16 Ocak 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6

16 Ocak 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

114 UYANIŞ No. 2056 —371 Hüseyin Cahid Yalçına Açık Mektup — Halk Dilinin Zaferi — Üstad; 7 Gün mecmuasının 14binci o sayısında (lisan bahısı) baslıklı yazınızı ben de merakla okudum. Hatta yalnız okumak değil yazınızda «me- selenin umumi surette matbuatta münakaşasın- dan bir fayda çıkabileceğinden? bahsettiğiniz için münakaşasına da karışmaği kendimce bir borç bildim. Çünkü; bu meselede mukabil tezi, klasik nahvin değiştirilmesi lüzumunu 3848 nu- maralı (Cumhuriyet) sütunlarında size ithaf edilmiş bir makalemle daha dil değişmesi baş- lerken, birinci kurultaydaki tezinizden bir dü- şünceyi ele alarak ileri sürenlerden birisi de bendim. Bunun için her şeyden önce sizi dile geti- ren taşralı mektup sahibine teşekkür ederim. Üstad; değerli yazınızda sihirli parmakları- nızı dokundurduğunuz noktalar şu iki cephede toplanabilir: 1) «Kaideler mecmuası? olan ölü gramer 2) Konuşma dili olan canlı dil ve bunlar arasında çikan bir ihtilâfta hangi tarafa hak verilmesi gereğeceği, yani statik olana mı, yoksa dinamik olana mı? Bilmem yazınızın ruhunu ve candamarını kavrayabil- miş miyim? Bundan ötesi okuyucularınıza cere- yanın membaıdan ve rağbet meselesinden bah- setmekten ibaret kalıyor. Ben de gramer, dil hakkındaki değerli dü- şüncelerinizi istifade ile okudum, Fakat cümle- lerde (fiil, fail ve mef'ul) yerlerini bazı yazıcı- larımızın son zamanlarda şimdiye kadar yazı dilinde alışmadığımız bir tarzda değiştirmele- rinden bahsederken, «buçok eskiden başlamış» bir hareket olduğuna göre şimdiye kadar umumileşirdi. Umumileşemedi. Böyle olması- na nazaran neticesi pek gelmiyecek bir iş gibi görünüyor»? tarzında bu münakaşadan yeni şekil ve yeni tarz aleyhine çıkardığınız menfi neticede müaâadenizle sizden ayrılıyo- rum. Bu ayrılışın hiç sebepsiz olmadığını size isbat etmiş olmak için yazınızda sizin «güzel. lik, zevk ve hoşa gitmek» işi ile «kaskatı ve hiç değişmez bir kalıp içinde hapse mahküm bir halde kalamadığını, - şüphesiz zamanla - raz birbirine karıştırdığınızı söyliyebilirim. Muhafazakâr olan gramerle inkılâpçı olan dilden hangisinin arkadan geleceğini siz yazı- nizin bir yerinde çok güzel söylüyorsunuz: «Gramer de bu akıntıyı, biraz arkadan gelmek şartile, takip mecburiyetinde bulunur.> diyor- sunuz. Evet; dil değişir, zevk değişir, güzellik mefhumu bir çok sebeplerle değişir. Böyle olunca hayattan gelen bir bamle, bir ileri atılış önünde zavallı gramercinin yapacağı iş daima fasih ve beliğ olan büyük yazıcıların eserlerinden, yani şaheserlerden, halk şairlerin- den, Usage'den, ve o dilin gehie'sinden kaide- ler çıkarmak olmaz mı? Öyle değil mi? Şu halde, siz dilimizin daima değişmekte olduğunu, konuşma dilinin zamanla yazı dili haline geçtiğini netice olarak tasdik ediyorsu- nuz, sanirim. Yoksa, ötedenberi mensubu Ool- duğunuz (o tanzimatcılığın bir zeyli bulunan Servetifünun) edebiyatının bütün şu son yıllar içinde doğan değişiklikleri de kavradığını ileri sürerek bugünün ve yarının; daima muhafaza edici bir tesir gösteren dünün yani geçmişin çerçevesi haricine çıkamamış olduğunu ve çıka. miyacağını mı söylemek istiyorsunuz? Bence hiç böyle değildir. Muhakkak ki, yeni yazıcılarımız (Sefiller) tercümesini yapan Şemseddin Samiden, (Haytı muhayyelji yazan sizden ve hatta (Aşk memnu) ve (Hac yolunda) müelliflerinden (gramer ve sentaks) itibarile çok daha ileri ve doğru bir yolda bulunuyorlar. Hakat, rağbet işi zamanla olacak bir şeydir. Modaların, yeni cereyanların nasıl doğdu- zi

Bu sayıdan diğer sayfalar: