31 Ağustos 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

31 Ağustos 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MILLIYET CUMA İ Kurtuluş, Tayyare ve Harbiyenin 100 üne Kahramanlar yuvası bir asrı devrederken (Başı 1 inci sahifede) | Si Mustafa Kemal Hazretleri gi- dâhiyi yetiştiren Harbiye; en kıy- yar Mücssesemizdir.” Kp Bey, burada genç Harbiyelilere nl ©*ki devirlerde Türk kah- ının hizmetlerinden bahsederek etmiştir: m“ tana örnektir, aalr beri. Şen de yeni yeni ve başka başka “ ik destanları ekle.. Müşir Pa- £ f İŞ R , Ant içildi çi, Borada hep bir ağızdan şu ant içil- “ Yay Mertlikte, yiğitlikte ve Yetiş gisinde Türk dahisi da iren bu irfan kaynağın- yetişmiş ramanlarından ge - iyacağımıza ,biz de gibi Türkün ve 71 ürklü- esi ve yurdumu - Ye cumhuriyetimizin ko- 1 için lâzım olursa ka- Ve canımızı seve seve mize and içiyoruz. sun.,, meydandakiler heyecan için « Etraftan uzun bir alkış tufa- odtu. Rauf Bey, bundan sonra, mek bir tarihçesini yaptı, sözleri- İŞ 7 7 ol Tr #4 iz le tamamladı: Uyg te Muhterem huzar.. Bu şanlı Har- z yüzüncü yıl dönümünü T bugünü yaşatan, Türk a büyük ve Anafartalardanberi rün Veni bir zafere ulaştıran, kurtar- ylkemizden bize yeni ve muazzam Ürliye yarstan Ulu Gazimizin na- İkea Ser; s5 / f £ anar ve hürmetle eğilirim.” “Yaşasın Gazi!” nidalarile bir EZ m inledi, eaddeyi dolduran hal- ezahüratı buna katıştı. Tekin Beyin nutku , Yak ümbariyet ordusunun genç zabit | Tepti sevgi ve saygrile selimlerim. | ün 2ebitinin çeref ve kudretinin kök- eşin tee yıllık milli tarihin şanlı ha- Majeoa dayanır, Harbiye mektebinin Yük erik, büyüye büyüye, yüksele faişe nihayet Türklüğün ve Türk ye inin en yüksek örneği olan Gazi- Pe Slâtmıştır” Tekin Bey burada Har- Hşktebine hitap etmiş, sözlerini adnan ir: Saygının sevginin Midem evlâtların gönlümüzde, tarihin İstediğini biliyoruz.” Bir Harbiyelinin sözleri İl San, sınıf mektepleri talebe zabit” Kayı ama muhabere mülâzımı Sabih ie söylediği hitabe takip etmiştir. Sonra, Harbiyenin son sınıfından m Bey arkadaşları namına $u evi söylemiştir; b Harbiye! Mukadder hedefin İl zamanın katı bünyesini murun- İş #uulacım. Yıllar; yıktım. Ve bugün Miyan bitirdin. Bugünü tatan mutlu ay i seni şimdi kucaklayan kadir irfan kardeşlerini des İp Yeilarile selâmler.” ia şapterem Bey, hitabesinde Harbiye» Me âkenmez emeklerle bir devrin en Köy inkelöpçılarını en çetin kumandan» Si, Yarattığını kaydetmiş ve “Plevne, v Sserin.. Osman Paşa malındır!” b na Feyzi Hakkı, İhtiyat zabit Bamına Cemal Arif, mütekait namını da Nafiz Beyler çok al- Mağ birer mutuk söylediler. &pliz Rey, nutkunda dedi kir e a Kümünü katlulamakla biz caki ems ie Eş sevinç içimdeyri. Ne mutlu i“ vazifesini başardık bu i- ema in bizlere, sağ kaldıkça ber as- Vraz etmesi mukadder teka- Tülbesini kazandırdı.” > Cevat P. ku R 'aşanın nut EİN arada Cevat Paşa tribünden üye geldi ve hazırune de- 1 ve pe — dl Sotda Halis Paşa nutkunu söylerken, ortada Harbiye Mektebi Kuman- danı Fevzi Paşa Hazretleri namına nutuk okurken, sağda ihtiyat zabitleri namına nutuk irat edilirken tebliğ ediyorum. Müşarünileyh hazret. leri rahatsız olmaları dolayısile içimizde bulunamadılar. Buna çok müteessirdir- ler. Bizi tevkil ettiler, Muhabbet ve hür- metlerini arzediyorum.” Cevat Paşa bu sözlerinden sonra bel lenen nutkunu okudu ve: “ — Muhterem efendilerim; Bugün Harbiyenin teessüsünün 100 üncü m dönümünü kutluyoruz. Bu bay- rama, bu müessesenin yetiştirdiği yaşa- yan ve yaşamayan bütün kahramanlar, onu yaratan Türk milleti ile beraber bu- rada iştirak ediyor.” Diye başlıyarak Harbiye meletebinin şanlı hayatına temasla şöyle devam et. miştir “Bu kıymetli müessesenin bu ana kadar yetiştirdiği insanlar neler yaptı - lar diye bir sual karşısında kalınca bu- na son asırlık Türk terihini misal gö termekle kısaca cevap verirsem, milletinin düşüncesine en beliğ tercü - man olmuş olurum. Muhterem, efendiler, Birçok misaller aramağa ne hacet?. İşte koca Gazimiz gözümüzün önünde değil mi? Buyün herkese Türk ve Türk- Bük adını hürmetle andıran o adamı ye- Gştiren bu ocak değil mi? 100 senedenberi yılmadan, yorul - madan doğduğu memlekete nur saçan bu müessesenin daima en mülekâmil bir ilim müessesesi olarak kalmasını candan dileriz. Ne mutlu buradan & yetişecek gençlere!,, Cevat Paşa, nutkunun sonunda a - &rdide harbiyeyi selimlamağa davet et- miş ve 100 üncü yıldönümü münasebe- tile ihdas edilen baş kütüğünün çakıla- cağını bildirmiştir . Burada, bu seneki mezunlardan Su- at Bey tarafından hazırlanan baş kütü- ğü çakılmış ve Harbiye marşı çalınmış- tar, Resmi geçit yapıldı. Davetliler, iç bahçede kısa bir isti rahaiten sonra, mektebin caddeye ba- kan kısmında hazırlanan tribüne gel diler. Dünkü merasimin, eski hatıraların yadına çok iyi bir zemin hazırladığı gö- rülüyordu, Bir çok kimselerin sevinçli göz yaş- ları döktükleri ve hasretlerinden öpüş” tükleri gözden kaçmıyordu Meclis reisi Kâzrm paşa hazretleri bir aralık dediler ki: “— Ihtiyar sayılan eski Paşalar bu- rada arkadaşlarını görünce adeta genç » leşiyorlar. Ne iyi...,, Saat tam altı buçukta resmi geçit başladı. En önde genç zabit vekilleri ve alay kumandanı Rifat Bey olduğu hal de zinde bir yürüyüşle geçtiler Arkadan deniz harp zabitlerimiz, harbiye tale - beleri, deniz askerlerimiz, deniz İisesi talebesi , Tıbbiye, Maltepe ve Kuleli hi. seleri talebeleri muntazam bir yi le ve bandolarile geçtiler. Halk, yolun iki tarafında birikmiş, her grupun geçişinde mütemadiyen al- kaslıyor , tezahürat yapıyordu, Gazi köşesi Resmigeçit bittikten © sonra, mekt. bin gezilmesine başlandı. Evvelâ, Gazi köşesi dolaşıldı. Mektep idaresi, Gazi Hazretlerinin okudukları dershaneyi © zamanki techizatile hazırlatmıştı. Bu odada, uzun masalar, havagazı tesisa tı göze çarpıyor, bir köşede yerli de lap, daha beri (tarafta musluklu bir küp ve maşrapalar görünüyordu. Duvarda, Gazi Hazretlerinin erkânı harp zabiti kıyafetile çekilmiş bir fa « tografileri vardı. Yanlarma da, harbiyenin yetiştir. diği kumandanların resimleri konul- muştu. Bu köşe, davetliler tarafın - dan hürmetle gezi Bunu müteakip mektebin diğer kı- #rmları da dolaşıldı ve merasim pro - ayet bulmuş oldu, Davetli- izaz edildiler. Diploma tevzii Merasimi Dün saat on dörtte Harbiye mek- tebinden bu sene mezun olân genç zabit vekillerine diplomalacı mera « simle tevzi edildi. Merasimde Cevat, Galip, Omer Halis, Zihni, Hayri, Keramettin, A- hi Fuat Paşalarla diğer ümcra ve za- bitan üniversite rektörü Cemil Bey ve daha bir çok zevat hazır bulundular, Merasim Harbiyenin iç avlusunda yapıldı. Burada, küçük ve zarif tak. lar kurulmuş, etrafı bayraklarla süs- lenmişti. Saat 14 te bu seneki me - zunlar bahçenin sağ ve sol koşele- rinde yer aldılar. Ortaya uzun bir masa konulmuş, yanına harbiyenin yeni alay sancağı dikilmişti. Genç zabitlerimiz, grup grup bu- raya gelerek, Harbiye mektebi alayı kı dan Miralay Rifat Beyin de. lâletile şu yemini ettiler; “Hazerde, seferde, karada, de « nizde, hayada, her zaman ve her yer. de milletimize, - memleketimize, ve cumhuriyetimize o doğruluk ve mu » habbetle hizmet, kanunlara ve â « mirlerime itaat edeceğime ve asker. | liğin namusunu, Türk sancağının şa- nını canımdan aziz bilip vatan, cumhuriyet, vazife oğruna #€- ve seve canımı feda eyliyeceğime na- musum üzerine söz veririm.,, Bunu müteakip, genç zabitlerimi. zin diplomaları ümera ve zabitanm huzurile ve bizzat Cevat Paşa tara» fından verildi, Cevat Pa; lerini ayrı sıkarak muvaffakı » Yet temennisinde bulundu. Diplomaların tevzii bi ra, mektep kumandanı Bey güzel bir hitabe söyledi. Rauf Beyin hitabesi Efendiler; kahraman ordumuzun irfan kaynağı olan Harbiye mekte - binde iki senelik tah: fakıyetle başardınız. Ve bugün mek- tebin 89 sınıfı olarak zabit vekili ol- i mız, Sizler, ilim, an ordumuzun daima yül . ci ve ona feyiz verici birer özüsü - müz. Efendiler, o biliyorsunuz ki Türk Yalnız yiğiti ve yiğitliği se- yer. Türk askeri dünyanın en kı; metli askeridir. Kıtalarınıza niz vakit onlara, yiğil mertlikte örnek olunuz. Nasıl ki, bir millet için nesil ye- işlirmek tabiatin istediği bir borç - tiştirmek tabintin istediği bir borç i- #e, bu nesli askerlik sahasında talim ve terbiye ederek en şuurlu ve asil bir asker haline getirmek te bir za- bitin en birinci borcu ve baş vazife- lir. Sizleri kutlular, terakki ve in“ kişafımızda iyi o muvaffakıyetler menni ederken bu merasimi huzurla- rile şereflendiren muhterem kumun- Beyefendilere minnet ve şükranlarımı arzederim.,, Cevat Paşanın hitabesi Rauf Beyden sonra o Cevat P; çok samimi o bir lisanla şu hitab. izi ikmal o- dığınız feyiz ve iktisap eyle- z malümat ile yarın ordu ha - atılıyoysunuz. iletin sulhta ve harpte ha- yat ve mukadderatının des hesiz kendi kuvvetidir. Ve vet te orduyu temsil ve tecelli ey. ler. Bu orduyu hakiki bir kuvvet p- için onu fikri, ilmi ve amol halarda hazırlamak lâzımdır i bu husus zabitlerin en mühim vazifasi- dir, İnsanları sevketmek ler ev. velâ, kendi gittikleri Sl varacağını bilmeleri lâzımdır ve bu- nun için de salim bir fikre sahip ol. malıdırlar, Mduda 'k-elmeniz hizmet ha - icabmda | , yeni mezunların el. | 3I AGUSTOS 1934 ü yıl bayramlarını dün kutluladık Zafer Bayramı büyük merasimle kutiuiandı (Baş: 1 inci sahifede) 3 lerce halk ta sokakları dolduruyor ve bayramların kutlulanacağı mey « danlara koşuyordu. Saat 9 da Öğleden evvel dokuzda Istanbu lun dört tarafından gelen vapur, tram vay, otobüs yolcuları akm, akn Be- yazıt meydanma gidiyordu. o Büyük meydan yüz binlerce kadın ve erkek ile dolmuştu. Meydanı çeviren dükkânların dam- larında, hattâ Beyazıt & minaresinde bile bir çok meraklılar erkenden yer almışi tr, İstanbul vilâyet ve Eminönü kay- makamlığı da merasimin yapılacağı Beyazıtta üniversite kapısının önün « de bazı tertibat almıştı. Kapının tam önüne büyük bir tri- bün: yapılmış ve misafirler için yer- ler hazırlanmıştı. Resmi geçit esna- sında kargaşalık olmaması için bu sene ilk defa olarak muntazam plân yapilmiştı. Ve kuvvetli zabıta teş. kilâtr ile de resmi geçide iştirak e - denlerle halkım karışmaması temin e- dilmişti, Beyazıt meydanma da dört tane hoparlör konmuş, bu suretle halkın büyük merasimi yakından takip ede - bilmesi imkânı hazırlanmıştı, İstanbul kumandanlığında Istanbul vali ve belediye reisi vali omuavini Ali reis muavini Hâ- mit Beyler ve vilâyet ve belediye er- kânı Istanbul kumandanlığına gide - rek Halis Paşaya İstanbul halkının orduya olan minnet ve şükranlarını söylediler, ordunun yarattığı büyük zaferin yıldönümü O münasebeti ile Türk ordusunu bir kere daha selâm- ladılar. Saat tam 10 buçukta! Saat 10 buçukta üniversite #Mmey- daninen iç kısar askeri mektepler ve kıtalarla dolmuştu. yi) Her mektep kendilerine gösteri- len yerlerde başlarında müzikalar ol. duğu halde mevki almışlardı. Mey - danda kumandanları, paşalar, ve yüksek rütbeli erkân (dolaşıyor, İstanbul kumandanmın gelmesini bek- Abide önünde bir zabit Harbiye namına nutuk söylüyor borusu öttü. Bütün kumandanlar ki- taları başma koştular. İstanbul kumandanı Halis Paşa ile İstanbul valisi Muhittin Bey, Halis pâşanın.yaveri ve erkânı, | İstanbul vali muavini Ali Rıza, belediye reis muâvini Hâmit ve Feh. mi Beyler otomobi Halis Paşa, fırl Up Paşa ile merkez kumandanı Feh- mi Paşalarla biraz görüştükten | son- ra merasime başlanacağı bildirildi. Merasim başlıyor!... Beyazıt kulesinin kapısından iti- baren üniversitenin arkasına lar olan mınlakada harbiye mektebi: ve Hiseler bulunuyordu. Bu sene merasimde ilk defa ol- mak üzere mektepten © mezun olan we dün ant içme merasimleri yapılan genç zabitler bulunuyordu. Bütün mezunlar yeni | elbiseleri ve sırmalı kılıçları ile harbiye tale- besinin ön tarafında bölük kuman - danları ile mevki almışlardı. Hi aşa ve maiyeki erkânı, va- Vi Bey ve diğer zevat olduğu halde evvelâ bu sırmalı elbiseli genç zabit- lerin önüne gittiler. Bu esnada Harbiye müzikasının henktar sesi duyuldu. Ve selâm ha- vası başladı. Halis Paşa kıtanın ö - püne gelince yüksek sesle genç za- yatında irae eyliyeceğiniz seciye ve ilmi kifayet ile mümkün olacaktır. Muallimleriniz sizleri bu işelre lâ - yık olmak üzere techize çalıştılar ve mücehhez olduğunuza ka- ki bunun boratını bugün siz- lere veriyoruz. K Sizleri bu suretle orduya lâyik bir e yetiştiren is ie imlere teşekkür ederi si tebii eder ve zabitlik haya muvaffakıyetinizi Diploma tevzii merasimi bu su- retle bitmiş o oluyordu. Cevat Paşa “Allaha ısmarladık!,, dedi, Ordunun genç zabitleri hep bir a- ğızdan ve gök gürültü andıran bir sesle cevap verdiler: “— Sağ olun. Zafer bayramı Tes mi geçidinde bahriyeliler bitlere hitap etti: — Bayramınız kutlu olsun efen- diler... Bugünden itibaren orduya iltihak eden bu genç zabitlerin gür sesleri birdenbire bütün üniversite meydanı- nı doldurdu: i — Sağ ol1... Halis Paşa bu zabitlere mukabe. le etmeği ihmal etmedi: — Siz de sag olun arkadaşlar... Genç zabitlerin teftişi | bittikten sonra sıra ile Harbiye talebesi, Ku - eli, Maltepe askeri liseleri , ve deniz lisesi, askeri kit ade, süvari, muhabare di. Halis Paşa her kıta önüne gittik- çe bütün efradı selâmladı: — Bayramımız kutlu olsun arka» , daşlar... — Sağ olun... Teftişten sonra!... Askeri kıtalardan sonra polis mek- tebi, itfaiye ve resi i eden mektepler de Burada ordu namına nutuk söyle Decekti, Bunun için de bir kürsü ha- zırlanmıştı. Yapılan tertibat ile mey- danda ve Beyazıt meydanmda top- lanmış olan halk ta bü nutukları din- “Abide önünde bir zabit bahriye namına söz söylüyor leyebilecekti. Ordu namınal... Kürsüye evvelâ ordu namına en kıdemsiz zabit çıktı. Çok heyecanla başladığı nütkunda bilhassa dedi ki: — “30 Ağustos bayramı hepinize katlu olsun. Sözlerime başlamadan evvel, bize böy- le mutlu günleri, canları, kanları baha- sma veren ve gönüllerimizin cennetin- de yaşayan aziz şehitlerimizi saygı ile nara,” Karanlık günlerimizde iç ve diş düş- mz İrgil hür “Tasma saltanatın”, bizden sonra tufan diyenlerin düşüncesiz yardımcılarının bu yurda yap madıkları fenalık kalmadı. Fakat... yıllarca yer yüzüne medeniyet ışığı veren Türklük... yine kurtarıcısını Binlerce yıllık Türk tarihinin haber verdiği Türk uluğlarının en ileri ve en yüks. Gazi Baş Kumandan, Türkün damar. larmdaki kanı, yüreğindeki gizli varlığı herkesten iyi anlamıştı. Tarihin hiç bir yaprağına adı köle diye geçmiyen bu ulus biç bir zaman tutsak e. m EA Şa En kidemsiz zabit nutuk söylüyor Bir Harbiye talebesi natuk söylüyor Genç zabit bundan sonra öz türkçe kelimelerle dolgun nutkuna devam ede- rek, İstiklâl barbinin kısa bir hulâsası- mı yaptıktan sonra dedi — Ne mutlu bize ki bugünlerde doğ- duk... Bugünlerde büyüdük... Bugünler de yaşıyoruz. Halis Paşanın nutku Genç zabitten sonra Kumandan Ha. lis Paşa kürsünün önüne gelmiş ve çok alkışlanan şu nutku söylemiştir : “ Arkadaş şlar « Zafer bayramımızın 12 inci yıl dönü- münü hepinize derin saygılarımla tebrik rim — olsun. 4$iz zaferimizin nasıl büyük güçlük- ler, yoksuzluklar içinde fakat a sek feragat ve fedakârlrklarla ve büyük milletimizin ve ordumuzun rın. hunu ve benliği tanıyan bir sevkü idare ile kazanılmış olduğunu genç arkadaşım şimdi söylediler, Benim sözlerimde an- cak bu hususu kısaca tekrarlamış ola cak, Halis Paşa bundan sonra umumi harpı ten sonraki karanlık vaziyetimizi tasvir etti ve dedi ki Ve işte bunun içindir ki evveleo önü müzde diz çökmüş, kurtarılmak ve ya, #ayabilmek için efendiliğimizi ye bol yardımlarımızı dilemiş ve görmüş olan- İar bile yağmıya koşmuş, düşman safla- rı içine atılmışlardı. Yer yer reva görülen zulüm ve teca» vüzler karşısında arık Türkün yıldığı ve yıkıldığı vehmiyle yılışıp taşıyor. Geçmiş zamanlarda (bizi kendilerine yaşamış kahraman milletimizin İstiklâl ve şerefi için maddi imkânsızlıkları, hatta düşüne meden bile, çarpışacağını şharslı rına bir türlü srğdıramiyorlardı. Düşüne umıyorlardı ki maddi imkâtyuzlık silâh ve vasıta eksikliği yüzünden hâtta İrgil mek bile Türk şanından olamazdı. Çün kü onun muhtaç olduğu kuvvet damar. larındaki kanda bitinek tükenmek bil meyen cevher ve kudrette mevcuttu. Milletimizin kendi idaresini kendi e. Ene alması ve dâhi Baş Kumandanımızım millet ve ordumuzun başına geçmesi iğ te böyle çok çetin ahval ve şerait içinde vukua gelmişti. Fakaf milli idare kurus Tunca tarihin yönünü ve İımını değişti. ren büyük hadiselerde birbiri ardınca be. lirmeğe başladı, Büyük Gazinin yüksek ve azimli sevki idaresinde istiklâl aş ve ateşiyle gügreyen kahraman ulusnü, önden sonuna kadar tarihte bir eşi bye lunmayan bir şevk ve imabla çarpıştı. Uğraştı, İnönleri milli ordutun kıymete li cevherini gösterdi. Sakaryada oyis ğtçe döğüşen düşman ordusu, korkunç ve aşılmaz bir mani olarak daima önüri de yükselegelen Türk sinelerin? çarpa çarpa kırıldı eridi ve bu sefer Türk Or. dusunun şahlanan | hışmından ancak kaçmakla kurtulabildi. Artık bir muka- bil taarruzun sırast ve zamanı gelmişti, Bu defa saldıran Türk ordusu oldu. Sarp dağların arkasına sığınan, tel ör gülü siperlere gömülmüş düşman ordu. su buralarda da Türk ( süngüsünden kurtulamadı. Şunu da tekrarlamalıyım ki istiklği harbi her ne kadar bin bir yoksulluk ve eksiklik içinde cereyan etmişse de ma« ve tekmil millet ve ordu bir. iyle kaynaşarak ulu Ki larına canan bağlı tek bi üzme gi — yüksek ve fergatli bir varlığa inkilâp etmişti, Çünkü Türk milleti harikalarla dolu olan bir kurtuluş cenğinde kendi asil ka. nından olan ve kendi ruhumu en iyi tas nıyan büyük ve öz evlâtlarını başında görmek talihine mazhar olmuştu. Arkadaşlar, Tarihimizin eşsiz bir pırlantası puşünkü büyük zaferimizi anar ve en onu yaratan büyük £ milletimize (Lütfen sahifeyi çevirinle) Yer o

Bu sayıdan diğer sayfalar: