5 Şubat 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

5 Şubat 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fan'oma tilki gibi koku almaya ça'ı- :yor, yatak odasını altüst ediyordu! J Fülâsa | (Famtoma - Hırsız namile maruf © iarten Dal hususi bir baloda da- | bulunmaktadır. Bu baloda Fanto- mann düşman: fakat Martenin dostu bulunan polis hafiyesi | Suuners de var- dre. Yani Dal ik; şahsiyete sahiptir. Fan- tomanın gözü ev sahibinin yeşil mücev- berine takılmıştır. Meğer bu mücevheri bir genç kız a- girmiş ve biraz sanra skandal meyda- nu çıkınca vaziyetini kurtarmak için el- ması Dal'e verm.ştir. Polis hafiyesi Dal'i ittiham etmiş fakat mücevher onun üze- rinde de buluramayınca Dal polis bafi- yesinin hakiki h-rsız olduğunu söylemiş ve üzerini aramağı başlamış, ve mü- cevheri bulmuştur.) Dal ne dolapta ne halılarda ban- yo dairesinde hiçbir şey bulama- dı. Fantoma Hırsızın bütün gay- retleri boşa gitmişti. Bununla be- raber olsa olsa, yatak odası bro- şun gizlendiği yer olabilirdi. Fa- kat mücevher orada da yoktu. Fakat iş böyle ise ne diye yalan söylemişti? Bu elması ele geçirmek için niçin bu kadar kuvvetli teda- bir almıştı? Hem de hiç şüphesiz kendi parasile satın alınmıştı. Hırsız açık © pencerenin önüne düşünmek için oturdu. Mücevher belki de Koverlih'in üzerinde idi. Iktiyati bir hareket olmamakla be- raber belki de yanında taşıyordu mücevheri... O halde hırsızın kendi usullerini değiştirmesi (lâzımdır. Her şeyden evvel Koverlih'in av- detini beklemek lâzımdı. Gecenin havası serin ve güzel (o kokulu idi. Gölgelerden sesler ve kahkahalar geliyordu. Zaman zaman bir oto- mobil sesi bir davetlinin daha git- tiğini haber © veriyordu. Gençler hiç şüphesiz şafak ( sökene kadar burada kalacaklardır. Dal (kendi karadan fırkamızca namzet gösterilen Ulus gazetesi baş ustası Ahmet Ulus Milli mücadele senelerindemberi Hâ- kimiyeti milliyede çalışmış ve mi delenin en sıkıntılı günlerinde çok de- fa makinenin işlemediği günlerde ko- lile makineyi çevirerek gazeteyi bas- mış bir baş ustadır. Ankara namzedi Sati kadına ge- lince kocası İstiklâl harbinde omu - zundan yaralanarak malül kalmış, 6 gocuğunu ve kocasını kendi mesaisi - İe geçi: m, iftihara değer bir Ti kadınıdır. Köyünde bizzat çiftçilik yapmakta, işgüzarlığı, cıddiliği ve a- kallılığile mubitinde hürmet kazanırış- bir. Müstakil namzetliklerini koyanlar Şimdiye kadar Istanbul intihap teftiş beyetine müracaat ederek, © müstakil mamzetliklerini koyduklarım bildiren z0- vat şunlardır: Avukat Sigar Barbut, avukat Ibrahim Naum, deniz makineleri mütehassısı Ali Fethi, tarih muallimi İhsan Şerif, Mithat Paşa oğlu Ali Haydar, mütekait muta- sarrıflardan Mihran Boyaciyan. Müstakillerden Bay Abravaya programını anlatıyor Ankara müstakil saylavlığı için nam- zetliğini koymuş olan Dr. Bay Abravaya İzmir idadisinden şehadetname aldıktan sonra «ş'abiyeye girmiş ve hekim olarak hayata atılmıştır. Bay Abravaya beş se pe bizmeti mükellefiyede bulunmuş, bu- nun için de iki sene ve üç se se de livalarda hekimlik etmiştir. Bun- dan sonra tahsil için Avrupaya gitmiş- tir. Avrupadan dönüşte Meclisi umuru di ığına tayin edilmiş ve Tıp Fakültesinde müderrislik içim a- şilan müsabakaya girerek kazanmış ve seririyat kısmı müderris muavinliğine ta- Yin edilmiş ve on sexe fakültede kaknış- tar, Dr. Bay Abravaya dün bize, müstakil bir saylay mamzedi sıfatile programı hak kında şu beyanatta bulunmuştur: — Ben azlıklara mensup olmak dola- yısile değil, sadece bir Türk vatandaşı olarak namzetliğimi koyuyorum. Progra mum faziletkir olan Türk doktorların hukukunu müdafaa etmektir. Türk be - kimliğini yükseltmek için elimden gel- diği kadar çalışacağım, İçtimai işlerde fevkalâde kıymetli bir bükumet adamı ve hekim olan Bay Re- hik in icraatını takdir. etmekten başka yapacak bir şey yoktur. Bay Refik haki- katen çok iyi çalışmış © ve memlekette bastaneler açmıştır. Sıtmayı ortadan kal- dırmış olması büyük bir hizmettir, Yas pacağımız şey kendisine bu kıymetli iş- lerde müz. sir olmak ve bu sahadaki ça- hışmanın bar kat daha genişlemesini te- min elmektir. Ben müstakil saylavlığa namzetliği- mi koyarken İürk vatandaşlığından baş- ka bir şey düşünmedim. Her şeyden ev- vel bir Türk vatandaşıyım, Vatandaş ların dini ne olursa olsun benim naza- randa hepsi bir Türk o vatandaşıdırlar. Ben kendimi — bildim bileli bu kanaati im ve gene de | beslemekteyim. | Müstakil olarak saylavlığım tahakkuk | ettiği zaman kanunları tetkik edeceğim ve Mecliste yapacağım teklifler hakk:a- da ondan sonra bir karar vereceğim... Dr. Bay Abravaya sözünü bitirirken mesleğine çok bağlı olduğunu ve hekim. İiği bırakımıyacağını söylemiştir. kendine soruyordu: Sumers hâlâ orada mıydı? Bunu (o düşünrüken zihninden bin bir intikam hisleri ge çiyordu. Gülmeğe başladı. Sonra yavaş yav: düşünceleri Brinaya Cimi Barinjere doğru kaydı. Bir- denbire kaşlarını çattı .. Brina?... Barinjer?... ne garip tesadüflerin yardımile genç kız bu Londranın en karışık cinayetine ka rışmıştı. Londra şehri bu kadar he- yecanlı cinayet görmemişti. Barin- Jerin ölümü de ayrıca hayatı gibi | maceralı idi. Bu hayatta bin bir €s- rarlı dram vardı. Meselâ onda ye- şil elmaslı broş vardı. Fakat halk hâlâ onun mevcudiyetini bilmiyor- du. Dal bile ancak bu akşam mese- kıf olmuştu. Hattâ gazetele- üm mektubu,, ismini verdik-| hâdise en şayanı hayret tafsilâtla | dolu idi.Biray, İngi'i re çözülme- sine imkân olmayan bu esrar için ihtiraslı bir merak göstermişti. Po- | İisler cinayetin olduğu apartımana girdikleri zaman gördüklerini o ka- dar canlı bir şekilde gazetelere ak- settirmişlerdi ki Dal bunları haya- linde tekrar tekrar yaşatabiliyor. | du: Sabaha karşı saat 9,5 idi. Ba. | rinjer bürosunun önüne yıkılmıştı sol şakağında o bir kurşun yarası | vardı. Yanı başında telefon ahize- | si açık duruyordu. Şüpbesiz katili hissedince polisten imdat istemek için telefon edecek olmuştu, Önün- | de de bitirilmemiş bir mektup var- dı. İ Bu mektup Barinjer'in elinden kendi el yazısile çıkmıştı. Bunda şüphe etmeğe, aldanmağa mahal | yoktu. Mütehassısların fikri de bu merkezde idi. Bu mektup altı ye- di satırlık idi. Ve bir satırm orta- sında cümle bitmeden yarım kal- mıştı. Şüphesiz katil | Barinjerin mektubu, hattâ cümlesini bitirme- ğe imkân Asıl mese- lenin acaip tarafı bu mektubun bir kadına yazılmış olmasıydı. Fakat görünüşte bu kadın mevcut değildi. Barinjerin arkadaşları böyle bir ka dımdan bahsedildiğini hiç işitme. mişlerdi. Mektup dosyalarında da bu kadına dair tek bir kelimelik i- şaret yoktu. Polis bütün taharriya- tını yapmış ve netice olarak şu tu- haf kanaate © varmıştı: Barinjen muhayyel bir kadına yazıyordu ki bu kadının ismi ve cismi dünyada yoktu!.. Gazeteler de bundan baş- ka bir şey gösteremiyorlardı. Fakat işin bundan daha garip ciheti, bu bitmemiş mektup fransızca yazıl. mıştı. Halbuki Barinjer bu lisanla tek kelime bile bilmiyordu. Fran- sızca bilmediği ise herkesin malâ- muydu. Öldürüldüğü apartımanda da yapa yalnızbulunduğu isbat edil | mişti. Bu garip işi nasıl halledebil- meli? Hadi diye'im ki, lügat kita- bından veyahut fransızca mükale- me kitaplarından cümleler aldı da bunları yazdı. Fakat apartrmanda ne böyle bir lügat ve ne de mükâ- leme kitabı bulunmamıştı. Cümle- ler de o kadar muntazam, ve uslüp İ rafından © kadar düz gün idiki böyle bir şey düşünmeğe, imkân yoktu. Görünüş- te ve her şeye nazaran yarım kal - mış bu mektup yazanm fransızca bilmediği halde yazılmış olmasına rağmen, mevcut olmayan bir kim- seye hitaben yazılmıştı. Polis ha- fiyeleri bu esrarın karşısında hırs- larından deli oluyorlardı. Artık bu esrarı çözemeyeceklerini anlaym- ca sadece yeşil elmaslı broşun sahi- bini bulmağa karar vermişlerdi. Fa- kat Brinanın rolü bu işte ne olabi- lirdi? Hırsız bunu düşünürken Sakın mektubun yazıldığı kimse Brina olmasın. Hiç şüphesiz mek- tuptaki hitap başka idi. Fakat bu bir şey ifade etmezdi. Eğer... Bri- ma... Bir gürültü düşünlelerini kovdu. Etrafma bakındı. Birisi geliyordu. Bu gelen olsa olsa Koverlih ola- bilirdi. Dal ayağa kalktı ve bir da- kika mütereddit kaldı. Hiç şüphesiz kendisini gizliyerek bana çok şey- ler öğretebilirdi. Gizlenecek yer a- ramağa başladı. Fakat bu odada gizlenecek pek az yer vardı. Hele elektrik yanınca gizli bir yer gözük müyordu. Yalnız yatak?. Hemen karyolanm altına girdi. Karyolayı örten mavi örtüler yere kadar iniyordu, birkaç saniye son. rs odanın kapısı açıldı. Ve birisi MİLLİYET--SALI SUBAT - 1935, MEMLEKET HABER Çimişkezek nasıl yerdir? | Erkek eri para kazanmak için Istan- bula gidip geldiklerinden burada ve köylerde halk adeta İstanbul şive- siyle konuşmaktadırlar ELAZİZ, (Milliyet) — Çimişke- zek Elâzize 72 kilometre mesafe- de bir kaza merkezidir. Şehrin mevcut bugünkü bazı asarından Çimişkezeğin vaktile oldukça zen- gin ve nüfusu kesif bir kasaba ol. duğu anlaşılmaktadır. Çimişkezekte evvelce Keyhusrev Bey isminde bir zatın oldukça mühim bir nüfuza malik olduğu ve hatta oğulları, Baylar Ömer, Sa- lih'in de B.Keyhusrev'den sonra epeyce bir müddet bu havaliye hâ- kim o dukları ve Perteğin sağman köyündeki bugünün mühim âsarı atikasından sayılan camiin de B, Keyhusrev'in oğlu B. Salih ta- dığı anlaşılmakta dır. Çimi: ığin merkezinde u- zun Hasana ait olduğu rivayet o- lunan bir Türbe mevcutsa da bu- Bun tarihteki uzun Hasana ait ol madığı, uzun Hasanın Erzincan ta- raflarında vefat etmesinden anla- şılmıştır. Kaza merkezinde Eslmaniye ve Süleymaniye isimlerini taşıyan ve bugün içinde namaz kılınan iki mi mevcuttur. Bunların heri de selçukilere ait o'up Belmaniye camiinin dış kapısı üzerindeki ke-| merin etrafındaki oymalar Sel çukiler devrine ait sanatın en gü- zellerindendir. Kilitsiz olan bu ke- mer güzelliği ile beraber metaneti itibarile de yedi sekiz asra hakim | olduğu gibi belki beş altı asır daha yaşıyacak kabiliyettedir. Kasabanın garp ve garbi cenu- bi cihetlerini ihata ve takriv o 100) metre irtifamda imtidad eden bir kayanın içinde taş devrine ait 40-50 kadar mağara mevcuttur, | Bunlar muntazam bir şekilde mu- rabba ve mustatil olarak çekiç va- sıtasile yontulmuş ve biri biri i- çinden geçmek suretile yollar a- çılmıştır. Kasabanm ilk teşekkü. ünde ahalinin düşman © ve vahsi ! hayvanlardan kendilerini korumak için bu mağaralara çekilip yo'ları- ni iç taraftan kapadıkları rivayet olunmaktadır. Bu mağaralarda ya- şıyan insanları erzak hususunu ha- riçten ve içecek sularını da bu- gün dahi mağara içerisinde asa- rı mevcut olan su deposundan te- min ederlermiş, İktisadi vaziyet Çimişkezeğin Elâziz merkezin- dez başka civarmda bulunan Ho- zat, Pertek, Ovacık, Kemaliye, Keban kazalarına açılmış bir ş0- sesi olmadığından kasaba halkınm alım, sam mumelâtı civrda bulu- nan Koç, Resik, Ferhat ve kısmen de kara ballı aşiretlerine inhisar etmektedir, Hariçte alım, satım muamelâtını temin £ eden pek az müşteri olduğundan yerli halk ka- saba merkezinde bulunan bir kaç memurun kesesine'göz dikmek su- retile ihtikârın en yüksek Omerte- besine çıkmaktadırlar. istihsalât Halkın istihsalâtr pek mahdut- tur. Çiftçilik arpa ve buğdaya münhasırdır. Bağcılık, meyvacılık, sebzecilik hemen yok gibidir. Ka- zanın meyva ibtiyacını Kemaliye- Kasaba merkezinden vilâyet merkezine kadar yarım açılmış bir şosadan başka yol yoktur. Çimiş- kezekten civar kazalara birer ş0- sa açılması bu kazanın iktisadi vaziyeti noktai nazarından çok €- hem ve elzemdir. Pertek, Hozat, Keban, Kemaliye kazalarına gide- cek bir yolcu yüzlerce kilometre mesafe katetmek ve vilâyet tariki- ni ihtiyar etmek o mecburiyetinde kalmaktadır. Evel emirde bu ka- zalarm yekdiğerine birer şosa ile bağlanması çok Tüzümludur. Sağlık işleri Kazada entani bir şekilde hasta ————————-------—- içeri girdi. Dal karyolanın altında hazlı hızlı çıkan nefeslerinden, ya- kalanacak sanıyor, ağzımı ellerile tıkıyordu. Kuvvetli bir ışık odanın içine aksetti. Ve sonra gelen adam tuhaf bir ses çıkardı. — Bilmedi — lık yoktur. Kasaba merkezinde ve bazı köylerde sıtma mevcuttur. Çimişkezeğin suyu sağlam ve ha- vası temizdir. Yalnız Belediyenin su yolları muntazam bir şekilde yapılmadığından yağmurlu hava- larda sokak pisliklerini önüne ka- tarak sürükleyen ufak su birikin- ileri alttan geçen içme suyunuım üzerine nüfuz etmekte ve bu yüz- den havalar o düzelinciye kadar halk çamurlu ve pis suları içmekte dir. Kaza merkezinde bir dispanser | mevcutsa da ha yoktur. Ka- saba merkezinde bir hükümet dok- toru ile biri seyyar diğeri dispan- sere ait o'mak üzere iki küçük sıh- hat memuru vardır. Çimişkezekte eczane de yoktur. Doktora mura- caat eden hastaların ilâçları Elâ- | ziz ecranelerinden getirtilmekte. | dir. Vilâyet merkezinin 72 kilo- metre uzakta bulunması hasebile kış mevsimlerinde muktazi ilâçla- rın derhal celbine imkân hasıl o- lamıyacağından hastaların bir ço- ğu i âçserlik yüzünden kurtulama- maktadır. Maarif Çimişkezekte maarif teşkilâtı ci- var kazalara nazaran oldukça ileri | gitmiştir. Merkezde tam teşkilâtı bir baş Vartini nahiyesinde biri hı el üzere dört, le iki, ulu kaldede bir ki ceman sekiz mektebi o mevcuttur. H.llen maarife karşı olan istekleri bilhassa Başvartinik nahiyesinde fevkalâdedir. Çimişkezek merke- zinde tahsil çağındaki çocukların yarısını olsun istiap edecek munta- zam bir mektep binası yoktur. | Mevcut bina60-70 senelik köhne bir binadır. Çimişkezekte mektep binasının kifayetsizliği yüzünden İ bir çok çocuklar okuyamamakta ve bu hal umumi teessürü mucib- olmaktadır. Merkezdeki mektebin Başmuallim ile beraber altı mual- limi vardır. Mektebde güzel bir mektep müzesi vücude getirilmiş ve bu müze bu sene Başmuallim Bay Mehmet Ali'nin gayretile da- ha mükemmel bir şekle ifrağ e- dilmiştir. Çimişkezek halkı kâmi- len Türk'tür. Başvartinik nahiyesi halkı ötedenberi muhitin zeriyata vesair iktisadi vaziyete müsaadesiz liğinden dolayı İstanbulda kaza- narak 10-15 senede bir defa mem- leketlerine dönmek ve köylerinde birer ev yaparak tekrar İstanbula avdet etmek suretile vakıt geçir- mektedirler. Bu nahiyede 15 ilâ 40 yaş arasmdaki erkeklere ender te- sadüf edilir. Bu yüzden Başvarti. | nik nahiyesinin erkek unsuru İs- tanbul terbiyesini almakta ve halk İstanbul şivesile tekellüm etmek- te: ler. D Yüksek ticaret mektebi talebeleri KONYA, 4 (A.A.) — Dün yüksek iktisat ve ticaret mektebi talebesin - düler, Valiyi, fırkayı, belediyeyi zi- yaret ettiler. Belediye tarafından şe- reflerine verilen öğle yemeğinden son ra müezyi ve camileri, Alâattin tepe- sini ve memleketin görülecek yerleri» ni gezdikten sonra belediye tarafından akşam yemeği ve gece de ticarst oda- tı tarafından çazlı bir çay ziyafoti ve- rilmiştir. Beşi kız talebe olan misafir. ler bu sabah Adanaya gitmişlerdir. Sıvas he'ediye meclisi SIVAS, (Mililyet) — Belediye meclisi şubat devresindeki on beş günlük içtimalarına başlamak üze- redir. Bu devrede görüşülecek iş- ler arasında bilhassa temas edile- cekler arasında şunlar vardır. Ma- halle adlarının değiştirilmesi, mey danların ayrılması, Köylerden şeh- re gelen kağnı arabalarının mahal- le aralarından ve umumi caddeler- den geçmiyerek ayrılacak bir ma- halden geçmesi çöpler vesaire... Soğuklar ziyansız geçti SIVAS (Milliyet) — Bir iki gün evvel devam eden yakıcı soğukla- rm ekinlere zarar © vereceği söy- lenmekte idi. Yapılan ar: dan anlaşıldığına göre (soğuklar hiçbir surette ekinlere © zarar ver- memiştir. İ halde büyük oğlu 40 yaşındaki Mehmet ERİ 80 yaşındaki Babasını öldürdü Sebebi babasının miras bırakmak istemeyişi ÇORUM, (Milliyet) — Bugün Ço - rum'da acı bir duyum lahzada kulaktan | kulağa yayıldı ve gerçekler gönüllere | könük, üzgü saçtı. Çorum çevresini bü- yük bir yas ve heyecan (içinde bırakan bu duyum, 40 yaşmda bir oğulun, 80 ya ş#mdaki aksaçlı babasını öldürmesidir. Tüyleri diken diken kabartan bu eşi az görülür facinnın eski ve meraklı bir hikâyesi vardır. Gerçi Ağalık kalktı a- ma, Çorumda kalkmış ve kalkacak gibi değildir. Çünkü, Çorumun ağaları öte- denberi ünlüdür. Halkın alıştığı âkap i- se kolay kolay bırakılamıyor. Ali Ağa, Veli Ağa, Hacı Ağa diye bir teviye söy- ieniyor. Onceden (Ağalık) bikebin: ta- şıyabilmek için misafir ağırlamak lizem- nış. Odası olanlara, kapısmı tanrı misa- firlerine açanlara Ağa derlermiş. Şimdi bu biçim ve kıliktaki ağaların yerlerin- de yeller esiyor ama, açılan iz devam e diyor. Ve bu ağulardan birisi de Meh- met Ağadır. Bir müddet önce, Mehmet Ağa artık ihtiyarladığını, yaşının 80 ve dolayısile başka acuma gideceği günlerin yalın » laştığını sezmiş olmalı ki, evini, tarlası- m üç erkek çoduğu arasında paylaşır. mayı düşünmüş ve kendisine daha can- dan bakan iki oğluna (Miras) verdiği Aliye de: — Sana mal vermiyeceğim, bana »a- dık değilsin! demiştir. Bu söze kötü kötü içerlemiş olan Meh- İ met Ali, kafasında da kötü kötü istif - hamlar peydahlamış, babasını öldürme- i yi tasarlamıştır. Baba katili olmanın an- | lamını, beyninin delileşmiş, çılgmlaş - | mış krvrmtilerı içinde süzemiyen katil oğul, uzun bir kama alarak babasının o- dasına girmiştir. Gözleri kanlı oğul, ek de babu kanma boyamış, göğsüne karnına, rastgelen yerlerine balıra batı- ra, bağırsaklarını dışarı döke döke za- vadlı ihtiyarı öldürmüştür. Zabita baba katilini yakalamış, Cum- buriyet mahkemelerinin hak güden pen- çesine vermiştir. Kızıl Irmağa yuvarlanan üç köylü va Uç eşek ÇORUM (Milliyet) — Bu, yıl Çorum ve çevresinde hatırı sayılır | bir kış vardır. Bu yüzden köylerle . şehir arasında — yolculuk çok güç- lükle olmaktadır. Bunün az kalsın bir facia ile neticelenecek olan bir vaka olmuş, 3 köylü hayatlarını | bir tesadüf eseri olarak kurtarmış- | lardır. İskilibin kum çek'ii köyünden | şehre gelmek isteys : üç köylü eşek- | lerine binerek gelirlerken donmuş olan Kzılırmak nehrinden geçmek | mecburiyetinde kalmışlar ve eşek- | leriyle beraber nehrin tam ortası- | na geldikleri vakit buzlar müthiş | bir çatırdı ile kırılarak © eşeklerile birlikte nehre düşmüşlerdir. Bere- ket ki, can korkusuyla buzların kenarına sarılarak hayatlarmı bin güçlük içinde kurtarmışlar; fakad Sıvasta faytoncuların birl iği SIVAS, (Milliyet) — Tren Sıvas yaylasını uzaklara bağladığı günden itibaren faytonlarımn iş görmeğe ve ber geçen günle birer tane piyasada kilerine katıştığını görüyoruz. Son günlerde adedleri hayli artan fay- toncuların kendi aralarında bir de birlik yapacakları duyuluyor. Fay- toncularımızın birlik (o kurmak ve toplatmak aralarında konuşmak, iş- lerini tesbit ederek kazandıklarını denk getirmek için yapacakları bir liğin çok yardımı olacaktır. YENİ NEŞRİYAT Havacılık ve spor Havacılık ve Spor, gök şehitlerinin gününe yaraşır, özlü bir sayı çıkarmıştır. Bu sayıya Abidin Daver, Behçet Kemal, Server Ziya Gürevin, Nüzhet Haşim, M. Nureddin Artam en içli yazılarını, şiirlerini, hikâyelerini vermişlerdir. Holivut Holivutun 8 numaralı nüshası renk Ni çok güzel resimlerle bir çok film mevzularını havi olarak intişar etmiş- tir, VAFUxCUL TURK ANONİM Şi vapura BARTIN “fi” 'ARŞAMBA günü met yn CEreğli, guldak, Bartin, Amasra, Kı Cidde) ye azimet ve avdet ör. Trabzon yolu! TARI "su PERŞEMBE sünü si Galata rıbtımından kalkacak. Öğ, te Zonguldak, İnebolu, Samsun, ye, Fatsa, Ordu, Giresun, Tri Rize ve Hopa'ya, Dönüşte ayni #| lelerle Pazar ve Pulatkane lerine uğrayarak avdet Teteyyüz Kitaphanssin! Türk syatı il Öz Türkçe Neşriyat (Muzaffer Muhittin ve hittin Dalkılıç larm “ÖZ TÜRKÇE DİL KLAVUZ Niçin her Türke tâzımdir © | — Astürkün kullandığı Bimeler izablı olarak vardı” 2 — Öz Türkçedeki 20 bin kelime vardır. 3 — Türkçede seçilecek ve y* kurulabilecek bütün yeni meleri havidir, (yeni s8 dahil). Her Türkte, her muallimde, ber murda, her müessesede, her de, ber kitaphanede bulunmalıdır” tı, 50, taşraya 60 kuruştur. “ÖZ TÜRKÇE İLK OKUY; Türk dilinde ne yapılmak İ liyor ? Öz Türkçe meselelerinde tün yanlışlar, dil inkılâbre tenkidi 50, taşraya 60 kurut Sİ, “SOY ADLARI İx 18 milyonun ayrı ayrı a manalı soy adı, müessese ve ğnna ad seçimi için si usuller 10 kuruş BOTUN TÜRKİYEİ ÖZ TÜRKÇE DERSLER 20 kuruş taşraya 25 kurüf BANDIRMA vapuru 6$ ÇARŞAMBA günü saat 19” Ayvalığa kadar. (592) ANAFARTA vapuru 7 PERŞEMBE günü saat 1! Payas'a kadar, (593) Fatih Sulh İkinci Hekuk den: Aziz tarafından Fatihte Al Kayseri hanında Hüseyin olunan yemek parasından 92 (s8 davasının muhakemesi deaaleyhe günderilen tebligat mübaşiri tarafımdan verilen me$' nazaran ikametgâhimn meçhul anlaşılmakla 15 gün müddetle İ yevmi muhakemesi olan 20 saat 14 de mahkemeye bizzat gıyaben icra olunacağı ilân Beşiktaş lera dairesinden: © yi Mahçuz olup paraya çevrimi laştırılan bir adet beyaz mer” kamak için dişçi lavabosu ve raları ve bir adet te elektrik sair eşyanın dellâliye ve ihale, P* gi) leri müşteriye ait olmak üzere 7“ perşemil: günü sast 10 dan 12 Beyoğlunda Asmalı mesçitte bane önünde salılacağından Wİİ rm o gün ve saatte memuru” at eylemeleri ilân olunur. EE

Bu sayıdan diğer sayfalar: