27 Nisan 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

27 Nisan 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| değildi, | İT attanın mteri “| İPEK — 33 numaralı casus MELEK — Zabit namzetleri SARAY — Hortlıyan mumya SÜMER — Ankara Türkiyenin kalbidir Türkiyenin kalbidir TURK — Ankara IPEK 33 numaralı casus (Fransızca) Oynıyanlar: Andr& Luguet, Ed- wige Fenilleres. Bu film muktedir artistler tara- fından çevrilmiş esrarengiz bir he- yecan filmidir. Bir casusluk mace-| rasına taallüku itibarile mevzuunu | yazarak filmin seyirci nazarındaki | meraklılık kıymetini kırmamak i- çin yalnız alâka celbeder bir eser | olduğunu söylemekle iktifa ederiz. Zabit namzetleri (Almanca) Oynıyanlar: Albert Bassermann ve Âlmcn askeri mektep talebeleri. Bu dram garip bir aile dramıdır. Öveyi anasından şüphe eden bir genç askerin başından geçmiş he- yecanlı bir vakadır. Film Avrupa - da çok nazarı dikkati celbetmiş gü: zel bir eserdir. Mevzuu şudur: | Prüsya ordusuna zabit yetiştiren Berlin civarındaki askeri mektepte tahsilde bulunan Rudolf zabitlik - ten ziyade musikişinas olmak be- | vesindedir. Fakat babası jeneral ecdadı gibi onun da asker olma - sında musırdır. Rudolf'un övey annesi Rudolf'u takdir eder ve kendi arzusuna gö- re hareket etmesi için kocasını ik- | maa çalışırsa da jeneral fikrinden dönmez: Rudolf asker olacak. Bir balo gecesi Rudolf övey an- nesi ile mülâzim Maltzahn arasın- da geçen bir muhavereyi işitir ve şüphelenir, Acaba Maltzahn övey annesinin âşıkı mıdır?.. Rudolf bu mesele hakkında mü- lâzım Maltzahın'dan izahat ister, Münakaşa büyür ve biribirlerine çok ağır sözler söylediklerini ora- da bulunanlar da işitir | Ertesi günün sabalır kat onun büyük hüviyetini sezen - ler vardı. İzmir işgali emri vâki 0- lunca Mustafa Kemal, © zamanın siyasi cereyanlarnın merkezi olan İstanbulda idi. Istanbuldaki devlet i rinci sınıfındaki politi - la ve muhtelif un - de memleketin kurtuluşu hakkın - da beslediği fikri sabiti bertaraf et mek isteyenlerin vaziy. öğrenmişti. Devletin o yitahtı olan İstanbul, büyük işleri başarmağa müsait bir vaziyet gös- termiyordu. Gazi Samsuna çıkarken Gazi 19 Mayısta Samsuna çıktı. O zaman, kendisine bu gidişin va- hametini yakın arkadaşları ihtar ettiler. O bu vaziyetten kurtulmak için Anadoluya geçmek kararında musirdi. “Bindiğim gemi batırıla - bilir, ben mahvolabilirim, fakat ka rarımdan dönmem,, diyordu. Muztaaf Kemal gibi tanınmış bir pr © zaman nasıl olurdu da, stanbul hükümetinin müsamaha - sı ile Anadoluda bir vazife alabi - Jirdi. Gazi Mustafa Kemalin şah - sında kendi emellerine bir muhale- fet görüyorlardı. İtilâf kuvvetleri- nin İstanbuldaki idari ruha hâkim olan ricali Mustafa Kemalin bu va #iyetine ve harbi umumide, Al - man cereyanma muhalefeti; ek mili bi İabileceğine ihtimal vermediler. Gazi Mustafa Kemalin o zamanki hüviyetile onu yakalamak, o kadar ko - lay mevkii tatbika konacak bir şey z Istanbulda pe > Sazi, ruhunda açık bir fikri sabit- le Samsuna çıktığı zaman İstanbulda Vaziyet şöyle idi memleketin bütün hayat « İşgal etmişlerdi. Türk or asil zabitleri, küstahane ha maruz bulunuyorlardı, Türk | başka unsurlardan Rumlar en | bünye ii7Asİ vaziyetleri, dini ve ilahi hüfu erine rağmen patrikhanenin zy altında idiler. Bunlar, memleketin asıl uns aleme o vesile ile tecavüzlerde bu are lal Bunlar, o Karadenizde | Mitekil Bir Puntos hükümeti tesisi ga-| esini şüdüyorlardı. Ayrıca İzmir ve mvalisinin Yunanlılara maledilmesi ten | takil Casus kadının kalbi * filminde Maltzahn odasında bir kurşunla vurulmuş ve ölmüş bulunur. Bü tün şüpheler Rudolf'un üzerinde- dir; geceyarısı mülâzimin odasına girerken onu görmüşler. Rudolf gerek istintakta ve ge - rekse hâkimlerin önünde kat'i bir süküt muhafaza eder, Vakanın çözülüş şeklini izah e- dersek filmin merak kıymeti kal - mıyacağından bu ciheti süküt ile geçiştiriyoruz. SARAY Hortlayan mumya (Fransızca) Oynıyan: Meşhur (Frankenş - tayn) filminin kahramanı (Karlof) Son zamanlarda dehşet ve kor- ku filmleri az çok rağbet görmiye başlamıştır. Avrupa ve Amerika- da bu gibi filmler vakıa kadınları korkutmakta ise de (büyük halk kütlesini alâkadar etmektedir. Şeh rimizde iki sene evvel geçen (Fran kenştay) filmi, bu sene (Türk) si- nemasında gördüğümüz (Mumya- lar müzesi) gibi filmler bu nevi - dendir. Bu hafta (Saray) sinema sınm gösterdiği (Hortlryan mum- ya) filmi de bu çeşit bir dehşet fil- haftadan Bu filmden başka arı evvelâ Gaziden için propagandalarda bulunuyorlardı. Ermeni unsurunun iç idaresi başında da patrikhaneleri vardı. Aşağı yukarı onlarınkine benzer faaliyette bulun - muşlardı. Bunlar da Vilâyatı şarkiye- de bir ucu Sivasa kadar dayanan müs takil bir Ermenistan teşkili için çalı - sıyorlardı. İki bakış Türki yasi faaliyetlerini hü - lâsa için iki bakışla vaziyete dokun mak yerinde olur: 1 — Müsbet fikirli Tü, (Recep Bey burada erleri ie lâyatı şarkiye müdafai hukuk cemi > yetlerinin nasıl tesis edildiklerini, han gi gayeye hizmet ettiklerini izmh etti) p Bey bunları izah ettikten 2 — Türk unsuruna menfi olarak çalışan cemiyetler de şunlardır: Yalnız ismini duymakla milli bir is tikrah hissettiğimiz İngiliz muhiple - ri cemiyeti. Bu cemiyet adını taşıdı - ğı zevatın himayesi altında bir uşak millet vücude getirmek, bu cinayeti yapmakta İngilizlere hizmet etmekle şahsi menfaatlerini temin etmek gaye - sini güden bir teşekküldü. Bu cemiye - tin başında padişah vardı. Bir çok ri- Gal de azasıdır. Hürriyet ve itilâf fırkası, bütün a - nasırı milli şeref hüviyeti yanında te - reddi etmiş bir takım hiyanet unsurla. rının beyeti mecmuasından ibaretti. Bunlar İngiliz muhipleri cemiyetile beraber çalışıyorlardı. Ayrıca bir takım hiyanet kırıntı İarı kızıl hançerler, nigehban cemiyeti ve saire gibi sefil teşekküller de yer al- mışlardı. lük manzarası görünüyordu. İstiklâl sev gisinin maddi kür ve menfaatlerinin üş- tünde şerefli bir insan gibi yaşamak zev- kini duymak inkü neslin en büyük manevi baslı Manda isteyenler ti İm Bey Amerikan mandası hak- mda © zamanki cereyanları da izah e- derek dersine şöyle devam etti — Bir manda idaresi tesisi için bir kaç şart vardır. Mandacı devlet, vasi ve vekil olacaktı. Dahili idarede her müs- devletin serbest olduğu noktai nazardan başka bütün milletlere karşı mes'ul olacak vaziyette bulunacaktı. Mandanın tatbiki mevzuu bahsolan memlekette yaşayan millet, bu mandayi ister vaziyette olacaktı. Diriliş hareketi başlıyor Recep Bey, manda hakkımdaki i hatından senra, Gazi o hazretlerinin p) (Fedora) filminde maruf aktris Marie Bell beri güzel bir repertuvarla SARY sinemasmın prozramma iştirak e- den meşhur Arjantinli o Edwardo Bianco orkestrası yeni bir prog - ramla konser ve numaralarma de- vam etmektedir. | SUMER (Eski Artistik) GE ğ Ankara Türkiyenin Kalbidir (Türkce) | İ | Sovyet film mütehassısları tara- fından Ankara ve İstanbul'da ta - | mamen türkçe sözlü olarak çevri- İ len bü film dün akşamdan itibaren her iki sinemada da gösterilmiye başlanmıştır. Asil milletimizin ve gençliğimi- zin coşkun tezahüratını güzel bir »evzu içinde tespit eden ve Cüm- huriyet'in Onuncu Yıldönümü mü- asebetile yapılan şenlikleri ve ge- it resmini ihtiya eden bu filme, Gazi Hazretlerile, İsmet Paşa Haz- retlerinin irat buyurdukları nutuk- 'arm da ilâvesi ayrı bir kıymet ver: miştir, Bu filmin documantair bir kıy- meti olması ayrı bir (o meziyettir. Yukarıda söylediğimiz bususiyetle- ri itibarile bu filmi her Türkün görmesi çok faydalı olur. şüphelenmediler Samsundan itibaren yaptıkları seyahat intibalarını anlatmağa başladı: Gazi, ilk hamle olarak Pumtosçula rin vaziyetlerini kırıcı tedbirleri almak düşüncelerini tatbik etti. Türk halkı - nın yerinde müdafaası fikrini telkin et- ti. Alman tedbirler, halka rahat nefes aldırdı. Gazi Mustafa Kemal, o memleketin bütün resmi ve hususi teşkilâtma ve ordunun başmda bulunan kumandanlar- la münasebete girdi ve bu diriliş hareke- tinin heyecanını — telkin edici fikirler verdi, Yapılan muhaberelerin vuku, millet- çe teşkilâtlanmak olduğunu gösteriyor - du. Bu baskına uğramış olan milletin kurtulması için saray ve İstanbuldan bir şey beklemiyeceği, ve kurtuluş ham- lesinin yalnız Anadoluda yapılacak mil- K bir birlik sayesinde kabili tahakkuk olacağımı her tarafa telkin ediyordu. Pu arada Trakya ile de muhabere şüyordu. Burada bulunan Türklerin umandanı ile temasa girişti, fi ee Bey. burada, Trakyadaki kol. an iken; ajanına © zaman yazılmış Sa b ma akil memlekette icuda getireceği kaynaşma | büyük zorluklar husule geleceğini; bul hükümeti ve itilâf kuvvetlerinin şında bulunanlar anlıyorlardı. Memleket bir ve beraber hareket için susamış vaziyette olduğundan üç gün i- çinde bütün Anadolu halkı ayaklandı, 15- tanbul'daki biyanet hükümeti, ve işgal kuvvetleri Gazi Mustafa Kemal'in Anado a gidişinden umdukları hareketin tam aksine olarak milli bir kalşınmaya baş le gördüler. , ba- il rah duyduğunu kaydede- rek o zaman Dahiliye Nazırı olan Ali Ke- mal'in çektiği bir telgraftan bahsetti. Ve dersine devam ederek dedi ki: Sivas kongresine doğru — Gazi'nin o zaman, düşündüğü şu i- di: Sıvas'ta bir kongre toplamak. Bu kongre, beraber çalışacağı arkadaşlarla bütün vaziyetleri etraflı bir şekilde gö- rüşmek ve milletle beraber kurtuluş ted. birleri almak, Gazi Mustafa Kemal, her livadan üç i olan Erzuruma giderek Erzurum kongresi için de imkân bahş tedbirler alıyor. Burada da şark lâyetleri Müdafani Hukuk Cemiyet Trabzon ve havalisi Ademi merkezi Cemiyetinin gayelerini / temin edici bir vaziyetle kongre çalışmıya başlıyor. Recep Bey, Erzurum kongresinin var- dığı neticeler ve kongrede verilen karar- lar etrafında tafsilât vererek dersine ni bayet verdi ve alkışlar arasında kürsüyü Talak şehri Amerikada Reno isminde bir kü- f şük şehir var ki, şu son senelerde İ büyük bir şöhret kazandı. Neden mi diyeceksiniz. Mahalli kanunla» | Ta basit bir madde ilâvesile..Bura da talâkı son derece kolaylaştırdı. İ ğu için. Reno, boşanmak istiyen çiftlerin kâbesi olmuştur. Şehir bu | yüzden büyümüş, yeni yeni mükel- ;lef oteller yapılmış, bir seyyah şeh- ri halini almıştır Dünyanın birbirlerinden bıkan milyonlarca ve milyonlarca çiftle- ri Reno'yu bir kurtuluş diyarı ad- dederler, Bu kasabada mahalli kanunlara göre boşanmak şöyledir: Karı ko- İ ca belediyeye giderler, nikâhlan- İ manın aksine olarak iki hayatı ze- İ hirliyen h'ssi bir yanlışlığı tamir için boşanma talebinde bulunur- lar. Tohaftır ki, bir defa boşandık- tan ve her iki taraf hareketlerinde | istiklâle kavuştuktan sonra, b birlerine muhabbetleri art- maktadır. İkiside (dudaklarında tatlı bir tebessüm, artık parmakla» rında aşkı temsil edemiyen yüzük- leri kaldırıp suya atıyorlar. Biri- birlerinin ellerini sıkıyorlar, o her | biri hayatlarının yeni istikametin- İ l (Üniformalı gençler) filminden | bir sahne Bade harabülbasra (Başı 1 inci melerde miktarlar yükseltilerek ve kıymetler fazla gösterilerek suiis - timal yapılmıştır. Suiistimalin en büyük kısmı kereste işi üzerinde- dir. Suüistimalde takas heyeti güm- rük, eksperler bir taraftan da & caret odası kademeler geçirilmiş ve beyannamelerde gösterilen kıy- met ve miktarlardan çok daha az kıymet ve miktarlarda mallar yük- sek kiymet ve miktarda gösteri - lerek ihrâç edilmiştir. Komisyon asıl takası idare e- den ve resmi sıfatı haiz olan ze- vattan tahkikat yapmaktansa, bir çok tüccarların ifadesine ve piya- sa cetvellerine ve vesaika istinat ederek tetkikatıni ikmal etmiş - tir, Bu tetkikatta müsbet neticeye varıldığından artık alâkadarların ifadesine müracaata lüzum kalma- mıştır, Bu işte kendisine tüccar süsü veren bir komisyoncunun mühim rol oynadığı görülmüş, ve ifadesi sahifede) alınmıştır. İşi asıl çeviren bir Suriyeli ile bir Rumun memleket haricine kaç- tıkları anlaşılmıştır. malin cereyanında baş - lıca vesika olarek ta orman tez - kerelerinin kullanıldığı anlaşıl - mıştır. Türkiye - Norveç ticaret itilâfi » Norveç ticaret itil : tediye muvazene esasına müstenit ve clearing mukavelesi bugün Tür kiye namma Hariciye Vekâleti U- mumi kâtibi büyük ( elçi Numan Rifat Beyle Norveç Sefiri M. Ben- zon arasında imza edilmiştir. kiye terketti. ör a Recep Bey, cumartesi günü, dersine devam edec İ kumandanı Alksnis tarafından $e- tü (Ankara Türkiyenin kalbidir) filminden bir izci de yürümeğe başlıyorlar. Hattâ derler ki ' Reno'da akan Rio nehri bir altın madenidir. Dal- gıçlar bu nehir sayesinde günleri- ni gün, aylarını ay ediyorlarmış. Reno'nun asıl müşterileri en zi- yade sinema yıldızları imiş. Holly- wood'da evlenip te £ boşanmamış yıldız pek azdır. Şarlo'nun sayısız izdivaçları har | İ trlardadır. Charlie Chaplin yalnız | İ yeni yıldızlar kâşifi değildir, bilâ- | hare karısı olacak kadınlar keşfet- | mekte de mehareti vardır. Adolphe Menjou beş sene Kath- ryn Corver ile yaşadıktan sonra, ni hayet sevdalarının zayıflamıya yüz tuttuğunu hissedince, — beraberce | uzun bir seyahate çıktılar. Balayı seyahatlerinde gittikleri yerleri bir daha gezdiler. Fakat mazinin ale- vini canlandırmak kabil olmadığı- nı anlayınca, Paris'te bir kahveye | irerek birlikte son kadehlerini to- | kusturdular, Johny Weissmuller dünya me şampiyonu ve Tarzan filminin kahramanı, karısı Bobbe. Arnst'e yol verdiği zaman kadıncağız ağla- | mıştır. ! Douglas Fairbanks — ile Mary Pickford'un ayrılışları da hazin bir hikâyedir. Bunların ikisi ayrı ay- rı yerlerde görmek müşküldü. Hat- ta bütün Kaliforniyaya model ola» | cak bir izdivaç hayatı yaşıyorlar . Fakat onluMüs eğrilikler. Kesal , Rusyaya giden Askeri hey'etimiz Hey'et reisi Emin Paşanın Odesadaki beyanatı MOSKOVA, 26 (A.A.) — Tas Ajansı bildiriyor: Moskovaya gel- mekte olan Emin Paşanın riyase - tindeki Türk askeri heyeti dün Ode saya muvasalat etmiş, Hariciye ko miserliği ile mahallisgarnizon mü- messilleri tarafından karşılanmış « tır. Emin Paşa Tas Ajansı muharri- rine bayanatmda demiştir ki: “Türk ordusunun mümessili sı - fatiyle dost memlekete geldiğim - den dolayı memnunum. Türkiye i- le Sovyet Rusya arasmdaki dost - İuk,mücadeleler esnasında doğmuş tur ve çok sağlamdır, zira her şey den evvel sulhün tarsinini istihdaf etmekted Moskova'da MOSKOVA, 26 (A. A.) — Baş- larmda Emin Paşa olduğu halde bugün Moskova'ya gelen Türk as- keri heyeti, istasyonda ordu ve do- nanma komiserliği mümessili M. Smagin, Hariciye Komiserliği mü- messilleri ve Türkiye Sefareti er- kânı tarafından istikbal edilmiştir. | Emin Paşa istasyonda türkçe bir nu tuk söylemiş ve bu nutuk radyo ile neşrolunmuştur. Moskovadaki tayyarecilerimiz MOSKOVA, 26 (A.A.) — Bu - rada bulunmakta olan Türk tayya- recileri, kızılordu hava kavvetleri reflerine tertip olunan resmi ka - bulde hazır bulunmuşlardır. Alay kumandanı Celâl Beyle yüzbaşı Enver ve Ihsan Beyler yanlarında Türkiyenin ataşemiliteri olduğu | halde Osoavişim merkezi komite reisini ziyaret etmişler ve askeri hava akademisiyle hava müzesini gezmişlerdir. Türk askeri tayyare- cileri gece büyük Operada verilen müsamerede hazır bulunmuşlardır. İ son 42, Edmund Lowe 42 Lilian Tashman öldü Lilian Tashman'ı sinemada 19 Edmunda Lowe ile tanışmış ve | kaç ay sonra evlenmişlerdi. Birçe filmlerinde muvaffak olmuştu. Otuz beş yaşında olduğu hak bir ameliyatı müteakıp vefat eta tır. Yaşları Bir Amerikan almanağı bazı / İ merikan yıldızlarının yaşlarını i şa etmek gibi çok gayri nazik b iş yapmıştır. Almanağı okuyun “Ebediyyen genç,, zannettiklerin zin sırtlarında bir haylı senelerit yükü olduğunu anlıyoruz, Alman: ğa nazaran: £ Georges Arlios - Marie Dressler 65, Will Rogers 5 Lionel Barrymore 56, Wallace Be ery 48, Douglas Fairbanks 51, A. dalphe Menjou 44, o Clive Broo 43, Ronald Colman 43, Hoot Gib Rutl Chatterton 41, Harold Lloyd Mary Pickford 41, ————————— u da Joan Crawford'u terkett Maurice Chevalier de Amerik: ya gidip geldikten sonra ayni ha: talığa tutuldu ve karısını bıraktı. zde az para kazanmak geçi sizliğe sebep oluyor. Acaba onla: da geçimsizlik çok para (o kazaı maktan mı ileri geliyor? Feci bir tekme Oyun oynarken arkadaşı nın barsağın kopardı Büyükada itfaiye grupuna m sup grup çavuşu Etem Efendi ile arkadaşı Ziya efendi top oynar larken i kazaen ti kasığına vur- muş ve barsaklarının kopmasma sebebiyet vermiştir. Bunun üzerine belediye dokto- runa malümet verilmiş ve görü - len lüzum üzerine yaralı Cerrah- paşa hastahanesine kaldırılarak kendisine ameliyat yapılmıştır. Y rast ağırdır. Tramvaydan atlarken Tarlabaşında oturan 66,yaşın- da Dimitri efendi yürüyen tram - vaydan atlamak isterken düşmüş ve başından hafifçe yaralanmış - tır. Üç kilo esrar Gemlikten © limanımıza gelen Numan kaptanın idaresindeki taş yüklü yelkenlinin içinde üç kilo e| rar bulunmuştur, Yelkenlinin di - ğer eşyası nezaret : ında boşal - tılmaktadır. Tezgâhta ateş Üsküdarda Selâmi Ali efendi mahallesinde bir tezgâhtan ateş çıkmışsa da söndürülmüştür. mural Bro «Knoll» 25 senedenberi sinirleti ; teskin edici hervakil kesiz VE eh nak olunan en çok İSİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: