16 Aralık 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

16 Aralık 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ait mektupları, A iliyet'in Romanı: 62 74 ZE TİHAYATIM Yazan: Marthe Richard Beni burada polisin nazarı dikkatini Tercüme eden: M. F, celbetmeden öldürebilirlerdi Hülâsa (Marthe Richard Pransa casusluk teşkilât tarafından İspanyaya gönde- rilmiştir. Vazifesi orada Alman casus teşkilâtına girmek ve iki cihetli casus- Yuk. yapmaktır. Martbe bir sürü mace ralardan sönrâ Alman casuslarının rej- si Baron Pon © Krohn ile tanışmıştır. Bundan bir çok malümat almış ve bun- ları Fransaya bildirmiştir. Şimdi Baron kendisini (o Arjantine göndermiştir. Marthe'in yeni vazifesi bir takım kâğıtları ve Fransaya gön derilecek buğdaylara © konacak muzır böcekleri orada M. Muller isminde bi- risine vermektir. Fakat daha evvel Marthe böcekleri öldürmüş ve bu kâ- ğıtları bir Fransiz mülizmma tes lim etmiştir.) İşin en kötüsü Mari milliyetini saklayamıyordu. Lehçesinden, Yü- zünün hatlarından Fransız oldu - ğu okunuyordu. i Arslan terbiye eden adamlar gi- bi kafamı arslanın ağzıma sokmuş tum. Fakat harp zamanmda Al- man aralarından bihakkin şüphe edilebilirdi. Ya ağzını kapâyıve - rirse? Mektupların yerli yerinde ol - madığını, böcek ordusunun mah - vedildiğini farkederlerse benim ha. im nice olurdu? Üç haftadan evvel dönmek i- çin vapur da yoktu. İşte onun i- çin içime müthiş bir şüphe girmiş- ti. Fakat bundan katiyen Mariye bahsetmiyordum. O hiç farkına varmıyarak düşmana karşı savlet eden bir asker gibi ilerliyordu. E- ğer meseleyi ona açsam belki bir pot kırabilirdi. Tekrar yemek salonuna indik. Hayret: Bütün duvarlar büyük re- simlerle süslenmişti. Bunlar ara- sında, Kayserin, Veliahtın, bütün Alman cenerallerinin tabii cesa - mette portreleri vardı. İnsan bun- lara baktıkça helecanlanıyordu. Yemek yerken mülâzım Marie şahammül edemedi; kulağıma eği- rek: — Ben burada dureamıyacağım dedi, boğuluyorum. Bana bakan bütün bu çehreler beni hasta edi- ne gidip Campo'da biraz gezme - sini ve icap ederse bir başka otel aramasını söyledim. Ve dedim ki: h bir gözlük alın, çok (oo kuvvetli bir mi ir gözlükçüye sipariş edin dönüş vapurda bana verirsiniz. Manzarayi büyülten bir gözlük etrafta hiç bir şüphe uyandırma dan bana faydalı olabilirdi. Eğer böyle bir gözlüğüm ola idi, birçok defalar uzaktaki okuya- " — Evet, Fransızca bilir misiniz? — Nein! (Hayır!) Kendisile ispanyolca konuştuk. Bu dili zaten çok az ve o çonfena biliyordum. Onun için kendisine ne vaxyete düştüğüne dair izahat ve. remedim. Evvelâ iki termos şişesini ver- dim. Sonra bazı husust © şahıslara teslim ettim. Bu kaklarını yor: ganda âleti idiler. Arjantine tahtel. bahirle gelmişlerdi. Ve Almanya i- İe ancak hususi kuriyeler vasıtasile muhabere edebiliyorlardı. Mektup kâğrtları kutusunu ara- mak için kendisine sırtımı çevir- dim. Bu suretle bir saniye gülmek imkânını bulmuştum. Sonra sinirli bir vaziyet takınarak ona döndüm kâğıtları uzattım ve dedim kit — Kamarama bir dalga (girdi. Çok mütecssirim, Fakat bütün mek- tup kâğıtları berbat olmuş! Evvelâ hiç sesini çıkarmadı. Cid- iş tavrını bozmayordu. Sonra, sor- — Ne zaman dönüyorsunuz? — Beni getiren vapurla dönece- “Alo: vette,, vasrtasile gönderdiği kıymet li silâhları kolunun altına sıkıştıra- rak giti. Üç hafta zarfında Buenos - Aaires teki Almanlar, benim - vaziyetimi adam akıllı öğrenebilirlerdi. Royal oteli kendilerine aitti. Bu- rada bana ne isterlerse yapabilir. erdi. Hattâ hiç polisin nazarı dik- katini celbetmeden beni öldürebi- lirlerdi. Burada kalmalı mı idim? Yoksa oteli değiştirmem mi lâzımdı? Dü. şündüm. Bir müddet mütereddit kal m rtadan kaybolmak, oteli deği tirmek Alman ataşenavalını çeri kırıda şüpheye düşürmek demekti. Tabii bir şekilde hâdiselere bo- yun eğmekten fakat bu esnada da #rkı durmaktan başka çare yoktu. “Fon Krohn'ın F; — kü beni oteldeki komşularını Löp. le anıyorlardı — Mülâzim Maribeni unuttu, ve Almanların bir çok da m iğ vechile pek pa. Acaba bunlar benim Fon Krohn' lane şekilde münasebettar olduğu- mu öğrenmişler mi idi? Bundan şüphe edilemezdi çünkü hepsi hi- rer birer Baronun ve beni ayartmağa galıştılar, (Bitmedi) —— — ©... Hava raporu i, Sıfır derecesi hararsln ve deniz se ie mi hararet Posta ve telgraf ANKARA, 15 (Telefonla) — Pos kabul etmi i al mir ve amm heyete sev. Ökonömi Bakanı sa la gi) dirlerini saklayamıyordu. Fabrika gezildikten sonra konuklar verdiği ziyafete bulundular, yn EİN iŞ LA istanbul 7 ci icra memurluğundan: Bir borçtan dolayı mahcuz ve paraya şevrilmesine karar verilen bir adet iş- lenmiş ve içi çinili sekiz ayaklı kütüp- hane 19.12.934 tarihine tesadüf eden çarşamba günü saat 10 dan 11 e kadar Nişantaşında Vali konağı caddesinde Refah apartımanmda birinci açık arttır. ması icra kılımacağından © istiyenlerin mezkür gün ve saatte (o yerinde haze Ş abanacnk. sarma ki MİLLİYET PAZAR 16 KANUNEVVEL 1934 - © Pazarlıklı inkilâp daha ilki adımda mahkümdur (Başı sahifede) pr Bu tarifi skonomsal sahaya götüre- lim: Bunun söz gelimini söyliyeyim. Edimburg darülfünmu profesörü Bir- ni 1933 te çıkan eserinde, düzen dev- emi işyeri ş devriminden bahse diyor. Fasılların başlığı sanayi ihtilali, alışveriş ihtilâlidir. Buna göre sanayi- in bir devirden başka bir devre başka bir sistemle geçmesi ihtilâklir. Ön ik fark biraz izah ede- 1 inci Birni'nin görü Türk 'yemizde son düzenleşme ha - reketi bir tekâmül değil, bir devrim- dir. Bunun küçük bir misalini kendim. den vereyim , 10 sone evvelirine kadar üstüm ba- şım, maddi varlık yabancı memleket- lerden gelmiş marmulâttan ibaretti. Bu gün cebimdeki saatle kordondan baş- ka herşey Türk malı, Türk işçinin ma lıdır. Her taraf Türk kokan maldır. Yakm bir zamanda saatimle kordomu- mun da Türk olacağı muhakkaktır Bu bir tekâmül değil, devrimin çabuk ve- rişidir, Onun üçin buna düzen devrimi demek hakkımızdır. Biz bundan 10 - 15 sene evveline kadar ek ba kımdan yarı müstemleke vaziyetinde idik, Hetsat âlimleri böyle dertler. Ben daha ileriye gideceğim. Tam bir müstem leke idik, Ve biz çalışır geçinir müs. temleke halkı idik, Düzen devrimi s- yasal sahada ilk bakışta bizi birden bire kurtardı. Bu bir tekâmül değil, Alman ansiklepedisine göre bir ihti - lâldir, Kongumuzdan biraz uzaklaş - makla beraber burada hatırımda gelen | bir dileğimi söyliyeceğim. Biz buzün- kü düzen devrimi alanmda (smnayi- Teşme sahasında) bu kadarla iktifa et memeliyiz. Öyle arzu ediyoruz ki dün Muhaç meydanlarında, Bizans kalele- Ti önünde at koşturan İzonzoya ka- dar at koşturan süvarilerin teçh zatı. Bı yapanların torunları bugün de o0- ları yapsınlar. Vaktile denizleri çal kalayan gemilerin büyük mi yas rınm Türk donanmasmı ve ticaret ge- misini kendi elilo yapsırlar. > Sesleri tarihe yabanı olmayan Türk topları bu memleketin ifk maddeleri büz ünkü torunlar tarafından yapılsın. Türk devrimi Padişahlık, Hilâfet ve din rejimi yerine sıyasal bakımdan cumhuriyeti koydu. İçtimai bakımlar. dan her şeyi değiştirdi. Yeni bir ni- zam koydu. Saltanat yerine cumhuri- yet, hâkimiyeti milliye geçti. Hilâfet, din nizamı yerine lâyiklik wizamını ge tirdi Ekonomeal , li sisinin yeni baştan tatbikım istedi. Bu kalkış mahdut bir kitleye inhisar edi- yordu. i. Portekiz ve İspanya ihtilâlinde de böyle oldu. Dev rim sryasal 1905 teki ir Kanımu esasi bikler hemen daima silâhla başarır. alanda kalabilir. Yakı ra girer. Her sahaya ilişmiyen devrim her sa hada her alanda kat'i olmayan dev. rim ckseriya tohlikeded Bence devrimin gayesi © mâmen yek etmek olmalıdır. Devrim gayesinde esas süratle yeni nizamı koy mak olmalıdır. Her sahaya girmemiş ihtilâller neden tehlikelidir? Vazifesini t maş ihtilâl am bir süratle yapma - tehlikesi onun tembellli- in kendini derleyip top- lamağa vakit bulmasında ve yeni dev» rimin üstüne çullanmesındadır. Tarihte urmufhiyetle tembel hare - ket etmiş, fırsatı kaçırmış, demir eli- ni ber alana, b: rimler ekseriya er sahaya uzatmıyan dev yeni batşan derleyip toplayanlar, eskliklerle karşılaşırlar. Zaman Devrim için yapılacak şey fırsatı ka çırmamaletır. Uzun görüşlü ihtilâlci - lerin gözönünde bulundurmaları icap Zamanı gelmeden devrimcilerin ha rekete geçmesi bir tehlikedir. Zaman- sız yapılan devrimler muvaffak ola - mamışlardır. Bunun en büyük misali 1878 Paris Komünüdür. 2 — Devrim icabatını tam katiyetle yapmalıdır. 3 — Süratle yapmalı ve zaman ka- zanmalıdır. Devrimin ve devrimciler 'şi o kadar süratle yapmalıdır ki oaki ilişim acı- maksızın delik deşik edilmeli ve ye - rinden kıpırdamıyacak bir hale geti - rilmelidir. mağlüp oldular, Pazarlıklı ihtilâl Sizlere bizim tarihimizden bunun KuücüU Öz Türkçe SÖZL Yeni soyadı alanlar Herkes Öztürkçeden beğendiği güzel bir yeni soyadı * Alpullu şeker şirkötinde satış şefi Ahinet Kemal, oğlu Adnan ve kızı Be- din (Varmea), Fen tatbikat mektebi muhabere yüzbaşı Burhan, © kardeşi Şemsi (Süer), yeğenleri Feti (öcal), musiki üstatlarından Tophâneli udi A- H (Ozan), Amedi hulefalığından müto- kait Abdülkerim (Evren), İst. itbalât gümrüğü muhasebe kâliplerinden Ya - şar (ölmez), Posta ve telgraf müfet- bişi Haşim, refikası Hayriye, oğlu mu- alim cezacı kimyager Abidin ve refi- kası mmallim Kâniye, oğlu Turan Abi- din, Haşim oğlu telgraf maki ettin, kızı Fehime (Boşgut), İst: güm- rük başmüdüriyeti itfaiye memuru Mus tafa (Ertuş), Diyarbekir mümune has- tanesi nisaiye şefi ve ailesi (Berkan), Ortaköy - Beşiktaş 23 cü mektep mü- dürü Nuri ve oğulları Kozlu o kömür iş maden mühendisi Niyazi ile Beşik- taş 18 ci mektep muallim vekili Orhan (öztürk), Sağlık; (sıhhiye) müfettişie- rinden Sabri (Ertürk), Eminönü mal- müdürü Hüseyin (eski aile ismi olan değirmenci oğlu), Eminönü K. beledi- ye yazanlarından Fahire (o (Bozkurt), Eminönü K. yazanlarndan Halis cs- ki aile ismi (Duman), Eminönü K. tah- rirat yazanlarından Adnan (Tokay), Milâs eski hukuk hâldmi Cevdet (öi- cay), E. müfettişlerinden Mehmet Ali (Çulpan), Beyazıt polis memurlarm- dan (575) No. hı Tevfik (Doğan), B. P. M. 373 No. lı Mehmet | Ali (Cey- İn), B. PCM. 151'No: li Aziz ve re- fikası Galata gümrük salon © memuru Fethiye (Arslan Giray), Lâleli apartı- man daire 2 No. 17 Abdurrahman Tev- fik (Güney), İnhisarlar umum İM. ta- kibat şubesi memurlarından o Mustafa Naim (Algan) soy adlarını almışlardır. * Ist emniyet $. 4. K.2. de polis memuru Ahmet ve biraderi Safranbolu P. M. Giyas (öztürk), E. P.M. Faik (Çetin), E 1d komize Kenan (üs- i j Tan), 1 dak in giriş eşyi köcur Büyülemdeli Sabri © (Çıka), Sü- mahküm oldu. Nihayet Mitat Paşa Taif zindanına götürüldü. Orada boğ- 93 mağlübiyetinden sonra 30 sene beklemek lâzımgeldi. Tâ 1908 e ka- dar beklendi. Memleket Türk yurdu bayrakdar gibi ilerileyen Mitat Paşası ile binlerce hürriyet şe- bidi verdi. Bu kadar da kalmadı. alıyor Soyadı olabiie” cek isimler ANKARA, 15. A.A, — Tg kğmm “köylerimiz, adlı e soyadı olabilecekleri — B. stslaf eoektedir. > Buzün de - aşağıdaki yazıyoruz i gil, Körlal, Kızılcn, Kizlik kaya, Kızılkoca, Koçak, Kofi, baba, Koçkazı, Koçman, Kosü çur; Kodas, Kokcığaz, Kolâ; Kalpar, Koltan, Koman, Kosağ Kö doz, Kondupen, Kongul, Ki Kor, Kut, Koşaca, Koğmat, ei, Kotumar, Kozan, Köbaen, F Kökyar, Köremen, Kucak, Kula, lagz, Kultak, Kümsar, Kumduzlu, Kura, Kurcan, Muş, Kurum, Kuşteğan, Kuzgun, Kücz, Kündüz, Kürtün sin, Mağol, Malgaç, Mamak, MAR. Manay, Mentöş, Minteş, Moran gul, Mortgan, Mortogan, MP5” Muzan, Murtoğan, Narman, we Norgar, Obuz, Oğsar, Oğurlü, tanış, Okam, Oksit, Olgar, Öğ Olukman, Omaç, Onaç, Oran 'ğ. sar, Orman, Otar, Otay, Olms8i zan, Ozgur, Ozmuş, Odemiğ, dem, Okmen, Ölmez, Önkür, Orçen, Orek, Ors, Ozbek, Ozem los, Saltan, Saltık, Saluci, Sali Tut, Samat, Samay, Samut, Sapmaz, Saratlı Sargın, Tır, Sarucan, Satı, Satılmış, SE Savcun, Savrım, Savrum, Savur sd yaca, Sayır, Sekitmen, Sekmesi İçi cin, Sencer, Sevimli, Sevingbel ” | gan, Sincik, Sindel, z ş 'merbenk yerli mallar pazarı Gesi şefi M. Hulüsi, Tayyare piyango UR, gişesi sahibi Omar, Tet. Türk kisesi K besinden Burhan (Uğur), 2 ci kasım memurlarından HüsmEt € â lardan HA bule ile kocası gümrük hukuk bür da Hü: (Adamir), Tat, 33 ©Ü eril ei Fak (Ava) — Bu nedir? Rumeli ile ri etraki bi idrakini getirip te der” arter kik slam SİZ kem çk a şa : “ Sizin diraki bi klzak ekmek AHZÜ İTA, Alış veriş, alım satım. ARAKAN SİN vr 3 AHLAK, 1 Yoruk, 2 Onat, 3. gönüllü. AH 7 vi 2 3. i 5 AHLAKI İFSAT ETMEK, 1 Baştan ÜK & Bozmak. ee” AHMAK, i. Alık, 2 Angut, Ankut & Bön # $. Salak, 6. Savarşak. AHMAK AHMAK BAKMAK, 1. Bön bön baki, AHSEN, 1. En güzel, pek güzel, pek güzel, çok AHŞA, 1, Bağırsaklar. AHŞAP, 1. Ağaç, 2. Tahta, AHT (ahit). 1. Ant AHETMEK, 1. Göğüs geçirmek. AHTLAŞMAK, AHTŞİKEN, 1. Ant AHTŞİKENLİK ETMEK, İ. Antbozanlık etmek” Ahit a. ai Antlaşmak.. m bozmak, AHU, £. Ceylan, 2 Bilik, AH (ve enin, - AE TREE 1 Gkğin güçlenmek Çoluk, çocuk. 2. Bark, Ev bark oturanlar man.) 4. oba, 5. Ocak. & 3 Geyik. ve figan - ve zâr), gm bile man. AİLECE, Evce, Evcek. AİLESİNE MERBUT, Evcimen, AİLE TEŞKİL, ETMEK, Barklanmak. o E AKÂMET, 1. Kesırlik. gar | AKAMETE UĞRAMAK, 1. 2. Kas AKDEM, 1 Erecek İrterek Zi Öner i yil ri va AKİL, CARİ), An, 2 Ang Yiş, anlama, 4. Aren (Aklı selin, ihtiyaç, çapa, «Bin ee: Başer yarin dağ, 2 Bü, Bİ mez 4 2 den teşmilen), 8. Düşürme” zi ii si (Zekâ, anlayış man) Si izah, sana, 1. Uaaymak, 2 ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: