis acaba niçin yo- luna devam etmiyor ve İstanbul sula- rında ikametini uzatıyor? İşte bütün dünyayı kendisile meşğul eden İnsull un, Boğaziçi ve Istanbul karşımda bulunduğu şu zamanda herkesin zih- nine varit olan sual budur. Daha düne kadar Insull'un Batu- ma, oradan İran ve Afganistana gi- deceğinden bahsolundu. Eğer Maio- tis seyahat programını bu yolda çiz- miş ise nesebople elân İstanbul limanın- da duruyor? Amerika hükümeti teşebbüste bulundu Yukarda sorduğumuz süale şimdi bazı cevaplar verilmektedir. Evvelâ (Devamı 7 inci sahifede) etmektedir. İnsüll'un vaziyeti ceza kanunu- rika hükümeti Ankara sefareti vasıtasiyla | muzun dokuzuncu maddesi mucibince mah. banker Samuel Insull hakkında takibata esas | suretini Hariciye Vekâlet bu ev- rakı alâkadar makamlara verdiğinden halen türk sularında bulunan İnsull hakkında ta- sz kibi lâzım gelen muamele tabii seyrini takip kemenin vereceği karara tabidir. verdikten sonra hükümetine mani oltnadığını buradaki mahafilden edi! malümata CUMARTESİ 3l MART 1934 TT m | İnsull hakkında mahkeme | bir karar ittihaz edecek Ankaradan aldığımız malümat Karardan sonra İnsull'ün iadesi için hiç bir mani olmadığı söyleniyor ANKARA, 30. (Telefonla) — Mahkeme İnsul'un oOA bir iadesi için hiç istinaden o bildiriyo- istenilen kimsenin Türkiyede bulunduğu mahal mahkemei «iliyesine sevki ve cürmün mahiyeti hakkında bir karar verilmesi lâzımdır. Gene ayni madde mücibince iadesi ta- Jep: ve kabul edilen kimse hakkında mahalli müstentik- likçe bir tevkif kararı ittihaz olunabilir. Binaenaleyh Insull'un bu- gün İstanbul asliye mahke- mesine sevki ve hakkında bir a” ittihazı çok muhtemel. ir. Amerika sefiri M, Shiener cenapları Meclis Reisi Tel: ( hatırasını Büyük Türk mimarı Sinan ökümü- muhabbeti ve hayra bir defa daha teyit Eserlerile sonsuz çağlara doğru berni- ni andıracak olan Sinan, Türk milleti- nin yetiştirdiği büyük bir san'at ada » mıdır. Milletleri, bıraktıkları eserleri- nin zerafeti, szameti ve metaneti ile karşılaştırsak, hiç şüphe yok ki, Türk- İzmir ve Dug ve temdidi şimen difer hattı kumpanyası heyeti umu- miyesi bugün-senelik pacaktır. Bu içtimai hattın hükümet Imması meselesi Yakında Ankara Vekületiy- le şirket arasmda satım alma müza- keresine başlanacaktır. Bize verilen - malümata nazaran hükümet, hattın işletilmesine bilfiil ketin işletme vaziyetini ma idi. Kati vaziyet Ankarada müzakereye başlandıktan sonra anlaşılacaktır. Bir Marttan iti baren, Nafia komiseri işletme işleri- ni evvelkinden daha sıkı bir surette kontrol etmeğe başlamıştır. Hattın hükümet tarafmdan müba- yansı takdirinde, şirkete verilecek mübayaa bedeli, şartname mucibince #u suretle tayin edilecektir: safi iradın etmektedir. İmtiyaz müddetinin hitamına kadar yani da- ha altmış sene hükümet şirkete ber Müdür ; 24318, Yazı işleri müdürü! 24318 İdare ve Matbaa : 24310 Bugün mimar Sinanın anacağız Mezarı ziyaret edilecek, çelenkler konacak, nutuklar söylenecek Mimar Sinanın şaheseri: Edirnedeki Selimiye camii leri ön safta görürüz ve bunda Sinae eserlerile büyük hisse istanbulda Bizanstan kalan eserlerle Sinanın eserlerini karşılaştır. mak dahi bu iddianın kuvvetini isbata kâfidir. Sinan mimaride yüce dehasir le yepyeni bir çığır açmış ve ebediye- te kadar yaşayacak san'at bedialarını Süleymani! 14 te başlıyacaktır. Mezar başında ilk (Devamı 6 iner sahifede) İzmir - Kasaba hattı Şirket heyeti umumiyesi bügün toplanıyor Saraçoğlu Şükrü Bey.. sene bu parayı tesviye edecektir. Şirket murahhasları M. Monod, M. Bsissize ve M. Valentin dün Fransız sefiri M. Kammerer ile gö- rüşmüşler ve sefirin şereflerine ver- diği öğle yemeğinde hazır bulunmuş- lardır. Türkofis memurlafı Kâzım Pş. Hazretleri dün Ankaraya döndü Şehrimizde bulun - makta olan Büyük Millet Meclisi | reisi Küzum Paşa Hazret- leri dün alışamkitren le Ankaraya harekci 2 — Paşa Hazretleri Hay- darpaşa islaryonun - da Vali Muhittin Bey- ie Vilâyet erkâm ve bazı meb'uslar tara - fından teşyi edilmiş « lerdir. Bir omüf - reze polis kendileri - ni selimlamışlardır. da) İİ > mele Kâzem Pş. Hz, İtalya ileticari iülâf) > ANKARA, 30 (A.A.) — Haber al | TÜ dığrmıza nazaran İti ile cereyan etmekte © olan tcaret müzakereleri muvaffakiyetle neticelenmiştir. i hn Cumartesi günü parafe e dilmesine intizar edilmektedir. HAAAEALAAL AAA AEA AKALAN Fenerbağçe - İstanbulsporu 0 - 3 mağlüp ettile», (Yazısı 7 inci sahitede) Yeni kadroda bulunan memurlar yüksek tahsil yapmış Himgelgriliri Bu müesseseye daktilo olarak girmek içinde lise tahsili şarttır ANKARA, 30 (Telefonla) — An - karada teşkil edilen ve kısa adı Türk - ofis olacak olan Türlsiye dış ticaret iş- leri milli ofisleri reisliğine Londra tienret mümessili Kurtoğlu Faik Bey W yin edilmiştir. | Ofisin diğer memurlarından bir kıs- mı İ maritan #tibaren, bir kısmı da İ 1 nisandan itibaren. vazifeye başla « İ mak üzere tamamen taayyün etmiş bur | unamak tadın Bol "toğin ör belde aşağıya yazı” : Mecdet, Muhtar ve Halik Beyler. Birinci şefliklere: Mümtaz, Mah - mut Celalettin, Servet, Melib. ikinci şef bikere: Mitat, Akil, Bürkan Zihni, Na- fiz, Sait Rauf, Hakkı, Huldi .. m iklere: Ahmet Cemil, 7 Faruk, Nejat, Turhan Süley - man, ice 'Calâl, Mustafa Nari, Hay- rettin, Süreyya, memurluklara: İsmail Mehmet, Münir, Necati, Sezai, Fahret- tin, Bedri, Sadık, Kemal Beyler tayin edilmişlerdir. İst nbul şubesi müdürlüğünde eski ihracat “ofisi müdürü Cemal Bey kal - miş ve saporlörlerden Hayrettin Şük- Türkofis Reisi Kurtoğlu Faik Bey rü Bey muavin olarak tayin olunmuş « tur. Eski ihracat ofisi * memurlermden yukarıda sayılı olmıyan bir kısmının vazifelerine 15 nisanda nihayet veril » mektedir. Yeni teşkilâta elmmış olan memur- (Devamı 6 ıncı sahifede)
