21 Mart 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

21 Mart 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e e. Yazan: Son Her hakkı mahfuzdar. Trablustan getirilecek asker Suiğtan Hamidi devirecekti Eğer Recep Pş. harbiye nazırlığında uzun müd- rine, Yemen valisi Mahmut NEDIM det kalsaydı Trablusu kaybetmez miydik? tipdattan bahsediyorduk. O idare- nin bozukluğundan şikâyet ed'- yorduk, gene şu vapurları gördüm de sinirlendim. Vakıâ onlarm bir günahları yok. Böyle metrük, kim- sesiz, bakımsız bir memleket bu- kunca elbette saldırırlar, Kabahati kendimizde aramalıyız. Eh söyle bakalım Şevket B. ne vakit yü - zumüzü güldürecek, ne zaman bu memleketi hürriyet ve saadete kavuşturabileceksiniz.. a ne vakte kadar bekliyeceksiniz, yet- mez mi ertik? Şevket bey, beni ilk defa gördü- ğü için paşanın teminatma rağ- men ihtiyatlı hareket etmek lüzu- munu hissederek; — inşallah düzelir paşam, el- beite düzelir, deyince, paşa; — Yoksa sen de mi ümidini kes tin, söy.e, sen de mi benim gibi ih- tiyarladın çöktün, koca Jön Türk suyie bakayım? yeyince, paşanın bu kadar açı- lışına dayanamamış, alelâcele gü- nün işlerinden bahsederek çekil. mişti, YU gittikten sonra (Recep paşa bir hayli Şevket beyden bahset- mış ve bütün ümidimi Jön Türkle- re bağladığını, onlar iş abşına geç mediği için memleketin kurtulması imkânı oğnadığı açıkça söylemişti. Recep paşa bu kanaatinin sevkile- dir ki Trablusgarpta Jon Türklere bir baba gibi muamele ediyor, on- ların muvaffak olabilmeleri için elinden geleni yapıyordu. Hattâ bir aralık, Şevket beyin gayret ve ihtimemla İstanbula karşı, padişa- hı da devirip kanunu esasiyi ilân e nek için Trablusgarpta bir kom plo da hazırlanmıştı: Trablusgarp- LU gönmüre umumlecek asker, terhis edilecekmiş gibi İstanbula getirilecek, fakat İstanbulda ter- his edilecek yerde Abdülhamide hücum edilerek hükümet ele geçi- rilecek böylece Jon Türkler, yani İttihat ve Terakki iş başıma geçi- rilecekti. Jurada uzun uzadıya ızahı mev- zuumuz haricinde olan sebeblerle bu hareket muvaffak iğ ve Reçep paşa herhalde bundan çok pi vel Ancak neden son- ra hürriyet ilân imei ta, möşru- #iyet devrinin ilk harbiye nazırı o- İarak İstanbula geldiği zaman, €- minim ki Recep paşa yapacağı iş- lerin başma Trablusgarp müdafa- asmı koyacaktı. Ve gene eminim ki eğer Recep paşa uzunca bir za- man — ömrü vefa edip te — har- biye nezaretinde (o kalabilseydi, Harbiumumiye kadar Trablusgar- bi kaybetmezdik. Recep paşa ile (ondan sonra, Trablusgarbda daha birçok görüş- tük. Esasen Recep paşa daha Tra- zır olduğunu söyleyince, doğruca oraya gitmiş ve Recep paşa ile bu- luşmuştum. O zaman Trablusgarp- ta vali, mabeyin baş kâtibi Tahsin paşanın bacanağı sarıklı Haşim beydi. (1) Meğer ben İstanbuldan ayrılırken, zaten Recep paşa ile a- « pek iyi olan eyl Zâter efem yak ep EKİM Mi ferin mektubu üzerine uştermaşta. Vali Haşim bey de geldi. Haşim beyi de, ben adliye mahakim riya» setinde bulunduğum zaman kendisi adliye müsteşarı iken tanırdım. Recep paşa o akşam şerefime- ziyafet verdi (2) Fakat asıl Trablustan, yeni me- muriyet mahallim Cebeligarbi mu- tasarrıflığma ( gideceğim gece u- zun uzadıya görüşmüştük. O ak. şam seryaveri çet beyi gönder- miş baş başa ina, size söy“ leyeceklerim rim bana kalbinizi dostça, kardeş- çe açımız, dedi. Sonra ilâve etti. — Ben bir kumandan, bir mü- şir sıfatile değil, fakat bir vatan- daş bir dost gibi konuşuyorum si- zinle. Bir mutasarrıf olmasanız da böyle konuşacaktım. Ben de paşanım bu sözlerinden çok mütehassis olarak, ayni sami- miyetle, hatlâ paşaya karşı eski- denberi beslediğim muhabbet ve hürmetin tesirile gözlerim yaşara- rak cevap vermiştim. Bunun üzeri- ne Recep paşaya bir hayli Tra- blustaki Jon Türklerden bahsettik- ten sonra; — Cebeli (o garbidede birçok Jön Türk var, bunların hali bura- dakilere kıyas ödilemiyecek dere- cede fena. Ben birçok sebeplerle onları doğrudan doğruya himaye ediyor görünmemek için müdaha- le etmeği doğru bulamıyor ve ede- miyorum. Sizin gelişinizi bu se beple birkat daha sevinçle karşı- ladun. Bu çocukları mümkün ol- duğu kadar himaye et... sucdüm susun, birden bire dilime gelen şu sözü, söyleyi- verdim; — Muvafık bulursanız onları hattâ kaçırırım paşam! Hiç unutmam, bu sözüm üzeri- ne Recep paşa ayağa kalkarak al- nımdan öpmüş ve bir müddet u- zun uzu» yüzüme baktıktan son- ra; — Seni Allah mı gönderdi Mah- mut Nedim bey, demişti. Recep paşanın büyük bir mu- habbet ve hürmetle ellerini öpe- rek ayrıldım. Cebeli garbiye gider gitmez, he- men ertesi günü hapishanede ka- tiller ve caniler © arâsma âtılmiş menfileri ziyarete gittim. Orada İngilterenin h ava prosramı er aşağı mı? Çorçil, vaziyetin 1914 de ğunu, LONDRA, 20 (A.A.) — sr | çil, Avam kamarasındaki Beyin hava programının İngilternin müda - faası için gayrikâfi ez söyle - dikten sonra demiştir ki: Çok vahim bir tehlike devresine girdik. Bir harb manzarasiyle karşı - | laşmış değiliz. Fakat 1928 de, biten harbin tekrarı imkânına çok benziyen bir şeyle karşılaştık. Bunun önüne ge- gileceğini ümit ediyorum. Fakat va - ziyet 1914 dekinden daha çok fena - dır. Ve kontrol edilmemesi imkân: da vardır. Tayyareciliğin inkişafı üzeri - ne — tehlikede bir millet olduk. Bay Çorçil sözlerini dünyanın en büyük tayyare kuvvetlerine müsavi bir tayyare kuvveti İstiyerek bitirmiştir. Avrupa vaziyeti LONDRA, 20 (A.A.) — Bay Duff koer, kentteki waiditene, de irat ctti- ği bir nutukta ezcümle demiştir ki: | | Avrupa vaziyeti 1914 denberi her zamankinden daha tehlikelidir. Bunun la beraber nevmid olmak için hiç bir sebeb yoktur. Son hâdiseler hiç bir $€ yi değiştirmemiş ve fakat sadece va « ziyeti aydınlatmıştır. Sulh istiyen dört büyük memleket İngiltere, Franse, talya, Sovyetler birliğinin | sulh içi sağlam bir blok teşkil ederek, barışm | muhafazasını arzu ve ilep ettiklerini ve onu bozacak herkesin karşılarında kendilerini bulacağını açık bir sur: dünyaya anlatmaları lâzımdır. Ba. temin edildiğini ancak o zaman ümid edebiliriz. kinden daha fena oldu. İngilterenin tay yareciliğin inkişafı üze- tehiikeli bir Kir ği olduğunu söyliyer Almanyanın hava kuvetleri LONDRA, 20 (A.A.) — Avam ka arasında hükümet namına söz söyl yen hava e Bay Sasson, ez - cümle dı — Son aldığımız haberlere göre, Almanyaya hafif bir tefovvukumuz ©- lacağı kanaatindeyim, Bununla bera- ber, söylediklerim, £ faraziyelere isti- nad etmektedir. Vaziyet, bizi cndişe- ye düşürmek için birçok sebebler ar zetmekle beraber hava kuvvetlerimi- zin yeniden artlırılması için bir lüzum olmadığı kansatindeyiz.. Herhalde hir kaç haftaya kadar bizzat Almanların hava kuvvetleri hakkında verecekleri amları göreceğiz. Sir Saymenin yahâtinden sonra bu hususta malümet sahibi olacağımızı da ümid ediyoruz. Ve nihayet, Alman lar, görünüşe bakılırsa, bütün vaziye- 6 bizimle görüşmek istemektedirler. Tayyareler için mükâfat LONDRA, 20 (A.A.).— Bay Sas son, Avam kamarasma hava bütçesi- ni verirken hava bakanlığının muay- yen bir devre içinde herhangi bir In- giliz firması tarafından bakanlık #hti- yaşların nacak İ tayyare için 25 bin sterling mükâfat vermek tasavvurunda o.uuğunu ve ke- za yükseklerde ve uzun mesafe üze rinde tecrübeler yapmak suretile tay- yareler yaptıracağını bildirmiştir. Bu tecrübeler iyi neticeler verdiği takdir- de muvafık görülecek bir devre zar- fmda dünya yükseklik ve mesafe re- korları tesis edilecektir. Isyanın zararı bütçenin yarısıdır Atina ve Se lânik divanı harpleri faaliyette Midillideki hapisaneler mevkufları almıya kâfi gelmiyor,Atinada her türlü toplantı menedildi örahmiden ATINA, 20 (Milliyet) — , fev- | kalâde divanı barbi düh de âsilerin mu. hakemesile uğraşmıştır. Bir çok şahit - ler dinlenmiş ve bunlar arasında eni. meşhur Acem İzzet, Nahifi, mabe- yin yaverlerinden silâhşur miralay Fahri beyin oğlu Veli, doktor Al- ber, maliye nazırı (oesbakı Nafiz paşanm torunu Ali beylerle kırk kadar muhtelif yaşta ve meslek- teki bu zavallıları pek perişan ve muztarip bir halde buldum. Ali Haydar bey ismindeki tah- rirat müdürü bu gençlere yapma» dığını bırakmıyormuş; — Günah değil mi bunlara, ni- höyet bunlar da insan! diyecek ol- dum. — Insan ama, dedi, halifemiz efendimize, velinimetlerine isyan etmeğe cüret etmiş nankör, kâfir insanlar, bunları asmak, parça par- ça doğramak farzdır, demez mi? Bu basit, fakat kalbi ve vicdanı kör adamı ikna için bir kenara çektim: - Ben Istanbuldan geliyorum, düdimi; iş senin bildiğin yibi değil. zasına müstahak bulsaydı, kim- den korkacaktı, asar keserdi. Bilâ- kis bunlar bize emanettir, zinhar kıllarına halel gelmesin, diye emir var, Sen ne yapiyorsun, biz onla- rm ölmesine değil, fakat ıslahıhal etmlerine memururz. Bu da ancak onlara iyi bakmakla olur. uUnlara ne kadar iyi bakarsak, onlar da o kadar utanır, mahcup olurlar. Böylece de velinimetleri- ne sadakatleri, merbutiyetleri ar- tar, tarzında bir hayli söyledim. Ve yavaş yavaş bu ilerden bir çoğunu Tununa kaçırmağa da muvaffak oldum. Bunları yazmaktan maksadım şudur: Merhum Müşir Recep pa- şanın bile uzun süren bir tecrübe- den sonra Sultan Hamit hüküme- tinden ta o zaman ümidi kesmiş olmasıdır. Bu muhterem kuman- dan bir hayli uğraşıp çabaladık- tan sonra nihayet bütün gayretle- rimin boşa gideceğini anlamış ve ümidini Sultan Hamidi devirip ye- rine geçecek Jön Türklerde topla- ve Kaş (Bitmedi) (4) Bilâhare Maarif Nazırı olan Ha- (2) Bunu da bilhassa yeni gideceğim Cebeli garhide Müşir Recep paşanın - damı, dostu sıfatile muvaffak olmam i- var, siz de rica ede- | çin yaptığını hissediyordum. yeti umumiye ve hususiye metsürlarm- dan Zezas ile Katrabasas cumhuriyeti koruma in isyandaki alâkaları ve geçen Noclden beri isyani bazırla - makta bulunduğu hakkmdaki O mühim şahadetlerde bulunmuşlardır. İsyanı takdis eden Metropolid 'ATINA, 20 (Milliyet) — ayan ha- veketini takdis ettiği iddia | Pir . yodunda bazı aza noksan bulunduğundan muha- keme başka bir güne talik edilmiştir. Venizelosun söyledikleri ATINA, 20 (Milliyet) — Venizelos ile karısı ve isyanım ele başılarından 118 zabit Napoliye çıktıktan sonra Italyan gazetelerine şimdiye kadar söyledikleri- reketiri haklı göstermeğe uğraşmışlar - dır. Selânik divanı harbinde SELANIK, 19 (Milliyet) — Serez - den bura divanı harbinde muhakemeleri icra edilmek üzere iki miralay, iki kay- Dramada isyana iltihak eden altıncı fırka kumandanlığı yaveri Fordelos ya- kalanmıştır. Toplantılar en ği 20 (Milliyet) — Atina mu- ğı tarafından açık ve eri yer. İde Ve türlü toplantılar tekrar mene- dilmiştir. ei sinema gibi eğlence esir memnuiyetten hariç tutul. © Midilideki mevkuflar ATINA, 20 (Milliyet) — Midilli va- Bsi adada isyana iştirak © etikleri için tevkif edilenlerin emvalinin haciz edil- mesi için dahiliye bakanlığından izin is- temiştir. Ayrıca ada hapishanelerini mev kufların muhafazasına kâfi gelmediğini bunların mahfuz yerlere naklini istemiş Atinada çıkan Katöerini gazetesi, Yunanistanda on gün süren Venizelist isyanının memlekete — verdiği ziyanları söyle bulüsa ediyor: Viliyet mal ve banka. larında bulunan 300 milyona yakın drah mi bu harekete sarfolunmuştur. Bu son günler içinde 375 milyona Yal em lari Miele iza e 'canmıştır. Harb levazımı ve oslâhadıki hasar bir milyardan fazla drabmi tahmin o « Donanmanım hasarı, 100 mü, 800 mü, 1000 mi, ne kadar milyon olduğu malüm. değildir; Fakat çok büyük olduğu mu- hakkaktır. İstikbalde yapılacak askeri masraf» larla hususi servetlerin gördüğü hasar. tar bik üskileceli İsinninet - KOD mileon fazladır. 1 Marttan beri bütün kesmiş bulunan mal sandıklarının açığı yine 500 milyon örahımiden fazladır. Bütün bunlara ulusal O ekonominin gördüğü ziyanları ilâve etmek lâzım ge- liyor: Bütün Yunanistanda her türlü mü badele, iş, tiönret ve turizm hareketleri durmuştur. Dahili harbin cereyan tiği mta. çok mahvedilmiştir. Acaba bütün bunlar kaç milyondur? Belki de Yunanistanın ya- rı bütçesi kadar ziyan var: milyar, İnsan ziyanı, kan ziyanı, manevi tah- rip ve buyünkü yaralarm vücude getir. diği iktidarsızlığın verdiği azim tehlike ise bunlardan hariçtir. Bütün bunlari kim ödeyecek? Biz, devlet mi? Bütün Elenler mi? Bir çete mi? Venizelistler mi? Antivenizelistler mi? Meşru hükümet taraftarları yoksa âsiler mi? Namuslu vatandaşlar yoksa hainler mi? Vicdanlılar yoksa akılsızlar m? 5 yahut 7 Kongo'da Bir tayyare kazasında ölen Fransız valisi PARIS, 20 (A.A.) — Çad gölü mın- kam ar; valisi Bay Emil Rönar, 1934 şubatına kadar Paris valiliğinde bulun- maş ve sabık polis müdürü Kiyap ile birlikte olarak istifa etmişti. Zengin bir Amerikalı olan karısı ile beş yoldaşı da Bay Rönar ile beraber ay ni kazada telef olmuşlardır. Bir kaç sene evvel, Bay Rönarın oğ- lu da yine böyle bir tayare kazasına kur ban gitmişti. Tayyare neden düşmüş? LEOPOLDVIL, 20 (A.A.) — Vali Rönarm bindiği tayyarenin bir kasırga- dan dolayı yere düştüğü anlaşılmakta. dır. Tayyarede mürettebattan başka üç zabit vardı. Amerikada Zencilerle polisler arasında kanlı bir mücadele NEVYORK, 20 (A.A.) — polis, dün ve bu sabah Harlem'de bin kadar zenci ile mücadele etmiştir. Ne - gcede bir kri ölmüş, bir gok kiş yar Ba örüşme ir senenin hi baya tacir tarafından öldürülmüş olduğuna dair ortaya çıknn csassız bir haber üze- ” z m. cibayetlerini İngi ilizlerin hava kuvveti Habeşistan ile İli ar sında yeni bir hâdise old İtalyan maslahatgüzarı hâdiseyi p testo etti, zararların ödenmesini ist: ROMA, 20 (A.A.) — Habeşistan ile İtalyan somalisi hud. Agable yakininde yeni bir hâdise olmuştur. Silâhlı birkaç grub ri) ve Korogoi karakolları arasından yüz kadar deve ahp götürmüşl! Bir İtalyan seyyar müfrezesi mes'alleri takib etmişse de bunlar He tan kontrolunda bulunan araziyi geçtiklerinden yeni hâdiselere olmamak için durmaya mecbur kalmıştır. Adisababadaki İtalyan lahatgüzarı hâdiseyi şiddetle-protesto için talimat almış ve sebebi; rilen zararın tazminini istemek hakkının muhafaza olunduğunu miştir. Berlin ve Moskova ziyaretleri LONDRA, 20 (A.A.) — Sir John Simon, Avam kamarasındı edilen bir suale cevaben, Ber'in ve Moskova ziyaretlerinin alelâd tetkik ve keşif ziyareti olduğunu söylemiştir. Çanakkale zaferinin yıl dönüm ÇANAKKALE, 20 (A.A.) — 19 Mart Çanakkale bo; ferinin 20 inci yıldönümü Çanakkale halkı tarafından Hatkevi sal da kutlandı. Cihan harbinde boğazın zorlanmasındaki sebeplerle harbinin safhaları ve kazanılan zaferin âmilleri hakkında çok car surette ve krokiler üzerinde verilen izahat derin heyecanlarla din! USAME 2 MARE 3 Da ES Man EESANAŞMME YAAR SEMER EMEKALENİ Frı sz Basvekilinin bir nutku M. Flandin âyan mecli sinde sert sözler söyle: “Fransa yalnız olarak kendisini m dafaa edecek kadar kuvvetlidir PARİS, 20 (A.A.) — Fransız baş - bakanı Bay Flandin âyan meclisinde a3- keri meseleler hakkındaki müzakereler Sanasında irat ettiği bir mutukta demiş - tr ki: Hükümet, Fransa askeri hizmet müd detini kati surette uzatıyor denmesini hiç bir zaman arzu etmediği içindir bi. 15 vaart tarihli beyannamesile, 1928 mesinin bir senelik hizmet kanunu çer - çevesi içinde ve kanunun 1935 ilâ 1940 seneleri arüsiödeli uz müktarlı sınıflar i- çin nazarı dikküte-aldığı esaslar dahi - linde muvakkat bir zaman için asli hiz met müddetini uzatmıştır. Ve bu beyan- mame ancak son hâdiseler Üzerine ehem miyet kesbeylemiştir. Fransa, yalnız olarak ve lüzumu tak: dirinde müttefiklerile birlikte, kendisi. ni müdafaa edecek kadar o kuvvetlidir. Fakat Avrupada bir çok zayıf uluslar vet politikam ile. değiştirir isek, bunla- rın sereniyeeri tehlikeye düşer, Bu- nun için meselenin Cenevrede uluslar a- rası mahkemesinde fasledilmesi lâzım gelmektedir. Biz, bir senelik hizmet kanunu çer- göreşinde kalkmakla Fransanın gayre- karşılıklı emniyet garantileri kaydi eler bir silâhsızlanmaya doğru sevk niyetinde olduğunu gösterdik, Alman ordusuna gelince, bu 36 fır kalık 12 kolordu 15 mart beyanname - sinden evvelce de mevcuttu. Demek 0 luyor ki bütün bir siyasanın neticesi ö- nünde bulunuyoruz. Almanyanın beyan namesi öyle bir zihniyete tekabül etmek- tedir ki, eğer dünya tarafından kabul olunursa bu uluslar kurumu üzerine mâ <4308 bulunan barış eserinin mahvolma» #ı demek olacaktır. Fransa Almanyanın teziçi kabul demez. Alman ulusunun, arzu dört buçuk senelik harpten sonra darmı bıraktığı doğru değildir. Hari mesuliyetleri hakkında dünya çoktan - bori kararını vermiştir. Bu kararı ben müruru zamana uğ - ratmak istemem. İki ulus arasında hepi- mizin arzu ettiğimiz itimadl: iş birliğini bu mesulyetlerin unutulması temin ede- mez. Diğer taraftan silâhsızlanma halekın- da taahhütlerimizi yapmadığımızı söy » lemek doğru değildir. Asker miktarını yüzde elli nisbetin- de azaltılması, üç senelik hizmet müd - detinin bir seneye indirilmesi unutulu - yor mu? Deniz kuvvetlerinin — tonilâto miktarını 768 binden 550 bine öndürdik. Hava kuvvetlerinde de ayni derecede tahditler yaptık. Mütarekeden beri si - lâhsızlanma arzusu ile meşbu bulunu - Eğer daha fazla silâhsızlanmadık ise bu sırf Renin o bir tarafında yapılmak- silâhlanma dolayısile — olan g* tur, Versay muahedesinin en esaslı şart- larından vazgeçişlerimizin uzun hilâyo- sini acaba ayrıca anlatmam lâzım gelir i? Elin '55 Vanda e sonra nihayet bir Avrupa barışı müne alınabilecek bir hale gelmişti. Ak tehdit edilmekte olduğunu intihap m mea " bir blok krem feragat etmiye - © gamdalarla mücadele edeceğini den| cektir, Bütün Fransızlar mukadı tan aşkı ile birleşmelidirler. Bay Flandin bundan sonra w leyhtarı ve müstemleke aleyht miş ve bütün Fransızların mutl vette ittihadını ve iş birliği yapı istemiştir. Hükümete itimad PARIS, 20 (A.A.) — Ayan si, ulusal emniyeti muhafaza rışı siyanet siyasasına devam üzere hükümete Zİ veye karşı 2) le itimad beyan eylemiştir. Federal bir Al Imparatorlu; Suriye milliyetperve arasında bir cereyan CİDDE, 20 (A.A) — Suri Miyetperverleri, federal bir Arap| ratorluğu tesis ederek, bunun da kral Ibnissuudu geçirmeyi bahsetmektedirler. i Arap milliyetperverleri heye| rahhasası, hali hazırda Avrupad| cut gerginliğin, — böyle bir tail mevkii füle koymak için müsait sat teşkil etmekte olduğunu be miştir, Belçika kabin Para meselesi yüzü! istifa etmedi BRUKSEL, 20 (A.A.) — Bı iansı bildiryor: İyi malümat al hafile göre, Theunis kabinesini fasma para meselesi sebeb olm Yeni kabinenin de bir ulusal bi hiyetinde olup olmıyacağı heni lenemez. Bununla berâber şu halde hatırlatılmak gerektir Vanderveld daha dün beya altın frankın mul sma taraftar olduklarını söyler BRÜKSEL, 20 (A.A.) — parlamento azası, fırkalarının mi meclisini, hükümetin istifa şisindaki hattı tesbi vet etmişlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: