17 Kasım 1930 Tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

17 Kasım 1930 tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Siyasi tetmike,17 - Hiberalizni”üedir Muharriri: Emile Fagui 6G ıncı Fasıl hürriyeti Düşünüş Binaönsleyli her kesi bu taz. yik altına sokarak, unümu mec- nun. yapınak; pek tehlikelidir. İstipdadın eyi; tarafları olabili fakat o, zihin bozukluğuna mü. it bir mahittir. Devletin bun da monfanttar olduğunu. ise zan- notmem. İfade edi'en fikrin de, itiraz karşısında, meraret kesbedebile. ceğini biliyorum ve bunu iptida kondim sö) Fakat aynı gekilde kesbetmediği ni zannederim. Meraret kesbet- mekten ziyade tehyiç eder hare ket cihetine: gitmez. Mattasıl 'kondi kendini tekrar eder. İm- kün bulursa başka başka şekiller alır, delillerini, mulırkemelerini ve* tahlillerini artırır. Arnauld. söz söylemek fırsa- tından katiyyen mahrum edil- miş olsaydı, tehlikeli bir sui kastçı olabilirdi. Bütün. takyi- data rağmen, fikrinin her. halde herkese varacağını bildiğinden, #oksen cilt yazı yazdı ve hiç su kastta bulunmadı. Ben, yazı serbeslisinin oldukça büyük olduğu bir memlekette, tağiz ettiğim diğer bazı hürri- yetler ve alâkadar olduğum ba- #1 umumi fikirler etrafında #1 yazıyorum. Böylece şimdiye kadar üç dört cilt yazdım. Hiç te. muyaffak olamadım. Bunun için bu yeni kitabı . yazmağa koyuldum ve, bunun muvaffakı yetsizliği de daha on cilt kitabi yazmak hırsını bana verecektir. Bor söylemek hürriyetim olma- saydı, bilmem no olacaktım, ya hut ne vlinak tehlikesine: maraz kalacüktani, Buna. binaen, faaliyete gvçen sözden tevellüt edebilecek mah. edim, meraret surlar, nazarımda; tazyik edilmiş! ; sözün mahzurlarından çok. azdır) ; ve devlet boğulmuş sözle serbes söz arasında ikisinden birini terciha mecbur kalınca, fikrimce serbesi sözden. hiç korkmamalı- dır. Zira boğulmuş sözden çok daha fazla korkması lazımdır. Fazla olarak. devletin söz serbestisinden istifade edeceğini iylüyorum. Zira, bütün. fikir. der arasında; en. iyisini. veya en a7 fenasını intihap 'için bütün fikirlerin beyanı elzemdir. Dev- let, yani hükümet kim olursa olsun, daima şu fikre saplanır kalır ki kendisinden başka doğru © Hikir ve sakli selim sahibi yok “tur, ve bu sebeple hususi şalıs- ların reyini almak tamamen lü- gumsuz vo faydasızdır. Vakıt © giyaımdan iboretti Bu: biraz mübalâgalı değil mii Hükümetin hususi müci- ze sahibi olduğunu ve aldanması ihtimali . olmadığın farzetsek bile, binde bir bile olsa, hükü- metin aklına gelmiyen bir fikrin hakikat olduğu tasavvur edile mez mi? Hakikati öğrenmek faydalı değil midir? Bu. hakika- ti, ancak hürriyet namına söyli- yen sözlerin kalabalığı arasında keşfedebilirsiniz. Hükümet için elzem olan şey vaziyeti tanımaktır. Halbuki bunu ancak kendi memur ve müstahdemleri vasıtasile tanı- yabilir, ve onlar da, hükümeti tenvir etmekten ziyade koltuk- lamakta menfaattardırlar. Hâlâ yaşıyan ve 1870 - 1880 seneleri arasında kaymakam olan bir adam, kazasında fikirlerin temayülü hakkında kendisinden istenilen bir raporu tanzim ve valiye takdim etmişti. Vali bunu okudu ve eyi © bir meslekdaş sıfatile ona dedi teci olunuz. ,, Dostum istifasını verdi ve gazeteci oldu. Hâlâ da gazete“ cidir. Bu da gazetecilerin elzem olduğunu ispat eder. Gazeteci- ler, hükümete hakikati söyle- mekten zevk alan kimseler ol- dukları . için, kaymakam olma- mış adamlardır. Demek ki hükümet asla me- murlarınin: ağzından hakikati öğrenemez. O halde kimden öğ- renecek? Kendisinde mevcut ol- duğuna kani bulunduğu mucize- den mi? Şüphesiz. Fakat mucize nereye kadar gider ve karanlık hiç bir nokta birakmaz mı? Onun bilmediği ve cevâp veremiyeceği' şey bü- dur. Binaenaleyh hükümet ken- disini yanılmaz zannetmekle be- raber, etrafındaki akortsuz ses- lere dikkat etmelidir. Zira bun- lardan biri doğru olabilir. Hatta şunu da söyliyeceğim ki efkârı umumiye tamamen ve aldansa bile, ne dü- şündüğünü bilmek ve dolayısile söylemesine müsaade eylemek Bir gün, Cumhuriyete karşı darbei kuvvete ve istibdat ine taraftar bir adamla ko- nuşuyordum : — Artık parlamento istemi- yor musunuz? — Hayırl — Umumi intihap? — Hiç bir- intihap! -— Şu halde, şüphesiz hiç te söz serbesti emezsiniz. — Bilâkis! — Vâyl Neden? -— Efkârı umumiyeyi tanımak için. — Tanımağa ne lüzum var? — Onu hiç “takip etmemek Fakat hiç takip etmemek . Yine ne olduğunu bilmek Kendi noktai nazarına göre hiç te fena muhakeme etmiyor- dul Efkârı * umumiye, * eyi veya fena bir malâmattır. Fakat bir hükümetin birinci menfaati malümattan mahrum kalmamaktır. Bu malümatın mü- tahalif olduğunu görürse ara- sından birini intihap eder, Bu malâmattan doğan umumi fikrin yanliş olduğu mütaleasında mi dır? Efkârı umumiyenin ihtiras- lara tercüman olduğunu ve: ih- tirasları takip eden hükümetten daha fena hükümet olmadığını mi farz eder? Şu halde, efkârı umumiyeye karşı hükömet sürer fakat bunun için de yine onu tanıması elzemdir. 13 ncü Lui, efkârı umumiye- ye sorsaydı, Naut iradesini neş- redecek midi? Hiç şüphesiz! ef- kârı umumiye o vakıt ekseriyet ile dinsizliğin imhası lehinde idi. Fakat efkârı oumumiye tahkik © edilince, (yalnız (ne olduğu (o görülmez, renklerde fark edilir. Zamanın efkârı umumiyesini tahkik etmekle, 14 üncü Lui ip- tida bu efkârın Protistanlar leyinde olduğunu görecek, fa- kat bu aleyhtarlığın hiç bir ma- kul sebebi olmadığının, kısmen din ihtiraslarından, kısmen ma- halli. kinlerden, kısmen mahir tüccar ve san'atkârlara kar. şı kıskançlıktan — ileri geldi nini ve bütün bu sebeplerleona itba etmemek icap etttiğinden farkına varacaktı. “Efkârıumu- miyeyi takip etmemek için, is- tifa ediyorum. Fakat takip et- memek için de olsa, onu tani- kis “ Hükümete hakikati söyl yorsunuz. İstifa ediniz ve gaze- mak elzemdir., — Bitmedi — i Halk fırkası yeni teşkilâtını kimlerle vene maksatla yapıyor? Halk fıtkası merkeziumu wisinin son “günlerdeki içtima: ları dolayısile mülhükata gelen baberlöri" yayaş yavaş toreşguh etmekte ve küvvetli görünmek için “aldıkları “tedbirler “anlaşıl. maktadır. Aydın ve mülhakatın- da şimdiye kadar saltanat süren bu firka imutemetleri halka kar: şi aldıkları hâkimane ve. dürüş: tade hareketleri yüzünden kene dilerini tamamile soğutıuş” ol! duklari gibi fırkalarına © Karşı da umumi bir hoşnutsuzluk hu- sulo getirmeğe | vesile olmuşlar dır. o Merkeziamumileri o buna karşı yapilacak en mühim bir tedbir olmak üzere (halktan alamadığı ve kaybettiği kü vveti ekrar elde etmek “için © mesleki ve mömurlardan İs- tiimüştür. “Şimdiye Jerile uğraşması icap eden ve son zamanda bu husus taki faaliyeti de tümumt * şekilde durgunalşan Türkocakları vasıta” sile yeni" teşekküller doğurarak Halk firkasını arkadan destekle: meğe uğraşıyorlar. o Vilâyete gö leh bir emirde bu noktalara ehom- miyet verilmesi tavsiye edilmek” t6 olduğunu haber aldım. Siya setle alâkadar olniamaları elzem ve #aruri olan ve kanunen weh edilen memurlar, muallimler ve sporonları ocağa azn kaydederek bu suretle bu zümreleri memle- ket dahilinde gizli propagandaya vasıta etmek Halk fırkası hesabı na bir kazanç teşkil edeceği san edilmektedir. Halbuki maaşile zimrelerde, tifadeyi kadar bars iş geçinen “ve faaliyetlerini kendi resmi vazifelerine — hasreden bu vücutları siyasete | tekrar âlet etmek. yapacakları mühim hiz; metlerden odimağlarını işgal et mek suretile bulandırmak mem-' imaarifi ve idare ve zararlı tesirler bıraka bilmeniki düştinmemişler midir? Serbes teşekktilü tarihinden itibaren cüimhariyetin: tenli ve terakkisi memleketin” iktısat ve rofah sa- basında yükselmesi için çizdiği programında attığı emin adım- Tarla bütün memleket ahalisini ve kardeşlerini kendine bağla- dığı içindir ki Halk firkasının Şevirimek istediği” bu geri siya: setinin Garbi anadolu mıntaka- sında hiç bir tesiri olamıyacık- tır. Halk fulkası yeniden taazzuv etmek istiyorsa Serbes Cumbu riyet fırkasının . karşısına “daha tabit. şekillerle ve” kuvvetlerle) çıkmalıdır. Yoksa bu muhitlerde toşkilâta” gelen meb'us beyler de emin olsnnlar ki yeni yapacakları tevek in yaşaması câkisi ka dar bile uzun bir hayata mazhar olamyacaktır. Halk firkâsı tığı hatalari tâmir edebilmek için içindeki fena unsurları mut. lak surette atmak, ve büyük bir temizlik yapmak zaruretindedir. Serbes fırkanın teşekkülünde bu unsurlar yoktur. Girmemiştir ve giremez de. Çünki onn idare eden uzuvların memleket selâ. meti uğrunda hasrettikleri mo #ailerinde ilk teşekkül gününden itibaren bu noktaya çok ehem miyet vermişlerdir. Sorlies | cumhuriyet fırkası Garbi Anadolunun, ve Türk cumhuriyeti halkının. iftiharla kabul ettiği lâyemut bir hayata mazhar olan çok sevilmiş ve ta mater “benimsenmiş * bir fırka olduğunu son intihap. vaziyetin de do ispat etmiştir. Gelecek günlerin kat'i ve yüksek ' zafer lerini yine bu fırka memleket he: leket İgençliği makinesi üzerine no kadar ağıt sabina, kazanacağından. bizler gok emin ve müsterihiz. Doktor Etem V. Bir üfürükçünün muhakemesi Cinci hoca ne marifetler yapıyormuş mahkeme- isminde bir muha- Dün asliye ceza sinde “ Kbamüslim Aarapgirli üfürükcünün komesine bakılmıştır: H ın sebebi Mustafa oğlu. Ali isminde bir adam, sır'a hastalığına, müptelâ olduğu için kime müracaat ettise derdine deva bulamamış, nihayet Bbamüslim isminde tanıdığı bir adıma derdini açmıştır. Bbamüslim, Aliye | hitaben (Arkadaş! Bir vakitler bende de bir bel ağrısı — vardı bir türlü geçiremeyordum. Tepecikte Cinci Mehmet isminde bir hocayı tav; siye ettiler, bu adam bana oku: du ve ağrı da şifa buldu. Seni de oraya götüreyim J demiş ve götürmüştür. / Gincinin evinde Ali ile Kba Müslim; cinci Mehmedin hanesine” gitmişler ve selâm, sabalitan sönra; cinci hoca hastalığın mahiyetini şormuş; ve şeytanlar tarafından tutulduğunu Aliye söylemiştir... Oinci hoca; birinci gün bir kitap çıkararak okumuş, üflemiş ve iki Jira viyitesini aldıktan sonra ertesi gün gelmesini tavsiye etmiştir. İkinci günü; hoca efendi kü çük sandığından beş sarı kitap çıkarmış; açmış, okumuş üflemiş bir su kupasına bir miktar su koymuş, içine de boz parçaları atmış ve kupadaki sudan bir dz içmiş ve su ile görüşmeğe başla mıştır. Pyra Fakat hasta olan Alinin ife desine bakılırsa Sudan da ince ince sadalar gölmeğe başlamış bu. sesler tizerine cinci Hoca (Görlün mü? şeytanlar yemin ,İediyor!l Demiştir. Bu ilâç ta yapıldıktan sonra tokrar gelmesini . ve kendisine muska verileceğini > söylemiştir, Ali hor. gelişinde tediye etmiştir. Nihayet bir gün Ali son defa olarak hocanın evine geldiği zaman; muskaları hazırlamadığını ve mamafih ken disine onsekiz lira verilmesi lâ- #mgoldiğini söylemiş; bu defa Ali; bu adamın müthiş bir do landırıcı olduğuna kanaat getir. miştir. Ali; şimdi üzerimde | para yoktur. Buyurunuz eve kadar gidelim vereyim demiş ve — her ikisi bir arabaya atlıyarak; gü ya evö gideceklermiş gibi araba bir karakolun önünden geçerken Ali tarafından durdurulmuş ve cirici hoca karakola - sokulmuş. tur.. Hâdise bundan ibaretti; Dünkü celse Ebamüslim, Dünkü muhake. mede, ben değilim, okuyan baş kası, hasta olan yine başkasıdır demiş fakat mahkeme reisi dar! acele etme, Cinci hocayı çağıra- cağız O da gelsin de, iş anlaşılır diyerek mahkemeyi kânunnevye lin onbirine talik eylemiştir. Ucuz Dikiş SON MODA ELBİSE «15» LIRA Yeni Kavaflar - Şirket Bul- Güumburiyet Fırkası)? eti ve dahi olan âmilleri harici: siyasetini tedir. yülleri Lehista, teşkilâtı terki le iştirak “etmi na - sürükl Lehistanın Haricisiyasetin- de neler müessir Varşova: | A.A J— Hi nazırı Zeloski Lehistanın hari: hak- bir nutukta fer- din zati arzusu hilâfında olarak devletin harici siyasetine hâkim ettikten sonra sulhün bütün e beşeriyetin üssü gayeyi teşkil ettiğini söylemiş ve demi tir ki; Sulh Lehistanın harici si yasetinde ilk safhada ili vaziyeti tebarüz de İlhak ve İmperyalizmin tema- nin tarihinde an'anelerine yabancıdır. Her mil- letin sulhculuğu meşru müdafaa halinde tabii haddini bulur, Bu- nun içindir ki sulh mütecaviz devletlere karşı diğer devletin müzaheretile' emniyet” altına a- lınmalıdır. Beynelmilel teminat teslihata tekad- düm etmelidir. Bu prensiplerden mülhem olan Lehistan" cemiy. akvam mesaisine azami faaliyet- ve Avrupada birlik teşkili hususunda : Fransa- nın teşebbüsünü fevkalâde ha- raretle karşılamıştır. Sulhun tarsini ve hudutlar ile muahedelerin mu: hafazası harici siyasetimizin iki iş etmektedir. Cihan sulhun yeni taksimler vesitasile tesisine a8- la muvafakat edemeyiz..Haksız- lığa istinat eden bir sulh vam edemez ve ilk fırsatta sar- sılarak beşeriyeti harp uçurumü- Bir Hariciye nazıri için en mühim * mesele vamlı bir hükümetin idaresi teşkilâta malik” bir mil letin müzahöretinden “emin ol maktır. - Dahili vaziyet “kuvvetli ve müstakir olursa bu hariçte kuvvetli ve gelmek- bugünkü gğleden öğ ye İtidal ve azim Hareketler ve sözlerdeki iti. dal, ekseriya büyük bir azmin tezahürüdür. Takip ettikleri yo. lun doğru yol, gayeye isal edi. yol olduğunu bilenler © telişa düşmezler ve istical göster, ler. Onlar için sükünetle yüri mek, vakıt kaybetmek değildi Zira geri dönmiyeceklerini bilir. ler. Onları itidale sevkeden bu emniyettir. Sağa, sola sapmaz. lar. Sözlerinde, müstakim hattın sadeliği ve kat'iyeti vardır. Bilâkis, takip ettikleri yolun eyi yol olduğuna kani olmiyan. lar daima mütelâşidirler. “Ekseri. ya, çıkmazlara girdiklerini his. sederler. Asabiyet gösterirler, Geri dönerler. Tekrar ilerisinde istikşaf ederler. Bir geçitten di. gerine kaçarlar. Bunlar, daima acüldürler. Yol katetmekle ile- rilemiş olmadıklarını, vakıt kay- bettiklerini — bilirler. | Bunların sözlerinde yeisten doğmüş şid- detler, gayeye irişememekten mütevellit korkular sezilir. Fethi beyin dünkü nutku şeklen ne kadar makul, fikren ve ruhan ne derece kat'idir. Her sözünde ne büyük bir azmin ifadesi var! Hakikatler orada zorlanmadan, kendiliğinden te- elli ediyor. Görülüyor ki Lider ışıktan korkan adam değildir. Bilâkis, hâdiselerin en gizli nok- iye ve esaslı prei teşkil etmekte-|talarını da tenvir etmek istiyor. dir. Arazimizin masuniyeti hiç| Gayesi çok sadedir. ve (oraya şüphesiz birinci mevkii © işgallen sade yoldan, en müstakin yoldan gidiyor. Lider ne isteyor; hakiki bir cumhuriyet! Hakiki cumhuriyet kitaplar içide uyuyan kahunlar- la değil, samimi cümhüriyetçi- lerle kaimdir. Fethi bey bunları etrafına toplamıştır ve isteyor ki hükümetin etrafında da yalınız bunlar toplansın Fakat cumhu yetçilik muayyen prensiplerini! nındân İbaret değildir. “Cümhu- riyetçilik bir oluş, bir gidiş tar- zıdır. Demokrasi prensiplerine aykırı yoldan gidenler, cumhuri- de- de- l- ikişer lirayı)li devletin nüfus ve kudreti tırir. Ve binaenaleyh Hariciye nazirının mevkii takviye edimiş olur. Zayıf hükümetlerde daima hükümeti ak fırkalı bat peyda etmek temayülleri artar ve bunun me kadar müh- lik bir şey olduğunu 18 sırda Cumhuriyet sukutuna te- kaddüm eden devirde gördük. Zeleski intihabat mücadele- sinin en çetin anlarında bile fi- kir ve kan birliğinin unutulma- beynelmilel meselelerde söz bir- edilmesi söylemiştir, ispat lâzımgeldiğini Telefon numarasi - 2697 (Telgraf adresi - İzmir Serbes vi Abone şeraiti Senelik: (o 10 lira Alta aylık: 6 lira Ecnebi memleketler için: Senelik: | 25 lira İlânat Birinci sayfa: Satır 100 kuru; İkinci sayfa: , 50 ,, Üçüncüsayfa: . , 20 ,, Dördüncü sa: 10 Daimi ve aylık ilânat ay: rıca pazarlığa tâbidir ve aza-| mi teshilât gösteri İHTAR: Abone ve ilân üc: etleri na pe Yazıhane nakli Avukat Mustafa Şakir B. Birinci kordonda Cemal Şa- hingeri hanındaki yazıhanesini büyük Kardıçalı hanının 30 ve 32 numaralı dairelere nakleylemiş- ması ve Polonya milletinin büyük |"2 ret esaslarını her gün çiğneye- ili, istedikleri kadar cumhuri- yetperverlikten dem vurabilirler onlarla cumhuriyet arasında ge- çilmez bir uçurum vardır. Fethi bey işte bu cumhuriyet terbiyesi mücadeleye atıl mıştır. Bunu söyliyor. “Karşı fırka ile mücadele için, hükü- meti murakebe için üzerine atıl dık,, diyor. Ve ilâve ediyor; po- ve jandarma kuvyetlerile mi cadele için, şiddet müsabakası: irişmek için değil. ütün Omesele bu kısı cümlede mündemiçtir. Türkiye de, siyasi mücadele yapmak iste- yenler karşılarında fikir kuvveti yerine silâh ve süngü kuvvetini görürlerse mücadele doğmadan ölmüş demektir. Bizim mücadele- miz, mukatele değildir. Muhasa- ma da değildir. Kardeşçe müna- kaşadır. Hakikat ve milletin se- lâmeti namına münakaşadır. D: let kuvvetleri, fırka kuvveti ola- maz. Onlar ne kadar sizinse © kadar da bizimdir. Bütün mesele budur; fırka yoruz - dediğimiz mimiyiz? Samimi isek, samimiyetle hareket edelim ve reyine, © vatandaşların hürriyetine hürmet etme: elim. Samimi değilsek, hiç o! mazsa bunu ilân edecek kadar samimi olalım. Siyasi fırkalar, hasım” fırkaları gibi karşılyı caksak, bu yol çok tehlikeli bir yoldur. Lider “böyle siyasi mücade le olmaz diyor. hakikattir. Şim di bütün milletin heyecanlı bir alâka ile öğrenmek istediği $€ budur; siyasi mücadele, cumhur” riyet demokrasi esasları dahi” linde cereyan o edebilecek mi? Fethi beyin çok mutedil ve s0 derece azimli nutku, bu nokta nın temvirine hizmet etmiş ol” caktır. yari, ( Ahmet Saki ) terziha- mesi ..:'N. 45 : tir, (13) h3 B.A

Bu sayıdan diğer sayfalar: