April 12, 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

April 12, 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

emmi n ğ İFEKEK 2 Pasaport harcı En az seyahat eden millet Türk- lerdir diye bir rivayet vardır. Bu rivayeti pek kurcalamaya gelmez. Amma diyeceksiniz ki: — Efendim! Seyahat etmemek i ayıp değil ya!.. Hâsal Öyle demiyorum. Fakat meşhir sözdür: Çok yaşayan de - gil, çok gezen bilir. Bir adam seya- hat ettikçe öğrenir ve öğrendikçe büyür. Son zamanlarda mektep ta lebesinin, gençlik teşkilâtının öte- ye beriye seyahat ettiklerini gör « dükçe çok memnun oluyorum. Se yahat insana dünyayı öğrettiği ka dar nefsine itimat hissi de verir. Seyahatin faydalarını sayıp dök - İ ün 5 : İki gün evvel gazeteler bize bir havadis verdiler. Pasaport harci - nın 25 liraya çıkarılması için bir taso elimi Olabilir. Bir ma- liyeci gözü irat membaları ararken bizim pasaportların 125 kuruşa d- lındığını görürse mutlaka arttır mak ister. Çünkü insanın ilk aklı- na gelen mülâhaza şadur: “Seyahate zengin olanlar çıkar. Zengin adam da 25 lira vermek - ten çekinmez. Bu mülâhaza sakattır. Evvelâ benim öğrenmek istediğim şudur: Pasaport harcını 25 liraya çıkar - makla elde edilmek istenen şey vergi midir? Seyahati güçleştir - mek mi? Arzu edilen şey vergi ise bu kayıt ile gidenler o kadar az&- lir hi pasaport bir liraya iken tah sil edilen mikdar bile elde edile mez. Yook, bununla seyahat güçleş tirmek isteniyorsa gidecek adam 25 liraya değil 125 liraya bile olsa pa-aport alır. Bir seyahat memle- keti olmaya çalışırken kendi teba- amızın seyahat şartlarını güçleştir mekte fayda görmem. Eğer bu işe kat'i surette karar verilirse hiç ol- | mazsa talebeye eski Fiyatla pasa - | port vermek ve Balkan memleket- lerine gidecekleri de pasapori kay dından müstesna tatmak çok iyi . | Dün bu bahsi görüştüğüm bir | Mecliste Istanbuldan dışarı çık - | mamış, hiç seyahat elmemiş ve et- meği de aklına yeti iş bir ar. | kadaşa lâtite olsun diye dedim ki: — Birader. Şimdi sen ne yapa « caksın? Pasaport harcını 25 liraya çıkaracak'armış. Nasıl seyahat e- deceksin?. Cevap verdi: — Eyvah. Ben mahvoldum. De- sene?. Ben şimdi ne yapacağım? Ve o sıra bir diğeri: 77 Âman . Bu havadis doğru ise şimdiden bir pasaport çıkarayım. Hükmü vardır. Ucuzken alalım da belki bu yaz bir yere gideriz. Dedi ve ilk hitap ettiğim de ilâ- ve etti, — Aman birader. Elin deymiş - ken beş altı tane al! Pahalılaştığı zaman satarsın! Niyet kâğıtları Borasit madeninde çalışan bir kariimiz bana bir mektup gönder- miş. Bu mektupta deniyor ki: “Leffen gönderdiğim kâğıda na zarı dikkatinizi celbederim. Bu - mun hakkında fazla tafsilâta lüzüm görmem. satılan bir ta- kım şekerlemelerden çıkan bu ni- yet kâğıdını küçük kızımın elin - den aldım. Okudum, yüzüm kızar. dı. Kızım henüz okumak bilmedi - ğinden bereket versin anlamadı. Hayata henüz gözlerini açmaya ayan küçük çocukların elinde gezen bu kâğıtlar söz söylemeyi size bırakırım... Kariimin leffen gönderdiği kâ - ğu ufak ve ince bir kâğittir. Üs İstikrazlar. ahvili gaze Şu sözler yazılı” | kimine dağ Lean » şıkları kavgaları nasıl bi- | Ünkür 2925 $ Tramvay ter? Bir puse ile, Bu O ZEO Tümel uzun ve tatlıdı i iu mİ 2850 Ğ Rahim böyle ba > ,ki Şark D. Yolları 2,09 $ Mümessil Yunu ven YTAk için münazen ar- | Gümrükler Bİ Küle! Ben, zi ölmedi Bağdat “8 İM 7 in ki endişesine iştirak atma nde” ES AM bare ve ilede o kadar piz ve bo ... 340 Taktur hi ocuk bundan bir sey cn Türküz m layamaz. Onun için ahlâk bozul Çimento 175 | masından korkmam. Fakap rsi etihat dey. © Je | bozulur. Lâkin - ne olursa olam | Anil ine sez | Şek vera İ Bu mânasız sözlerin şekerlemel, . | 9" Hayriye © “35 $ Şeri'm ceza | 15 rin içinde işi ne?. FELEK ir ör Prj 19,11,69 RR Rl ai Berlin 26138 Veremle mücadeleye | Miku DP $ süre © aza a yardım Cani ms” rae az 75 420,84 . Veremle Mücadele * Cemiveti | Ariel © Sigüe $ Pençe ye bütün müasseselere, senevi tah Solya — — Mi < öezaş pu vermek suretile cemiyete ün ük İoskora © 110050 lamda bulunan müsseselerin isim- vi UT (Satış) ei e bir liste ile birer mek- |, , aran e göndermiştir. cananı İzol, — Yanl, iye in e | ie —— 1 Şer ir <Mİe müca, ilme- iret maf a MX sini er A. is z m a seneyi Siir Şak mümeeseler de | üni eme e h yardım taahhüdünde bu * | zi Kun Çek çe $ An “25 uşlardır. 1 & Mentlizi, .i EKONOMİ Fransadaki Kontenjanımız İkinci üç ay için Fransa bize ne ayırdı? 1981 senesi ikinci üç ayında Fransanın memleketimiz için ver » diği kontenjan mikdarı dün Tica - ret odasma bildirilmiştir Bu ma - lümata nazaran, Fransa memleke. timize üç ayda 510 kental yumur - ta, 2500 kental mısır, 4800 kental arpa, 1400 kental kepek, 8000 ken | tal bakla, 150 kental nohut, 438 ki. | lo keçi ve oğlak derisi 1075 kilo | koyun ve kuzu derisi ayrılmıştır. 13 Ağustos tarihine kadar Fransa 1000 iza kereste ithal edecektir. izim fasulye, mercimek, kuşyemi, av derisi gibi Fransaya vâsi mik; yasta ihraç ettiğimiz maddeler için ayrıca kontenjan verilmemiştir, Yumurta sandıkları Memleketimizde yumurta san - dıklarına öteden beri 1440 yumur ta konulur ve buna tabut ismi ve- rilir. Bir müddet evvel şehrimize gelen İspanyol heyeti Ispanyaya ih raç edilecek yumurtalarimız için 720 tanelik yapılmasını istemişler- dir. Alman yumurta ihracatçıları da ayni teklifte bulunmuşlardır. Ticaret odası bunu nazarı dikkate | alarak yumurta sandıklarımızın | 720 taneliğe indirilmesini muvafık görmüştür. Yumurta tacirleri de bu şekli kabul etmişlerdir. Samsun sergisi 21 Nisanda Samsunda açılacak yerli mallar sergisine şehrimizden de bir kısım sanayi erbabr iştirak eylemektedir. Atina ticaret milmessili geldi Atina - Pire Ticaret mümessili. miz Halil Mithat Bey dün Romania vapurile şehrimize gelmiştir. Halil Mithat Bey Ankarada toplanacak tütün kongresine iştirak ötmek ü - zere gelmektedir. Yarm Ankaraya hareket edecektir. ç M. Yevtiç Edirnede | yö Yevtiç'i kâleti namma karşılayacak hariciye kalemi mahsus müdürü Refik Amir bey dün sabah şehri. mize gelmiştir. Refik Amir Bey pazar günü şehrimizden Edirneye ia vi 17 nisan salı günü muhterem misa örlle birlikte şehrimize gele - i Nuri Bey z boy petinci şube baş- üğü muh vk aya BORSA (iş Bankasından alınan cetveldir) 11 Nisan 934 Akşam Fiyatları OÇEK FİYATLARI Pariy MİLLİYET PERSEMBE IZ.NISAN YOğa” Ro yi i m f 22 men ve Yugoslav talebeleri geldi Dün şehrimize paskalya tatilinden istifade ederek birçok seyyah geldi. Bunların başmda bilhassa Romen ve Yugoslav Üniversite talebe si bulunmaktadır. Romen ve Yugoslav talebesi paskalyayı Atinada ge - çi ikten sonra; şehrimize gelmişlerdir. Misafir Üniversitelileri rıhtım- da Üniversite ve yüksek mektepler talebeleri karşıladılar. 72 kişi olan Romen ve Yugoslav talebesinden kızlar Çapa kız muallim mektebine, erkekler de Galatasaray lisesine misafir diler. Misafir talebe bugün geldikleri Romana vapurile Romanyaya git - mek niyetindedirler. Talebe Birli ne kadar ka'malarını tekl'f etmi Lüks eşya kaçakçıları Dün bir şebeke meydana çıkarıldı, bir gemici iki kaçakçı tevkif edildi Gümrük muhafaza teşkilâtı bü- yük bir lüks eşya kaçakçılığı mey - dana çıkardı ve kaçakçılar derhal | tevkif edildiler, Bir müddettenberi ötede beri- de bilhassa bazı hanımlar arasın - da, memlekete gümrük yolile gir- meyen bir takım lüks eşyanın, kul lanıldığı nazarı dikkati cslbediyor du. Gümrük muhafaza teşkilâtı is tihbarat bürosu bu işle esasiı su - rette meşgul olmakta idi. Nihayet evvelki imanımıza gelen Romanya vapurile bu işin iç yüzü meydana çıktı. Romanyanın Prenses Maria vapuru rıhtıma ya- naştıktan biraz sonra vapurun yağ cılarından Vasil Hıristo karaya çık mak üzere salona gelmişti. Salon - daki muhafaza memurları bu ada- mın vaziyetindeki acaipliği anlmak t gecikmediler ve Vasil içeriye a - Imdı. Derhal vaziyetten haberdar edilen İstanbul mıntaka baş memu ru Mehmet Ali Bey de buraya gel mişti, Vasilin üstü arandı ve on al. tı paket en lüks cinsten pudra ve 26 tüp ruj bulundu. Vasil bütün sıkıştırmalara rağ - men rsrarla şu cevabı veriyotdu: — Bunları i kız kar deşime hediye getiriyorum. Bu sözlerin aslı olmadığı mey - danda idi. Bu sefer başka bir yola sapıldı. Güzel sözlerle Vasile bun- ları kime götürmekte olduğunu söy erse kendisine hiç bir mesuliyet gelmiyeceği anlatıldı. Bu sözler tesirini göstermekte gecikmedi. Va i e ucunu ele vermeğe başladı. — Bu eşyayi kaçak getiriyorum dedi. Bundan epeyce evvel bir gün rıhtımda yanıma bir adam yaklaş lisine bir takrir vinyl dan kiloya geçilirken halkın eş. naf tarafından okkalı bir Süret- te aldatılmakta olduğundan şi - kâyet etmiş. Kilo kanuna kabul edileli kaç ay oluyor. O zaman. danberi şimdiye kadar beledi- ye neden bu ihtikâra mâni ola- cak tedabir itti, i N tediye a Gree şahsan bakkaldan, kasaptan & İişveriş etmiyor muydu? Nedi Bunlar sıkı bir kontrola tâbi tu tulmadı? Ne kadar zamandan beri Gamak esnafa eskisine na- Zaran ne 'an para veri, Fakat son günlerde bu ihtikdr a; tık elle tutulur, gözle görülür bir hale geldi. ihtikâr denince, sa - de fiyat kasdetmiyoruz. Mağşuş mal satmak ta ihtikârın en yük. seği değil midir? telif etmeğe tetkik ettiği Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? isafirlere dün akşam pazar günü- bı, bana kaçak eşya getirmeği tek- lif etti. Bundn evvel altı sefer gel- dim. Bu defa da bu eşyayi y'tiri - yorum. Eşyayi Keğork isminde bir adama getiriyorum dedi. Bu itiraf üzerine derhal muha- faza memurlarından biri gemici kıyafetine sokuldu. Vasil ile bera- ber yola çıkarıldı. Vasil ve yanındaki tebdili kıya fet etmiş muhafaza memuru Ke - ğorkun Galatadaki dükkânma gir dikleri azman dışarıda her türlü tertibat alınmıtşı, Vasili gören dük kân sahibi onu güler yüzle karşıla miş ve yanındaki arkadaşımdan şüphe etmeği hatırından bile ge - | girmemiştir. Vasil paketi Keğorka yermiş ve o da almıştır. Jişte bu esnada işin rengi de; milin kâna ir. Bu hali gören Ke; in bir baygınlık geçir » miştir.Dükkünda derhal araştırma yen muhafaza memurları daha irçok kaçak lüks eşya bulmuşlar dır. Bu araştırmadan sonra VAsil Keğork ve çırağı Mığırdıç dün ih- tisas ine sevkedilmişler. dir. İhtisas i bu üç ka - şakçı için derhal tevkif kararı ver. miş ve tevkif edilmişlerdir. Yapı - lan tahkikat Keğorkun şehrin sayı h kaçakçılarından olduğunu mey - dana koymuştur. Baytar umum müdürü Karacabeye gitti Tekirdağı civarmdaki İnanlı daki aygır deposile inekhanesi tef- tişinden gelmiş olan baytar urum üdürü Sabri bey dün Karacabey harasını teftişe hareket etmiştir. miz zaman hayat şeraitinin yük- sekliğinden dolayı, bazı şehirle rin, kasabaların menfaatine ola- rak boşaldığını kaç kere görmü- süzdür. Bir memleket hudutlafı dahilinde bütün şehirler ve ha- sabalar nüfusu için mütevasıl kap gibidir. Fakat bütün bu ha- kikatlere rağmen İstanbul bele- diyesi bu işle hiç bir zaman e - saslı bir surette meşgul olnuamıs tır. Halbuki bir şehircinin en bi- rinci i banları düşünmek vazifesi tir. Halkın refahı, karnının doy- ması ile başlar. Her yerde bele- diyeler halka ucuz yiyecek, içe cek , giyecek teminine uğraşır - ken, bunun için hasusi müessese ler vücude getirirken, bizin bele diye, kanunun menettiği ihtikâ- ra karşı tedabir almak için bir Galip Bahtiyar Beyin taliririni beklemiştir. Bundan sonra da e- bir pılırsa gene ne mut hir Malik Galip Bahar Be ye takririle belediye erkânına böyle bir ihtikâr yapıldığı hava- disini hatırlattığı için teşekkür ederiz. ya ve Türk - Romen dostluğunu s€- MAHKEMELERDE Maslak yolu Faciası Suçluların muhakemeleri yakında başlıyor Maslak yolunda , idare etti hususi otomobili ile çarparak kanlı bir f yet veren lâstik şirki Taragano efendi ve şoför Hakkı e- fendiler hakkında birinci müstan- tiklikçe yapılan tahkikat ikmal e- dilmiştir. Suçlular, ağir ceza mahkeme- sine sevkedilmişlerdir. Her ikisinin de'muhakemelerine yakında mevkufen başlanacaktır. Fatihteki inhidam Fatihte vuku bulan kanlı inbi- dam hâdisesi tahkikatına | elatan müddeiumumi muavinlerinden Ah- met Muhlis bey, mahallinde yap - tığı tetkikatın neticesini müddej - umumiliğe bildirmiştir. Haber aldığımıza göre, hâdise de mes'uliyet tevcih edilecek kim- se yoktur. Faciaya | tedbirsizlik sebep olmuştur. Pen k - Şile yolundaki çilta cinayet Pendik - Şile yolunda mal alma- ğa giden Akif ve Karakaş İsmin de iki basma tüccarını öldürmek- ten suçlu Şefik, Şakir, Rüştü, Ali ve Saferin Şilede lüzumu muhake- melerine karar verilmişti. Suçlular , dün İstanbul ağır ce za mehkemesi huzuruna çıkarıl - mışlardır. Mahkeme, suçluların talebini tetkik ederek kendilerinin yüzer li- ra kefaletle tahliyelerine karar ver- miştir, Vazilelerinde dikkatsizlik görüldü makbuzlara bazı rakamlar ilâve etmek ve yazı ile meşruhat vermek suretile, sahtekârlık © yaptıkları ve bu suretle de Vahan Keçiyan ve Kirkor Dolayan efendilere is « tihkaklardan fazla kambiyo ve - rilmesine sebep oldukları icidasile ağır ceza mahkemesine tevdi edi- Jen kambiyo Ad- nan ve Bürbanettin beylerin mu - hakemelerine dün ağır cezada de- vam edildi. İddia makamı, tahkikat evrakı- na göre, suçluların mahkümiyet - ge (0 GÖRÜŞLER Zavallı Yılanlar 1 , Aka GÜNDÜ Dışarıya kaplumbağa ve yıla satışına başlamışız. Ne âlâ, ne be dava kazanç! Üç beş kuruş çöple neceğiz diye zava'lı yılancıkları derilerini yüzdüreceğiz! Neymiş? Ne olacakmış sanki Yılan derisinden iskarpin yapı lacak; etrafına inci, pırlanta dizi lecek ya kaknem ve zengin bir ko ca karıya, veya ne idüğü besbelli bir sinema yıldızına peşkeş çekile cek! Yılan derisinden eldiven yapı lacak; kim bilir, bir serçe parma ği ile kaç aile ocağı yıkan, söndü ren bir kadına sunulacak! Yılan derisinden para çantas yapılacak, Staviskilerle İnsuller, çine paralarını koyacaklar! İnsanlığın yüzülüp gitmekte ola derisi yetmezmiş gibi şimdi de yı lanların der'lerini yüzüyorlar. Za vallı yılanlar! Yılan kadar masum, çekingen, zararsız mahlâk var mıdır? Hele bizim bayırlarımızda, çayırlarımı. da yaşayan yılanlar.. Hiç zararlar yoktur. İstatistiklere, gazetelere bi kımız, memlektimizde kaç yı'an va kası olmuştur? Hemen hemen hiç. Kaç kişi ölmüştür? Dile kaleme ge mez. Uzun yıllar | içinde tek tük şeyler olmuşsa ya kaza ile olmuş tur, yahut kendilerini o müdafas kastile. Yılanın zorarı şöyle dursun, f& dası bile vardır: Tarlalarda, bah: çelerde tarla faresi, köstebek, bü: tün mahsullerin köklerine zarar » ren ne varsa bırakmaz. Rastgeleni değil, bilhassa arar tarar Bular v8 fareler- iki kö- yata. Tarlasında bahçesinde den falan şikâyeti şeye iki del'k açsınlar, “arsam Birer karık çanakla #7 koysunlar ve her deliğe birer yılan yerle sinler. Uzun er / İmtaşturr. im için bilirim. kel için kaplumbağa ne kadar muzırsa yılan © kadar fay- dalıdır. Yılan belki cehalet saika- sile veya bilmiyerek bazı fenalık» lar eder, Fakat kaplumbağa öyle | değildir. O bilerek ha'ndir. Kabu- Zunun içine çekilip sinsi sinsin du- ruşuna aldanmamalı. Bütün aklı fikri insanları zarara sokmaktır. Vaktile bir âlim kaplambağaların beyinlerini çıkarıp yar Ne görmüş bilir misiniz? Hı le in- san beynine tıpa tıp benziyormuş! Tabi fiyatir halinde. (Akıllı kaplambağa)mn bir ol. muş hikâyesini biraz aşağıda söylü- eceğim. a ? Gelelim bahsimize. Zavalli yı lerini icap ettirecek bir delil olma- | lanlar dediğim zaman (bunu bir dığmı, bunlarm vazifelerini dikkat ve itina ile yapmadıkları neticesine varıldığını, bu takdirde de kendi- bit olmadığından beraetlerini istedi. Prens Bibescu bu sebah gidiyor 1 Şehrimizde misafir © bulunan beynelmilel tayyare federasyonu reisi prens Bibescu dün © şehirde gezintiler yapmış, müze ve cami- leri gezmiştir. Prens Bibescu dün öğleden sonra Romanya - ceneral konsolosu Mösyö . Anastassiu'nun ger verdiği çay — ziyefetinde azır bulunmuştur. Tayyare cemiyeti tarafından prens şerefine dün akşam Perapa- las otelinde elli kişilik bir ziyafet verilmiştir. Ziyafet pek (samimi geçmiş ve yemekte şehrimizin müm taz sömaları tur. Prene Bibescu bu sabah tay: yaresile seyahatine devam için Ye şilköyden Eskişehire hareket ede. cektir. ir i Ziyafette Tayyare cemiyeti re- yedi eri M. Bibescu M. Bibescu verdiği cevapta, bu- rada samimi bir muhit bul ve kendisine gösterilen mi fantazi almayınız. Gerçekten z0- vallıdırlar. Ben bir aç, susuz kal: mış koca yılanı üç yıl besledim. Zavallıcık beni ne vakit görse mih- ettarlığından, lan boy- name aj gelirdi. Nihayet dördüncü yılın yazında yabancı in- geldikçe müteessir olaram. Kaplumbağalara İs kat yılanlara ie | onlar bir defa hacıbaba leyleklerin ? ezeli ve ebedi şerlerine uğramış” lardır. Bir de iz yl lat olmuya- i lam, Zavallı yılanlar! Gelelim (akıllı kaplumbağa)nın olmuş hikâyesine : i Mükkeni ÂRb€ müesseseleri sa- hiplerinde ve eski gazeteci arkadaş lardan Bilâl Beyi tabü tanırsınız. Bilâl Beyle çok iyi dostuz. Yalnız benim çiftliğimi, - köşkümü, bağı- mı, küçük otomobilimi - çok kıska- nır, Çünkü ben ondan iyi bostan, (Lütlen sahifeyi çeviriniz) mam İ “Tıp talebe cemiyetinin bir toplantısı Trp Talebe Cemiyeti tarafından dün akşam halkevinde bir toplan - tx tertip edilmiştir... , Bu toplantıda ecnebi profesör- iler de hazır bulunmuştur. Tıp fa- kültesi profesörlerinden (Tevfik Remzi Bey “Tıp me-leği,, mevzu» lu bir konferans vermiştir. Kongeranstan sonra konserva- tuvar muallimleri bir konser ver- mişler, ve tip talebesi tarafından Zeybek oyunu oynanmıştır. Erbabı sanayimizin nazarı dikkatine Samsun üçüncü yerli mak lar sergisi 21 Nisanda açı- lıyor. Milli İktisat ve Tasarruf bi müteşekkir kaldığı - aa emiş ve Gazi Haser Fa

Bu sayıdan diğer sayfalar: