22 Ocak 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

22 Ocak 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: Modanın gidişi Nasıl gidiştir? UYA UZUN UP UZUN ELBİSE GİYECEKMİŞİZ AHGÜL BIRAKACAKMIŞIZ IRMIZI OLACAKMIŞIZ WEAKAT ACABA TUTACAK MI? eeaaeaeereremsarereen Bu sene ne moda olacak? Pek rak edilecek şey ya? Neyse ge- biz bahsedelim! Madem ki 935 nesinde dünyada olup bitecek iyleri bilemiyoruz. Bari kadınla” in elbiseleri hakkında kehanette hlunalım. Bu, hem kolay hem eğ- ncelidir. Kolaydır: çünkü Pari- n bir çok büyük terzileri şimdi - m bu modanın ucunu göstermeğe lamışlardır. O halde kenarına bak bezini al, ima bak kızını al! Biz de şu mo un kenarı olan Parise bakalım bakalım modanın bezi neymiş Mu görelim: Diyorlar ki: * » . Bu sene uzun, up uzun elbi- er giyeceğiz. Hattâ şehirde bi - » Allah için bu süpür süpür el iseler, bu çamurlu sokaklara ya- iişrya! neyse! Fakat nemize ge ek, biz modadan bahsediyoruz. Dnun için haber verelim: Evet, u- un, up uzun elbiseler giyeceğiz. abii isteyen giyer, istemiyen giy- , Kimsenin kimseyi sıkboğaz tiği yok! «.. Puf kollar, puf elbiseler gö- #ceğiz... Geniş kumaşlı, bol harç- i elbiseler moda olacak!.. Dayan izlerim dayan... Dayan beybaba Yan!.. Üç yerine altı metre ku- Bütün kadınlar kırmızı ola. 1. Kırmızı dedikse yanakları Bırmızı değil! Bayanlarımız ma - lah onun için tavsiyeye hacet iyorlar, Basıyorlar yüzleri € kırmızılığı, basıyorlar kırmızı- &... Oluyorlar kıp kırmızı. Hani fanlı külbastı yeseler de kırmizi- neyse... Fakat bu kırmızı. | modası daha ziyade saçlarda - in Serde rengi r? Ne oluyo- Bu moda bir iki sene evvel de Fakat tutmadı. Bakalım bu ni mı dersiniz? Saçlar şakaklara doğru çe- olacak! Alnın üstünde kıvır- dalgalar olacak!.. Kırmızı sa- da yakışır ya... Yaşasın kurmuzı Karmen!.. *» . Şapkalar, uzun çok uzun o- !.. Fakat silindir zannetme- tik ih! Onu röyülerdeki kızlar giyer-| , » Mamafih bir gün onun da mo- olduğunu görürsek hiç şaşma- z. Bir de bakıyoruz ki bayanlar ondra'daki arabacılara benziyor. nan ne tuhaf şey. Fakat o za - n acaba şapkayı çıkarıp ta mı lâm verecekler?.. Neyse, o gün sin de görürüz, > * - Şehirde çizme giyilecek. Zun eteğe çizme!,. Pek yakışmış ahuri şal ince de belin üstüne! leşhur şarkıdır bilmiyor musu - Z? Yazık çizmeye, yahut yazık Zun eteğe... Çünkü mübarek çiz- Ne © eteklerin arasında kaybolu- rir, İşte size bu seneki modanın ü - Dumi hatları... Fakat acaba tuta- mı dersi, ümya moda bir nevi yoğurt dir, Mayası iYi olmazsa, kıvamında olmazsa Bunu bizim arkadaşlara anlat- ım. Nüveyrenin boyu biraz kisadır. O esi vi duyar duymaz pek oşlandı: — Aman, dedi, belki uzun el. iseler, boyumu biraz uzatır. Fahire biraz toparlacık, yumu- ıktur, — Ah, dedi, ben bu göğsümle, genişliğimle ne yapacağım? akat puf elbiseler, puf kollarla da O$ geçinmek mecburiyetindeyim. Neriman sarışındır. Ve bu sarı- nlığı ile iftihar etmektedir. Kır- nız! saç modasını duyar duymaz yan etti; — imkânı yok! dedi, imkânı yok çlarımı, öyie olmuş zerdali ren- inde boyamam... Ferihanın hatları güzeldir. Alnı le çok muntazamdır. Onun için çların alın üzerinde buklelendi- ilmesine isyan etti. Hasene uzun şapkaları duyun a, dudak büktü: — Bak, dedi, bu küçük bere ne üzel ! Şöyle bir yana eğdin mi, dalga dalga saçları meydana çıkar dın mı, değme keyfine!.. , Kâmranın uzun saçlı çizmelere iç tahammülü yoktu: — Eyvah! dedi, desenize kadın- nalizasyon amelesine döne- 1935 GCaketler Caketler son zamanlarda pek ziyade moda olmağa baş- lamıştır. Bu modayı tekrar ortaya atan sinema yıldızla rıder, Merlene Ditrich, Kızıl imparatoriçe filminde ceket giydikten sonra Parisin bir çok şık muhitlerinde bu nevi ceketler giyilmeğe başlan - mıştır, Doğrusunu isterseniz ceketin de kendisine mahsus bir zerafeti, güzelliği vardır. Nitekim yakında göreceğimiz Ladam Okameliya filminde İvonne Printemps da eski bü- yük annelerimizin ceketleri gibi beli dar bir ceket giymiş ve bu moda daha şim yayılmağa başlamıştır. lar heyeti toplandı ve bu modayı pek muvafık bulmadı. Evet, şüphesiz modayı takip e- decek bazı pek zarif ve pek şık ka dınlar bulunacaktır. Fakat biz bu- güne bugün işin kolayına baka - — Kızım senin rengin bugün çok uçuk. Sap sarı, Bir çok kızlar tanırım ki her sa- bah annelerinden bu cümleyi işi- İm; şimdiki halde moda şudur: (| girler. 5. ikti > ..i AREA elbiseler. Yani || diyeceksi in ki Ne Di ne uzun ne kısa, bile yü rengini uçurmak içi ..- Sade düz, muntazam hatlar.İ| cildine bir çok kremler Büeyüeilr Ne pek bol, ne de zoraki dar. irüyormuş, o gözlerinin / altına s« . Muhtelif renkte saçlar (tabii bunların içinde kırmızıları da ola-| bilir) İ .. Düz, küçük şapkalar. Majes-| kül değil, Minüskül şapkalar... «.. Her renk elbiseler... Bilhas- | sa siyah... | ... Ve iskarpinler, iskarpinler, | tendürdiyot sürüyormuş, Evet, haklısınız. Marlene'in ren- İ gi uçarsa resmi daha iyi çıkar, Fa- | kat şehirde gezerken soluk yüzlü bir kız görseniz hoşunuza gider mi?.. Pembe beyaz olmak daha iyi değil mi2... isker ni Peki ama ne yapmalı?.. Büyük terzi mağazaları istedik.) © Evvelâ yüzü her sabah soğük su lerini yapsınlar... Eğer moda tek- || ile yıkamalı. 4 lif ederse n ed . ff e su kanın ceres e Pembe beyaz olmak için.. bir pembelik verir, Bir de açık ha- || fer de kayısı veya şeftali rengi pod! vada, aydınlık, güneşli yerlerde yaşamak renk için çok faydalıdır. Cildi, kireçli sular kadar hiç bir şey bozmaz, Yüze eter veya alkol sürmüş gibi buraştarur. İçinde hiç kireç bulunmayan bir su bulmak hayli güç bir iş olduğu için en iyi- si, ilik gülsuyu ile yıkanmaktır. Sonra yüze, içinde giycerine bu - lunmayan bir krem sürmeli ve cilt kremi iyice içtikten sonra kullanıl- mış, eski fakat ince bir bezle sil- meli. Daha sonra da açık renk yağ- lı bir ruj geçirmelidir. Eğer çok zt bir raj se engin ü- çuk'uğu büsbütün o göze çarpar. Bundan sonra artık pudranızı sü- rebilirsiniz. Fakat podranın cildin | Hırkalar Bu ceketlerin bir güzelli- ği, bir iyiliği de kolay olması ve muhtelif etekliklerle giyi- lebilmesidir. Bu bittabi muh. telif şekillerde giyinmeğe yar dım eder ve kadınları daha zarif, daha kibar gösterir. Fakat işin bir de çetrefil tarafı vardır. Bu yarım ceket- ler yerine yarım kürkler ika» me edilirse o zaman fena. Çünkü kürklerin bir çok çe- girleri vardır. Hele maazallah astıragan olursa o Elbisenin astar: yü: hal olur. Ucuz gi, ken işi büsbütün pahalılaştı - varız, Yani daha alaturka tabi- rile Dimyata pirincine gider- ken evdeki bulgurdan oluruz. | dır. Bir çeyrek sonra da ikinci bir | defa daha Mk ve bu se- ra sürmelidir. Renkleri soluk olanlar çok bo - yanmamalıdır. Yoksa ilk gençlik- leri geçtiği, biraz yaş almağa baş- ladıkları zaman buruşuk yözlü bir hanım nine olurlar, Rengin uçuklağunu büsbütün gidermek için dahili cihazlara çok dikat etmelidir. Mide bozuk İ akları, asabi buhranlar, barsak | tembellikleri, kan cereyanının in- | tizamsızlıkları, cildi bozan en bü- İ yük âmillerdir. Şu halde cildin gü- zelliğini temin ve muhafaza etmek | için yapılacak en mühim şey sıh- hatına iyi bakmaktır. ”i vasıtalarla elde edilen gü- | “İZ İ man da bu bayanlar kendileri Tırnakların Boyanması eeaeaaezemeze —..... TIRNAKLARIN KIPKIRMI- ZI BOYANMASI MODASI ARTIK İFLAS EDİYOR VE MODA YAVAŞ YAVAŞ İTİDALE GİDİYOR — Kadınlarda niçin Lurnakları nı kasap çırağı gibi kıpkırmızı bo yamak hastalığı var. O halde bü - yük annelerimizin'ne kabahati var- dı? Onlar da parmaklarıma kma koymazlar mıydı? Bu suali soran bir erkektir. Ha- kikaten erkekler kırmızı tırnakları hiç sevmezler. Bunu gördükleri za- man âdeta içleri gıcıklanır. Fakat kadınlar nedense bunu bildikleri halde yine tırnaklarını kıpkırnızt yapmaktan çekinmezler. Hele ba- zıları var ki kırmız ile de iktifa etmeyip tırnaklarını elbiselerinin rengine boyarlar. & Meselâ mavi, mor, daha ne bileyim ben, altın rengi, gümüş rengi ve saire ve saj- Te. İşte bütün bunlar erkekleri si - nirlendiren dişlerini gıcıklandıran şeylerdir. (Fakat kadınlara bunu söylerseniz alacağınız cevap şu o lar: “— Biz sizin için değil, kendi. miz için süsleniyoruz. Kendimiz i- çin boyanıyoruz. o Tırnaklarımız kırmızı olmuş alltn rengi olmuş ne ehemmiyeti var, Sizin nenize ge- rek? A yani caip! Fakat böyle söyliyen ba- Aynarozun akti bir yerde yani sırf kadınlarla meskün bir a- dada görmek isterdik. Acaba o za- in tırnkarlını boyarlar, gözlerini sür- melerler mi? Fakat şunu haber verelim ki kıpkırmızı tırnaklar artık piyasa - dan daha türkçe tabirile moda pi- yasasından çekilmektedir. Yavaş yavaş pembe tırnaklara avdet var, Yani moda bir itidale doğru gidi- yor. Çünkü çok kırmızı tırnaklar karakterini kaybetmekte ve âdeta elleri standardize etmektedir. Şu kadının eli, bu kadının eli hepsi aynidir. Çünkü hepsi de kır. mızıdır. Halbuki daha açık renk - lerde bir incelik vardır. Bir zerafet farkı vardır. Nasıl yüz çok boyan- dığı zaman karakterini kaybederse tırnaklar da böyledir. Ve fazal bo- yalı tırnaklar ağır bir manzara a « ir... , Onun için daha cazip daha gü- zel ellere malik olmak isterseniz tırnaklarınızı hafif pembe boyayı- nız ve üzerinden bir kaç kere cilâ geçiriniz. Göreceksiniz ki ne gü - zel olacak. Faideli malümat Şapka tülleri Küçük bir şapkanız mı var? Bu. nunla şehir içinde do aşabilirsiniz. Gezmeğe gidersiniz. Fakat bu kü- çük şapkacıkla meselâ bir çaya ve yahut bir davete giderseniz iyi gi- yinmiş daha doğrusu freokleri bir tabirile “habillâ” sayılmazsı - nız. Fakat bunun için de başka bir şapka almakta mânâ yoktur, Hem masraf, hem külfet! İyisi mi, bir tü) alın ve şapkanızı bununla sarın. Yarım, uzun tüller (e bu sene çok modadır. Ve kadını yüzde yüz şık yapmaktadır. Bu tülün üzerinde sık sık benekler olursa daha çok iyi gider. Tül hem sarışın'arın hen esmerlerin sü: z Zehirli şekerler Hani mahallelerde şekerciler ardır. Mavi, kırmızı, mor velha- sıl elvan elvan şekerler satarlar... Fakat bazan bunların içinde mu- zır maddeler vardır. Onun için ço- cuklara bunları yedirmek iyi de - ğildir. Dikkat etmeli ve muayene etmeden vermemeli... Ev kadını, ev kadınıdır. Kimya- ker değildir ki... Bunu da götürüp tahlilhaneye tahlil ettiremez ki... O kadar ileri gitmeyi ben de tav- siye etmem. Fakat işin kolayı var. dır, bakın size anlatayım: Şekerdeki sarı renk, krom sarı- sı ile elde edilir, Yeşile gelince; bu daha tehlikelidir. Çünkü yeşil ren. gi yapan ikli bakırdır... Ne o arsenik lâkırdısını işittiğiniz za - man gözünüzü neye dört açtınız? Arsenik zehirdir ya, ne zannetti - niz? Bunu anlamak ise gayet kolay- dır. Hani bakkallarda çamaşır su- yu satarlar, Javel suyu. İşte ondan bir miktar alın. Bir tabağın içine koyun. Bir parça da o şekerlerden içine atın. Bir saat zarfında eğer sarı veyahut zeşil > renkten eser yoksa tehlike de yok demektir. Fakat renk bozulmazsa işte o za man fena. Şek: me yin

Bu sayıdan diğer sayfalar: