24 Kasım 1930 Tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

24 Kasım 1930 tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Onuncu fasıl Din hürriyeti Fransiz devleti asıl Katolik- likten de nefret etmiştir. O ka- dar ki İngiliz devleti, Prusya gibi o da dini yutmak ve Katolik papas- larını kendine bağlı ve tâbi ah- lâk memurları haline kalbetmek istemiştir. Adliye üzerindeki mu- devleti, Rus devleti âmele ayni sebeplerle ve ayn şekilde kilise üzerinde de yapıl- mıştır. Kilise devlete ilhak edil- miştir. Devlet bu gibi Fütuhat lam eee galan azalarıdır. yaptığı zaman, feshettiği şeyi in #evdiği manası çıkmaz, Bilâkis|”* de diğerini sevmez. ona tahammül edemez ve ken- disine hail olan şeyi yer, Devlet her vakıt, hatta dini İdare ettiği zaman bile, bilhassa © zaman din aleyhdarıdır. Zira onu idare etmesi, hakiki din mevkiinden uzaklaştırmak için- dir. Mübalâğa etmemeğe çalı: Şalım, fakat | itiraf edelim ki devlet ahlâkı da pek sevmeğe mütemayil değildir; Umümi bir ahlâkı, tatlı ve mutedil iyi bir ahlâkı sever; çünki katil ve hir- Sızlara karşı ağır. vazıfesini hiç Şüphesiz hafifleştirir. Fakat din mahiyetini alan ciddi ve kat'i hararetli ve faal bir o ahlâkı pek sevmez. On beş s evvel, M. Paul Desjardins küçük bir ahlâki ta- rakki, tasfiye ve ıslah cemiye- ti tesisine kalkışmıştı. Bu, müp- hem surette Protestan bir mez- hepti. Vakıa, Amerikada günde bir ortaya çıkan cemiyetler gibi Protestanlığa istinat etmiyordu. Dostlarımdan o mutlakiyetçi .cumhuriyetperver: bana dedi “Desjardins tarafından» uyduru- lan bu nesne tehlikeli bir şeydir. — Ne itibar ile, efendim? — Şu itibar ile ki bundan bir din çıkabilir. Hem de etra- fımızda yaşadığını değil, sürün düğünü gördüğümüz dinler gibi yıpranmış, tesirsiz kalmış, uyü- şuk bir din değil, fakat yeni bir din; doğan bir din, genç birdin. Zira dinlerin şu hüsusiyeti dır ki ohlar doğdukları zaman tam manasile genç, zinde ve kuvvetli. olurlar. — Şu halde? © — Şu halde, bu yeni din hükümete müşkülât çıkaracak. — Neden? — Hükümete müşkülât çıka- racağına bahsederim. Derin Manevi bir hayatı olan herşeyin bir iradesi vardır. İradesi olan herşey hükümete müşkülât çı- karır. Bu adam eyi kir cumhriyetçi idi. Fakat mutlakıyet taraftarı bir cumhuriyetçi. Kendi . noktai hazarından pek doğru muhake- me ediyordu. Kuvvetli bir ma- nevi hayatı olan her şey, hükâ- mete müşkülât çıkarır. Bir hü- kümet, kuvvetli manevi hayat olan ne bir şahsı, ne bir şeyi sevmez. Ahlâkı sevmez. Burdan do- layı millete kuvvet veren şey, hükümeti tedhiş eder ve şüphe- lerini tahrik eder. Bu, garip bir tezattır. Fakat neden böyledir? Daima ayni sebeple; hükümet kendine ait olmıyan şeyleri ya- par ve bundan dolayı, tabii va- zifesi haricinde" olan her şeyi, tersine yapar, ve fertleri hat ta millete muzır bir şekilde yapar, O bir polis ve müdafaa vasıtasıdır. Bir fikir, tedris, ah- lâk, ıslah vasıtası ve daha bil mem ne olmağa çalışır. Bütün bu işleri fena yapar, Fakat daha fenası var. Bu işleri, kendi yerine yap- mak isteyenleri sevmez, zira ln nedir İcaktık? Bu bizim çok vatanper- Muharriri: Emile Fagust bunları iyi yapmaz ve hükümet bundan pek memnundür. Yahut herkes bu işleri yarı yarıya ya- par, ve bundan da ümümi bir karışıklık ve tezepzüp çıkar. Meselâ dikkat ediniz, şu din bahsinde bizde iki rehban sınıfı vardır. Biri devlet rehbanı 'di- geri serbes rehban. Birincisi kısmen devlet tarafından tayin olunur ve ondan maaş alırlar, Diğeri kongr. Fakat birincisini kendi malı, diğerini yabancı addeder. Kendi rahiplerine emreder ve ötekilere husumet gösterir, birincileri ta- zyik, ikincileri"terhip eder, Hü- lâsa onları bunlarla çarpıştırır ve her iki sınıfada fena mua- mele eyler. Ayni memleket da- hilinde din mücadelesinin her şekli görünür. Hükümet bu me- selede yaptığını fena yapar, baş kalarinin iyi yapmasma mani olur ve hem düşmanları addet- tiği kimselerin, hem kendi emri altında olanların düşmanı olur. Bu tuhaflık neden? Zira hükü met kendine ait olmıyan bir işe karışıyor. Din hürriyetinin diğer bütün İkürriyetlerden ziyade hükümetin canını sıkmasına diğer bir sebep daha vardır. Bir didin “reisi ecnebi olabilir. İtiraf ederim' ki bu vahim bir şeydir ve hükü- met nazarında menfur bir şey: “Nasıl! bana itaat etmek için dün- yaya gelmiş olan bu adamlar filha- kika bana itaat ediyorlar ama, her hususta değil. Ahlâki hareketleri mevzuubahs olunca, ben olmıyan bir adama ve ne müthiş şey, bir yabancıya itaat ediyorlar!,,, Fikrimce bu kadar korkma- ğa sebep yoktur. Herbert Spen- serin nüfuzu, farzediyorum ki; zariyelerini din mevkiine çı- cak kadar : kuvvet kesbet- iştir. Keza farzediyorum ki bu in Fransada kabul edilmiş ol- sun. Biz, bazı Fransızlar, dini reis olarak bir İngilize tâbi ola- ver Fransızlar olmamıza, ve hü- kümete çok muti bulunmamıza neden mani olsun? Bu şeyler Arasında hiç bir münasebet yok- tur, yahut o kadar uzak müna- sebetler vardır ki bunu hesaba koymak büyük bir zekâ eseri olamaz. Katolik Amerikalı dini reis olarak bir İtalyan dinalına merbut olmakla vatan- larına daha az mıbağlıdırlarve Amerikalı olduklarından daha âz mı fahir duyarlar? Alman Ka- tolikler, bir İtalyan kardinalının dini riyaseti altında oldukları için, Alman vatanperverliğinde geri mi kalırlar ve Proti millettaşlarından daha az mı bi; den nefret ederler? Asla, Onlar, katoliktirler, papaya tabidirler. Bizi de katolik bilirler, fakat irsi düşman sıfatile can,ve gönülden bizden nefret ederler, —Bitmedi— Serhesumkur'iye Telefon numarası - 2697 Telgraf adresi - İzmir Serbes 2la Abone şeraiti Senelik: © 10 lira Altı aylık: 6 lira Ecnebi: memleketler için: Senelik: : 25 lira Üçüncüsayfa: İDördüncü sa: |, Daimi ve aylık ilânat ay-| rıca pazarlığa tâbidir ve aza- mi teshilât gösterilir. İHTAR: Abone ve ilân üc Yağmurların tahribatı lardan hâsıl olan; zarar şudur: undan © zarar addedilmektedir. Yalıiz bin de nüm.kadar bağ su altında kal mıştır. Alaşehir © kazasında ağızlarında bulunan retile zarara uğramıştır. mıştır. Ziraat sergisi Almanya sergi idaresinde şehrimiz Ticaret odasına geler bir mektuba göre 6 ıncı büyül tir. İvânat sahipleri dan beynelmilel bir at Alman avcılarına mahsus © bi de açılacaktır. Rus ihracatı Rusyanın umumi harpten e vel bütün dünyaya ihraç ettiği şimdiki ihracatı bunun üç mis inden daha fazlaya baliğ olmuş tur. Sovyet hükümeti ayni za manda Çekoslovakya, derecede: kuvvetli kereste * ihra: catı yapmaktadır. çe resmen tanınmış beynelmilel bir. istihbarati tesis edilmiştir. /Tasarruf haftası İktisat ve tasarruf cemiyeti- nin kânunueveldeki tasarruf haf- tası için yapılacak propaganda işlerini konüşmak üzere cemiye- tin propaganda komisyonu önü- sabahleyin caret ve Sanayi 0- müzdeki salı saat onda günü edecektir. Naim vapur acentesi ki dünyaya gelmiş olmasını temenni ederiz: Gi « Serbes Cumhuri- yebiin, muhterem okü- yucularına, onlardan gördüğü emsalsiz rağ- betin şükran mukabe- lesi olarak hazırladığı altın piyangosu sonuna yaklaşıyor. Bir çok ka- rilerimiz bizden keşide tarihini soruyorlar.İşte izahat veriyoruz: Dağıtılacak hediyeler onların yerine kendisi bu işlere karışır. Netice. olarak kimse ei retleri bilâistisna il şunlardır Son yağan yağmurların tah- ribatı hakkında odaya malümat gelmektedir. Manisadan, gelen malümata göre orada yağmur. Merkez vilâyette kış zeriyas tina henüz başlanmamış oldu- ehemmiyetsiz dere son bahar zeriyatından muhtelif mevkilerde 350 dönüm arazi meyillenmek su- Akhisar kazasında mütefer- rik surette beş bin dönüm kas dar sürülmüş araziyi su bas- Berlin ziraat sergisi 1931 sene- sinde küşat edilecek ve bu ser- giye bütün Alman ziraat şirket ve müesseseleri” iştirak edecek- Bu münasebetle Alman hay- ihadı tarafın- yarışı tertip edilecektir. Bundan mada avcılık ve av köpekleri sergisi petrol miktarı 900 bin ton iken Romanya ve Avusturyaya rekabet edecek Ticariistihbarat| şişler bulundu Atina elçiliğinden şehrimiz) O Dün akşam gece yarısından ticaret odasına gelen bir tahri- rata nazaran Atinaha hükümet- ticariye bürosu Azmi beyin bir erkek evlâdı . Uzun ömürlü Civa madeni Sanayi ve mesai müdürü Re- cai ve müfettiş Nazım beyler, refakatlarında Maadin memuru Sadi bey olduğu halde dün Ka- raburuna gitmişlerdir. Mumaileyhim orada bulunan Civa madenini keşfedecekler ve bu meyanda diğer sınai müesse- satını teftiş ederek iki gün son- avdet edeceklerdir. Beledi kararlar Yıkanmadan ve pişmeden ye- necek olan, gıda maddelerinin satıcılar tarafından- el ile tutul- maması ve açıkta hakkında belediye alâkadarana yapılan © tebligat ehemmiyetle takip edilmekte ve riayet etmiyenler hakkında ka- nuni müamele tatbik olunmak: tadır. satılmaması : İçtima ik © Metruk mallar komisyonu bu- gün saat onda toplanarak, satış ve icar işleri hakkında müzake- ratta buluümuştur. Metruk mal- lar müzayedelerine iştirak eyle- yenler * azalmıştır. Tehlikeli duvarlar Cadde ve sokaklarda maili inhidam duvarların yıktırılması- na belediye * memurları tarafın- dan başlanmıştır. Köşe başlarında Cadde ve yol başlarından ge- çerken nakliye vesaitinin hare- ketlerini yaya” yürüyenlerin ha- rekâtına tevfik etmeleri takarrür etmiş olduğundan “bu hususun emmiyetle. tatbik ve takibi in memurlara kat'i emirler ve- rilmiştir. Riayet etmiyenlere ce- za tatbik edilecektir. Hapishanede ir sonra hapishane müdürü Fevzi B.. gardiyanlarla | hapishanenin müteaddit ferhanelerinde yine taharriyat , yaptırmıştır. Haber aldığımıza göre bu det'a ehem- miyetli birşey elde edilememiş, yalnız. bir kaç adet | çiş bulun muştur. Ziyaret saatleri Hapishânel unüminin ziyaret saatleri hapishane müdüriyetince tebdil eğilmiştir. Tespit edilen Şekle göre her'gtin saat ondan onbire kadar kadınlar ve 11 den onikiye kadar da erkekler hapi- lerle görüşebileceklerdir. Ounia günleri ziyaret kabil olmıyacak ve o gün devairi sa- ire gibi umumi Hapishane de tarafından | nun olanların reddedildi. Hı umumi maznunların istemişti, Bugün bu davaya vam olunmuş ve müddeiumu me kararını okumuştur. Zeynel zade Hüseyin bey diği halde tahliye olunacak vam edilecektir. Kararda maznun vekilleri; talep eylediği keşfin . icrası muhal olmadığı ve yalan | y. şehadetten maznun Hayri efe: ve İhsan Ziya beyin tahkikat yapan müddeiumumi H. rinin icrası lüzumu yazılıdır. Nümayiş davala Fethi beyin şehrimize mun ması kararlaştırılmıştı. üç polis efendi Kemal efendi, halif tahrik eylediğini fırka öni de “ istibdadı yıktık. Hürüz. zalim polisler beni vaktile ha, diğini söylemişlerdir. Maznun vekili bey dedi: — Efendim zabıt varakası: murudür. Bu kadar sına imza edecek halktan kişi bulamadılar mı ? yni suali polislere tek- um Fakat polisler lüzı görmedik cevabını vermişle Gelmiyen | polislerin celbi muhakeme talik olunmuştur. Dilenciler ik bilinde bilmuayene ekserisi işe ya halde — görüldüğünderi hemen seylâptan harap olan ve lağımların tam rinde İs tatil edilecekti, Piyangoya iştirak için, nü- maraları teselsül eden 25 kupon gönderilmesi lâzımge- leceğini yazmıştık. Bazı kari- lerimiz kuponları 7,8 veya 9 numaralarından » itibaren toplamağa başladıklarını bil- dirdiklerinden numaralarda teselsül kaydını kaldırıyoruz. Kuponlar 40 numaraya kadar neşredilecektir. o Bunlardan 25 tanesini gönderenler mü- sabakaya gireceklerdir. 40 pumaralı kupon çık- 1 Beşi bir yerde Altın lira Altın yarım lira Altın çeyrek'lira ,, Altın piyangomuz akında keşide edilecektir. Ku- ponlarınızı ehemmiyetle saklazınız tıktan sonra, mülhakat ka rilerimizin kuponlarını gön. derebilmeleri içinon gün beklenecek ve onuncu gün noter huzurunda keşide ya pılacaktır . Her 25 kupon bir zarf içinde: < Serbes Cumhu- riyet > piyango memurlu- ğu kaydile idarehanemize gönderilmelidir. Karilerimi- zin isim ve adreslerini zarfın arkasına yazmaları rica olunur. Hepsi birden 30. Altın lira : ayeti Hâkimi öldürmekle maz- taleple: üseyin B. kefaletle bırakilacak Urla hâkimi İhsan Ziya beyi öldürmekle maznun bulunanların davasının geçirdiği safahat ma- lümdur. Geçen celsede müddei tahliyesini nin talebine karşı: heyeti hâki- Karara ggöre maznunlardan yüz elli lira nakdi kefalet ver- ğer maznunlardan *( değirmenci Mehmet, Muharrem ve Arif ) in muhakemelerine mevkufen de- hakkındaki tahkikatın sorulması t beyle bu Hayri efendinin müvacehele- salat ettiği gün yapılan tezahü- rat dolayısile fotografçı Kemal bey hakkında da takibat yapıl Bugün asliye ceza mahkeme- sinde bu davanın rüyetine baş- lanmıştır. Şahit olarak dinlenen halkı tecemmuat kanununa mu- etmişlerdi , gibi sözler sarfeyle- Halit Tevfik altındaki imzâlâr dikkate şayan- dır. Kâmilen polis ve taharri me- kalabalık halk içerisinde bu zabıt varaka- Belediye tarafından şehir da- toplattırılan . dilenciler bunlar ve tathirle- iam edilmağe başlan de iki di- nin na ere ndi tanı Kı va” inin ün- Bu ps- iki çin rar yol Uğle len öğleye : Ne bekleniyor? — Bakalım, Gazinin se, tinden ne çıkacak ? i Bakalım, yeni bir fı, cak mı ? — Bakalım... Millet intizar vaziyetindedi, bir şeyler bekleyor. Neyi, Bun: madde madde tayin etmek giç, tür. Beklenilen şey bugünkü yar, yetin değişmesi, ümit yıldızın, parlamasıdır. Bir günde bütü, dertlerin “devası bulunacağı, kimse | tahayyül © etmemektedi, İstenilen şey, dertlerin tedaş, sine doğru bir harekettir. $. F, bir ümit yıldızı gil karşılanmıştı. Oradan belki hi, şey çıkacaktı. Fethi bey, hasta, nın üzerine eğilmiş, ıstırabı, dinlemişti. Sonra: * Benim içi, yapılacak bir şey yok! ,, diyerek geri çekildi. Hastalık bu kadı, ümitsiz mi idi? Yahut hastalık yok mu? Tedaviye imkân mı yok? İhtiyaç mı? Ne o, ne ol dertler meydan. dadır. İptida maddi olanlar yar. İktisadi buhran, işsizlik, par. sizlik. Ağır vergiler ve pahalı lk; ve bütün bunların acıklı ne. ticesit Sefalet! Sonra, “© maneri olanlar. geliyor: — İnleme, söylenme, çırpın. mal Bekle, herşey güzel olacak, Sabret, dertlerinin sonu gele. ceki İtiraz etme, yol gösterme Senin bilmediğini bilenler, senin iamadığını anlıyanlar var. Bi rak, onlar istedikleri gibi yap. sınlar, sen seyirci ol. Sen sürü gibi onların arkasından git. On. lar seni selâmet sahiline çıkı racaklar. İtimat et... Fakat itimat emirle gelir mi? Az mı itimat edildi? Bildikleri gibi hareket istiyenler, bildikleri gibi harekette az mı kaldılar ?. Netice Doktorlarımız “ Autosuggestion ,, “usulile, yani telkin kuvvetile eyi. etmek iste- diler, Bu bir nikbinlik” tedavisi Yaha, serbes ne oldu? — Hasta değilsiniz, bir şeyi niz yok! Bugün dünden dahı iz, yarın bugünden dahı eyi olacaksınız. — Fakat kazanamıyoruz, ma- lımızı satamıyoruz. — Ehemmiyeti yok, kazanı” caksınız. Yeter zanaca- lalu Diy Köndi kendinize iti adim ola. — Fakat vergiler ağır... — Ne çıkar, siz kendi kur vetinizi müdrik değilsiniz. O- muzlarınız bu yükü kolayca kal dırır.. — Fakat, hayat pahalı, ge- çinemiyoruz .. — O da geçer... Madem ki kazanacaksınız... — İş yok, çalişamıyoruz! — İşler açılacak, merak et meyiniz Bu sistemin, nikbinlik usulü nün faydalarını inkâr etmeyiz Her şeyin fena tarafını görmek meyus olmağa saiktir. Bir mik let için yeisten, füturdan dahı bir şey tasavvur edilemez. Onun için meyis olmamalı, bilâkis da” ima itimadı takviye etmelidir. Evet, Yalnız adı sözle takviye etmek güçtür. Doktor hastanın kuyvei maneviyesini yük” seltmekle elbet çok eyi hareket eder. Ancak, daha maddi bir tedavi ile hastalığın sebeplerini izale etmezse, manevi kuvet yine sönmeğe mahkümdur. İt” mat verici neticeler olmalı ki itimat o mukavemet ( kuvvetini arttırabilsin ve tehlikeli daki kalardan sarsıntısız. geçmeğ? medar olsun. İşte beklenen, bu itimat ve rici emarelerdi B.A. *y.» “ai Ucuz Dikiş SON MODA ELbiSE «5: LIRA Yenikavaflar -- Şirketbulvarı (AHMET SAKİ ) Terzihanesi, N. 45 b syn ği lak) a iğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: