15 Ekim 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

15 Ekim 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2095—410 Tedkik Ge Tür Üeeriz Hocam Süheyi Ünser'e Meşhur «Nef'i» de böyle hastalar için «Ölmek âsan» dır, bu «Derd okadar müşkil ki esirine timar güç» tür der: Ölmek âsan üöşka bir dem firakı yâr güç Böyle müşkil derd esiri hastaya timâr güç Ba Şair «Senih» ölümü «Yok yere mahvı vücut etmek» söziyle anlatırken divan edebiyatının mazmunlarından istifade ile çok güzel bir san'at de yapmış: Ne var yok yere mahw vücud edersem eğer Cemali yâra şekli dekan arar gezerim demiş. Cemali yârda dehen nasıl çok ufacık, yok- olmuş gibi ise kendisi de böyle oluyormuş. Hele: Azrail olsa firakın sana etmem serfuru Hasılı canım isen ettim feda küstüm sana diyen «Neş'et»in bu beytinde darılmayı vesile edi- şinde bile derdi uğruna canvermiye güzel bir sebep buluşu vardır. Meşhur «Galib» de: Kim kadir lde oylemeye hükmü kaderdir Tarihi imiş Galibi zârin eseri aşk diyerek ayni mevzuu anlatırken «eşeri aşk» kelimesi üzerinde kendi doğumu ile münasebet yolları arayıp bulmuş olduğunu gösterir. |. Fuzuli, hasta. Tabibe gelmiş. Ondan istediği ne olur ? Derdverici bir derman istiyor, öyle bir der- man ki hem her gününü birbirinden beter etsin: Koyma nâkıs ehli derd içre Fuzulini tabib Eyle bir derman ki derdin ide gün günden ziyad Ve hattâ iyi edecek çare bulanı düşman biliyor: Düşmanımdır döstlar bu derde derman eyliyen Bazan da kendi nâlesinden kendi müştekidir ; Meve eyle gönlümü ey eşk kopar yanımdan Ndle ile başım ağrı bu bimâr benim diye gözyaşından meded umuyor, İçiçe san'ate mi, düşünüşe mi vurulalım ? Bütün zahmet, meşakkat acılarına rağmen Fuzuli bu yolda yürümekle iyi ettiğini, bundan gayri her şeyin hata olduğunu söylüyor : Ey Fuzuli her amel kılsan hatadır gayri aşk Bu dürür ben bildiğim Allahu-âlem-bissevab! UYANIŞ PEN 323 Edebiyatında Sevgi Hastalığı ! Yazan: Bedri Noyan ” ) Üç Dulun Masalı Üç dul gördüm bir gece bir havuzun başında, Ay, sulardan öksüzdü üçünün gözyaşında | Yaşlı kirpiklerine baktım da bu üç dulun, Dedim ki: - <Ağlayınız, fakat teselli bulun Dediler: - «Derdimizi aydan başka bilen yok |» Dedim ki: - «Bu yaşları mademki hiç silen yok, Mademki ağlamayı bir teselli saydınız, Ne olurdu göğsüme düşüp ağlasiytlınu b Kaydı omuzlarından siyah tülelet şalları; Hafif rüzgâr titretti gümüşlenen dalla; Sokuldular yanıma yarı ürkek, yan şuh, Gözlerinde ansızın belirdi başka bir ruh! Seyrederek havuzda ayın parlamasını, Üç dul böyle unuttu üç ölünün yasını... Halid Fahri Ozansoy N 2 İnsan için bunda doğru iş yok, zaten can kimse- nin değil: Ne niza eyliyelim ol ne senindir ne benim Bu acı lezzetten bihaber zahidi gafile birşey sor- mamak lâzım; Fuzuli aşk zevkin zevki aşkı vârolandan sor f İnsanı «İğne gibi inceltip», <İplik gibi bir uzun derde düşüren» bu zevk, Fuzulinin vücudünde dağ vurulmadık bir yer bırakmamıştır, ki oraya bir hayal tasvir etsin: Bu bir işlir ki beni iğne gibi inoeldüp Salur iplik gibi her dem bir uzun sevdaya Bilmezem halin hayalin kande tasvir eyliyom Dağdan bir yer tenü canımda hali kalmadı Fuzuli böyle söylerken «Nabi» den bir parçada da sineye dağ vurdurmak, delik deşik etmek arzusunub sebebini buluyoruz: Arısuyu dâğ iderse sinei aşık nola Eehgüzarı yöre fethi çeşmi revzendir murad — Sonu 332 nci sayıfada —

Bu sayıdan diğer sayfalar: