15 Nisan 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

15 Nisan 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© nin biribirine benzediğini söyle - © müyordu. Omuzundan iterek atı” “aAHKEMELERDE | Bir kundakçı Tevkif edildi Sigorta parasına tamaân evi ve dükkânı yakacaktı Dün İstanbul adliyesi Agop is- minde bir kunduracıyı tevkif et - miştir. Agop Pangaltıda Halâskâr Gazi caddesinde 38 numaralı ve 3 katlı bir evin altındaki sobacı dük- kânının müsteciridir. Bu adam dükkânı bin Braya sigorta ettirmitir. Fakat dükkâ - nında ancak 300 liralık mal var - dır. Agop bin lira sigorta bede - Tinden istifade etmek için yangın çıkarmayı tasarlamış, fakat ken - di dükkânından yangın çıkmasının şüphe uyandıracağını düşünerek bir plân kurmuştur: Agopun dükkânının altı bod - rumdur. Bu bodrumun eve ait o- İan bodurumla irtibatı da bir böl- me ile ayrılmıştır. Agop boduru- ma inerek bölmenin bir kısmını delmiş, bu delikten evin bodrumı- na geçmiş ve orada tahta çıtalar - Ta yapılmış bir in arasına gazla mülemma bir kömür çuvalı, ile çıraklarından birine nit ve ge ne gazla mülemma bir pantalon sokmuş, bunları ateşlemiştir. Bu takdirde ateş evden çıka- cak, ev yanacak, binnetice altın- daki dükkân da yanacağı için A- gop efendi sigortadan bin İirası- m tar. Fakat kundak parlar parlamaz görülmüş, derhal yetişilerek sön - dürülmüştür. Keyfiyetten zabıta - ya haber verilmiş, zabıtadan da müddeivmumliğe | bildirilmiştir. Yangın başlangıç halinde kalmış, ilfaiye gelmemiş olmasma rağmen müddeiumumi muavinlerinden Sa- © Mm Bey tahkikata vaziyet etmiş, ve tahkikat neticesinde bu pek kur masza tertip edilmiş kundaçılığı meydana. ak suçluyu tevkif “sttirmiştir. Bomba davası Bomba bırakmaktan maztun ©- lanların muhakemelerine dün de- vam edilmiştir. 3 komiser şahit o- larak dinlenmiş, bunlar yaptıkları tahkikatın seyrini ve şeklini an - Tatmışlardır. Bundan sonra ehli hibre ola - rak zabıtaca dinlenen hattat Muk! bil ve Haydar beyler dinlenmiş - | lerdir. Her iki ehli hibre çantada bombalarla bazalar bulunan mek - tuplardaki yazı ile o maznunların yazılarındaki T. Y. ve | harfleri. mişlerdir. , Maznun vekilleri yazı tetkik i- şinin kanaat vermeğe kâfi şekilde olmadığını söyliyerek yeniden tet- kikat yapılmasını istemişlerdir. Mu hakeme başka güne kalmıştır. Zabit elbisesi giyen adam Dün zabıta tarafmdan müddei- umumiliğe Şerif efendi isminde bir adam teslim edilmiştir. Balat- ta, Kesmekayada oturan bu adam evvelce iken nisbeti as - keriyesi 'katedilmiş olanlardan - Şerif efendi hak ve salâhiyeti olmadığı halde yüzbaşı | elbisesi giyerek dün bir berber dükkân - MA LL IN Şehir Meclisinin dünkü ŞIRKETLERDE Yeni vapur Vapurculuk şirketi yeni ve büyük bir vapur aldı Vapurculuk Türk anonim şir- keti hesabına İngiltereden yeni bü- yük bir vapur alındığını dün mem- nuniyetle öğrendik. Dominika ismini taşryan yeni vapur ber türlü konforu ihtiva et- mektedir. Dominika vapuru 1913 senesin- de inşa edilmiştir. Gros tonilâtosu 4856, boyu 350, eni 50, derinliği de 31,5 metredir, Sürati saatte 14 mil- ir. Vapurun lüks, dömilüks tek ve çift yataklı kamaralarından maa- da 100 yataklı birinci, 66 yatal h ikinci mevki kamaraları, müte - addit banyoları, telsizi, radyosu, tahtelbahir sis işareti, yemek, siga- ra, müzik ve kadın salonlarile kış- lik bahçesi, sıhhi tertibatı, soğuk hava daposu, 4 ambarı, ağır yük kaldırmak için tertibatı hususiye- si vardır . Vapur İngiltere ile Cenubi A- merika arasında çalışmaktadır. Seferde bulunduğundan ancak bir haziranda (Kardif) te teslim alı- nacaktır, Yeni gemi İzmir ve Karadeniz hatlarına tahsise dilecektir. Öğrendiğimize göre, şirket ye- ni bir vapur daha almak üzere - dir. Muamelesi bügün, yarın ne » ticelenecekti: umumiliğe getirilmiştir. Müddeiumumilik Şerif efenâi- yi beşinci istintak dairesine sev - ketmiştir. Bir hırsız mahküm oldu Elma dağında eczacı Ounik €- fendinin dükkânından ve Zaharya efendinin evinden eşya çalmak - tan suçlu sabıkalılardan Niyazinin muhakemesi dün üçüncü ceza mah kemesinde ikmal edilmiştir. Niyazi cürmü sabit | olduğu i- çin 10 ay 10 müddetle hapse, mah. mi bitirdiktan son - ra da 10 sy 10 gün müddetle ecm- niyeti umumiye nezareti altında bulundurulmağa mahküm edilmiş- tir, 450 lira zimmet Zimmetine 450 lira geçirdik - da otururken yakalanmış, müddei- Tarihi roman:113 mekten suçlu inhisar memurla - Günesin Oğlu — Bir Türke hakaret etmek ce- #aretini gösteren bu adam kimdir? Semira bir kaç adım ileriledi: — O fena bir adam değildir, Bay kut! Yol ver de geçsin... Baykut atın başından (o yakala- mıştı. Semira'ya hiddetle sordu: — Çabuk söyle bana, . kimdir bu adam? Semira şaşkın ve şüpheli bir ta- virla: — Yabancı değil, dedim ya.. Br- rak, yoluna gitsin, diyorum sana? Baykut atın başını bırakmadı. Hamat'lı delikanlı atına binip / gitmek istiyor, Baykut'un kim ol- duğunu bile anlamıya lüzum gör- mın'dizginini Baykut'un elinden al- mak istedi. Baykut, ömründe (ilk defa, ya- bancı bir adamın kendi göğsün- den ittiğini görünce derhal ayranı kabarmıştı... Delikanlıya bir çelme oatmasile bahçeye yuvarlanması bir Sinemilli 5550 ve bel, Yazan: İskender FAHREDDIN di, Fakat çarçabuk kendi toplıya- rak tekrar kalktı ve Baykut'un boy nuna N Hamat'lı delikanlı boğuşmasını bilen kuvvetli bir cengâverdi. Gö- güsü açılınca Baykut onun kralın muhafızlarından olduğunu anla- makta güçlük çekmemişti. Kralın muhafızlarının göğsünde etinin üs- tüne işlenmiş bir kuş kanadı işare- ti vardı. Baykut delikanlının göğsünde bu işareti gördükten sonra, ona ko- lay kolay yol veremezdi. Demek ki Semira Kral Oşaser'in adamlarile gizli gizli görüşüyordu. Baykut o gün Semira'ya gelmi- yecekti. Semira bunu biliyordu.. delikan- Iyı da Baykut'un gelmiyeceğini düşünerek eve aldığı belli idi. Baykut zihninden bu muhakeme yi yürütünce kralın muhafızını he- Dövüşüyorlardı. ip Yiniebep Bn ide Mİ | | Ee ME ' MÜTEFERRİK HABERLER | A içtimsinda takrirler okunurken MAARIFTE Kız muallim mektebinde veda İstanbul kız muallim mektebi son sınıf talebesi tarafından veda müsameresi tertip edilmiştir. Per- şembe ve cuma geceleri yapılan bu müsamerelerde tedris heyeti ve talebelerin velileri bulunınuş - tur. Müsamerelere istiklâl marşile başlanmıştır. Köy muallimi, tarih dersi pi- yesleri talebeler tarafından mu - vaffakıyetle temsil edilmiş ve al - kışlanmışlardır. Milli rakslar oynanılmış, şiir - | ler okunmuştur. Her iki müsame- re de çok güzel olmuştur. Yusuf Razi B. dersten alındı Mühendis mektebi profesör - lerinden hendesei: tersimiye hoca- sı Yusuf Razi Beyin vazifesine nihayet verilmiştir. Yusuf Razi Beyin vazifesine nihayet verilme- sinin sebebi, imtihan talimatna - mesine muhalif olarak, geçen 86 neki imtihanda bir talebeyi sını ta ipka bıraktığı ve tahkikat ne cesinde hâdisenin sabit olduğu söy- Venmektedir. Yusuf Razi Bey halen Ankara- dadır. Selçuk kız sanat mektebi sergisi Selçuk kız sanat mektebi koo- peratifi Beyoğlunda Galatasaray durak yerinde Nil “ipartimanm- da bir dikiş, çamaşır, şapka, nakış işleri atölyesi açmıştır. Pazartesi günü saat on altıda umuma mahsus bir sergi açılacak- tır, rından Ercüment beyin muhakeme si dün birinci ceza mahkemesinde ikmal edilmiştir. Ercüment beyin suçu sabit ol - duğundan bir sene müddetle hap- se konulmasına ve 450 lirayı taz- min etmesine karar verilmiştir. Bir Almanın şikâyeti İbrahim Bey namında bir zat Macaristanda bulunduğu O sırada Marten isminde bir Almana İs - tanbulda büro teknik açarak ken- disini müdür alacağını söylemiş ve avdette bir mektupla Marteni davet etmiş. Alman buraya gel - mişse de büro teknik bir türlü açıl- mamış. P-ınun üzerine Marten dün müddeiur «miliğe müracaat ede - rek İbrahim Bey hakkında ta- kibat yapılasmı istemiştir. Maa - mafih mektubun İbrahim Bey a- leyhine kanuni kıymeti yoktur. dövüşmeleri, iki aslan boğuşmasın- dan çok daha heyecanlı idi. Kâh Baykut alta düşüyor, kâh Hamatlı. . İkisi de kuvvetli idi. İkisi de kıyasıya boğuşuyordu. Semira telâş ve heyecan içinde ne yapacağını bilmiyordu. etrafta kimseler yoktu. Zaten o sırada oradan kim ge- çebilirdi? Baykut'u herkes tanıyordu. — Boğa ile boğuşan adamdan korkarız... Diyip kaçmıyacaklar mıydı? Baykut dövüşürken, hasmını öl dürmemeğe karar vermişti. Onun şehre nereden ve nasıl geldiğini, Semira'dan ne istediğini anlamak ti. Birden » bire alttan üste geçti.. Hamatlmın gırtlağını sıkmi- ya ve omuz kemiklerine dizile da- yanmıya başladı.. Delikanlı Türk dövüşüne dayanamıyacağını anla- yımca: — Aman, beni öldürme! Diye yalvarmıya başlamıştı. Semira, Baykut'un başı ucunda çırpınıyordu: ri iy vim öldürme, it beni kaybedersin Hamat dilberinin bu sözü Bay. cut'un şüphesini arttırmış. ite Sa aykut! 1 | POLİSTE Bir ev çöktü Beyoğlunda Serveri | mahalle- sinde Mevlâna sokağında 21 nu - maralı ev harap olduğu cihetle i- çinde kimse bulunmamaktadır. Bu ev dün saat 15 te çökmüş- tür. Seccade hırsızı Çemberlitaşta Mekki beyin ka- sasını keserle kırmak istiyen ve ka- sayı kıramayınca odada mevcut 40 liralık seccadeyi alarak savuşan Bandırmalı İsmail yakalanmış ve evrakile birlikte adliyeye verilmiş- tir. İsmailin akıl hastalığına müp - telâ olduğu anlaşılmıştır. Tramvay beklerken Osmanbeyde Tramvay bek - lemekte olan gazete müvezzii Şe- küre hanım şoför Adil O efeninin idaresindeki 1951 numaralı otomo- bilin sadamesine maruz (kalarak bacağından hafif surette yaralan - mıştır. Böyle şaka olur mu? Tophanede Karabaş mahalle - sinde oturan Abdülbaki (o isminde bir amele, Lüleci Hendekteki Rı- zanın kahvesinde oturup yemek ye mekte iken Fettah isminde bir ar- kadaşının muziplik için ekmeğin arasına koyduğu (küçük bir çivi gırtlasına saplanarak yaralanmış - ) tir. Abdülbaki tedavi altına alm - mış, Fettah yakalanarak tahkika- ta başlanmıştır. Elini makinaya kaptırdı Eyüpte Bahariyede lâstik fab- rikası makine kısmında çalışan Ço- rumlu Süleyman oğlu Mustafa e- fendi dün sabah saat 9,5 ta sol e- Fini makineye kaptırmış, ve dört parmağı ezilmiştir. Mustafa efendi Balat musevi hastahanesinde ameliyat yapılmış- tır. Ülen kadın kim? Sokakta giderken düşerek nü- zül isabet ederek hastaneye kal - dırılan 60 yaşlarında bir kadın dün saydı “bilgili, güreş federasyonu, Hilâliahmer İstanbul merkezinin kongresinde okunan raporda da anlatıldığı veçhile, ilk mekteplerde fakir Üç mü Türk güreşçisi, zaferlerini hükümle değil, kendi kuvetine borçlu olmalı Avrupa şampiyonası için İtalyac ya gidecek güreş okafilemizin (dört güreşçi ile beş idareciden) mürekkep olmasına kai i diğini haber aldığımızı bunun doğru olup olmadığını sor « muştuk. Bir gazete, yazdığımızı değiş- tirmekte hiç bir mahzur görmiye- rek (yedi güreşçiye üç idareci git- mesini çok bulduğumuz için, gü- reş federasyonu reisi Ahmet Fet- geri Beye bu husustaki mütalea - sını) sormuş. O gazetenin o spor sütunlarında hakikatlerin ekseri- ya değiştirilmiş olarak çıkmasına alışık bulunduğumuz için bu ha - reketi de hoş görerek Ahmet Fet- geri beyin mütalearını madde mad- de tahlile geçiyoruz: 1 — Ahmet Fetgeri Bey: “Ba- zı gazeteciler hem bilmiyorlar, hem de bilmedikleri işlere karışıyor - lar,, diyorlar. Bu ciheti karıştır - mamaları güreş federasyonu hı sabına çok iyi olurdu. Bildikleri çin karıştırdıkları güreş işlerinde- ki bilgilerine en yakm bir misal olarak son Balkan şampiyonası ge- çen sene sonunda gene memleke - timizde yapılacaktı. Ahmet Beyin reisi bulunduğu güreş federasyonu, güreşçileri - mize emin olmadığı, bunların Bal- kan güreşçileri | karşısında nasıl bir kudret ve,kabiliyet gösterebi- leceklerini tahmin edemediği için bu müsabakaların münasip bir za- mana tehir edilerek yapılmamasını kararlaştırdı. Bu satırları yazan bilgisiz muharririn sahibi bulun - duğu “Olimpiyat,, mecmuası ilk olarak bu kararı haber (o verdi ve tenkit etti, Bu neşriyatı “Olimpi- yat,, ta gören atletizm federesyo- nu reisi Bürhan Bey işe karıştı, 1s- rar elti ve Balkan şampiyonası ya- pıldı. Eğer bilğisiz o muharrirler o tenkitleri yapmamış ve Bürhan Bey belki de bunları tesadüfen o- kuyarak müdahale etmemiş ol - talebeye muntazaman © yemek verilmektedir. Yukarıki resim İstanbul beşinci ilk mektep ta- lebesi yemek yerlerken alınmıştır. sinden ne korkuyordu? — Onu seviyor musun? Diye haykırdı. . Baykut'un göz- leri dönmüştü. Artık hiç bir şey düşünemiyor: — Nereden ve niçin gelirse gel- sin, . Diyordu. Hamatir gencin ölümü yaklaş- mıştı. Baykut tekrar delikanlının gırtlağına sarıldı. — Çoktan beri tilki boğmamış- tum... o Semira Baykut'un üzerine atılarak: — Onu öldürme, Baykut! O be- nim kardeşimdir. Sevgilim değil.. Diye bağırdı ve ağlamıya başla- dı. Baykut kulaklarına inanamıyor. du. Semira acaba doğru mu söylü - yordu? Baykut yan gözle genç kızm yü- züne baktı: — İnanayım mı, Semira? Eğer bu adam senin kardeşin değilse, onu elimden kurtaranm vay hali- ne. Yerde yatan Hamatlı ömründe bu kadar kuvvetli bir adam gör - işti, Kemikleri den bir türlü: frlayıp kalkamayan. du. Ke — Dikkatli baksana, dedi, göz- leri gözlerime, saçlarının o rengi saçlarımın rengine, alnı alnıma, çe- nesi çeneme benzemiyor mu? Baykut dikkatle baktı... Semira'nın gözleri delikanlınm gözlerine , saçlarının rengi onun saçlarının rengine, alnı alnıma, çe- nesi çenesine çok benziyordu. İki yabancı kimsenin biribirine bu kadar benzemesi kabil mi idi? Baykut başını salladı: — Haydi, atına bin.. geldiğin yere git.. ve kimse görmesin... Yere yuvarlanan delikanlı çe - kingen bir tavırla kalktı. üstünü silkti. , atının dizginlerini yakala. dı. Baykut içeriye gireceği sırada tekrar geriye dönmüştü. Delikanlı- nın yanına yaklaştı. — Kral şimdi nerededir? Diye sordu. Delikanlı, Baykut'a dönerek: — Hibarda... dedi — Siz onun nerede olduğunu benden iyi bilir- siniz! Baykut, kral hakkına biraz ma- lümat almak istedi: — Hibar dağlarma sığındığını biliyoruz. İşte o kadar.. Başka bir şeyden haberimiz yok. Hibar kö- yünün tuzaklarla doldur PN Ahmet Fetgeri Bey şampiyonasını caktı. Yani o zaman o kadar ö lerine göz yumduğumuz şampiyonluğunu böyle bir seye borçludurlar, Eğer Ahmet Fetgeri Be lerse, daha buna benziyen olimpiyatlarına kadar da; çok bilgi misallerini, bu liyete geçirmeğe çalıştığımı bol federasyonunu bir müd çin ihmal mecburiyetinde rak, birer birer ortaya O zaman herkes te öğrenir W zin za; ğına rağmen $ de — bildiklerimiz; (alto) , (bravle) , (kafi (köprü) ve sair kelimelerle velenmiş bir saha içine si mıştır. 2 — Ahmet Fetgeri Bey ki; “İdareciler, hakemlik lar. Hakemlerimiz ne kadar olursa, haklarımız da o kad vetle muhafaza edilir. Çün ğer güreş takımları, hakel çokluğuna istinaden £ aleyhi blok yaparlar,, . Bu sözleri derasyon reisine yakıştıran? | 19 milletin iştirak ettiği mü kalarda, maçları (o hakemler Şi müsabıklar kazanır veya 1 ve eğer biz galibiyetlerimizi ği kemlerle kazanacaksak bize Yâ galibiyetlerin lüzumu yoktur. güreşçisine hakemlerin ceği uydurma zaferler değil 5 di kuvvet ve zekâsile aldığı biyet şeref verir. ğ 3 — Ahmet Fetgeri Bey ci kelimesi üzerinde oyna! kafile ile beraber gidecel idareciden ibaret olduğunu,, £ lüyor. Bunlardan başka olan kafile reisi ile antrenör gazeteci acaba güreşçiler mı dahildir? Yazımızı bitirmeden e mumi merkezin son kararı fma gazetelere beyanatta b Ahmet Fetgeri beyin, bu bat tine biraz da biz sehep olduğ” için, bu seferlik affedilmesi rıca umumi merkezden rica riz. dü Sadun G Hakem komitesi reisi Beyden Beşiktaş —. Feneri macınm hatemliğine dair b tup aldık. Bu mektubu yarın cedeceğiz. — Evet.. doğrudur. nuz? dg — Gizli yollardan. - —Kral tekrar tahtına v€ yına kavuşacağını umuyor 9 — Elbette... Hattâ yarı kavuşmuştur bile. Baykut şaşalamıştı, Hamatlı delikanlı bildik” serbestçe ve çekinmeden söğlü lu. Baykut delikanlıyı başta! ğına kadar süzdi — Kral, Türkün öyağıdl yeri kolay kolay terketmi) bilmiyor galiba...? — Bunu bilmiye lüzum Kral, Türklerin yakın şehri terkedeceklerinden 9 çok emin ki. . — Hamatlıların kraldâaf memnun olmadıklarını gör“ Buna ne dersin? a — Suriyeyi Hamat şehri” baret mi sanıyorsunuz? memnun olmıyabilirler. Türkler uzun müddet ye); vergi almıyacağını ilân matlılar fıtreten çok hasis £ lardır. Vergi vermemek 5 hoş . Fakat 2 iğe ça siz nasıl gidip g:

Bu sayıdan diğer sayfalar: