4 Haziran 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6

4 Haziran 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İS SERVETİLÜNUN Bir Arkadaşımızın Yolculuk Notlarından : YAŞASIN İSVİÇRELİLER! Faşist selâmı verenlerden, ya- kalarında çok türlü ve renkli rozet taşıyanlardan ayrıldık; İsviçreye gir- miştik. Sen Gotar tüneline doğru yol alıyoruz; durduğumuz istasyon- larda anladığım dilden gazeteler buldum, aldım. Çok sevdiğim muz- lar gördüm, ondan da aldım; her ne niyelihe yersen onun İezzetini verir, dedikleri bu yemişi çok seve- rim. Hem nede güzelleri var; tat- lı sarı renk, boylu boslu, hiç leke- siz ve çürüksüz muzlar! Kokusu, lezzeti adamın ağzım Kaç tane yedim, saymadım; fakat alışık olmadığım para ile ödediğim için muzların kaç kuruşa olduğunu hesaplıyamamışım. Tirenimiz, za- vallı Belçika Kraliçesinin otomobil kazasına uğrayıp telef yanından geçiyormuş. Bir yolcu bana orada yapılmakta olan binayi gösterdi : olduğu şose — Bu Kraliçenin adını anmak için yapılan ufak kilisedir. dedi. Zavallı Kraliçe! Kocası Kra- hn kullandığı otomobilde giderken araba devrilmiş ve meşhur Dört Kanton gölünün kenarında genç ka- dolduruyor; “ dın hayatına gözünü yummuştu. Bir az sonra İüçern istasyonuna geldik. Vagonumuzun yanından geçen el arabaları her türlü çerezler arasında gene muzla dolu idi. Dayanamadık, gene aldık ve yedik. “e Geceyi Bâl şehrinde ge- girdik; ince yağmurlu bir hava var, dün 7 saat süren tiren yolculuğun- da coşkun yeşillikler, fışkıran bahar çiçekleri, sarı katır- tırnakları ile kırmızı gelincikleri bir arada çok bol görmüştüm; iki ta- raftaki dağlardan, yüksek alplerden şellâleler yaparak akan öyle kaynak. İar ve sular görmüştük ki güzelliği- ni, kaynayışını, savrularak ( akışını, yükseklerden köpük içinde düşüşünü hâlâ gözümün önünde görüyorum. Bunların ruhuma verdiği zevkle sokağa çıktım, gene her tarafta muz ve çilek bolluğu var; ohevenk her taraftan hevenk asılı muzlara gene imren- dim. Satan kadına sordum : — Kaça? — 35 santim. «İki tane ver»? dedim. Uzattığım İsviçre frangını aldı (tam 40 ku- ruştur) ve bana 30 kuruş geri No. 2076—391 verdi. Şaşırdım. e Asılı fiyat levha- sna bir daha dikkat ettim... Me ger yarım kilosu 95 santime imiş; yani en aşağı sekiz tane iri muzun girdiği bir kilosu 45 kuruşa makta idi. satıl- İsviçre, muz memleketi değildir; Hariçten gelir. Kendi sürmek ve hariçten para çekmekte İsviçreliler çok kıskançtırlar. o Öyle ise nasıl oluyor da muzun bu kadar nefisi çarşıda, pazarda dolu, ve son derece ucuz | Merakımı otelde rast- geldiğim bir eski dost giderdi. De- di ki: — Muz en mühim çocuk ve ihtiyar gıdasıdır. En tatlı, faideli meyvadır. İsviçre çocukları ve ib- tiyarları bundan mahrum edilemez- mahsulünü ler. Onun için muz üzerindeki gümrük ve resimleri kâmilen kaldır- dık; şimdi çocuklarımız, ihtyarlari- mız vitaminli meyva ile ucuz ucuz besleniyor. Yaşasın İsviçreliler | Ben bile bu akşam 5 muz ve biraz güzel francıla ile karın doyurmağa karar , verdim ! BAâl 29 Mayıs 19838 (© YURDDAŞ, Türk Töprağının üstü ve altı değerli antikiteler, anıtlar ve tarihi eserlerle doludur. Bunlar, Türk Ulu- sunun dünyada ilk kültürü kurduğunu, Ulusumuzun başka Uluslara kültür önderliği ettiğini bütün acuna tanıtacak şahidlerdir. İnsanlık kültürünün kuruluşunda, gelişiminde ve ilerleyişinde Türk Ulusunun yaratıcı varlığını gösteren, bu ata andaçlarını korumakla, “Türk Tarihi, ri korumuş oluruz. Yurddaş, Ulu Cumur Başkanımız ATATÜRK'ün yüce önderliği altında “Türk Tarihi, ni başlangıcından başlıyarak incelemekte olan ve “Türk Tarihi, nin eskiliğini, genişliğini ve yüksekliğini bütün dünyaya ta- nıtmağa çalışan Türk Tarih Kurumu, bütün çalışmalarında tarihi eserlere dayanmaktadır. Bu eserler, hepimizin ulusal, müşterek malımızdır. Onun için bu eserleri yıkılmaktan, harap olmaktan, yabancı illere ve ellere geçmekten korumak her Türk için Ulusal bir ödevdir. Yurddaş, bu ödevi canla, başla yerine getirmeğe çalış. Tarihi eserler bulur, böyle eserlerin yerlerini görür veya işitirsen, bu eserlerin şu- «num bunun eline geçmesine meydan vermeden müzelere ve hükümet adamlarına haber ver. Kendi kendine "usulsüz ve Tarih devirlerini altüst edecek toprak kazılarında bulunma. Böylelikle define arayacağım diye, bulacağın eserler ne sana, ne de tarihe yarar. Sana Atalardan kalmış veya eline geçmiş olan tarihi #terleri “ de yabancı ellere kaptırma. Bütün bunları Ulusal Kurumlara vermek kutsal amacın olsun. Türk Tarih Kurumu Ş

Bu sayıdan diğer sayfalar: